LİPİDLER-II
Doç. Dr. Serkan SAYINER
Biyokimya Anabilim Dalı
serkan.sayiner@neu.edu.tr
Takip etmek için tıklayınız
Gliserin
Nötral Yağlar (Mono-, di- ve trigliseritler, Gliserin eterler, Glikozilgliserinler) Fosfogliseridler (Fosfotidler, Difosfatidilgliserin ve Fosfotidilinozitoller)
Gliserin Taşıyan Lipidler
Gliserin
Gliserol olarak da bilinir. Tatlı, kıvamlı, renksiz,
kokusuz ve sıvı karakterde üç değerli bir polialkoldür.
Gliserolipidlerin omurgasını oluşturur.
• Su ve etil alkolle her oranda karışabilir. Eter, kloroform ve benzolde erimez.
• Hafif alkalik ortamda demir tuzlarının katalitik etkisi altında hidrojen peroksit ile oksitlenirse gliseraldehit ve
dihidroksiaseton karışımı meydana gelir.
• Su çekici ve nemlendirici özelliği nedeniyle kozmotik ve ilaç yapımında aranılan bir maddedir. Bazı patlayıcı maddelerin (nitrogliserin) üretiminde de kullanılır.
• Hayvanlar tarafından kolaylıkla kullanılır.
Gliserol
(1,2,3-propantriol)
Dihidroksiaseton Gliseraldehit
1
2 3 1
2 3 sn-1
sn-2 sn-3
Kiralite?
Nötral Yağlar yağ asitlerinin gliserol ile yaptıkları
esterlerdir. Lipidlerin en yaygın sınıfını oluştururlar.
Bitkisel yağlar arasında zeytin yağı, pamuk tohumu, keten tohumu yağı, hindistan cevizi, yer fıstığı, soya fasülyes, ve haşhaş yağları en önemlileridir.
Tüm hayvansal dokularda, az veya çok miktarda bulunur.
Nötral Yağlar
Yağ depoları üç önemli fonksiyona sahiptirler.
1. Yedek besin maddesidirler.
2. Vücuttan ısı kaybına karşı izolatör olarak görev alırlar.
3. İç organların dışarıya karşı korunmasında yastık görevi görürler.
Sınıflandırma;
• Mono-, di- ve trigliseritler
◦ Katı (hayvansal) ve Sıvı Yağlar (bitkisel) (Fats and Oils)
• Gliserin eterler
• Glikozilgliserinler
Nötral Yağlar
Gliserinin;
• Bir alkol grubu bir molekül yağ asidi ile esterleşirse monogliserit meydana gelir.
• İki alkol grubu iki yağ asidi ile esterleşirse digliserit meydana gelir.
• Üç alkol grubu üç yağ asiti ile esterleşirse trigliserit meydana gelir.
Mono-, Di- ve Trigliseritler
Trigliseroller (Triaçilgliserol) veya trigliseritler
(Triaçilgliserin), gliserol ve 3 molekül yağ asitlerinin esterleşmesi ile oluşan triesterlerdir.
Genelde yağların yapısı trigliserit biçimindedir. Çoğu kez de yağlar için trigliserit terimi kullanılır.
• Hayvansal ve bitkisel yağlardaki lipidler çoğunlukla trigliseritlerden meydana gelir.
• Bunlar, 9 kcal/g’ lık konsantre metabolik enerji kaynağıdırlar.
Mono-, Di- ve Trigliseritler
Palmitik Asit
Oleik Asit α-Linolenik Asit
Gliserin
C
55H
98O
6Triaçilgliserol (TAG-TG)
(1-palmitoil-2-oleil-3-α-linolenoil-gliserol / POL)
Gerek hayvansal yağlar, gerekse bitkisel yağlar, yağ
asitlerinin gliserin ile oluşturdukları oldukça kompleks esterlerdir. Bu esterlere gliserit adı verilir.
