• Sonuç bulunamadı

Hamburg da Koruyucu Aşılar. Anne-babalar için kılavuz Bebeklik, çocukluk ve ilkgençlik aşı takvimi. Hamburg

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Hamburg da Koruyucu Aşılar. Anne-babalar için kılavuz Bebeklik, çocukluk ve ilkgençlik aşı takvimi. Hamburg"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hamburg

Hamburg’da

Koruyucu Aşılar

Anne-babalar için kılavuz

Bebeklik, çocukluk ve ilkgençlik

aşı takvimi

(2)

Künye

Yayınlayan:

Institut für Hygiene und Umwelt [Hijyen ve Çevre Enstitüsü]

Zentrum für Impfmedizin und Infektionsepidemiologie [Tıbbi Aşılar ve Enfeksiyon Epidemolojisi Merkezi]

Redaksiyon:

Dr. med. Gerhard Fell Dr. med. Guido Hegasy IMPFZENTRUM HAMBURG

Yakın çevre ve uzak hedefler için bütün aşılar Beltgens Garten 2

20537 Hamburg

(Burgstrasse metro istasyonu yakınında) Tel: (040) 42854 4420

www.impfzentrum.hamburg.de Hijyen ve Çevre Enstitüsü

Sağlık ve Tüketiciyi Koruma Dairesi‘nin bir kuruluşudur.

Düzenleme: www.kwh-design.de Tercüme: İnci Orhun-Alpay

© Zhiqiang Hu/fotolia.com

© Ines Friedrich/pixelio.de

© Lev Olkha/fotolia.com

Fotoğraf ön kapak: © Tatyana Gladskih/fotolia.com

(3)

04 Çocuğuma niçin aşı yaptırmam gerekir?

05 Çocuğumu hangi hastalıklara karşı aşılatabilirim?

05 Karma aşıların avantajları

06 Aşıda planlama ve zamanlama önemlidir 07 Aşı nasıl oluyor da işe yarıyor?

08 Hangi yan etkiler ortaya çıkabilir?

09 Lokal ve genel tepkiler nedir?

09 Aşı komplikasyonları nedir?

Aşısı yapılan hastalıklar:

10 Tetanoz 11 Difteri

12 Boğmaca (Pertusis) 13 Çocuk felci (Poliomyelit)

14 Hib bakterilerinin yol açtığı hastalıklar 15 Hepatit B

16 Pnömokokların yol açtığı hasalıklar 17 Meningokokların yol açtığı hastalıklar 18 Kızamık (Masern)

19 Kabakulak (Mumps) 20 Kızamıkçık (Rubella) 21 Suçiçeği (Varisel)

22 İnsan papilloma virüslerinin (HPV) yol açtığı hastalıklar 23 Çocuğuma ne zaman aşı yapılmamalı?

24 Çocuğumun aşısını nerede yaptırabilirim?

24 Masrafları kim üstlenir?

24 Sorularım olursa kime başvurabilirim?

25 Adresler 26 Aşı takvimi

İÇİNDEKİLER

© Nicole Celik/fotolia.com © Nicole Celik/fotolia.com

(4)

Aşılar çocuğunuzu belirli bulaşıcı hastalıklardan gayet etkili bir biçimde korur. Aşı yaptırmakla çocuğunuzun boş yere hasta olmasını önler, ateş, ağrı ve genellikle bulaşıcı hastalıklarla beraber gelen bütün öbür rahatsızlık, hatta tehlikeli arazlardan korunması için tedbir almış olursunuz. Bunlardan başka, genelde bütün bulaşıcı hastalıklar, en kötü durumda, kalıcı hasarlar bırakabilir ve hatta ölüme yol açabilir, bazılarının ise daha sonradan (kansere yol açmak gibi) art etkilere eğilimi vardır. »Çocuk hastalığı« denen hastalıkların çocuğun gelişmesinde olumlu bir etkisi olduğu inancının yanlış olduğu ispatlanmıştır. Onun için aşı, çocuğunuzun sağlığı bakımından, yapabileceğiniz en iyi seçimdir.

Aşısız bebekler ve tıbbî nedenlerle aşı yapılamayan ağır hasta çocuklar açısından, beraber oynadıkları çocukların ve okul arkadaşlarının aşılı olması hayatî önem taşır. Dolayısıyla, çocuğunuza aşı yaptırmakla sadece onu değil, aynı zamanda çocuğunuzun içinde yaşamakta olduğu topluluğu da korumuş olursunuz.

Aşılanma oranının yüksek olması, salgın hastalıkların yayılmasını önleyeceği için, bütün toplumu korur.

Evet, aşısı yapılmakta olan bazı hastalıklar artık nadir görülmektedir. Fakat bunun sebebi, anne-babaların çoğunun bu hastalıklara karşı aşı yaptırmakta olmasıdır.

Anne-babalar bugün bu aşılardan vazgeçecek olsalar, kazanılan başarı çok geçmeden boşa gider.

ÇOCUĞUMA NİÇİN AŞI YAPTIRMAM GEREKİR?

aute/pixelio.de

(5)

5

Federal Sağlık Bakanlığı‘nın görevlendirdiği bağımsız bir uzmanlar kurulu olan Sürekli Aşı Komisyonu (STIKO) çocuklar ve ilkgençlik çağındakiler için belirli standart aşıların yapılmasını tavsiye etmektedir. Bu tavsiyeler her yıl güncellenir.

STIKO‘nun üyelerinin kimler olduğu ve şu an güncel olarak hangi aşıların tavsiye edildiği üzerine, gerekçeleriyle beraber, internette, www.rki.de/stiko sayfasından bilgi alabilirsiniz.

Bu tavsiyelere göre bütün çocukların şu hastalıklara karşı aşılı olması gerekmektedir:

• Tetanoz (Kazıklı humma)

• Difteri

• Boğmaca (Pertusıs)

• Çocuk felcı (Poliomyelit)

• Hib bakterilerinin yol açtığı hastalıklar

• Hepatit B

• Pnömokokların yol açtığı hastalıklar

• Meningokokların yol açtığı hastalıklar

• Kızamık (Masern)

• Kabakulak (Mumps)

• Kızamıkçık (Rubella)

• Suçiçeği (Varisel) Ayrıca, kızlar için ek olarak:

• İnsan papilloma virüslerinin (HPV) yol açtığı hastalıklar

ÇOCUĞUMU HANGİ HASTALIKLARA KARŞI AŞILATABİLİRİM?

Küçük çocuklara yapılacak ilk aşı olarak, tetanoz, difteri, çocuk felci, boğmaca, hepatit B ve Hib bakterilerinin yol açtığı hastalıklara karşı koruyucu etkisi olan aşı maddesi tek bir enjeksiyonla yapılır (altılı kombine aşı).

Kızamık, kabakulak, kızamıkçık ve suçiçeği için de bu amaçla hazırlanmış kombine aşı kullanılmalıdır (MMRV aşısı).

Karma aşıların avantajı, bir defa yapıldıklarından, birçok enjeksiyon yapma gereğinin ortadan kalkmasıdır. Daha az enjeksiyon yapılması, aynı zamanda, aşı maddelerinde bulunan ek ve katkı maddelerinin de daha az miktarda kullanılması anlamına gelir.

Kombine aşı maddeleri tek tek uygulanan aşı maddeleri kadar güvenlidir ve iyi tolere edilir.

Bundan başka, Almanya‘da bazı aşılar sadece başka aşılarla kombine halde sunulmaktadır.

.

KARMA AŞILARIN

AVANTAJLARINDAN

YARARLANMALI

(6)

Koruyucu etkinin güvenilir biçimde oluşabilmesi için aşı maddelerinin birçoğunun ilk kullanıldıkları zaman belli aralıklarla enjekte edilmesi gerekir. Örneğin altılı karma aşı bebek iki ayını doldurduktan sonra dörder haftalık aralıklarla üç kere verilir, bunu da 11.- 14. ay dolduktan sonra dördüncü bir doz izler.

