• Sonuç bulunamadı

Side yöresine yönelik turistik talep üzerinde kültürel varlıkların etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Side yöresine yönelik turistik talep üzerinde kültürel varlıkların etkisi"

Copied!
138
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

SİDE YÖRESİNE YÖNELİK TURİSTİK TALEP ÜZERİNDE

KÜLTÜREL VARLIKLARIN ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Ümmü Ülkü ÇELİK

Ankara Nisan, 2012

(2)

Ümmü Ülkü ÇELİK Nisan, 2012

SİDE YÖRESİNE YÖNELİK TURİSTİK TALEP ÜZERİNDE KÜLTÜREL

(3)

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

SİDE YÖRESİNE YÖNELİK TURİSTİK TALEP ÜZERİNDE

KÜLTÜREL VARLIKLARIN ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Ümmü Ülkü ÇELİK

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Serdar TARAKÇIOĞLU

Ankara Nisan, 2012

(4)

i

Ümmü Ülkü ÇELİK’in “Side Yöresine Yönelik Turistik Talep Üzerinde Kültürel Varlıkların Etkisi” başlıklı tezi 13.04.2012 tarihinde, jürimiz tarafından Turizm İşletmeciliği Eğitimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Üye (Tez Danışmanı): Yrd.Doç. Dr. Serdar TARAKÇIOĞLU …………...

Üye : Doç. Dr. Yasin BOYLU ...

(5)

ii

Turizmin, ülke ekonomisine diğer birçok sektörden daha fazla gelir sağlıyor olması sektörü vazgeçilmez bir noktaya taşımıştır. Sektör politikalarına ülke ve bölge temelinde katkı sağlamak amacıyla hazırladığım çalışmam; ziyaretçilerin taleplerini etkileyen unsurlar ve bu unsurlar içerisinde kültür varlıklarının turizm talebine olan etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Bu önemli sürecin her aşamasında yol göstericim olan, güvenini, desteğini esirgemeyen ve üzerimde çok büyük emeği olan sayın danışman hocam Yrd.Doç.Dr. Serdar TARAKÇIOĞLU’na teşekkürü bir borç biliyorum.

Çalışmam süresince fikir ve yönlendirmelerinden faydalandığım Dr. Alpay GÜNAL’a, Öğr.Gör. Meltem CABER’e teşekkürlerimi sunuyorum. Çalışmamın alan araştırması aşamasında yardımlarını esirgemeyen, Yrd.Doç.Dr. Evren GÜÇER’e, Yrd.Doç.Dr. Selda UCA ÖZER’e, Manavgat Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürlüğü’ne, Side Turizm Enformasyon Müdürlüğü ve Side Müzesi Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ederim.

Bütün bu süreçte yanımda olup bana destek veren anneme, babama, kardeşime ve arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.

(6)

iii

SİDE YÖRESİNE YÖNELİK TURİSTİK TALEP ÜZERİNDE KÜLTÜREL VARLIKLARIN ETKİSİ

ÇELİK, Ümmü Ülkü

Yüksek Lisans, Turizm İşletmeciliği Eğitimi Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Serdar TARAKÇIOĞLU

Nisan-2012, 123 sayfa

Kültür turizmi, dünyada giderek önemli hale gelmeye başlamıştır. Sadece kültürel varlıkların bulunduğu destinasyonlara turistlerin geliş amaçları bellidir. Birçok doğal ve kültürel varlığı bir arada bulunduran farklı turizm türlerinin aynı anda talep edilebildiği bölgelerde ise turizm talebini hangi unsurların etkilediği, o bölgenin tanıtım, sürdürülebilirlik, pazarlama ve yönetim politikalarının belirlenmesinde katkıda bulunabilir.

Araştırmada literatür taranarak öncelikle “Kültür, Kültür Varlıkları, Kültür Turizmi, Turizm Talebi” kavramları açıklanmış, daha sonra Side Beldesi’nin turizm potansiyeli hakkında bilgi verilmiştir. Side, deniz-kum-güneş odaklı turizm yapılan bir yer olmakla birlikte kültürel varlıklarında yoğun şekilde bulunduğu bir destinasyondur.

Çalışmanın devamında Side’ye gelen turistlerin geliş amaçlarını etkileyen ölçütlerin neler olduğunu ve bu unsurların içinde Side’nin kültürel varlıklarının öneminin anlaşılabilmesi için yerli ve yabancı turistlere anket uygulanmıştır. Elde edilen verilere göre Side Beldesi’ni ziyaret eden turistlerin demografik özelliklerine ait bulgular yorumlanmış ve Side’deki arkeolojik ve kültürel varlıkların Side’nin turizm talebini etkilediği tespit edilmiştir.

Araştırma sonucunda; turistlerin Side’yi büyük ölçüde kültürel varlıkları için ziyaret ettikleri görülmüştür. Side’nin turizm tanıtımı, sürdürülebilirliği, turizm pazarlaması ve yönetim stratejileri belirlenirken, beldenin turistik kalkınması için kültürel varlıkların önemli etkisinin göz önünde bulundurulması, kamu ve yerel yönetimlerin durum değerlendirmesi yaparak, Side için uygun politikalar geliştirmeleri gerekmektedir.

(7)

iv

EFFECT OF CULTURAL ASSETS ON TOURISTIC DEMAND ORIENTED TO SIDE REGION

ÇELİK, Ümmü Ülkü

Master’s Degree, Tourism Management Education Program Advisor: Asistant Prof. Serdar TARAKÇIOĞLU

April-2012, 123 pages

Cultural tourism has started to be more important in the world. The purpose of tourists’ arrival to the destinations those have only cultural assets is evident. Determining which components effect touristic demand at the regions those have natural and cultural assets together, will be able to help to set publicity, sustainability, marketing and the management policies of the region.

In the study, primarily “cultur, cultural assets, cultural tourism, touristic demand” concepts are revealed by researcing the concerned literature. Secondly information about touristic potential of Side region is given. Side -despite its sea-sand-sun oriented tourism- is a destination that have intense cultural assets.

Continuously in the study a survey is set to native and foreigner tourists, to clear out what are the components those effect tourists’arrival purposes, and the matter of cultural assets in those components. According to the data taken, demographic characteristics of tourists’ visited Side is annotated, and it is identified that Side’s archeological heritage and cultural assets effect the touristic demand in the town.

As a result of the study, it is seen that tourists’ arrival to Side figure on mainly to cultural assets. Therefore, cultural assets’ important effect on touristic development should be considered to set tourism publicity, sustainability, tourism marketing and the management policies of Side by central and local governnments.

(8)

v

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI...i

ÖN SÖZ...ii ÖZET...iii ABSTRACT...iv İÇİNDEKİLER...v TABLOLAR LİSTESİ...ix ŞEKİLLER LİSTESİ...x KISALTMALAR LİSTESİ...xi 1.GİRİŞ...1 1.1.Problem Durumu...2 1.2.Araştırmanın Amacı...2 1.3.Araştırmanın Önemi...3 1.4.Araştırmanın Sınırlılıkları...4 1.5.Varsayımlar...4 1.6.Tanımlar...5 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE...7 2.1.Kültür ve Kültür Varlıkları...7 2.1.1.Kültür ve Medeniyet Kavramı...7 2.1.1.1.Kültürün Özellikleri ...10 2.1.1.2.Kültürü Oluşturan Unsurlar ...11 2.1.1.3.Kültürün Sınıflandırılması...12 2.1.1.3.1.Alt-Orta-Üst Kültür...12 2.1.1.3.2.Karşıt Kültür...13 2.1.2.Kültür Varlıkları ...13 2.1.2.1.Kültür Varlıkları Kavramı...13 2.1.2.2.Kültür Varlıkları Tanımı...15

2.1.2.3.Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıkları...15

2.1.2.4.Korunması Gerekli Taşınır Kültür Varlıkları...16

2.1.2.5.Sit...17

(9)

vi

2.1.2.9.Tabiat Varlıkları...18

2.1.2.10.Ören Yeri...18

2.2.Kültür Turizmi ve Turizm Talebi...19

2.2.1.Kültür Turizmi Kavramı...19

2.2.1.1.Kültür Turizmi Tanımı ...21

2.2.1.2.Kültür Turizmi Kaynakları...22

2.2.1.3.Kültür Turisti Tipolojisi ...24

2.2.1.4.Kültür Turizmi Parametreleri...25

2.2.1.5.Kültür Turizminin Dünyadaki Gelişimi...26

2.2.1.6.Türkiye’de Kültür Turizminin Durumu ...28

2.2.2.Turizm Talebi Kavramı...30

2.2.2.1.Turizm Talebinin Özellikleri...33

2.2.2.2.Turizm Talebini Etkileyen Unsurlar...34

2.2.2.2.1.Turizm Talebine Etki Eden Ekonomik Unsurlar...35

2.2.2.2.1.1.Turistik Mal ve Hizmet Fiyatları ...36

2.2.2.2.1.2.Harcanabilir Gelir Düzeyi...37

2.2.2.2.1.3.Uzaklık...38

2.2.2.2.1.4.Teknolojik Gelişmeler...39

2.2.2.2.1.5.Turizm Arzının Yapısı ve Kapasitesi ...40

2.2.2.2.2.Turizm Talebine Etki Eden Toplumsal Unsurlar...41

2.2.2.2.2.1.Yaş, Cinsiyet ve Ailevi Durum...41

2.2.2.2.2.2.Eğitim Düzeyi...42

2.2.2.2.2.3.Kentleşme ve Nüfus Oranı...43

2.2.2.2.2.4.Dil Güçlükleri ...44

2.2.2.2.2.5.Sosyal Hareket Olanakları...44

2.2.2.2.3.Turizm Talebine Etki Eden Psikolojik Unsurlar...44

2.2.2.2.3.1.Kişilik...45

2.2.2.2.3.2.Sağlık ve Spor...45

2.2.2.2.3.3.Kültürel Farklılıklar...46

2.2.2.2.3.4.Moda, Zevk ve Alışkanlıklar...46

2.2.2.2.4.Turizm Talebine Etki Eden Politik Unsurlar ...46

(10)

vii

2.3.Kültür Turizm Talebinin Değerlendirilmesi...48

2.3.1.Türkiye’de Kültür Turizm Talebi...48

2.4.Side Bölgesi’nin Turizm Potansiyeli...52

2.4.1.Side’nin Coğrafi Konumu...52

2.4.2.Side’nin Ulaşım Durumu...53

2.4.3.Side Tarihi...54

2.4.3.1.Arkaik ve Klasik Dönem...56

2.4.3.2.Helenistik Dönem...56

2.4.3.3.Roma Dönemi...57

2.4.3.4.Bizans Dönemi...58

2.4.3.5.XX Yüzyıl...59

2.4.4.Side Bölgesindeki Kültür ve Tabiat Varlıklar...59

2.4.4.1.Doğal Varlıklar...59 2.4.4.2.Kültür Varlıkları...60 2.4.4.2.1.Side’de ki Anıtlar ...60 2.4.4.2.1.1.Surlar ...60 2.4.4.2.1.1.a.Kara Surları...60 2.4.4.2.1.1.b.Deniz Surları...60 2.4.4.2.1.2.Anıtsal Kapılar...61 2.4.4.2.1.2.a.Büyük Kapı ...61 2.4.4.2.1.2.b.Doğu Kapısı...61 2.4.4.2.1.2.c.Tak...61