Gliseritlerdeki yağ asitleri de birbirinin aynı veya farklı olabilirler.
• Esterleşen yağ asitlerinin üçü de aynı ise basit (homojen)
gliseritler meydana gelir. Örneğin üç mol stearik asit gliserole bağlanmışsa buna stearin/tristearin denir. 3 mol oleik asit
bağlanmış ise olein denir.
• Gliserit oluşturmak üzere gliserol’e esterleşen yağ asitleri
birbirinden farklı ise, karışık (heterojen) gliseritler meydana gelir. Yağ asitlerinin sadece ikisinin farklı olması yeterlidir.
Mono-, Di- ve Trigliseritler
Trigliseritlerin Fiziksel Özellikleri
Trigliseritlerin yapısındaki yağ asitleri doymuş ve/veya doymamış olabilir. Hayvansal yağlar (Fats) ve bitkisel yağlar (oils) farklı fiziksel özelliklere sahip
trigliseritlerdir.
Hayvansal yağların erime noktası yüksektir. Oda sıcaklığında katıdırlar.
Bitkisel yağların erime noktası düşüktür. Oda
sıcaklığında sıvıdırlar.
Bir trigliseridin hayvansal mı yoksa bitkisel yağ mı
olduğunu anlamak için yapısında yer alan yağ asitlerine bakılır.
Yağ asidi zincirindeki çift bağ sayısı arttıkça trigliseridin erime noktası düşer.
Hayvansal yağlar düşük çift bağ sayılı yağ asitlerinden oluşurken, bitkisel yağlar yüksek çift bağ sayılı yağ
asitlerinden oluşur.
Trigliseritlerin Fiziksel Özellikleri
Katı yağlar, nispeten yüksek oranda doymuş yağ asitleri bulundurur ve genellikle hayvansal kökenlidir.
• Domuz yağı, tereyağı ve balina kabuğu yüksek oranda doymuş yağ içerir.
• Çift bağ olmadan, doymuş lipidin üç yan zinciri birbirine paralel uzanır ve yüksek bir erime noktasına sahip olur.
Sıvı yağların doymamış yağ asitleri yüzdesi daha yüksektir ve genellikle bitkisel kökenlidir.
• Mısır, soya fasulyesi ve zeytinlerden elde edilen yağlar daha fazla doymamış lipidleri içerir.
• Doymamış lipitte, bir cis çiftli bağ yan zincirde bir bükülme yeri oluşturur ve katı halde verimli bir şekilde paketlenmesini daha zor hale getirir. Böylece daha düşük bir erime noktasına yol açar.
Trigliseritlerin Fiziksel Özellikleri
Trigliseritlerin Fiziksel Özellikleri
Erime noktaları taşıdıkları yağ asidinin erime noktasından daha yüksektir.
Kısa zincirli yağ asitleri suda bariz olarak erimesine rağmen, uzun zincirliler erimez, organik çözücülerde çözünürler.
Hidroksilli yağ asitlerinin yağları hariç, diğer yağlar
kaynar petrol eterde erirler.
Trigliseritlerin Fiziksel Özellikleri
Yağların özgül ağırlıkları suyunkinden düşüktür.
Saf gliseridler renksiz, kokusuz, tatsızdır. Bir gliseridde renk, koku ve tat varsa bunlar gliseride karışmış yabancı maddelerden ileri gelir.
Tereyağının sarı rengi karotin ve ksantofil denen bitkisel pigmentlerin varlığından ileri gelir.
Sıvı yağların doymamış yağ asitleri hidrojenle
doyurularak katılaştırılabilir. Hidrojenleştirilerek
katılaştırılan yaplara margarin adı verilir.
Hidroliz
• Trigliseritler, yüksek basınç altında su ile normal basınçta asitlerle veya bazlarla kaynatılarak veya belirli enzimlerin (lipaz) katalitik etkisiyle hidrolize olurlar.