Daha sonra, aşılardan bazılarının daha uzun aralıklarla yenilenmesi gereklidir.

MMRV (kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği) aşısı, bebek 11. ayını doldurduktan sonra iki kere, tercihan altı haftalık aralarla yapılır. Sözkonusu dört hastalık için bundan sonra, ömür boyunca bir daha aşı yapılması gerekmez.

Çocuklukta bütün aşıların gereken aralıklarla yapıldığını göz önünde bulundurmayı - örneği bu broşürün 26. sayfasında görülen - bir aşı takvimi kolaylaştırır. Bu takvimde karma aşıların yapılması için öngörülen en erken tarihler, ayrıca aşıların sayısı ve iki aşı arasında geçmesi gereken zaman gösterilmiştir. Bu aşı tarihlerine olabildiğince kesin biçimde uyulması önemlidir; aşının getirdiği bağışıklık bu sayede çocukların vücudunda mümkün en küçük yaşta, yani bulaşıcı hastalık tehlikesine en çok maruz kaldıkları dönemde gelişebilir.

Çocuk hekiminiz bebeklikte zaten yapılması

AŞIDA PLANLAMA VE ZAMANLAMA ÖNEMLİDİR

gereken erken tanılama muayenelerini (U1, U2 ...) yaparken aşıların da zamanında yapılmasına zaten dikkat edecektir.

Tavsiye edilen aşı tarihlerine uyulamayacak olursa aşı tarihlerindeki gecikmelerin mümkün olduğu kadar çabuk telafi edilmesi yerinde olur. Bu arada hekimin, çocuğun yaşına göre, başka bir aşı düzeni belirlemesi ve daha başka aşıları da (tek ve karma aşı olarak ) yapması gerekebilir. Aşılara bir kere başlanmışsa sonraki aşılar hep öncekilerin üzerine eklenir, yani hep yeni baştan bir dizi aşı yapmak gerekmez.

© ping han/fotolia.com

(7)

7

Aşı bir enfeksiyonu zararlı olmayacak hafif bir biçimde geçiriyormuş gibi taklit eder. Çeşitli aşı maddesi türleri vardır; bazıları öldürülmüş veya zararsız hale getirilmiş mikroplar veya sadece bu mikropların parçacıkları olarak vücuda verilir. Böylece vücut bu mikroplara karşı koyan maddeleri (antikor) ve kandaki akyuvarları kullanarak koruyucu hücreleri üretmeye teşvik edilir. Antikorlar ve akyuvarlar vücuda giren mikroplara çeşitli biçimlerde saldırarak onları etkisiz hale getirebilir. Böylece o hastalığın ortaya çıkması önlenir veya hastalık çok daha zararsız biçimde seyreder. Koruyucu hücreler aşı yapıldıktan sonra uzun bir zaman, hatta bazen ömür boyu vücutta kalır, bir kere tanıştıkları hastalık mikropları vücuda tekrar girecek olursa onları tanır ve ilk seferden çok daha çabuk ve etkili biçimde tepki gösterirler. Bu duruma bağışıklık denir, yani sürekli bir koruma sözkonusudur. Aşıların amacı da, bağışıklık yaratmaktır.

Fakat bunun için bazı durumlarda tek bir aşı yetmeyebilir, başlangıçta oldukça kısa aralıklarla bir dizi aşının yapılması gerekebilir (temel bağışıklığın sağlanması). Bunu daha uzun aralıklarla yapılan tazeleme aşıları izler. Tazeleme aşıları bağışıklık sistemine bir »tekrar hatırlatma« yapar ve bağışıklığın sürekli olarak, güvenilir bir biçimde devamını sağlar.

AŞI NASIL OLUYOR DA İŞE YARIYOR?

© Steffi Pelz/pixelio.de

(8)

bakımından rastlantı mı olduğu aydınlığa kavuşturulamamış bulunmaktadır.

Aşıdan önce hekiminize danışarak bu konuyu, kulağınıza gelmiş olabilecek varsayımları ve diğer iddiaları da görüşebilirsiniz.

Koruma aşılarının istenmeyen etkileriyle ilgili bilimin bugün ulaşmış olduğu bilgi düzeyinin tamamını Robert Koch-Institut Berlin yayınladığı »Epidemiologisches Bulletin«

dergisinin 25/2007 no.lı sayısında bir araya toplamış bulunuyor. Bu yayın internette ücretsiz olarak ve herkesin ulaşabileceği biçimde (www.

rki.de  Infektionsschutz  Epidemiologisches Bulletin) bulunmakta ve aşağıda okuyacağınız bilgilerin de temelini teşkil etmektedir.

Aşı maddeleri reçeteye tabi ilaçlardır; etkili ve vücuda uyumlu oldukları, piyasaya çıkma iznini almadan önce, binlerce gönüllü denek üzerinde yapılan uzun ve ayrıntılı bilimsel deneylerle ispat edilmiştir. Hemen hepsi onyıllarca süren testlerde milyonlarca defa sorun çıkmadan denenmiş bulunmaktadır. Piyasaya çıkma izni alındıktan sonra da, aşının kullanılmasından sonra ortaya çıkan bütün yan etkiler üzerine bildirim yapılır, bunlar kaydedilir ve izlenir.

Ve işte bundan dolayı, yan etkilerin mümkün olduğu, fakat neredeyse daima gelip geçici ve zararsız nitelikte olduğu bilinmektedir.

Bu broşürde size, STIKO tavsiyelerine uygun olarak, ortaya çıkabilecek yerel ve genel tepkiler üzerine, ayrıca aşılardan sonra seyrek olarak ortaya çıkan komplikasyonlar üzerine bilgi vereceğiz ve bu arada, tek tek durumlarda meydana gelmiş kalıcı zararlara da değineceğiz.

Topluma tavsiye edilen aşılar yüzünden oluşan zararlarda, kanun gereği olarak, sorumluluk ve bu bağlamda ortaya çıkan masrafları karşılama yükümlülüğü devlete aittir.

Bunun yanı sıra bazı nadir hastalıklar veya hastalık görüntüleri vardır ki, bunların bir aşıdan mı kaynaklandıkları yoksa o aşının yapılmasıyla aralarında sadece zaman

HANGİ YAN ETKİLER ORTAYA ÇIKABİLİR?

(9)

9

YEREL VE GENEL TEPKİLER NELERDİR?

Vücudun aşı maddesiyle gösterdiği tepkinin normal ifadesi olarak, aşılanan kişilerin yüzde 20‘ye varan kısmında aşı yapılan yerin ağrıdığı, kızardığı ve kabardığı görülür. Bu arada bazen, ilgili lenf düğümlerinin şiştiği de olur. Bütün vücuda yayılan, genel tepkiler çok daha seyrektir. (Aşı yapılan kişilerin sadece yaklaşık yüzde 1 kadarı etkilenir). Çoğunlukla aşıdan sonraki 1 ila 3 gün içinde ateşin hafif veya orta derecede yükselmesi, gribal belirtiler (titreme/üşüme, baş ve kol - bacak ağrıları, yorgunluk/bitkinlik, dolaşım rahatsızlıkları) ve/veya mide - barsak rahatsızlıkları (iştahsızlık, mide bulantısı, kusma, ishal) biçiminde ortaya çıkabilir. Sayılan bütün bu şikâyetler genellikle geçici niteliktedir ve çabucak, iz bırakmadan kaybolurlar.

