• Sonuç bulunamadı

Dört olgu nedeni ile #

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dört olgu nedeni ile #"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dört olgu nedeni ile #

İrfan UÇGUN1, İlknur AKÇAYIR ŞAHİN1, Muzaffer METİNTAŞ1, Füsun ALATAŞ1, Sinan ERGİNEL1, Emine DÜNDAR2

1Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, 2Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Eskişehir.

ÖZET

İki ayrı primer akciğer kanseri eş zamanlı olarak bulunuyorsa buna senkron tümör denir ve tüm akciğer kanserlerinin %0.1- 1.6’sını oluşturur. Çalışmamızda, Haziran 1999-Mayıs 2002 tarihleri arasında tanı koyduğumuz dört senkron primer akci- ğer kanseri olgusunu sunduk. Hastaların tümü erkek olup yaş ortalaması 63 idi. Tüm hastalar ağır sigara içicisi idi (orta- lama 58 paket/yıl). Tümör tipleri iki olguda skuamöz kanser-adeno kanser, bir olguda skuamöz kanser-küçük hücreli kan- ser ve bir olguda skuamöz kanser-skuamöz kanser idi. Tüm olgularda tümöral lezyonlar iki farklı akciğerde yerleşmişti, sis- temik ve mediastinal yayılımları yoktu. İki olgunun direkt akciğer grafilerinde ikinci primer akciğer kanser lezyonu görü- lemedi. Bunların birinde lezyon bilgisayarlı tomografide, diğerinde ise sadece bronkoskopide görülebildi. Lezyon yerleşim- leri sol alt, sağ alt, sağ orta ve sol üst lob-lingula bronşunda eşit sıklıkta (%25) idi. Tanı testlerinde ise bir olguda bronkos- kopi yeterli olurken, üç olguda transtorasik akciğer aspirasyon biyopsisi gerekti. Her iki lezyonun da ayrı ayrı evrelemesi ve uygun olanlarda rezeksiyonu önerilirken, olgularımızda ileri yaş, küçük hücreli akciğer kanser varlığı ve hesaplanan cerrahi sonrası solunum rezervi yetersizliği nedenleri ile cerrahi uygulanamadı, sistemik kemoterapi verildi. Olguların üç tanesi öldü (ortalama sağkalım 11 ay).

Bu çalışma nedeniyle, birden çok akciğer lezyonu olan hastalarda, multipl primer akciğer kanserleri (MPAK) olabileceği düşüncesi ile her lezyondan ayrı ayrı biyopsi yapılması ve tedaviye yönelik girişimlerin buna göre planlanması gerektiği vurgulandı.

Anahtar Kelimeler: Senkron tümör, multipl primer kanser, akciğer.

SUMMARY

Synchronous primary lung cancers: due to the four cases

Ucgun I, Akcayir Sahin I, Metintas M, Alatas F, Erginel S, Dundar E

Pulmonary Diseases, Faculty of Medicine, Osmangazi University, Eskisehir, Turkey.

If two primary lung cancers are present in the same time, it diagnosed as synchronous lung cancer. It constitutes 0.1-1.6%

of all lung cancers. In this report, we described four cases diagnosed synchronous multiple primary lung cancers (MPLC) in between June 1999 and May 2002. Mean age was 63, and all of those were male. All patients were heavy smoker (me- an 58 packet/year). Histology of lung cancers was squamous-adeno in two cases, squamous-small cell lung cancer in one case, and squamous-squamous in two cases. All patients had bilateral mass lesions and no mediastinal and systemic spre-

Yazışma Adresi (Address for Correspondence):

Dr. İrfan UÇGUN, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, 26040 Meşelik, ESKİŞEHİR - TURKEY

e-mail: irfanucgun@hotmail.com

(2)

Akciğer kanserlerinin birden fazla odakta geliş- mesine multipl primer akciğer kanserleri (MPAK) denir. MPAK, eş zamanlı olarak bulunu- yorsa senkron, farklı zamanlarda oluşmuşsa metakron kanser olarak tanımlanır (1,2).

Nadir bir durum olan MPAK’nin görülme sıklığı çeşitli çalışmalarda %0.5-3.9 olarak (ortalama

%1.6) bildirilmiştir. Senkron akciğer kanserleri tüm MPAK’nin %40’ını oluşturur ve sıklığı %0.1- 1.6’dır (1-6).

