"/ürk Kardıyol Uern Ar ş L.UU 1 ; .t.Y: IUO·I 1 '1
Konjestif Kalp Yetersizliği ve Ventriküler Aritmiler
Doç. Dr. Erdem DİKER
Ankara Numune Hastanesi Kardiyoloji Kliniği
ÖZET
Konjestif kalp yetersizliği
özellikle
yaşlıpopu/asyanda
sık rastlanılanbir
hasta/ıktu·. Bu hastalık ciddi bir prognoza sahiptir veölüm genellikle aniden olur. Görece/i iyi fonk- siyonel kapasiteli grupta ani ölüm oran111111
%80'/ereulaşmasma rağmen,
son
aşamakalp
yetersizliği ola11 has-ta gruplarmda
%5'e düşer. Bununla birlikte, ani ölümün nedeni, hastalığınciddiyeti
artmasıylaventrikiiler
taşikardi-ventriküler fihrilasyondan
bradiaritmilere koyar.
Bir-çok
anlaşılabilir nedenler örneğin, miyokardiyal fibrosiz, miyokardiyal gergin/ik, artmışsempatik aktivite, e/ektJ·olit
dengesizliği yetersiz kalplerde ventriküler aritmi/ere
yol
açabilir. Ho/ter "monitoring", sinyol ortalanıalıe/ektJ·o-
kardiyogranı, programlı
ventriküler
uyarılmaprosedürle- ri risk
altındaki popü/asyo11un tespitinde kulfamlır. Ran- damize çalışmalar aritmik ve total mortalitenin aza/tilma-
sı için birçok avantajlı i/acı araşurnıaktadu·/ar.
Ne
yazıkki,
anıiadaron bile risk altmdaki popii/asyanda ölümünazaltilmasında
etkileyici bir yarar göstermeele yetersizdir.
lnıplamable cardioverter-defibrilatörler (/CD) bu kötii gi-
dişi tersine çevirmeele umut verici görünmektedir.
Analı/ar kelime/er: Konjestif kalp yetersizliği, Ventriküler
aritmi/er, Ani ölüm
Kalp
yetersizliğinintoplumdaki
prevalansı%2- 3'dür. Bu oran 65
yaşınüzerinde ani olarak artarak
% 4-6'ya
çıkmaktadır (1).Bu
olguların yaklaşık yarısı
ila üçte ikisinin asemptomatik
olduğu düşünülmektedir. Dünyada
yapılan çalışmaların sonuçlarından kabaca bir tahmin yaparsak, ülkemi zde
yaklaşıkbir milyon
kişide çeşitliderecelerde kalp
yetersizliği olduğu düşünülmektedir (2). Ayrıca, yılda yaklaşık40-50 bin
kişininkalp
yetersizliğisonucu
hayatını kaybettiğihesaplanabilir
(3).Çeşitli
nedenlere
bağlıkonjestif kalp
yetersizliğindebir
yıllıkmortalite
oranları%12- I 5
arasında değişmektedir. Burada dikkat çeken nokta kalp yetersizli-
ğindeki
tüm
ölüınierin yaklaşık%45 -50'sini ani
ölüınierin oluşturmasıdır (4-6).
Tablo
1'de
çeşitliça-
lışmalardaki
bir
yıllıkmortaliteler ve bu mortalite içindeki ani ölüm
oranları verilmiştir.Burada ani
Alındığı tarih: 22 Mayıs, revizyon ll Ağustos 2001
Yazışma adresi: Doç. Dr. Erdem Diker, 1. Cadde, 69/10 Bahçeli- evler- Ankara
iş Tlf: (0312) 426 07 22
708
ölümden
kasıtgenellikle bir saat içerisinde
oluşan hızlıölümlerdir. Bu
ölüınierinçok büyük bir
kısmında ölüm dakikalar içinde ortaya
çıkar.Bu kadar
hızlıölüme yol açan duruml ar ise ritm
bozukluklarıdır.Eğer
kalp yetersiziikE olgularda fonksiyonel grup ile ölüm
oranlarıve bu ölümler içerisinde ani ölüm
oranları
incelenirse ilg inç bir sonuçla
karşılaşılmaktadır.
Tablo 2'de
görüldüğügibi fonksiyonel grubu Il olan olgu larda ani ölüm
oranı%80'lere kadar
çıkarken, fonksiyonel grubu IV olan olgularda ani ölüm
oranı
%5'1ere kadar
düşebilmektedir (7)_Buradan da
anlaşılacağı
gibi konjestif kalp
yetersizliğininerken dönemlerinde aritmik ölümle r (ventriküler takikardi ve fibrilasyon) daha
sıkiken, ile ri dönem le rinde progresif
dolaşım yetersizliğine bağlıölümler daha
sık
hale gelmektedir.