2.4.4.2.1.3.Su Yolu ve Çeşmeler...62

2.4.4.2.1.3.a.Nymphaeum...63 2.4.4.2.1.4.Sütunlu Cadde...63 2.4.4.2.1.5.Agora...64 2.4.4.2.1.5.a.Büyük Agora...64 2.4.4.2.1.5.b.Resmi Agora...65 2.4.4.2.1.6.Hamamlar...66

2.4.4.2.1.6.Agora Hamamı (Müze)...66

2.4.4.2.1.6.b.Liman Hamamı...67

(11)

viii 2.4.4.2.1.9.Tapınaklar...69 2.4.4.2.1.9.a.Apollon Tapınağı...69 2.4.4.2.1.9.b.Athena Tapınağı...69 2.4.4.2.1.9.c.Dionysos Tapınağı...70 2.4.4.2.1.9.d.Men Tapınağı...70 2.4.4.2.1.10.Bazilikalar...71 2.4.4.2.1.10.a.Piskoposluk Bazilikası...71 2.4.4.2.1.10.b.Ee Yapısı...72 2.4.4.2.1.10.c.Tiyatro Küçük Şapeller...72

2.4.4.2.1.10.d.Bb Yapısı, Tiyatro Karşısı Batı Yön Bazilika...72

2.4.4.2.1.11.Nekropol...73

2.4.4.2.1.12.Liman...73

2.4.4.2.1.13.Side Müzesi...73

2.4.5.Side Bölgesinin Kültür Turizmi Potansiyeli...78

2.4.5.1.Side Bölgesi’ne Gelen Turist Sayısı...78

2.4.5.2.Konaklama Kapasitesi...80 3.YÖNTEM...81 3.1.Araştırma Modeli...81 3.2.Evren ve Örneklem...81 3.3.Verilerin Toplanması...82 3.4.Verilerin Analizi...83 4.BULGULAR ve YORUM...84

4.1.Turistlerin Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular...84

4.2.Turistlerin Side’ye Kaçıncı Kez Geldikleri, Konaklama Şekilleri, Kalış Sürelerine İlişkin Bulgular...90

4.3.Turistlerin Belirli Kriterler Bakımından Side’yi Değerlendirmeleri ve Seyahatlerinden Memnuniyet Durumlarına Göre Değerlendirmelerine İlişkin Bulgular...93

(12)

ix

Öneriler...107

KAYNAKÇA...109

EKLER...119

(13)

x

Tablo 1:Yabancı Ziyaretçilerin Yıllara Göre Türkiye’ye Geliş Amaçları (Kişi

Sayısı)...50

Tablo 2:Yabancı Ziyaretçilerin Yıllar İçinde Geliş Nedenlerine Göre Dağılımı (Toplam içinde pay %)...51

Tablo 3:Side Müzesi ve Antik Tiyatro Ziyaretçi Sayıları...74

Tablo 4:Side’ye Geliş Nedenine ve Konaklama Türlerine Göre Ziyaretçi Sayısı...78

Tablo 5:Side’ye Milliyetlerine ve Konaklama Türlerine Göre Ziyaretçi Sayısı...79

Tablo 6:Araştırmaya Katılan Turistlerin Cinsiyet Dağılımı...84

Tablo 7:Araştırmaya Katılan Turistlerin Yaş Dağılımı...85

Tablo 8:Araştırmaya Katılan Turistlerin Ülke Dağılımı...86

Tablo 9:Araştırmaya Katılan Turistlerin Medeni Hal Dağılımı...87

Tablo 10:Araştırmaya Katılan Turistlerin Eğitim Durumu Dağılımı...87

Tablo 11:Araştırmaya Katılan Turistlerin Meslek Dağılımı...88

Tablo 12:Araştırmaya Katılan Turistlerin Gelir Düzeyleri Dağılımı...89

Tablo 13:Turistlerin Side’ye Kaçıncı Kez Geldiklerinin Dağılımı...90

Tablo 14:Araştırmaya Katılan Turistlerin Side’de Konaklama Şekilleri Dağılımı...91

Tablo 15:Araştırmaya Katılan Turistlerin Kaç Gece Konakladıklarına Ait Dağılım...92

Tablo 16:Araştırmaya Katılanların Side Seyahatlerini Değerlendirmelerine Yönelik Dağılımı...93

Tablo 17:Araştırmaya Katılanların Side Seyahatlerinden Memnuniyet Durumlarına Göre Dağılımı...95

Tablo 18:Araştırmaya Katılanların Side ile İlgili İfadelere Katılıp Katılmadığına İlişkin Dağılımı...96

Tablo 19:Araştırmaya Katılanların Side ile İlgili İfadelere Katılıp Katılmadığına İlişkin Dağılımı...99

(14)

xi

Şekil: 1.Kültür Turizmi Kaynakları...23

Sekil: 2.Side Yarımadası...53

Şekil: 3.Side Antik Kenti Tak...62

Şekil: 4.Side Antik Kenti Sütunlu Cadde...64

Şekil: 5.Side Antik Kenti Büyük Agora...65

Şekil: 6. Side Antik Kenti Agora Hamamı-Müze...66

Şekil: 7.Side Antik Kenti, Antik Tiyatro...68

Şekil: 8.Side Antik Kenti, Apollon Tapınağı...69

Şekil: 9.Side Antik Kenti Athena Tapınağı...70

Şekil: 10.Side Antik Kenti Apollon ve Athena Tapınakları...71

Şekil: 11.Side Antik Kenti Limanı...73

Şekil: 12.Side Müzesi Eroslu Lahit...75

Şekil: 13.Side Müzesi Hermes Büstü...76

Şekil: 14.Side Müzesi, Roma Devri Bronz Kol...76

Şekil: 15.Side Müzesi Herakles Heykeli...77

(15)

xii

ATLAS: Turizm ve Boş Zaman Eğitimi Derneği

DPT: Devlet Planlama Teşkilatı

ICOMOS: Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi

MATSO: Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası

TDK: Türk Dil Kurumu

TTK: Türk Tarih Kurumu

TUİK: Türkiye İstatistik Kurumu

UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü

(16)

1.GİRİŞ

Ülkemiz tarihi ve arkeolojik birçok değeri bünyesinde bulundurmaktadır. Pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve bu uygarlıkların çoğunluğu bilinmektedir. Bu tarihi ve arkeolojik varlıkların korunması gerekliliği yanında tanıtımı, sürdürülebilirliği, talep edilme nedenleri de önemlidir.

Özellikle deniz-kum-güneş odaklı turizm yapılan bölgelerde aynı zamanda kültürel varlıkların da mevcut olduğu bilinmektedir. Uygarlıklar belirli coğrafi, ekonomik sebeplerle bu bölgelerde yaşamışlardır. Ancak günümüze kadar ülkemizdeki turizmin gelişim seyri çok hızlı ilerlemiş, kitle turizmi şeklini almıştır. Gelen misafirlerin farklı kültürel, demografik ve ekonomik durumları farklı amaçlarla turizme katılmalarını etkilemektedir. Tablo 1 ve Tablo 2 yıllar itibariyle Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin geliş amaçlarını göstermektedir. Bunların önemlilerinden birisi de kültür turizmidir.

“Kültür Turizmi” ya da diğer adıyla “Kültürel Miras Turizmi” küresel çapta giderek önemli hale gelmeye başlamıştır. Bu sayede çeşitli koruma alanları, sit alanları, tarihi anıtlar sahip oldukları zenginlikleriyle turizm talebini etkileyip turizm türlerine de çeşitlilik getirebilmektedirler.

Tüketici tercihleri turizm açısından ele alındığında tüketicilerin hangi etkenlerin etkisinde kaldıkları ve destinasyonu hangi kriterlere göre tercih ettiklerinin belirlenmesi, bilinmesi söz konusu bölgenin turizm stratejilerinin belirlenmesinde katkı sağlayacaktır.

Bu çalışmada öncelikle “Kültür Turizmi” hakkında literatür çalışması yapılacak, turistlerin bir bölgeye geliş sebeplerinin içerisinde kültürel varlıkların talebe etkisi araştırılacak ve irdelenecektir. Çalışmanın devamında Antalya ili Manavgat ilçesinin Side beldesine gelen turistlerin geliş sebepleri içerisinde kültürel varlıkların ne oranda etkilendiğinin belirlenmesine yönelik bir araştırma yapılacaktır.

(17)

1.1. Problem Durumu

Kültür turizmi gün geçtikçe önem arz etmektedir. Turistlerin geliş sebepleri içinde kültürel varlıkların hangi oranda etkili olduğu önemli bir sorudur. Sadece kültürel varlıkların bulunduğu bölgelere gelen turistlerin o bölgeye geliş amaçları bellidir. Ancak, birçok turistik varlığın bir arada bulunduğu yerlerde hangi varlıklar için turistlerin geldiğini tespit etmek önem arz etmeye başlamaktadır. Hangi amaçla hangi oranda talep sebebi olduğu, bölgenin tanıtımını, sürdürülebilirliğini, pazarlama ve yönetim stratejilerini belirlemede önemlidir.

