• Sonuç bulunamadı

Bir Yapı ve İmar Politikamız var mıdır? A

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Yapı ve İmar Politikamız var mıdır? A"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A

h 1/ Î T T 1/ T Y A P I S A N A T I , Ş E H İ R C İ L İ K v e S Ü S L E Y İ C İ S A N A T L A R D E R G İ S İ

K • I « I S A H İ P L E R İ : Y. M İ M A R A B İ D İ N M O R T A Ş ve Y. ıS I M A R Z E K İ S A Y A R

S A Y İ : 137 - 1 3 8 I D A R E Y E R I : A N A D O L U H A N NO. 32 İS T A N B U L , T E L E F O N : 21307

B i r Y a p ı v e İ m a r P o l i t i k a m ı z v a r m ı d ı r ?

Y. M i m a r Z e k i S a y â r

Yurdumuz, Cumhuriyetin kuruluşundan, son dünya buhranına kadar, yıldan yıla tedricen artan bir yapı ve imar faaliyetine mazhar olmuştur. Yapı işlerine tahsis edilen sermaye artmış, bu nispette iş hacmi büyümüştür. Fakat bu faaliyet maalesef plânlı ve sistemli bir şekilde inkişaf edememiştir. Eğer ge-çen yıllar zarfında memleketin imarında bilgili ve metodlu bir şekilde çalışmış olsaydık, yapı işlerimi-zin hacmi bugünkünden muhakkak ki bir kaç misli daha büyük olacaktı.

Bu faaliyet için lüzumlu kanunları ve diğer mevzuatı ancak son seneler zarfında, tanzim ve ka-bul etmekle yapı ve imar işlerimizi plânlamakta geç kaldık.

Cumhuriyetin ilk yıllarında sırf inşa iştiyak ve ihtiyacı ile, yanan şehirlerimizi, yeni hükümet merkezimizi kurarken, henüz memlekette yapı ve imar faaliyetinin bir ana prensibe bağlanarak, bir sistem dairesinde meydana getirilmesine tevessül edemedik.

Devletin arzu ve irşadı ile bir çok şehirlerimizi, kasabalarımızı vakıa inşa ettik, fakat bu faaliyetin sistemli ve programlı olmadığı muhakkaktır. Yapı ve imar işleri... hususundaki bilgisizliğimiz ve teş-kilâtsızlığımız yüz "inden maddî büyük ziyanlara -uğ-radık, zaman kaybettik. Bu noksanı bugün tam mâ-nasile duyuyoruz ve telâfi etmek ıztııarındayız. Bu hususta pek çok misaller gösterilebilir.

Yurdda mesken buhranı vadır. Bugün Ankara-da ev meselesi bir dert halini almıştır. Her £Tİin' nü-, fusu artan, büyümekte olan Türkiyenin bış şehrin-de üç yılaanberi yapı faaliyetinin durması mühim bir buhran doğurmuştur. Ev meselesi bir parlamento işi olmuş, hususî komisyonlar teşkil edilmiş, bazı Devlet dairelerinin civar şehirlere bile dağıtılması akla gelmiştir.

Mühim bir mevzu teşkil eden mesken buhranı-nın, önden alınacak tedbirler ile hiç meydana gel-memesi kabil olduğu muhakkaktır. Eğer Ankara belediyesinin nüfus artışına göre, inşa faaliyeti ile uğ-raşan bir şehircilik b:.irosu bulunsaydı ve bu teşekkül muntazam ihsaî malûmatla ve meslekî bilgiler ile

mücehhez olsaydı bu ihtiyacı zamanında görür ve alınacak çareleri Devlete zamanında bildirir bu bv.h-ran da meydana gelmezdi.

İstanbul, Eskişehir, Adana ve sair şehirlerimiz-de şehirlerimiz-de ev buhranı vardır. Eğer Nafıa Vekilliğinşehirlerimiz-de; yukarıda söylediğimiz şekilde ve daha büyük mik-yasta bir etüd bürosu olsaydı bütün şehirlerimi-zin mesken meselelerinde bilgili müdahalelerde bu-lunacak ve ihtiyaç hissedilen inşaatın cinsini, nev'ini tayin edecek, vereceği direktifle nâzım bir rol oyna-yarak yurdun mesken işlerinin tanzimine yarayacaktı.

Yine bir yurt meselesi olarak şehirlerimizden, kasabalarımızdan köylerimize inelim.

