• Sonuç bulunamadı

İsaura Nekropolü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İsaura Nekropolü"

Copied!
46
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ARKEOLOJİ ANA BİLİM DALI KLASİK ARKEOLOJİ BİLİM DALI

İSAURA NEKROPOLÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN Doç. Dr. İ. Hakan MERT

HAZIRLAYAN Meral ÇELİK

(2)

İ Ç İ N D E K İ L E R

ÖNSÖZ………...………..……...iii KISALTMALAR………...………….iv 1. GİRİŞ………...………...1 1.1. Konu………..………1 1.2. Araştırma Tarihi………..…..3

1.3. Amaç, Metot, Çalışmanın Bölümleri………...…4

2. İSAURİA BÖLGESİ VE İSAURA………...…5

2.1. İsauria Bölgesi ve İsaura Tarihi………...…….5

2.2. İsauria Bölgesi ve İsaura Coğrafyası………....6

3. İSAURA’DA MEZAR TİPLERİ………...………...…7

3.1. Kaya Mezarları………...8

3.2. Lahitler………..9

3.2.1. Sabit Kaya Lahitleri………...10

3.2.2. Taşınabilir Lahitler ………..10 3.3. Anıtsal Mezarlar ……….12 4. KARŞILAŞTIRMA VE TARİHLENDİRME………...12 5. SONUÇ………....…...16 6. KATALOG………....….18 BİBLİYOGRAFYA………....…25 ÇİZİMLER LİSTESİ……….………28 RESİMLER LİSTESİ………..…..28 ÇİZİMLER………..………29 RESİMLER……….………31

(3)

ÖNSÖZ

İsauria Bölgesi’nin başkenti İsaura (Zengibar Kalesi) Konya-Bozkır’a 16km. uzaklıktaki Ulupınar Köyü yakınlarındadır. Sarp uçurumlarla çevrili tepe üzerinde bulunan kent; Konya’yı ve Torosları ayrıca, Karaman’ı, Seydişehir ve Hadim’i kontrolü altında tutmaktadır.

Çevresindeki yerleşimleri kontrolünde tutan kent halkı ve adını verdiği bölge insanı haydutlukla ün kazanmıştır. Tamamının eşkıya olmadığı bilinmesine rağmen çağdaş araştırmacılar onları çapulcu olarak nitelendirmiştir.

Bölge ve kent insanının haydutluk ve hırsızlıkla eşanlamlı olduğu söyleniyorsa da İsaura’da çok sayıda sosyal yapı göze çarpar: Yakın doğu kökenli olduğunu bildiğimiz çift kule ile desteklenmiş Akropol Kapısı, Exedra, Agora, Basilika ve Zafer Takları ile geniş bir alana yayılmış Nekropolü mimari zenginliğinin göstergesidir.

Üç başlıkta toplarsak; 1 no’lu nekropol alanında, şehir kapısından kuzeybatıya uzanan yolun sağ tarafında bulunan anıtsal kaya mezarları bulunmaktadır. 2 no’lu nekropol ise, yine şehrin kuzeybatısında yer alan kaya lahiti-kaya mezarı kaynaştırmasından oluşan niş içinde mezarları ve lahit mezarları kapsamaktadır.3 no’lu nekropol alanı, diğerlerinin tersine kentin güneyinde Akropol kapısına ulaşan yolun her iki yanındaki anıtsal mezarlardır.

Bu çalışmada yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Sayın Doç. Dr. Hakan MERT’e, Değerli Hocam Yrd. Doç. Dr. Mustafa YILMAZ’a; Almanca çevirilerde desteğini gördüğüm Hicran AÇIK’a; özverisi için Züriye ÇELİK ve Hüseyin ÇELİK’e teşekkürü bir borç bilirim.

Meral ÇELİK Konya 2007

(4)

KAYNAKÇA KISALTMALARI

Bahar(1991) H. Bahar, İsauria Bölgesi Tarihi,(Yayınlanmamış Doktora Tezi), (Konya-1990). Doğanay(2005) O. Doğanay,Ermenek ve Yakın Çevresindeki Antik Yerleşim Birimleri, (Konya-2005). Ergeç(2001) R. Ergeç, “Anazarbus Antik Kenti ve Nekropolü”, La Cilicie: Espaces et Pouvoirs Locaux, Uluslar arası

Yuvarlak Masa Toplantısı Bildirileri, (İstanbul-2001). Grimal(1997) P. Grimal, Mitoloji Sözlüğü, ( İstanbul-1997).

Mansel-Akarca(1949) A. M. Mansel, A. Akarca, Perge’de Kazılar ve Araştırmalar, (Ankara-1949). Mertek(1992) K. Mertek, İsaura (Zengibar Kalesi) Antik Kenti

Temizlik ve Sondaj Kazısı, 1992. Mertek(1993) K. Mertek, İsaura (Zengibar Kalesi) Antik Kenti

Temizlik ve Sondaj Kazısı, 1993. Mertek(1994) K. Mertek, İsaura (Zengibar Kalesi) Antik Kenti

Temizlik ve Sondaj Kazısı, 1994. Mertek(2004) K. Mertek, Zengibar Kalesi (İsaura) Antik Kenti

Nekropol Kurtarma Kazısı Raporu, 2004. Özsait(1985) M. Özsait, Helenistik ve Roma Devrinde Pisidia Tarihi,

(İstanbul-1985).

Temizsoy-Uysal-Mertek(1984) İ. Temizsoy, M. V. Uysal, K. Mertek, Karaman Müzesi Yıllığı 2, (Konya-1984).

Yılmaz(1990) M. Yılmaz, Bozkır Çevresinin Tarihi, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), (Konya-1990).

Yılmaz(2005) M. Yılmaz, Bozkır Çevresinin Antik Tarihi ve Eserleri İsauria, (Konya-2005).

METİN KISALTMALARI

a.g.y. Adı Geçen Yer bkz. Bakınız

vd. Ve devamı

(5)

GİRİŞ 1.1. Konu

Konya ili, Bozkır ilçesi sınırları içinde bulunan, İsauria Bölgesi’nin başkenti İsaura; antik çağda çevreye tamamen hâkim tepelerden biri üzerinde yer alır. Kent, Orta Anadolu ovasını Toroslara bağlayan 1800 m. yükseklikte bir tepede1 kurulmuştur. Bugün buranın, kuzeybatısında Ulupınar köyü; kuzeydoğusunda Acılar köyü; güneyinde Işıklar ve Asarlık köyleri ve batısında Yazdamı köyü bulunmaktadır2.

İsaura’ya Konya-Bozkır karayolundan; Bozkır’ın 10 km. doğusundaki Yazdamı köyünden ve sonra ulaşılan Işıklar köyünün 2km. batısındaki orman yolundan gidilerek ulaşılır3.

İsaura kenti, güneyde Göksu Vadisi’ni (Hadim çevresi); batıda Çarşamba Vadisi’ni (Bozkır çevresi) ve kuzeyde Bozkır-Konya karayolunu denetleyen özel bir konuma sahiptir. Ayrıca kent, Gederet (Dereiçi), Holuslar (İğdeören), Yelbeyi, Gulvent ve Tepearası yerleşimlerini kontrol edebilecek stratejik bir özelliğe sahiptir4.

Antik çağda Iconium-Lystra yolu Orta Anadolu’yu İsaura’ya bağlamaktaydı. Ayrıca İlistra, Laranda üzerinden üç yol ile Akdeniz kıyısındaki Anamur’a, Silifke’ye ve Tarsus’a ulaşılabilmekteydi5.

İsaura adı antik yazarların ve araştırma yapanların eserlerinde farklı adlarla anılmıştır. Strabon eserinde; İsaura Nova (Yeni İsaura) ve İsaura Vetus (Eski İsaura) ayrımını yapmış, iki İsaura’dan bahsetmiştir6. İsaura Nova ve İsaura Vetus ayrımını yapan tek antik yazar Strabon’dur.

İsaura’yı ilk kez 1837’de lokalize eden Hamilton kenti İsaura Palaia olarak ele almıştır7. Sterret kente İsaura Vetus demiş; İsaura Nova’yı 20 mil kuzeydoğudaki Dinorna olarak göstermiştir8. W. M. Ramsay, Dorla kentini İsaura Nova olarak belirtmiştir9. Bu fikri, kenti Küçük Asya Haritasında Dorla’da gösteren Kiepert10 ve yanı sıra Ruge da desteklemektedir11. A. S. Hall ise, Bozkır’da bulunan bir kitabeye dayanarak İsaura Vetus’un

1 M.Yılmaz, Bozkır Çevresi’nin Tarihi Coğrafyası, (1990), 7.

2 K. Mertek, İsaura (Zengibar Kalesi) Antik Kenti Temizlik ve Sondaj Kazısı, (1992), 1. 3 Mertek, İsaura (Zengibar Kalesi) Antik Kenti Temizlik ve Sondaj Kazısı, (1993), 1. 4 Yılmaz, (1990), 7.

5 Mertek, İsaura (Zengibar Kalesi) Antik Kenti Temizlik ve Sondaj Kazısı, (1994), 1. 6 Strabon, XII, C-569.

7 W. J. Hamilton, Researches in Asia Minor , (1842), 331. 8 J. R. S. Sterrett, WE, 130 vd.

9 W. M. Ramsay, ATC., 17.

10 H. Kiepert, Memoir Über die Konstruction der Karte von Klesnasien, (Berlin-1854), pafta D. III. 11 R.E. IX, 2, 1916, 2055 (Ruge).

