• Sonuç bulunamadı

Sayı:OMB /00-10/7 19 Ocak 2010

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sayı:OMB /00-10/7 19 Ocak 2010"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ

(OMBUDSMAN)

Adres: 143, Bedrettin Demirel Caddesi, Kat 3-4 Lefkoşa Telefon: 22 75 814 - 22 75 954 Fax: 22 88 907

Sayı:OMB.0.00-01/00-10/7 19 Ocak 2010

KKTC Cumhuriyet Meclisi Meclis Başkanlığı

Lefkoşa.

38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasasının 16(1) maddesine göre onyedinci çalışma dönemine (1Temmuz – 31 Aralık 2009) ait ekteki raporu saygılarımla arz eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Feridun ÖNSAV Yüksek Yönetim Denetçisi

(Ombudsman)

Dağıtım: 1- KKTC Cumhurbaşkanlığı 2- KKTC Başbakanlığı

(2)

YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ (OMBUDSMAN)

TEMMUZ – ARALIK 2009

XVII. DÖNEM RAPORU

(3)

GİRİŞ

Dairemiz kadrosunda önemli ölçüde eksikliklerimiz sözkonusudur. Denetim kadromuzda bir başdenetçi ve yedi denetçi kadrosu münhal durumdadır.Dolayısıyla üç başdenetçi kadrosundan birisi ve yedi denetçi kadrosundan ise yedisi eksiktir.

İdari kadromuzda da önemli değişiklikler sözkonusu olmuştur. Bu çerçevede bir idare memuru, bir başkatip, dört birinci sınıf katip, bir odacı/şoför ve iki odacı kadrosu münhaldir. Kitabet hizmetlerimiz kadro fazlası olarak görülen bir üçüncü derece ikinci sınıf katip ve iki katip yardımcısı tarafından yürütülmektedir.

Ombudsman’ın yetkilerinin Anayasa’da belirtilen şekliyle uyumlaştırılması, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi daha çağdaş bir yapıya kavuşturulabilmesi için,temel hak ve özgürlüklerin ve en genelde insan haklarına yönelik herhangi bir ihlalin incelenebilmesine olanak sağlamak için ve Yüksek Yönetim Denetçisi (Omudsman)’ın bağımsız, tarafsız ve insan hakları için yapacağı çalışmaların, demokrasimizin bir yaşam biçimine dönüştürülmesine ve geliştirilmesine olanak sağlayacağı ve katkı koyacağı dikkate alınarak, kadroların buna uygun ve Daireye özgü bir şekilde düzenlenmesi için Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Değişiklik Yasa Tasarısı hazırlanmıştır. Sözkonusu Yasa Tasarısı için Sayın Başbakanımız ile iki kez görüşülmüş ve Yasa Tasarımızın en erken bir zamanda Cumhuriyet Meclisinden geçebilmesi için katkıları istenmiş ve Tasarımız Başbakanlığa iletilmiştir.

(4)

BASIN VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER

Bu dönemde de basın yayın organları ile ilişkilerimize özen gösterilmiştir.

Açıklamalarımız ve raporlarımız genel olarak görsel ve yazılı basında yer almıştır. Onyedinci dönem içerisinde 17 kez haber ve raporlarımız gazetelerde yayınlanmıştır.

Avrupa Ombudsman Enstitüsü’nün Genel Kurul ve Konferansına Katıldık.

Avrupa Ombudsman Enstitüsü’nün (European Ombudsman Institute – EOI) İtalya’nın Floransa kentinde 5 Ekim 2009 tarihinde düzenlediği Olağan Genel Kurul ve “Kamu başvurularının Geliştirilmesinde Ombudsmanın Görevi”

konulu Konferansa KKTC Ombudsmanını temsilen Ombudsman Feridun Önsav ve Daire Müdürü Zeki Gürsel katılmıştır.

(5)

KİŞİSEL BAŞVURU VE DUYUMLAR

2009 yılının ikinci altı aylık döneminde (Temmuz – Aralık 2009) Dairemize 16 başvuru yapılmış ve toplam başvuru sayısı 576’ya ulaşmıştır. Dairemize bugüne kadar yapılan başvurular yıllara göre aşağıdaki gibi olmuştur.

