• Sonuç bulunamadı

Kızlar Erkekler Sahada

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kızlar Erkekler Sahada"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

• Kızlar erkekler sahada ... 2

• CIP benim için: Aile, Fedakarlık ve Değişimdir ... 3

• Son başvuru 8 Nisan ... 5

• Sen de süper ol ... 6

• Mutlu ilişki , mutlu ebeveyn ... 7

• Sesszliğin dili ... 8

• Çekmeceler ... 11

• Kendini keşfet ekibi Denizli’deydi ... 13

• Paylaşmak güzeldir ... 15

• Kendini Keşfet 2016 Yaz Projeleri ... 16

cip.sabanciuniv.edu

facebook.com/cipkurumsal instagram.com/cipkurumsal twitter.com/cipkurumsal youtube.com/cipkurumsal cip@sabanciuniv.edu

İçindekiler

CIP E-Bülten

Nisan 2016

(2)

Kızlar Erkekler Sahada

Projelerimizin yürütülmesinde büyük emek sahibi olan süpervizör ve danışman öğrencilerimiz 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde “kızlı erkekli” halı saha maçında bir araya geldi. Video için tıklayınız.

Toplumsal Duyarlılık Projeleri dersinin (CIP101) süpervizör ve danışman öğrencileri hem eğlenmek hem de 8 Mart gününün anlam ve önemine dikkat çekmek için Sabancı Üniversitesi kampüsünde bulunan halı sahada kızlar ve erkeklerin karışık olarak oluşturduğu iki takım halinde karşı karşıya geldi. Oldukça keyifli ve heyecanlı geçen maçta futbolcularımız sahada ter dökerken taraftar grubu da destekleriyle geceye neşe kattılar.

CIP E-Bülten

2

Nisan 2016

İçindekiler

(3)

Süpervizörlerimizden Pelin Maravent, CIP’deki 4 yılını öğrencimiz Özge Keçeci’ye anlattı:

CIP benim için:

Fedakarlık, Aile ve Değişim’dir

Uzun yıllardır CIP ile gönüllü çalışıyorsun. Dersi aldığın zaman hangi projenin takım elemanıydın? 101 dersinin ardından süpervizör olmaya nasıl karar verdin?

Cip101 daersimi aldığımda İşitme Engelliler Projesi’nin takım elemanıydım. Çok severek ve isteyerek seçtiğim bir projeydi. Bir sene boyunca çocuklarla yaptığımız çalışmalar bana bir kişinin bile aslında çocuklar üzerinde çok fazla şeyi değiştirebileceğini gösterdi. Aynı zamanda bu projeleri verimli gerçekleştirebilmek için süpervizörün çok önemli bir rol

oynadığını fark ettim. Bütün bunların organizasyonunu yapabilmeyi ve toplumsal duyarlılık projelerini hayatımın bir parçası haline getirebilmeyi çok istemiştim. Bu yüzden cip101’i tamamlar tamamlamaz süpervizörlüğe başvurdum.

Projeler esnasında seni en çok etkileyen olay nedir biraz bahseder misin?

Beni en çok etkileyen olaylardan biri Şanlıurfa Kendini Keşfet Projesinde 3.

Sınıflardan erkek bir çocuğun sorduğumuz her soruyu istisnasız bilmesiydi. Seviyesi ortalama bir öğrencinin çok üzerindeydi. Bu kadar şeyi nereden öğrendiğini sorduğumuzda ise internet kafeye gidip araştırma yaptığını söylemişti. Şartlar ne olursa olsun öğrenmek isteyen bir çocuğa hiçbir şeyin engel olamayacağına bir kez daha tanık olmuştum.

Çalışmayı istediğin fakat katılmaya fırsatın olmadığı bir tema/proje var mı?

