• Sonuç bulunamadı

Siyasal Sistemler, Hükümet Sistemleri-1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Siyasal Sistemler, Hükümet Sistemleri-1"

Copied!
60
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Siyasal Sistemler, Hükümet

Sistemleri-1

(2)

Geçen Haftanın Özeti

Plüralist Devlet?

Kapitalist devlet?

Leviathan Devlet?

Patriarkal Devlet?

Rol ayrımına göre

Minimal Devlet

Kalkınmacı Devlet

Sosyal Demokrat Devlet

Kamusallaştırılmış Devlet

Totaliter Devlet

Hükümetle aynı şey mi?

Anayasal hükümet?

(3)

Siyasal Sistem – Hükümet Sistemleri

Devlet soyut bir kurumdur. Devletler egemenlik haklarını içlerinde barındırdıkları kurum ve kişiler aracılığıyla kullanırlar

Yasa yapmak, yasaları uygulamak, toplumun refahını sağlamak, iç dış güvenliği sağlamak vb. görevleri bulunur.

Devletlerdeki siyasal sistemler:

Yönetenlerin yönetim yetkisini kimden ve nasıl alacakları?

Bu tür görevlerin kimler tarafından yapılacağı?

Bu kurumlar arasındaki ilişkilerin nasıl olacağı?

Nasıl denetlenecekleri?

Vatandaşların bu kurum ve kişiler üzerindeki hak ve yetkileri?

Gibi soruların cevaplarını siyasi sistemlerin yapıları belirlemektedir.

(4)

Siyasal Sistem – Hükümet Sistemleri

Bu kurumların başında hemen her ülkede yer alan yasama ve yürütme organları bulunmaktadır.

Parlamento hem yasa yapacak hem de devlet başkanı ve bakanlar kurulundan oluşan icra gücünü denetleyecektir

İcra gücü de yasalardan aldığı yetkiye dayanarak yönetme işini yürütecektir

Bunların yanında mutlaka bir de yargı olacaktır

Dolayısıyla temel olarak tüm siyasal sistemlerde var olan üç önemli yönetim organı:

Yasama-Yasaları yapan

Yürütme-Yasaların uygulanmasını sağlayan

Yargı- Uymayanları yargılayan

(5)

Siyasal Sistem – Siyasi Kurumlar

Devletin siyasi kurumları: parlamento, devlet başkanı,, bakanlar kurulu gibi organlardan oluşur.

Hükümet Ģekli veya hükümet sistemi: Bu siyasi organlar arasındaki ilişki ve işbölümünün yapısının nasıl olduğu

Başkanlık sistemi, parlamenter sistem, yarı başkanlık sistemi, hükümet sistemini gösteren kavramlardır.

Bu sistemlerin her birinde egemenliğin hangi organlar tarafından nasıl kullanılacağının ve her bir organa düşen rolün genel çerçevesi belirlenir

(6)

Siyasal Sistem

Siyasi sistem hükümet sistemi ve hükümet şeklinden daha fazlasını kapsamaktadır

Siyasal sistem: Bir ülkede yöneten ve yönetilenler arasındaki ilişkilerin türü, niteliği, kaynağı ve dayanağı anlatılmaktadır.

Hükümet sisteminde, egemenliği kullanan organlar ve

aralarındaki ilişki söz konusu iken; siyasal sistem bir bütün olarak bu organlar ile halk arasındaki ilişkiyi düzenler

(7)

Siyasal Sistem

Siyasi rejimler halkın itaati için meşruiyet ararlar. Bunun için meşruiyetlerine bir dayanak bulmaya çalışırlar.

Kurulacak ilişkinin türü ve niteliği siyasi kurumlar ve rejimin özelliklerini de belirleyecektir

Dolayısıyla siyasal sistem, siyasi yapının bütününü

kapsamaktadır. Bu alanın nasıl oluştuğu ve işlediğini anlatır

SİYASAL SİSTEM DESTEK

TALEPLER

YASALAR KARARLAR

ÇEVRE (DİĞER TOPLUMSAL, EKONOMİK SİSTEMLER VE ULUSLAR ARASI SİSTEM

(8)

Siyasal Sistem

Siyasi iktidarı kim kullanacak

İktidar hakkını nerden alacak

Bu iktidarı kullananlarla yönetilenlerin ilişkisi nasıl olacak

Karşılıklı hakları ve yetkileri ne olacak

Her siyasal sistem yukarıdaki sorulara verdiği cevaplara göre şekillenir

(9)

Siyasal Sistem – Hükümet Sistemi (Şekli)

Siyasal sistem

Özetle „kim yönetiyor‟ sorusuna indirgenebilir

İktidar tek elde ve yönetilenlerin müdahale imkanı yoksa

“monokratik” bir iktidar yapısı. Monarşi veya diktatörlük olarak karşımıza çıkar

İktidar toplumun geniş katmanları arasında dağılmışsa

“demokratik” iktidar yapısı

Güç tek elde Güç en fazla dağıtılmış

Siyasi rejimler (Geniş bir yelpaze)

(10)

Siyasal Sistem – Hükümet Sistemi (Şekli)

Tarih boyunca insanlık farklı siyasal sistemlerle karşılaşmış

Monokratik ve demokratik iktidar örgütlenmeleri de farklı şekillerde olmuş

Siyasal sistem

Bir ülkenin sosyo-ekonomik yapısı

Bir ülkenin tarihi

Bir ülkenin gelenekleri

Kültürü

Gelişmişlik düzeyi vb.

faktörlerden etkilenir.