Günümüzde hala senkron akciğer kanseri tanı, evreleme ve tedavisinde sorunlar vardır. İlk pri- mer akciğer kanseri lezyonunun tanısı sırasında ikinci bir lezyon görülmesi ve ikisinin de farklı histolojik tipte olması durumunda kolaylıkla senkron MPAK tanısı konulabilir. Tanıda asıl zor- luk, iki lezyonun da aynı histolojik tipte olduğun- da yaşanır. Senkron MPAK tedavisinde ise en uygun seçeneğin ne olduğu ve agresif cerrahi uygulanmasının gerekli olup olmadığı tartışma- lıdır (6). Uluslararası TNM sınıflamasının senk- ron lezyonları M1 kabul etmesi nedeni ile evrele- meyi olduğundan yüksek gösterdiği yönünde eleştiriler vardır (7,8).

Bu çalışmadaki amacımız, kliniğimizde tanı ko- nulan beş senkron MPAK olgusuna ait verileri ve özellikleri değerlendirerek MPAK’nin tanı, evrele- me, tedavi ve prognozlarını literatür bilgisi ışığın- da tartışmaktır.

OLGU SUNUMLARI Olgu 1

Ellidokuz yaşında erkek hasta; Kasım 2000 tari- hinde göğüs ağrısı, öksürük, balgam, nefes dar-

lığı şikayetleri ile başvurdu. Yüzyirmi paket-yılı sigara kullanım öyküsü; aktinolit, tremolit ve kri- zotil asbest ile hayat boyu temas öyküsü vardı.

Solunum sistemi fizik muayenesinde iki taraflı sonor ronküsler ve seslerde azalma vardı. Akci- ğer grafisinde, sol üst zonda homojen dansite ar- tışı ve sağ alt parakardiyak lokalizasyonda hete- rojen dansite artışı görüldü (Resim 1). Bilgisa- yarlı toraks tomografisinde, sol akciğer üst lob anterior segmentte yaklaşık 6 cm çapında bir kitle lezyonu ve ayrıca sağ alt lob posterior ba- zal segmentte 5 cm çapında ikinci bir lezyon da- ha görüldü. Soldaki lezyondan alınan transtora- sik iğne aspirasyon biyopsisi (TTİAB) adeno- kanser olarak rapor edildi. Bronkoskopide sol bronş sisteminin normal olduğu, sağ ana bron- şun daralmış, sağ orta lob bronşunun da tümö- ad. Lesion of second primary lung cancer was unable to seen in two patient’s chest X-ray. Their lesions were seen by com- puterized tomography in one case, and by bronchoscope only in the other case. Lesion site was left lower lobe, right lower lobe, right middle lobe, and left upper lobe (25% for each). Diagnosis of lung cancer was made by transthoracic needle bi- opsy in three lesion, and made by bronchoscopic biopsy in other lesions. While it is recommended that, all of MPLC lesions were staged separately and treated surgically, due to the advanced age, presence of small cell lung cancer, and inadequ- ate post-operative respiratory reserve, surgical treatment could not apply to these patients and they received chemotherapy.

Three of them was died (mean survival was 11 months).

Due to the this report, we emphasized that diagnostic procedures should be done separately for each lesions in patients who had more than one lesion, and treatment should plane according to these results.

Key Words: Synchronous tumour, multiple primary cancer, lung.

# Bu çalışmanın bir bölümü Türk Toraks Derneği 4. Yıllık Olağan Kongresi (İzmir)’nde sunulmuştur.

Resim 1. Olgu 1’in PA akciğer grafisi. Sağ alt zonda, parakardiyak lokalizasyonda nonhomojen ve sol üst zonda periferik yerleşimli homojen iki adet dansite artışı.

(3)

ral oluşumla tam tıkalı olduğu görüldü. Buradan alınan biyopsi sonucu skuamöz hücreli kanser olarak rapor edildi. Her iki lezyon da T2N0M0idi (Evre IB). Hastanın ileri derecede kronik obst- rüktif akciğer hastalığı (KOAH)’nın olması ve cerrahi sonrası beklenen solunum rezervinin ye- terli olmaması [FEV1= 1.35 L (%45), FVC= 1.65 L (%42)] nedeniyle cerrahi uygulanamadı. Has- taya altı kür sistemik kemoterapi verildi ve sağ- kalımı sekiz ay olarak belirlendi.