(6)

Bozkır olduğunu ileri sürmektedir12. Sonuç olarak, İsaura Nova ve İsaura Vetus ayrımı konusunda kesin bir açıklayıcı belge yoktur. İsaura Nova ve İsaura Vetus, Zengibar Kalesi olarak adlandırılan yer olmalıdır13.

Kentin kuzeydoğusunda çift kuleli Akropolis kapısı; batısında daha çok askerî amaçla kullanılmış olan tek kuleli şehir kapısı bulunmaktadır14. 1835’de İsaura’yı inceleyen W. Hamilton, Akropolis kapısından şehrin farklı yerlerine ulaşan üç ana yolun varlığından söz etmektedir. Bu yollardan yalnız kent merkezine ulaşan sütunlu yol bellidir. Hamilton, Akropolis kapısından doğuya giden yolun resmî ve dinî yapıların bulunduğu şehir merkezine ulaştığını belirtmiştir15.

Kenti çevreleyen surların uzunluğu yaklaşık 4 km.’dir. Buna İsaura’nın güneyinden başlayıp doğu kısmını çevreleyerek kuzeyine uzanan, doğal sur görevi gören sarp uçurum dahil değildir. Surlar yaklaşık 250-300 m. aralıklarla desteklenmiş kulelere sahiptir16. Altı ve sekizgen planlı, Pseudo İsodomos örgülü ve çoğu tahrip olmuş 15 kule bulunmaktadır. İsaura’nın kuzeyindeki tepe üzerinde sekizgen planlı kilise temel seviyesindedir. Bunun yanı sıra şehrin güneybatısında ve merkezinde tahrip olmuş bir şekilde iki ayrı kilise daha bulunmaktadır. Şehir merkezindeki kilisenin güneyinde yer alan Roma Bazilikası Hıristiyanlık döneminde kilise olarak kullanılmıştır17. İsaura’da biri Septimus Severus’a; diğeri Hadrianus’a ait olan iki zafer takı bulunmaktadır18.

Şehrin merkezinde iki katlı agora bulunmaktadır. Sütunlu yolun agora meydanına ulaştığı yerde bugün tahrip olmuş durumda olan exedra vardır19.

İsaura’da, Akropolün güneyinden başlayarak batısına uzanan alan ve şehir kapısından Ulupınar köyüne ulaşan eğimli kısım nekropol alanı olarak kullanılmıştır. Kentin doğusundan Acılar köyüne giden dik arazi üzerinde de nekropol alanı vardır20.

Şehir kapısından kuzeybatıya inen yolun aşağısında üç tane Anıtsal kaya mezarı vardır. Diğer nekropol alanı şehir kapısının yaklaşık olarak 500 m. kuzeyinde bulunmaktadır. Ana kayanın yarım daire niş haline getirilerek içine lahit yerleştirilmesiyle oluşmuştur. Lahitlerin çoğu tahrip olmuştur. Üçüncü nekropol alanı, kentin güneyindedir21. Dikdörtgen

12 A. S. Hall, “New Light of the capture of İsaura Vetus by Servilius Vatia”, Atken des VI Internationelen

Kongresses für Griechische und Latieinische Epigrafik, (1972), 568-571.

13 Yılmaz, (1990), 10-11. 14 Mertek, (1993), 3. 15 W. J. Hamilton, a.g.e.,

16 H. Bahar, İsauria Bölgesi Tarihi, (Konya-1991), 7. 17 Mertek, (1993), .3-4.

18 Mertek, (1994), 4.

19 I. Temizsoy-M. V. Uysal-K. Mertek, Karaman Müzesi Yıllığı 2, (1984), 19. 20 Bahar,(1991), 10-11.

(7)

planlı 5 anıtsal mezar tespit edilmiştir22. Bunlar günümüze temel seviyesinde ulaşmış olan anıtsal mezarlardır. Özellikle bu guruptaki tahrip edilen mezarların taşları çevre köylere götürülmüştür23. Roma zamanında kullanılan, kaçak kazılarla tahrip olan nekropol alanının Hıristiyanlık dönemi lahitlerinden dolayı nekropolün Bizans devrinde de kullanıldığı anlaşılmaktadır24. Geniş bir nekropol alanı bulunan İsaura’da çoğu mezar bağ ve bahçeler içinde kaldığından fark edilemez . Ayrıca kentte ve çevresinde kutsal alan yerler olan kayalara oyulmuş basamaklar vardır.

1.2. Araştırma Tarihi

İsaura ile ilgili en erken bilgiyi Diodoros’tan öğreniriz. Diodoros, Büyük İskender’in generali Perdikkas’ın İsaura kentine bir ceza seferi yaptığını ve şehrin buna karşı savunmasını anlatmıştır. Diodoros’un verdiği bu bilgilerden daha erkene giden yazılı kaynak bulunmamaktadır25. Başkent İsaura hakkında bir diğer kaynak Strabon’dur. Strabon eserinde İsaura Palaia (Eski İsaura) ve İsaura Nova’dan (Yeni İsaura) bahsederek şehrin bulunduğu yerle ilgili tartışmalara neden olmuştur. Strabon, Romalı P. Servilius’un İ. Ö. 78’de İsaura’yı aldığını aktarır. Bundan dolayı Servilius’a İsauricus ünvânı verilmiştir. İ. Ö. 25’te Galatia Kralı Amyntas İsaura’yı yaktırarak yeni surlar, yeni bir ikâmetgah yaptırmak ister. Ancak Homanadlar ülkesine yaptığı seferde öldüğü için surları göremez26.

1835 yılında İsaura’ya gelen İngiliz bilim adamı ve gezgin W. Hamilton, Akropolis kapısından şehrin farklı yönlerine giden üç ana yolun varlığından söz eder. Bugün bu yollardan yalnız kent merkezine ulaşan ana yol bellidir. Hamilton, eserinde Akropolis kapısından doğuya ulaşan yolun iç kaleye “Akropolis ve taş ocakları”, ortadaki yolun resmî ve dinî yapıların bulunduğu kent merkezine; soldaki yolun Akropolis kapısına 100 m. uzaklıkta yer alan bir tapınağa gittiğini söyler27.

Hamilton’dan yaklaşık 40 yıl sonra bölgeyi R. E. Davis araştırmıştır. Hamilton’un Zengibar Kale’de bulduğu kitabeyi görerek yayınlamıştır28. 1992, 1993 ve 1994 yıllarında Arkeolog Kazım Mertek’in başkanlığında temizlik ve sondaj kurtarma kazıları yapılmıştır. Son olarak İsaura’da 2004 yılında kaçak kazıcıların güney nekropolde ortaya çıkarttığı bir

22 Mertek, (1992), 3.

23 Temizsoy- Uysal- Mertek, (1984), 7. 24 Mertek, (1992), 3.

25 Diodoros, Bibliotheka Historika, XVIII, 22. 26 Strabon, XIV, C. 569.

27 W. J. Hamilton, a.g.e.,

(8)

lahit kapağı bulunduğunda, kurtarma kazısı yapılmıştır. Roma çağına tarihlenen sidemara tipi lahit kapağı üç parça halinde ortaya çıkarılmıştır29.

1.3. Amaç, Metot, Çalışmanın Bölümleri

Anadolu’da Helenistik ve Roma döneminin görkemini yansıtan sayısız antik kentler vardır. İsauria bölgesinin metropolü olarak İsaura, bunların en önemlilerinden biridir. Savunma mimarisi bakımından güçlü surları ve kuleleri, mimarlık ve heykeltıraşlık eserleriyle antik çağın en önemli yerleşimlerinden biridir. İsaura’yı daha çekici hâle getiren geniş bir alana yayılmış olan nekropol alanıdır. Ne var ki, böylesine önemli bir merkezde devamlı bir kazı çalışması yapılmamaktadır. Bunun yanı sıra, en büyük sorun; kentin açık hava müzesi halinde korumasız bir şekilde bulunmasından dolayı kaçak kazılara mâruz kalmasıdır. Kente her gidildiğinde verilen tahribat çok açık bir şekilde fark edilebilmektedir. Bu nedenlerden dolayı kentin nekropol alanı etraflı şekilde bir başlık altında toplanmak istenmiştir.

Farklı alanlarda üç nekropol alanı tespit edilmiştir. 1 nolu nekropol alanı kaya mezarları; 2 nolu nekropol alanı lahitler, niş içinde lahit mezarlar; 3 nolu nekropol alanı anıtsal mezarlar olarak toplanmıştır. Verilen tahribatlardan dolayı mezarların sayılarında bir azalma görülmüşse de farklı bir çok mezar türü tespit edilmiştir.

Mezar tiplerinin belirlenmesi ve genel özelliklerinin anlatılmasından sonra bölgedeki ve karşılaştırma yapılabilecek bölgelerdeki özellikleri belirtilmiş ve tarihlendirmeye gidilmiştir.

(9)

2. İSAURİA BÖLGESİ VE İSAURA 2.1. İsauria Bölgesi ve İsaura Tarihi

İ.Ö. 2200 yıllarında Orta Anadolu’yu hakimiyetlerine alan Luwiler Isauria Bölgesine de hükmetmişlerdir30. Bölgede Luwi etkisi Helenistik ve Roma çağına kadar sürmüştür31.

