• Sonuç bulunamadı

Gap Bölgesinde Çeltik Üretimi Đklim Đlişkileri Ve Çeltik Üretiminin Uzun Dönem Eğilim Analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gap Bölgesinde Çeltik Üretimi Đklim Đlişkileri Ve Çeltik Üretiminin Uzun Dönem Eğilim Analizi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gap Bölgesinde Çeltik Üretimi Đklim Đlişkileri Ve Çeltik Üretiminin Uzun Dönem Eğilim Analizi

Beşir KOÇ1 Tahsin TONKAZ2

Özet

Çalışmada, GAP bölgesinde çeltik üretimi, üretimin gelişim seyri incelenmiştir. Kullanılan veriler 1991–2009 dönemine aittir. Ayrıca çeltik üretimi ile sıcaklık arasındaki ilişki irdelenmiştir.

Çalışmada uzun dönem eğilim analizinde ARIMA (1,0,1) modeli kullanılmıştır. GAP bölgesinin çeltik ekim alanı bakımından Türkiye içindeki payı %4,86 olurken, üretim miktarı içindeki payı ise %2,77 olarak hesaplanmıştır. Bölgede çeltik ekim ve üretimi en çok Şanlıurfa ve Diyarbakır’da gerçekleştirilmektedir. Şanlıurfa’nın GAP bölgesi çeltik üretiminden aldığı pay %62,18’dir.

Dekara çeltik verimi bakımından Mardin ili 551 kg ile başı çekmektedir. Mardin ilini sırayla Şanlıurfa (412 kg) ve Diyarbakır izlemiştir. Bölge’de çeltiğin dekara verimi Türkiye ortalaması olan 757 kilogramın altında gerçekleştiği görülmektedir. Bölge’de 2009 itibariyle 25.724 ton olan çeltik üretiminin giderek azalma eğiliminde olacağı tahmin edilmektedir. Yapıl analizlerde, üretimin 2015 yılında 17.032 tona, 2020 yılında 14.467 tona ve 2025 yılında ise 13.474 tona kadar gerileyeceği tahmin edilmiştir. Çeltik üretimi üzerinde belirleyici faktörlerin, ekim alanları, suyun varlığıdır. Nitekim çeltik üretimi ile sıcaklık arasındaki ilişkiye bakıldığında, aslında sıcaklığın çeltik üretimini artırması beklendiği ancak bunun suyun varlığına bağlı olduğu sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Pirinç, Çeltik, GAP, ARIMA

Paddy production in the GAP Region with the Climate Relationship and Long Term Trend Analysis of Rice Production

Abstract

In this study, rice production, course of production, and relationship between temperature and production were examined in the GAP region for period of 1991-2009. In the long term trend analysis study ARIMA (1,0,1) model is used. The paddy cultivation area in terms of the GAP region in Turkey, while the share of 4.86%, while the share of production volume was calculated as 2.77%. Production of paddy cultivation in the region and most took place in Diyarbakir and Sanliurfa. Sanliurfa, in the GAP region, the share of the rice production was estimated at 62.18%.

hectare to 551 kg of rice yield per unit area occurred in the province of Mardin. This province, in the order of Sanliurfa (412 kg) and was followed Diyarbakır. Rice yield in the region was less than Turkey's average (757 kg).. In the region, rice production is expected to be a trend of decline. In the analysis, production of 17 032 tons in 2015, 14 467 tons in 2020 and in 2025 was estimated to fall to the 13 474 tons. On rice production as the determining factors; planting areas, is the presence of temperature and irrigation water. Indeed, looking at the relationship between rice production and the temperature is, in fact, the temperature is expected to increase rice production, but it is dependent on the presence of irrigation water has been concluded.