Tıbbi tanımda aşı komplikasyonları denince, yapılan bir aşıyla ilgili olması ihtimali bulunan, daha geniş kapsamlı hastalıklar veya hastalık görüntüleri anlaşılır. Bütün aşı maddeleri bu tür komplikasyonlar, örneğin ağır alerjik reaksiyonlar doğurabilir, fakat yapılan aşılara bakıldığında böyle durumlar ya seyrektir (1.000 aşılamada 1‘den az), ya çok seyrektir (10.000 aşılamada 1‘den az) ya da dünya çapında sadece birkaç tek olay görülmüştür.

Böyle olaylar tıbbî olarak tedavi edilebilir niteliktedir; sizin de gerekirse olabildiğince çabuk ve doğru tepki gösterip hekiminize zaman geçirmeden başvurmanız için bu durumlar hakkında bilgi sahibi olmanız yerinde olur. Onun için aşağıda, tek tek aşıların açıklanmasında bu konuya ayrıca eğileceğiz.

AŞI KOMPLİKASYONLARI NELERDİR?

alle: © S. Hofschläger/pixelio.de

(10)

Bu hastalığa yol açan mikroplar toprağın her yerinde veya kirli yüzeylerde bulunabilir ve en küçük bir yaradan bile vücuda girebilir.

Tetanoza yakalananlarda birkaç gün, birkaç hafta, hatta belki aylar sonra ağrılı kramplar ve ağır bir hastalık duygusu başgösterir. Tetanoz zehiri solunumla görevli kaslara ulaştığında nefessiz kalarak ölme tehlikesi vardır.

Tetanoz, bölgeler arasında büyük farklar olsa da, bütün dünyaya yayılmış bir hastalıktır.

Tıbbî hizmetlerin iyi olduğu ve tedaviye hemen başlandığı ülkelerde bile, tetanoza yakalananların yüzde 10 ila 20‘si bu hastalıktan ölmektedir.

Tetanoza karşı tek güvenilir koruma, aşıdır.

Bebeğin 2. ayını doldurduğu zamanla 14. ayını doldurduğu zaman arasında belirli aralıklarla dört aşı yapılır. Bu aşının karma aşı biçiminde verilmesi ve bu arada difteri, boğmaca, çocuk felci, hepatit B ve hib bakterilerine karşı da koruma sağlanması tercih edilir.

TETANOZ

Tetanoz, ki »kazıklı humma« da denir, bakteriyel bir yara enfeksiyonundan sonra kuvvetli bakteri zehirlerinin yol açtığı bir hastalıktır. Bütün kaslarda sürekli kasılmalara yol açabilir ve ölümle sonuçlanabilir.

Aşının sağladığı koruma daha sonra düzenli tazeleme aşılarıyla sürdürülür (önce 5. ila 6. yaş arasında, 9. ila 17. yaş arasında ve sonra her 10 yılda bir).

Tetanoz aşısı tek başına veya karma şekilde verildiğinde, çok seyrek olarak, iğnenin girdiği yerde küçük bir şişkinliğe yol açabilir ve bu da bazı durumlarda kist biçiminde küçük bir iltihaplanma yaratabilir.

Nadir olarak, ciltte ve solunum yollarında alerjik tepkiler görülebilir. Tek tek durumlarda ağır alerjik genel tepkiler (anafilaktik şok) ve sinir iltihaplanmasına rastlandığı tıp literatüründe belirtilmektedir.

AŞISI YAPILAN HASTALIKLAR

(11)

11

Difteri mikrobu konuşma, aksırma ve öksürme sırasında damlacık enfeksiyonuyla bulaşır. Hastalık çoğu zaman birkaç gün sonra genel bir hastalık hissi, ateş, yutkunma zorlukları, ses kısıklığı ve öksürükle başlar. Burun - gırtlak bölgesinde yüzey iltihaplanmalar ve kuvvetli bir şişme olabilir, bu da nefes darlığı yapabilir. Bundan başka, mikrobun ürettiği bakteri zehiri kalp kasında zararlara ve sinir iltihaplanmasına yol açabilir. Daha seyrek komplikasyonlar arasında böbrek kollapsı, beyin iltihabı, akciğer embolisi ve beyin enfarktüsü bulunmaktadır.

Difteriye karşı tek güvenilir koruma, önleyici aşıdır. Bebeğin 2. ayını doldurduğu zamanla 14. ayını doldurduğu zaman arasında belirli aralıklarla dört aşı yapılır. Bu aşının karma aşı biçiminde verilmesi ve bu arada tetanoz, boğmaca, çocuk felci, hepatit B ve hib bakterilerine karşı da koruma sağlanması tercih edilir.

Aşının sağladığı koruma daha sonra düzenli tazeleme aşılarıyla sürdürülür (önce 5. ila 6. yaş arasında, 9. ila 17. yaş arasında ve sonra her 10 yılda bir).

Difteri aşısı tek başına veya karma biçimde verildiğinde, çok seyrek olarak, iğnenin girdiği yerde küçük bir şişkinliğe yol açabilir ve bu da bazı durumlarda kist biçiminde küçük bir iltihaplanma yaratabilir.

Nadir olarak, ciltte ve solunum yollarında alerjik tepkiler görülebilir.

Tek tek durumlarda ağır alerjik genel tepkiler (anafilaktik şok) ve sinir iltihaplanmasına rastlandığı tıp literatüründe belirtilmektedir.

DİFTERİ

Zaman zaman »Hakiki Krupp« ve »kuşpalazı« ola- rak da adlandırılan difteri, bir bakteri zehirinin yol açtığı bir hastalıktır; tipik olarak ağır boğaz ve gırtlak iltihabına sebep olur, ki bu da boğulmaya kadar vara- bilir.

alle: © S. Hofschläger/pixelio.de

(12)

Boğmaca mikrobu konuşma, aksırma ve öksürme sırasında damlacık enfeksiyonuyla bulaşır ve bir ila iki hafta sonra gribe benzer belirtilere yol açar. Bundan sonra, özellikle çocuklarda, haftalar veya aylarca sürebilen zaman zaman gelen çok ağır öksürme nöbetleri başlar ve öksürük nöbetlerini çoğu zaman kusma ve nefes darlığı izler. Antibiyotik tedavisi bu nöbetlerin süresini ve sıklığını büyük ölçüde etkilemez.

Hastalığın yol açtığı komplikasyonlar, akciğer ve ortakulak iltihaplarıdır. Ayrıca ilk yaş içinde kramp nöbetleri ve solunumun durması sonucu meydana gelebilir, bu da beyinde hasarlara, hatta tek tek durumlarda ölüme bile yol açabilir.

İlkgençlik çağındakilerde ve yetişkinlerde boğmaca daha çok tipik olmayan belirtilerle gelişir ve bu yüzden teşhisi gecikebilir veya hiç yapılamayabilir.

Boğmacaya karşı tek güvenilir koruma, önleyici aşıdır. Bebeğin 2. ayını doldurduğu zamanla 14. ayını doldurduğu zaman arasında belirli aralıklarla dört aşı yapılır. Bu aşının karma aşı biçiminde verilmesi ve bu arada tetanoz, difteri, çocuk felci, hepatit B ve hib bakterilerine karşı da koruma sağlanması tercih edilir. Daha sonra

BOĞMACA

Tıbbî adı »pertusis« olan boğmaca, solunum yollarının ağır geçen ve uzun süren bir bakteriyel hastalığıdır. Özellikle süt bebeklerini etkiler, çünkü yeme, içme ve soluk almalarını büyük ölçüde engellediğinden çoğu zaman hastanede tedavi edilmelerini gerektirir.

da, 5 - 6 yaşta ve 9 - 17 yaşta tazeleme aşıları yapılması tavsiye olunur. Yetişkinlerin de boğmacaya karşı sadece bir kere daha tazeleme aşısı olması gerekmektedir. Bu aşı maddesi tek başına elde edilemediğinden, difteriyle tetanoza karşı tazeleme aşısı yapılacağında bu fırsat değerlendirilmeli ve (daha önceki aşılarda olduğu gibi) gene karma aşı kullanılmalıdır.