Perslerin Anadolu’da İ.Ö. 546 yılında Lydia Krallığı’na son vermelerinden Büyük İskender’in İ.Ö. 333 yılındaki Issos seferine kadar, Anadolu Pers egemenliğine girmiştir32. Bu yıllarda bölge Kilikya sınırları içindedir33. İskender, Issos Savaşı’ndan sonra Anadolu’yu satraplıklara ayırmıştır. Muhafızlarından Nikanoros’un oğlu Balakros’u Kilikya Satraplığına getirmiş ve sonrasında Balakros Laranda, İsauria ve Pisidia’da kontrolü sağlamak isteyince İ.Ö. 324’te isaurialılar tarafından öldürülmüştür.34 Bu olay üzerine İskender’in komutanı Perdikkas, İsauria ve Laranda’ya ceza seferi yapmıştır. Bu tarihlerde bölge Pisidia sınırları içinde bulunmaktadır35

Romalılar İ.Ö. 133’te Bergama Krallığına son verdikten sonra Anadolu’ da eyaletler kurulmaya başlamıştır. Hayatları korsanlıkla geçen İsaurialıların Roma’yı sürekli huzursuz etmesi üzerine M. Antonius ile İsauria arasında savaş başlar. Bu olayın neticesinde İ.Ö. 102’de Cilicia Eyaleti kurulur.36 İ.Ö. 92 yılında Kilikya valisi Sula bölgede baskı rejimi uyguladığı için halkı isyana sürüklemiştir. İ.Ö. 78-74 yıllarında Kilikya valisi olan Puplius Servlius İsaurialılara sefer düzenlemiş, kazanmıştır. Bundan dolayı ona “galiplere verilen unvan” manasında “isauricus” adı verilmiştir.37

İ.Ö. 43’ten sonra bölge Galatia Eyaleti sınırları içindedir. İ.Ö. 29’da Amyntas Laranda, Derbe ve İsaura’yı yerle bir etmiş ve bu sayede büyük bir üne kavuşmuştur. Bir süre sonra kendisi için bir kral ikametgahı yaptırmak istemişse de Homonadlar tarafından öldürülmüştür38

Roma İmparatorluğu Anadolu’yu sistem değişikliğine giderek 12 Decapolise (bölgeye) ayırmıştır; İ.S. 306-337 yıllarında Pamphilia’nın doğusundaki şehirler Pisidia ve İsauria arasında paylaştırılır. 392-395 arasında,Theodosius zamanında ise yeni bir düzenlemeyle Lykaonia, Pisidia ve İsauria’nın sınırları Suğla gölünün güneyinde birleştirilmiştir.39

30 J. Mellaart, Anat.St.XIII,(1963),210 vd.

31 H. Ten Cate, The Luwian Population Groups of Lykia and Cilikia Aspera, (1961), 34vd. 32 A. Erzen, Kilikien, 76vd.

33 Strabon,XIV,664. 34 Diodoros,XVIII,21-22.

35 M. Özsait, Helenistik ve Roma Devrinde Pisidia Tarihi, (1985), 5vd. 36 Özsait, (1985), a.g.e., 71.

37 CAH,IX,355 vd. 38 Strabon,XII C 569.

(10)

Bizans zamanında sonradan Zenon adını alan İsauralı Torasikodia İ.S. 474-491 yıllarında Bizans’ı yönetmiştir40. İ.S. 717-741 yıllarında yine Isaurialı 3. Leon Bizans tahtındadır. 717-867 yılları tarihe İsauria Hanedanlığı olarak geçer. Bu dönemde bir çok imparatorun İsaurialı olduğunu görürüz. 3. Leon zamanında Hristiyanlık dünyası için önemli olan ikonalar ve tasvirler kırdırılmış; bu olay tarihe İkonoklast olarak geçmiştir41

Selçuklular ve daha sonra Karamanoğullarının hakimiyetine giren bölge nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu sınırları içine girmiştir.

2.2. İsauria Bölgesi ve İsaura Coğrafyası

İsaura, kuzey-güney yönünde 930 m.; doğu-batı yönünde 950 m.dir(Plan 1). Arazi, güney ve batıda eğimliyken; kuzey ve doğuda çok fazla yükseklik farklarına sahiptir. Bu özelliğinden dolayı şehrin surları kuzey ve doğuda sağlamlaştırma gereği duymadan; güney ve batıda ise devrin geleneğine uygun olarak yapılmış, kulelerle desteklenmiştir42 (Plan 2; Res. 2). Sur duvarı eğimi az olan yerlerde 3 m.; çok olan yerlerde 1.50 m. kalınlığında ve tamamen kesme taştan yapılmıştır. Kesme taştan örülü surlar Anadolu’da Helenistik Dönem’de Alinda, Alabanda, Side, Perge ve Silyon’da görülmektedir43.

İsauria bölgesi Konya, Antalya, Karaman ve Mersin sınırları içinde kalan Orta Toros’ların yayla kısımlarını içermektedir. Antalya’ya bağlı Akseki ve Gündoğmuş ilçeleri; Mersin’e bağlı Mut, Silifke ve Gülnar ilçeleri; Karaman’a bağlı Ermenek ilçesi ile Kazım Karabekir ve Güneysınır ilçelerinin Toroslar yönündeki bölümleri de İsauria Bölgesi sınırlarındadır44.

Bölgeye Geç Roma ve Bizans zamanında “Cilicia Tracheia” (Dağlık Kilikya) adı verilmiştir45. İsauria bölgesinin Dağlık Cilicia olarak adlandırılan kısmı ise; (Lamos) Limonlu çayından, Alanya’ya (Coracesion) kadar olan ve Konya ovasının sınırını oluşturan Karaman ve Akören –Seydişehir ilçelerinin sınırlarına uzanan geniş bir bölgeyi içermektedir46.

Mustafa Yılmaz İsauria bölgesinin sınırlarını şu şekilde belirtmiştir: Doğuda Karaman, güneydoğuda Kalykadnos(Göksu) havzası, batıda Trogitis(Suğla) gölü, kuzeyde Konya ovasının bitimi ve Toroslarla kesiştiği Akören ilçesi, batıda Geyik ve Yıldız dağları47.

40 W. J. Hamilton, a.g.e., 337.

41 Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi III, (1982), 447. 42 Temizsoy-Uysal- Mertek, (1984), 7.

43 A. Akarca, Şehir ve Savunması, (1972), 116. 44 Yılmaz, (2005),3.

45 Heredotos, XVI-5, 1/2. 46 A. Erzen, Kilikien, 27 vd. 47 Yılmaz,(2005), 48.

(11)

Bölge, kış mevsiminin oldukça yağışlı olmasına neden olan ormanlar ve yüksek dağlara sahiptir: Geyik dağı 2900m.; Gözet dağı 2529m.; Tınaz tepe 2300m.; Yıldız dağı 2620m’dir48. İsauria bölgesinin bulunduğu toroslarda Suğla gölü ile Sülek yaylasında Dipsiz Göl ve Sülüklü Göl bulunmaktadır. Geyik dağlarının eteklerinde ise Eğri Göl vardır.

Yer altı kaynakları bakımından zengin olan bölgeden Çatalhöyük’e bakır ve kurşun gittiğini J. Mellaart’tan öğrenmekteyiz49.

3. İSAURA’DA MEZAR TİPLERİ

Bölgeye adını veren Metropol İsaura Nekropolü Anadolu mezar geleneğini iyi bir şekilde yansıtmaktadır ve kentin farklı yerlerinde yüzeye yayılmış mezarların toplu olarak ele alınmasıyla üç ayrı nekropol alanı belirlenmiştir. Bu sınıflandırmada mezarlar tiplerine göre ele alınmıştır(Plan 1). Buna göre; 1 no’lu nekropol alanında, şehir kapısından kuzeybatıya uzanan yolun sağ tarafında bulunan anıtsal kaya mezarları bulunmaktadır. 2 no’lu nekropol ise, yine şehrin kuzeybatısında yer alan kaya lahiti-kaya mezarı kaynaştırmasından oluşan niş içinde mezarları ve lahit mezarları kapsamaktadır.3 no’lu nekropol alanı, diğerlerinin tersine kentin güneyinde Akropol kapısına ulaşan yolun her iki yanındaki anıtsal mezarlardır.

İsaura mezar tipleriyle İsauria ve Kilikya Bölgesi karşılaştırıldığında mezar tipleri arasında çok büyük farklılıklar görülmemektedir. Tarihsel süreç içerisinde bölgelerin birbiriyle iç içe olduğu, aynı medeniyetin hakimiyetine girdiği düşünülürse bu sonuç doğaldır. Balabolu- Adrassus mezar tiplerinin kaya mezarları, yerel kayadan niş içine yapılmış sabit ve taşınabilir lahitleri; ayrıca artistik kalitenin zayıf oluşu, süsleme elemanları ve ikonografisi50 etkileşimin güzel bir örneğidir.

Geniş bir nekropol alanına sahip olsa da İsaura’daki günümüze ulaşan mezarlar, koruma altına alınmadığı için ve özellikle de kaçak kazıların, definecilerin verdiği tahribatlardan dolayı yok olmaktadır.