Başkabir ilginç bulgu da ani ölüme yol açan ritm
bozukluğunun dağılmaoranla-
rında
görülmektedir. Tablo 3'de de
izlendiğigibi ya-
tağa bağımlı
olmayan yani fonksiyonel grubu iyi olan hastalarda görülen ani
ölüınierinbüyük
kısmıventriküler takikardi ve fibrilasyon sonucu
oluşmasına
karşın,terminal dönemdeki ani ölümle rio büyük bölümünde neden bradikardi ve
elektroınekanikdis- sosiasyondur
(8).Bu bulgulardan
çıkansonuç kalp
yetersizliğinde
ventriküler aritmilerin
sık görüldüğüve yüksek o randa ölüme yol
açtığıdır.Kalp
yetersizliğindeani ölüm nedenleri
Bilindiği
g ibi tak ia ritmilere yol açan en önemli me- kanizmalar 'reentry',
tetiklenmişaktivite ve anormal otomatisitedir (Tablo 4). Konjestif kalp yetersizli -
ğinde
görülen aritmile rde de bu 3 mekanizma opera- tif rol
oynamaktır.Ancak bu mekanizmatarla ari tmi- ye yol açan altta yatan nedenler çok
çeşitlidir (9).Öncelikle konjes tif kalp
yetersizliğinee n
sıkyol açan nedenin koroner arter
hastalığı olduğunuve ko- roner arter
hastalığında oluşan skarların'reentry' iç in mükemmel substratlar
olduğunuunutmamak gerekir.
Miyokardda
oluşanskar ve fibrozis (infarktüs veya
progresif miyokard
kaybısonucu) her zaman reent-
E. Diker: Konjestif Kalp Yetersizliği ve Ventrikiiler Aritmiler
Tablo 1. Değişik klinik çalışmalarda konjestif kalp yetersizli-
ği nde 1 yıllık mortalite ve ani ölüm oranları
Hasta 1 Yıllık Ani Ölüm Çalışma Sayısı Mortalite(%) Oranı(%)
VHeiT I (4) 642 12 45
VHeiT II (6) 804 15 50
CHFSTAT(l5) 674 15 49
Tablo 2. Konjestif kalp yetersizliğinde fonksiyonel gruba göre
yıllık mortalite ve ani ölüm oranları
NYHA Yıllık Ani
fonksiyonel grup mortalite(%) ölüm(%)
Il 5-15
lll 20-50
IV 30-70
Tııblo 3. Kalp yetersizliğinde ani ölüm nedenleri
Bradiaritmi
Ambulatuvar hastalarda %I 6 İleri kalp yetmezliğinde %58
Transplanıasyon bekleme
listesinde %68
Ani ölüm nedenleri
VT: Vemrikii/er takikardi. VF: Ventrikii/erjiiJrilasyon 50-80 30-50 5-30
VT/VF
%80
%42
%32
rant bir takika
rdi zeminidir. Diğertaraftan miyokar- diyal iskemi
epizodlarıda reentry ve
teriklenmiş ak-tivite için uygun zemini
hazırlamaktadır.Kalp yeter-
sizliğinde
görülen takikaritmile
rin oluşumdaventri- külün d
ilate olmasıve
gerginliğininde rol
oynadığı düşünülmektedir (10). Yapılan çalışmalardamiyokar- diyal
gerginliğin(stretch) aksiyon potansiyel
süresi-ni
kısalttığı,aksiyon potansiyel amplitüdünü
azalttığı, iletim hızını yavaşlattığı,
elektriksel dispersiyonu
arttırdığı
ve
teriklenmişaktiviteyi
arttudığı gösteril-miştir. Anlaşıldığı gibi
sadece
artmış gerginlik bile başlı başınaaritmojeniktir
(10). Ayrıca artmış sempa-tik tonus
un, kalp
yetersizliğinde sıkça karşılaşılanelektrolit dengesizliklerinin
ve
kullanılan ilaçlarınaritmi oluşumunda
büyük
katkısı vardır (10). Açıkçası,
bu kadar çok aritmojenik nede n var ike n kalp
ye-tersizliğinde
aritm i
olması hiç sürpriz değildir.Yukarıda anlatılan nedenler ve mekanizmatarla orta-
Tablo 4. Kalp yetersizliğinde ani ölüm nedenleri MİYOKARDİAL SKAR MİYOKARDİY AL İSKEMi MİYOKARDİY AL GERGiNLİK ELEKTROLİT BOZUKLUKLARI NÖROHUMORALFAKTÖRLER
KULLANILAN İLAÇLAR ı
REENTRY MAKRO REENTRY TETİKLENMİŞ AKTİVİTE
ARTMIŞ OTOMA TİSİTE
•
Sürekli monomorfik ventriküler takikardiler
•
Polimorfik ventriküler takikardile
r• Torsades de po i n tes
• Ventrikül fibril asyonu olarak
sıralanabilir.Hang
i hastalarda aniö
lümriskinin yüksek
olduğunun
saptanmasıve
hastaların ani ölüm riski yönün-den
katmaniandıniması (stratifikasyonu) hastanınele
alınmasıve tedavin
inyönlend
irilmesi açısındançok önemlidir. Bu sayede hastalara gerekli olduğun
da,
gereğikadar tedavi verilmesi
sağlanır,lüzums uz tedavinin
getirdiğirisklerden
kaçınılır,paha!J tedavi-
ler bu tedaviden
en çok yarar görecek kişiye yapılmış
olur.
