• Sonuç bulunamadı

Dünya Literatüründen Özetler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dünya Literatüründen Özetler"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dünya Literatüründen Özetler

Peramivir: Domuz Gribi için Yeni Parenteral Antiviral

Çocuk Enfeksiyon Dergisi (Journal of Pediatric Infection)’nin bu kÕsmÕnda genelde, sizlerle, çocuk enfeksiyon ve enfeksiyon hasta- lÕklarÕ alanÕnda son dönemlerde yayÕnlanan ve bizim klinik uygulamalarÕmÕzda önem taùÕdÕüÕnÕ düùündüüümüz çalÕùmalarÕ paylaùtÕk. Ancak bu sefer, hem güncel öneminin çok fazla olmasÕ ve hem de parenteral kullanÕmÕ olan ve influenzaya karùÕ etkili olan ilk ilaç olmasÕ nedeni ile Amerika GÕda ve ûlaç Dairesi tarafÕndan 23 Ekim’de hÕzla onay verilen bir antiviral ilaç bilgilerini paylaùalÕm istiyoruz.

Amerikan GÕda ve ûlaç Dairesi (FDA), pande- mik H1N1 (domuz) gribi vakalarÕnda kullanÕmÕ için, üzerinde araùtÕrmalarÕn sonuçlanmak üzere olduüu peramivir isimli parenteral antiviral ajana, Amerika Birleùik Devletleri Federal Hükümeti tarafÕndan ilan edilen olaüan üstü saülÕk koùulla- rÕ hareket planÕ çerçevesinde, erken ve acil ola- rak kullanÕm onayÕ verdi (1).

Peramivir için, FDA tarafÕndan verilen klinik kullanÕm onayÕnda, yetiùkinler ve çocuklarda belirli ùartlar altÕnda kullanÕlmasÕ önerilerek, bir bakÕma kÕsÕtlÕ kullanÕm izni çÕkmÕù oldu.

Peramivirin kullanÕlabileceüi hastalar (2);

1. Oral (pandemik-domuz- gribi için; oseltamivir, Tamiflu R) veya inhale (zanamivir, Relanza R) tedavisine yanÕt vermeyen ve hastanede yatan hastalar,

2. ûlaç kullanÕmÕ için parenteral yolun dÕùÕndaki yollarÕn) oral veya inhaler, hastanÕn genel durumu veya diüer nedenlerle uygun olmadÕ- üÕ koùullarda,

3. Sadece yetiùkinlere yönelik olarak bir diüer kullanÕm endikasyonuda; hastayÕ takip eden klinisyen tarafÕndan yapÕlan deüerlendirmede intarvenöz tedavinin gerekli olduüuna karar verilmesi olarak belirtilmiùtir.

Bugün için Amerika Birleùik Devletleri’nde 200 mg / 20 ml’lik (10 mg/ml) formlarda acil ùartlar nedeni ile klinik kullanÕma sunulmuù olan peramivirin mevsimsel influenza A veya B enfek- siyonlarÕ için veya hafif seyreden ve vakalarÕn ayaktan takip edilebileceüi vakalarda ve temas öncesi veya sonrasÕ profilaksi amacÕ ile kullanÕ- lamayacaüÕ da özellikle belirtilmektedir. Bu kadar ciddi kÕsÕtlamalar yapÕlmÕù olmasÕ ilaç ile ilgili yan etki verilerinin bugün için kÕsÕtlÕ olmasÕ- na dayanmaktadÕr. Bu nedenle de peramivir kul- lanÕlacak vakalarda istenmeyen etkilerin çok yakÕn izlemi ve bildiriminin zorunlu olmasÕ ùartÕ da getirilmiù durumdadÕr.