(11)

Siyasal Sistem – Hükümet Sistemi (Şekli)

Örnek: Osmanlı da monarşi İngiltere de

Ya padişah, ya kral kendi ülkesinin kaderini belirleyen olmuş

Bu duruma „mutlak monarşi‟ denir

Ancak İngiltere 17. yy. sonra parlamentonun kurumsal kimlik kazanmasıyla „meşruti monarşi‟ ye dönmüştür

Yani monarkın gücü şarta bağlanmış. Gücünü parlamento ile paylaşmak durumunda kalmış

Osmanlı da bu durumun yolu 19. yy doğru açılmış (Senedi İttifak, Tanzimat ve Islahat Fermanları, I. Ve II. Meşrutiyetler)

(12)

Siyasal Sistem – Hükümet Sistemi (Şekli)

Diktatörlük veya tiranlık: iktidarın tek elde toplanmasının diğer örneği

Farklı siyasi rejimler içinden çıkabilir, kendini cumhuriyet olarak niteleyen rejimler diktatörün yönetiminde olabilir

Monarşiden farkı: iktidarın ele geçirilişi ve meşruiyet kaynağı

Monarşi‟de veraset ile bu yetkiyi devralır, gelenek, hak etme, hatta onun mülkü, meşruiyetin kaynağı

Diktatör, iktidarı zor kullanarak, entrika ile hatta demokratik seçimle (Hitler) alabilir

Meşruiyet kaynağını farklı unsurlara dayandırabilir (ideoloji, din , karizma vb.)

Günümüzde bazı diktatörlerin yerini oğullarının alması. Sözde seçimle işbaşına geliyorlar

(13)

Siyasal Sistem – Hükümet Sistemi (Şekli)

Yönetim fiilen bir azınlığın elinde de olabilir.

İktidarı elinde tutan grubun onu ele geçirme şekli ve meşruiyet kaynağına göre farklı isim alır

Aristokrasi: İktidarda olan grup toplum içinde ayrıcalıklı bir grubun üyesi iseler. En iyilerin yönetimi demek. Soylular tarafından yürütülen rejim. Günümüzde örneği yok. Fransız devrimcileri yıktıkları rejimi bu isimle adlandırmış

OligarĢi: Bir grubun güce dayalı yönetimi. Aristokratlar içinden sıyrılan bir grup olabilir veya siyasi bir grubun iktidarı sonra ele geçirmesiyle ortaya çıkabilir

(14)

Siyasal Sistem – Hükümet Sistemi (Şekli)

Özetle „kim yönetiyor‟ sorusunun cevabını sayılarla veriyoruz.

İktidar kimin elinde olabilir: Tek, az, çok

Bu sayılara göre siyasi sistemler üç grupta toplanabilir

(15)

TEKĠN

YÖNETĠMĠ

AZINLIĞIN YÖNETĠMĠ

ÇOĞUNLUĞU N YÖNETĠMĠ

TİRANLIK OLİGARŞİ DEMOKRASİ

DESPOTLUK ARİSTOKRASİ

MONARŞİ TİMOKRASİ

DİKTATÖRLÜK

Siyasal Sistem

(16)

PLATON’A GÖRE

Yönetim biçimleri konusunda 2500 yıldır önemli bir değişiklik yok

Dolayısıyla Antik Yunan‟da yapılan tasnifler hala büyük ölçüde geçerli

İsim babaları Yunanlı filozoflar

Bu filozoflardan ilki Platon/Eflatun

(17)

PLATON’A GÖRE

Kurulu tüm devletler (yönetim sistemleri) bozuktur kötüdür.

Adaleti içeren gerçek devlet ideal bilgisine (episteme) sahip olanların (filozofların) yönettiği devlettir- Böyle bir devlet kurulmamıştır.

Diğer tüm modeller bunu taklit etmeye çalışır

Kendi ideal modeline en yaklaşık olandan başlar:

Partiarşi

Monarşi

Timokrasi

Oligarşi

Demokrasi

Tiranlık

(18)

PLATON- DEVLET MODELLERİ

PatriarĢi: İdeal devlete en yakın devlet tarzıdır. Özel mülkiyet ve zenginliğin baş göstermediği, herkesin “civcivler gibi” en yaşlı etrafında toplandığı gelenek ve ataların sözleri dışında yazılı yasalara ihtiyaç duyulmayan yalın bir devlet tarzıdır. Nüfus artışı ve toplum yapısının giderek karmaşıklaşması nedeniyle bu tür bir yönetim tarzı kaybolmuş ve tekrar dönülemez hale gelmiştir. Aynı zamanda erkek egemen yönetim sistemi anlamına da gelmektedir.