Kalp
yetersizliğindearitmik mortalite (ani ölüm)
açısından
risk stratifikasyonunda
kullanılanyöntemler
Holter monitörizasyon
Seksenli yıllarda
miyokard infarktüsü
sonrası ventri-küler ektopik aktivite (VEA)
artışıile mortalite ara-
sında
bir
ilişki olduğuortaya
konmuştur (II).Buna
göre saatte birin altındaVEA olanlarda 2
yıllıkmor- talite
%10iken, S
şeklindeki ilişkineden
iyleVEA
sayısı saatte 1 'in üzerine çıktığında
mortatitede he- men %1 O'nun üzerine
çıkmakta ve saatte 1 O'nun üze-rinde ise %20 - 30'1
ara ulaşmaktadır.Ka
lp yetersiziikti olgularına
mbulatuvar monitöri- zasyonile incele
nmesi sonucunda %75-90 oranındaVEA, %20-80
oranındaise non -
sustained ventri.kü- ler takikardi (NSVT) ataklarına rastlanır (9).Ancak,
VEA ve NSVT
sıklığının her gün büyük değişiklikMiyokard infarktüsü
geçirmişpopülasyonda hayatta kalma
oranınıbelirleyen en önemli parametre sol ventrikül sistolik fonksiyonudur. Sol ventrikül sisto- lik
foksiyonlarıbozuldukça mortalitenin
arttığıgü- nümüzde iyi bilinen bir gerçektir.
AyrıcaVEA
artışının
da hayatta kalmaya sol ventrikül sistolik fonk-
siyonlarından bağımsız
bir
şekildeetkileyen bir et- ken
olduğuöne sürülmektedir.
Şekil 1'de ejeksiyon fraksiyonu ile ventriküler ektopik aktivitenin morta- hteye etkileri görülmektedir.
Görüldüğügibi enjek- siyon fraksiyonu (EF) %30'un
altındaolan popülas- yonda VEA saatte lO'un
altındaise 3
yıllıkhayatta kalma
oranı%75
civarındaiken, VEA saatte lO'un üzerine
çıktığındahayatta kalma
oranı%50'nin
altına
düşecektir cın. Büyük bir
şansızlıkolarak ventri- kül deprese oldukça VEA ortaya
çıkma oranıda art-
maktadır.