Yıl Başvuru Sayısı

1997 94

1998 44

1999 75

2000 75

2001 50

2002 44

2003 11

2004 9

2005 4

2006 13

2007 86

2008 44

2009 27

TOPLAM 576

94

44

75 75 50

30

11 9 4 13 86

44 27

0 20 40 60 80 100

'97 '98 '99 '00 '01 '02 '03 '04 '05 '06 '07 '08 '09

(6)

Temmuz – Aralık 2009 döneminde yapılan 16 başvuruda şikayete konu birimler şöyle şekillenmiştir.

MERKEZİ İDARE 13 % 81.25

YEREL YÖNETİMLER 1 % 6.25

KURUM KURULUŞ 2 % 12.50

TOPLAM 16 % 100

Merkezi İdareye ilişkin başvuruların % 54.54 oranıyla birinci sırada olduğu görülmektedir. Bu başvuruların bakanlıklar bazında dağılımı ise şöyledir:

1- Başbakanlık 1

2- Dışişleri Bakanlığı -

3- Maliye Bakanlığı 1

4- İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı 6

5- Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı 3

6- Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı -

7- Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı 1

8- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı -

9- Sağlık Bakanlığı -

10- Ekonomi ve Enerji Bakanlığı -

11- Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı 1

Toplam 13 KURUM KURULUŞ 2 Yerel Yönetimlerle ilgili başvurularda ise dağılım şöyledir:

1- Gönyeli Belediyesi 1

Toplam; 1

Yerel yönetimlerle ilgili şikayetler arasında Gönyeli Belediyesi ile ilgili başvuru izinsiz inşaat yapımı ile ilgilidir.

Yapılan başvurulardan 16 adedinin tümünün de gerçek kişiler tarafından yapıldığı görülmektedir. Başvuruların % 100 oranındaki kısmı gerçek kişilerce, yapılmıştır.

Başvurular içerik açısından incelendiğinde konuların genellikle yetki aşımı, idari ihmal ve idari işlemlerde gecikme olarak ortaya çıktığı görülmekte

(7)

RAPORLAR

Yasamızın 16(2) maddesi gereği, Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) kovuşturma yaptığı her konuda bir rapor hazırlar ve bu raporu Cumhuriyet Meclisi Başkanlığına sunar. Anılan çerçevede Temmuz – Aralık 2009 devresinde 16 adet başvuru yapılmıştır. Bu süre içerisinde 3 rapor yayınlanmıştır.

Yasamızın 13. maddesi bazı makam ve kurumları yetki alanımızın dışında bırakmaktadır. Belirtilen dönem içerisinde yapılan kişisel başvurulardan yetki alanımızın dışında olan 1 başvuru olmuştur.

Yasamızın 15(2) ve (3) maddesi, Dairemize yapılan başvuru ve duyumları dikkate alırken, sözkonusu işlem veya eylemler konusunda dava açılıp açılmadığının incelenmesi ve eğer böyle bir durum varsa şikayet sahibine konunun bildirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Sözkonusu dönem zarfında bu çerçevede 1 başvuru sahibine bildirim yapılmıştır.

On başvuru sahibine ise Dairemizin yaptığı girişimleri sonucu sorunları çözümlenmiş ve/veya konunun nasıl çözümlenebileceği hakkında bilgi verilerek dosyaları kapatılmıştır.

Kişisel başvurulardan 13 adedinin soruşturmaları halen Dairemiz denetçilerince sürdürülürken, incelenmesine henüz başlanmamış olan başvuru yoktur.

Bu çerçevede toplam 576 adet kişisel başvurudan;

1- Raporu tamamamlananlar 203

2- Yetki alanımız dışında kalanlar 37

3- Havale edilenler 11

4- Şikayeti geri çekilenler 32

5- Şikayet konuları hakkında girişim yapılıp başvurana bilgi verilip

dosyası kapatılanlar 133

6- 15 (2) ve (3) madde kapsamında olanlar 92

7- İdare hakkında ciddi bir şikayet içermediğinden işleme konmayanlar 49

8- Halen incelenmesi sürdürülenler 19

9- İncelenmeye başlanmayanlar 0

Toplam; 576 Sonuç olarak kişisel başvurulardan % 100’ü çeşitli düzeyde işlem görmüştür.