Pertusis aşısı içeren karma aşılardan sonra, geçici olarak ateş görülebilir ve ateş kısmen 39°

C üzerine çıkabilir. Bu arada süt bebelerinde ve çok küçük çocuklarda zaman zaman ateşli bir kasılma görülebilir. Çok küçük çocukların uzun süren tiz çığlıklarla bağırdığına da rastlanmıştır.

Alerjik tepkiler biçiminde komplikasyonlar mümkündür. Tıp literatüründe kısa süreli, şoka benzeyen durumların görüldüğü, bu durumlarda kasların gevşediği ve tepkisizlik belirdiği, fakat bu belirtilerin hızla ve iz bırakmadan kaybolduğu birkaç vaka anlatılmaktadır.

(13)

13

Polio virüsü çoğunlukla ağız üzerinden temas enfeksiyonu yoluyla bulaşır ve başlangıçta gribe benzer bir rahatsızlık tablosu ve ishal getirebilir. Ağır durumlarda beyin zarının iltihaplanmasına yol açar ve bunu bacak, kol, karın ve solunum kaslarında felçler takip eder.

Hastalanmanın üzerinden yıllar geçtikten sonra bile felçlerde ilerleme ve kas kaybı görülebilir.

Çocuk felci Almanya‘da her ne kadar ağızdan alınan aşının başlamasıyla geriletilmişse de, dünya çapında şimdiye kadar kökü kazınabilmiş değildir. Bu yüzden hastalık bazı ülkelerde bölgesel olarak tekrar tekrar başgöstermektedir.

Ağızdan alınan aşıda önceleri yaşayan virüsler kullanılmaktayken bugün bunun yerine şırınga ile uygulanan polio aşısı öldürülmüş mikroplarla yapılmaktadır. Bebeğin 2. ayını doldurduğu zamanla 14.

ayını doldurduğu zaman arasında belirli aralıklarla dört aşı yapılır.

Bu aşının karma aşı biçiminde verilmesi ve bu arada tetanoz, difteri, boğmaca, hepatit B ve hib bakterilerine karşı da koruma sağlanması tercih edilir. Bu aşının sağladığı korunma 9 - 17 yaş arasında yapılan bir tazeleme aşısıyla tamamlanır.

Polio aşısının yapılmasından sonra, yukarıda anlatılan yerel ve genel tepkiler dışında bir tepki gözlenmemiştir. Alerjik tepkiler gibi komplikasyonlara rastlanan ancak çok az vakalar bildirilmektedir.

ÇOCUK FELCİ

»Poliomyelit« veya kısaca »polio« olarak da adlandırılan bu hastalık bir virüs enfeksiyonudur ve ağır ilerlediği durumlarda sindirim sistemi üzerinden merkezî sinir sistemine ulaşabilir. O zaman da, ömür boyu süren felçlere yol açabilir.

alle: © Rainer Sturm/pixelio.de

(14)

Hib bakterileri konuşma, aksırma ve öksürme sırasında damlacık enfeksiyonuyla bulaşır. Bu bakterilerin yol açtığı cerahatli beyin zarı iltihabı özellikle tehlikelidir ve tedavi edilse bile kalıcı hasarlar bırakabilir ve hatta öldürebilir. Hib bakterileri ayrıca küçükdil iltihabı yaparak boğulma tehlikesi yaratabilir, bronşit veya sepsise de (kan zehirlenmesi) yol açabilir.

Hastalanma rizikosunun en yüksek olduğu dönem bebeklik ve küçük çocukluk dönemleridir. 5 - 6 yaşın üstündeki çocuklarda Hib aşısı sadece istisnaî durumlarda gerekir.

Bebeğin 2. ayını doldurduğu zamanla 14. ayını doldurduğu zaman arasında belirli aralıklarla dört aşı yapılır. Bu aşının karma aşı biçiminde verilmesi ve bu arada tetanoz, difteri, boğmaca, çocuk felci, hepatit B ve hib bakterilerine karşı da koruma sağlanması tercih edilir. Hib bakterilerine karşı daha sonra tazeleme aşısı yapılması gerekmez. Hib aşı maddesi Almanya‘da sadece karma aşılar içinde mevcuttur.

Hib bileşeni içeren aşıların kullanılmasından sonra genel olarak bilinen yerel tepkilerden başka, aşının yapıldığı kolun veya bacağın tamamında şişme görülebilir, fakat bu şişme çabuk geçer. Ayrıca, özellikle küçük çocuklarda geçici olarak, 39° üstünde ateş, uzun süren çığlıklarla bağırma ve geçici olarak virüs hastalıklarına karşı dayanıklılıkta biraz azalma olduğu gözlemlenmiştir.

Ateş tepkisiyle bağlantılı olarak süt bebeklerinde ve çok küçük çocuklarda ateşli kasılma görülebilirse de bu genellikle iz bırakmadan geçer. Tek tek durumlarda alerjik tepkiler mümkündür.

HİB BAKTERİLERİNİN YOL AÇTIĞI HASTALIKLAR

»Hib« kısaltması, uzun adı Haemophilus influenzae Tip b olan bir bakteri için kullanılmaktadır ve »influenza«

hastalığıyla, yani virüs gribiyle hiçbir ilgisi yoktur. Hib bakterileri bilhassa çocuk yaşında, beyin zarı iltihabına (menenjit) ve yanısıra bir dizi çeşitli, ağır hastalıklara yol açabilir.

Walzer/pixelio.de

(15)

15

En küçük miktarlarda kan veya başka vücut sıvıları bile virüsün, derideki veya mukozadaki yaralar üzerinden, vücuda girmesini sağlayabilir.

Bulaşma en kolay olarak, hastalığı taşıyan birisiyle korunmasız cinsel temas yoluyla olur, fakat steril olmayan şırıngaların veya iğnelerin kullanılması da çok risklidir. Bundan başka, özellikle hastalığa yakalanmış birisiyle yakın temas halinde ailelerde ve toplu olarak yaşanan tesislerde hepatit B‘nin beklenmedik biçimde yayıldığı görülebilmektedir. Bu durumdan anlaşıldığı kadarıyla, bazen hiç fark edilmeyen küçük yaralar bir rol oynamaktadır. Hepatit B enfeksiyonu, özellikle başlangıç döneminde, herhangi bir belirti göstermeden veya hafif belirtilerle varlığını sürdürebilir ve (fakat hala bulaşıcı olduğu halde) uzun zaman fark edilmeyebilir

Hepatit B‘ye karşı tek güvenilir koruma, aşıdır.

Normal olarak, bebeğin 2. ayını doldurduğu zamanla 14. ayını doldurduğu zaman arasında belirli aralıklarla dört aşı yapılır. Bu aşının karma aşı biçiminde verilmesi ve bu arada

HEPATİT B

Çoğu zaman »sarılık« diye adlandırılan hepatit B hastalığı karaciğerin yakalandığı bir virüs enfeksiyonudur; ateş, ağrı yapabilen ve cildin tipik bir sarı renk almasına yol açabilen akut bir hastalığa yol açar. Enfeksiyon kronik bir seyir alarak karaciğerde yıllar boyunca hayatî tehlike oluşturan hasarlar yaratabilir, örneğin karaciğer dokusunun bozulup karaciğerin büzülüp küçülmesine (siroz) ve karaciğer kanserine sebep olabilir. Hastalığın kronikleşmesi tehlikesi çocuklarda özellikle yüksektir.

tetanoz, difteri, boğmaca, çocuk felci ve hib bakterilerine karşı da koruma sağlanması tercih edilir.