Evet. Hayvan Hakları Projesi’nin yeri gönlümde hep ayrıdır. Maalesef hiç katılabilme fırsatım olmadı. Ancak bireysel olarak hayvanlarla ilgili olan yardım kampanyalarına katılıp elimden geldiğince sokak hayvanlarına yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu da şimdilik bana yetiyor :)

CIP E-Bülten

3

Nisan 2016

İçindekiler

(4)

Takım elemanlarını/süpervizörlerinle çalışırken nelere dikkat edersin?

Benim için takım elemanlarım/süpervizörlerimle çalışırken en önemli şey samimiyettir. Karşımdaki kişinin beni denetleyiciden çok, istediği zaman fikir danışabileceği bir arkadaş olarak görmesini sağlamaya çalışırım. Çünkü bu sistemde en önemli şeyin karşı tarafın yaptığı şeyden keyif almasını sağlamak olduğunu düşünüyorum.

Yeni süpervizör adaylarına tavsiyelerin nedir?

İlk tavsiyem kendilerine güvenmeleri ve ne kadar yoğun olurlarsa olsunlar hayatlarında CIP’ye düzenli bir yer ayırmaları. Okuldaki son dönemi olan biri olarak samimiyetle söyleyebilirim ki, yıllar sonra geriye dönüp baktığınızda “iyi ki” diyeceğiniz bir deneyim olacak.

CIP’nin senin akademik ve gündelik hayatındaki yeri nedir? 3 kelimeyle burayı tarif etmeni istesek bunlar ne olurdu?

Okula girdiğim ilk seneden beri CIP içindeyim ve benim için artık gündelik hayatımın bir parçası oldu. Akademik

hayatımın yorucu geçtiği hatta anlamsızlaştığı noktalarda CIP benim için hep bir motivasyon kaynağıydı. Gündelik

hayatımı devam ettirirken aynı zamanda topluma da faydalı bir şeyler yapabiliyor olmanın keyfi bambaşka.

Kısacası 3 kelime ile CIP benim için: Aile, Fedakarlık ve Değişim’dir.

Profesyonel hayatında CIP’nin sana faydası olacağına inanıyor musun?

Evet, öncelikle CIP sayesinde iletişim becerilerimin geliştiğini düşünüyorum. Projeleri gerçekleştirdiğim süre boyunca yaratıcılık, problem çözme ve organizasyon becerilerini aktif olarak kullanmam gerekti. Tüm bunlar bana profesyonel hayatımda büyük katkı sağlayacaktır.

Aynı zamanda CIP sayesinde vizyonumu genişlettiğime inanıyorum, gelecek projelerimde olaylara farklı yönden bakabileceğimi düşünüyorum.

Kendine Keşfet’e katıldın mı? Nereye gittin, neler yaptınız?

Şu ana kadar 3 kendini keşfet projesine katıldım;

Adana, Şanlıurfa ve Denizli. Hepsi birbirinden çok farklı deneyimlerdi. Kendini Keşfet’lerde Sabancı’dayken çocuklarla yaptığımız tüm projeleri yoğunlaştırılmış bir şekilde uyguladık diyebilirim. Hem bu tarz projelerde gönüllü yeni insanlarla tanışma fırsatı bulmuş oldum hem de farklı şehirlerdeki çocukların yaşam şartlarını kıyaslayabilme imkanı edindim. Üçü de benim için unutulmaz anılarla dolu:)

CIP E-Bülten

4

Nisan 2016

İçindekiler

(5)

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP) 2008 yılında başlattığı STK Programı bu yıl 9. kez öğrencilerle sivil toplum örgütlerini buluşturuyor.

Program farklı ölçekteki sivil toplum örgütlerin desteklenmesinin yanı sıra bu alanda kariyer yapmak isteyen Sabancı Üniversitesi öğren- cilerine fırsat vermeyi hedefliyor.

CIP-STK programı ile Sabancı Üniversitesi öğrencileri çevre so- runlarından insan haklarına, kültür sanat alanından çocuk çalışmaları- na birçok farklı temadan yaklaşık 30 STK’dan birinde sivil alanı tanıma şansı bulacaklar. İşbirliği yaptığımız kurumlardan iletilen olumlu geri dönüşler gençlerin bu alana farklı bir yaklaşım ve perspektif kazan- dırdığının iyi bir göstergesi.