(8)

Dairemiz ayrıca bu dönem içinde sözlü olarak başvuruda bulunan 34 yurttaşımıza bir tür danışmanlık hizmeti vermiştir. Yazılı olarak başvuruda bulunmayan bu vatandaşlarımıza konuları hakkında pratik önerilerde bulunulmuş, sorunlarının çözümlenmesine yardımcı olunmuş ve/veya yasal bilgi verilmiştir. Bu tür sorunlarla karşılaşan yurttaşlar genellikle bürokratik ve yasal süreçlerle ilgili olarak doğru bilgilendirilmedikleri veya yapılan eylem ve işlemler hakkında yetersiz aydınlatıldıkları, ve izlenimlerimize göre çoğu kez yapılan işlemlerin doğru olmasına rağmen haksızlığa uğradıkları kanaatine vardıkları gözlemlenmiştir.

Temmuz – Aralık 2009 döneminde yayınlanan 3 raporun ilgili olduğu birimler;

1- Merkezi İdare 2

2- Kamu Kurum ve Kuruluşları 1 Toplam 3

Böylece kuruluşumuzdan bu güne kadar tamamlanmış 203 raporun ilgili olduğu birimler;

1- Merkezi İdare 131 % 64

2- Yerel Yönetimler 47 % 23

3- Kamu Kurum ve Kuruluşları 22 % 11

4- Genel Mevzuat 4 % 2

Toplam 203 % 100

(9)

TEMMUZ – ARALIK 2009 devresinde yayınlanan raporların özeti şöyledir:

1- 19 Ekim 2009 tarih ve OMB 0.00-10/00-09/84 sayılı raporumuz:

Sayın Hüsniye Silahşör 18 Kasım 2008 tarihinde Dairemize yaptığı başvuruda, 1986 yılının Ekim ayında Polis Örgütünde işçi kadrosunda terzi olarak işe başladığını ve 2000 yılının Mart ayında Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesine kendi isteğiyle nakil yaptırarak, Hastahanenin Ambar - Envanter Bölümünde çalışmaya başladığını ifade etmiştir.

Sayın Silahşör, 22 Mart 2003 tarihinde Yarı Kalifiye İşçi Hizmetleri Sınıfından, Genel ve Kalifiye İşçi Hizmetleri Sınıfına terfi ettiğini, kalifiye işçi bareminde üç yıl beklediğini ve barem 5’in 10’uncu kademesinden Toplu İş Sözleşmesi gereğince barem 6’nın 6’ncı kademesine ilerlediğini belirterek, iki yıl boyunca barem içi artışlarla barem 6’nın 8’nci kademesine geldiğini ifade etmiştir. Sayın Silahşör, Sanatkar ve Teknisyen Hizmetleri Sınıfına geçmesinin Hastahanedeki Karma İşçi Komitesi tarafından uygun görüldüğü, ancak üst makamların daha önceki barem değişikliklerini sınıf değişikliği zannederek bunu uygun görmediğini, bir sonraki terfilerde mağduriyetinin giderileceği düşüncesiyle itiraz etmediğini, 2008 yılındaki terfilerde barem 6’nın 8’inci basamağından bir barem içi artışla barem 6’nın 9’uncu basamağına getirildiğini, daha sonraki terfilerde derece veya sınıf yükselmesi almak için kamuda çalışan diğer işçiler gibi üç yıl beklemek durumunda kalacağından, bu konuda haksızlığa uğradığını ifade ederek, mağduriyetinin giderilmesi için Dairemizden yardım talebinde bulunmuştur.

Sayın Hüsniye Silahşör Devlet işçisi olarak Yarı Kalifiye İşçi Hizmetleri Sınıfı ile Genel ve Kalifiye İşçi Hizmetleri Sınıfında çalıştığı her hizmet yılı için Toplu İş Sözleşmesinin 12. maddesine uygun olarak barem içi artışlarının tümünü almıştır. Yıllık terfi değerlendirmelerinden de yararlanarak, 2 Nisan 2001 ve 16 Aralık 2006 tarihlerinde bulunduğu hizmet sınıfı içerisinde derecesi yükselmiş, 1 Nisan 2003 tarihinde de sınıf değiştirerek, Genel ve Kalifiye İşçi Hizmetleri Sınıfına terfi etmiştir. Bununla birlikte, Toplu İş Sözleşmesinin 14(2)(c) maddesinden de faydalanarak, 1 Eylül 2008 tarihinde bir kademe ilerlemesi ile ödüllendirilmiştir. 1 Eylül 2008 tarihine kadar barem içi artışlarıyla barem 6’nın 8’nci kademesine ilerleyen Sayın Silahşör, 1 Eylül 2008 tarihinde kendisine üstün başarı ödülü olarak bir barem artışı daha verilerek, işçi baremi 6’nın 9’uncu kademesine getirilmiştir.