Yeni bir nöraminizdaz inhibitörü olan perami- vir ile ilgili faz 3 çalÕùmalarÕ devam ederken baùka bir influenzaya karùÕ etkili, intravenöz antiviral aja- nÕn olmamasÕ nedeni ile onay aldÕüÕnÕ da tekrar belirtmekte fayda olduüu kanÕsÕndayÕm. Klinik kullanÕmda 600 mg / gün, günde tek doz olarak 5 veya 10 günlük tedavileri önerilmektedir. Faz II ve III çalÕùmalarÕ sÕrasÕnda tespit edilen istenmeyen etkiler; ishal, bulantÕ, kusma ve geri dönüùümlü nötropeni olarak bulunmuùtur. Ancak yaygÕn kli- nik kullanÕmla birlikte baùka veya daha ciddi istenmeyen etkilerinde ortaya çÕkabileceüi akÕlda tutulmalÕdÕr. ÇalÕùmalarda tespit edilmemiù olmakla birlikte diüer nöraminizdaz inhibitörlerin- de görülen anafilaksi, ciddi cilt reaksiyonlarÕ veya nörolojik komplikasyonlarÕnda ortaya çÕkabileceüi de tahmin edilmektedir.

Pediatrik kullanÕmda önerilen pozoloji Tablo 1’de özetlenmiùtir (3).

YazÕùma Adresi:

Correspondence Address:

Dr. Ateù Kara

Hacettepe Üniversitesi TÕp Fakültesi, Çocuk SaülÕüÕ ve HastalÕklarÕ Anabilim DalÕ Enfeksiyon HastalÕklarÕ Ünitesi Hacettepe 06100 Ankara, Türkiye Tel.: +90 312 311 49 63 E-posta:

ateskara@hacettepe.edu.tr

Abstracts from World Literature

Literatür / Literature 198

Ateù Kara

Hacettepe Üniversitesi TÕp Fakültesi, Çocuk SaülÕüÕ ve HastalÕklarÕ Anabilim DalÕ, Enfeksiyon HastalÕklarÕ Ünitesi, Ankara, Türkiye

Tab lo 1. Pediatrik doz önerileri

Age Doz (mg/kg)

Doüumdan 30. güne kadar 6 mg/kg 31 - 90 günlük 8 mg/kg 91 - 180 günlük 10 mg/kg

181 gün 5 yaù 12 mg/kg

6 yaù 17 yaù 10 mg/kg

(2)

Ülkemizde veya Avrupa’da bugün için klinik kullanÕma sunulmamÕù olan peramivir ile ilgili bilgileri sizlerle paylaù- tÕktan sonra FDA için kÕsÕtlÕ olmakla birlikte onay almÕù olduüu için pandemik influenzanÕn klinik özellikleri nedeni ile (tablonun çok akut olmasÕ) pratik olara kullanÕlmasÕ pek mümkün görülmemekle birlikte SaülÕk BakanlÕüÕmÕz, ûlaç EczacÕlÕk Genel Müdürlüüü ve EczacÕlar Birliüi aracÕlÕüÕ ile endikasyon dÕùÕ ilaç ve acil durum kullanÕmÕ çerçevesinde peramivirin ülkemize getirtilebileceüini de not etmekte fayda olabilir.

Kaynaklar

1. http: //www.fda.gov/downloads/Drugs/DrugSafety/Postmarket DrugSafetyInformationforPatientsandProviders/UCM187800.

pdf (Eriùim 24 Ekim 2009).

2. http: //www.fda.gov/NewsEvents/Newsroom/PressAnnounce ments/ucm187813.htm

3. http: //www.fda.gov/downloads/Drugs/DrugSafety/Postmarket DrugSafetyInformationforPatientsandProviders/UCM187811.

pdf For more information, see http: //www.cdc.gov/h1n1flu/

eua/ or call 1-800-CDC-INFO (1-800-232-4636).

Tiomersal ûçeren AùÕ UygulamalarÕ SonrasÕnda Prematüre ve Düùük Doüum AüÕrlÕklÕ Yenidoüanlarda Civa Seviyesi

Pichichero ME, Gentile A, Giglio N, Alonso MM, Mentaberri MVF, Zeraba G, Clarkson T, Gotelli C, Gotelli M, Yan L, Trenor J. Mercury levels in premature and low birth weight newborn infants after receipt of thiomerosal- containning vaccines J Pediatr 2009; 155: 495-9.