Olgu 2

Yetmişaltı yaşında erkek hasta; Nisan 2001 tari- hinde göğüs ağrısı, nefes darlığı ve hemoptizi şi- kayetleri ile başvurdu. Kırk paket-yılı sigara kul- lanım öyküsü vardı. Fizik muayenesinde bilate- ral sibilan ronküsler, sol alt zonda frotman ve parmaklarda çomaklaşma vardı. Akciğer grafi- sinde, sağ alt zonda homojen dansite artışı ve sol alt zonda, parakardiyak lokalizasyonda ikin- ci bir heterojen dansite artışı daha görüldü. Bil- gisayarlı toraks tomografisinde, sağ orta lob late- ral segmentte 5 x 5.5 cm boyutunda lobüle kon- turlu kitle lezyonu ve sol üst lob girişinde 7 cm çapında ikinci bir lezyon görüldü (Resim 2). Sağ akciğer orta lobdaki lezyonun TTİAB sonucu adenokanser olarak rapor edildi (Resim 3A).

Bronkoskopide sol üst lob bronşunun tümöral infiltrasyonla daralmış olduğu görüldü, alınan bi- yopsi sonucu skuamöz hücreli kanser olarak ra- por edildi (Resim 3B). Her iki lezyon da T2N0M0

olarak evrelendi (Evre IB). Fakat hastanın yaşı- nın ileri olması ve önerilen cerrahiyi kabul etme- mesi nedenleriyle kemoterapiyle izlenmesine karar verildi. Altı kür sistemik kemoterapi sonra- sı sağkalımı on ay olarak belirlendi.

Olgu 3

Ellidört yaşında erkek hasta; Mayıs 2002 tarihin- de öksürük, balgam, göğüs ağrısı şikayetleri ile tarafımıza başvurdu. Otuz paket-yılı sigara kul- lanım öyküsü vardı. Akciğerlerin fizik muayene- sinde, sol akciğer solunuma daha az katılıyordu, sol altta submatite alındı ve dinlemekle bilateral yer yer sonor ronküsler duyuldu. Akciğer grafi- sinde sol orta ve alt zonda heterojen dansite ar- tışı görüldü (Resim 4A). Tomografisinde sol ana bronşu çepeçevre saran ve karina çevresine uzanım gösteren 6 x 6 cm’lik kitle lezyonu ve sol akciğerde az miktarda plevral sıvı saptandı (Re- sim 4B,C). Hastaya bronkoskopi yapıldığında, Resim 2. Olgu 2’nin bilgisayarlı tomografi görünü-

mü. Sağ alt lob lateral segmentte 5 x 5.5 cm boyu- tunda lobüle konturlu kitle lezyonu ve sol alt lob sü- perior segmentte 7 cm çaplı hipodens kitle (ok ile işaretli).

Resim 3A. Olgu 2’nin sağ akciğerdeki lezyonundan yapılan transtorasik biyopsi, adeno kanser.

Resim 3B. Olgu 2’nin sol akciğerdeki lezyonundan yapılan bronkoskopik biyopsi, skuamöz hücreli akci- ğer kanseri.

(4)

karinanın sol ana bronştaki tümöral lezyonla in- filtre olduğu gözlendi. Ayrıca sağ alt lob posteri- or segment girişinde ikinci bir lezyon daha görül- dü. Sağdaki lezyondan alınan biyopsi skuamöz hücreli kanser, soldaki lezyondan alınan biyopsi küçük hücreli kanser olarak rapor edildi. Solda- ki lezyon sınırlı hastalık, sağdaki lezyon T1N0M0 (Evre IA) kabul edildi. Küçük hücreli kanser ol- duğundan hastaya kemoterapi önerildi. Altı kür sistemik kemoterapi sonrası hastalık tam cevap- lı kabul edildi ve hasta poliklinik kontrollerinde izleniyor.

Olgu 4

Altmışdört yaşında erkek hasta; Haziran 1999 tarihinde halsizlik, kilo kaybı şikayetleri ile baş- vurdu. Kırk paket-yılı sigara kullanımı ve 25 yıl asbest temas öyküsü vardı. Fizik muayenesinde herhangi bir özellik yoktu. Akciğer grafisinde sol alt zonda heterojen dansite artışı görüldü. Bilgi- sayarlı toraks tomografisinde, sol alt lobda 3 cm çaplı kitle lezyonu ve sağ orta lobda plevra ile komşuluk gösteren ikinci bir kitle lezyonu daha görüldü. Bronkoskopisinde sol alt lob anterior ve lateral segment ayrımında tümöral lezyon görül- dü. Alınan biyopsi sonucu skuamöz hücreli kan- ser olarak rapor edildi. Sağdaki plevral tabanlı lezyondan alınan TTİAB sonucu da skuamöz hücreli kanser olarak rapor edildi. Sistemik tara- malarında herhangi bir uzak organ metastazı saptanmadı. Hastanın her iki lezyonu da T1N0M0 (Evre IA) olarak evrelendi. Hesaplanan cerrahi sonrası solunum rezervi yeterli olmadığından kemoterapi önerildi. Altı kür sistemik kemotera- pi verilen hastanın sağkalımı 15 ay olarak belir- lendi.