3.1. Kaya Mezarları

Mezarlar,ölen kişinin sonsuzluk içindeki yerinin ve mekanının belirtilmesi için bir araç olarak görülmüştür. Ancak önce hükümdarlar için yapılmaya başlanan özellikle Roma zamanında asiller, zenginler ve yüksek rütbeli askerler gibi üst sınıfı kapsayan anıtsal mezar

48 Yılmaz, a.g.e., 48. 49 J.Mellaart, a.g.e., 39vd.

50 A. E. Rosenbaum, “Report of the Council of Management and of the Director for 1962”,AnatSt. XIII,1963,

(12)

yaptırma anlayışı51 İsauria Bölgesi’nde Anadolu’nun özellikle Batısına ve Güneyine göre daha basit ve sade olarak karşımıza çıkar.

İsaura mezar mimarisi içinde kaya mezarları hem bölge hem de Anadolu geleneği bakımından önemlidir. Sadece mezar mimarisi için değil diğer mimari unsurlar için de içine kapalılık hakimdir. Bu durum, deniz kenarında yada antik çağın önemli karayolları üzerinde olmamasından kaynaklanmaktadır. Roma zamanı ile birlikte bölge ile kıyı ve iç kesimlerdeki önemli kentler arasında yapılan yollar ile bu içine kapanıklık giderilmiştir52.

1 no’lu nekropol alanında üç kaya mezarı bulunmaktadır(KM1, KM2, KM3). Yerli kayaya yapılmış mezarların bazı figür farklılıkları dışında stilleri aynıdır. KM1 no’lu mezar, bu grup içindekilerin en büyüğüdür. Üç basamaklı krepis üzerinde yükselen mezarın her iki yanında ion başlıklı sütunlar vardır. Üstte tepe ve köşe akroterleri yapılmış alınlık; Hellenistik dönemin tapınak görünümlü mezar tiplerinin devamı olduğunu gösterir53. Mezar odasının sağ tarafında tabula ansata; sol tarafında kalkan bulunmaktadır. Mezar odasının altında yüzü tahrip olmuş bir büst; üst kısmında ise oturan bir aslan vardır. Aslanın vücudu profilden, başı cepheden yapılmıştır. Swoboda-Keil ve Knoll’un çizimlerinde aslanın ağzında üzüm salkımı54 varken; Y. Er Scarborough doğru bir tespitle bunun bucranium55 olduğunu söyler.

Alınlığın ortasında karşılıklı olarak duran, kanatlarını açmış iki kartal figürü bulunmaktadır. Bu şekildeki ikiz kartalları Zeugma’da bulunan bir mezarda da görebiliriz56. Diğer kaya mezarlarında bu şekilde bir kartal betimlemesine rastlanmamaktadır. Alınlıkta işlenen bir diğer betimleme kılıçtır. Bu, Dağlık Kilikya-Clicia Tracheia’da hiçbir alınlıkta görülmemektedir. Bunun bir benzerini Frigya’da Solon’un mezar anıtında görmekteyiz57.

KM2 no’lu tek krepisli, kaya mezarında yine mezar odasının her iki yanında sütunlar vardır. Bu defa farklı olarak sütunlar korint başlıklıdır. Sütunlar üzerinden başlayan bir kemer ve içinde, vücudu profilden, başı yarı cepheden aslan figürü yer almaktadır. Başının altında bucranium işlenmiştir. Swoboda-Keil ve Knoll çizimlerinde alınlığın ortasında medusa başı olduğunu söylemiştir58.

KM3 no’lu mezarda KM2’de olduğu gibi mezar odasının yanındaki sütunlar korint başlıklıdır. Sütunların üst kısmı kemer biçimindedir. Mezar odasının üst kısmında akroterleri yapılmış alınlık ve en üstte niş içinde vücudu profilden, başı cepheden verilmiş aslan

51 R.Ergeç, “Anazarbus Antik Kenti ve Nekropolü”, La Cilicie: Espaces Et Pouvoirs Locaux, Uluslar arası

Yuvarlak Masa Bildirileri, Edit.: È. Jean, A. M. Dinçol, S. Durugönül, (2001) , 92-93.

52 B. Levick, Roman Colonies in South Asia Minor, (1967), 37 vd. 53 Y.E. Scarborough, Cilicia Tracheia, (1991), 180.

54H. Swoboda, Denkmäler, 136 55 Y. E. Scaborough, a.g.e., 192.

56 F. Cumont, “L’aigle Funeraire d’ Hierapolis et L’apotheose des Empereurs” Etudes Syriennes, (1917), res.12. 57 C. H. E. Haspels, The Higlands of Phrygia I-II, (1971),129, resim 96.

(13)

bulunmaktadır. Aslanın başı altında bucranium ve onun hemen yanında ayakta duran sağ elini kaldırmış kadın figürü vardır. KM4 no’lu kaya mezarı ise, üç krepislidir ve yıldırım demeti üzerinde kartal figürü bulunmaktadır. Yıldırım demetinin altında bir yılan görülmektedir.

3.2. Lahitler

Lahit, eski Yunanca’da Sarkofagos (ΣαρχοXųαγος) yani et yiyici anlamına gelmektedir59. Lahit, Homeros’ta soros veya larnax olarak geçmektedir60. Antik zamanda lahitleri yapanlara sarpegol yada soropoioi adı verilmiştir61.

Lahitler, Anadolu’da bölgenin coğrafyasına ve iklimine; toplumun kültürüne, geleneğine ve mezarların maliyetine göre çeşitlilik göstermiştir.

Bir sanduka ve bir kapaktan oluşan lahitler biçimlerine yada süslemelerine göre adlandırılmaktadır. Anadolu’nun farklı bölgelerinde çeşitlilik ve zenginlik gösteren lahit yapımı İsauria bölgesinde yaygın değildir62. İsaura’da ilk olarak kaya lahitleri dikkati çeker. Kaya lahitleri kendi içinde yapım farklılıkları göstermektedir. Ana kayaya bitişik sabit lahitler; ana kayanın niş şeklinde oyularak yapılan, portatif kapaklı lahitler mevcuttur. Bu gruptan başka taşınabilir ve sidemara tipli lahitler de İsaura kenti nekropolü içerisinde verilebilir.

3.2.1. Sabit Kaya Lahitleri

KL1 no’lu mezar; batı yüzünde ortada bir sütunun ayırdığı iki büst ve kuzey kenarında tek büst olan girlandlı bir kaya lahitidir. Girland, kült ve kurban kesme törenlerinden önemli olan; dinî özelliği bulunan bir bezemedir. Erken Helenistik dönemde ortaya çıkmış; sonraları frizlerde, sunaklarda kullanılmıştır. Girland boşluklarında medusa, kadın büstleri, masklar, rozetler yapılmıştır. KM1 no’lu girlandlı kaya mezarında ise, uzun yüzünde iki girlandı birbirine ortada bağlayan bir sütun bulunmaktadır. Girlandların altında tahrip olmuş iki büst vardır. Lahitin kapağı olarak yapılmış aslan tahrip olmuştur.

KL2 no’lu mezar, ana kayanın niş şeklinde oyularak, sandukanın da sabit olarak yapıldığı bir kaya lahitidir. Bu formun kapak kısmı portatif olarak yapılmaktaydı. İsaura’da geniş bir nekropol alanı ve farklı mezar türleri olmasına karşın sayıları tahribatlardan dolayı azalmaktayken bu tür mezarlar oldukça çoktur.ancak mezar soyguncuları dikkate alındığında

59 Hamburg, “Sarkophage” RE 1/A, 1920, 2530 vd. 60 Homeros, II, XXIII, 91;II, XXIV, 95.

61 Hamburg, “Sarkophage” RE 1/A, 1920, 2530 vd. 62 Yılmaz, (2005), 29.

(14)

nişli mezarlar riskli bir gruptur63. KL2 no’lu kaya lahitinin yanında yaklaşık olarak aynı ölçülerde yapılmış örnekleri bulunmaktadır. Hepsinde verilen zarar aynıdır: Lahit kapakları parçalanmış, sanduka zarar görmüştür.

Klinenin boyutları ortalama bir insan ölçülerine göre kısadır (bkz. Katalog no: KL2). Muhtemelen kremasyon şeklinde gömü yapılmaktaydı. Mustafa Yılmaz’ın yayınlanmış doktora çalışmasında az tahribatla belgelenmiş bu mezar türlerindeki süsleme elemanları verilmiştir64. Buna göre lahit kapaklarının üzerinde çörten uçlarında ağzı açık aslan başları vardır. Bir yüzünde iki medusa başı; diğer yüzünde yazıtı olmayan tabula ansata bulunmaktadır. Tabulanın bulunduğu kısım esas cephedir65.

3.2.2. Taşınabilir Lahitler

Anadolu’da süsleme ve ikonografik açıdan, türleri bakımından lahitler çeşitlilik gösterir. Buna karşın İsauria Bölgesinde lahit yapımı yaygın değildir. İsaura nekropolü içinde aynı durum geçerlidir.

İsaura’da lahit mezarlar özellikle kaya mezarlarına göre süsleme elemanı ve ikonografik açıdan oldukça sadedir. Sanatsal ve üslupsal gelişiminden söz edilemeyen lahitler daha çok yerli taştan ve mermerden yapılmıştır.

LM1 katalog numaralı lahit mezarda lahit kapağı çatı kiremitleriyle süslenmiş; çörten uçlarında ağzı açık aslan başı yapılmıştır. Aynı lahit kapağı süslemesini Konya Arkeoloji Müzesi’nde bulunan 1997.23.1 envanter numaralı lahit kapağında görebiliriz. Sanduka kısmı lahitin kapağından bulunan çatı kiremitlerinin hizasında devam eden görüntüde iki tarafı da yine çatı kiremitleriyle süslenmiştir.