AùÕlardaki civa özellikle 2000 yÕllarla birlikte tartÕùÕlma- ya baùlamÕù ve bu tartÕùmalar hala aktif olarak devam etmektedir. Bu tartÕùmalarÕn sonucu olarak, bir dönemde aùÕlarÕn tamamÕnÕn civasÕz olmasÕ gerektiüi ifade edilerek bu yönde çalÕùmalar yapÕlmÕùtÕr ancak bugün hala yeni geliùtirilen veya deüiùiklik yapÕlan aùÕlar civa içererek lisans almaktadÕr. AùaüÕda daha detaylÕ tartÕùacaüÕmÕz civa ve aùÕlarla ilgili iddialardan biriside özellikle prematü- re bebeklerde birikim ile sorunlara neden olduüu ùeklin- dedir. Bu çalÕùmada prematüre ve düùük doüum aüÕrlÕklÕ bebeklerde civa düzeylerini inceleyerek birikimi incele- mek amaçlanmÕùtÕr.

Bu amaçla, 32 hafta ve üzerinde ancak 37 haftadan erken doüan ve doüum aüÕrlÕüÕ 2000 gram veya üzerinde olup 3000 gramdan düùük olan toplam 72 bebekten aùÕ öncesinde, aùÕdan 12 saat ile 30. günlerde total kan civa düzeyleri, atomik absorbsiyon yöntemi ile incelemiùtir.

ÇalÕùmaya alÕnan bebeklerin ortalama aüÕrlÕüÕ 2, 4 ± 0, 3 kg olup en yüksek civa seviyesi aùÕlamadan 1 gün sonra tespit edilmiùtir. Bununla birlikte gaitada en yüksek civa seviyesi ise aùÕdan sonraki 5. gün gösterilmiùtir. ÇalÕùmaya

katÕlan bebeklerde, idrarda civa seviyesi ise tespit edile- meyen düzeylerdedir. Kan civa seviyesinin 30. günde bebeklerin tamamÕnda normal seviyeye döndüüü ve orta- lama civanÕn yarÕ ömrünün 6, 3 gün olduüu gösterilmiùtir.

Bu çalÕùma ile gösterilen intramüsküler olarak prema- türe bebeklere uygulanan etil civanÕn (tiomersal), yetiùkin- lerde oral olarak alÕnan metil civadan çok daha kÕsa yarÕ ömrünün olduüu ve hÕzla vücuttan uzaklaùtÕrÕldÕüÕdÕr.

Bu noktada biraz da olsa tiomersal üzerinde duracak olursak; timerosal veya tiomersal, kimyasal adÕ ile sod- yum etil-civa tiosalisilat, aüÕrlÕüÕnÕn %49.6’sÕ oranÕnda civa içeren bir organik maddedir. AùÕlarÕn içerisinde koruyucu – stabilizör olarak çok küçük miktarlarda 1930’lu yÕllardan itibaren kullanÕlmaktadÕr.

Çevresel kirlenme ve aùÕrÕ karùÕlaùma sonucunda civa kronik toksisitesinin çevre saülÕüÕ ile birlikte gündeme gel- mesi ile birlikte aùÕlarÕn içerisinde bulunan civanÕnda tok- sik olabileceüi tartÕùÕlmaya baùlanmÕùtÕr. Ancak aùÕlarÕn içerisinde bulunan bu kadar düùük miktarlardaki civanÕn toksik olduüunu gösteren bugüne kadar herhangi bir bulgu veya veri yoktur.

