• Sonuç bulunamadı

Dev Yıldızlar da Güneş Gibi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dev Yıldızlar da Güneş Gibi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

dolanan karadeliklerin oluşturduğu ikili sistemler. Chandra’nın verileri, sert X-ışını yayan nokta kaynaklar-dan en az altısının böyle ikili kara-delik sistemi olduğunu ortaya koy-muş bulunuyor. Bunların yaydığı ışınım, süpernovalardan geriye ka-lan çok yoğun nötron yıldızları için belirlenen Eddington limitini aşı-yor. Ayrıca sert banttaki parlaklıkla-rı da ikili karadelik sistemlerinin imzasını taşıyor.

Bu ikili karadelik sistemleri, önümüzdeki yıllarda M82’yi gökbi-limin odağı haline getirebilir. Çün-kü Einstein’ın genel görelilik kura-mının sonuçlarından biri de, çok büyük kütleli cisimlerin kütleçe-kim dalgaları yaymaları. (Bkz. Kütle Çekim Dalgası Peşinde, Bilim ve Teknik, Sayı 395, Temmuz 2000) Bu dalgalar, kuramsal öngörülere karşın henüz belirlenebilmiş değil. Ancak gökbilimciler, bunların do-laylı işaretlerini saptayabiliyorlar. Bu dalgaları oluşturabilecek şiddet-teki olaylar için başlıca adaylarsa, nötron yıldızlarının, ya da kara de-liklerin birbirleriyle çarpışması. Kütleçekim dalgalarını saptamak için LIGO adını taşıyan ilginç tasa-rımlı bir yer gözlem istasyonu ku-rulmuş bulunuyor. Ayrıca NASA, LISA adı verilen bir projeyle, kütle-çekim dalgalarını interferometre (girişim ölçümü) yoluyla belirleye-cek bir uydu dizgesini de uzaya göndermeye hazırlanıyor. M82’deki karadelik ikizlerinin ne zaman bir-leşecekleri belli değil. Ama şöyle yakınlarda tüm gezegenimizle bir-likte bir uzayıp bir kısaldığımızı his-sedersek, bunun sorumlusunu kim olduğunu bulmak için en azından nereye bakmamız gerektiğini bili-yoruz.

Science, 17 Kasım 2000

Aralık 2000 9

NASA’nın Chandra X-Işını Te-leskopu, dev kütleli yıldızların Gü-neşimize sanıldığından daha çok benzediklerini ortaya koydu. Chandra’nın gönderdiği verileri in-celeyen gökbilimciler, "O sınıfı" di-ye adlandırılan ve bizim yıldızımız-dan en az 10 kat daha kütleli yıldız-ların da, Güneş gibi manyetik halka yapılarına sahip oldukları sonucunu çıkardılar. Chandra’nın gözlediği yıldız, Orion (Avcı) takımyıldızının "kemerini" oluşturan üç yıldızdan doğu-batı yönünde ilki olan Zeta Orionis. Bu, Güneş’ten 30 kat daha büyük, 30 kat daha kütleli ve 100 000 kat daha fazla enerji yayan bir "süperdev". Bizim tek bir yıldız ola-rak gördüğümüz Zeta Orionis’in bir özelliği de, aslında bir ikili yıldız sis-temi olması; yani daha küçük bir or-takla birbirlerinin çevrelerinde dön-meleri. Teleskop, yıldızın çevresin-de iyonlaşmış sıcak gazın yaydığı X-ışınlarını gözledi. Çok yüksek dere-celere kadar ısınan gaz içinde bulu-nan atomların (+) elektrik yüklü çe-kirdekleri çevresinde dolanan (-) yüklü elektronların bazıları, enerji-leri arttığından yörüngeenerji-lerinden ko-parak serbest kalıyorlar ve dolayısıyla, yüksüz durum-dayken (+) yüklü hale gelen (iyonize olan) atomlar, özel dalgaboylarında ışın yayma-ya başlıyorlar. Yıllar boyunca Güneş’i inceleyen gökbilim-ciler, X-ışını yayan plazma (iyonlaşmış atomlarla ser-best elektronların oluştur-duğu sıcak gaz çorbası) yo-ğunluklarını belirlemek için iyonize olmuş bazı atomla-rın, özellikle de elektronla-rından ikisini yitirmiş helyu-mun yaydığı tayf çizgilerinden ya-rarlanıyorlardı. Gözlerini daha uzak-lara çevirmiş bulunan Chandra ise, yüksek çözünürlüklü kameralarıyla, ileri derecede iyonize olmuş demir, oksijen ve öteki bazı elementlerin yaydığı güçlü X-ışınları belirledi. Bunlardan, 14 elektronundan 12’sini yitirecek derecede ısınmış olan silis-yum atomlarının yaydığı ışınım, sı-cak “O” sınıfı yıldızların çevresin-deki yoğun morötesi ışınım