(19)

PLATON- DEVLET MODELLERİ

MonarĢi veya Aristokrasi: Patriarşi tarzı yönetimin ortadan kalkmasıyla kurulmuş yönetim tarzıdır. Nüfusun kalabalıklaşmasıyla geleneklerin ihtiyaçları karşılamaması nedeniyle yazılı yasalar yürürlüğe konulmuştur. Bu tür yönetimde eğer yönetim tek bir aile Ģefindeyse MonarĢi, bir grup aile Ģeflerinin yönetimiyse Aristokrasi ortaya çıkacaktır.

Platon bu yönetim tarzına sıcak bakar çünkü ideal devlet modelinde de şeklen bu yönetim tarzına benzerlik vardır. Ancak Platon daha çok yönetimin tekliğinden yani Monarşiden yanadır.

(20)

PLATON- DEVLET MODELLERİ

Timokrasi: Monarşi veya Aristokrasi tarzı yönetimin bozulmasıyla ortaya çıkan bir yönetim tarzıdır. Monark veya aristokratların bilgelik ve doğruluktan daha ziyade şan ve şöhrete önem vermesi, şan ve ün peşinde koşan askerlerin yönetimi ele geçirmesiyle kurulmuş olan yönetimdir.

Bu tür yöneticiler sadece kendi menfaatlerini önemser ve yönetilenler üzerinde şiddet yoluyla kendi zenginliklerini artırmayı amaçlarlar.

Platona göre bu durum çoğunlukla monarşik yöneticiler öldükten sonra yerine geçen oğulları eliyle kurulur.

(21)

PLATON- DEVLET MODELLERİ

OligarĢi: Zenginliğin tek geçerli değer olduğu timokrasilerde zaman içerisinde yönetim sadece belirli bir zenginlik düzeyine sahip olanlar arasında yapılacak bir faaliyet haline gelir ve toplumdaki diğer kesimler (ör. yoksullar ve diğer halk) yönetimden dışlanır.

Platon‟a göre oligarşi en kötü yönetim tarzıdır. Demokrasiden nefret etmesine karşın oligarşiye göre daha tercih edilir bir yönetim tarzı olduğunu ileri sürer.

Zenginleşme hırsıyla her alana el atan oligarklar zaman içerisinde toplumdaki zengin yoksul uçurumunu daha derinleştirir ve artan sınıf mücadelesi sonucunda yoksullar oligarşiyi devirerek demokrasiyi kurarlar.

(22)

PLATON- DEVLET MODELLERİ

Demokrasi: Platon, kitlelerin tiranlığı olarak adlandırdığı demokrasiden nefret eder.

Farklı insanların yönetimi dışarıdan tatlı görünebilir ama başka başka menfaatlerin çatışması birliği bozar kaosa yol açar.

Eşitlik esasına dayandığı için adil değildir, çünkü siyaset bilip bilmediğine ve yeteneklerine bakılmaksızın herkes her işe talip olur ve kurayla iş başına gelir. Gerçek eşitlik demokrasinin öngördüğü gibi sayısal eşitlik değil kişilere erdemlerine ve yeteneklerine göre yapılacak bir paylaşımdır. Demokraside bilgelik önemsenmez. Hiyerarşi yıkılır toplumsal işbölümü zarar Görür. İç çatışmalar çıkar.

Gemicilikten anlamayan birisine gemi emanet edilemeyeceği ve hekimlikten anlamayan birisine hasta emanet edilemeyeceği gibi iş bilmeyen yöneticide devleti tehlikeye atar.

(23)

PLATON- DEVLET MODELLERİ

Tiranlık: Demokrasinin yarattığı aşırılık ve kaos ortamında menfaatlerini korumaya çalışan zenginler yeniden oligarşiyi kurmaya çalışacak, buna karşılık halk onlara karşı mücadele versin diye içlerinden birisine olağanüstü yetkiler vererek tiranlık sisteminin ortaya çıkmasına yol açacaklardır. Tiran oluşturacağı orduyla devleti savaşa sürükleyerek yıpratacak ve halkı ağır vergiler vb. yöntemlerle ezecektir.

Tiranlıktan sonra muhtemelen yeniden yönetime el koyan bir azınlık (monark ya da aristokrat) yönetimlerin dolaşımını yeniden başlatacaktır.