Bebeklik çağında aşılanmayan çocuklar ve gençler sonradan mutlaka aşı yaptırmalıdır.

Özel tehlikelere maruz veya hastalığı kapma rizikosu yüksek olan kişilerin, hekime danışıldıktan sonra, tazeleme aşıları yaptırması gerekebilir. Hepatit B aşısına özgü, muhtemel bir tepki olarak, tek tek durumlarda, karaciğer enzim değerlerinde aşının yapıldığı zamana rastlayan geçici yükselme gözlenmiştir.

Tek tek olarak, deride ve damarlarda alerjik tepkiler ve şoka benzer durumlar görüldüğü bildirilmektedir.

(16)

Hastalık çoğu zaman genel bir bağışıklık zayıflığıyla başlar (örneğin kronik bir hastalık veya bir virüs enfeksiyonunun ardından).

Pnömokoklar bütün dünyada, sağlıklı insanların da burun - gırtlak böl- gesinde bulunur ve damlacık enfeksiyonuyla insandan insana geçer.

Bebeklere yapılan pnömokok aşısı çocuklukta en sık rastlanan 13 pnömokok türüne karşı koruma sağlar; en büyük tehlike bebekler ve küçük çocuklar için sözkonusu olduğundan, bebeğin ilk yaşı içinde aşıya başlanmalıdır. Her bebeğe, 2. ayını doldurduğu zamanla 14. ayını doldurduğu zaman arasında dört aşı yapılmalıdır; altılı karma aşının (te- tanoz, difteri, polio, boğmaca, hib enfeksiyonu, hepatit B) yapıldığı dört tarihte, bu aşının da birlikte uygulanması tercih edilir.

Bebeklik çağı için öngörülen pnömokok aşı maddesi kullanıldığında, aşının yapıldığı yerde daha önce anlatılan yerel tepkiler görülebilir, tek tek durumlarda da elle hissedilebilen bir sertlik ve hareket ederken rahatsızlık veren bir hassasiyet olabilir. Bu aşıya özgü genel tepkiler olarak, 39° C üstüne çıkan geçici ateş, sinirlilik, uyku hali, uykuda hu- zursuzluk veya mide - barsak rahatsızlıkları gözlenmiştir.

Ara sıra alerjik tepkiler, örneğin kurdeşen görülebilir. Tek tek durumlar- da, bebeğin veya çok küçük çocuğun ateşinin yükselmesiyle bağlantılı olarak havale (ateş krampı) meydana gelebilir. Bundan başka, kısa süre- li, şoka benzer görünümler, bu arada kaslarda gevşeme ve tepki ver- meme durumlarına rastlanırsa da bunlar çabuk geçer ve iz bırakmaz.

PNÖMOKOKLARIN YOL AÇTIĞI HASTALIKLAR

Pnömokoklar, özellikle çocukluk çağında ortakulak

iltihaplarına ve sinüzite, ayrıca sık olarak da, menenjit,

bronşit ve sepsis (kan zehirlenmesi) gibi özellikle tehlike-

li hastalıklara yol açtıkları belirlenmiş olan bakteriler-

dir. Böyle durumlarda akut ölüm tehlikesi veya kalıcı

hasarların meydana gelmesi ihtimali vardır.

(17)

17

Meningokoklar sağlıklı çocukların ve yetişkinlerin ağız ve gırtlak mukozasında bulunabilir ve bunun farkına varılmaz. İnsandan insana geçmesi damlacık enfeksiyonu yoluyla olur.

Almanya‘da görülen meningokok enfeksi- yonlarının çoğunluğuna B grubuna dahil meningokok bakterileri yol açmaktadır ve şimdiye kadar bunlara karşı etkili bir aşı maddesi geliştirilememiştir. C grubundaki meningokoklar ise Almanya‘da ikinci sırada gelir ve bütün meningokok hastalıklarının yüzde 20 ila 25‘ine sebep olurlar. Bu türe karşı, daha küçük çocuklarda bile gayet etkili bir aşı maddesi vardır ve çocuklara 12 aylarını doldurduktan sonra bu aşının bir kerelik yapılması gerekir. Çocuklukta meningokok aşısı yapılmamışsa bunun en geç ilkgençlik çağında telafi edilmesi gerekir, çünkü bu çağda da bu tehlikeli hastalığa yakalanma riski yüksektir.

Bebeklik çağından itibaren öngörülen meningokok aşı maddesi kullanıldığında, aşının yapıldığı yerde daha önce anlatılan yerel tepkiler görülebilir, nadir olarak da geçici bir

MENİNGOKOKLARIN YOL AÇTIĞI HASTALIKLAR

Meningokoklar, çocuklarda ve yetişkinlerde cerahatli bir beyin zarı iltihabına (menenjit) veya ağır, yüksek ateş yapan bir genel enfeksiyona sebep olabilen bakterilerdir. Bu enfeksiyonun en tehlikeli biçimi sepsis (kan zehirlenmesi), şok ve çeşitli organların görev dışı kalmasıyla birlikte görülür. Böyle durumda akut ölüm tehlikesi veya kalıcı hasarlar sözkonusudur.

şişme ve hareket ederken rahatsızlık veren bir hassasiyet olabilir. Bu aşıya özgü genel tepkiler olarak, 39° C üstüne çıkan geçici ateş, sinirlilik, uyku hali, uykuda huzursuzluk veya mide - barsak rahatsızlıkları gözlenmiştir.

Alerjik tepkiler çok nadirdir. Tek tek durumlarda, bebeğin veya çok küçük çocuğun ateşinin yükselmesiyle bağlantılı olarak havale (ateş krampı) meydana gelebilirse de bu çabuk geçer ve genellikle iz bırakmaz.

© Michael Baudy/pixelio.de

(18)

Kızamık virüsleri solunan havadaki damlacıklar yoluyla bulaşır. Yaklaşık on gün sonra ağır, gribe benzer belirtiler ortaya çıkar, bunu da lekeler halinde cilt kızarıklıkları izler. Komplikasyon olarak sık sık ortakulak iltihabı veya bronşit görülür. Hastalık nadiren beyin iltihabına da sebep olabilir, bu ise kalıcı hasarlar bırakabilir.

Çok nadir bir komplikasyon da, kızamık geçtikten yıllar sonra beyinde yavaş ilerleyen bir iltihabın olmasıdır, ki çoğu durumlarda ölüme yol açar.

Kızamığa karşı iki kere yapılan aşı enfeksiyondan korur. Kızamık aşısı kombine aşı olarak, aynı zamanda kabakulak, kızamıkçık ve suçiçeğine karşı etkili aşılarla birlikte yapılmalıdır. İlk aşı çocuk 11 - 14 aylıkken, ikincisi 15 - 23 aylıkken yapılır. Aşının daha sonra yenilenmesine gerek yoktur.

1970‘ten sonra doğmuş ve kızamığa karşı hiç aşı olmamış veya sadece bir kere aşı olmuş bütün yetişkinlerin bu aşıyı bir an önce yaptırmaları gerekir. Bir kerelik uygulanan bu yetişkin aşısının bir karma aşı içinde bulunması tercih edilir.

KIZAMIK

Kızamık zararsız bir çocuk hastalığı değil, gayet bulaşıcı olan, ağır bir virüs hastalığıdır. Tipik belirtileri, ateş ve ciltte lekeler halinde kızarıklıklardır.

Kızamık virüsleri beyinde iltihap yapabilir, bu da işitme kaybına ve zihin en- gellerine yol açabilir.

Kızamık aşısında olası bir tepki, olarak aşılanan çocukların yaklaşık yüzde 2‘sinde, aşıdan 1 - 2 hafta sonra hafif bir »aşı hastalığı« görülür;

hafif ateşli geçen bu hastalık kızamığa benzer, hafif kızarıklıklar yapar. Bu belirtiler genellikle çabuk ve iz bırakmadan geçer. Ateşe tepki olarak bebek ve çok küçük çocuk nadiren havale (ateş krampı) geçirebilir, fakat bunun da kalıcı sonuçları yoktur. Alerjik tepkiler çok seyrektir, bunlara sadece tek tek durumlarda bildirilmiştir.