Timerosal vücutta etil civaya dönüùür, etil civanÕn metil civaya benzediüi düùünülmektedir, ancak bu çalÕù- mada prematüre ve düùük doüum aüÕrlÕklÕ bebeklerde gösterildiüi gibi daha hÕzlÕ olarak yÕkÕlÕr ve atÕlÕr. Bu neden- le metil civadan daha az toksik özellik gösterir. Bugün için içerisinde timerosal bulunan aùÕlarÕn çocuk saülÕüÕ üzerin- de olumsuz etkisi olduüunu gösteren bilimsel bir veri mevcut deüildir. Ancak teorik olarak çok düùük doüum aüÕrlÕüÕna sahip olan prematüre bebeklerin timerosal içe- ren aùÕlar ile aùÕlanmasÕ Amerika Birleùik Devletleri’ndeki limitler için belirlenen civa alt sÕnÕrÕnÕn üstüne çÕkÕlmasÕna neden olabileceüi düùünülmüùtür. Ancak gerçek yaùam- da bu olasÕlÕüÕn gerçekleùmesi mümkün görünmemekte- dir. Rakamsal olarak deüerlendirildiüinde, timerosal içe- ren altÕ dozluk bir aùÕ ùemasÕ uygulandÕüÕnda bile, maksi- mum alÕnabilecek civa miktarÕ 200 •g’dÕr, dört aylÕk bir çocukta dahi bu miktar 3.2 •g/kg haftalÕk alÕm miktarÕna denk gelir ve bu miktar da Dünya SaülÕk Örgütü limiti olan 3.3 •g/kg haftalÕk alÕm miktarÕnÕn altÕnda kalmaktadÕr.

Amerika Birleùik Devletleri’nde aùÕ güvenliüi üzerine yapÕlan çalÕùmalar ve izlemlerde timerosal içeren aùÕlarÕn kullanÕmÕ ile ilgili olarak geliùimsel bozukluk, otizm ve timerosal kullanÕmÕ arasÕnda herhangi bir iliùki de buluna- mamÕùtÕr.

Dünya Pnömoni Günü: 2 KasÕm 2009

Pnömoni, dünya genelinde, diüer tüm hastalÕklardan daha fazla çocuk ölümüne neden olmaktadÕr. Bu ifade dünyada ilk kez 2 KasÕm 2009 tarihinin Dünya Pnömoni Günü olarak belirlendiüini duyuran Amerika HastalÕk Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) haftalÕk yayÕn orga-

Kara A.

Dünya Literatüründen Özetler Ço cuk En f Der g 2009; 3: 198-201

J Pediatr Inf 2009; 3: 198-201

199

(3)

nÕndaki duyurunun baùlangÕcÕnda yer alan ifade ancak ùunu biliyoruz ki pnömoni gerçekten geliùmekte ve geliù- miù ülkelerde hem mortalitesi hem de morbiditesi ile çocukluk çaüÕnÕn en önemli klinik tablosu olmaya tüm olumlu geliùmelere raümen devam etmektedir (1).

Her yÕl 10 milyondan fazla çocuk beù yaùÕnÕ doldur- madan kaybedilmekte ve bunlarÕn 2 milyonundan fazla- sÕnda pnömoni ölüm nedeni olmaktadÕr (2). Streptococcus pneumoniae (pnömokok) and Haemophilus influenzae tib b (Hib), 1 ay ile 5 yaù arasÕnda gerçekleùen pnömoni- ye baülÕ ölümlerin yaklaùÕk yarÕsÕndan sorumludur (2,3).

Her iki etkenin de neden olduüu pnömonilerin çok önem- li bir kÕsmÕnÕn aùÕ ile önlenebilir olmasÕ belki de 2 KasÕm’Õn Dünya Pnömoni Günü olarak ilan edilmesinin altÕnda yatan neden olduüu da söylenilebilir. Dünya genelinde SaülÕk BakanlÕklarÕ ve 40 dan fazla kuruluù, 2 KasÕm’Õn Dünya Pnömoni Günü olmasÕ ile bilinirliüin artmasÕ ve ilgi çekilmesi için çalÕùmÕùtÕr. UNûCEF tarafÕndan da koùulsuz olarak desteklenen Dünya Pnömoni Günü için bir de http: //worldpneumoniaday.org adresinde elektronik sayfa oluùturulmuùtur.

Kaynaklar

1. MMWR 2009; 58: 1184.

World Health Organization. Pneumonia: the forgotten killer of children. Geneva, Switzerland: World Health Organization; 2006.

Eriùim http: //www.unicef.org/publications/35626.html. Eriùim, 30.10.2009.

Sünnetli HIV Pozitif Erkeklerin Eùlerine HIV Geçiùinde Sünnetin Etkisi

Wawer MJ, Makumbi F, Kigozi G, Serwadda D, Watya S, Nalugoda F, Buwembo D, Ssempijja W, Kiwanuka N, Moulton LH, Sewankambo NK, Reynolds SJ, Quinn TC, Opendi P, Iga B, Ridzon R, Laeyendecker O, Gray RH.