Platon, tiranlıktan sonra bir yönetim tarzı belirtmemekle beraber eğer tiranlar ıslah edilebilirse ideal devlete geçişin çok hızlı olabileceğini savunmuştur. Bu kapsamda Sicilya adasında hüküm süren tiran I. Ve II. Dionysios‟a felsefe öğretip onları filozof krala dönüştürmeyi denemiştir.

(24)

ARİSTO’YA GÖRE

Plato‟yu tekrarlamakla beraber iki ilkeyi göz önünde tutarak sınıflandırma yapar

İlki adalettir. Yönetim hukuk kurallarına uyuyor mu?

İkincisi: İlke olarak yönetim ortak iyiliği amaçlamalıdır. Yani amaç ilkesi

(25)

ARİSTO’YA GÖRE

KĠM YÖNETĠR

TEK KĠġĠ AZINLIK ÇOĞUNLUK

KĠMLER ĠSTĠFADE EDER

BELĠRLĠ BĠR GRUP

TİRANLIK OLİGARŞİ DEMOKRASİ

HERKES MONARŞİ ARİSTOKRASİ POLİTEİA

• Monarşi: Ortak iyiliği isteyen tekin yönetimi

• Aristokrasi: Ortak iyiliği amaçlayan azınlığın yönetimi

• Politeia: Ortak iyiliği amaçlayan çoğunluğun yönetimi

• Tiranlık: Tekin çıkarını amaçlayan tekin yönetimi

• Oligarşi: Zenginlerin çıkarını amaçlayan tekin yönetimi

• Demokrasi: Yoksulların çıkarını amaçlayan çoğunluğun yönetimi

(26)

ARİSTO’YA GÖRE

Aristo‟nun getirdiği orijinal yönetim biçimi politeia‟dır.

Demokrasi ile oligarşinin bir karışımıdır. Bu yönetim

yurttaşların, bütün toplumun iyiliğini amaçlayan ve yasalara uygun yönetimidir.

(27)

Cumhuriyet ve Demokrasi

Farklıdır

Bir yönetim cumhuriyet olduğunu söyleyip, egemenliği halktan aldığını savunsa bile demokrasi olmayabilir. Çin, Suriye, İran

Demokratik yönetimin cumhuriyet olması da şart değildir.

İngiltere, Hollanda, İsveç gibi birçok ülkede meşruti monarşi vardır

Demokrasi ve cumhuriyet birbirinin gerekli şartları değildir

(28)

Cumhuriyet ve Demokrasi

Demokrasi özgürlükçü bir tutumu temsil etmektedir

Cumhuriyetçiler ise sınırsız özgürlüklerin devletin dayandığı esaslara, dolayısıyla cumhuriyete zarar verebileceğini söyler

Nitekim ülkemiz ve Fransa gibi cumhuriyetçi geleneğin güçlü olduğu ülkelerde demokrasinin cumhuriyete zara verdiği yönünde görüşlere rastlanmaktadır.

Cumhuriyeti temel alanlar, demokrasinin kendisini yıkmak isteyen farklı görüş ve ideolojilere müsamaha göstermesi durumunda cumhuriyetin ortadan kaybolması riski nedeniyle cumhuriyetçi idealler uğruna demokrasiden vazgeçilebileceği

Demokrasiyi savunanlar ise her görüşün siyasi platformda seslendirilmesinden yana ve açık toplumu savunuyor.

Hiçbir fikre önyargılı yaklaşmamalı tüm fikirlerin kamusal alanda siyasal mücadeleye katılmasına izin verilmelidir.

(29)

Cumhuriyet ve Demokrasi

Temel fark geldikleri gelenek.

Demokrasi Antik Yunan‟ın yarattığı ve insanlığa armağan ettiği, halkın yönetici güç olması anlayışı

Cumhuriyet ise Roma İmparatorluğunun ürettiği farklı yönetim anlayışı

Res publica, halka dair işler

Temel farklılık

Cumhuriyet, medeni erdemin önemini vurgulamakla

beraber, halktan kaynaklanan olumsuzlukların cumhuriyeti yoldan çıkartabileceğini söyler.

Halk yoldan çıkabilir ve güvenilmezdir

(30)

Cumhuriyet ve Demokrasi

Halka düşen yönetmek değil bu işi yapabilecek önderleri seçmektir

Cumhuriyetin kabul edemeyeceği şey , özel grup çıkarlarının kamunun genel çıkarlarının yanında meşru çıkar olarak onay görmesidir.

Cumhuriyet, kamunun genel çıkarları adına demokrasinin vücut bulduğu özel çıkarların rekabetini ve özgüce kendini ifade etmesini ret eder.

(31)

Cumhuriyet ve Demokrasi

Regis Debray (68 kuşağı):

Cumhuriyet total bir anlayıştır

Özgürlükleri frenler

Toplum içinde ortak değerlere uygun davranmayı, farklılıkların önüne çıkarır

Cumhuriyet ile demokrasi uyuşmaz

Örnek (s. 134)

Türkiye‟de cumhuriyete bağlılık yaygın olarak kurucu ilkelere (laiklik, eşitlik, çağdaşlık vs.) ve toplumun bu standartlara uygun davranması olarak kabul edilmekte, demokrasi ise bireysel özgürlüğe inanmak ve özgürlüklerin sınır tanımadan kendisini ifade etmesi olarak

algılanmaktadır.