© Murat Subatli (1,3), Farbkombinat/fotolia.com

(19)

19

Kabakulak virüsleri solunan havadaki damlacıklar yoluyla bulaşır. İki, üç hafta sonra ateş, baş ağrısı ve bezlerde, özellikle tükürük bezlerinde iltihaplanma başgösterir. Hasta yanağının şişmesinden ve çiğnemenin acı vermesinden rahatsız olur. Kabakulak virüslerinin yol açtığı bir komplikasyon, pankreasa ulaşıp orada da iltihaba yol açmalarıdır.

Beyin zarının veya seyrek olarak bütün beynin iltihaplanması da sözkonusu olabilir, ki bu da sağırlıkla sonuçlanabilir. Kabakulak delikanlılarda testislerin iltihaplanmasına sebep olursa kısırlık mey- dana gelebilir. Enfeksiyonun hamilelik dönemine rastlaması ise düşük yapma riskini yükseltir.

Kabakulağa karşı iki kere yapılan bir aşıyla koruma sağlanır. Kaba- kulak aşısı kombine aşı olarak, aynı zamanda kızamık, kızamıkçık ve suçiçeğine karşı etkili aşılarla birlikte yapılmalıdır. İlk aşı çocuk 11 - 14 aylıkken, ikincisi 15 - 23 aylıkken yapılır. Aşının daha sonra yenilenmesine gerek yoktur.

Kabakulak aşısında olası bir tepki, aşı olan çocukların yaklaşık yüz- de 2‘sinde, aşıdan 1 - 4 hafta sonra hafif bir »aşı hastalığı« olarak görülür; hafif ateşli geçen bu hastalık kulak tükürük bezinde hafif şişme yapar. Nadiren testiste geçici bir şişme veya pankreasta tepkiler de gözlemlenmiştir. Bu belirtiler genellikle çabuk ve iz bırakmadan geçer. Ateşe tepki olarak bebek ve çok küçük çocuk nadiren havale (ateş krampı) geçirebilir, fakat bunun da kalıcı sonuçları yoktur. Aler- jik tepkiler çok seyrektir, ani alerjik tepkilere sadece tek tek durumlar- da rastlandığı bildirilmiştir.

KABAKULAK

Kabakulak, her şeyden önce bezleri etkileyen bir virüs hastalığıdır. Almancada bu hastalığa ‚Ziegenpeter‘ de denir. Tipik özelliği, kulağa yakın tükürük bezinin tek taraflı olarak iltihaplanarak şişmesi ve ağrı yapmasıdır.

Ağır sonuçlara yol açan bir komplikasyon ise beyinde iltihaplanmadır.

© Jerzy/pixelio.de

© Murat Subatli (1,3), Farbkombinat/fotolia.com

(20)

Kızamıkçık virüsleri solunan havadaki damlacıklar yoluyla bulaşır. Hastalık bundan birkaç hafta sonra hafif ateş ve baştaki lenf düğümlerinin şişmesiyle kendini gösterir. Sonra ciltte küçük kırmızı lekeler başlar ve bunlar kulaktan göğüse ve karına yayılır. Olası bir komplikasyon, eklem iltihaplarıdır. Hastalık çocuklukta belirtiler ortaya çıkmadan ve fark edilmeden de seyredebilmektedir. Hamile bir kadının kızamıkçık virüsünü kapması ise risklidir; kadın bebeğini kaybedebilir veya ceninde hasar meydana gelebilir (örneğin kalp bozuklukları, gözde hasar veya sağırlık).

Yani bu aşı aynı zamanda hamile kadınların ve doğmamış bebeklerinin korunmasına yaramaktadır.

Kızamıkçığa karşı iki kere yapılan bir aşıyla koruma sağlanır. Kızamıkçık aşısı kombine aşı olarak, aynı zamanda kızamık, kabakulak ve suçiçeğine karşı etkili aşılarla birlikte yapılmalıdır. İlk aşı çocuk 11 - 14 aylıkken, ikincisi 15 - 23 aylıkken yapılır. Aşının daha sonra yenilenmesine gerek yoktur.

Çocuk doğurabilecek yaştaki kadınlar, daha önce iki kere aşılanmamış iseler, bu aşıyı bir an önce yaptırmalıdır. Kadının aşının yapıldığı an hamile olmaması, aşıdan sonraki üç ay da

KIZAMIKÇIK

Kızamıkçık (Rubella), ciltte karakteristik bir kızartıya yol açan bir virüs hastalığıdır. Hastalığın hamile bir kadına bulaşması özellikle tehlikelidir, çün- kü düşük yapabilir veya ceninde ağır oluşum bozukluklarına yol açabilir.

Kızamıkçık aşısında olası bir tepki, aşı olan çocuklarda aşıdan 1 - 4 hafta sonra hafif bir

»aşı hastalığı« olarak görülebilir; ateşli geçen bu hastalık deride hafif kızartılar yapabilir.

Gençlerin ve yetişkinlerin (çok seyrek olarak da çocukların) geçici eklem ağrılarından şikâyet ettiği, çok seyrek durumlarda ise daha uzun süreli eklem iltihapları olduğu bildirilmiştir.

Ateşe tepki olarak bebek ve çok küçük çocuk nadiren havale (ateş krampı) geçirebilir, fakat bunun da kalıcı sonuçları yoktur. Alerjik tepkiler çok seyrektir, ani alerjik tepkilere sadece tek tek durumlarda rastlandığı bildirilmiştir.

(21)

21

Hastalığın bulaşması insandan insana doğrudan vücut teması veya solunan hava üzerinden (damlacık enfeksiyonu) olur. Suçiçeği gayet bulaşıcı olduğundan, aşı yapılmamış hemen her çocuğun hastalanmasına yol açar.

Enfeksiyon birkaç hafta içinde ateş ve deride kabarcıklar, düğümcükler ve kabuklanma gösteren kaşıntılı bir döküntü yapmaya başlar. Bunun ardından derideki bu noktalarda bakteriyel bir enfeksiyon oluştuğu da görülebilir. Komplikasyon olarak akciğerin, beyin zarının veya beynin iltihaplanması meydana gelebilir. Enfeksiyon hamilelik dönemine rastlarsa çocuğa da geçebilir ve ceninin oluşumunda bozukluklara veya ölmesine sebep olabilir.

Suçiçeği virüsleri, enfeksiyon geçtikten sonra da ömür boyunca vücutta kalabilir. Başlangıçta rahatsız etmeyen bu mikroplar yıllar veya on yıllar sonra tekrar aktif hale gelerek zona (herpes zoster) diye bilinen ağrılı bir iltihaplanmaya yol açabilir.

Suçiçeğine karşı iki kere yapılan bir aşıyla koruma sağlanır. Suçiçeği aşısı kombine aşı olarak, aynı zamanda kızamık, kabakulak ve kızamıkçığa karşı etkili aşılarla birlikte yapılmalıdır. İlk aşı çocuk 11 - 14 aylıkken, ikincisi 15 - 23 aylıkken yapılır. Aşının daha sonra yenilenmesine gerek yoktur.

Suçiçeği aşısından 1 - 4 hafta sonra bazen hafif bir »aşı hastalığı« ortaya çıkabilir. Hafif ateşle gelen bu durum deride hafif bir döküntü yapar.