Circumcision in HIV-infected men and its effect on HIV transmission to female partners in Rakai, Uganda: a randomised controlled trial" Lancet 2009; 374: 229-37.

Sünnetli olmanÕn erkekler açÕsÕndan, HIV pozitif kadÕn eùten HIV geçiùini çok belirgin ùekilde azalttÕüÕ istatistik- sel olarak da gösterilmiù ve bugün için, Infectious Diseases Clinical North America’nÕn 2009 Haziran AyÕ sayÕsÕnda belirtildiüi üzere kabul edilmiù klasik bir bilgi ùekline de gelmiùtir (1). Ancak HIV pozitif sünnetli erkek- lerin eùlerine, HIV geçiùi üzerinde sünnetin etkisi ile ilgili olarak farklÕ görüùler ve iddialar bulunmaktadÕr. Bizler açÕ- sÕndan doüurgan çaüdaki annelerin HIV almÕù olmalarÕ bebeklerin HIV pozitif anneden doüum ve HIV alma risk- leri bir diüer ifade ùekli ile çocukluk çaüÕ HIV pozitifliüinin

artÕùÕ yönünden önem taùÕmaktadÕr. Bu çalÕùmanÕn ortaya koyduüu bilgiler, daha önce Gray ve arkadaùlarÕ tarafÕn- dan belirtilen HIV pozitif sünnetli erkeklerin eùlerine daha az HIV geçiùine neden olduklarÕna dair verilerinin karùÕtÕ ùeklindedir.

ÇalÕùmaya sünnetli olmayan, HIV pozitif 15-49 yaù arasÕ, CD4 hücre sayÕsÕ mikrolitrede 350’nin üzerinde olan toplam 922 erkek dahil edilerek, bilgisayar tarafÕndan rast gele olarak 474’ü hemen sünnet edilmiù, kalanlar ise 24 ay sonra sünnet edilerek (kontrol grubu oluùturacak ùekil- de) takip edilmiùler. ÇalÕùmaya alÕnan HIV pozitif erkekle- rin HIV negatif eùlerinin de takibi yapÕlmÕù ve sünnet yapÕ- lan grupta 93, kontrol grubu olarak kabul edilen grupta da 70 HIV negatif eù yer almÕù. AltÕncÕ, 12. ve 24. aylarda yapÕlan kontrollerde eùlerin HIV almÕù olup olmadÕklarÕ kontrol edilmiù. ÇalÕùma sÕrasÕnda, sünnetli grupta, 17 (%18) öncesinde HIV negatif olan eùe, kontrol grubunda yer alanlarÕnda 8’inin (%12) öncesinde HIV negatif olan eùine HIV geçiùi (p=0·36) olunca çalÕùma erken dönemde durdurularak sonlandÕrÕlmÕù.

Bu sonuçlar ile deüerlendirildiüinde, 24 aylÕk toplam izlem süresi için, kümülatif risk sünnet olan grupta %21.7 ve kontrol grubu olarak seçilen vakalarÕn eùlerinde de

%13.4 olarak tespit edilmiù ve risk sünnet olan grubun eùleri için 1.49 kat, kontrol grubuna göre %95 güven ara- lÕüÕ ile 0.62’ye 3.57 olarak istatistiksel anlam taùÕyacak oranda artmÕù bulunmuù (P=0.368).

Ancak çalÕùmanÕn detaylarÕ incelendiüinde ve alt grup analizi yapÕldÕüÕnda, sünnet olan HIV pozitif erkeklerin, HIV negatif eùlerine HIV bulaùtÕrmada, eüer sünnet ope- rasyonunu takip eden 5 gün içerisinde cinsel iliùkiye gir- diler ise HIV geçiùi %27.8, eüer sünnetten sonraki ilk cin- sel iliùkileri 5 günden daha uzun sürede ise bu oran yal- nÕzca %9.5 olarak tespit edilmiù. Bu nedenle sünnet olan- lardaki yüksek geçiù oranÕnda erken dönem yara iyileù- mesi sÕrasÕndaki geçiù olasÕlÕüÕnÕn etkisi olabileceüi yazar- lar tarafÕndan da iddia edilmekte.