Key Words: Rice, Paddy, GAP Region, ARIMA Models

Giriş

Küresel ısınma, atmosfer, okyanuslar ve kara kütleleri yüzeyindeki sıcaklık artışı olarak tanımlanır. Yani Küresel ısınma, dünyanın ortalama sıcaklık değerlerindeki iklim değişikliğine yol açabilecek bir artışı ifade etmektedir. Đklim değişikliği ise, belirli bir bölgedeki mevsimlik sıcaklık, yağış ve nem değerlerindeki değişimleri ifade etmektedir.

Đklim değişikliği özellikle bitkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Sözgelimi, aşırı yağışlar sonucu topraktaki su oranının artması toprağın uzun süre suya doygun kalması ile birlikte topraktaki oksijen miktarının azalması ve bitkilere oksijen miktarındaki azalmanın olumsuz etkileri gibi veya aşırı sıcaklıkların fotosentezi

1 Bingöl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümü, 12000 BĐNGÖL

2 Harran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, ŞANLIURFA

(2)

yavaşlatması bunun sonucu olarak bitki büyümesinin yavaşlaması ve döllenme yeteneğinin düşmesi vb. örnekler çoğaltılabilir (Koçer ve ark., 2009). Görüldüğü gibi küresel ısınma, su kıtlığı veya aşırı yağışlar tarımsal işletmelerin kapasitelerini sınırlayabilmektedir.

Ancak bütün bu olumsuz faktörlere rağmen pirinç üretimi artmaya devam etmektedir. Ancak pirinç üretiminin küresel ısınma tehlikesine maruz kalması anahtar bir durum oluşturmuştur. Yoğun olarak yapılan bilimsel çalışmalar da genelde Asya için birkaç iklim değişikliği senaryosu ile, pirinç üretimi için projeksiyonlar yapılmıştır (Kropff, et all., 1993; Horie, et all., 1997; Matthews, et all., 1997; Hayashi and Jung, 2000; Aggarwal and Mall, 2002; Tao, et all., 2008). Bu durum, son zamanlarda dünyada tarım sektörünün sorunlarının pirinçten başlanarak tartışılmaya açılmıştır.

Türkiye’de son yıllarda tarımsal üretimde, tahıl, meyve ve sebze olmak üzere hemen hemen bütün bitkisel üretimde bir üretim düşüşü yaşanmıştır. 2008 yılında yağan yağışlar da göz önünde bulundurulduğunda kısmi bir kuraklığın en azından bölgesel bazda (Güney Doğu Anadolu Bölgesi gibi) var olduğu söylenebilir. Söz konusu küresel iklim değişikliğinin süreklilik arz etmesi halinde önümüzde yıllarda dünyada gıda sıkıntısını beraberinde getirebileceği öngörülmektedir.

Türkiye’de 2007 yılında tahıl ürünlerinde üretim miktarları 2006 yılına göre 15.5% oranında azalarak yaklaşık 29 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, buğday üretimi 13.9%, dane mısır üretimi %7.2, arpa üretimi 23.5%, çeltik üretimi ise 6.9% oranında azalarak yaklaşık 648 bin ton olarak gerçekleşmiştir (Anonymous, 2008).

Çeltik bitkisinin yaklaşık 3 aylık dönem boyunca suya ihtiyaç göstermesi Türkiye’de ekimini gittikçe sınırlamaktadır (Đşçan, 2002). Ancak Türkiye’de çeltik üreticilerinin büyük çoğunluğunun ileri yetiştirme teknikleri kullandığı ve özellikle Trakya bölgesinde gübre, ilaç ve mekanizasyon kullanımının çok iyi bir seviyeye geldiği söylenebilir (Dönmez, 2007).