Nadiren, bu »aşı hastalığı«nın temas yoluyla bağışıklığı zayıf kişilere de geçtiği gözlemlenmiştir. Aşıyla bağlantılı olarak, tek tek durumlarda, bronşit ve zona hastalığının meydana geldiği de belirtilmektedir. Alerjik tepkiler çok seyrektir, ani alerjik tepkilere sadece tek tük durumlarda rastlandığı bildirilmiştir.

SUÇİÇEĞİ

Tıbbî adı »varisel« olan suçiçeği, yüksek derecede bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Karakteristik yönü, ateşle birlikte deride çok kaşınan bir döküntü yapmasıdır.

Komplikasyonları genel olarak zannedildiğinden çok daha sıktır ve akciğerin veya beynin iltihaplanmasına kadar va- rabilir.

alle: © Nicole Müller/pixelio.de

(22)

İnsan papilloma virüsleri (HPV) dünya çapında yaygındır ve mukoza üzerinden doğrudan temas veya derideki küçük yaralanmalar yoluyla vücuda girip bulaşırlar. Bu virüslerin 100‘ün üstündeki türleri arasında birkaçı zararsızdır, ötekiler ise tehlikeli hastalıklara yol açabilir.

Örneğin bazı HPV türleri sadece, çoğunlukla ellerde ve ayaklarda, tehlikesiz siğiller oluşturur.

Virüsün başka türleri ise cinsel organlardaki deride veya mukozada sert, düğümcük benzeri genital siğil denen büyümeler oluşturur. Cinsel temasla geçen bazı HPV türleri ise rahim ağzı kanserine (serviks karsinomu) ve genital bölgede başka tümörlere sebep olabilir. Rahim ağzı bölgesinde kanser başlangıcının bile çoğu zaman ameliyatla tedavi edilmesi gerekir; böyle ameliyatlar ise ilerideki hamileliklerde düşük yapma riskini yükseltmektedir.

Halen elde bulunan iki aşı maddesi HPV 16 ve 18 türlerine karşı güvenilir bir koruma sağlamaktadır, bu iki tür beraberce rahim ağzı kanseri vakalarının yüzde 70‘ne yol açmaktadır.

Bu iki aşı maddesinden biri ek olarak, genital

İNSAN PAPİLLOMA VİRÜSLERİNİN (HPV) YOL AÇTIĞI HASTALIKLAR

Belirli İnsan papilloma virüsleri yıllar veya onyılları kapsayabilen bir süre için- de, özellikle rahim ağzında olmak üzere, hücre bozukluklarına ve tedavi uygu- lanmazsa kansere yol açan (serviks karsinomu) habis hücre değişikliklerine yol açabilir. Rahim ağzı kanserine yakalanmış bütün kadınların yüzde 70‘ine HPV virüslerinin iki türünün neden olduğu ispatlanmıştır. HPV aşısıyla kızlar ve kadınlar bu virüs tiplerinin enfeksiyonuna karşı korunabilir ve böylece kansere veya kanserin ön aşamalarına yakalanmaktan kurtulabilir.

siğillerin yüzde 90‘ını yapan HPV 6 ve 11 türlerine karşı da koruyucu bir etkiye sahiptir.

Almanya‘da HPV aşısı halen 12 ve 17 yaş arasındaki bütün kızlar için tavsiye edilmektedir.

Güvenilir bir koruma sağlayabilmek için, mümkünse cinsel etkinliğin başlamasından önce, üç defa tek aşı yapılması gerekir.

Rahim ağzı kanserinin seyrek de olsa başka sebepleri de olabileceğinden, bu aşı kansere yönelik erken teşhis önlemlerinin yerini kesinlikle alamaz. Bu önlemlere 20 yaşından itibaren bütün kadınlar düzenli olarak katılmalıdır.

HPV aşısına özgü yerel tepkiler olarak, iğnenin yapıldığı bölgede morarma ve kaşıntı olabilir.

Aşıya özgü genel tepkiler olarak, nadiren ürtiker veya başka alerjik tepkiler görüldüğü bildirilmiştir. HPV aşısıyla aynı zamana rastlayan hastalık görüntüleri (örneğin astım krizleri, artrit veya lenf düğümleri ve lenf damarları çevresinde ağrılar) esaslı bir biçimde incelenmekte ise de, bunlara aşının sebep olduğu belirlenmiş değildir.

(23)

23

Bir aşının hangi durumlarda daha geç yapılması veya hiç yapılmaması gerektiğini en iyi hekiminiz bilir. Yüksek ateş yapan bir hastalık (38,5° C üstünde), bağışıklık sisteminde ciddi bir zayıflık, kısa süre önce kan nakli yapılmış olması veya yakında bir ameliyatın yapılacak olması gibi sebepler aşıdan şimdilik vazgeçilmesine yol açabilir.

Aşı maddelerine veya bunların bazı bileşenlerine karşı alerjiler de aşının yapılmasını engelleyebilir. Bu bakımdan, hekiminize aşıdan önce çocuğunuzun ilaçlara veya belli besinlere karşı alerjisi olup olmadığını bildirmelisiniz.

Aşıdan önce muhakkak bildirilmesi gereken bir durum da hamileliktir, çünkü o zaman belirli aşıların hiç yapılmaması veya ancak özel durumlarda yapılması gerekmektedir.

Buna karşılık, aşı olacak kişinin yakın zamanda hamile bir kadınla veya bağışıklık sistemi zayıflamış bir kişiyle temasta bulunabileceği ihtimali genellikle, aşı yapılmasına engel bir durum değildir. Ancak, böyle temasların sözkonusu olabileceğini, bir suçiçeği aşısından önce hekiminize bildirmelisiniz.

Hafif şikâyetler (örneğin 38,5° C altında ateş yapan hafif bir enfeksiyon) veya daha önceki aşılardan kaynaklanan küçük şikâyetler de gene, aşının ertelenmesini gerektirmez. Aşı olacak kişinin sağlık geçmişi açısından buna benzer »aşıya engel olmayan durumlar«

arasında örneğin deride döküntü, antibiyotik tedavisi, erken doğmuş olma hali ve havaleler (ateş krampları) bulunmaktadır.

Lütfen hekiminize bütün önceki hastalıklar ve hastalık görüntüleri hakkında bilgi verin ki o da sizi aydınlatabilsin.

ÇOCUĞUMA NE ZAMAN AŞI YAPILMAMALI?

alle: © Robert Babiak/pixelio.de

(24)

Aşı konusunda, çocuğun doğumundan sonraki ilk yıllarda olsun, daha sonra olsun, muhatabınız gayet tabii olarak çocuk hekimleri olacak, gerekli bütün aşıları da onlar yapacaktır. Kamu sağlığı hizmeti de (Sağlık Daireleri ve Hamburg Aşı Merkezi) ücretsiz aşı yapar. En önemli adresleri bu broşürün sonunda bulacaksınız. Hamburg Aşı Merkezi bundan başka, seyyar aşı ekipleriyle Hamburg okullarını dolaşarak düzenli olarak aşı kampanyaları düzenlemektedir; ayrıca toplum kuruluşlarında da kamuya açık aşı kampanyaları çerçevesinde düzenli olarak aşı günleri yapılmaktadır. Bunlarla ilgili duyuruları kaçırmayın.

ÇOCUĞUMA NEREDE AŞI YAPTIRABİLİRİM?

STIKO‘nun tavsiye ettiği standart aşıların masraflarını genellikle hastalık sandıkları (Krankenkasse) üstlenir. Aşılarda muayenehane ücreti (Praxisgebühr) alınmaz.

MASRAFLARI KİM ÜSTLENİR?

Bu broşür sorularınızı veya çekincelerinizi yeterince gideremediyse lütfen aile hekiminize veya çocuk hekiminize başvurun. İlçelerdeki Sağlık Dairelerinin (Gesundheitsamt) ve Hamburg Aşı Merkezi‘nin (Impfzentrum Hamburg) hekimleri de sizi seve seve aydınlatacaktır.