Araştırmanın odağını oluşturan Side yöresi, hem kıyı turizmi, yani diğer adıyla “deniz-kum-güneş” üçlüsünü barındıran hem de kültürel ve doğal varlıkların yoğun şekilde bulunduğu bir bölgedir. Bu araştırmanın problemi bölgeye gelen turistlerin geliş amaçlarını etkileyen turistik varlıkların ne olduğuna yönelik araştırmaların yetersizliği ve dolayısıyla bununla ilgili bilgilerin yeterince bulunmamasına dayanmaktadır.

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu çalışmanın amacı; Side yöresinin kültür turizm kaynakları ve bu kaynakların turizm talebine etkisinin ne olduğunun araştırılmasıdır.

Bu ana amaç çerçevesindeki alt amaçlar şu şekilde belirlenmiştir:

• Araştırmaya katılan turistler için hangi çekicilik unsurunun daha önemli olduğunu belirlemek.

• Araştırmaya katılan turistlerin tercih ettikleri çekiciliği hangi kıstas ile belirlediğini tespit etmek.

• Bölgenin çekicilik unsurlarının tercih edilme oranlarını belirlemek. Bu doğrultuda araştırmanın temel hipotezi şu şekilde belirlenmiştir: H1: Side yöresinin kültür turizm kaynakları turistik talebi etkiler.

(18)

1.3. Araştırmanın Önemi

“1990’lı yıllardan itibaren tüm dünyada alternatif turizm arayışlarının yoğunlaşması ve turizm türlerini çeşitlendirme yönünde yapılan çalışmalar doğrultusunda ülkemizin doğal, tarihsel ve kültürel çekicilikler bakımında hemen hemen tüm turizm türlerinin geliştirilmesine olanak tanıyacak güce sahip olduğu ifade edilmektedir” (Emekli, 2004:13).

“Kültürel turizmin gelişim sürecinin önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceği, WTO’nun yapmış olduğu 2020 yılına ilişkin çalışmada, özellikle Avrupa, Ortadoğu ve Asya bölgelerinde önemli sayılabilecek bir oranda büyüme olacağı tahmin edilmektedir. Her yıl milyonlarca turisti motive ederek müzelerin, sanat galerilerinin, tarihsel alanların ve sanat galerilerinin ziyaret edilmesini sağlayarak binlerce insanın istihdam edilmesini sağlamakta, konaklama işletmelerinin doluluğunu arttırmakta ve diğer turizm işletmeleriyle birlikte birçok sektörü olumlu şekilde etkileyerek turizm hareketlerinin tüm yıla yayılmasını sağlamaktadır. Bu nedenle başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere turizme yön veren tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarınca turizmin çeşitlendirilmesine ilişkin politikalar uygulanmaya çalışılmaktadır”(Kızılırmak ve Kurtuldu, 2005: 105).

Side yöresi turizmin önemli merkezlerinden biridir. Bulunduğu coğrafi konum ve yerleşim özelliklerinden ötürü kıyı turizminin en iyi şekilde yapıldığı bölgelerden birisidir. Yöre aynı zamanda önemli tarihi ve arkeolojik değerleri içinde barındırır. Yöreyi ziyaret eden turistlerin tercih sebepleri arasında kültürel varlıkların değerlerinin öneminin tespiti şu sebeplerden ötürü önemlidir.

Araştırmada ortaya çıkacak sonuçlara göre kamu ve yerel yönetimlerin yörenin turizm adına kalkınmasında avantaj veya dezavantaj olabilecek durumları değerlendirmeleri ve politikalarını gözden geçirmelerini sağlayabilir.

Bölgedeki kültürel varlıkların korunmasına yönelik yerel halkın, kamu ve yerel yönetimlerin hassasiyetini geliştirebilir. Yöredeki kültürel varlıkların değerinin anlaşılması adına kaynak olarak değerlendirilebilir.

(19)

Yöreyi pazarlayan özel ve kamu kuruluşlarının yöredeki kültürel varlıkların öneminin anlaşılmasını sağlayabilir, maddi ve manevi çabalarını etkileyebilir.

Türkiye’de kültürel varlıkların öneminin anlaşılmasına katkıda bulunabilir ve kültür turizminin gelişmesini sağlayabilir.

Yöredeki arkeolojik değerlerin önemli olduğunun bilincini sağlayabilir, bu önemin anlaşılmasını sağlayarak arkeolojik çalışmaların hızını artırabilir.

Kültür turizmi alanındaki literatür boşluğunu gidermede yardımcı olabilir.

1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları

• Araştırma Side’ye gelen yerli ve yabancı turistlerle sınırlıdır.

• Araştırma da ortaya çıkacak bulgular anketin ulaştırılabildiği turistlere yapılacaktır.

• Araştırma Side yöresi içinde tüm evrene yapılabilecek kadar yeterli zaman olmaması ve ekonomik külfetinden ötürü belli bir örnekleme yapılacaktır.

• Araştırma Side yöresine gelecek yerli ve yabancı turistlere yapılacak anketle sınırlıdır.

1.5. Varsayımlar

• Araştırmaya katılanların Side yöresine geliş kararlarını vermelerinde kültürel ve arkeolojik değerlerin etkili olduğu varsayılmıştır.

• Araştırmaya katılan yerli ve yabancı turistlerin Side yöresine geliş kararlarını vermelerinde kültürel ve arkeolojik değerlerin deniz-kum-güneş etkeninden daha etkili olduğu varsayılmıştır.

(20)

1.6. Tanımlar

Kültür: Kültür bir toplumun sahip olduğu maddî ve manevî değerlerden oluşan bir

bütün olduğunu söyleyen bilim insanları, aynı zamanda kültürün toplumda mevcut her tür bilgi, ilgi, alışkanlık, değer yargıları, genel tutumlar, görüş düşünce ve tüm davranış şekilleriyle bir bütün olduğunu savunmaktadırlar (Turhan, 1994: 45).

Kültür Turizmi: “Çağdaş ve geçmiş kültürlere ait somut ve somut olmayan değerlerle

ilgili olarak, onları görme, haklarında bilgi ve deneyim edinme amacıyla gerçekleşen ve bununla ilgili ürün ve hizmetlerin satın alınmasına bağlı olarak doğrudan ve dolaylı faaliyetlerden oluşan bir turizm olgusudur” (Gülcan, 2010: 102).

Turizm Talebi: Ekonomik açıdan turizm talebi, belirlenen zaman diliminde belirlenen

fiyattan satın alınan turistik mal ve hizmetlerinin miktarı seklinde tanımlanabileceği gibi daha detaylı “belirli piyasada, belirli bir fiyata, turistik mal ve hizmetleri rasyonel ve irrasyonel nedenlerle, kendi konaklama yeri dışında satın alma isteğinde bulunan, bu istemi gerçekleştirmeye imkân verecek kadar satın alma gücüne ve bos zamana sahip olan ve satın almayı gerçekleştiren insanların miktarı” olarak tanımlanmaktadır ( Olalı, 1998, s.195 ).

Müze: “Kültür varlıklarını tespit eden, bilimsel metotlarla açığa çıkaran, inceleyen,

değerlendiren, koruyan, tanıtan, sürekli ve geçici olarak sergileyen, halkın eğitimini ve bedii zevkini yükselten, dünya görüşünü geliştirmede daimi etkin olan kuruluşlardır” (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2010).

Anıt: “Önemli tarihi olaylara sahne olan ya da arkeoloji, tarih, sanat bakımından bir

önemi ve özelliği olan korunması ve değerlendirilmesi gerekli her türlü taşınmaz, mimari eser ve aynı nitelikteki heykellerdir”(Ersoy, 1974: 3).

Tabiat varlıkları: “Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan değerlerdir” (Resmi Gazete, 1983).

(21)

Ören yeri: tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların ürünü olup, topoğrafik olarak tanımlanabilecek derecede yeterince belirgin ve mütecanis özelliklere sahip, aynı zamanda tarihsel, arkeolojik, sanatsal, bilimsel, sosyal veya teknik bakımlardan dikkate değer, kısmen inşa edilmiş, insan emeği kültür varlıkları ile tabiat varlıklarının birleştiği alanlardır. (Resmi Gazete, 1983).

Sit: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup,

yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır (Resmi Gazete, 1983).

(22)

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 2.1. Kültür Ve Kültür Varlıklar

2.1.1. Kültür ve Medeniyet Kavramı

Kültür kavramı çok geniş bir tanımlama alanına sahiptir. Bu genişliğin sebebi kültürün bir toplumun tüm özelliklerini bireyden başlayarak sosyolojiden fen bilimlerine kadar her konuyu içerebilmesinden kaynaklıdır. Toplumsal yaşayışın meydana getirdiği etkileşimleri ifade etmekte kültürü kavram olarak farklı şekillerde tanımlamışlardır. Bu tanımlardan bazıları şu şekilde sıralayabiliriz:

Kültür, bir insan topluluğunun inandığı, değer verdiği, paylaştığı ve bunların sonucu olarak, geliştirdiği ortak yaşama deseni olarak kabul edilebilir. Kültür, toplum üyeleri arasında paylaşılan, devredilen ve değişim süreci içinde içselleştirilen, öğrenilmiş davranış kalıplarından (ki bunlar değer, tutum, tavır, maddesel öğeler vb.) oluşmaktadır (Aytaç, 2002:156).

“Kültür, varlığımızın yapısını (ilişkilerini) belirleyen, sosyal bir süreçle öğrendiğimiz uygulama ve inançların, maddi ve manevi öğelerin birliğidir” (Güvenç,1974:101).

“Kültür, toplumu oluşturan insanların çoğunluğu tarafından kabul görmüş her türlü maddi ve manevi ilişkilerin bir bütünü olan hayat tarzının genel adıdır”(Torlak, 1995:29).