Yaz tatilini verimli bir şekilde geçirmek isteyen tüm öğrencile- rimizin katılımını bekliyoruz.

Sabancı Üniversitesi öğrencileri 8 Nisan Cuma gününe kadar baş- vurularını http://cip.sabanciuniv.

edu/tr adresinden yapabilirler.

Ön elemeyi geçen öğrenciler 14 Nisan tarihinde yapılacak eğitim toplantısında programda yer alan STK’lar hakkında bilgi alarak terci- hlerini yapabilecekler. 4 Mayıs’ta açıklanacak sonuçların ardından öğrencilerimiz 6 Haziran’dan itibaren gönüllü çalışmalarına başlayabilecekler.

CIP E-Bülten

5

Nisan 2016

İçindekiler

(6)

CIP E-Bülten

6

Nisan 2016

İçindekiler

(7)

Mutlu İlişki, Mutlu Ebeveyn

B ilinçli Ebeveynlik Projesi kapsamında düzenlenen seminerler dizisinin Mart ayı konuğu Uzman Klinik Psikolog Ersin Bayramkaya’ydı. Bayramkaya, “Mutlu İlişki Mutlu Ebeveyn” konu başlığı ile sunduğu seminerde mutluluğun ilişkilerde olmazsa olmaz olduğunu dile getirerek, evlilik ve ebeveynlik üzerine aydınlatıcı bilgilerini izleyicileriyle paylaştı.

Çift terapilerinde bugüne kadar elde edilmiş bilimsel verilerle ebeveynlerin sağlıklı ve mutlu bir ilişki sürmelerinin yollarını anlatan Bayramkaya sözlerini “biz” olmanın önemini vurgulayarak sonlandırdı.

Seminer öncesi Ersin Bayramkaya’nın davet mesajı ise şöyleydi:

“Aşk, evlilik ya da romantik ilişkiler.. Her birimiz (çoğunlukla) büyük duygusal yatırımlarla başlarız ilişkimize.. Aradığımızı bulduğumuzu varsayarız.. İnanırız.. Aşkın kendine özgü coşkusu içinde yaşadığımız ilişkilerin herhalde ortak özelliği sorgusuz-süalsiz oluşudur..

Zaman geçer “gündelik hayat” kendini dayatır.. İş, güç, okul, aile ve bir de çocuk doğduğunda annelik-babalık ve başka bir sürü şey.. Aşk hala var mıdır? Vardır.. Yalnızca bildiğimizden başka bir şekilde.. Bu seminerde ilişkimizi, evliliğimizi nasıl daha iyi hale getiririz, nasıl mutlu bir ilişki ve evlilik yaşarız onun yolları üzerine sohbet edeceğiz…”

CIP E-Bülten

7

Nisan 2016

İçindekiler

(8)

Serkan Bey, öncelikle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için CIP ailesi olarak teşekkür ederiz. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, öncelikle işitme engelliler ve işaret dilimiz hakkında toplumumuzu bilgilendirici böyle bir çalışmanın içinde yer verdiğiniz için işitme engelli camiamız adına ben teşekkür ederim. İstanbul doğumluyum. 10 yılı aşkın süredir işitme engelli camiasına bağlı STK’larda (Federasyon, Spor kulübü, Dernek) genel başkanlıklar dâhil olmak üzere hemen her kademede çeşitli görevlerde bulundum. Ülkemizde sadece 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlanıyorken, tüm dünyada her yıl Eylül ayının son cumartesi günü Dünya Sağırlar Günü olarak kutlanmaktaydı, tesadüfen ulaştığım bu bilgiyle 2010 yılında ülkemizde ilk kez kutlanmasını sağladım. Engellilerin istihdamına yönelik birçok mesleki proje hazırlayarak hayata geçirdim. Bunun dışında işitme engellilerin eğitim, istihdam ve işaret dilimiz üzerine AB projeleri çalışmalarımda devam etmekte olup, aktif olarak çeşitli kurumlarda işaret dili eğitimleri vermekteyim.