• Acılaşma olarak bilinen yağlardaki hoş olmayan koku ve tat oluşumu, kısmen hidroliz sonucu yağ asitlerinin serbest
kalmasından kaynaklanır.
• Trigliseritlerin hidrolizi ile 1 mol gliserol ve 3 mol yağ asidi elde edilir.
Trigliseritlerin Kimyasal Özellikleri
Hidroliz, karbonil karbonlar ile esterlerin oksijen atomları arasındaki üç tek bağı kesmektedir. Tristearin, karbonil
karbonlar üzerinde üç özdeş R grubu içerdiğinden, üç yağlı
asit, stearik asit molekülü oluşturulur.
Sabunlaşma
• Yağlar kuvvetli bazlarla kaynatılırsa sabunlar ile gliserine parçalanır. Bu olayı sabunlaşma denir.
◦ Sabunlar yağ asitlerinin metal tuzlarıdır veya Yağ asitleri ile alkalilerin yaptığı tuzlara sabun denir.
• Sabunlaşma Sayısı: 1 gram yağın sabunlaşması için gerekli olan mg cinsinden KOH miktarına denir.
◦ Sabunlaşma sayısı yağ asitlerinin molekül ağırlığını ortalama olarak gösteren bir indeks olarak değerlendirilir.
◦ Bazı sabunlar özellikle Na ve K sabunları suda kolay erirler çünkü karboksilik gruplarının dissosiye olması daha çabuktur.
Trigliseritlerin Kimyasal Özellikleri
Sodyum stearat, 18-karbonlu doymuş bir yağ asidi
olan stearik asidin sodyum tuzudur.
Trigliseritlerin Kimyasal Özellikleri
Yağ asitlerinin ayrılması
• Bir yağdaki yağ asitlerini tespit ederek ayırma olayıdır.
• Bu reaksiyon ile bir yağdaki yağ asitleri serbest halde ayrılabilmesi mümkün olur.
Hidrojenlenme
• Yağlarda bulunan doymamış bağların, hidrojen ile doyurulması olayıdır.
• Yağlardaki, yağ asitlerinin doymamış bağları hidrojen ile doyurularak margarinler elde edilir.
Trigliseritlerin Kimyasal Özellikleri
Halojenlenme
• Yağlardaki, yağ asitlerinin doymamış bağlarının Cl, Br, I gibi halojenlerle doyurulması olayıdır.
• İyot Sayısı: 100 g yağ tarafından absorbe edilen g cinsinden iyot miktarına denir.
• İyot sayısı yağların nisbi doymamışlıklarının göstergesidir.
Oksidasyon
• Yağlardaki doymamış yağ asitlerinin çift asitlerinin çift
bağlarına O3 ya da O2 eklenmesi ile olur. Yağların acılaşması kısmen hidroliz sonucu, kısmende oksidasyon sonucu meydana gelir.
Trigliseritlerin Kimyasal Özellikleri
Asetillenme
• Hidroksil gruplu yağ asidi taşıyan yağların asetik anhidrit ile asetilleştirilmesi olayıdır.
• Asetil Sayısı: 1 g asetilleşmiş yağın sabunlaşmasından açığa çıkan asetik asiti bağlamak için gerekli olan KOH’ın mg
cinsiden miktarına asetil sayısı denir.
• Asetil sayısı yağdaki oksi-asitlerin ortalama miktarını verir.
Trigliseritlerin Kimyasal Özellikleri
Yağların Acılaşması
• Doğal yağlarda oluşan hoş olmayan koku ve lezzete verilen addır.
• Asit Sayısı
◦ 1 g yağda mevcut serbest yağ asitlerinin nötralize edilmesi için
gereken KOH’in mg cinsinden miktarına asit sayısı denir. Serbest yağ asitlerinden ileri gelen acılaşmanın bir indeksi olarak kabul edilir.