TARTIŞMA

MPAK’nin %40’ı eş zamanlı bulunur (senkron) ve tüm akciğer kanserlerinin %0.1-1.6’sını oluştu- rur (2,4,9,10). Metakron akciğer kanserleri ise daha sık gözlenir. Histolojik tip, evre ve sağkalı- ma bağlı olarak bu hastalarda metakron akciğer Resim 4A. Olgu 3’ün akciğer grafisi: Sol parakardi-

yak bölgeden perifere doğru uzanan heterojen dansi- te artışı ve sol akciğerde volüm kaybı.

Resim 4B. Olgu 3’ün bilgisayarlı toraks tomografisi (mediasten penceresi). Sol alt lob bronşu çevresinde yer kaplayan kitle lezyonu. Sağ akciğer alt lob poste- rior segment girişindeki lezyon net seçilemiyor.

Resim 4C. Olgu 3’ün bilgisayarlı toraks tomografisi (parankim penceresi). Sağ akciğer alt lob posterior segment girişindeki lezyon net olarak görülebiliyor.

(5)

kanseri gelişme riskinin %1’den %25’e kadar de- ğişebileceği bildirilmiştir (11,12).

MPAK’lerin tanı, evreleme ve tedavilerinde bazı güçlükler vardır. Tanıda ilk kullanılan kriterler 1975 yılında Martini ve Melamed tarafından or- taya konmuştur (13). Daha sonra, 1995 yılında Antakli ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş ve 2003 yılında da Detterbeck ve arkadaşları tara- fından küçük değişikliklerle kesin tanımları ya- pılmıştır (2,14). Tanıda en çok karışıklık, satellit nodül ve hematojen yayılmış pulmoner metas- tazdan ayrımı konusunda ortaya çıkmaktadır.

MPAK için tanı kriterleri:

1. Eş zamanlı gelişmiş iki farklı lezyon aynı his- tolojik yapıda ise; lezyonların farklı loblarda ol- ması (aynı lobda ise satellit nodül denir) ve sis- temik metastaz veya N2-3 lenf nodunun olma- ması (senkron kanser);

2. Aynı histolojik yapıda, dört yılı aşkın bir za- mandan sonra ortaya çıkmış yeni lezyon ve sis- temik yayılımı yok (metakron kanser);

3. Farklı histolojik yapıda veya farklı moleküler genetik yapıda birden fazla lezyon varlığı.

Hematojen yayılmış pulmoner metastaz tanımı için:

1. Aynı histolojik yapıda ve çok sayıda sistemik yayılımın olması,

2. Aynı histolojik yapı ve farklı lobda yerleşme- sine rağmen N2-3 lenf nodu olması veya iki lez- yon gelişimi arasında iki yıldan az bir sürenin ol- ması gerekir (14).

Bizim olgularımızın üçünde tümörler farklı histo- lojik tipte, birinde aynı histolojik tipte idi. Farklı histolojik yapıya sahip olgularda tanı açısından herhangi bir sorun yoktur, iki lezyon da eş za- manlı geliştiği için senkron MPAK tanısı konmuş- tur. Aynı histolojik tipte olan olguda ise N2-3 lenf nodunun olmaması ve sistemik taramalarında herhangi bir uzak organ metastazının bulunama- mış olması, bu iki lezyonun senkron gelişmiş MPAK olduğunu doğrulamaktadır.