Ne zamandır işitme engellisiniz?

11 yaşında geçirmiş olduğum menenjit rahatsızlığı sebebiyle işitme yetimi kaybettim, fakat öncesinde konuşma kabiliyetim olduğu için şuan akıcı bir şekilde konuşabilmekteyim.

Sessizliğin sesini duymak

CIP E-Bülten

8

Nisan 2016

İçindekiler

(9)

Ailenizde sizden başka işitme engelli birey var mı?

Evet, aile ve akrabalarım arasında işitme engelli olan birinci dereceden yakınlarım bulunmaktadır.

Peki, çevrenizde işaret dili bilenler var mı? Nasıl anlaşıyorsunuz?

Ailem ve sık sık görüştüğüm işitme engelli dostlarımla sadece işaret diliyle iletişim kurmaktayız. Mimik ve harekete dayalı olması sebebiyle işaret dili bizim için çok keyifli bir iletişim aracı. Örneğin sinirlendiğimizde kaşlarımızı çatarak ve ellerimizi daha hızlı şekilde hareket ettirerek, sevindiğimizde ise heyecanlı bir şekilde yerimizde duramayarak herkese bana bakın bir şeyler anlatacağım dercesine ellerimizi vurarak hızlı bir şekilde konuşarak kendimizi ifade edebiliyoruz.

Günlük hayatta zorlandığınız şeylerden bahsedebilir misiniz biraz?

Hastanelerimizde işaret dili bilen personel olmaması nedeniyle sağlık çalışanları ile iletişim kurmakta ve şikâyetlerimizi bildirmekte oldukça zorlanıyoruz.

Devlet dairelerinde; noter, tapu, vergi, SGK gibi işlemlerin yapıldığı kurumlarda işaret dili tercümanı olmadığı için işitme engelliler özel tercüman tutmak zorunda kalıyorlar ve bunun da kendilerine manevi zorluğu kadar maddi bir külfeti oluyor.

TV’lerde en azından tüm ana haberlerin işaret diliyle olması gerekiyor. Şuan TRT’de belirli saatlerde ve bir özel kanalın sabah çok erken saatlerdeki programı dışında böyle bir uygulaması yok. Düşünün ki bir işitme engelli TV’de haberler aracılığıyla deprem uyarısı gibi acil bir durum bilgisi verilse nasıl bilgi sahibi olacak?

Bence en büyük problemimiz, yaşadığımız sorunları duyurup, gündem yaratmak ve çözüm imkânlarına ulaşmakta yetersiz kalmamızdır.

Engelliler ve destekçileri olarak özellikle TV kanallarında

ve sosyal medyada engellilere yönelik farkındalık yaratan çalışmaların ağırlık kazanmaya başladığını hep birlikte görüyoruz.

Görme engelliler için sesli uyarı, kabartma harf ile uyarı işaretleri ve kaldırım şeritleri gibi birçok çalışma AB’ye entegre bir şekilde son yıllarda çok yol kat etti, yine buna bağlı olarak bedensel engelli vatandaşlarımız için kaldırım düzenlemeleri, toplu ulaşımdan faydalanabilmeleri için çalışmalar daha yaygınlaştırılmakta. İşaret dilimize herkes çok büyük bir ilgi göstermeye başladı, bazı insanlar meraktan, bazıları ise gerçekten işitme engellilere gerektiğinde faydalı olabilmek amacıyla öğrenmek istiyorlar, ama her ne sebeple olursa olsun işaret dilini en doğru şekilde öğretmeye çalışmak ve İngilizce öğrenmek kadar gerekli olduğunu toplumumuza aşılamaya çalışıyoruz.