Bölgenin ve kentin lahitlerinin genel özelliğinin dışında kalan, 2004 yılında kaçak kazıcıların ortaya çıkardığı, Konya Arkeoloji Müzesi Arkeologları tarafından kurtarma kazısıyla üç parça halinde ele geçirilen Sidamara tipi lahit kapağı önemlidir. Bu örneğin dışında kentte sandukasıyla beraber bir başka Sidamara tipi lahit ortaya çıkmamıştır.

Bu lahit türünün özellikle sandukasının genel özelliklerini Konya Arkeoloji Müzesi’nde bulunan örneklerinden yola çıkarak ifade edebiliriz: Lahit sandukası alt tarafında düz bir silme ile başlar. Sanduka alçak ve işlenmemiş bir altlık üzerinde bulunur. Kaide dar yüzlerde altlık seviyesine kadar yükselmektedir. Dar yüz sütunları kaide üzerindedir. Geniş yüzdeki sütunlar ise altlık üzerinde durmakta; sütunlarda sağdan sola ya da soldan sağa doğru yükselen yivler bulunmaktadır. Sütunlar stilize edilmiş Korinth başlıkları taşımaktadır. Yapraklarla sarılmış ve lesbos kymationu bölümünden sonra bir yumurta ve bir diş sırası, düz

63 R. Ergeç,(2001), 397. 64 Yılmaz, (2005), 159-160. 65 R. Ergeç,(2001), 395.

(15)

bir profil ile yapraklı bir şerit gelmektedir. Süslemede kullanılan teknik, derin oymalar ile düz satıhların açılması ve gölge ışık zıtlıklarının oluşturulmasıdır. Kapak kısmında ise dört köşede oturan Eroslar ve kline üzerine uzanmış durumda bir çift bulunur66.

İsaura’daki Sidamara tipi lahit kapağı üzerindeki süsleme ve sahneler diğer kaya mezarları ve lahitlerine göre oldukça zengindir. İ.S. 2-3. yüzyıllara tarihlenen lahit kapağının67 iki uzun ve bir dar yüzünde Eroslar; ve iki uzun yüzünde aslanın geyiği parçalama sahnesi bulunmaktadır. Sahneler içinde en ilginç olanı üzüm yiyen keklik betimi ve iki dar yüzde bulunan deniz yaratığıdır. Torosların sarp kayalıklarında korsanlıkla hayatlarını devam ettiren bir kentte deniz yaratığı tasvirinin olması kıyı bölgelerle etkileşimin bir kopyası olabileceğini düşündürebilir. Denizle ilgisi olmayan Anazarbus Nekropolü’nde de -İsaura’da olduğu gibi girlandlı lahitler ve sabit kaya lahitlerinde deniz canlısı bulunmaktadır. R. Ergeç Anazarbus Nekropolü için bu durumun gezgin sanatkarların Roma sınırları içinde kalan iklim bölgelerindeki hayvan türlerini de içine alabilecek model defterinden kaynaklanabileceğine işaret eder.

3.3. Anıtsal Mezarlar

şehir kapısından kuzey batıya uzanan yolun sağ tarafında anıtsal kaya mezarlarının olduğunu daha önce burada araştırma yapanlardan öğreniyoruz68. Ancak tahribattan dolayı bu anıtsal mezarlar belgelenememiştir.

4. KARŞILAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME

Bölgede aslan çok sevilen ve yaygın bir motiftir. Dış görünüşleri bakımından ostothek gövdelerinin ve stellerin aynı olduğunu söyleyebiliriz69 ki bunlar aslan figürlüdür. Ostothek kapağında uzanmış bir şekilde ya da arka pençeleri üzerine oturmuş olarak veyahut sadece aslanın başının yapıldığını görürüz70. Bozkır için karakteristik olan ostothek kapaklarındaki aslan figürlerinin sağ ön pençesi çıplak erkek figürlerinin üzerindedir71. Aslanların kuyrukları tarak biçimindedir. Kuyruk dikey çizgiler halinde aşağıya doğru sarkmaktadır. Hitit aslanları için de belirleyici olan özellik olarak Bölgede ve İsaura’da aslan pençeleri insan eli biçiminde verilmiştir.ayrıca pençeler uzun parmaklı72 veya taraklı şekildedir. Boynun altına ve arkaya sarkan yeleler çizgiler halinde ya da helezonlar şeklinde fazla detaya inilmeden yapılmıştır. Ostothek kapaklarında aslanların başı sağa doğru bakmaktadır. Bu özelliği İsaura’daki kaya

66 F. Kanat, Konya Arkeoloji Müzesi’nde Bulunan Sidemara Tipi Lahitler ve Dokimeon Atolyesi, (1992), 15-16. 67 Mertek, (2004),.1.

68 H. Swoboda, a. g. e., 136 vd. 69 Yılmaz, (2005), 56.

70 Yılmaz, (2005), 60. 71 Yılmaz, a.g. y.

(16)

mezarlarında da görmekteyiz (bkz. KM1,KM2,KM3). Ağzı açık; gözleri iri bir biçimde yapılmış; bazen dili abartılı şekilde aşağı doğru sarkmıştır73. Bu özelliklerin tamamen dışında kalan bir örnekte ağzı açık olan aslanın iki dişi alt ve üst çene arasında birleştirilmiştir ve uyur durumdadır74.

İsaura’da aslan figürünü gördüğümüz KM1,KM2,KM3 katalog numaralı kaya mezarlarında aslanlar sağ tarafa doğru bakmakta ve başlarının altında üçünde de bucranium bulunmaktadır. KM1’de alınlığın altında,mezar odasının üstünde yerleştirilmişken; diğer ikisinde aslan üst cephe süslemesi olarak karşımıza çıkar. Bu komposizyonu Ermenek çevresindeki kaya mezarlarında da görürüz. Üst cephe süslemesi olarak benzerliğinin yanında ikonografik olarak da benzer özellikler taşımaktadır75.

Kentte ve adını alan bölgede diğer önemli motif kartaldır. Zeus’un simgesi olarak bilinen kartal motifi; cesaretin, gücün simgesidir76. Mezopotamya’daki inanca göre kartal gibi yırtıcı kuşlar savaşta ölen kişilerin ruhlarını gökyüzüne taşırlardı77. Suriye etkisi içindeki bölgelerde ise kartal tanrılaştırmanın(apotheosis’in) bir göstergesidir78. E. Pfuhl’a göre sonsuz hayatın sembolü olan kartal Anadolu mezar ikonografisinde yaygın bir motiftir79. Hıristiyan mezarlarında ise yeniden doğuşu simgelemektedir80.

Kutsal anlamı yanında gücün simgesi olan kartal kaya mezarlarında, mezar stellerinde, ostotheklerde farklı komposizyonlar içinde bölgede sıkça karşımıza çıkar. Mezar stellerinde kartal insan figürleriyle beraber panolar içinde yoğun olarak işlenmiştir81. Ostotheklerde yanında üzüm salkımıyla yada üçgen alınlık içinde bulunur82.

İsaura nekropolünde ise kartal, üçgen alınlıkta(KM1); üst cepheyi oluşturan nişin dışında(KM3), yada kaya mezarının ana süslemesini oluşturur şekilde,merkezde(KM4) yer almıştır.

Coğrafya, kültür ve inanca göre anlamının değiştiğini gördüğümüz kartal motifini farklı süslemelerde görürüz. Bölgede bulunan bir mezar stelinde kartal gövdesi cepheden, başı profilden verilmiş; kanatlarını yanlara açmış ve sol tarafa bakmaktadır83. Buna ek olarak

73 Yılmaz, (2005), 291(OSK8).

74 Yılmaz, (2005), 285(OSK11); ayrıca 229(OSK13).

75 Doğanay, Ermenek ve Yakın Çevresindeki Antik Yerleşim Birimleri, (2005), 86, levha: 33:1 ; 130-131,

levha: 81:1-2.

76 Rodenwalt, “Zeus Bronton”, Jdl, 34, (1919), 79. 77 M. C. Astour, Hellenosemitica, 341.

78 F. Cumont, a.g. e., 34. 79 Pf-Mb., II, 500-525.

80 L. Wehrhahn-Stauch, “Aquila Resurrectio”, Zeitschrift des Detuschen Wereins für Kunstwissenschaft, (1967),

107.

81 Yılmaz, (2005), 171(MSL24).

82 Yılmaz, (2005), 93(OSK2); 173(OG15). 83 Yılmaz, (2005), 171(MSL24).

(17)

bir ostothek kapağı üzerinde aynı motifi görürüz84. Kartal motifinin farklı uygulamasının en iyi örneğini İsaura’da KM1 katalog numaralı kaya mezarındadır. Kanatlarını yanlara doğru açmış birbirlerine karşılıklı duran iki kartal figürü kent için üniktir. Bunun yanı sıra KM4 katalog numaralı kaya mezarında ise Zeus’un simgesi yıldırım demeti üzerinde kanatlarını açmış bir şekilde bulunan kartal figürü önemlidir.