İnternetten bilgi almayı düşünüyorsanız bilmelisiniz ki, her isteyen internete, doğru ve bilimsel olarak ispatlanmış olsun olmasın, hemen her istediği içeriği yerleştirebilmektedir. Güvenilir ve bağımsız bilgiyi size devlet kurumları, örneğin Robert Koch-Institut (www.rki.

de/impfen) ve Hamburg Aşı Merkezi (www.impfzentrum.hamburg.

de) verecektir.

SORULARIM OLURSA KİME

BAŞVURAYIM?

(25)

25

Hamburg-Mitte Besenbinderhof 41 20097 Hamburg

% 428 54 4653

Altona

Bahrenfelder Straße 254-260 (vivo-Gebäude, 2. Stock) 22765 Hamburg

% 428 11-3003

Hamburg-Nord Eppendorfer Landstr. 59 20249 Hamburg

% 428 04-2794 Beltgens Garten 2 20537 Hamburg

( U2: Burgstraße istasyonu) 040 / 428 54 – 44 20

Genel danışma saatleri:

Pazartesi saat 08:00 - 10:00 saat 14:00 - 16:00 Çarşamba saat 14:00 - 17:00 Cuma saat 08:00 - 10:00

Hamburg Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü Aşı Merkezi (

Impfzentrum des Instituts für Hygiene und Umwelt Hamburg)

• Uzman hekimlerin yolculuklara ilişkin tıbbî danışma saatleri

• Gidilecek bütün ülkelere, resmen tavsiye edilen bütün aşılara ve özel durumlarla ilgili aşılara ilişkin bireysel danışmanlık

• Resmî sarı humma aşı noktası

• Kamusal aşı kampanyaları, seyyar aşı ekipleri

Aşıyla ilgili bütün sorularınız için Aşı Merkezi‘nin hizmet telefonundan Pazartesi - Perşembe günleri saat 8:00‘den 16:00‘ya ve Cuma günleri saat 8:00‘den 12:00‘ye kadar yararlanabilirsiniz.

İlçelerdeki Sağlık Daireleri

Wandsbek

Robert-Schuman-Brücke 4-8 22041 Hamburg

% 428 81-24 52

Bergedorf Weidenbaumsweg 21 21029 Hamburg

% 428 91-2221/2233

Eimsbüttel Grindelberg 66 20139 Hamburg

% 428 01-3378/3377

Harburg Am Irrgarten 3-9 21073 Hamburg

% 428 71-2323/2302

Groot Enn 4 21149 Hamburg

% 42871-5365/öğlene kadar

(26)

ÇOCUKLAR VE GENÇLER İÇİN AŞI TAKVİMİ

Sürekli Aşı Komisyonu‘nun (STIKO) tavsiyelerine uygun olarak hazırlanmıştır

DOLDURULAN AY AŞILAR

Karma aşı kapsamı:

Karma aşı kapsamı:

Tetanoz Difteri Boğmaca Hepatit B Polio

Hib bakterilerinin yol açtığı hastalıklar

Kızamık Kabakulak Kızamıkçık Suçiçeği Pnömokoklar

Meningokok aşısı

1.

Aşı

2.

Aşı

3.

Aşı

4.

Aşı

1.

Aşı

2.

Aşı

3.

Aşı

4.

Aşı

1.

Aşı

2 3 4 11 ila 14

HPV aşısı

12. aydan sonra aşı*

© Lena S./fotolia.com © farbkombinat/fotolia.com © lorri/fotolia.com

(27)

ÇOCUKLAR VE GENÇLER İÇİN AŞI TAKVİMİ

Sürekli Aşı Komisyonu‘nun (STIKO) tavsiyelerine uygun olarak hazırlanmıştır

04 Warum soll ich mein Kind impfen lassen?

05 Gegen welche Krankheiten kann ich mein Kind impfen lassen?

05 Vorteile von Kombinationsimpfstoffen nutzen 06 Impfplanung und Impftermine sind wichtig 07 Wie funktionieren Impfungen überhaupt?

08 Welche Nebenwirkungen können auftreten?

09 Was sind Lokal- und Allgemeinreaktionen?

09 Was sind Impfkomplikationen?

Krankheiten, gegen die geimpft wird:

10 Tetanus 11 Diphtherie 12 Pertussis 13 Poliomyelitis

14 Erkrankungen durch Hib-Bakterien 15 Hepatitis B

16 Erkrankungen durch Pneumokokken 17 Erkrankungen durch Meningokokken

18 Masern

19 Mumps

20 Röteln 21 Varizellen

22 Erkrankungen durch Humane Papillomaviren (HPV) 23 Wann sollte mein Kind nicht geimpft werden?) 24 Wo kann ich mein Kind impfen lassen?

24 Wer übernimmt die Kosten?

24 An wen kann ich mich bei Fragen wenden?

25 Adressen 26 Impfkalender 27 Impressum

DOLDURULAN AY DOLDURULAN YAŞ

4.

Aşı

4.

Aşı

1.

Aşı

2.

Aşı

Tazeleme aşısı Tazeleme aşısı Tetanoz

Difteri Boğmaca

Tetanoz Difteri Boğmaca Polio

15 ila 23 5 ila 6 9 ila 17

12. aydan sonra aşı*

*Başka aşı maddeleriyle birlikte uygulanıyorsa üretici verileri göz önünde bulundurulacaktır **Aralıklar üretici verileri uyarınca; aşı olabildiğince cinsel etkinlik başlamadan önce yapılmalıdır

Güncelleme Temmuz Juli 2010

Kaçırılan aşılar özenle telafi edilmelidir

Kaçırılan aşılar özenle telafi edilmelidir

Kızlar için 3 aşı**

12 - 17 yaş arası

© lorri/fotolia.com © Robin Vinson/fotolia.com © Tjui Tjioe/fotolia.com

(28)

Beltgens Garten 2 20537 Hamburg

( U2: »Burgstraße« istasyonu) 040 / 428 54 – 44 20

Genel danışma saatleri:

Pazartesi saat 08:00 - 10:00 saat 14:00 - 16:00 Çarşamba saat 14:00 - 17:00 Cuma saat 08:00 - 10:00

Impfzentrum des Instituts für Hygiene und Umwelt Hamburg

Hamburg Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü Aşı Merkezi

© Murat Subatali/fotolia.com

Referanslar

Benzer Belgeler

İnşaat sektöründe genel yüklenici olarak faaliyet gösteren bir firmada farklı mesleklerde ve pozisyonlarda görev alan çalışanların iletişim stillerinin belirlenmesi

Beyin dokusunun tahribiyle ileri ölçüde bellek yitimi olarak tanımlana- bilecek Alzheimer hastalığı için gelişti- rilmiş bir aşının, fareler üzerinde yapı- lan deneylerde

Bu tablo daha çok çocuklarda görülür....

 DSÖ, bebek ve çocuklarda en çok ölümlere yol açan, verem, difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci ve kızamığa karşı tüm çocukların.

Bu derlemenin amacı; dünyada ve ülkemizde geniş bir alanda dağılım gösteren leishmaniasise karşı şimdiye ka- dar yapılan aşı çalışmaları ile ilgili

Yeni geliştirilmiş koruyucu/tedavi edici antikorların mevcut olması halinde klinik çalışmalarının (Faz 1, Faz 2, Faz 3) tamamlanması suretiyle kaliteli, etkin ve

Uluslararası standartlara uygun kalitede aşı suşu ve antijenleri kullanarak prototip koruyucu/tedavi edici antikor üretimi ve bu ürünlerin nötralizasyon yöntemi

Oysa son yıllarda yapılan çalışmalar, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de ergen ve erişkinlerde boğmaca enfek- siyonunda artış olduğunu