• Uçucu Yağ Asiti Sayısı (Reichert-Meissl-Wollny Sayısı)
◦ 5 g yağdan sabunlaştırma, asitleşme ve bunlarla damıtma suretiyle elde edilen uçucu yağ asidinin nötralize edilmesi için gerekli olan 0,1 N alkalinin ml cinsinden miktarına uçucu yağ asiti sayısı veya
Reichert-Meissl-Wollny Sayısı denir.
Trigliseritlerin Kimyasal Özellikleri
Acılaşmanın Nedenleri;
1. Bir yağdaki gliseritlerin serbest yağ asitleri ile gliserine ya da serbest yağ asitleri ile mono ve digliseritlere hidrolize
olmasından ileri gelebilir.
2. Çeşitli oksidasyon olaylarından ileri gelebilir.
3. Serbest doymuş yağ asitlerinin beta-oksidasyonundan ileri gelebilir.
Gliserin Eterler: Gliserin’in α-OH grubunun alifatik
yapıda doymuş veya doymamış bir alkolle eter tipi bir bağ ile birleşmesiyle oluşmuş lipidlerdir. Bunlar çimil
alkol, batil alkol ve selaçil alkoldur. Hayvansal dokularda bulunur (Köpek balığı ve balina yağı).
Glikozilgliserinler: Bitkilerde kloroplast lipidleri
içerisinde bulunan mono ve diglikozildiasilgliserinlerdir.
Bitkisel kaynaklıdır. Yüksek oranda linoleik asit ihtiva ederler.
Nötral Yağlar
Fosfolipidler: Yağ asitleri ve fosfat içeren bileşiklerin alkoller ile yaptıkları bileşiklerdir. İkiye ayrılırlar.
• Fosfogliseritler (Gliserofosfolipitler): Gliserinle esterleşmiş halde fosforik asit taşıyan
gliseritlerdir (gliserofosfolipidler).
• Sfingofosfolipidler: Sfingozin alkol ile esterleşmiş halde fosforik asit taşıyan gliseritlerdir.
Fosfolipidler
Fosfolipidler hem yapısal hem de fonksiyonel olarak önemlidirler.
• Hücre membranlarının temel yapı taşlarıdır.
• Lipoproteinlerin önemli bileşenleridir.
• Hücre içi sinyal iletim yolaklarında görev alırlar; Lipid signaling
(LPA, S1P, PAF, PIP...).
• Kanın pıhtılaşmasında görev alırlar (fosfotidilserin).
• Safra salgısının içeriğinde bulunurlar (fosfotidilkolin).
• Pulmoner surfaktanların yapısında yer alır (fosfolipoprotein).
Fosfolipidler
Fosfogliseritler, sfingolipidlerden çok daha fazladır ve değişik yapılara sahip bir aileyi oluştururlar.
Gliserolün C1 ve C2 pozisyonlarında yağ asidi bulunur.
Genellikle;
• C1’deki yağ asidi doymuş,
• C2’deki yağ asidi doymamış yağ asididir.
• En çok bulunan yağ asitleri palmitik, stearik, oleik, linoleik ve araşidonik asitlerlerdir.
C3 pozisyonunda ise fosfat esteri yer alır ve buda İnozitolün hidroksi grubu ile veya 3 azotlu bazdan
birinin hidroksi grubu ile esterleşir; Kolin, Serin veya Etanolamin.
Fosfogliseritler (Gliserofosfolipidler)
Tüm hayvan ve bitki hücrelerinde yaygın olarak bulunurlar.
En çok yumurta, beyin, karaciğer, böbrek, pankreas, akciğer ve kalp kasında yer alırlar.
Asetonda çözünmemeleri ile diğer lipidlerden ayrılırlar.
Fosfotidler, Difosfatidilgliserin (Kardiolipin) ve Fosfoinozitidler olarak 3 gruba ayrılır.
Fosfogliseritler (Gliserofosfolipidler)
Doğada yaygın olara bulunun fosfogliseridlerdir.