Medusa ise mezarın korunması amacıyla mezarı soyacak olanların taşa dönüşmesini hem de öbür dünyanın bekçiliğini yapması amacıyla yapılmıştır. Medusa Gorgolardan tek ölümlü olandır. Başları yılanlarla çevrilidir. Kocaman dişleri, tunçtan elleri ve uçmalarını sağlayan altın kanatları vardır. Gözleri ateş saçar, bakan kişiler taş kesilir85. Mezar koruyucusu Medusa başı İsauria Bölgesinde çok sayıda ostothek gövdesi, kaya mezarı ve bazı işlevi belirsiz kabartmalar üzerinde işlenmiştir86. Bir ostothek gövdesinin uzun yüzünde ortada girlandların taşıdığı Medusa yüzü dolgun, iri gözleri ve yukarı taranmış saçlarıyla yapılmıştır. Saçlarının işlenişinde geriye doğru taranma dışında; yanlara doğru sarkmış87 , dalgalı kıvırcık biçimler88 vardır. Medusa’nın komposizyon içindeki yeri; panolar içinde, ostothek gövdesinde nişlerin birleştiği yerde yada alınlığın ortasındadır.

İsaura’da ise KM2 ve KM3 katalog numaralı kaya mezarlarında oda mezarın üstünde alınlık içinde Medusa işlenmiştir. Swoboda Medusa’nın kanatlarıyla dikkati çektiğini 89 söylemişse de tahribattan dolayı günümüzde anlaşılamamaktadır.

İsaura’da sabit kaya lahtinde gördüğümüz; bölgede de yaygın olan girland motifi süslemesinden dolayı lahitler girlandlı olarak adlandırılmıştır. Girlandlı lahitlerin kökeninin Anadolu olduğu kabul edilir90. Bunların basit örnekleri bucraniumlarla bağlanan girlandlarla süslenmiştir. İ.S. 1. y.y.’da Anadolu’da bazı anıtlarda (Yalvaç Augustus Tapınağı Arşitravı ve Propylaia Binası) girland süsleme elemanı olarak görülür. Bunlar ilk imparatorluk çağında lahitlere geçmiştir. Sonraları girland taşıyıcısı olarak bucranium yerine mitolojik betimler kullanılmıştır. Doğu Kilikya’da en çok Nike ve Eros görürüz.. Girlandların altında sadece Doğu’da görülen üzüm salkımları Dionysos mitiyle ilgilidir91. Bu motiflere sahip lahitler İ.S. 2 y.y.’dan itibaren Anadolu lahitleri içinde önemli bir yer kaplar92.

İsaura’da ise sütunlar tarafından taşınan girlandlı bir mezar örneğine sabit kaya lahitinde rastlıyoruz. Ancak lahitlerin özellikle ön cephe dekorasyonunda alışılmış üç girland

84 Yılmaz, (2005), 93.

85 P. Grimal, Mitoloji Sözlüğü, (İstanbul-1997), 217b. 86 Yılmaz, (2005), 60.

87 Yılmaz, (2005), 186-187. 88 Yılmaz, (2005), 262.

89H. Swoboda, Denkmäler,137.

90 A. M. Mansel-A. Akarca, Perge’de Kazılar ve Araştırmalar, (1949), 27. 91 Mansel- Akarca, a.g.e., 5 dipnot 3.

(18)

yerine iki girland uygulaması özelliği93 bu latitte de uygulanmıştır. Bu durum Anazarbus Nekropolü’ndeki bazı lahitlerde de görülür94.

Girlandın mezar stellerinde, ostotheklerde ve kaya mezarlarında uygulanışı aynıdır. Figürlerin başlarının üstüne yerleştirilen motif yay gibi sarkar şekildedir95. İsaura’da şimdi bir evin duvarında olan işlevi belirsiz bir kabartmada; Eros olduğu düşünülen- kabarık saçlı, dolgun yüzlü kanatlı bir figürün sağ eliyle girland tuttuğunu görürüz. Bunun Helenistik bir kopya olması muhtemeldir96.

KL1 katalog numaralı kaya mezarının dar ve geniş cephesinde sütunların taşıdığı girlandlar aşağı doğru hantal bir şekilde sarkmaktadır. Kentte ve bölgede sütunların taşıdığı girlandlar, orta kısma doğru genişleyen çizgisinde tam bir simetri göstermemektedir97. Taşkent’e bağlı Bolay Kasabası’nda bulunan ostothek gövdesi98 ile KL1 karşılaştırılabilir. İkisinde de girland taşıyıcısı olarak İon başlıklı yivli sütunlar kullanılmış, girland kalın ve kısa biçimde uygulanmıştır.

Girlandlarla beraber süslemelerde yoğun olarak karşımıza bucranium motifi çıkar. Bölgede bulunan bir ostothek gövdesinde girlandın sağ üst köşesinde kulakları ve boynuzu vurgulanmış olarak yapılmış bir bucranium görürüz99. Ostothekler üzerinde bucraniumun yerleştirilmesinde aynı uygulama dikkati çeker: dar yada geniş cephede komposizyonun üst kısmında bucranium, girlandları taşıma vazifesi görmektedir. İsaura’da ise kaya mezarlarında aslan figürünün başının hemen altında görülür(bkz. KM1,KM2,KM3).

Niş içinde bulunan sabit kaya lahitlerinde göze çarpan motif tabula ansatadır. İsaura’da bu grup lahitlerde sandukanın uzun yüzünde ortada bulunur. Bunun dışında bir sabit kaya lahtinde (KL1) mezarın kuzey yan köşesinde yazıtlı tabula ansata bulunmaktadır. Tabulalı basit lahitlerin Anadolu için tipik olduğunu Rodenwalt aktarmıştır100. Tabulanın yazıtsız oluşunu R. Ergeç; lahiti sipariş edenin tabulasını kullanmak istemediği şeklinde yorumlamıştır. Bunun farklı mezhep ve inançlarla ilgili olduğunu söylemiş; dekoratif amaçlı kullanıldığını belirtmiştir101. Yazıtlı yada yazıtsız gördüğümüz tabula için İsaura’da da aynı durum geçerli olabilir. Tabulanın bulunduğu yer esas cephe kabul edildiğinden102 tabulalar ön kısma gelecek şekilde yerleştirilmiştir. Anazarbus Nekropolünde de aynı uygulamayı 93 R. Ergeç, (2001), 392. 94 R. Ergeç, (2001), 392. 95 Yılmaz, (2005), 171, 182,212. 96 Yılmaz, (2005), 136. 97 Yılmaz, (2005), 86.

98 Doğanay, a.g. e., 75 levha: 33:1. 99 Yılmaz, (2005), 219.

100 Romische Mitteilungen LVIII, (1943),11. 101 R. Ergeç, (2001), 396.

(19)

görmekteyiz. Ancak tabula ansatanın betimi burada oldukça iyidir103. İsaura’da ise basit bir biçimde yapılmıştır.

Argos Kralı Abas’ın Proitos ve Akrisios adındaki oğulları Argos tahtına kimin sahip olacağını belirlemek için savaşırlar ve bu savaşta mitolojiye göre kalkanın icat edildiği söylenir104. Savaşçılığın ve askerliğin simgesi olarak kalkan motifini bölgede mezar stellerinde ve mezar anıtlarında görürüz. Ostothek gövdelerinde bir askerin elinde kılıç ile beraber yada alınlık içinde kalkan motifi yapılmıştır105. Hakimiyetine girdiği ülkelere rahat vermeyen, korsanlıkla eşkıyalıkla eş anlamlı olarak telaffuz edilen106 İsauria Bölgesi’nde kalkan ve kılıç motifleri bunun doğal bir sonucu olarak sıklıkla kullanılmıştır.

İsaura’da KM1 katalog numaralı kaya mezarında alınlıkta bulunan kartalların üstünde kalkan ve kılıç motifi yerleştirilmiştir. Kartal-kalkan veya kılıç süslemesini Ermenek-Anamur Yaylası yakınlarındaki Domuztepe Mevkiinde bir kaya mezarında da görmekteyiz. Kaya mezarında alınlığın ortasında bir kalkan ve kalkanın ortasında çift başlı bir kartal bulunmaktadır107.

Son olarak bahsedebileceğimiz motiflerden ilki sadece KM4 katalog numaralı kaya mezarında bulunan Zeus’un atribüsü olan yıldırım demetidir. Kartal-yılan-yıldırım demeti üçlemesinden dolayı gücün, hakimiyetin simgesi; ölümsüzlüğün eş anlamlısı olarak düşünülebilir. Bir diğer motif sadece KM3 katalog numaralı kaya mezarında niş içinde bulunan aslanın ön ayakları önünde sağ kolunu kaldırmış, elinde çelenk tutan kadın motifi akla zafer tanrıçası Nike’yi getirmektedir.

5. SONUÇ

Tarihi boyunca eşkıyalar için bir liman görevi gören108 İsauria Bölgesi’nin merkezi İsaura’da farklı ve çok sayıda mimari yapı dikkati çeker. Özellikle nekropol sahasındaki mezarların çeşitliliği ve süslemeleri kayda değerdir. Ne var ki mezar soyguncuları ve kaçak kazılar nedeniyle günümüzde bu antik açık hava şehrindeki eserler yok edilmektedir.

Kentte anıtsal kaya mezarları, sabit yada taşınabilir kaya lahitleri ve şu an tamamen tahrip edilmiş durumda olan anıtsal mezarlar kentin coğrafik yapısına uygun olarak yapılmıştır. Süslemelerinde Frygia, Kilikya Bölgeleri etkileri; Roma ve Bizans Devri

103 R. Ergeç(2001), 393. 104 Grimal, (1997 ), 49a.

105 Yılmaz, (2005), 113-114; 164.

106 Noel Lenski, “Relations between coast and hinterland in Rough Cilicia”, La Cilicie: Espaces Et Pouvoirs

Locaux, Uluslar arası Yuvarlak Masa Bildirileri, Edit.: È. Jean, A. M. Dinçol, S. Durugönül, (2001), 417.