Sayın Silahşör, işçi baremi 6’nın 9’uncu kademesine 1 Eylül 2009 tarihinde gelmesi gerekirken, üstün başarı ödülü olarak aldığı bir kademe artışı ile işçi

(10)

baremi 6’nın 9’uncu basamağına bir yıl erken getirilmiştir. Karma İşçi Komitesinin kararı ve Maliye işleriyle ilgili Bakanlığın onayı ile şahsa, üstün başarı ödülü olarak bir kademe ilerlemesi verilmesi, Toplu İş Sözleşmesinin 14(2)(c) maddesi uyarınca terfiden sayılmamaktadır. Ayrıca, ilgili Komitelerin kararı ve Maliye Bakanlığının onayıyla Sayın Silahşör’e üstün başarı ödülü verilmesinin anılan Sözleşme hükümlerine uygun olduğu düşüncesindeyim.

Sayın Silahşör ile 27 Eylül 2009 tarihinde yapılan görüşmede, yaklaşık 7 ay önce emekli olduğunu, sınıf değiştirmek için terfi beklerken kendisine verilen bir barem başarı ödülü ile sınıf değiştirme şansının elinden alındığını ve sınıf değiştirmek için uzun süre beklemek zorunda kalacağından, emekli olduğunu ifade etmiştir. Yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesinin EK II İŞÇİ SINIFLARI KAPSAMI’na göre, I. Derece Kalifiye İşçi olarak iki yıldan fazla Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastahanesi Ambar - Envanter Bölümünde çalışan Sayın Silahşör’ün, ehliyet gerektiren bir görevde çalışmaması, sanatkarlık ve teknisyenlik ehliyetine sahip olmaması nedeniyle Sanatkar ve Teknisyen Hizmetleri Sınıfına terfi ettirilemeyeceği düşüncesindeyim. Bu bağlamda, Karma İşçi Komitesi ile Maliye işlerinden sorumlu Bakanlığın, yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine uygun ve doğru bir uygulama yaptığı görüşümüz belirtilmiştir.

2- 27 Ekim 2009 tarih ve OMB.0.00-03/00-09/95 sayılı yazımız:

Sayın Arif Koral, 14 Ekim 2008 tarihinde Dairemize başvuruda bulunarak, Yeni Erenköy’de, Pafta/Harita III/45E.1 ve 176/2 numaralı parselde bulunan konutunuza kesin tasarruf belgesi verildiğini ve kesin tasarruf belgesinde eve avlu bırakılmadığını fark ettiğin ifade ederek, evinin arka bahçesinde bulunan ve içerisinde yardımcı oda, ağıl ve fırının olduğu 176/1 numaralı parselin ifraz edilerek kendisine verilmesi için müracaatta bulunduğunu belirtmiştir. Sayın Koral Şehir Planlama Dairesi Gazimağusa Şubesi tarafından 176/1 numaralı parselin ifrazının yapıldığını ve ifraz neticesinde 176/1/2 numaralı parselin Sayın Fadıl Özgener adına, 176/1/3 numaralı parselin de kendisi adına kaydedildiğini, ancak daha sonra arazi defteri içerisinde, planlar üzerinde düzeltmeler olduğunu ifade ederek, Sayın Özgener adına kayıtlı parsel numarasının 176/1/3 olarak, kendisi adına kayıtlı parsel numarasının da 176/1/2 olarak değiştirildiğini belirtmiştir. Şikayet sahibi, resmi evraklar üzerinde değişiklik yapılarak, ifrazı yapılan arazinin kendisine verilmediğini yıllar sonra öğrendiğini de belirterek, mağduriyetinin giderilmesi için Dairemizden yardım talebinde bulunmuştur.

Dairemiz tarafından yapılan incelemede, Yüksek İdare Mahkemesinde 16 Mart 2009 tarihinde YİM 42/2009 dava numarasıyla dava ikame edildiği, ilgili

(11)

konuda dava açılması nedeniyle başvurunun ancak dava sonuçlandırıldıktan sonra değerlendirilebileceği belirtilmiştir.