Yapılarındaki gliserin sadece 2 yağ asidi ile esterleşmiştir.
Gliserinin 3. -OH grubu bir fosfodiesterin parçasıdır.
Bu fosfodiester düşük molekül ağırlıklı bir alkolden derive olmuş bir alkil grubuna (R) bağlıdır.
Gliserinfosfat türevi olup çoğu kez azotlu bir baz taşırlar. Bu grupta lesitin, sefalin, fosfatidilserin,
plazmalojenler ve platelet aktive edici faktör (PAF) bulunur.
Fosfatidler
Fosfatidler
Lesitin (Fosfatidilkolin)
• Gliserofosfat türevidirler. Azotlu bir bazdır.
• Lesitinin yapısındaki kolin hariç geri kalan kısma fosfatidik asit adı verilir.
• Bundan dolayı lesitine fosfatidilkolinde denir.
• Yapısındaki yağ asitleri genellikle biri doymuş, diğeri doymamıştır.
1 mol Gliserin + 2 mol Yağ asidi + 1 mol H
3PO
4+ 1 mol Kolin
LESİTİN
Fosfatidler
• Yapısındaki kolin bazı yazarlarca vitamin olarark kabul edilir.
• Yetersizliğinde karaciğerde yağlanma, böbreklerde kanamalar gibi önemli bozukluklar görülür.
• Fosforilaz A enzimi Lesitini kısmi olarak hidrolize edebilirler.
Bu enzim yılan zehirinde, eşek arısı zehirinde ve bazı mikroorganizmalarda bulunabilir.
◦ Fosforilaz A enzimi ile hidrolize olunca 1 mol yağ asidi ayrılır ve kalan kısmına lizolesitin veya lizofosfatidilkolin denir. Bu molekül kuvvetli hemoliz yapıcı etkiye sahiptir.
• Suda erimezler, fakat suya karşı büyük ilgileri vardır.
Protoplazmanın en önemli maddelerinden biri olması belki de bundan dolayıdır.
Fosfatidler
Sefalin (Fosfatidiletanolamin)
• Yapıca lesitinlere benzerler.
• Aralarındaki tek fark fosforik asitle esterleşmiş halde bulunan kolin’in yerine, sefalin’lerde kolamin (etanolamin)
bulunmasıdır.
1 mol Gliserin + 2 mol Yağ asidi + 1 mol H
3PO
4+ 1 mol Kolamin
SEFALİN
Fosfatidler
• Yapısındaki yağ asitleri genellikle biri doymuş, diğeri doymamıştır.
• Lesitinlerde ise iki yağ asitide doymuş veya doymamış olabilir.
Buda ikisi arasındaki değişik bir farklılıktır.
• Organizmada başta beyinde olmak üzere, tüm vücut dokularında bulunur.
• Özellikle hücre zarlarının yapısında yer alırlar.
• Sefalinler, lesitinlere göre alkolde daha az çözünürler.
Fosfatidler
Fosfatidilserin
• Yapıca lesitinlere benzerler.
• Aralarındaki tek fark fosforik asitle esterleşmiş halde bulunan kolin’in yerine, serin bulunmasıdır.
• Hücre membranlarının yapısında yer alır.
• Hücre sinyal yolaklarında ve koagülasyonda görev alır.
1 mol Gliserin + 2 mol Yağ asidi + 1 mol H
3PO
4+ 1 mol Serin
FOSFOTİDİLSERİN
Fosfatidler
Plazmalojenler
• Sefalinlere benzerler ancak gliserinin birinci karbonuna (C1) yağ açil grubu eter bağı ile bağlanmıştır. Bir eter fosfolipittir.
• En çok beyin-sinir hücresi (myelin) ve kas (kardiyak) dokuda bulunur.
◦ Kanser hücrelerinin plazma membranında fazla miktarda olduğu tespit edilmiştir. Metastaz olayında rol aldığı düşünülmektedir.