“Kültür bir toplumun sahip olduğu maddî ve manevî değerlerden oluşan bir bütün olduğunu söyleyen bilim insanları, aynı zamanda kültürün toplumda mevcut her tür bilgi, ilgi, alışkanlık, değer yargıları, genel tutumlar, görüş düşünce ve tüm davranış şekilleriyle bir bütün olduğunu savunmaktadırlar” (Turhan, 1994: 45).

Türk Dil Kurumu’nun (TDK, 2011) yaptığı kültür tanımı; “Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada,

(23)

sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin” şeklindedir.

Medeniyet kavramı kültür kavramı ile aynı olmayan ancak ayrımını yapmakta zorlanılan bir olgudur. Kültürün mü medeniyeti oluşturduğu yoksa medeniyetin mi kültürü etkilediği konusunda araştırmacıların farklı görüşleri mevcuttur. Ancak kültürü turizm ile andığımız zaman gelen turistlerin öz Türk kültürünü tanımak, görmek için gelmesinin yanında Türkiye’de daha önce yaşamış medeniyetlerin izlerini görmeye yani kültür izlerini görmek için geldikleri de bir gerçektir. Özellikle müzelerde koruma altına alınmış arkeolojik eserler, sit alanları, tarihi mekanların çoğunluğu eski medeniyetlere aittir.

İsmail Gaspıralı 1884 yılında yayınladığı Avrupa Medeniyetine Bir Nazar Muvazene isimli kitabında medeniyet kavramını “İnsanların rahat, selamet, emniyet üzre yaşamakta olan bir usul ve suret-i maişet(hayat tarzı) olduğu istihraç olunur”(s:7) şeklinde tanımlamaktadır.

Bottomore (1977/1998) ise medeniyet kavramını “Birden fazla toplumlardan belirli bazılarına özgü özdeş ve temel önemde kültürel öğelerden oluşmuş bir kültür karmaşığı”(s.139) olarak ifade etmektedir.

Bir toplumun kültürü yaşayış şekillerini bu yaşam şekli ise tekrar kültürü oluşturan öğeleri içinde barındırır. Bu kültür öğeleri gelenek ve görenekleri, eğitimleri, dil, tarih, din, endüstri, “bilime bakışlarını modernlikle ilişkilendirecek olan uygar(medeni) kültür, diğeri de ilkel kültürdür. Bir kültür yazılı bir dile, bilime, felsefeye, teknolojiye ve siyasal seviyeye sahip olduğunda bu kültür uygar kültür yani medeniyet halini alır”(Dönmezer, 1982:123).

Kültür ve medeniyeti birbirlerinin devamı, tamamlayıcısı olarak gören düşüncelerin yanında kültürün medeniyetten daha kapsamlı olduğunu düşünen medeniyetin bir toplumun gücünü yitirdikten sonra geriye kalanı olarak da ifade eden araştırmacılar vardır. Toynbee “Tarih Bilinci” adlı eserinde medeniyeti (1975) “belirli bir çağda var olan kültürün belirli bir türü ya da evresidir” ifadesiyle tanımlarken medeniyeti kültürden ayırarak daha geniş bir kavram olarak ele almış ve tanımın

(24)

devamında “medeniyet belki içinde bütün insanlığın, herkesi kapsayan tek bir ailenin üyeleri olarak, tam bir uyum halinde yaşayabilecekleri bir toplum durumu yaratmak için girişilmiş bir çaba”(s:45) olduğunu ifade etmiştir. Dönmezer (1982) fizik ve matematikçi Spengler’in konuya bakışını “kültürü medeniyetten daha geniş kapsamlı bir kavram olarak kabul etmiş, 1922’de yayımlanan “Batı Medeniyeti’nin Çöküşü” adlı eserinde kültürü, tarihi belirleyen ona şekil veren ilkeler diye tanımlamış ve onu çok kapsamlı bir kavram olarak değerlendirmeye çalışmıştır. Ona göre medeniyet ise gücünü yitiren bir toplumun son evresi, kendisinden sonra gelen yeni kültüre bıraktığı bir uzantıdır” şeklinde eserinde yer vermiştir.

Bu ifadeler ışığında kültür ve medeniyet birbirlerinin öncesi veya devamı, birbirlerinden çıkarımları olan ve ayrımlarının yapılmasının zor olduğu iki kavramdır. Tüm toplumların kendilerine ait kültürleri mevcuttur. Bu kültürlerin bir çoğu kendilerinden önce aynı coğrafyada yaşamış farklı dili farklı inançları farklı yaşayış şekilleri olan toplumlar olması mümkündür. Günümüze kadar gelen ve birbirlerinden etkilenerek veya birbirlerini yok ederek oluşmuş kültürlerin hepsi başka kültürlerinde de izlerini taşıdığı düşünülebilir.

Kültür ve medeniyet kavramlarının etkileşimini Eremrem (1998) de şu şekilde ifade etmektedir: Biri diğerinin neticesi olan, farklı ama birbirine sıkı sıkıya bağlı iki ayrı kavram olarak tanımlana gelmiştir. Toplumsal yaşayışları ifade etmek için kullanılan bu iki kavram din, ahlak, hukuk, estetik, iktisat, dil, fen gibi geniş bir alanı içine alır. Bu iki kavramı ayıran sosyologlara göre; medeniyet kelimesi aralarında yakınlık bulunan veya ortak bir kaynaktan gelen milli kültürler bütününü belirtmek için kullanılmalıdır. Mesela Batı medeniyeti denince Fransız, İngiliz, İtalyan, Amerikan kültürleri anlaşılmalıdır. Yani kültür kavramı belli bir topluma bağlıdır. Medeniyet ise zaman ve mekanda çok daha geniş, çok daha kucaklayıcı bütünler için kullanılmalıdır. Görüldüğü gibi medeniyet kavramının oluşumu kültür kavramıyla ilişkilendirilerek ortaya çıkmıştır. Medeniyet bir sosyal kültür biçimi olarak ortaya konmaktadır.(s.130-131)

(25)

2.1.1.1. Kültürün Özellikleri

Aytaç(2002) kültür kavramının özelliklerini şu şekilde sıralamıştır: • Kültürler, her toplumun kendi koşulları içinde biçimlenirler.

• Kültürler, toplumsallaşma süreci içerisinde edinilir ve kuşaktan kuşağa yine bu süreç yoluyla aktarılır.

• Kültür, toplumun, ortak yaşama ve düşünme kalıplarını kapsar. Her toplumun yaşama deseni ve düşünme biçiminin farklılığı, kültürel kodlarının farklılığından kaynaklanır.

• Kültürler, toplumları birbirinden ayırmaya yarayan birer marka olarak görülebilir. Zira her toplumun kültürü, şu ya da bu şekilde birbirinden farklılık gösterir. Her toplumdaki saç biçimleri, giyim ve yeme-içme alışkanlıkları mimari tarzları, evlenme şekilleri farklıdır.

• Her toplum kadar kültür vardır. Kültürel çeşitlilik, toplumsal ayırıcı özelliklerin yani kültürel kod ya da ayırıcı/birleştirici öğelerin olmasından kaynaklanır. • Her toplumun yaşama biçimi, o topluma özgü, çok sayıda değişik

kurumsallaşmış davranış biçimlerinden oluşur. Her hangi bir toplumun davranış örgüsünü anlayabilmek için, o toplumun kültürel kodlarını çözmek gerekir. Zira kültürel kodlar, o toplumun yaşama ve düşünme koordinatları için felsefik bir temel sağlar.

• Kültürün önemi, toplumsallığın inşasında merkezi nitelikte olan bilgi ve teknikleri kapsamasından kaynaklanır. İnsanoğlunun hem fiziki hem de toplumsal yaşamını belirlemede ve ona çevresini değiştirip denetleme olanağı vermede, toplumsal bilgi ve tekniklerin büyük rolü bulunmaktadır.

• Kültür, toplumsallaşma süreci içerisinde, kuşaktan kuşağa aktarılır. Bugün olduğu gibi, geleceğin toplum tasarımı için, kültürel öğeler, altyapısal bir öneme sahiptir.

• Kültürün bütün parçalarının değişme hız ve temposu aynı değildir. Bu kültürel gecikmeye yol açar. Kültürün maddi yönü manevi olana göre daha hızlı değişir. Yeni bir aracın kullanılması, çoğu kez bir dirençle karşılaşmaz. Ancak moral, inanç, değer vb alanlardaki yenilikleri benimsemek daha güç olur. Çünkü insanlar, inandıkları değerlerden genellikle kuşku duymazlar.(s.156-157)

(26)

2.1.1.2. Kültürü Oluşturan Unsurlar

Kültür, fertleri toplum içinde birbirleriyle uyumlu kılan ve birlikte yaşamanın sonucu olarak ortaya çıkan müşterek davranışların bütünüdür. Kültür, üzerinde yaşadığımız coğrafya, ferdi olduğumuz toplum ve bu fiili gerçekleştiren insanla ilgili olarak sürekli bir gelişme ve değişme gösteren değerlerdir. İnsanı yakından ilgilendiren din, adet ve ananeler, eğitim, ahlak, tarih, sanat, ekonomi, ziraat ve dil kültürün unsurlarıdır. Kültürü oluşturan unsurları dikkate alarak daha bir çok tanımlar yapabiliriz. Nitekim kültür, toplumun yüzyıllardan beri devam eden ortak yaşayışından doğan maddi, manevi değerlerin ve davranış tarzlarının bütünüdür. Bu yüzden her kültür mensubu bulunduğu toplumu ilgilendiren ortak hayat tarzı ve davranışlarından doğar, o toplumda gelişir ve değişir (Yuvalı, 1996:211)

İnsanın ürettiği bütün araç, gereç, yapılar ve teknolojiler somut kültüre; yine insanın ürettiği bütün anlamlı değerler, davranışlar ve kurallar ise somut olmayan kültür elemanlarına örnektir. Buradan hareketle insanoğlunun zamanımıza kadar gelebilen en eski somut kültürel üretimleri, ilk insanların çeşitli sorunlara karşı çözüm olarak ürettiği ve genellikle taş teknolojisine dayalı üretimleridir. Böylece kültür varlıklarının ilk örnekleri de, kültürel çağların ilki olan Paleolitik Çağ’a ait üretimlerdir(Gülcan 2010:101).