Genel olarak deüerlendirilecek olursa, sünnetli olma- nÕn erkeklere, cinsel iliùki ile kadÕnlardan HIV geçiùini azalttÕüÕ, ancak sünnetli erkeklerden kadÕnlara geçiùte de riski azalttÕüÕ daha önce yapÕlmÕù çalÕùmalar ile iddia edi- lebilir ancak ileri yaùlarda, HIV pozitifliüi gösterildikten sonra sünnet olmanÕn risk azaltÕcÕ olup olmadÕüÕnÕn hala tartÕùmalÕ olduüu görülmektedir.

Kaynaklar

1. Vergidis PI, Falagas ME, Hamer DH. Meta-analytical studies on the epidemiology, prevention, and treatment of human immu- nodeficiency virus infection. Infect Dis Clin North Am 2009; 23:

295-308.

2. Gray RH, Kiwanuka N, Quinn TC, et al. Male circumcision and HIV acquisition and transmission: cohort studies in Rakai, Uganda. Rakai Project Team. AIDS 2000; 14: 2371-81.

Kara A.

Dünya Literatüründen Özetler

Ço cuk En f Der g 2009; 3: 198-201 J Pediatr Inf 2009; 3: 198-201

200

(4)

Universal ûnfluenza AùÕlamasÕnÕn Antibiyotik Reçetelenmesi Üzerine Etkisi

Kwong JC, Maaten S, Upshur RE, Patrick DM, Marra F. The effect of universal influenza immunization on antibiotic prescriptions: an ecological study. Clin Infect Dis 2009; 49: 750-6.

Literatür özetlerinin bu kÕsmÕnda ele aldÕüÕmÕz bu makale, influenza aùÕsÕnÕn 2000 yÕlÕndan itibaren herkese ve ücretsiz olarak uygulandÕüÕ Kanada’nÕn Ontario bölge- sinde, antibiyotik reçetelendirilmesini deüerlendirmiù.

ûnfluenza aùÕsÕ bugün dünyada hiç bir ülkede herkese rutin olarak önerilmemekte ve genellikle geliùmiù olan ülkelerde ve ülkemizde de risk grubu olarak deüerlendiri- len kiùilere önerilmekte ve ücretsiz olarak sunulmaktadÕr.

Bu makale nedeni ile güncel pandemik influenzadan fark- lÕ olarak mevsimsel influenza aùÕsÕnÕn önerildiüi gruplar;

1) Yaù

a) 6 – 59 ay arasÕ çocuklar, b) 65 yaù ve üzeri yetiùkinler

2) Bir önceki influenza sezonunda aùaüÕdaki nedenlerden ötürü hastane baùvurusu gereken çocuk ve yetiùkinler;

a) Solunum yolu hastalÕklarÕ (kistik fibrozis, astma, emfizem),

b) Kardiovasküler hastalÕklar, c) Metabolik hastalÕklar (diabet), d) Renal disfonksiyon, e) Hemoglobulinopatiler, f) ûmmünsüpresyon,

g) Solunum fonksiyon bozukluüu, aspirasyon riski olanlar dahil olmak üzere,

3) 6 aydan 18 yaùÕna kadar olan ve uzun süreli aspirin tedavisi almakta olan çocuklar,

4) Gebeler,

5) Doktor, hemùire ve diüer saülÕk personeli, 6) BakÕm evlerinde kalanlar ve çalÕùanlar,

7) Yüksek riskli hastalar ile temasÕ olabilecek diüer kiùiler,

8) Yüksek riskli hastanÕn diüer aile bireyleri (çocuklar dahil),

9) ûnfluenzanÕn yoüun olarak görüldüüü bölgeye seyahat edecek kiùiler,

10) HastalÕk riskini azaltmak ve aùÕ olmak isteyen herkes úeklinde sayÕlabilir.