Şehirde yaşadığınız belli başlı sorunlar neler?

İstanbul gibi büyük bir metropolde yaşam teknolojinin de gelişmesi ile epey kolaylaştı. Fakat hala örneğin minibüslere bindiğimizde konuşma kabiliyetinden yoksun olmamız sebebiyle ineceğimiz yere yaklaştığımızda hele ki eğer

`Bence en büyük problemimiz, yaşadığımız sorunları duyurup, gündem yaratmak ve çözüm imkânlarına ulaşmakta yetersiz

kalmamızdır.`

CIP E-Bülten

9

Nisan 2016

İçindekiler

(10)

arka sıralarda isek ve araç da kalabalıksa şoföre ulaşıp inecek var diyemiyoruz. Bazen yakınımızdaki insanlardan yardım istiyor bazen de biri inene kadar beklemek zorunda kalıyoruz. Taksilerde de gideceğimiz adresi tarif ederken sorun yaşıyoruz fakat akıllı telefonlar bu sorunu büyük ölçüde çözdü.

İşitme engelli olduğu halde işaret dilini bilmeyen ve oku- ma yazma öğrenemeyen, ailesinin maddi sıkıntılarından ötürü okula gidemeyen, hiçbir iletişim olanağı olmayanlar veya çok önemli durumlarda iletişim sağlayabilecek biri ol- madığı için çok ciddi sıkıntılar çekenler de aramızda az da olsa mevcuttur. İstiyorum ki her alanda işaret dilini bilen

bireyler olsun, en azından işaret dili kursuna katılım sert- ifikası işe girişlerde İngilizce bilgisi kadar aransın ki şuan birçok büyük firmada bu yönde çalışmalar yapılmakta ve bunun tüm Türkiye geneline yayılmasını umut ediyoruz.

Okulumuzda iki dönemdir işaret dili kursunun hocalığını yapıyorsunuz. Katılımı nasıl buluyorsunuz?

Okulumuzda şuanda biri proje kapsamında olmak üzere 3 ayrı sınıfımızda işaret dili dersi vermekteyim.

Geçen haftalarda öğrencilerimden gönüllü olan 6 kişilik bir grup işaret dilimizin önemi ve eğitimin bilinirliliği üzerine okulumuzda anket yaptılar, 200 kişi üzerinde yapılan bu an- kette okulumuzda işitme engellilerin engelini kaldırmak için bir projeye destek verir misiniz sorusuna %99,5’luk kısmın evet demesi beni çok mutlu etti. Sabancı Üniversitesi’nde işaret dili eğitimi verildiğinden haberiniz var mıydı sorusu- na ise %95’lik bir kısım hayır cevabını verdi. Önümüzdeki dönemlerde eğitimlerimizin varlığı konusunda daha etkili duyurular yapıp, işaret dili üzerine çalışmalar yaparak ile bu dili herkesin öğrenmesinin işitme engelliler için hayati önem taşıdığı konusunda daha bilinçleneceğimize inanıyo- rum.

Neden özellikle üniversite öğrencilerinin işaret dili öğren- mesini anlamlı buluyorsunuz?

Öncelikle bir işitme engelli olarak işaret dili benim ana dilimdir. İşaret dili eğitimini büyük bir hevesle veriyorum öğrencilerimin işaretleri doğru şekilde yapmaya çalışırken harcadıkları çaba, bazı işaretler onlara komik geldiğinde gülümseyerek yanlarındaki arkadaşlarıyla birbirlerine bakarak tekrar tekrar yapışları beni çok mutlu ediyor. Ayrıca eğitimlerimiz sırasında işitme engelli olmak ve işaret dilimiz hakkında da kısa bilgiler vermeye çalışıyorum.