Bütün kültür unsurları içinde, maddi kültür, sadece tek bir millete ait olmayıp, uluslararası bir özelliğe sahiptir. Örneğin insanların otomobil gibi bir araca sahip olması, insanlığın ortak çaba ve deneyimlerinin bir sonucudur. Bu nedenle her bir maddi kültür elemanı, her toplumdaki insan için alınması doğal bir olaydır. Ancak manevi kültür elemanları, ulusaldır. Belli bir topluma ait oldukça özel kural ve kurumlardan oluşmaktadır. İnsanları belli bir toplumun üyesi yapan ve toplumları birbirinden farklı kılan, kültürün bu manevi yönüdür (Usal ve Kuşluvan, 2002:115)

(27)

Güvenç, (1974) kültürü oluşturan unsurları şu şekilde sıralamıştır: 1. Dil,

2. İnançlar 3. Değerler 4. Mitler,

5. Semboller, mecazlar, sloganlar, sözcükler 6. Ritüeller, tören, ayin, merasim ve gelenekler 7. Aile, 8. İdeoloji 9. Sağlık ve beslenme 10. Eğitim süreci 11. Yerleşmeler 12. Ekonomi ve teknoloji, 13. Bilim ve sanat, 14. Din, 15. Devlet, 16. Kültürel çevre 17. Tarihsel çevre(s.98-101) 2.1.1.3. Kültürün Sınıflandırılması

Kültür sınıflandırması da tanımlaması gibi günümüze kadar farklı şekillerde yapılmıştır. Farklılığa sebep olarak kültür unsurlarının toplumdan topluma farklılık gösteriyor olması muhtemeldir. Bu sınıflandırmalardan bazıları şu şekildedir;

2.1.1.3.1. Alt-Orta-Üst Kültür

Yuvalı (1996) Mozaik Kültür Kavramının Türk Kültür Tarihi Bakımından Değerlendirilmesi araştırmasında kültürü sınıflandırırken “Kültürler, yaşanma, değişme ve gelişme olayı yönüyle alt, orta ve üst diye üç kesime ayrılabilir. Milli kültürü yaşama ve geliştirmede şehirleşme sürecini tamamlamış orta kesim önemli rol üstlenmektedir. Genellikle alt kesimler, mahalli, üst kesimler de enternasyonal yapıyı temsil ederler. Hemen bütün kültürlerdeki değişme ve gelişme bu çerçevede cereyan eder”(s.211)

(28)

diyerek konunun devamında ise “Her kültürü coğrafya, toplum ve insandan kaynaklanan etkilenmeden dolayı bünyesinde farklı alt (mahalli) kültürleri vardır. Aynı toplumun kırsal kesimde yaşayan insanın giyim-kuşam, yeme-içme, müzik-folkloru yerleşik insanda farklıdır. Bu farklılıklar mahalli unsurlar olup, şehirden şehre, kasabadan kasabaya göre değişir”(s.212) şeklinde açıklamıştır.

Andersen ve Taylor ise (2004) alt kültür ifadesini; “toplum içinde topluluk” olarak tanımlamışlar ve alt kültürü. “Toplum normlarının ve ilişkilerinin dışında, kendi toplumsal normlarıyla yaşayan, farklı bir ahlâkı, iletişim biçimi, barınma, eğlenme tarzını, sanatsal faaliyeti vb. kısacası kültür adına farklı bir bütünlüğü yeniden üreten bir topluluk, bir toplumsal ilişkiler sistemi” olarak ifade etmişlerdir. (s.71).

2.1.1.3.2. Karşıt Kültür

Giddens (2005) Kültür sınıflaması içinde Karşıt Kültürü şu şekilde açıklamıştır;”Kültürün bazı unsur ve değerlerini reddetmek isteyenlerin, spor, eğlence veya sanat gibi alanlarda oluşturmaya çalıştıkları içerikler “karşı kültür” olarak ifade edilebilir. Bu durumu gerçekleştirmek isteyenler gerçekte toplum kültürünü bilmektedirler ancak çeşitli nedenlerle, toplum kültüründe kendilerine uymayan değer veya normları kabul etmemektedirler (s.25).

Bu sınıflamanın yanında coğrafya sınırları dahilin de “yerel kültür”, toplum genelinde eğitim düzeyi, ekonomik düzeyi yüksek üst tabaka yani “seçkin kültür” gibi sınıflamalarda mevcuttur.

2.1.2. Kültür Varlıkları

2.1.2.1. Kültür Varlıkları Kavramı

Maddi kalıntılar denilince sanat için yaratılmış olsun veya olmasın insanın yaratmış olduğu her şey anlaşılmaktadır. Tarihi çağlardan günümüze ulaşabilen kültür varlıklarının tümü eski eser olarak isimlendirilmiştir. Diğer bir tanımla, insanın ve doğanın geçmişinde var olan, bugüne gelebilen her şey eski eserdir. Sanatsal, tarihi, bilimsel, arkeolojik ya da kültürel açıdan önemli

(29)

nesneler taşıdıkları değer itibariyle diğer nesnelerden ayrı bir sınıf teşkil ederek geçmişle gelecek arasında bir köprü oluşturmaktadırlar.(Kürüm, 2005:11)

Ziyaret edilen yörenin sahip olduğu bu varlıklar hem bir turizm kaynağıdır, hem de diğer yandan bulundukları yerlerin kültürü hakkında fikir verebilmektedir. Bu yüzden bu alanların korunması ve değerleri kaybedilmeden geliştirilmesi önem arz etmektedir. Ayrıca bu kültürel varlıkların ziyaret edilmesi sonucu, her yıl önemli miktarda döviz elde edilmektedir (Patin, 1999, s.35).

Gülhan (2007) Doğal ve kültürel değerlere sahip alanlarda turizm potansiyellerinin saptanması ve değerlendirilmesi çalışmasında kültürel varlık kavramı ile ilgili olarak; kültürel varlıkların hemen hemen hepsi bir potansiyeldir. Çünkü uygun pazarlama teknikleriyle ve gerekli tanıtımla beraber görülmeye değer olgulardır. Kültürel değerler günümüzde çok önemli bir hal kazanmıştır. İnsanlar baksa kültürleri tanımak için seyahat etmekte ve tanıdıkları kültürlerden etkilenip bu kültürlerden bir parçayı da beraberlerinde götürmektedirler. Tarihi eserler ve arkeolojik alanlar günümüzde en bilinen kültürel varlıklardır, aynı zamanda net bir turizm potansiyelidirler. Fakat kültürel varlık demek sadece tarihi eserler demek değildir. Bir toplumun görülmeye değer bir yaşantısı, gelenekleri görenekleri veya adetleri birer turizm potansiyeli olabilmektedir. Çünkü insanlara bu durum cazip gelebilmekte ve de bu varlıkları görebilmek için turistik seyahatlerde bulunabilmektedirler.(s.25).

Kültürel varlık bakımından çok zengin olan ülkemizde turistik amaçlı kullanıma elverişli olacak biçimde ayakta kalan tarihi yapıların bir kısmı çevre halkı tarafından ev, işyeri, dükkan gibi çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Bunun örneklerini bu tür eserlerin bulunduğu yerleşim bölgelerinden birçoğunda görmek mümkündür. Bu bilinçsiz kullanımlarda yapıların tarihi niteliğini koruyarak bu niteliklerinden yararlanmak gibi bir yaklaşım bulunmaktadır. Bu nedenle, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını devlet malı niteliğinde belirlemiş ve bu varlıkların tescilini öngörerek Kültür ve Turizm Bakanlığının izni olmaksızın yeni kullanıma açılmasını yasaklamıştır. Böylece kültür ve tabiat varlıklarının kullanımını ve tahribatını önleyerek kültürel mirasın korunmasını sağlamıştır.(Öründü, 1990: 22)

(30)

Aynı kanun kültürel varlıkların tanımı, korunması ile ilgili tüm bilgileri vermektedir. Bunlar;

2.1.2.2. Kültür Varlıkları Tanımı

Kültürel varlıklar; 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa göre; “Tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar” olarak tanımlanmıştır. (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2011).

2.1.2.3. Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıkları

Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19 uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlar, belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar, sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları; kaya mezarlıkları, yazılı, resimli ve kabartmalı kayalar, resimli mağaralar, höyükler, tümülüsler, ören yerleri, akropol ve nekropoller; kale, hisar, burç, sur, tarihi kışla, tabya ve isihkamlar ile bunlarda bulunan sabit silahlar; harabeler, kervansaraylar, han, hamam ve medreseler; kümbet, türbe ve kitabeler, köprüler, su kemerleri, su yolları, sarnıç ve kuyular; tarihi yol kalıntıları, mesafe taşları, eski sınırları belirten delikli taşlar, dikili taşlar; sunaklar, tersaneler, rıhtımlar; tarihi saraylar, köşkler, evler, yalılar ve konaklar; camiler, mescitler, musallalar, namazgahlar; çeşme ve sebiller; imarethane, darphane, şifahane, muvakkithane, simkeşhane, tekke ve zaviyeler; mezarlıklar, hazireler, arastalar, bedestenler, kapalı çarşılar, sandukalar, siteller, sinagoklar, bazilikalar, kiliseler, manastırlar; külliyeler, eski anıt ve duvar kalıntıları; freskler, kabartmalar, mozaikler, peri bacaları ve benzeri taşınmazlar; taşınmaz kültür varlığı örneklerindendir. Tarihi mağaralar, kaya sığınakları; özellik gösteren ağaç ve ağaç toplulukları ile benzerleri; taşınmaz tabiat varlığı örneklerindendir (Resmi Gazete, 1983).