3- 7 Aralık 2009 tarih ve OMB.0.00-00/09/89 sayılı raporumuz:

Sayın Bülent Zayıf 10 Temmuz 2008 tarihinde Dairemize başvuruda bulunarak, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunda Kıdemli Genel Hizmet Memuru olarak çalışmakta olduğunu ve 4 Ağustos 1986 tarihinde geçici işçi statüsünde Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunun Arşiv Bölümünde göreve başladığını belirtmiştir.

Sayın Zayıf, şikayet dilekçesinin devamında ise 19 Eylül 1994 tarihinde başka bölümden bir çalışanın Arşiv Şube Sorumluluğuna getirildiğini, ancak bu şahsın daha sonra Personel Şube Amirliğine atandığını, boşalan Arşiv Şube Sorumluluğuna ise 1 Mayıs 1998 tarihinde başka bir personelin getirildiğini, kendisinin de 23 Haziran 2008 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla ilk göreve başladığı yer olan Arşiv Şubesinde görevlendirildiğini ifade etmiştir.

Sayın Zayıf’ın başvuru dilekçesinin devamında, kendisinden yıllar sonra aynı Kurumda işe başlayan başka bir şahsın Personel Şube Sorumlusu olarak atandığını, kendisinin ise yıllardır görev yaptığı Arşiv Şubesine görevlendirildiğini, bu konu ile ilgili olarak üstleriyle yaptığı görüşmelerden bir netice alamadığını ve kendisine yapılanların kasıtlı olarak yapıldığını belirterek, mağduriyetinin giderilmesi için Dairemizden yardım talebinde bulunmuştur.

Konu hakkında yapılan araştırmada KKTC Elektrik Kurumunda İdari-Personel Şube Amirliğine bağlı Kitabet Hizmetleri Sınıfında Kıdemli Genel Hizmet Memuru olarak çalışan Sayın Bülent Zayıf’ın, Yönetim Kurulu’nun 23 Haziran 2009 tarihli kararıyla Arşiv Şube Sorumlusu olarak görevlendirildiği ve 6 Ekim 2008 tarihinde de bu mevkiiye asaleten atandığı öğrenilmiştir. Ancak Sayın Zayıf’ın Kurum münhallerinden sadece İdari - Personel Şube Amirliği mevkiine müracaat ettiği görülürken, başvuru bile yapmadığı Arşiv Şube Sorumlusu mevkiine nasıl terfi ettirildiği düşündürücüdür. Ancak, Sayın Zayıf’ın o dönem Kıdemli Genel Hizmet Memuru olması nedeniyle, başvuruda bulunduğu İdari - Personel Şube Amirliği mevkii için aranan niteliklere de haiz olmadığı görüşündeyim. Yapılan araştırmalardan, Yönetim Kurulunun, 12 Haziran 2008 tarihinden önce Kurum’da herhangi bir sınav yapmadığı, görev başarılarını ve verilen talimatların yerine getirilmesini değerlendirerek, başvuranlar arasından bazı kişilere görevlendirme ve terfi verdiği öğrenilmiştir.

KKTC Elektrik Kurumu’nun yürüttüğü görevler bellidir. Kurum personeli, kadrolarının görev, yetki ve sorumluluklarına uygun olarak görevlerini başarı ile yerine getirmek zorundadırlar. Talimat ve görevler sınav niteliğinde olamayacağı gibi, terfi verilmesine gerekçe gösterilmesinin de teamüllere uymadığı düşüncesindeyim. Ayrıca, bu tür uygulamaların, personelin Kurum’a olan güvenini sarsacağı ve çalışanların verimliliğini azaltacağı inancındayım.

Yönetim Kurulu’nun, personel terfi ilkelerine uygun olarak, bu münhal

(12)

mevkiiler için önce bir yazılı ve/veya sözlü sınav yapması ve müracaat eden adayların sınav notu ile birlikte şube notu ve genel durum notunun

birleştirilerek, ortaya çıkacak genel başarı durumlarına göre değerlendirme yapması gerektiği kanaatindeyim.