Senkron ve metakron akciğer kanseri ayrımında önceki çalışmalarda bazı zaman sınırları belirtil- miş olmasına karşın, günümüzde buna gerek ol-

madığı şeklinde görüşler vardır (6). Detterbeck ve arkadaşlarının belirttiği en son kriterlere göre de, lezyonların eş zamanlı bulunması durumun- da senkron akciğer kanseri denir. Farklı zaman- da gelişen iki lezyon, farklı histolojik yapıda ise, arada geçen zamana bakılmaksızın metakron kanser olarak tanımlanması gerekir. Farklı za- manlarda gelişen aynı histolojik yapıdaki iki lez- yon varlığında, eğer yapılabiliyorsa genetik özel- liklerine bakmak gerekir, yapılamıyorsa arada geçen süreye göre karar vermek gerekir. İlk kanserin tanısından sonraki ilk iki yılda gelişen- lerin çoğunlukla eski lezyonun nüksü veya he- matojen yayımı olabileceği, iki-dört yıl arasında gelişenlerin metastaz ile metakron kanser sıklık- larının eşit olduğu, dört yıldan sonra gelişen ye- ni lezyonların ise metakron akciğer kanseri ola- rak tanımlanmasının daha doğru olacağı belirtil- miştir (6-14).

MPAK, birçok karsinojen maddenin bronş ağa- cında değişik bölgelerde premalign olay ve kar- sinoma in situ başlatmasıyla ortaya çıkar (15).

Sigarayı bırakmayanlarda ikinci kanserin ortaya çıkması riski daha yüksektir. Günlük içilen siga- ra miktarı ile MPAK’nin görülme sıklığının ilişkili olduğu bilinmektedir. Çoğu çalışmada asbestoz ve uranyum gibi endüstriyel maddeler ile de MPAK ilişkisi bulunmuştur (16). Bizim olguları- mızda da yoğun sigara içme öyküsü (ortalama 58 paket/yıl) ve iki olguda uzun süreli aktinolit, tremolit ve krizotil asbest ile temas öyküsünün olması, bu risk faktörlerinin etkili olabileceğini düşündürmektedir.

MPAK için erkek/kadın oranı 3/1 bildirilmiştir, bizim olgularımızın ise tümü erkekti. Ortalama görülme yaşı da en sık altıncı dekad olarak bil- dirilmiştir, bizim olgularımızın ise yaş ortalaması da 63 bulundu (17).

Senkron tümörlerde en sık rastlanan hücre tipi

%60 sıklıkla skuamöz hücreli akciğer kanseridir (9,15,18). Olgularımızda ise tümör tipleri iki ol- guda skuamöz kanser-adeno kanser, bir olguda skuamöz kanser-küçük hücreli kanser ve bir ol- guda skuamöz kanser-skuamöz kanser idi (sku- amöz kanser %62.5).

Senkron tümörlerin büyük kısmında her iki tü- mör de Evre I’dir (9,18,19). MPAK olgularında

(6)

prognoz, tümör tiplerine, tümörün senkron veya metakron oluşuna, evresine ve uygulanan teda- viye göre değişmektedir (2,10,12). İki ayrı pri- mer lezyonu da skuamöz kanser olan hastalarda sağkalım, diğer hastalardan daha iyi bulunmuş- tur (20). Erken evrelerde agresif cerrahi tedavi, ilk tercih edilmesi gereken seçenektir. Her iki lezyon için de küratif cerrahi rezeksiyon sonra- sında uzun süreli sağkalım sağlanabilir (2,10,14,17,18).

Senkron tümörlü hastalar, evreleri bakımından benzer gruptaki hastalara göre daha kötü prog- noza sahiptir (14,21). Metakron tümörlerde ise prognoz, senkron veya rekürren hastalıktan da- ha iyidir (1,10,17).

Bizim olgularımızın tedavisinde ise ileri yaş, kü- çük hücreli akciğer kanseri varlığı veya cerrahi sonrası hesaplanan solunum rezerv yetersizliği nedenleri ile hastaların hiçbirine cerrahi uygula- namadı, sistemik kemoterapi uygulandı. Olgula- rın bir tanesi sağ ve poliklinik kontrollerinde iz- lenmektedir. Diğer üç hasta için ortalama sağ- kalım 11 ay olarak hesaplandı.

Birden fazla akciğer lezyonuna sahip olgularda MPAK olasılığının göz önünde bulundurulup, her lezyondan ayrı ayrı biyopsi yapılması; MPAK ta- nısına ulaşılırsa, iki lezyonun da ayrı ayrı evrele- mesinin yapılıp, erken evrelerde agresif cerrahi planlanması gerekir. Bu hastalarda sağkalım, tek primer akciğer kanseri tanılı olgulara göre daha kötüdür, ancak M1 olgulara göre daha iyidir.

KAYNAKLAR

1. Ferguson MK, DeMeester TR, DesLauriers J, et al. Diagno- sis and management of synchronous lung cancers. J Thorac Cardiovasc Surg 1985; 89: 378-85.