(31)

Bu kültür varlıkları;

a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19 uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlar,

b) Belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar,

c) Sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları,

d) Milli tarihimizdeki önlemleri sebebiyle zaman kavramı ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve tesbit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kullanılmış evler.(Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2011)

2.1.2.4. Korunması Gerekli Taşınır Kültür Varlıkları

Jeolojik, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait, jeoloji, antropoloji, prehistorya, arkeoloji ve sanat tarihi açılarından belge değeri taşıyan ve ait oldukları dönemin sosyal, kültürel, teknik ve ilmi özellikleri ile seviyesini yansıtan her türlü kültür ve tabiat varlıkları; halkın sosyal heyetini yansıtan, insan yapısı araç ve gereçler dahil, bilim, din ve mihaniki sanatlarla ilgili etnografik nitelikteki kültür varlıkları (Resmi Gazete, 1983).

Taşınır ve taşınmaz tarihi değerlerin sergilenme ve korumaya alınması sonucunda önce koleksiyonlar oluşmuş daha sonraki dönemlerde müzeler ve müzecilik ortaya çıkmıştır.

“Taşınır tabiat varlıkları”; jeolojik devirlere ait olup, ender bulunmaları nedeniyle olağanüstü özelliklere sahip yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli taşınır tabii değerlerdir. (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2011.Ek: 8/8/2011-KHK-648/41 md.)

(32)

a) Jeolojik, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait, jeoloji, antropoloji, prehistorya, arkeoloji ve sanat tarihi açılarından belge değeri taşıyan ve ait oldukları dönemin sosyal, kültürel, teknik ve ilmi özellikleri ile seviyesini yansıtan her türlü kültür ve tabiat varlıkları;

Her çeşit hayvan ve bitki fosilleri, insan iskeletleri, çakmak taşları (sleks), volkan camları (obsidyen), kemik veya madeni her türlü aletler, çini, seramik, benzeri kab ve kacaklar, heykeller, figürinler, tabletler, kesici, koruyucu ve vurucu silahlar, putlar (ikon), cam eşyalar, süs eşyaları (hülliyat), yüzük taşları, küpeler, iğneler, askılar, mühürler, bilezik ve benzerleri, maskeler, taçlar (diadem), deri, bez, papirus, parşümen veya maden üzerine yazılı veya tasvirli belgeler, tartı araçları, sikkeler, damgalı veya yazılı levhalar, yazma veya tezhipli kitaplar, minyatürler, sanat değerine haiz gravür, yağlıboya veya suluboya tablolar, muhallefat (religue'ler), nişanlar, madalyalar, çini, toprak, cam, ağaç, kumaş ve benzeri taşınır eşyalar ve bunların parçaları(Kültür ve Turizm Bakanlığı 2011.Değişik: 17/6/1987 - 3386/9 md.)

“Ayrıca arkeolojik (tarihi) eser ve anıtlar, eski medeniyetleri tanıtan, bir ulusun kültürünü, yaşantısını ve sanatını gösteren kalıntılardır” (Sertdemir, 1996: 18).

2.1.2.5. Sit

“Sit”; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2011).

“Doğal (tabii) sit”; jeolojik devirlere ait olup, ender bulunmaları nedeniyle olağanüstü özelliklere sahip yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli alanlardır. (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2011.Ek: 8/8/2011-KHK-648/41 md.)

(33)

2.1.2.6. Koruma ve Korunma

"Koruma"; ve "Korunma"; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında muhafaza, bakım, onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirme işlemleri; taşınır kültür varlıklarında ise muhafaza, bakım, onarım ve restorasyon işleridir (Kültür ve Turizm Bakanlığı 2011)..

"Korunma alanı"; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu olan alandır(Kültür ve Turizm Bakanlığı 2011).

2.1.2.7. Müze

“Kültür varlıklarını tespit eden, bilimsel metotlarla açığa çıkaran, inceleyen, değerlendiren, koruyan, tanıtan, sürekli ve geçici olarak sergileyen, halkın eğitimini ve bedii zevkini yükselten, dünya görüşünü geliştirmede daimi etkin olan kuruluşlardır” (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2010).

2.1.2.8. Anıt

“Önemli tarihi olaylara sahne olan ya da arkeoloji, tarih, sanat bakımından bir önemi ve özelliği olan korunması ve değerlendirilmesi gerekli her türlü taşınmaz, mimari eser ve aynı nitelikteki heykellerdir”(Ersoy, 1974: 3).

2.1.2.9. Tabiat varlıkları

“Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan değerlerdir” (Resmi Gazete, 1983).

2.1.2.10. Ören yeri

Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların ürünü olup, topoğrafik olarak tanımlanabilecek derecede yeterince belirgin ve mütecanis özelliklere sahip, aynı zamanda tarihsel, arkeolojik, sanatsal, bilimsel, sosyal veya teknik

(34)

bakımlardan dikkate değer, kısmen inşa edilmiş, insan emeği kültür varlıkları ile tabiat varlıklarının birleştiği alanlardır. (Resmi Gazete, 1983).

2.2. Kültür Turizmi Ve Turizm Talebi

2.2.1. Kültür Turizmi Kavramı

Yıldırımlar (2009); Turizmin, insanların bulundukları yerden bir başka yere yirmi dört saatten uzun süren seyahatler olarak tanımlanabilirse, bu tanımlamaya kişilerin seyahat sebebi olarak ilgi ve beğenilerini çeken yerlere gitmek istemeleri de eklenebileceğini çünkü turizm olgusunun doğasında var olan yeni yerleri gezmek, keşfetmek aslında kültür turizmi kavramını turizm kavramı ile aynı noktada birleştirmekte olduğunu, 1970’ler boyunca ve 1980’li yılların başlarında turizmcilerin ilgisini yerel kültürler çekmeye başladığını, kültürün, yerel de olsa onu oluşturan kurallar, şartlar ve davranışların kalıplarını oluşturan parçaların birleşmesinden bir araya geldiğini söyler(s:5-6).

“Turizmin başlangıcı, çoğunluğun sandığı gibi tatil turizmi değil, bilinmeyeni bilme, görülmeyeni görme ve öğrenme içgüdüsü ile gerçeklesen kültürel geziler” (Genim, 2002: 205) olarak tanımlayan Genim turizm faaliyetlerinin ana temasının kültür ve medeniyetlerin insanlar ve toplumlar için keşif isteği olduğunu ifade etmiştir.

“ Dünya Turizm Örgütü (WTO)’ne göre uluslar arası turistlerin % 37 si kültür amaçlı seyahat etmektedir. Kültür genel bir tema olarak hemen tüm turist gruplarından belli bir payı kendine çekmektedir” (Öter ve Özdoğan, 2005: 129).

Ülkelerin sahip olduğu doğal, kültürel ve tarihsel potansiyeller, bir bakıma söz konusu ülkelerin turizmdeki görüntüsünü ve turizm destinasyonu olarak algılanış seklini, yani turizm kimliğini belirlemektedir. Bu kimliğin oluşmasında temel etken, sadece devralınan miras değildir. Bu mirasın üzerine

(35)

kurulan medeniyetin kendisine özgü katkıları da en az devralınan miras kadar önemlidir (Kuveloğlu, 2004: 89).

Birçok çalışmada kültür turizminin ekonomik ve sosyal yapı üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bununla beraber, kültür turizminin de iyi bir şekilde planlanması ve yürütülmesi gerekir. Yerel kültürün ve doğal yapının korunması geniş çapta grupların beraber hareket etmesini gerektirir. Bir başka ifadeyle, bu korumayı sadece devlet yapamaz. Bu nedenle, turizmden gelir elde eden tüm grupların beraber hareket etmesini gerektirmektedir. Kültür turizmini geliştirebilmek için her şeyden önce turistlerin istek ve ihtiyaçlarını bilmek faydalı olacaktır. Bu durum aynı zamanda turizmin bölgeye ve bölge insanı üzerine olacak olumsuz etkilerini gidermede de büyük fayda sağlayacaktır. (Öztürk ve Yazıcıoğlu, 2002: 188).

Demirel (1993)”Türkiye’de Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunması ile İlgili Politikalar” çalışmasında turizmin kültürü etkilemesini hakkında; her türlü doğal kaynağın kullanımında temel ilke, koruma-kullanma dengesinin sağlanmasıdır. Bu dengenin sağlanması doğal varlıkların korunduğu ölçüde potansiyel kaydeden turizm sektörü için önem arz etmektedir. Turizm sektörünün ana maddesi olan kültürel değerler itibariyle büyük zenginliklere sahip Türkiye’ye bu durum büyük avantajlar sağlamaktadır. Bu avantajlara dikkatlice kullanarak tersine çevirmemek ve kültürel değerlerimizi tahrip etmemek zorundayız. Oysa bugün giderek hızlanan turizm hareketine bağlı olarak turizm amaçlı yatırımlar tamamlanıp hizmete sokulmaktadır. Bu faaliyetin sonucunda herkes tarafından gözlenen olay kentlerimizden sonra kıyılarımızın da betonlaştığı fikridir. Betonlaşma Türkiye gibi kültürel ve doğal çevre bakımından sayısız zenginliği içinde barındıran ülkelerde saygı duymayan, uyumsuz, kişiliksiz yapılaşmayı tanımlamak için kullanılmaktadır(s.31) şeklinde görüşünü yansıtmıştır.

“Yabancılar için, bir alanın kültürü çekicilik içerebilir. Bu durum genel olarak kültürel turizm olarak adlandırılır. Kültürle ilgilenen turistler yerel davranışları, gelenek ve yaşam biçimlerini hissetmek isteyebilirler. Ama turizm diğer kültürlere sadece seçici bir maruz kalmaya izin verir. Genellikle olan bir alanın kültürünün sahne gösterimleri ile sunumudur. Çünkü, turistler bir yörede kısa bir süre kalırlar ve gördükleri sadece gerçek kültürün bazı yansımalarıdır”(Bir 1999: 63).

