• Sonuç bulunamadı

Bilgisayarlar İçin Parmak Enerjisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bilgisayarlar İçin Parmak Enerjisi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bilim ve Teknik

40

Dizüstü bilgisayarların klavyesin- de yazı yazıldığında, parmakların tuş- lara vuruşunu elektrik enerjisine çevi- rerek bilgisayarın güç kaynağını şarj eden bir aygıt geliştirildi. ABD’nin önde gelen bilgisayar üreticilerinden Compaq tarafından patentlenen dü- zeneğin, taşınabilir bilgisayarlard a kullanılan enerji kaynağının boyutla- rını küçültmesi ya da kullanım süre- sini büyük ölçüde artırması bekleni- y o r. Kurumun Houston kentindeki merkezinde görevli araştırmacılardan Adrian Crisan, klavye tuşlarının otur- duğu iğnelerden her birine küçük mıknatıslar takmış. Her iğnenin çev- resine de bobinler yerleştirmiş. Tuşa her basıldığında, mıknatıs, bobin için- de hareket ederek küçük bir elektrik akımı yaratıyor. Bu akım bir kondan- satörde depolanıyor. Yeterince yük bi- riktiğinde, kondansatördeki enerjiyle bilgisayarın güç kaynağı yeniden dol- duruluyor.

Mıknatıslar, bobinler ve şarj ay- gıtlarının, bilgisayarın maliyetini bi- raz yükselteceği hesaplanıyorsa da,

buluşun sahibi, müşterilerin, daha uzun ömürlü güç kaynakları için bi- raz fazla parayı seve seve ödeyecek- leri düşüncesinde. Yeni düzeneğe sa- hip bilgisayarların, bir elektrik kay- nağına bağlı olmadan 10 saat süreyle çalışabileceği sanılıyor.

Crisan, daha önce de bilgisayarla- rın performansını artıran üç ayrı dü- zeneğin patentini almış. İşin ilginç yanı, kendisinin asıl uzmanlık alanı- nın yazılım olması.

New Scientist, 24 temmuz 1999

Bilgisayarlar İçin Parmak Enerjisi

N e redeyse görülemeyecek ka- dar küçük mikrofonlar, yakında ca- susların hizmetinde olacak. Microf- lown adı verilen aygıt, bu denli kü- çük olmasını ses dalgalarını çok de- ğişik bir yöntemle ölçmesine borç- lu. Sıradan mikrofonlar, ses dalgala- rını bir elektrik sinyaline dönüştür- mek için diyafram adı verilen bir z a rdan yararlanıyorlar. Ancak bu zarlar, bir yere bağlanmaları gerekti- ğinden, kendilerini titreten ses dal- galarını tam olarak iletemiyorlar.

Üstelik, titreşim için gerekli alan da, bunların boyutları için alt bir sı- nır getiriyor.

Hollanda’nın Twente Üniversi- tesi araştırmacılarından Hans-Elias de Bree ve Alman ses almaçları fir- ması Sennheiser tarafından ortakla- şa geliştirilen Microflown, bu gibi sorunlardan etkilenmiyor; çünkü ne hareketli parçaları var, ne de titre-

şim için gerekli genişçe bir boşluk.

Bunların yerine aygıt, ses dalgala- rınca oluşturulan küçük hava akım- larının soğutucu etkisini ölçüyor.

Aygıt, yan yana yerleştirilip ısıtı- lan, 10 mikrometre çapında ve 900 mikrometre uzunluğunda (1 mikro- metre = metrenin milyonda biri) iki platin tel parçasından oluşuyor. Bir ses dalgası, ısınan havayı bunlardan birinin yanından uzaklaştırarak öte- ki tele oranla soğumasına yol açıyor.

Bu sıcaklık dalgalanmaları da sesle aynı frekansta bir elektrik sinyaline dönüştürülüyor. Tasarımcılarına gö- re aygıt, mikroçip teknolojisi kulla- nılarak üretilebilir. Bir başka üstün- lüğüyse, sıradan mikro f o n l a rd a karşılaşılan gürültü sorununu orta- dan kaldırması.