GISSI 2
çalışmasınagöre saatte !O'nun üzerinde VEA EF %35'in
altındaolan popülasyonda
%32
oranındagörülürken, EF %35'in üzerinde olan popülasyonda %17
oranındaizlenmektedir
(12).An- cak CAST
çalışmasındabu VEA'nin antiaritmik ilaçlarla
baskılanmasınınmortalite üzerine
faydası olmadığı,hatta
zararlı olduğu gösterilmiştir (13).Non iskemik dilate kardiyomiyopatilerde ise durum biraz
farklıdır.Buradada VEA ve NSVT'Ier
sıktır.Ancak VEA ve NSVT'lerin
sıklığıile ventrikül dis- fonksiyonu
arasında sıkıbir
ilişki olmadığıgibi, bu aritmilerin mortalite üzerine etkisi de
tartışmalıdır (9).100
90
80 70 60 50 40 30 20 10
o
Hayatta kalma
~----.:.:::
-..::::::::::
~ ~ ---
~
o
A
B
c
D
----
2
EF VEA
>%30 < 101 saat
>%30 > 101 saat
<%30 < 101 saat
<%30 > 10/saat
Sinyal
ortalamalıEKG (SOEKG)
Konjestif kalp
yetersizliğiolan popülasyonda intra- kardiyak iletim
bozukluğu sık olduğundanSOEKG
kullanılabilirliği azdır (9). Ayrıca
SOEKG'nin arit- mik mertaliteyi belirlemede pozitif tahmin edici de-
ğerinin düşük olduğu
bildirilmektedir
(9).Konjestif kalp
yetersizliğiolan popülasyonda negatif tahmin edici
değerininde
düşük olduğubildirilmektedir
(9).Bunun
anlamıgeç potansiyellerin
olmamasınınarit- mik ölüm riski
düşükolan bir grubu göstermeyece-
ğidir.
Programlı
elektriksel stimulasyon (PES)
İskemik
kardiyomiyopatilerde sol ventrikül sistolik
fonksiyonları
bozuldukça elektrofizyolojik
çalışmada
yapılan programlıelektriksel stimulasyon ile ventriküler takikardi (VT) indüklenme
oranıartar.
Koroner arter
hastalığıolan ve EF %30'un
altındaolan popülasyonda monomorfik VT'nin %27
oranında
indüklendiğibildirilmektedir. Koroner arter has-
talığı
olan tüm popülasyonda EF
oranına bakılmaksızın
PES
yapılırsaVT indüklenme
oranı%1 O'dur.
Buradan
çıkansonuç sol ventrikül disfonksiyonu ile
orantılı
olarak VT
indüklenebilirliğinin arttığıdır.Diğer
taraftan iki
yıllıktakip boyunca VT indükle- nenlerde %20'1ik bir ani ölüm
oranıbildirilirken VT indüklenmeyenlerde bu oran
%6'dır.Sol ventrikül disfonksiyonu ileri olan grupta PES ile VT indükle-
-=
3 A B
c
D
Süre (yıl)
nememesi her zaman ani ölüm riskinin
düşük olduğunugös- termez. Çünkü , daha önce de
denildiği
gibi bu grupta VT
dışında
ani ölüme yol açabile- cek
başkanedenler de
vardır.Çalışmaların
sonunda VT in- düklenen iskemik kardiyomi- yopati grubunda ani ölüm ora-
nının arttığı bulunmuştur (9).
Ancak, bu hastalarda VT epi-
zodlarının
antiaritmik ilaçlar- da
baskılanmasınınne kadar fayda
sağlayacağıyeterince
açık değildir.
Şekil 1. Ejeksiyon fraksiyonu (EF) ve saatteki ventriküler ektopik aktivite (VEA) sayılarına göre 3
yılda hayatta kalma oranları
Non-iskemik kardiyomiyopa- tilerde ise PES'in
değeririsk belirleme
açısındaniskemik
710
E. Diker: Konjestif Kalp Yetersizliği ve Ventriküler Aritmiler
kardiyomiyopatilere göre daha
düşüktür.Bu grupta indüklenebilir VT olmasa bile ani ölüm
oranınınyüksek
olduğu gösterilmiştir.Böyle bir grupta 2
yıliçinde %14
oranındaani ölüme
rastlanıldığıbildiril- mektedir
(9).Kalp
yetersizliğiolan popülasyonda ani ölümleri (aritmik ölümler) azaltmak mümkün mü ?
Yakın
zamana kadar bir antiaritmik ilaç ile ventrikü- ler ektopik aktivitenin NSVT ve VT
ataklarınınbas-
kı lanmasının
aritmi nüksü ve ani ölümü azaltmada yeterli
olacağı düşünülüyordu.Ancak son
yıllarda yapılan çalışmalarda bazıantiaritmik ilaçlarla ventri- küler aritmilerin
baskılanmasınınani ölüm ve top- lam mortaliteyi
azaltınadığı gösterilmiştir (13).Ko- nuyla ilgili son
yıllarda yapılançok merkezli, rando-
ınize
ve kontrollü
çalışmalarsayesinde antiaritmik ilaç tedavisi ile
yaklaşımlarımızyeniden
şekillenmektedir.