Birincisi toplumu ön plana çıkarıp erdemli ve aktif bir vatandaşlığa

vurgu yaparken, diğeri bireysel çıkarlar, özgürlükler ve tercihlere vurgu yapmaktadır.

(32)

DEMOKRATİK SİSTEMLER

Demokrasi ve demokratik sistemler için farklılar söz konusudur

Anlamları dünya görüşüne, inançlara, tecrübelere ve kullanıldıkları döneme göre değişebilir

Soğuk savaş döneminde SSCB ve sosyalist ülkeler batılı demokrasileri „burjuva demokrasisi‟ olarak adlandırmış. Gerçek demokrasinin sosyalist rejimlerde „halk demokrasisi‟ olduğunu iddia etmişlerdir.

Batılı ülkeler ise demokrasinin ancak liberal ilkeler içinde var olabileceğini söylemiştir

Soğuk savaş sonrası bunlar anlamını yitirmiş ve evrensel bir demokrasi anlayışına ulaşılmıştır. Siyasal sistemler buna göre sınıflandırılmıştır

(33)

DEMOKRATİK SİSTEMLER

Demokrasi bir temsil kurumunun varlığını zorunlu kılmaktadır.

Demokratik sistemlerde birbirinden farklı hükümet şekillerinin altında temsil kurumu rol oynamaktadır.

Halk bazı insanları seçerek onlara kendilerini temsil yetkisi vermektedir

Temsilciler halk adına karar almakta ve uygulamaktadır

Dolayısıyla demokrasi hemen her yerde karşımıza temsili demokrasi olarak çıkar

(34)

DEMOKRATİK SİSTEMLER

Temsili demokrasi varlığını yönetilenler ile yönetenler arasındaki ilişki ve uzlaşmaya borçludur.

Yönetilenler siyasi otoritenin koyduğu yasalara uymak zorundadır.

Konulan kurallara uyulması yönetenin meşruiyetinin zımnen onaylanması anlamına gelmektedir.

İhlaller kamu düzenini bozacağından yöneten kurallara uymayanlara karşı yaptırım uygulama yetkisine sahiptir

Ancak yöneticiler de anayasa ile sınırlıdır. Her istediğini yapamaz

Anayasa toplum ile yöneticiler arasında zımni mutabakattır

(35)

ANAYASA

Bir devletin anayasası siyasi iktidarın görev ve yetkilerinin sınırlarını çizer.

Devlet örgütlenmesinin dayandığı temel ilkeleri ve yetkilerin nasıl kullanılacağını belirler.

Liberal demokratik sistemlerde anayasaların taşıdığı önem onların Anayasal Demokrasi olarak isimlendirilmelerini sağlamıştır

Devlet karşısında bireyin hakkını koruyacak en önemli belgedir

Siyaset kurumunun uymak zorunda olduğu kurallar bütünüdür

Bu nedenle anayasaların değiştirilmesi diğer kanunlara göre zordur

(36)

ANAYASA TÜRLERİ

1. Yazılı Anayasa

2. Yazılı olmayan geleneksel anayasa

3. Yumuşak anayasa: değiştirilesi kolay

4. Katı sert anayasa: değiştirilmesi için belirli özel şartlar vardır (çoğunluk aranması vb.), halkoylaması vb. şartlar

aranırideğiştirilemeyen maddeler içerir.

5. Çerçeve anayasa: temel hükümleri barındıran kısa ve öz bir anayasa türüdür. (Ör: ABD anayasası: insanlar eşit

yaratılmışlardır, yaşama hakları vardır, özgürlük hakları vardır, mutluluğu arama ve erişme hakkı vardır)

6. Kazuistik anayasa: Oldukça ayrıntılı hüküm ve düzenlemelerin yer aldığı anayasalardır(1982 Anayasası)

(37)

LİBERAL DEMOKRASİ

Liberal demokrasilerde devletin rolü son derece sınırlıdır

Toplumsal ve ekonomik alana müdahale etmez veya son derece sınırlı kalır

Kendiliğinden düzen fikri esas alınır

Liberaller toplumun ve piyasanın kendi iç dinamikleri doğrultusunda hareket etmesinin insan özgürlüğü için zorunlu olduğunu savunur ve yapılan her müdahaleyi özgürlüğe yapılan bir müdahale olarak değerlendirir.

Liberal demokrasiler kapitalist bir ekonomiye sahiptir

(38)

LİBERAL DEMOKRASİ

Liberal demokrasilerde özel mülkiyet esastır.