Türkiye’de yerli üreticinin korunması ve pirinç üretiminin artırılması amacıyla 21.09.2005 tarihli ve 25943 sayılı tebliğ ile “Bazı Çeltik ve Pirinç Türlerinin Đthalatında Tarife Kontenjanı” uygulanmaya başlanmış, pirinç ithalatı için, "yerli ürün alma şartı"

uygulaması getirilmiştir, bu tarife kontenjanı uygulaması ile Türkiye’de çeltik üretimi en son 2005–2006 döneminde, 2003–2004 dönenime göre, %62’lik bir artış ile 600.000 ton’a yükselmiştir. Bu sistem ile üreticiler ürünlerini daha yüksek değerle pazarlama şansına kavuşmuştur. Ancak A.B.D. Türkiye’nin bu ithalat politikasını 2 Kasım 2005 ‘de Dünya Ticaret Örgütü‘ne şikayet etmiş olup Türkiye bu tarife kontenjanı uygulamasını 01/04/2006 tarihinde yürürlükten kaldırmıştır (Dönmez, 2007).

Çalışmanın amacı GAP alanında çeltik ekim alanları, üretimi ve veriminin durumunu ortaya koyarak çeltik üretiminin iklim ilişkilerini ortaya koymaktır.

Materyal ve Metod

Çalışmanın ana materyalini, Devlet Đstatistik Kurumunun web sitesinden alınan istatistikî bilgiler oluşturmaktadır. Bununla birlikte konu ile ilgili makale ve basında çıkan yazılardan yararlanılmıştır.

Elde edilen ham istatistikî veriler işlenerek çizelgeler haline getirilmiş ve yorumlanmıştır. Çalışmaya konu olan çeltik ekim alanı, çeltik üretimi ve dekara düşen çeltik verimi gibi faktörlerin üretiminin basit indeksi ve yıllık ortalama artış hızları hesaplanarak konu daha iyi anlaşılabilir hale getirilmiştir. Bunun yanı sıra çeltik üretimi ile ısı değerleri arasındaki ilişki incelenmiştir.

Uzun dönem eğilim analizinde ise, ARIMA (1,0,1) modeli kullanılmıştır.

ARIMA modelleri genel olarak ARIMA (p, d, q) şeklinde ifade edilmektedir. Modellerde yer alan, p: otogresif model derecesi, q: hareketli ortalama model derecesi ve d:

mevsimsel olmayan fark alma derecesidir. Fark alma derecesi d=0 olduğunda bu orijinal serinin durağan olması anlamına gelir. Bu durumda, ARIMA modeli (AR,) MA ya da

(3)

doğrusal, d= 2 olduğunda parabolik eğri göstermektedir (Kaynar ve Taştan, 2009; Nochat ve Nochat, 2006; Yaman ve ark., 2001).

GAP Bölgesi’nde Çeltik Üretiminin Mevcut Durumu

GAP bölgesinin çeltik ekim alanı bakımından Türkiye içindeki payı %4.86, üretim miktarı içindeki payı ise %2.77 olarak bulunmuştur. GAP alanında çeltiğin en çok ekildiği ve üretimin gerçekleştirildiği iller arasında başta Şanlıurfa olmak üzere Diyarbakır gelmektedir. Şanlıurfa’nın GAP alanında çeltik ekim alanları içindeki payı

%58.43, üretimden aldığı pay ise %62.18 gibi yüksek oranda gerçekleşmiştir.

Diyarbakır’ın ise üretimden aldığı pay %32.67 olarak hesaplanmıştır. Dekara düşen çeltik verimi bakımından ise Mardin ili 551 Kg ile başı çekmektedir. Mardin’i dekara 460 kg ile Şanlıurfa ve 412 kg ile Diyarbakır izlemektedir. Bölge’de çeltiğin dekara verimi Türkiye ortalaması olan 757 kilogramın altında gerçekleştiği görülmektedir (Çizelge 1).

Çizelge 1. GAP Bölgesinde Đller Bazında Çeltik Üretimi (ton-2008)

Ekim Alanı (da)

%

Üretim (ton)

%

Verim (Kg/da)

Adıyaman 309 0,64 109 0,52 353,00

Batman 38 0,08 9 0,04 237,00

Diyarbakır 16564 34,23 6829 32,67 412,00

Mardin 1625 3,36 896 4,29 551,00

Siirt 1577 3,26 63 0,30 41,00

Şanlıurfa 28272 58,43 13000 62,18 460,00

Toplam 48385 100,00 20906 100,00 342,33

GAP/Türkiye 4.86 2.77 757

Not: G.antep, Kilis ve Şırnakta üretime rastlanmamıştır.