Tablo S'de
çeşitliantiaritmik ilaç
çalışmalarınınak- ronimleri ve
sonuçları gösterilmiştir.Bu
çalışmalar arasındailk
yayınlananve en büyük etkiye sahip olan
çalışmaCAST
çalışmasıdır (13).CAST
çalışma-Tablo 5. Antiaritmik ilaçların mortalite üzerine etkisini araş
tıran bazı çalışmaların sonuçları
ÇALIŞMA SONUÇ
CAST ( 1 3) Mi yokard infarktüsü sonrası asemptomatik veya hafif semptomatik VEA'nin baskılan
masında flekainid ve cnkainid çok cıkili ol-
malarına rağmen, bu iki ilaç hem aritmik ölümlerde, hem de total mortalitede artışa
yol açmaktadır.
GESİCA (14) Çeşitli nedenlere bağlı şiddetli kalp yet-
mezliği olan hastalarda günde 300 ıng'lik
amiodaron tedavisi ile total mortalite azal-
maktadır.
STA T -CHF ( 1 5) Kalp yetmezliği ve asemptomatik ari tm isi olan hastalarda amiodaron ventriküler arit- mileri etkili bir şekilde baskılamasına rağ
men, toplam mortalite ve ani ölüm oranla-
rında bir azalma yapmaz.
CAMIAT (16) Sık VEA ve repetetif VEA'sı olan miyo- kard infarktüsü geçirmiş hastalarda amio- daron ventrikül fibrilasyonu ve ani ölümle- ri azaltmaktadır.
EMIAT (17) Miyokard infarktüsü geçirmiş ve ejeksiyon fraksiyonu düşük olan olgularda amioda- ron tedavisinin total mortaliteyi azalımadı
ğı gösterilmiştir. Ancak, amiodaron kolun- da aritmik ölümlerde bir düşme dikkati
çekmiştir. Ayrıca ilaca bağlı proaritmi ol-
maması nedeniyle ilaç antiaritmik ilaç ve- rilmesi gereken durumlarda kullanılabilir.
sı
temelde miyokard infarktüsü
geçirmişve VEA ak- tivitesi olan popülasyon üzerinde
gerçekleştirilmiştir.
Çal.ışmagrubuna
bakıldığındaolgularda büyük oranda EF'nin
%40'ın altında olduğuizlenmektedir.
Bu
çalışmasonucunda
kullanılanflekainid ve enkai- nid ile VEA'nin etkili bir
şekilde baskılandığı, an- cak ilaç alan grupta hem aritmik hem de total morta- litenin
arttığıortaya
çıkmıştır (13).Daha sonra bir ta-
kım
küçük raporlarda Grup 1 antiaritmik ilaçlara gö- re amiodaronun
bazı avantajlarınınvurgulanm aya
başlaması
ile amiodaronu
araştıran bazı çalışmalar yapılmıştır.Bunlarda ilk
yayınlananGESICA
çalışmasıdır (14).
Bu
çalışmadasol ventrikül EF'si %35'in
altında
olan ve NSVT olan popülasyonda amiodaron tedavisinin mortalite üzerine etkisi
araştırılmıştır.Çalışma
sonunda amiodaron tedavisinin
çeşitline- denlere
bağlıkalp
yetersizliğiolan popülasyonda ani ölümleri ve toplam mortaliteyi
azalttığı gösterilmiştir (
14).Bir
yılsonra
yayınlananST AT - CHF
çalışmasında
ise GESICA'daki gibi iyimser bulgular elde
edilmemiştir (15).
STAT- CHF
çalışmasındaiskemik veya non-i skemik konjestif kalp
yetersizliğive saat- te lO'nun üzerinde
VEA'sıolan popülasyonda
arnİodaronun ventriküler aritmileri etkin
şekilde baskılamasına rağmen
ani ölüm
oranınıve toplam mortali- teyi
etkilemediği gösterilmiştir (ı 5). Yalnızbu
çalışmada, sadece non-iskemik kardiyomiyopati grubun- da mortalitede hafif bir azalma
eğilimidikkat çek- mektedir.
Yakınzamanlarda
yayınlananCAMIAT ve EMIAT
çalışmalanndaise amiodaron ile ilg ili çok parlak sonuçlar
alınmamaklabirlikte ,
arnİodaronun özellikle aritmik
ölüınierin azaltınasıyönünde olumlu etkileri
olabileceğitespit
edilmiştir (16,17).Sonuç olarak, elimizdeki verilere göre konjestif kalp
yetersizliği
ve ventriküler ektopik aktivitesi olan hastalarda amiodaronun mortaliteyi
arttırmadığıgös-
terilmiştir.