Geçenlerde, hükümet İstanbul - Ankara hattı üzerindeki eski ve bakımsız köyleri tanzim etmek maksadı ile. Sincan köyünde 50 evlik bir mahalle kurmağa karar verdi ve inşaata başladı. Bu olay Ulus'da bir muharririmizi heyecanlandırdı. 50 evlik bir inşa faaliyetini sanki bütün köylerimizin yapıl-ması gibi bir hâdise telâkki ettirdi.

Ankara - İstanbul hattı üzerindeki köylerimizin ye-nilenmesi büyüklerimizin nihayet Devletin tahakkuk ettirmek istediği eski bir arzudur. Fakat bugünkü

du-rumla bu hat üzerindeki köyler ancak Devlet parasile yapılabiliyor. İnşa edilmek istenen, ne 50 evlik bir Sincan köyüdür ne de Ankara - İstanbul hattı üze-rindeki 50, nihayet l 00 köyümüzdür. İnşa, ıslah et-mek istediğimiz 4 0 0 0 0 Türk köyü vardır. Fakat bu 4 0 0 0 0 köyü değil tamamen Devlet bütçesinden para ayırmak suretile inşa etmek, bir kısmına bile umumî bütçeden küçük para yardımı yapmak imkânı yoktur.

Çünkü bu yardımı rakamlarla ifadeye kalkarsak, milyonları aşar. O halde, köylerimizi nasıl yapaca-ğız, mesele yine dönüp dolaşıp «bir yapı ve imar or-ganizasyonuna» gelip çatmaktadır.

(2)

ge-tirerek köyünü, evini kendisine yaptırmak imkânla-rım bulurdu.

Sun'î tedbirlerle, nihayet banliyö, üzerinde bir sayfiye, tren güzergâhında birkaç köy inşa edilebilir, fakat İyi niyetler, ilmî ve fennî •esaslara dayanarak teşkilâtlandırılırsa, yurdu baştan başa imar ve inşa etmek kabil olur. Bu misallerimizi malzeme ve nak-liyat fiatlarının yüksekliğine, diğer devlet yapılarına ve sair nafıa işlerine de teşmil edebiliriz. Ancak «yapı ve imar işlerimizi tanzim edecek, organizasyonu» ku-rup, işletmeyi temin etmeliyiz.

Yapı ve imar dâvamızı kimler tanzim ve idare edebilirler:

1935 yılında 361 1 numaralı kanunla yurdun ya-pı ve imar işlerinin sevk ve idaresi diğer nafıa vazife-leri meyanına alındı. Bu kanunun 5 inci maddesinde yapılar ve şehircilik işleri şöyle anlatılmaktadır.

Madde 5 — Yapı ve İmar işleri şunlardır: 1 — Devlet yapı işlerinin teknik ve mimarî bakım-dan ve yurdun imar işlerinin şehircilik bakımınbakım-dan tanzimi

2 — Muvazenei umumiyeye dahil daireler ve müesseselere ait bilûmum bina ve tesisat ve keşifle-rinin doğrudan doğruya yapılması veya mütehassıs-lara yaptırılması, inşaları ve esaslı tamirleri,

3 — İdarei hususiyelerin yapacakları bilûmum binalarla tesisatlarının proje ve keşiflerinin doğrudan

doğruya yapılması ve mütehassıslara yaptırılması ve inşalarının idare ve murakabesi ve kabullerinin icrası,

4 — Mülhak bütçeli idarelerle belediyeler tara-fından yapılacak keşif bedelleri elli bin lirayı geçen binaların ve tesisatlarının proje ve keşiflerinin tetkik ve tasdiki ile bunların alâkadar dairelerce teşkil edi-lecek kabul heyetlerinde âza bulundurması,

5 — Belediyelerce mütehassıslara yaptırılacak halihazır haritalarının imıar plânlarının tetkik ve tas-diki,

6 — Musaddak halihazır haritalarile müracaat ederek talepte bulunan belediyelerin imar plânlarının

tanzim ve tatbikında fennî bakımından yardım edil-mesi.

Demek oluyor ki resmî inşaat işlerinin sevk ve idaresi merkezîleştirilmiş ve bir ana prensipe bağlan-mıştı. Bugünkü mevzuumuz dışında olduğu için ka-nundaki noksanlar ve kifayetsizlikler hakkında mii-talea yürütmiyeceğiz. Burada tebarüz etirmek isledi-ğimiz nokta bu kanunun tatlbikı ile yurdun imar ve inşa işlerinin sevk ve idaresinin Nafıa Vekilliğine bı-rakıldığıdır. Bu sayede Türkiyenin rter köşesinde ya-pılacak inşaatın plânlanması, kontrolü, idaresi üze-rinde Nafıa Vekilliğinin nazım bir rolü olmakta idi.