Kaynak: TUĐK, Bitkisel Üretim Đstatistikleri

GAP bölgesinde yıllar itibariyle çeltik ekim alanları giderek artmıştır. Ancak üretim miktarı 2005 yılına kadar dalgalı bir seyir göstererek istikrar göstermemiştir. 2005 yılından sonra çeltik üretim miktarında kısmen istikrar görmek mümkündür. 1991–93 dönemi baz alındığında çeltik ekim alanı, 2007 yılına kadar baz alınan dönemin altında kalmıştır. Baz alınan döneme göre, çeltik ekim alanında 2007 yılında %48.59 oranında bir artış olurken, bu artış 2009 yılında %77.82 olarak hesaplanmıştır. Çeltik üretiminde ise baz alınan döneme göre 2005 yılında %3.72 olarak gerçekleşen üretim artışı, 2009 yılında 2.9 kat olmuştur. Bölge’de dekara verimde ise 1998–99 ve 2002–03 dönemleri hariç genelde baz alınan dönemde gerçekleşen verimin üstünde gerçekleşmiştir. Özellikle 2004 yılından itibaren baz alınan döneme göre, verimin gittikçe arttığı görülmektedir.

Baz alınan döneme göre 2009 yılında verimdeki artış %64.35 oranında gerçekleşmiştir (Çizelge 2).

Bölgede 1991–2000 döneminde ekim alanlarında ve üretim miktarında yıllık ortalamada azalışlar olduğu belirlenmiştir. Ekim alanlarında %-3.97 oranında daralma yaşanmış ve bu daralma çeltik üretimini de olumsuz yönde etkileyerek, üretimdeki düşüş

%-3.75 oranında gerçekleşmiştir. Ancak aynı dönemde verimde bir miktar artıştan söz edilebilir (%0.23).

(4)

Çizelge 2. GAP Bölgesi'nde Çeltik Üretiminin Gelişim Seyri

YIL

Ekim (da)

Basit Đndeks

Üretim (ton)

Basit Đndeks

Verim (Kg/da)

Basit Đndeks 1991–93 29480 100,00 8802 100,00 299 100,00

1994 22030 74,73 7536 85,61 342 114,57

1995 20420 69,27 6798 77,23 333 111,49

1996 23340 79,17 7951 90,33 341 114,09

1997 22160 75,17 6941 78,85 313 104,90

1998 26108 88,56 7631 86,69 292 97,89

1999 21920 74,36 6156 69,94 281 94,06

2000 23030 78,12 6961 79,08 302 101,23

2001 18630 63,20 15259 173,35 819 274,31

2002 25190 85,45 6814 77,41 271 90,59

2003 20830 70,66 6001 68,18 288 96,49

2004 21070 71,47 7671 87,15 364 121,93

2005 22980 77,95 9130 103,72 397 133,06

2006 23226 78,79 8918 101,31 384 128,59

2007 43804 148,59 17269 196,19 394 132,03

2008 48385 164,13 20906 237,51 432 144,71

2009 52421 177,82 25724 292,24 491 164,35

2000–2009 döneminde ise çeltiğin ekim alanları artmış ve üretim kapasitesi de daha yüksek oranda artmıştır. Buna göre çeltik ekim alanları için gerçekleşen yıllık ortalama artış hızı %8.57 oranında gerçekleşirken bu oran çeltik üretimi için %13.96 olarak gerçekleşmiştir. Çünkü bu dönemde çeltiğin dekara veriminde yıllık ortalamada

%4.97 oranında artış sağlanmıştır. 1991–2009 arası 19 yıllık üretim döneminde ise, çeltik ekim ve üretim anlarıyla dekara verimde yıllık ortalama artış hızı pozitif yönde gerçekleşmiştir. Sözgelimi çeltik üretim alanlarında yıllık ortalama artış hızı %2.22 oranında gerçekleşirken, üretimdeki artış hızı bunun iki katı kadar gerçekleşerek %4.99 olarak hesaplanmıştır. Verimdeki yıllık ortalama artış hızı ise %2.71 olarak bulunmuştur.