1 mol Gliserin + 1 mol Yüksek Yağ asidi aldehidi (palmitaldehit veya stearilaldehit) + 1 mol Yağ asidi + 1 mol H3PO4 + 1 mol Kolamin / Kolin
PLAZMALOJEN
Fosfatidler
Platelet Aktive Edici Faktör (PAF)
• Bir eter fosfolipittir. Yapısında C1 pozisyonda eter bağlı uzun alkil zinciri, C2 pozisyonunda ise ester bağlı asetil kalıntısı vardır. Lökositler tarafından sentezlenir.
• Bir çok dokuda çeşitli etkileri vardır. Ör. Platelet agregasyonu ve vasküler düz kasların gevşemesinde rol alır. Yangı ve
bağışıklık sisteminde görev alır.
1 mol Gliserin + 1 mol Yağ Asidi alkil grubu (16C) + 1 mol Asetil kalıntısı + 1 mol H3PO4 + 1 mol Kolin
PAF
2 molekül fosfatidik asidin bir gliserin vasıtasıyla birbirine bağlanmasından oluşur.
Tüm bitki ve hayvanlarda bulunur.
• Bakteriyel membranlarda ve memelilerin inner mitokondrial membranında bulunur. Bilinen tek antijenik fosfolipid
molekülüdür.
İlk defa kalp kasından izole edilmiştir.
Proteinlerin kuarterner yapısının oluşmasına yardımcı olur.
Oksidatif fosforilasyon için proton tuzağı görevi görür.
Difosfatidilgliserin (Kardiolipin)
Yapısındaki fosfatidik asit, azotlu bazlar yerine inozitol grubu içerir.
• İnozitol bir polioldür ve şeker alkolüdür (glikoz).
• İnozitolun myo-konformeri olan myo-İnozitol bu grup lipidlerin yapısında yer alır.
Hücre membranlarının sitozolik tarafında bulunan minor bir bileşendir. Ancak rolleri büyüktür.
Fosfotidilinozitolun fosforlanmış formlarına Fosfoinozitidler denir.
Fosfotidilinozitoller
Fosfoinozitidler;
• 1 mol gliserin + 1 mol myo-İnozitol + 2 mol yağ asidi + 1-3 arasında değişen fosforik asitten kuruludur.
• Doğada yaygın olarak bulunurlar.
• Lipid sinyali, Hücre uyarımı ve membran trafiğinde görev alırlar.
◦ Fosfotidilinositol-3-fosfat, Fosfotidilinositol-4-fosfat, Fosfotidilinositol- 5-fosfat
◦ Fosfotidilinositol-3,4-bifosfat, Fosfotidilinositol-3,5-bifosfat, Fosfotidilinositol-4,5-bifosfat
◦ Fosfotidilinositol-3,4,5-trifosfat
Fosfotidilinozitol
Altınışık M. Ders Notları. İnternet Erişim: http://www.mustafaaltinisik.org.uk/89-1-08.pdf
Ası. T. 1999. Tablolarla Biyokimya, Cilt 1
Engelking LR. 2014. Textbook of Veterinary Physiological Chemistry. 3rd edn. Academic Press.
Fidancı UR. Ders Notları. İnternet Erişim:
http://80.251.40.59/veterinary.ankara.edu.tr/fidanci/
King M. İnterner Erişim: http://themedicalbiochemistrypage.org/#nogo
Nelson DL, Cox MM. Lehninger Princeples of Biochemistry. 2012, 6th Edition, W.H.
Freeman, Macmillan Pub. UK
Smith JG (2010). Organic Chemistry, 3rd Edition, McGraw-Hill.
Smith JG (2012). General, Organic, & Biological Chemistry 2nd Edition, McGraw-Hill.
Sözbilir Bayşu N, Bayşu N. 2008. Biyokimya. Güneş Tıp Kitapevleri, Ankara