Özel mülkiyetin sınırlandırılmasının tek şartı tekel ve tröst oluşturmaktır

Liberal demokrasilerde temsilin önemi

Temsilcilerin belirlenmesi için özgür seçim

Seçilenlere kendileri adına yasa koyma ve kendilerini yönetme yetkisi verirler

Herkese eşit oy hakkı (genel oy ilkesi)

(39)

LİBERAL DEMOKRASİ

Seçimlerin kararlaştırılan belirli dönemlerle yinelenmesi

Seçimle gelen yönetici seçimle işbaşından uzaklaştırılır. Siyaset dışı aktörlerin müdahalesiyle değil

Gizli oy açık sayım

Referandum (genelde anayasa değişikliği için). Anayasa

konusunda özellikle toplumun tamamı tarafından bir onay ve rıza aranır

İdealde toplumun tamamını etkileyecek birtakım kanunlarda da referandum olması faydalıdır. Ancak ancak uygulanması çok zor

İsviçre kantonları buna örnek (doğrudan demokrasiye en yakın örnek)

(40)

LİBERAL DEMOKRASİ

Demokrasilerde siyasi mücadele siyasi partilerle yapılır

Liberal demokrasilerde siyasi partilere çok önem verilir

Örgütlenme özgürlüğünün bir yansımasıdır. Tekil bireyler yerine örgütlü oluşumların kamuoyuna etkisini sağlamak için örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmıştır.

Aynı zamanda seçmen görüşlerini alarak ona göre parti politikalarına yön verilir

Siyasi partilerde de çoğulculuk

Parti faaliyetleri başkasının özgürlüğüne müdahale etmediği sürece engellenmez

Gerçek liberal demokrasilerde parti kapatma olmaz. Kapatma mercii seçim sandıklarıdır

NoT: En liberal demokrat ülkelerde bile antidemokratik uygulamalar ve insan hakkı ihlalleri yaĢanır. Özgürlük, demokrasi ve insan hakkı gibi değerler ucu açık çizgi gibidir (AĠHM Ģikayetleri, kötü emsal olmama).

(41)

LİBERAL DEMOKRASİ

Liberal demokrasilerin bir diğer önemli unsuru kamuoyunun sesinin kesilmemesidir.

Haberleşme, düşünce, fikir ve basın özgürlüğü liberal demokrasilerin havası ve suyudur.

Kamuoyunun özgür şekilde yaratılması için bu özgürlükler garanti altına alınmalıdır

Siyasiler kamuoyunu yönlendirmek veya maniple etmek isteyebilirler ancak buna karşın kamuoyunun da fikirlerini dile getirilmesine fırsat tanınmalıdır.

(42)

LİBERAL DEMOKRASİ

Liberal demokrasilerde kuvvetler ayrılığı ilkesi vardır

Devletin üç temel işlevi olan yasama yürütme ve yargının farklı organlar eliyle yürütülmesidir.

Her organ diğerinden bağımsızdır ve kendi işlevini yerine getirir

Böylelikle toplumsal otoritenin farklı bileşenleri arasında güç dengesi sağlanmış olur

Locke ve Montesquieu‟nun fikirlerine dayanır

Her ikisi de bu üç gücün aynı elde toplanmasının iktidara sınırsız bir güç vereceğini savunur

Özünde iktidar sahiplerinin hukuksuz uygulamalarını engellemek ve bir başka güçle sınırlandırmak vardır

Demokratik anlayış zaten gücün tek bir elde toplanmasından ziyade parçalanmasını gerektirir

(43)

DEMOKRATİK HÜKÜMET SİSTEMLERİ

DEMOKRATİK HÜKÜMET SİSTEMLERİ Parlamenter Sistem

Başkanlık Sitemi Yarı Başkanlık Sistemi

(44)

DEMOKRATİK HÜKÜMET SİSTEMLERİ

Liberal demokratik olarak temayüz eden sitemlerin farklı görüntüleri vardır

ABD, başkanlık; İngiltere parlamenter sistem; Fransa, yarı başkanlık sistemi

Siyasal sitem ve hükümet sistemi ayrımı tekrar düşünelim

Farklı sistemler için temel kriter: Yasama ve yürütme organı arasındaki iliĢkidir. Yargı her durumda bağımsızdır

(45)

1.Parlamenter Sistem

SEÇMENLER

PARLAMENTO BAŞBAKAN

BAKANLAR

(46)

1.Parlamenter Sistem

Yürütme yetkisi devlet başkanı ve bakanlar kurulu arasında bölünmüştür

Devletin ve hükümetin başı farklıdır

Cumhuriyetlerde ve monarşilerde de görülür. Bu anlamda farklı isimler alır.

Genellikle devlet başkanının rolü semboliktir

Devlet başkanı ülkesine göre ya meclis tarafından ya da halk tarafından seçilir

Yürütme işlevi temel olarak başbakan ve bakanlar kurulu aracılığıyla yerine getirilir

Başbakan meclis içinden çıkmalıdır. Parlamentonun ülke yönetimindeki ağırlığı bu şekilde gerçekleştirilir.