Çizelge 3. GAP Bölgesi'nde Çeltik Üretiminde Dönemler Đtibariyle Yıllık Ortalama Artış Hızı Dönem

Ekim (da)

Üretim

(ton) Verim (Kg/da)

1991–2000 -3,97 -3,75 0,23

2000–2009 8,57 13,96 4,97

1991–2009 2,22 4,99 2,71

Çeltik Üretiminin Geleceğe Dönük Eğilim Analizi

Çeltik ekim alanı için tahmin denklemi aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur:

Yt=33322.2155+0.8378Yt-1-0.0866εt-1

GAP alanı çeltik üretim fonksiyonu şu şekilde formüle edilmiştir:

Yt=12845.9+0.8271Yt-1-0.0258εt-1

Çeltik ekim alanı ve üretimi için tahmin edilen modelin parametrelerinin önemliliği %5 önem seviyesinde test edilmiştir

(5)

-10000 -5000 0 5000 10000 15000 20000 25000 30000 35000 40000

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

Zaman

Çeltik Üretimi (Ton)

Üretim (Ton) Alt Sınır Üst Sınır

Şekil 1. GAP Bölgesinde Çeltik Üretimi tahmini ve Alt ve Üst Değerleri (%95 Güven Aralığında)

2009 yılında GAP bölgesinde çeltiğin ekim alanı 52.421 dekar iken, 2010 yılında 49.850 dekara ve 2015 yılında 40.146 dekara, 2025 yılında ise bu miktarın 34.485 dekara kadar gerileyeceği tahmin edilmiştir. Aynı şekilde, 2009 yılında bölgede üretilen çeltik miktarı 25.724 ton iken bu miktar 2015 yılında 17.032 tona ve 2025 yılında ise 13.201 tona kadar gerilemiştir. Bölgede 2008 yılından itibaren başlayan dekara verim artışı, sonraki dönemler için yapılan tahminlerde de artacağı öngörülmüştür. Tahmin edilen üretim miktarları yıllar itibariyle ekim alanlarına bölündüğünde 2010 yılından 2020 yılına kadar dekara düşen verimin 400 kg çeltiğin üzerinde gerçekleşeceği, bu tarihten sonra ise verimin gittikçe azalacağı tahmin edilmiştir (Çizelge 4). Tahmin edilen çeltik üretiminin ve ekim alanlarının en alt değerleri ile en üst değerleri de tahmin edilerek, tahminler için değişim aralığı grafiklerle gösterilmiştir ( Şekil 1 ve Şekil 2).

Çizelge 4. GAP Bölgesi'nde %95 Güven Aralığında ARIMA Modeli Đle Çeltik Üretiminin Tahmini

YIL

Ekim

(da) Alt Değer Üst Değer

Üretim

(Ton) Alt Değer Üst Değer

2010 49.850 35.725 63.975 23.656 14.937 32.375

2011 47.170 2.762 66.718 21.788 10.137 33.438

2012 44.924 22.092 67.757 20.243 6.815 33.670

2013 43.042 17.978 68.108 18.964 4.340 33.589

2014 41.467 14.801 68.133 17.907 2.435 33.379

2015 40.146 12.295 67.997 17.032 941 33.123

2016 39.039 10.291 67.787 16.309 -246 32.863

2017 38.112 8.673 67.551 15.710 -1.147 32.617

2018 37.335 7.358 67.313 15.215 -1.963 32.394

2019 36.685 6.282 67.087 14.806 -2.584 32.196

2020 36.139 5.398 66.880 14.467 -3.090 32.024

2021 35.682 4.670 66.695 14.187 -3.502 31.876

2022 35.300 4.067 66.532 13.955 -3.839 31.749

2023 34.979 3.568 66.389 13.763 -4.116 31.642

2024 34.710 3.155 66.266 13.605 -4.342 31.552

2025 34.485 2.811 66.160 13.474 -4.528 31.476

(6)