Ani ölüm, aritmik ölüm
oranınıazaltabi-
leceği
konusunda de liller olmakla beraber, toplam mortalite
azalmasıkonusunda etkileri çok
açık değildir.
Anitaritmik ilaç tedavisinin ventriküler aritmi mü ca- delesinde çok etkin
olmadığının anlaşılmasıile bera- ber
başkatedavi seçe nekleri ön plana
çıkmaya başlamıştır.
Bu tedavi
seçeneğiimplante edilebilir kardi- yoverter defibrilatörlerdir (ICD). ICD tedavisinde te- mel amaç an i kardiyak ölümleri önleme ve
yaşamsüresini uzatmaktrr. ICD'ler etkin olarak ventriküler
na , yani aritmik ölümleri
önleyebilınesine karşınacaba toplam ölümleri de azaltmakta
mıdır?Bir
başka ifade ile acaba, ICD tedavisi ile aritmik ölümler yerini nonaritmik ölümler almakta ve toplam morta- lite
değişmektemidir? Bu sorunun
yanıtıiçin bir ta-
kım çalışmalar planlanmış
ve bu
çalışmalarınsonu ç-
Iarı
son birkaç
yıliçinde
alınmıştır(Tablo 6). Bu ça-
lışmalar
primer ve sekonder korunma
çalışmalarıolarak özetlenebilir.
Primer korunma
çalışmalarıCABG-P A TCH ve MA- DIT'dir
(18,19).CABG-PATCH
çalışmasındaelektif olarak koroner bypass'a gidecek, EF < %36 olan ve SOEK anormal olan hastalarda epikardiyal ICD'nin etkileri
incelenmiştir.Bu
çalışmanınsonunda ICD'nin
yaşams üresine
katkısı olmadığı saptanmıştır (18).
MADIT
çalışmasındaise 3 haftadan eski
ınİyokard infarktüs ü olup, asemptomatik NSVT
atağıolan, EF < % 35 olan, PES ile prokainamide direçli VT/VF indüklenen popülas yonda ICD tedavis inin antiaritmik ilaçlara üstün
olduğu gösterilmiştir (19).Bu
çalışmaCABG-PATCH
çalışmasınagöre aritmi riski daha yüksek olan bir popülasyon üzerinde ger-
çekleştirilmiştir.
MADIT
çalışmasınadayanarak sol ve ntrikül disfonks iyonu ve ventriküler aritmileri olan popülasyonda ICD tedavisi
şiddetleönerilmek- te dir. Ancak, bu tedavinin
getireceğiciddi mali yük
yadsınaınaz
bir gerçektir.
Sekonder korunma
çalışmalarıise AVID, CASH ve CIDS'dir (20-22). Bunlardan A VID
çalışmasındabir kardiyak arres t veya senkobal ventriküler takikardi
atağı sonrası
hayatta kalan, ejeksiyon faksiyonu
%40'ın altındaki
hastalar
çalışmaya alınmıştır.Bu
çalışmada
ICD implante edilen hasta grubunda, arni- odaran veya sotalol alan hastalara göre hayatta kal- ma
oranıbelirgin olarak yüksek
bulunmuştur.Bu ça-
lışmanın
daha sonra
yayınlananbir subgrup anali zin- de ise ICD grubundaki
faydanınejeksiyon fraksiyo- nu nisbeten yüksek olan hastalarda ortadan
kalktığı gösterilmiştir( 20). Almanya'da
yapılanCASH
çalışmasında
da bir kardiyak arrest epizodundan sonra hayatta kalan hastalar ICD ve antiaritmik ilaç (amio- daron, propafenon)
koliarınarandami ze
edilmiş,ta- kip süresi son unda ICD koluna randamize edilen hastalarda hayatta kalma
oranınındaha yüksek oldu-
ğu bulunmuştur(21).
Kanada kökenli CIDS
çalışmasıise yine bir kardiyak arrest epizodu
sonrasıhayatta kalan,
düşükejeksiyon fraksiyonlu ( < %35) hastalar ICD ve amiodaron
koliarınarandamize
edilmişlerdir. Bu
çalışmadaise ICD kolunda total mortalite , ilaç koluna göre daha
düşükolmakla beraber aradaki fark is tatistiksel olarak önemli
bulunmamıştır.Yukarıda değinilen
ICD
çalışmalarındaTCD'nin an- tiaritmatik ilaç tedavisine üstün
olduğu gösterilmiştir. Fakat, bu
çalışmalarınhiçbirinde özellikle ileri kalp
yetersizliğiolan popülasyon spesifik olarak ça-
lışılmaınıştır.