107 Doğanay, (2005), 86-87, levha: 33:2. 108 N. Lenski, a.g.e., 417.

(20)

özellikleri görmekteyiz. Hamilton incelemelerinde mezarların yerini belirttikten sonra buranın Hristiyanlıktan sonra da önemini koruduğunu ilave etmiştir109.

Bölge’de süsleme sanatına bakıldığında düzenli bir gelenek takip edilmiştir. Ancak süsleme sanatı yerel ve fakir bir gelişme içinde olmuştur.Buna karşılık çeşitliliğin yakalandığı söylenebilir. Greko-Romen etkisi gözlemlense de eserler Anadolu orijinlidir110. Artistik bilincin ve gururun göstergesi olan sanatçıların eserlerine imza atmasını Bölge’de görebilmekteyiz111; ancak kentin nekropol alanında bu uygulamaya rastlanmamıştır. A. Margaret Ramsay, Dorla’daki eserleri anlatırken bu kentteki sanatçıların İsaura’dakilerden daha az yetenekli olduğu tespitinde bulunmuştur112.

Toroslara hakim bir tepe üzerinde Bölgesinin ve hakimiyetine girdiği ülkelerin etkilerini gördüğümüz İsaura nekropolü var olan kalıntılarıyla günümüze kadar ilgiyi hep üzerinde tutmuştur. Mezarların çeşitliliği, süslemeleri, doğal ortama göre uygulanış biçimi ile arkeologlar için cazibesini sürdürmektedir.

109 W. J. Hamilton, a.g.e., 333.

110 A. M. Ramsay, “Examples of İsaurian Art: The Screen in İsaurian Monuments”, Anatolian Studies present to

Sir William Mitchel Ramsay, 331.

111 A. M. Ramsay, a. g. e., 335. 112 A. M. Ramsay, a. g. e., 331.

(21)

6. KATALOG

Katalog no: KM1

Eserin türü: Kaya Mezarı Geldiği yer: İnsitu

Geldiği tarih:______

Halen bulunduğu yer: İsaura Antik Kenti

Konumu: 1 no’lu Nekropol (Bkz. Resim 1,2,3,4,5) Malzeme türü: Yerli Kaya

Ölçüleri: yükseklik: 7.00m. genişlik: 1.18m.

Mezar odası: yükseklik: 82cm. genişlik: 63cm.113 Literatür:

J. Jüthner-F. Knoll-K. Patsch-H. Swoboda, Vorläufiger Bericht über eine Arrchäologische Expedition nach Kleinasien, (Prag 1903), 49 vd.

H. Swoboda, Denkmäler, 135, resim 61,62.

I. Temizsoy-M. V. Uysal-K. Mertek, Karaman Müzesi Yıllığı 2, (1984), 25. B. Umar, Tarihsel Çevre Düzenlemesi, (1986),46.

H. Bahar, İsauria Bölgesi Tarihi, (Konya-1991), (ydt), dy. Y. E. Scarborough, Cilicia Tracheia, dy.

M. Yılmaz, İsauria, 2005, s. 155. Tanım:

Yerli kayadan yapılmış, üst kısımları yivli, iki sütun arasında; mezar odasının alt ve üst kısımları ile akroterleri yapılmış alınlığın iç kısmının betimlendiği kaya mezarı.

“Sütunlar İon başlığı taşımaktadır. Tam ortada oda mezarı yer almaktadır. Oda mezarın iç ölçüleri ise yükseklik: 1.30m., genişlik:78cm., kalınlık: 1.18 m.’dir. mezar odasında 25cm’lik bir paye vardır.”114

Mezar odasına üç basamaklı krepisle çıkılır.mezar odasının sağ tarafında tabula ansata; sol tarafında kalkan bulunmaktadır. Mezar odasının üst kısmında başı cepheden, vücudu profilden yapılmış bir aslan vardır. Arka ayakları üzerine oturan aslanın başının altında bucranium görülmektedir. Ancak Swoboda, yanlış bir değerlendirme ile üzüm

113 Yılmaz, (2005), 154. 114 Yılmaz, (2005), 154.

(22)

olduğunu söylemektedir115. Mezar odasının altında ise, yüzü tahrip olmuş bir büst bulunmaktadır. Mezar odasının hemen sağında, solunda ve ortada tahrip olmuş kadın büstü vardır.

Mezarın üstünde üç fascialı arşitrav ve tepe ile köşe akroterleri yapılmış alınlık vardır. Alınlıkta frontal kanatlarını açmış, iki kartal betimi bulunmaktadır. Kartalların üstünde ise kılıç ve kalkan figürleri vardır.

Katalog no: KM2

Eserin türü: Kaya Mezarı Geldiği yer: İnsitu

Geldiği tarih:_____

Halen bulunduğu yer: İsaura Antik Kenti Konumu: 1 no’lu Nekropol (Bkz. Resim 6) Malzemenin türü: Yerli Kaya

Ölçüleri: yükseklik: 3.30m., genişlik:1.70m.116 Literatür:

J. Jüthner-F. Knoll-K. Patsch-H. Swoboda, Vorläufiger Bericht über eine Arrchäologische Expedition nach Kleinasien, Prag, 1903, s. 49 vd. H. Swoboda, Denkmäler, 135, resim 61,62.

I. Temizsoy-M. V. Uysal-K. Mertek, Karaman Müzesi Yıllığı 2, 1984, 25. B. Umar, Tarihsel Çevre Düzenlemesi, 1986, 46.

H. Bahar, İsauria Bölgesi Tarihi, (Konya-1991), (ydt), dy. Y. E. Scarborough, Cilicia Tracheia, dy.

M. Yılmaz, İsauria, 2005, 156. Tanım:

“Yerli kayaya işlenmiş, profilli plaster başlıklı iki sütun arasında bulunan kaya mezarı. Payeler arasında oda mezarı yer almaktadır. Mezara çıkmamız mümkün olmadığından, mezarın iç ve dış ölçüleri alınamamıştır. Sütunlar üzerinde yarım yuvarlak bir kemer ve içinde bir aslan figürü yer almaktadır. Belki de kayanın jeolojik yapısından dolayı plasterler üzerindeki kemer tam biçimini alamamıştır. Aslan, ön ve arka ayakları üzerine oturmuş durumdadır. Aslanın vücudu profilden, başı yarı cepheden verilmiş olup, ağzında tahribatlar vardır. Başın altında boğa başı görülebilmektedir. Aslanın oturduğu podyum altında ve oda

115H. Swoboda, Denkmäler , 136. 116 Yılmaz, (2005),156.

(23)

mezarının üzerinde bir alınlık içinde medusa işlenmiştir. Alınlığın tepe ve köşelerinde akroter olarak palmet motifi yer almaktadır. Oda mezarına tek basamakla çıkılmaktadır117.

Katalog no: KM3

Eserin türü: Kaya Mezarı Geldiği yer: İnsitu

Geldiği tarih:_______

Halen bulunduğu yer: İsaura Antik Kenti Konumu: 1 no’lu Nekropol (Bkz. Resim 7,8,9) Malzeme türü: Yerli Kaya

Ölçüleri: yükseklik: 3.15m, genişlik:2.50m.118 Literatür:

J. Jüthner-F. Knoll-K. Patsch-H. Swoboda, Vorläufiger Bericht über eine Arrchäologische Expedition nach Kleinasien, Prag, 1903, s. 49 vd. H. Swoboda, Denkmäler, 135, resim 61,62.

I. Temizsoy-M. V. Uysal-K. Mertek, Karaman Müzesi Yıllığı 2, 1984, 25. B. Umar, Tarihsel Çevre Düzenlemesi, 1986, 46.

H. Bahar, Isauria Bölgesi Tarihi, (Konya-1991), (ydt), dy. Y. E. Scarborough, Cilicia Tracheia, dy.

M. Yılmaz, İsauria, 2005, 157. Tanım:

Yerli kayadan yapılmış; üstte niş içinde aslan figürünün ve altta korint başlıklı iki sütun arasında oda mezarın bulunduğu kaya mezarı.

Mezar odasının iki yanındaki yivli sütunlar korint başlıklıdır. Başlıkların bitimiyle beş fascialı kemer üst kısmı oluşturmaktadır. Mezar odasının etrafı geniş konturlarla belirginleştirilmiştir. Odanın üst kısmında köşe ve tepe akroterleinin yapıldığı alınlığın ortasında medusa119 bulunmaktadır. Figür tahrip olmuştur. üst kısımda ise niş; oturan aslanın duruşuna uygun olarak yapılmıştır. Aslanın başı cepheden, vücudu profilden betimlenmiştir. Aslanın ağzı açıktır ve yeleleri sarmallar şeklinde yapılmıştır. Aslanın ön ayakları önünde bir bucranium ve onun yanında sağ kolunu yukarı kaldırmış, elinde çelenk tutan kadın figürü

117 Yılmaz, (2005),156.

5 Yılmaz, (2005), 157.

(24)

bulunmaktadır. KM1’de olduğu gibi KM2 ve bu kaya mezarı için Swoboda, Denkmäler’de aslanın ön ayakları önünde üzüm olduğunu söylemektedir120.