ÇalÕùmaya dönecek olursak Kanada’nÕn Ontario böl- gesinde aùÕ isteyen herkese ve ücretsiz olarak önerilmek- te ve hatta saülÕk merkezleri ile birlikte, alÕùveriù merkez- lerinde, eczanelerde ve okullarda influenza aùÕsÕ uygulan- maktadÕr.

Clinical Infectious Disease’in Eylül AyÕnda yayÕnlanan bu yazÕda verilen bilgiler arasÕnda 2000 yÕlÕndan itibaren acil servis kullanÕmlarÕnÕn ciddi bir ùekilde azaldÕüÕ ve inf- luenzaya baülÕ mortaliteninde belirgin ùekilde düùtüüü bil- gisi verilmektedir. AyrÕca çalÕùmanÕn temel amacÕ olan antibiyotik kullanÕmÕ incelendiüinde; viral enfeksiyonlarda antibiyotik gerekli olmadÕüÕ bilinmesine raümen önerildiüi ve bu nedenle de influenza aùÕlamasÕnÕn daha da önemli olduüu vurgulanmaktadÕr. ÇalÕùmada bölgesel veriler incelendiüinde influenza ile iliùkili antimikrobiyal ajan reçetelenmesinde %64’lük bir azalma olduüu tespit edil- miù. AslÕnda bu azalmada, 2000 yÕllardan itibaren akÕlcÕ antimikrobiyal ajan kullanÕmÕ bilgilendirilme çalÕùmalarÕnÕn da etkili olduüu ilk etapta düùünülebilir ancak araùtÕrÕcÕlar aynÕ dönem içerisinde Kanada’nÕn diüer bölgelerinde benzer bir azalmanÕn olmadÕüÕnÕ da göstererek bu azal- manÕn universal influenza aùÕ uygulamasÕ ile iliùkili oldu- üunu iddia ediyorlar. AyrÕca %64 olarak verilen antimikro- biyal ajan reçetelenmesinde azalmanÕn rakamsal olarak 144.000 reçeteye denk geldiüini de belirtecek olursak aslÕnda hem gereksiz antibiyotik kullanÕmÕnÕn azaltÕlarak olasÕ direnç geliùiminin engellenmesi hem de ekonomik açÕdan faydasÕ ile influenza aùÕ önerilerinin geniùletilebile- ceüini söyleyebiliriz.

Kara A.

Dünya Literatüründen Özetler Ço cuk En f Der g 2009; 3: 198-201

J Pediatr Inf 2009; 3: 198-201

201

Referanslar

Benzer Belgeler

Ağustos 2005’te ise aşının uygulanabi- leceği en düşük yaş grubu 12 aya çekilmişti ve Mayıs 2006’da da tüm Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan çocuklar için

Araştırıcılar son bir yıl içerisinde de sık parasetamol kullanımının astım ve diğer iki klinik tablo ile ilişkili oldu- ğunu bulduklarını ifade etmişler ve son bir

Kitamura ve arkadaşlarının 1970’li yılların sonu ve 1980’li yılların başlarında Kawasaki hastalığı geçiren ve koroner arter sorun- ları by-pass cerrahisi ile

Ayr›ca kendi hasta gruplar› içerisinde Kawasaki hasta- l›¤› tespit edilmifl vakalardan hiçbir hastan›n bu dört parametre ile de¤erlendirildi¤inde bir veya s›f›r

Çok düflük do¤um a¤›rl›kl› prematüre bebeklerde ilk doz kombine afl› uygulamas› sonras›nda ap- ne ve bradikardi riskinin oldu¤u, 2. ‹lk doz s›ras›nda

Araflt›r›c›lar 7-de¤erli konjuge pnömokok afl›s›- n›n kullan›ma girmesinin afl› yap›lan çok küçük çocuklar aras›nda bile invazif pnömokok

Klinik görünümü iyi olmayan çocuklar (baflka yere sevk edilece¤i için) veya idrar yolu enfeksiyonu gibi baflka tan›lar alanlar ve ventri- küler flant gibi

Yukar›da görüldü¤ü gibi yüksek riskli hasta grubun- da mortalitesi yüksek olan RSV’nin tedavisi için bugün için kabul edilen net bir tedavi flemas› veya ajan›