Yürütülmekte olan SCD-HEFf, MA-
DİTII ve DEFINITE
çalışınalarındaileri kalp yeter-
sizliğinde
ICD
etkinliği araştırılmaktadır.Fakat, ça-
lışma sonuçları
henüz
alınmaınıştır(23).
Son
yıllardakalp
yetersizliğitedavisinde yeni bir te- davi yöntemi ortaya
çıkmıştır.Kardiyak resenkroni- zasyon tedavisi (CRT - Cardiac Resynchroni zation Therapy) olarak
adlanladırılanbu tedavinin te me lini biventriküler "pacing"
oluşturmaktadır.Özellikle QRS süres i uzun kalp ye-
Tablo 6. Çeşitli ICD çalışmalarında hasta grubunun özellikleri ve ICD ile toplam mortalitede
ters izlikli hastalarda
sağ azalma oranlarıÇALIŞMA ORTALAMA EF GİRİŞ ICD İLE MORTALİTEDE
AZALMA(%)
(%) KRİTERLERİ
M AD IT ( 19) 26 Eski Ml, EF <
%35 54
NSYT, PES ile YT/VF CABG-PATCH (18)
27
Elektif by pass, yaş<80
YokEF< %36, SOEKG anonnal
AVID
(20) 32
VT/VF olması, EF<%40 27
CASH
(21 )
46 VT/VF olması37
CIDS (22)
33
YT/VF olması, EF<%35 20
Ml: Miyokard infarkriisii. EF: Ejeksiyonfraksiyomı, NSVT: Non sustained ventrikiiler rakikardi, VT: V emrikıller rakikardi, VF: Venrrikiilerfibrilasyon, SOEKF: Sinyol orralamalı EKG
712
ventrikül apeksi ve koro- ner sinüs
aracılığıile sol ventrikülden
yapılan eşzamanlı
"pacing" sonu- c unda
semptomlarının azaldığı, altı dakikalıkyürüme sürelerinin dü-
zeldiği gösterilmiştir
(24,25). Ancak, bu tadavi yönteminin martaliteyi
azaltıp azaltınadığı
henüz bilinmemektedir. Konu- nun
diğerbir ilgi çekici
yanı
ise biventriküler pa-
E. Diker: Konjestif Kalp Yetersizliği ve Ventrikiiler Ariınıi/er
cing ile aritmi
sıklığının değişip değişınediğive bi- ventriküler pacing tedavisine ICD'lerin ekle
nmesininmortaliteyi
nasıl etkilediğidir.CONT AC CD
çalışmasında
biventriküler pace
yapılanhastalarda ICD
şoklarının azaldığı, başka
bir ifade
iletakiaritmi
sıklığının azaldığı gösterilmiştir (26).
Bu konudaki soru- nun daha net
cevabınıkalp yetersizlikli
hastalarınilaç, ilaç + biventriküler pace ve ilaç + biventriküler pace + ICD
koliarına randomize edildiğiCOMPA- NION
çalışmasıverecektir.
Yukarıda
belirtilen tedavi yöntemlerinin (kardiyak resenkronizasyon
tedavisi hariç) birincil hedefi arit-mi ve aritmik ölümleri
azaltmaktır.Bununla birlikte,
son yıllardabir
takımfarmakolojik manipulasyonlar- la kalp
yetersizliğimortalitesinde belirgin azalmalar elde
edilmiştir.Özellikle beta adrenerjik blokaj ve anjiyotensin
dönüştürücüenzim inhibisyonu yapan ajanlarlahertürlü kalp
yetersizliğindehayatta kalma
oranının arttınldığı
plasebo kontrollü, randomize ça-
lışmalarda gösterilmiştir.