Yürütmenin fiili başı parlamentonun fiili desteği ve güvenine muhtaçtır

Bakanlar kurulu çoğunluğu meclis üyelerinden oluşur

(47)

1. Parlamenter Sistem

Başkanlık sistemine göre daha yumuşak bir kuvvetler ayrılığı

Yasam yürütme arasında işbirliği mekanizmaları bulunmaktadır.

Yürütme organı görevine başlamak için yasama organından güvenoyu almak zorunda.

Her an güvensizlik oyu yoluyla düşebilir

Devlet başkanı da belli durumlarda fesh edebilir

Devlet Başkanı siyasi olarak sorumsuz

Ne meclis ne de başka organca görevden alınamaz

(48)

1. Parlamenter Sistem

Devlet başkanlığı makamının yetkileri çoğunlukla sembolik yetkilerdir

Asıl siyasi sorumluluk hükümetin başı olan başbakandadır.

Bakanlar kurulu da parlamentoya karşı sorumludur

Yürütme yasama ayrı gibi görünse de uygulamada yakın işbirliği vardır

Dolayısıyla seçimden zaferle çıkan partinin hem yasama hem de yürütmeyi elinde bulundurma imkanı vardır

(49)

BAŞKANLIK SİSTEMİ

SEÇMENLER

YASAMA ORGANI BAŞKAN

HÜKÜMET

(50)

2.Başkanlık Sitemi

Yürütmenin başı başkan

Doğrudan halk tarafından seçilir

Bu sistemde meclisinde halk tarafından seçildiği unutulmamalı

Parlamentonun güven oyuna ihtiyaç yok

Yürütme ve yasama arasında kesin ayrılık

Devlet-hükümet başı ayrımı yok

Parlamentonun güvensizlik oyu yok

Başkan çok istisnai durumlar dışında (vatana ihanet, zimmet, vs.) yürütmenin başında

Başkan yasama organını feshedemez, süresini kısaltamaz

(51)

2.Başkanlık Sitemi

Kuvvetler ayrılığı çok katı biçimde uygulanır

Yasama yürütme arasındaki farklılık sadece işlevsel değildir

Organik açıdan da ayrılmıştır

Kabine meclis dışından oluşturulur

Hükümet üyeleri başkana doğrudan bağlı adeta profesyonel yöneticidir

Kabine üyeleri ve üst düzey bürokratları başkan kendisi atar veya görevden alır

(52)

2.Başkanlık Sitemi

Bu sistemin günümüzde en yetkin örneği ABD

Sisteme yönelik çözümlemeler genelde ABD örneği üzerinden yapılır

Yürütme yetkisi ABD başkanına, yasama yetkisi Senato ve Temsilciler meclisinden oluşan Kongre‟ye ait. Yargı yetkisi yüksek mahkeme ve alt mahkemeler

Başkan 4 yıl için seçilir. En fazla 2 defa seçilebilir

Seçimlerin 4 yılda bir yapılması zorunludur

(53)

2.Başkanlık Sitemi

Yürütmeyi bütünüyle başkan temsil eder

Başkanın Kongre karşısında tek üstünlüğü gönderilen yasaları veto etme hakkı olmasıdır

Başkanın veto ettiği bir yasayı Kongre ancak 3/2 çoğunlukla çıkarabilir

Bazı Latin Amerika ülkelerinde de başkanlık sitemi vardır ancak başkanın yetkilerini çok genişlettikleri için sistemin temel özelliklerini yozlaştırmaktadır

(54)

2.Başkanlık Sitemi

Parlamenter sisteme karşı avantajları

Siyasi istikrar sağlaması. Bu istikrar başkanın ve hükümetin görev süresine ilişkindir, rejimin istikrarı değil.

Güvensizlik oyu ile düşürülme tehlikesi yok. (Bu durumun liberal demokrasilerde bir emniyet supabı rolü gördüğü unutulmamalı)

Görevde olduğu sürece parlamento içi dengeleri gözetme endişesi yok.

Parlamento üyelerinin de başkanı düşürmek gibi bir çabası görülmez

Dolayısıyla genellikle hükümet krizleri yaşanmaz

Başkan meclise karşı sorumlu olmadığı için inisiyatif kullanarak daha etkin kararlar alabilir

Demokratik ilkelere daha uygun olduğu iddia edilir. Yürütme ve yasama arasındaki net ayrımdan dolayı

(55)

2.Başkanlık Sitemi

Parlamenter sisteme karĢı dezavantajları

Başkanın elindeki yetkileri toplum çıkarlarına ve özgürlüklere aykırı kullanma ihtimali

Sistemin esnekliğini yitirmesi

Ancak özellikle liberal demokratik ülkelerde siyasi otoritenin faaliyetlerinin sürekli olarak sivil toplum tarafından denetlendiği unutulmamalıdır.