KKTC Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu’nun görev ve yetkilerinin Bakanlar Kurulu’nun 4 Şubat 1975 tarih ve 6216 sayılı kararı ile düzenlendiği bilinmektedir. Hatta, Yönetim Kurulu’nun görev ve yetkilerinin, 1975 yılında yürürlükte olan elektrik kanun ve tüzüklerinin toplum bünyesine uygun bir şekilde revize edilene ve Elektrik Kurumu Teşkilat Yasası’nın son şekliyle onaylanarak yürürlüğe girmesine kadar geçecek devre için verildiği bir gerçektir. Ancak ne yazık ki Elektrik Kurumu bugün, yaklaşık otuz yıl önce de yetersiz kaldığı kabul edilen yasa ve tüzüklerle yönetilmektedir. Hukuk Devletinde, kamu yönetimini oluşturan kurum ve kuruluşların görev ve yetkilerinin yasal dayanağının bulunması koşuldur.

Kurum’un bahse konu “Terfi Tüzüğü”nün Anayasa’nın emrettiği şekilde düzenlenmediği açıktır. Ortada Kurum personeli ile ilgili bir yasa olmadığı gibi,

“Terfi Tüzüğü” diye adlandırılan ve “Kadrolar ve Personel Terfi İlkeleri” adını taşıyan bu belgenin, personelin hak ve menfaatlerini koruyabilmek amacıyla genel hukuk kurallarına göre düzenlenmiş bir prensip anlaşması olduğu görüşündeyim. Aynı şekilde, Toplu İş Sözleşmesinin ancak yapılacak teşkilat yasası uyarınca, ihdas edilecek Kurum personelinin genel hak ve menfaatlerini korumak amacıyla çalışanlar namına işverenle toplu pazarlık yapılabilecek bir

“toplu pazarlık vasıtası” olması gerektiği düşüncesindeyim.

Bu bağlamda, Yönetim Kurulu’nun görev, yetki ve sorumluluklarının ne olduğu ve sınırlarının ne olacağına, bir an önce yasal bir düzenleme getirilmesi gerektiği görüşündeyim. Kurum personelinin hak ve menfaatlerinin Anayasa’da öngörüldüğü şekilde yapılacak yeni bir yasa ile güvence altına alınması gerçeğinden hareketle, ivedi olarak KKTC Elektrik Kurumu Teşkilat Yasasının yapılmasının gerektiği inancımız vurgulanmıştır.

4- 28 Aralık 2009 tarih ve OMB.0.00-01/00-09/99 sayılı raporumuz:

Sayın Orbay Atabek 2 Eylül 2008 tarihinde Dairemize başvuruda bulunarak, Çatalköy’de faaliyet gösteren Kıb-Et isimli işyerinin yerleşim alanı içerisinde olduğunu, fabrikanın arıtma sisteminin olmaması nedeniyle fabrika atıklarının aktığı kuyuların devamlı taştığını ve pis kokulardan evinde oturamadığını belirtmiştir. Sayın Atabek, fabrika motorlarının açıkta olması ve bunların yirmidört saat devamlı çalışması nedeniyle evinde sürekli kapalı oturduğunu, açıkta olan buzluk motorlarının kapalı alana alınarak sesin kesilmesi gerektiğini

(13)

ifade etmiştir. Sayın Atabek şikayet dilekçesinin devamında ise Çatalköy’de sanayi bölgesi olmadığı için konu işyerine fabrika çalıştırma izni verilmediğini, işyerinin showroom olarak izinlendirildiğini ve bu sorunlardan dolayı fabrika

yanındaki arazilerine başka inşaat yapamadığını belirterek, mağduriyetinin giderilmesi için Dairemizden yardım talebinde bulunmuştur.

Konu ile ilgili olarak yapılan araştırmada, Çatalköy’de faaliyet gösteren Kıb-Et isimli işyerinin inşaatı için işyeri sahibi Sayın Ahmet Soyumert’e Girne Kaymakamlığına yaptığı müracaat üzerine, Çatalköy Belediyesi, Çevre Koruma Dairesi, Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi ve Şehir Planlama Dairesinin olumlu görüşlerine dayanarak ve yürürlükteki yasal mevzuat çerçevesinde, Girne Kaymakamlığı tarafından 23 Haziran 1995 tarih ve 005546 numaralı inşaat ruhsatı verildiği görülmüştür. Aynı şekilde, et kombinası mesleğini yürütecek olan Sayın Ahmet Soyumert’e Çatalköy Belediyesi tarafından da Belediyeler Yasası kurallarına uygun olarak, 1 Ocak 2001 tarihinde işyeri açma ve çalıştırma izni verildiği ve her yıl iznin düzenli olarak yenilendiği öğrenilmiştir. Bu bağlamda, hem Girne Kaymakamlığının hem de Çatalköy Belediyesinin bu konudaki görevlerini yasal mevzuat çerçevesinde yaptıkları görüşündeyim.