Yine aynı kanunun I 1 inci maddesinde bir «yüksek fen heyeti» teşkilinden bahsedilir, vazifeleri anlatıhr. Yüksek fen heyeti beş azadan ibaret olacaktır. Bu heyete dört yüksek mühendis ve bir yüksek mimar dahildir. 361 1 numaralı kanunun ! 1 inci maddesi heyetin vazifelerini aynen şöyle izah eder:

Madde 1 I — Yüksek fen heyeti «Vekâlet dai-relerince hazırlanacak kanun, nizamname, talimatna-me, şartname ve sair projelerle esas programları fen-nî noktadan tetkik ve bunların tatbik tarzlarını takip ederek mütaleasını Vekâlete bildirmek ve yapılması-na lüzum göreceği değişiklikler hakkında tekliflerde bulunmak, diğer vekâletler ve dairelerce hazırlanıp vekâlete gönderilen kanun ve nizamname projelerin-den heyete tevdi edilenler hakkında vekâletin alâka-dar dairelerinin reyini alarak mütaleasını bildirmek, yabancı memleketlerde nafıa mevzuuna giren bilû-mum resmî ve hususî neşriyatı ve kanunî mevzuatı ta-kip ve tetkik ederek bilhassa demiryollar, limanlar şose ve köprüler, sular, binalarla sair bilûmum Nafia işlerine müteallik umumî ve esas programlar, inşaat tarz ve uslupları, fen sahasında meydana gelen tekâ-mülâttan memlekette tatbiki icap eden yenilikler hak-kında teklifler hazırlamak ve kendisine tevdi oluna-cak sair işleri yapmakla mükelleftir.»

Bu izaha göre bizce yapı politikamızı sevk ve idare edecek ve ona istikamet verecek olan bu heyettir. Hazırlayacağı programları devlete teklif ederek memlekette sistemli bir inşa faaliyetinin doğ-masında âmil olacak yine bu heyettir. Belki de başka memleketlerdeki teşkilâttan mülhem olarak kanunda teşkiline yer verilen bu heyet maalesef bugüne kadar kurulmuş değildir. 361 1 numaralı kanunun tatbikın-dan beri geçen yıllar zarfında ancak bu heyete bir tek âza tayin edilmiştir ve «Yüksek fen heyeti» her ne hikmetse faaliyete geçirilmemiştir.

Halbuki yukarıda izah ettiğimiz gibi memleke-tin yapı ve imar İşlerinin mütehassis ve bilgin in-sanlar tarafından sistemli bir surette idaresine lüzum vardır.

Yapı ve imar dâvamız; salâhiyetli kimselerin henüz üzerinde daha çalışmadıkları bir mevzu ha-linde bakir ortada durmaktadır. Bugüne kadar ya-pılan faaliyet ve gayretler ihtisasdan nasipsiz yalnız hüsnüniyetlern meydana getirdiği küçük mikyasta ha-reketlerden başka bir şey değildir.

Referanslar

Benzer Belgeler

İdarece ihale aşamasında bir zeyilname yayınlandığı, bu zeyilnamede; “Teknik şartnamede ve projelerde iç tesisat boru ve armatür hesaplarında 1 bar esas alınmıştır.

Etkinlik 4: Proje Tabanlı Öğrenmeyi Açıklayan Bir Yayın Planlamak Adım 1: Yayını Planlama...3.. Adım 3: Örnek Yayınları

Aynı zamanda; keşif özetinin, … bölümlerinde gösterilen, Yapı İşleri Müşterek Tesisatı Birim Fiyat ve Tarifleri kitabındaki çelik boruların montajlı montajsız

A) Dünya’nın kendi etrafında dönmesi ile B) Güneş’in kendi etrafında dönmesi ile C) Dünya’nın Güneş etrafında dolanması ile D) Güneş’in Dünya’dan çok uzakta

maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği

Beta katalizörü için farklı sıcaklık ve akış hızlarında gerçekleştirilen deneyler sonucu elde edilen 2-MN/ 1-MN oranları Şekil 4.49’ da verilmiştir. Grafik

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları

Yüksek Lisans 2 Tarımsal Genetik Mühendisliği, Bitkisel Üretim ve Teknolojileri, Bahçe Bitkileri, Tarla Bitkileri, Tarımsal Biyoteknoloji, Biyoloji, Moleküler