2. Antakli T, Schaefer RF, Rutherford JE, et al. Second pri- mary lung cancer. Ann Thorac Surg 1995; 59: 863-7.

3. Yılmaz A, Bayramgürler B, Ünver E ve ark. Senkron pri- mer akciğer kanseri. Toraks 2001; 2: 53-5.

4. Heijsteeg M, Splinter TAW, Zondervan PE. Synchronous presentation of two primary bronchogenic carcinomas.

Respiration 1985; 48: 183-7.

5. Shankar PS. Synchronous dual primary lung carcino- mas. J Am Geriatr Soc 1981; 29: 328-30.

6. Paci M, Sgarbi G, Annessi V, et al. Multiple primary lung cancers: Comment of current opinions. Lung Cancer 2003; 39: 349.

7. Mountain CF. Revisions in the international system for staging lung cancer. Chest 1997; 111: 1711-7.

8. Paci M, Sgarbi G, Ferrari G, et al. Controversies over UICC-TNM classification of non-small cell lung cancer.

Model for a diagnostic path. Chest 2002; 122: 754.

9. Ferguson MK. Synchronous primary lung cancers. Chest 1993; 103: 398-400.

10. Deschamps C, Pairolero PC, Trastek VF, Payne WS. Mul- tipl primary lung cancers: Results of surgical treatment.

J Thorac Cardiovasc Surg 1990; 99: 769-78.

11. Johnson BE. Second lung cancers in patients after treat- ment for an initial lung cancer. J Natl Cancer Inst 1998;

90: 1335.

12. Rosengart TK, Martini N, Ghosn P, et al. Multiple primary lung carcinomas prognosis and treatment. Ann Thorac Surg 1991; 52: 773-8.

13. Martini N, Melamed MR. Multiple primary lung cancers.

J Thorac Cardiovasc Surg 1975; 70: 606-12.

14. Detterbeck FC, Jones DR, Kernstein KH, Naunheim KS.

Special treatment issues. Chest 2003; 123: 244-58.

15. Stark P. Multiple independent bronchogenic carcinomas.

Radiology 1982; 145: 599-601.

16. Bewtra C. Multiple primary bronchogenic carcinomas, with a review of the literature. J Surg Oncol 1984; 25:

207-13.

17. Adebonojo SA, Moritz DM, Danby CA. The results of mo- dern surgical therapy for multiple primary lung cancers.

Chest 1997; 112: 693-701.

18. Pommier RF, Vetto JT, Lee JT, et al. Synchronous non- small cell lung cancers. Am J Surg 1996; 171: 521-4.

19. Okada M, Tsubota N, Yoshimura M, et al. Evaluation of TMN classification for lung carcinoma with ipsilateral int- rapulmonary metastasis. Ann Thorac Surg 1999; 68:

326-31.

20. Vasteenkiste JF, Belie BD, Deneffe GJ, et al. Practical app- roach to patients presenting with multiple synchronous suspect lung lesions. Lung Cancer 2001; 34: 169-75.

21. van Rens MT, Zanen P, Brutel De La Riviere A, et al. Sur- vival in synchronous vs single lung cancer: Upstaging better reflects prognosis. Chest 2000; 118: 952-8.

Referanslar

Benzer Belgeler

(Gerçek ölçüler değildir) Not: Kare şeklinin bütün kenarları birbirine

[r]

- Hasattan sonra kükürtleme işlemine tabi tutulmadan güneş altında kurutulmuş (nem oranı %10-15), daha sonra çekirdekleri çıkarılarak şekil verilmiş kayısılar GÜN KURUSU

Bir

Sonuç olarak, OLS sağ akciğer orta lobda obstrüktif veya obstrüktif olmayan nedenler ile gelişen kronik ate- lektazilerdir. Tanı çoğu zaman klinik veriler ile birlikte

Fiberoptik bronkoskopide, sağ orta lob girişini tama yakın tıkayan, nefes alıp vermekle hareketli, parlak, polipoid, düz- gün yüzeyli ve saplı endobronşiyal lezyon

Olgu 1: 72 yaşında erkek hastanın akciğer tomografisinde sol akciğer apikoposterior segmentte düzensiz konturlu 5 cm çapında solid kitle lezyonu saptandı.. Bu arada

Dairesi’nde ayrı ayrı açılan davalarda 9.11.2009 tarihinde verilen ara kararla orman sayılan alanlarda madencilik faaliyetlerine izin veren 19.8.2009 tarihli