Şikayet sahibi Sayın Orbay Atabek’in muhtelif tarihlerde çeşitli merciilere yaptığı şikayetler üzerine, Çevre Koruma Dairesinin, Girne Kaymakamlığının ve Çatalköy Belediyesinin konu işyerinde yaptıkları denetimler neticesinde, yürürlükteki yasal mevzuata uygun olarak çevre kirliliği yaratacak unsurların giderildiği öğrenilmiştir. Konu mahalde yaptığımız incelemeden de konu işyerinde çevre kirliliği olmadığı tespit edilmiştir.

Ses kirliliği ile ilgili araştırmamız, Çevre Koruma Dairesince ses ölçüm belgelerinin bulunamaması, gündüz ölçümlerinin tekrarlanmaması ve ek mesai çalışılmasına olanak verilmediği gerekçesiyle gece ölçümlerinin yapılamaması nedeniyle bir sonuca ulaştırılamamıştır. Çevre Koruma Dairesinin mazeret göstermek yerine, denetim ve ses ölçümlerini zamanında ve düzenli olarak yapması gerektiği görüşündeyim. Öte yandan yerinde yapılan denetimlerde, ses kirliliğine ilişkin sorunun tamamen ortadan kalkmadığı ve başvuru sahiplerinin yakınmalarının halen devam ettiği tespit edilmiştir. Sayın Orbay Atabek her ne kadar çalışmalar ve elde edilen bulgular konusunda ilgili Daire tarafından sözlü olarak haberdar edilse de, şahsın Anayasanın 76. maddesine göre yazılı ve gerekçeli olarak bilgilendirilmesi gerektiği görüşündeyim.

Geçmiş dönemlerde de Çevre Koruma Dairesi yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler ve araştırmalarımızdan, mesai saatleri dışında yapılması gereken işlerin yapılamadığı bilinmektedir. Çevre Koruma Dairesinin asli görevleri çerçevesindeki işlerin mesai saatleri dışında da yapılabilmesi ve vatandaşların mağduriyetinin giderilebilmesi açısından, 21/1997 sayılı Çevre Yasasında düzenlemeye gidilmesi kaçınılmazdır. Çevre işlerinden sorumlu Bakanlığın,

(14)

mesai saatleri dışındaki denetimlerin yapılabilmesi ve vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi için ivedilikle Çevre Koruma Dairesinin bu sorununa bir çözüm bulması gerektiği inancındayım. Bu bağlamda, gerektiği hallerde vardiya usulü çalışılmasına olanak verilmesi yönünde yasal değişiklik yapılmasının bir çözüm şekli olabileceği düşüncesinde olduğumuz vurgulanmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sabit basınçta, belirli miktar bir gazın hacmi gazın mutlak sıcaklığı ile doğru orantılıdır. T (K) = t ( 0 C)

2 HAL2/2 MEDYA VE MEDYA PLANLAMASI 2 Barış BÖLÜK D353. 3 HAL2/3

b) Banka teminat mektubu (39/2001 sayılı bankalar yasası altında kurulup faaliyet gösteren ve 41/2001 sayılı Merkez Bankası Yasası altında denetlenen

Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezinin verimli, düzenli, uyumlu şekilde çalışmasından Şube Müdürü’ne karşı

 Hasta beş iş günü bitimi sonrasında geldiği takdirde, Ek: 2-a raporu düzenlenir. Rapor Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne ivedilikle gönderilir.  Tedavi

Diğer taraftan dün konuşan Chicago FED başkanı Evans ekonomide risklerin aşağı yönlü olduğu ve enflasyon baskısının olmadığını bu yüzden faiz artışı

Altın: Dün beklentimize paralel olarak 1.312-1.318 Usd bandında yatay hareket eden Altın bu sabah Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ), negatif bölgedeki 10 yıllık

Altın: Dün beklentimize paralel olarak 1.312-1.318 Usd bandında yatay hareket eden Altın bu sabah Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ), negatif bölgedeki 10 yıllık