New Scientist, 24 Temmuz 1999

Diyaframsız Görünmez Mikrofon

Elektron demetlerini güçlü mık- natıslarla hızlandırarak çok parlak ve saf X-ışınları yayan "sinkrotron ışı- nım kaynakları" fiziğin yeni gözdele - ri olma yolunda. Çeşitli malzemelere bu ışınlardan çarptırarak atom yapıla- rını çıkartan yapı kimyacılarından sonra moleküler biyoloji araştırmacı- larının artan ilgisi karşısında ABD Sağlık Bakanlığı, ülkedeki dört sink- ro t ron kaynağının modern-

leştirilmesi için 18 mil- yon dolar maddi kat- kıda bulunmaya ka- rar verdi. Enerji Bakanlığı ise

"büyük fizik"

m a k i n e l e r i n e yılda ort a l a m a 175 milyon dolar h a rc ı y o r. Ye n i l e n e n makinelerle bilim adamları atom ölçeğin- de hücre yapılarını belirlemeye çalışıyor- lar. Bu makinelerin en

verimli kullanıldığı alanlardan biri de protein kristal yapılarının belirlen- mesi. Sinkrotron X-ışınları aracılığıy- la belirlenen protein yapılarının ora- nı, beş yıl içinde %16’dan, %40’a yükselmiş. İnsan genomu projesinin her geçen gün yüzlerce yeni protein dizilimi ortaya çıkardığına işare t eden araştırmacılar, sinkrotrona olan

"kullanma" talebinin daha da yoğun- laşmasını bekliyorlar. Sink- ro t ron kullanıcıları arasında biyologların oranı da 1990’da %5 dolayla- rındayken 1997’de yüzde otuzlara yük- selmiş durumda.

Almanya’nın devre- den çıkartıp yenile- yerek Orta Doğu’ya göndermeyi planladı - ğı bir sinkrotron kayna- ğının isteklileri arasında Türkiye de bulunu- yor.

Science, 30 Temmuz 1999

Sinkrotronlara İlgi Büyüyor

Geliştirilmiş sinkrotronlarla proteinlerin yapılarının daha iyi belirleneceği umuluyor.

Mikro Mikrofon

Açık uç

Yarıiletken blok

Isıtılmış teller Gelen ses dalgası

Referanslar

Benzer Belgeler

Odyo işaretin pozitif kısmı bobini etkilerken daimi mıknatısın negatif kutbu bobini ve diyaframı çeker. Odyo işaretin negatif kısmı bobini etkilerken daimi mıknatısın

fundamentals of electrical energy storage systems, introduction, design, modeling of different application techniques and components, identification of reliability and quality

Odamızın düzenlediği ortak elektrik enerjisi tedarik çalışmasının amacı, Odamız üyelerinin enerji tedarikini toplu bir şekilde e-ihale yöntemiyle sağlayarak tek

2020 yılı sonu verileri aşağıdaki Türkiye kurulu güç gelişimi, toplam güç ile yıllara göre rakamsal ve oransal artışlarını gösteren grafikler (Şekil-2, 3

Yani Türkiye mevcut elektrik üretim tesislerinin yüzde 41 kapasite (Hesaplama 2017 Ağustos ayı itibarı ile toplam üretim, içindeki kaynak payları esas alınıp toplam

Sempatik deri yanıkiarı (SDY) ise polinö- ropatilerde, erektil disfonksiyonda, santral dejeneratif hastalıklarda, multipl stlerozde, sempatik refleks distrofide,

MFKK yönteminde elde edilen en iyi TH, konuşma sinyaline düşük ses (30 dB SSO) ilave edildiği zaman %100 iken, konuşma sinyaline yüksek ses (5dB SSO) ilave edildiğinde ise

•  Protein ve nukleik asit separasyonunda agaroz ya da poliakrilamid