Başkan siyasi kararlarında seçmene karşı sorumlu.

Hukuka aykırı eylemlerinde ise zaten yargıya hesap vermek durumundadır

Hem yürütme hem de yasamanın halk tarafından seçilmiş olması ayrı ayrı meşruiyet iddiasında bulunma imkanı verdiğinden uyuşmazlık halinde sistemin kilitlenmesine yol açabilir.

Demokrasisi gelişmiş ülkelerde genellikle sıkıntı görülmez ama kırılgan demokrasilerde rejim değişikliğine kadar gidebilir.

(56)

YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ

SEÇMENLER

YASAMA ORGANI BAŞKAN

BAŞBAKAN

HÜKÜMET

(57)

3. Yarı Başkanlık Sitemi

Parlamenter ve başkanlık sisteminin her ikisinden özellikler almıştır

Günümüzdeki en iyi örneği Fransa

Zaten sistemi siyaset kurumuna armağan eden 5.

Cumhuriyet Anayasası ile Fransa olmuştur

Yürütme 2 başlıdır

Ancak Devlet Başkanı sembolik olmaktan daha ötedir

Devlet Başkanı ve Hükümet yürütme yetkisini ortaklaşa

kullanır

(58)

3. Yarı Başkanlık Sitemi

Yürütmeye ait bir yetkinin kullanımı her iki tarafın anlaşmasına bağlıdır

Devlet başkanının sembolikten daha fazla yetkiye sahip olması doğrudan halk tarafından seçilmesidir

Cumhurbaşkanının yetkileri çok geniş

Başbakanı atama konusunda da geniş yetki alanı

Başbakanı atadıktan sonra onun önerisi ile bakanları atar

Üst düzey yöneticilerin çoğu cumhurbaşkanı tarafından atanır

Meclisi dağıtma yetkisine sahiptir

(59)

3. Yarı Başkanlık Sitemi

Tek başına bazı kararlar alabilir, bazen de karşı imzaya gerek vardır. Bazı kararların konuyla ilgili bakan

tarafından imzalanması gerekir (siyasi sorumsuzluktan dolayı)

Bu durumda sorumluluk cumhurbaşkanı ile ilgili bakana geçer

Bakanlar kurulunun gerçek başı cumhurbaşkanı

Yazılı vekalet vermedikçe başbakan başkanlık yapamaz

CB katılmadığı toplantılar anayasal geçerliliğe sahip

değildir

(60)

3. Yarı Başkanlık Sitemi

YBS diğer iki sistem göre daha sorunludur

Siyasi sorumlu olan başbakan ve bakanlar CB‟na tabi olan bir görüntü çizer

İki taraf arasında yetki sorunu nedeniyle sistemin kilitlenme ihtimali fazladır

Ayrıca parlamentodan çıkacak hükümet ile CB‟nin siyasi görüşlerinin farklı olması durumunda gerginlik çıkacaktır

Avantajı: devlet başkanın otoriter eğilimlere girmesinin önünün alınması

NOT: Hükümet sistemleri sorunları çözecek „her derde deva‟

formüller sunmaz. Önemli olan siyasi otoritenin eylemlerinde hukuk kuralları içinde kalması ve gücünü vatandaşların haklarını ihlal için kullanmaması

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye toplumu da açıkçası elitizm tartışmalarına belli aralıklarla şahit olmaktadır. Eski bir manken olan Aysun Kayacı’nın, 2008 yılında katılımcısı

Gerçekten de toplum ile siyasal iktidar arasındaki örgütler bütünü olarak sivil toplumun en temel işlevi siyasal iktidarın toplum tarafından etkin kontrolünü yani

Siyasal Sistem Kavramı ve Genel Olarak Siyasal Sistemlerin Tasnifi SorunuB. Siyasal Katılma ve

• Toplam nüfus içinde şehir nüfusu oranının artışı, yiyecek üretmeyen işgücünün oransal olarak arttığını yani daha az çiftçinin daha fazla nüfusu

İktidarlarını “demokrasi”yle özdeş gören; hatta yaptıkları yanlışlara dava açan sivil kuruluşları bile “demokratik yönetimi engellemek”le suçlayan Ba şbakan

Birleşmiş Milletler Ekonomi ve Sosyal Konseyinin sivil toplum örgütü tanımı şöyledir; “Sivil toplum örgütü, devletlerarası anlaşma temeline dayanmayan bütün

30  Mart  2014  yerel  seçimleri  daha  önceki  seçimlerden  farklı  olarak  daha  geniş  çapta  yankı  uyandırmış  ve  yerel  adayların  ötesinde 

Siyasi rejimlerle ilgili bibliyometrik analiz sonuçları, Bayesci önsel meta- analiz sonuçları ve endeks değerleri Covid-19 pandemisi ile birlikte değişen koşullara bakma