Hükümetin AB’ye uyum mevzuatını gerekçe göstererek Meclis’e gönderdiği, tüm doğal sit alanlarını ortadan
kaldıracak olan Tabiatı Koruma Yasa Tasarısı, AB Türkiye 2010 İlerleme Raporu’nda “endişe verici gelişme” olarak değerlendirildi.
Tabiat Kanunu İzleme Girişimi Sözcüsü Hüsrev Özkara, tasarının AB’ye uyum süreci kapsamında hazırlandığı söylemlerinin raporla çürütüldüğünü belirterek “Bu yasa taslağının geri çekilmesi ve yeni bir yasa hazırlığının başlatılmasını istiyoruz” dedi.
9 Kasım’da açıklanan AB İlerleme Raporu’nun “çevre” kısmında AKP’nin ekim ayında Meclis’e gönderdiği “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı” ile ilgili olarak “Doğa koruma konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Doğa koruma ve biyolojik çeşitlilikle ilgili Meclis’e sunulan taslak yasa, özellikle Türkiye’nin Natura 2000 ağına katılabilecek birçok alanın mevcut koruma statüsünü ortadan kaldırması bakımından endişeler yaratıyor” ifadesine yer verildi.
Yasa, gerekçesine aykırı
Raporda ayrıca “Türkiye’de doğa koruma çalışmalarına ağırlık verilmesi, çok az sayıda ve ülke yüzölçümünün ancak yüzde 5’ini oluşturan korunan alanların, nicelik yanında nitelik olarak da arttırılması gereği” vurgulandı.
Hükümetin Meclis’e gönderdiği tasarının ilk paragrafında “AB, Türkiye’nin birliğe katılma süreci içinde çevre faslını açmış bulunmaktadır. Bu çerçevede Türkiye’nin AB’ye üye olarak katılabilmesi için tabiatın ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi yerine getirmesi gereken bazı taahhütleri bulunmaktadır. Bu taahhütlerden bazıları yetersizdir. Söz konusu eksikliklerin giderilmesi için bu tasarı hazırlanmıştır” ifadeleri yer alıyordu.
Tabiat Kanunu İzleme Girişimi Sözcüsü Özkara, bu gerekçenin, AB’nin Türkiye İlerleme Raporu’nda yer alan ifadelerle çürütüldüğünü belirterek şunları söyledi:
“İlerleme Raporu’nda yer alan ifadeler, AKP’nin yasa tasarısının AB’ye uyum süreci kapsamında hazırlandığı ve AB standartlarını karşıladığı gerekçesini ortadan kaldırıyor. AB’nin bu saptaması, ülkemizde uluslararası yaklaşımlarla uyumlu bir doğa koruma anlayışının yerleşmesi ve uygulanması için gerekli ilke ve yöntemleri kapsayan bir yasal altyapıya ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. Doğal yaşama sahip çıkılması için bu yasa taslağının geri çekilmesi ve gerek hazırlık ve gerekse uygulama sürecinde sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yeni bir yasa hazırlığının başlatılmasını, hazırlık sürecinde doğanın haklarının ve uluslararası taahhütlerin dikkate alınmasını, bu sürecin hayata geçirilmesinde tüm milletvekillerinin ve yetkililerin aktif sorumluluk almasını istiyoruz.”