(36)

2.2.1.1. Kültür Turizmi Tanımı

Günümüzde kültürel varlıklara olan ilgi ekonomik bir fayda halini almış ve bu ekonomik olguyu turizm içerisinde sınıflandırmışlardır. Turistik ürün özellikleri dikkate alındığında ürünün olduğu yerde tüketim özelliği ön plana çıkmaktadır. Kültürel varlıklar yani kültürel miraslar bulunduğu coğrafya itibariyle eşi olmayan ya da kültürel etkileşimden kaynaklı benzer şekillerde olabilir. Farklı coğrafyalarda yaşayan insanların bu miraslara olan ilgisi, merakı turizmin içinde kültür turizmi olarak kendine yer bulmuştur. Özellikle ”bireysel turizmin yükselen bir trend olması ve yerel kültürel özelliklere dayalı otantik deneyimlere talebin artması, üçüncü yaş kuşağının çoğalması, özellikle Türkiye’nin en önemli pazarı olan Avrupa nüfusunun yaşlanması dünya turizminde kültür turizmine verilen önemi arttırmaktadır”(Subaşılar, 2007:76).

Kültür turizminin tanımı da kültür tanımı gibi birçok farklı şekilde yapılmıştır. Bu tanımlardan bazıları şu şekildedir;

“Çağdaş ve geçmiş kültürlere ait somut ve somut olmayan değerlerle ilgili olarak, onları görme, haklarında bilgi ve deneyim edinme amacıyla gerçekleşen ve bununla ilgili ürün ve hizmetlerin satın alınmasına bağlı olarak doğrudan ve dolaylı faaliyetlerden oluşan bir turizm olgusudur”(Gülcan, 2010: 102).

Fladmark (1994) kültür turizmini; insanların; sosyal alışkanlıklar, dini gelenekler ve tanıdık olmayan kültürel mirası yansıtan diğer insanların değişik yasam biçimlerini keşfetmesi ve tecrübe etmesini sağlayan aktiviteler olarak tanımlamıştır.

.

ATLAS(The Association for Tourism and Leisure Education)’ın yapmış olduğu tanım şöyledir: “Yeni bilgiler edinme ve kültürel ihtiyaçlarını tatmin edecek deneyimler edinmeyle ilgilenen kişilerin oturdukları ülke dışındaki/şehirler dışındaki kültürel çekiciliğe sahip şehirlere seyahatleridir”(ATLAS, 2011).

(37)

2.2.1.2. Kültür Turizmi Kaynakları

Turizmin gelişmesiyle turist tercihleri de değişmiş ve gelişmiştir. Birçok turistik aktivitede kültür turizmi kapsamında yer alabilmektedir. Kültürel amaçlı gezilere katılan turistlerin gittikleri bölgenin gelenek görenekleri, yaşam şekilleri, günlük aktiviteleri, o bölgedeki tarihi, arkeolojik ve bölgeye özgü her türlü mimariye kadar her türlü olgu ilgisini çekmekte ve bu ilgiyi görgü ve bilgilerini arttırmak için tüketmektedirler. Kültürel değerlerin görülmesine yönelik seyahatlerin artması ve kültüre bağlı elemanların genişliği kültür turizmini oluşturan kaynakların sınıflandırılmasının da geniş bir alana yayılmasına sebep olmuştur.

Kültür turizmi, bir ülke ya da bölgenin turizm işlevinin kültür ile ilişkili alt kümesi olarak görülebilir. Kültür Turizmi, özellikle tarihi şehirlerdeki müzeler ve tiyatrolar gibi kültürel niteliklerinin bulunduğu kentsel alanlarındaki turizmini içermektedir. Ayrıca acık hava festivalleri, heykellerle düzenlenmiş parklar ve peyzaj alanları gibi kırsal alanları kapsamaktadır (ICOMOS, 2002).

(38)

Şekil 1. de görüldüğü üzere kültür turizminin kaynakları birçok alanı

kapsamaktadır. Miras çekicilikleri, inanç merkezleri, sportif faaliyetler, endüstri ve ticaret, lisan, mimari çeşitlilik, yiyecek ve içecek, sanatsal faaliyetler, el sanatları, özel ilgi seyahatleri, temalı geziler, popüler kültür kültürel turizm kaynakları içinde yer alabilmektedir.

Bu sınıflandırmayı Richards (2001) şu şekilde yapmıştır:

Şekil: 1. Kültür Turizmi Kaynakları

Kaynak: (Rıchards, 2001) (Aktr. Kızılırmak ve Kurtundu, 2005:102) Miras Çekicilikleri:

-Müzeler ve kültürel miras çekicilikleri

-Kaleler, tarihi kalıntılar ve kamu binaları

- Tarihi bahçeler -Tarihi sit alanları -Tarihi köy ve kasabalar

Festivaller ve Özel Olaylar -Folklor -Sanatçılar -Spor -Özel ilgiler KÜLTÜREL TURİZM KAYNAKLARI Endüstri ve Ticaret -İşyeri ziyaretleri -Tarımsal çekicilikler -Ünlü mağazalar -Pazarlar

-boş zaman alışverişleri -Alışveriş Merkezleri İnanç Merkezleri -Türbeler -Kiliseler -Katedraller Lisan -Yerel lisanlar -Bölgesel lisanlar -Lisan okulları Mimari çeşitlilik Sanatsal Faaliyetler -Tiyatrolar -Sanat galerileri Yerel el sanatları

Sportif ve Boş Zaman Faaliyetleri -Katılımcılar -Seyirciler -Geleneksel oyunlar ve sporlar -Sağlık merkezleri

Özel İlgi Seyahatleri Temalı geziler ve gezi proğramları Modern popüler kültür -filmler -yerel televizyonlar Geleneksel yiyecek ve içecekler Ünlü insanlar ve tarihi olaylar

(39)

2.2.1.3. Kültür Turisti Tipolojisi

Kültür turizminin yapısı itibariyle katılan turistlerin tüketim alışkanlıkları ve yapıları da farklılık göstermektedir. “Yeni turist tipi sayılan bu turistler, turizm tüketiminde farklılık aramakta ve keşfedilmemiş, uzak lokasyonlara seyahat etmekle bu ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Sayıca az olmalarına karsın, bunlar miras ile ilgili çekiciliklerin tüketilmesinde en faal turistlerdir” (Richards, 1996:272-278).

Mc Kercher ve Du Cros (2002), kültür amaçlı seyahat eden turistleri, amaçları bakımından beş gruba ayırmaktadırlar. Bunlar; amaçlı gezenler, çevreyi görmekle yetinenler, kâşifler, kültüre ilgisi zayıf olanlar, rastlantısal ziyaretçilerdir. Bunlar içinde amaçlı ziyaretçiler düşük sayıda ancak konuya hâkim olanlardır. Kâşifler, katıldığı bir kültür gezisi sırasında belli bir kültürel konuya ilgi duyup amaçlı ziyaretçi olmaya yönelirler. Çevreyi görmekle yetinenler, kültüre meraklıdır ancak bilgileri yetersiz olduğundan kısa ziyaretlerle yetinirler. Kültüre ilgisi zayıf olanlar bu tür ziyaretlere nadiren katılırlar ve fazla ilgilenmeden gezinin bitmesini beklerler.

Silberberg (1995) kültürel turistleri şu şekilde sınıflandırmıştır;

1. Tatil turizmine katılanlara göre gelir düzeyleri daha yüksektir ve tatil süresince daha fazla harcama yapmaktadırlar,

2. Gezi sırasında geceleme süreleri daha uzundur,

3. Konaklama tercihleri olarak otel ve moteller daha çok tercih edilmektedir,

4. Alışveriş daha fazla yaparak harcama miktarları diğer turistlere göre daha fazladır, 5. Gidilen yörede yasayanlara göre eğitim düzeyleri daha yüksektir,

6. Seyahate katılanlar arasında kadınların oranı erkeklere göre daha fazladır, 7. Kültürel seyahatlere katılanlar orta yas ve üzeri gruptadırlar.(s:363)

Turizm kişisel bir deneyim olmasına rağmen, turizmin seyahati içermesi onu gerçek bir sosyal olgu haline getirmektedir. Çoğunlukla turizm diğer insanlarla ilişkiyi içeren bir grup davranışıdır. İnsanlar aileleriyle, eşleriyle, turla seyahat edebilirler ya da bir konferansa delege olarak katılabilirler. Seyahat insanları uzak yerlere alıp götürdüğü için farklı kültürler arasında sosyal etkileşim söz konusudur. Turizmi heyecan verici yapan özelliklerden

(40)

belki de en önemlisi bu kültürler arası etkileşimdir. Bir ülkenin kültürel özellikleri turistik yer seçiminde önemli değişkenlerden bir tanesidir. (Friedgen,1991: 79)

Kültürel turistlerin özellikleri üzerinde yapılan bir çalışmada da su sonuçlara ulaşılmıştır (Werking, 2003:2):

1. Diğer turistlerden daha fazla kazanan, 2. Tatildeyken daha fazla harcayan, 3. Genel halktan daha eğitimli,

4. Yas ortalaması genellikle 50 üstü olan,

5. Düzenli turistlerden ziyade gruplar içinde seyahat eden,

6. Seyahat zamanları, genellikle Nisandan başlayıp Eylül ayına kadar olan, 7. Tatildeyken bölgede daha fazla zaman harcayan kişilerden oluşmaktadır.

Yapılan araştırmalardan da anlaşılacağı üzere turizm içinde yer alan birçok aktivite kültür turizmi içerisinde gösterilebilmektedir. Kültür turizmi ayrımını ise bu aktivitelere katılan turistlerin özelliklerinin farklı olması önemli bir unsur olarak değerlendirilebilir. Kültür turizmine katılan turistlerin özelliklerinin içerisinde farklılık oluşturan unsurların diğer turistlerden gelir düzeylerinin daha fazla olması, konaklama sürelerinin daha uzun olması, yaptıkları harcamaların yüksek olması, belli bir yaş üzerinde olmaları, bireyselden çok grup halinde olmaları, eğitim düzeylerinin yüksek olması gibi özetleyebiliriz.