Üniversite öğrencilerimiz eğitimlerinden sonra iş hayatına atılacaklar. Muhakkak çalıştıkları kurumda veya iş hayatına atılınca daha genişleyecek olan çevrelerinde işitme engelli bireylerle karşılaşıp bir araya gelecekler. Bir işitme engelliyi en çok mutlu eden nedir biliyor musunuz; bir banka, bir hastane vb. gibi kurumlarda görevli ile iletişim eksikliğinden sorun yaşarken, diğer çalışan veya müşterilerden birinin gelip

“Ben işaret dili biliyorum, sana nasıl yardımcı olabilirim.”

demesidir.

Son olarak İşaret dili eğitimlerimizin üniversitemizde verilmesi sırasında gösterdikleri özveri ve destekleri için tüm CIP Ofisi çalışanlarına en derin sevgi, saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum.

CIP E-Bülten

10

Nisan 2016

İçindekiler

(11)

22 Mart Salı akşamı Sinema Salonunda Çekmeceler filmine ve film ekibine ev sahipliği yaptık.

T oplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP) ve Toplum- sal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu (GenderForum) ortaklığı ile Sinema Salonunda gösterimini gerçekleştirdiğimiz “Çekmeceler”

filmi 20.Türkiye-Almanya Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Film ve SİYAD En İyi Sanat Yönetmeni ödüllerine sahip.

CIP E-Bülten

11

Nisan 2016

İçindekiler

(12)

B aşrollerinde Ece Dizdar, Tilbe Saran ve Taner Birsel gibi usta oyuncuların yer aldığı “Çekmeceler” gösterime katılan öğren- cilerin yoğun ilgisini çekti. Filmin ardından apımcı Bulut Reyhanoğ- lu’nun yanı sıra yönetmenler M. Caner Alper ve Mehmet Binay’ın katılımıyla gerçekleştirilen söyleşide kadınlık ve erkeklik hallerinden annelik ve babalığa; psikolojiden toplumsal cinsiyete birçok konu

“Çekmeceler” filmi üzerinden masaya yatırıldı.

Çekmeceler: Açmaktan korkmayın

CIP E-Bülten

12

Nisan 2016

İçindekiler

(13)

Bu kış “Kendini Keşfet”te Denizli’deydik!

Y arıyıl tatillerinde İstanbul dışında yaptığımız Kendini Keşfet Projemizi, bu sene ilk defa 24 -30 Ocak – 2016 tarihleri arasında Denizli’nin Honaz ilçesinde, Kocabaş Atatürk Ortaokulu’nda gerçekleştirdik. Sabancı, ODTÜ ve MEF üniversitelerinden toplam 16 gönüllü üniversite öğrencisinin katıldığı projede Kocabaş mahallesindeki çocuklar okullarına gelerek keyifli bir hafta geçirdiler.

CIP E-Bülten

13

Nisan 2016

İçindekiler

(14)

G önüllü öğrencilerin yaratıcılık ve özverili çalışmaları sonucu 1 hafta süreyle, çocuklar çevreye duyarlı olmaktan, kitle iletişime, çatışma-uzlaşma-barış etkinliklerinden, sanatsal beceriler kadar pek çok konuyu eğlenerek öğrendiler.

Ç ocuklara ders saatleri içinde üniversiteli ağabey ve ablalarının interaktif katılımlı, tartışmalı aktiviteler yapmaları, beraber oyunlar oynayıp keyif alarak öğrenmelerine yardımcı olmaları, onların hem çok mutlu olmalarını hem de ağabey ve ablaları ile aralarında güçlü bir yakınlık oluşmasını sağladı. Beraber gülerek, eğlenerek, geçirilen bir hafta sonunda, gerçekleştirilen Güneş Günü’nde çocuklarla okul bahçesinde oyunlar oynayıp, dans ederek proje sonlandırıldı.