0 10000 20000 30000 40000 50000 60000 70000 80000

2005 2010 2015 2020 2025 2030

Zaman

Çeltik Ekim Alanı (da)

Ekim (da) Alt Sınır Üst Sınır

Şekil 2. GAP Bölgesinde Çeltik Ekim Alanı tahmini ve Alt ve Üst Değerleri (%95 Güven Aralığında)

Çeltik Đklim Đlişkileri

Şekil 3.Batman ili minimum sıcaklıkların pirinç verimleri ile ilişkisi (Temmuz ayı)

GAP alanı için aylık maksimum ve minimum sıcaklıklarla pirinç verimi arasındaki ilişkiler regresyon analizi ile irdelenmiştir. GAP bölgesinde aylık sıcaklıkların değişiminin pirinç verimini önemli derecede etkilemediği saptanmıştır. Örnek olarak Batman ili için ilişki grafiksel olarak hem maksimum sıcaklıklar hem de minimum sıcaklıklar için hesaplanan değerler grafiklerde verilmiştir. Bu sonuç ile, bölgede sıcaklık değerlerinin pirinç üretimi için optimum olduğu ve dolayısıyla küresel ısınma ile ortaya çıkacak ısınmanın sulama suyu kısıt olmadığı sürece pirinç verimini etkilemeyeceği ortaya konulmuştur ( Şekil 3 ve Şekil 4).

Şekil 4. Batman ili maksimum sıcaklıkların pirinç verimleri ile ilişkisi (Temmuz ayı)

(7)

Sonuçlar

GAP bölgesi sahip olduğu su kaynakları ve geniş tarımsal alanlar bakımından değerlendirildiğinde, çeltik üretimi konusunda hak ettiği yerde olduğu söylenemez.

Türkiye’nin toplam çeltik üretimi içindeki bölgenin payı son derece düşüktür (%2,77).

Dekara düşen verim bakımından Türkiye ortalamasının oldukça altındadır (757 kg/da).

1991-2009 döneminde çeltik ekim alanlarının ortalama yıllık artış hızı %2,22, üretim miktarı %4,99 ve veriminde %2,71 oranında arttığı saptanmıştır. Ancak, önümüzde dönemlerde hem ekim alanlarında hem de üretim miktarı bakımından bir düşüş eğiliminin olduğu tahmin edilmektedir. Bölgedeki kavurucu sıcakların çeltik üretiminin verimini önemli düzeyde etkilemeyeceği hatta sulama olanaklarının olması halinde verimi yükseltebileceği dolayısıyla üretimi arttırabileceği hesaplanmıştır.

Kaynaklar

Aggarwal, P.K., Mall, R.K., 2002. Climate change and rice yields in diverse agro- environments of India. II. Effect of uncertainties in scenarios and crop models on impact assessment. Clim. Change 52, 331–343.

Anonymous, 2008. Plant Production, 2007. TURKSTAT News Bulten, Volume: 53, 27 March 2008.

Dönmez, D., 2007. Rice, Situation and Estimation 2006/2007, Agricultural Economics Research Institute, Publication no: 151, Ankara.

Hayashi, Y., Jung, Y.S., 2000. Paddy rice production under possible temperature fluctuation in East Asia. Global Environ. Res. 3, 129–137.