Bu
ajanlarınaritmileri te- tikleyici bir
takımmekanizmalan
baskıladığıbilin- mekle birlikte, ventriküler aritmiler ve ani ölümleri
azalttığınet olarak dokümante
edilmemiştir (27).Na-
sıl
etki gösterirse göstersin toplam mortaliteyi azal- tan her ajan kalp
yetersizliğiolan hastalarda hiç ih- mal edilmeden
kullanılmalıdır.Sonuç olarak
,özellikle son
yıllardakoroner arter
hastalığından
hayatta
kalmayı sağlayanteknolojik ilerlemeler sayesinde erken ölümterin
azaltıldığı,an- cak ilerleyen
yıllardabu
hastalarındaha fazla
sayıdakonjestif kalp
yetersizliğiile
karşımıza geleceğitah- min edilmektedir. Kalp
yetersizliğiyüksek mortali- tesi
nedeniylede önemli bir
sağlıkproblemlidir. Bu grup
hastalarınönemli bir
kısmındaaritmik ölürole- rin
olması,konjestif kalp
yetersizliğindeventriküler
aritmileringittikçe daha fazla dikkat çekmesine yol
açmıştır. Şu
ana kadar, bu aritmilerle mücadelede en
başarılı
silah implante edilebilir defibrilatör (ICD)
cihaziarıgibi
görünmektedir.İlk çalışma sonuçlarıICD'lerin kalp
yetersizliğindeani ölümleri ve toplam ölümleri
azalttığı doğrultusundadır.Ancak, ileri sol ventrikül disfonksiyonu olan olgularda ICD tedavisi- nin
sonuçlarıkonusunda henüz devam etmekte olan randomize
çalışmalar sonuçlandıktansonra daha
doğrubilgilere
ulaşılacaktır. İkincimillenyumda da kardiyoloji pratik
uygulamasınıen fazla
meşgulede- cek konulardan birinin de konjestif kalp
yetersizliğiKAYNAKLAR
1. Cleland JGF, Clark A:
Has the survivalof the heart failure population changed ?
Lessonsfrom trials. Am J Cardiol 1999;83:
112D
2. National Health and Nutrition Examination Survey III (NHANES
III), I988-1994 , CDC/NCHS and the Ameri- can Heart Association. American Heart Assodation Web Site.
3. Garg R, Packer M, Pitt B, et al: Heart failure in
I990's: evaluation of a
ınajorpublic health problem in car- diovascular medicine. J Am Coll Cardiol 1993;22 (Suppl A):3A
4. Cohn JN, Archibald DG, Franciosa SA, et al:
Effecısof vasodilator therapy on mortality in chronic congestive heart failure: A
result of a Veterans AffairsCooperative Study (V-HeFf). N Engl J Med 1986;314: 1547
5. Singh SN, Fletcher RD, Fisher SG, et al: Amiodarone in patients with congestive heart failure and asymptomatic
ventricular arrhytmia. N Engl J Med 1995;333:776. Cohn JN, Johnson G , Ziesihe S, et al: A comparison
of enalapril withhydralazine- isosorbide dinitrate in
thetreatment of congestive heart
failure. NEngl J Med
ı 99 ı
;325 :303
7. Uretsky BF, Shehan RG: Primary prevention of sud- den cardiac death in heart failure: will the
solutionbe shocking? J Am Coll Cardiol
I997;30: 1589
8. Schmidinger H: The implantable cardioverter defibril- lator as a bridge to transplant: A
viable elinical strategy?Am J Cardiol
I999;83: 15
ID
9. Stevenson WG, Middlekauff HR, Saxon LA:
Yenıricular
arrhythmias in heart failure. In Zipes DP,
Jalife J (eds) Cardiac Electrophysiology: From eel! to bedside. Se-cond Edition W.B. Saunders Company, Phi
ladelphia 1995,p 848
10. Franz MR: Stretch activated arrhythmias. In Zipes DP, Jalife J (eds) Cardiac Electrophysiology: From cell to bedside. Second Edition W.B. Saunders Company, Phila- delphia 1995, p 597
ll. Bigger JT Jr: Relation between
left ventriculardysfunction and
ventricular arrhythmias after myocardialinfarction. Am J Cardiol 1986;57:88
12. Maggioni AP, Zuanetti G, Franzoni G, et al: Preva- lence and prognostic significance of ventricular arrhythmi- as after acute myocardial infaretion in the fibrinolytic era.
Circulation 1 993;87 :3 I 2
13. The Cardiac Arrhythmia Suprresion Trial
(CAST) in-vestigators. CAST mortality and morbidity. Treatment versus placebo. N Engl
JMed I
991;324: 1419
14. Doval HC, Nul DR, Grancelli HO, et al for Grupo de Estudio de la Sbrevida en la Insuficiencia Cardiaca en Ar- gentina (GESI CA). Randomized trial of low-dose amioda- rone in
severe congestive heart
failure.Laneel
ı
994;344:493
15. Singh SN, Flecher RD, Fisher SG, et a
l: Amiodaronein patients with congestive heart failure and asmptomatic
ı urK 1\.Uruıyuı uern .11rş L.UUJ; L.::t: /VO-/ ıq.