CIP E-Bülten

14

Nisan 2016

İçindekiler

(15)

Paylaşmak güzeldir:)

Gebze Özel Eğitim Ve Mesleki Eğitim Merkezi’nde bir dönem ara verdiğimiz projemize bu dönem devam etmenin mutluluğu içerisindeyiz. Projede 6-18 yaş gibi geniş bir yaş aralığında çalışmaktayız. Sınıflara dağılarak merkezdeki çocuk ve gençlerle sayıları, harfleri, meyveleri, taşıtları oyun yoluyla öğrenmelerini amaçlayan etkinlikler yapıyoruz. Motor ve el becerilerini geliştiren faaliyetlerimize de sıkça yer veriyoruz. Hoşlarına giden kutu oyunları ve toplu oyunlardan da yararlanıyoruz. Merkeze gittiğimiz günlerden birinde denk geldiğimiz yangın tatbikatına çocuklarla birlikte katıldık. Projenin geri kalan kısmında 27 Mart Dünya Tiyatro Günü için bir piyes hazırlamayı, küçük sınıflarda kartondan televizyonlar hazırlamayı ve birlikte canlandırmalar yapmayı planlıyoruz.

CIP E-Bülten

15

Nisan 2016

İçindekiler

(16)

Bu yaz Kendini Keşfet Projelerimiz Zonguldak, Samsun ve Burdur illerinde düzenlenecek.

23 Temmuz - 06 Ağustos tarihleri arasında Samsun’da, 20 Ağustos - 03 Eylül tarihleri arasında da Burdur’un Gölhisar ilçesinde iki hafta sürecek projelerde ilk ve orta- okullardaki 9-13 yaş arası çocuklarla çalışılacak. Gönüllü üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşecek pro- jede her Kendini Keşfet Projesinde olduğu gibi çocuklarla yaratıcı ve eğitici etkinliklerin yanı sıra ev yapımı bilim, çatışma-uzlaşma-barış, insan hakları gibi birçok konuda aktiviteler de yapılacak.

16 - 23 Temmuz tarihleri arasında, Sabancı Üniversitesi mezunları ve Sabancı Üniversitesi çalışanlarının katılımıy- la gerçekleştirilecek Kendini Keşfet Projesi ise Zonguldak Kozlu’da düzenlenecek.

Kendini keşfet projelerimize başvuru cip.sabanciuni.edu adresinden, 06 - 22 Nisan tarihleri arasında yapılabilir.

CIP E-Bülten

16

Nisan 2016

İçindekiler

Referanslar

Benzer Belgeler

Üst vücut > Omuz > Dirsek > Bilek > Parmak Boğumu > Orta Parmak Hareketi > Diğer Parmaklar > Yüz İfadeleri. Türk İşaret Dili: GİTMEK > MAİL-ATMAK

ve seslem ağırlığını belirleyen hareket parametresinin daha kısa sürede ve daha az enerji ile üretilmesi amacıyla düşürülmesidir. Hareket düşmesi sıklıkla tekrarlı

Brentari (2002), sözcük yapımında içsel özelliklerin Sami dillerindeki ünsüz setine, bürünsel özellikleri ünlülerin görünümüne benzediğini belirtmekte, işaret

Özellikle sözlüksel anlamını yitirmekte (İng. desemanticization) ve buna bağlı olarak da üye yapısını kaybetmekte (İng. decategorization) sözcüğün sesbilimsel

a) Türetimsel yineleme, işaretin kökünde yer alan hareketin tekrarı ile sözcüğün sözlüksel boyutta yeni anlam kazanması olarak tanımlanabilir. Alanyazında sıklıkla

(İng. size and shape specifier, SASS), işaret dilinde yer alan sözcüklerin ebat ve şekil bilgilerin sözcük üzerinde kodlanması olup sözcüğün belirtilen özelliklere

eylem ile uyum sürecine girip girmemesi açısından basit, uyum ve uzamsal eylem olarak üçe ayrılmaktadır: (1) basit türdeki eylemler ne sayı veya kişi çekimine girmekte ne

Alman İşaret Dili üzerine yaptığı çalışmada Pfau ve Steinbach (2003:10), işteş yapıların sadece eylemin biçimbilimsel özelliklerine değil sesbilimsel biçimine de