2.2.1.4. Kültür Turizmi Parametreleri

Batı Avustralya Kültür ve Sanat Departmanı 2004- 2008 yılı için hazırladığı KültürTurizmi Stratejisinde Kültür turizminin parametrelerini:

- Festival ya da fuarlar ( müzik, dans, görsel sanatlar, kültürel miras) - Sahne sanatları ya da konserler (tiyatro, opera, bale ve klasik ve modern müzik)

- Müze ve sanat galerileri

(41)

- Yerli alanlar ve kültürel gösterimler olarak belirlemiştir (Department of Culture and the Arts, Government of Western Australia, Western Australian Tourism Commission, 2000).

Lord (1999) kültür turizminin yaygınlaşmasında etkili olan unsurları su şekilde sıralamıştır (s: 6):

a. Eğitim seviyesinin yükselmesi, b. Yaşlanan nüfus,

c. Kısa seyahatlerin önem kazanması, d. “Gen-x” turistler,

e. İnternet kullanımıdır.

Kültür turizminin kavramının, tanımının geniş kapsamlı olması aynı şekilde parametreler için de geçerli sayılabilir. Kültürel aktivite çokluğu nedeniyle parametrelerin de geniş bir alanı kapsayacağı düşünülebilir.

2.2.1.5. Kültür Turizminin Dünya’daki Gelişimi

Şehir yaşamının hızlanması, insanların bu hız içerisinde kendilerini geliştirip yenileme çabaları turizm talebini etkileyen unsurlar halini almıştır. Dünya genelinde turizm faaliyetleri talep ve arz bazında gelişmeye ve yenilemeye açık ve çok hızlı şekilde genişlemektedir. İnsanların yeni yerleri görme keşfetme istekleri turizm talebini hızla arttırmakta ve bu talebi karşılamak için aynı oranda arzda gelişmektedir. Turizm talebini arttıran sosyal, ekonomik kültürel unsurlar turizmin gelişmesi için refah düzeyi artmış insanları tatil yapmaya olanak sağlayacak şekilde gelişmektedir. Şehirleşme sonucu eğitim düzeyinin artması insanların başka kültürler hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamış ve bu kültürleri görmek için potansiyel bir talep oluşturmuştur. 20. yy’ın başlarında ulaşım ve teknolojik gelişmelerinde yardımıyla kitle turizmi ön plana çıkmıştır. Özellikle Akdeniz turizm için önemli talep merkezlerinden oldu. Turizmin dünyadaki gelişim seyri içinde kitle turizminin 60’lı ve 80’li yıllardaki talep üzerindeki etkisi önemli ölçüde günümüz turizminin gelişimini etkilemiştir.

Tarih üzerinde bir tür tartışma vardır: kimin tarihi temsil edilmeli ve kimin tarihi paketlenip metalaştırılmalıdır? Olasılıkla ziyaretçiler, kolaylıkla özümlenebilecek kısa

(42)

ve anlaşılabilir bir tarihi yani genel olarak kavramsallaştırıldığı gibi tarihten daha çok mirası aramaktadır (Urry, 1995). “Kültürleşme adı verilen evrensel süreçte kültür varlıkları yeniyi alarak değişir, gelişir”(Bozkurt, 1993: 138). “Önemli olan bu kültürel mirasın turistik ürün olarak, turizm amaçlı kullanılmasıdır”(Emekli, 2003: 43).

Kültür turizminin, en eski ve de en hızla gelişen turizm tiplerinden birisi olduğu görülür. Söyle ki; 16. yüzyılda Avrupa’da “Grand Tour (Büyük Tur)’un düzenlenmesinin temel sebepleri arasında kültür unsuru da vardı. Kültürün seyahat öznesi olma özelliği sonraki dönemlerde de devam etmiş, ancak kültür turizminin içeriği, son iki yüzyıl içinde önemli değişiklikler göstermiştir. 1750-1850 döneminde kültürel turizm, güzel sanatları çalışmak için, uygulama amacıyla, Avrupa’ya seyahat düzenlenmesini ifade ederdi. Bu gezileri sonucunda İngiliz aristokratlar, “kültürlü” olarak geri dönerlerdi. Sonraki yüzyılda, kültürel turizm yeni bir sınıf oluşturmak amacıyla kullanıldı. Günümüzde ise çok daha popüler oldu ve herkesin yapabileceği bir turizm çeşidi haline geldi (ICOMOS, 1993).

Özellikle 1960’lı yıllarda ivme kazanmaya başlayan kültür turizmi ilk olarak Avrupa ülkelerinde gelişmeye başlamış, kültürel amaçlarla yabancı şehirlere yönelik seyahatler yoğunlaşmıştır. 1980’li yıllara gelindiğinde Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzak Doğu dünya üzerinde turist veren bölgeler olarak ön plana çıkmışlardır. Bu bölgeler içinde hem kültürel hem dinlence amaçlı seyahatler gerçekleşirken, uzak ülkelere daha çok kültürel amaçlarla yolculuklar düzenlenmeye başlanmıştır(Ahipaşaoğlu ve Arıkan, 2003: 16-17). Kültürel turizm uluslararası turizm pazarında yeni turistik ürün olarak ön plana çıkmaya başlamıştır. Çünkü güneş-deniz-kum pazarına yönelik tatil turizminin doyuma ulaşması, çevre ve ekolojik denge konusunda yapılan tartışmalar, doğal güzellikler ve kaynaklardan yoksun olmak ve bireylerin tarihi değerler hakkında bilinçlenmeye başlamaları sonucu (Öztürk ve Yazıcıoğlu, 2002: 188) kültür varlıkları önem kazanmış ve kültür turizmi talebi ortaya çıkmıştır.

“Turizm kavramı geçmiş yıllarda bir değişim içerisine girmiş, olgunlaşan ve değişen turizm anlayışı sonucu talepkar bir hal alan turistler için yeni turizm ürünlerinin

(43)

sunulması zorunluluk haline gelmiştir. Turizm, kazandıran, zenginleştiren, macera sunan ve öğrenilen bir deneyim anlamını kazanmıştır” (Rojek ve Urry, 1997: 114).

2.2.1.6. Türkiye’de Kültür Turizminin Durumu

Türkiye, coğrafi konumu itibari ile Asya, Avrupa ve Afrika arasında birleştirici bir rol üstlenmektedir. Geçiş yollarının üzerinde olması, Anadolu topraklarını tarihin ilk devirlerinden beri insanların ilgi odağı yapmıştır. Anadolu toprakları sürekli farklı amaçlarla kullanılmış ve birçok uygarlığın beşiği olmuştur. Hitit, Frigya, Likya, Ion, Bizans gibi çeşitli uygarlıkların miraslarının birleşimi bugünkü Anadolu ve Türk kültürünün temelini oluşturmuştur. Selçuklular döneminde ulaşım olanaklarının artması ve kervansarayların inşa edilmesi Türk turizmindeki ilk adımlar olarak algılanabilecek Anadolu’daki turizm hareketlerinin gelişmesini sağlamışlardır. Osmanlılar döneminde modern anlamda turizm hareketleri olarak değerlendirilmese de Anadolu toprakları yıllar boyunca sanatçı, diplomat, tarihçi gibi yabancıların uğrak yeri haline gelmiştir. (Yıldırım, 2009:13)

Doğal güzellikleriyle kültürü iç içe taşıyan Türkiye, neredeyse her taşın altından tarihi bir değerin çıktığı, birçok medeniyetin yaşadığı ve izler bıraktığı inanılmaz bir kültürel potansiyele sahiptir. Türkiye çok azını tanıttığı zengin geleneksel kültürü, 400'ün üzerinde antik kent ve ören yeri ve önemli kültürel potansiyeller olabilecek merkezleri, dünyaca bilinen mitolojik öyküleri, yemekleri, dansları, gelenek ve görenekleriyle, iklimi ve coğrafi yakınlık bakımından birbirine benzeyen deniz-güneş turizminde rekabet halinde bulunduğu ülkelerden daha avantajlı konumdadır. Amerikalı turizm yazarı Tom Brosnahan’ın deyimiyle “Tarih açısından Türkiye’nin dibi yoktur”. Ancak yakın zamanlara kadar turizm yatırımlarımızın kıyılara kaydırılması kültür turizminin hak ettiği düzeye gelmesini engellemiştir. Turizm anlayışının sadece kum-deniz-güneşe indirilmesi denizi olmayan fakat zengin tarih kaynakları olan destinasyonları geri plana itmiştir. Oysa bölgesel kalkınma açısından kültür turizmine daha fazla önem verilmesi gereklidir. ”(Subaşılar, 2007: 76-77).

Şekil

Şekil 1. de görüldüğü üzere kültür turizminin kaynakları birçok alanı
Tablo 1 ve Tablo 2 de ziyaretçilerin yıllara göre geliş amaçları ve dağılımları  gösterilmektedir
Tablo 2: Yabancı Ziyaretçilerin Yıllar İçinde Geliş Nedenlerine Göre Dağılımı
Tablo 3: Side Müzesi ve Antik Tiyatro Ziyaretçi Sayıları
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Söz konusu çalışmada, banka çalışanlarının yerli sermayeli bankaları, personeli sorunlarıyla ilgili danışmanlık hizmeti daha az aldıkları, personeli işle

javanica ’nın üç ayrı nematod seviyelerinde (0, 500 ve 1000 L2 saksı) 10 toprak bakteri izolatları ile (1×10 9 cfu ml saksı) muameleleri sonucunda elde edilen bitki boyu,

In this descriptive and comparative study, we focused on musculoskeletal pain by comparing the localization. The results showed that lower extremity pain affected function-

Within the framework of Glauber multiple scattering theory, differential cross sections (DCSs) of elastic and inelastic (at level Jrt=l/2", E*=0.48 MeV) hadron scattering

Prediction: An expanding universe is evolving over time?.

A) had been/would be taken B) were to be/are taken C) have been/could be taken D) should be/will be taken E) would be/were taken. 11- If nature reserves ... to protect the turtles,

Sanatseverler tarafından kimi zaman çekişmeli geçen müzayede de Ttezcan- Mihrinur Yaramana, kumarhaneler kralı Sudi Özkan, Ali-Nesligün Üstay, Kemal-Fbryal Gülman

The thesis is organized as follows: Chapter 2 introduces the helical potential. Two dimensional hamiltonian is solved, energy-band diagram is found for one dimensional