bölge-sindeki plazma yoğunlukları için özellikle iyi bir gösterge. Gözlemler, yıldızın çevresinde gazın olması ge-rekenden 1000 kat daha yoğun ol-duğu bölgeler belirledi. Bu yoğun-luk, yıldızın yüzeyinin hemen üs-tündeki bölgedeki atmosfer kat-manlarının olması gerektiği yoğun-luğa eşit. Böylesi yoğunluklar, yıldız yüzeyinin uzağında ancak manyetik halkalar içinde bulunabilir. Bu da O sınıfı yıldızların da (G sınıfından olan) Güneşimiz gibi manyetik hal-kaları olduğunu gösteriyor. Ancak bu, Gökbilimciler için yanıtlanması güç bazı sorunlar yaratıyor: Öncele-ri, bu tür dev yıldızlarda gözlenen güçlü X-ışınlarının, Güneşimizde olduğu gibi yıldızın üst atmosferin-deki bir sıcak "taç" (corona) tabaka-sınca oluşturulduğu düşünülüyordu. Daha sonra bu görüş terk edildi ve X-ışınlarının, dev yıldızların güçlü rüzgarlarının oluşturduğu şok dalga-larınca yaratıldığı düşüncesi ege-men oldu. Ancak Chandra’nın bul-guları, bu görüşü de geçersiz kılıyor; çünkü sözkonusu yoğunluklar şok dalgalarının gerekli hıza ulaşabile-cekleri yoğunluktan çok daha fazla.

Bir başka soru da bu manyetik halkaların nasıl ortaya çıkıp varlıkla-rını sürdürebildikleri. Çünkü O sını-fı yıldızların merkezlerinde konvek-siyon (akışkanların hareketi sonucu ısı aktarımı) bölgeleri bulunmasına karşılık, dış katmanlarında konveksi-yon bölgeleri olmadığı düşüncesi yaygın. Oysa manyetik halkaların or-taya çıkıp ayakta kalabilmeleri için, konveksiyon bir zorunluluk.

NASA basın bülteni 18 Ekim 2000

Dev Yıldızlar da Güneş Gibi

M82’nin merkezinde, sert X-Işını yayan nokta kaynaklar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Primitif pozitif belirli kuadratik formların her denklik sınıfı bir tek indirgenmi form içerir.. Burada iki durumla kar

Aynı şekilde teorik difüzyon katsayılarının hesaplanması için verilen (4), (5) ve (6) eşitliklerinde viskozitenin difüzyon katsayısıyla ters orantılı olarak

Türk çocukları üzerinde yapılan çalışmalar; menarş yaşının tespiti, puberte (ergenlik) başlangıç yaşı, çocuklardaki antropometrik ölçülerde yıllar içinde

Fig.4.9 Graph of Proposed SSDCNW for Graph of Impact on Vehicle Density on MacPhy Overhead of Kota The above graph shows the proposed SSDCNW for congestion control in

Based on 5 why analysis we found the root cause of total damage is there was not standard adjustment of speed between new machine and real system and we propose corrective

Currently, a new hybrid welding technique is used to reduce the fusion welding defect such as micro-crack, porosity, and large grain structure by FSP on TIG welded joint and

The objective of the present work is to propose an automated ovarian classification method for classifying an ovary as normal or not in an ovarian ultrasound image by using the

Ancak, bundan 3,5 milyar yıl sonra, Dünya’nın zaten sıcaklıktaki değişimlere çok duyarlı olan biyoküre- si Güneş’in genişleyip daha fazla ısıt-.. ması nedeniyle