Horie, T., Centeno, H.G.S., Nakagawa, H., Matsui, T., 1997. Effect of elevated carbon dioxide and climate change on rice production in East and Southeast Asia. In:

Oshima, Y. (Ed.), Proceedings of the International Scientific Symposium on Asian Paddy Fields. University of Saskatchewan, Saskatchewan, Canada, pp. 49–58.

Đşçan, L., 2002. Report of Paddy, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Araştırma Planlama ve Koordinasyon kurulu Başkanlığı, Ankara.

Kaynar, O., Taştan, S., 2009. Zaman Serileri Tahmininde ARIMA-MLP Melez Modeli, Atatürk Üniversitesi, ĐĐBF Dergisi, Cilt 23, Sayı 3.

Kropff, M.J., Centeno, G., Bachelet, D., Lee, M.H., Mohan Dass, S., Horie, T., De Feng, S., Singh, S., Penning de Vries, W.T., 1993. Predicting the impact of CO2 and temperature on rice production. In: IRRI Seminar Series on Climate Change and Rice, International Rice Research Institute, Los Ban˜ os, Philippines.

Koçer, F., Kurt, L., Đmalı, A., Karahan, F., 2009. Küresel Isınmanın Ekolojik Etkileri, 1.

Ulusal Kuraklık ve Çölleşme Sempozyumu, 16-18 Haziran 2009 Konya.

Nochat, R., Nochat, T., 2006. Arıma Model for Forecasting Oil Palm Price, Proceeding of the 2nd IMT-GT Regional Confrerence On Mathematics Statistics and Applications University Sains Malaysia, Penang, June 13-15, 2006

Matthews, R.B., Kropff, M.J., Horie, T., Bachelet, D., 1997. Simulating the impact of climate change on rice production in Asia and evaluating options for adaptation. Agric. Syst.

54, 399–425.

Tao, F. Hayashi, Y. Zhang, Z. Sakamoto, T. Yokozawa, M. 2008. Global warming, rice production, and water use in China: Developing a probabilistic assessment. Agr icultural and Forest Meteorology 1 4 8 ( 2 0 0 8 ) 94 – 1 10.

Yaman, K., Sarucan, A., Atak, M., Aktürk, N., 2001. Dinamik Çizelgeleme Đçin Görüntü Đşleme ve Arıma Modelleri Yardımıyla Veri Hazırlama, Gazi Üniversitesi, Müh.

Mim. Fak. Der., Cilt 16, No 1, sayfa 19-40.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamız da 60 kahverengi pirinç ve ilgili 20 çeltik toprağında esansiyel olmayan toksik ağır metaller (Cd, Cr, Ni and Pb) ve mikronutrientler (Cu, Zn, Mn,)

 Yapraklarda ortası grimsi beyaz kenarları kırmızı-kahverengi karakteristik lekeler oluşturur....  Kışı hastalıklı bitki artıkları ve

olarak insan beslenmesinde de yararlanılmakta; protein oranının yüksekliğinden dolayı (6 sıralı) arpa hayvan yemi olarak; yüksek nişasta-düşük protein

Brakteoller batıcı, 4 mm‟e kadar, pedisellerden daha uzun, kaliks (3-) 3,5-5 mm, tüp dudaklara eşit, belirgin damarlı, ince uzun yumuşak-az çok yumuşak tüylü; üst dudak

Bulgular – Stratejik yönlülük boyutları (müşteri yönlülük, rakip yönlülük, maliyet yönlülük), hizmet yenilik yeteneği ve pazar performansı arasında

As a result of the analysis, it is seen that role conflict has positive relationships with idea generation, idea promotion and idea realization, which are three sub-dimensions

Sanatına y ön veren en etken gücün “tepki” olduğunu söyle­ yen Özdemir Altan, 1985 yılın­ dan itibaren daha renkli, daha ışıklı, derinlikli,

Figure 7(b) plots the evaluation times and the number of messages as we vary the range block size for single- dimensional data on the left y-axis. The safe value container