Katalog no: KM4

Eserin türü: Kaya Mezarı Geldiği yer: İnsitu

Geldiği tarih:_____

Halen bulunduğu yer: İsaura Antik Kenti

Konumu: 1 nolu Nekropol (Bkz. Resim 10,11,12 ) Malzeme türü: Yerli Kaya

Ölçüleri: yükseklik: 1.94m. genişlik:1.90m Literatür:

J. Jüthner-F. Knoll-K. Patsch-H. Swoboda, Vorläufiger Bericht über eine Arrchäologische Expedition nach Kleinasien, Prag, 1903, s. 49 vd. H. Swoboda, Denkmäler, 135, resim 61,62.

I. Temizsoy-M. V. Uysal-K. Mertek, Karaman Müzesi Yıllığı 2, 1984, 25. B. Umar, Tarihsel Çevre Düzenlemesi, 1986, 46.

H. Bahar, İsauria Bölgesi Tarihi, (Konya-1991), (ydt), dy. Y. E. Scarborough, Cilicia Tracheia, dy.

M. Yılmaz, İsauria, 2005, 158. Tanım:

Yerli kayaya yıldırım demeti ve kartal figürü yapılmış kaya mezarı.

Üç krepisle çıkıldıktan sonra orta kısımda başı dörtte üçlük; gövdesi cepheden; kanatlarını açmış kartal figürü, Zeus’un atribüsü olan yıldırım demeti üzerinde betimlenmiştir. Yıldırım demetinin altında bir yılan görülmektedir. En üstte ise, okunamayan dört satırlık yazıt bulunmaktadır121.

Katalog no: KL1

Eserin türü: Kaya Lahiti Geldiği yer: İnsitu Geldiği tarih:_____

Halen bulunduğu yer: İsaura Antik Kenti

Konumu: 2 no’lu Nekropol (Bkz. Resim 13,14,15,16,)

120 H. Swoboda, Denkmäler , 137-138. 121 Yılmaz, (2005), 158.

(25)

Malzeme türü: Yerli Kaya Ölçüleri: Alınamamıştır.

Literatür: M. Yılmaz, İsauria,(2005),161 Tanım:

Yerli kayaya yapılmış, bir tarafında sütunlar arasında iki büst; diğer tarafında iki figür bulunan kaya lahiti.

Yerli kayanın podyum gibi yapılmış kısmı üzerinde yer alan kaya lahiti tahrip olmuştur. lahitin her iki yanında figürlerin üzerinde girland bulunmaktadır. Batı yüzünde girlandları birbirine bağlayan; büstleri birbirinden ayıran bir sütun bulunur. “ mezarın üstünde kapak olarak kullanılan aslan tamamen kırılmıştır. Aslanın üst kısmında tam ortada 25cm. derinliğinde 9cm. yarıçaplı silindir şeklinde bir oyuk vardır. Büyük bir olasılıkla mezar sahibinin kemiklerinin veya küllerinin konduğu yer olması gerekir. Mezarın kuzey yan köşesinde yine kayanın üzeri düzeltilmiş ve içindeki yazıtı tahrip olmuş tabula ansata bulunmaktadır122.

Katalog no: KL2

Eserin türü: Kaya Lahiti Geldiği yer: İnsitu Geldiği tarih:____

Halen bulunduğu yer: İsaura Antik Kenti Konumu: 2 no’lu Nekropol (Bkz. Resim 17) Malzeme türü: Yerli Kaya

Ölçüleri: Kline: yükseklik: 54cm. boy:2.46cm en: 76cm. Literatür: M. Yılmaz, İsauria, 2005, 161.

Tanım:

Yerli kayaya yarım daire kemer şeklinde bir niş içine yapılmış kaya lahiti.

Lahit, M. Yılmaz tarafından belgelendiğinde lahit kapağı ve sanduka özellikleri görülebilmekteydi. Buna göre; lahit kapağının üzerinde çörten uçlarında ağzı açık aslan başı vardır. Bir yüzde iki medusa başı; diğer yüzde lahitin ortasında yazıt bulunmayan tabula ansata bulunmaktadır123.

Dikdörtgen formda yapılmış klinenin ön kısmı ve lahitin kapağı tamamen tahrip olmuştur. kemer ile kline tabanına kadar olan kısım 2.90cm. olarak ölçülmüştür. Muhtemelen kline içine ölü külü ve hediyeleri konmaktaydı.

122 Yılmaz, (2005), 160. 123 Yılmaz, (2005), 159.

(26)

Katalog no: LM1

Eserin türü: Lahit Mezar Geldiği yer: İnsitu Geldiği tarih:____

Halen bulunduğu yer: İsaura Antik Kenti Konumu: 2 no’lu Nekropol (Bkz. Resim 18 ) Ölçüleri: Kapak: boy: 223 cm., en: 70 cm. Literatür: ________

Tanım:

Kapağının sağ tarafı kısmen tahrip olmuş, klinenin her iki yanı ve kapağının çatı kiremitleriyle betimlendiği lahit mezar.

Klinenin her iki uzun yüzünde toplam on olmak üzere bulunan çatı kiremitleri eşit aralıklarla yapılmıştır. Aralarında herhangi bir betimleme veya figür bulunmamaktadır. Aynı şekilde kline kapağında da bulunan bu çatı kiremitleri bir uçtan diğer uca aynı aralıklarla, bütünün devamı şeklinde görülmektedir.

Katalog no: SLK1

Eserin türü: Sidamara Tipi Lahit Kapağı Geldiği yer: İsaura Antik Kenti

Geldiği tarih: 2004

Halen bulunduğu yer: Konya Arkeoloji Müzesi Konumu: 3 no’lu Nekropol Alanı

Ölçüleri: Kapak: boy:2.90cm en:1.40cm yükseklik: 55cm. Literatür: ______

Tanım: sandukası olmayan, üç parça halinde çıkarılmış, mermerden Sidamara tipi lahit kapağı.

Kapağın ön yüzünde iki yanda Eroslar ve yanında üzüm yiyen bir keklik bulunmakta; Hemen yanında karşılıklı duran iki Eros muhtemelen ellerinde çelenk tutmaktadır. Bu

sahnenin yanında tahrip olmuş durumda olan aslanın geyiği yakalama sahnesi yer almaktadır. Arka uzun yüzde birinin elinde mızrak diğerininkinde kalkan bulunan çıplak iki savaşçı betimi ve yanındaki sahnede kırık olduğundan anlaşılamayan bir canlı; çıplak tasvir edilmiş Eros; karşılıklı iki aslanın ortasında ters dönmüş bir geyiği parçalama sahnesi görülmektedir. Dar yüzün birinde köşede deniz yaratığı ve tahrip olmuş durumda av sahnesi; diğer dar yüzde yine köşede bir deniz yaratığı, yanında Eros ve aslan ile kırık durumda bir geyik

(27)

bulunmaktadır. Kapağın üst kısmında ise karı koca klinede yatar şekilde yapılmış olmalı; şu an ikisinin elleri sağlam olarak görülmektedir.

İ.S. 2-3 yüzyıllara ait olan lahit kapağı Bizans Dönemi’nde yapılan mezarda

kullanılmıştır. 520X400 cm ölçülerindeki odanın taşları devşirme malzemeyle yapılmış, geç dönemde moloz taşlı-horasan harçlı duvarlar eklenmiştir. Odanın kuzeydoğusunda Bizans Dönemi’ne ait iki adet mezar bulunmuştur. Dikdörtgen planlı mezarlardan kuzeydeki çocuk mezarıdır. Etrafı taş örgülü mezardan kemikler çıkmış; mezar buluntusuna rastlanmamıştır124.

(28)

BİBLİYOGRAFYA

Akarca, A., Şehir ve Savunması I, (Ankara-1972) Akurgal, E., Anadolu Uygarlıkları, (İstanbul-1988) Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi III, (İstanbul-1982) Astour, M. C., Hellenosemitica, (Leiden-1965)

Bahar, H., İsauria Bölgesi Tarihi,(Yayınlanmamış Doktora Tezi), (Konya-1990)

Cate, H. T., The Luwian Population Groups of Lykia and Cilicia Aspera, (Leiden-1961) Cumont, F., “L’aigle Funeraire d’Hierapolis et L’apotheose des Empereurs”, Etudes Syriennes, (Paris-1917)

Davis, E. J., “Life in Asiatic Turkey”, A Journal of Travel in Cilicia, (London-1879) Diodoros, Bibliotheka Historika, (Ed.: T. E. Page), (London-1947).

Doğanay, O., Ermenek ve Yakın Çevresindeki Antik Yerleşim Birimleri, (Konya-2005) Ergeç, R., “Anazarbus Antik Kenti ve Nekropolü”, La Cilicie: Espaces et Pouvoirs Locaux, Uluslar arası Yuvarlak Masa Toplantısı Bildirileri, (İstanbul-2001)

Erzen, A., Kilikien bis zum Ende der Perserherrschaft, (Leipzig-1940) Grimal, P., Mitoloji Sözlüğü, ( İstanbul-1997)

Hall, A. S., “Notes and İnscriptions from Eastern Pisidia”, Anatolian Studies XVIII, 1968, 57-92

_________, “New Light of the Capture of İsaura Vetus by Servilius Vatia”, Atken des VI İnternationelen Kongresses für Griechische und Latieinische Epigrafik, (München-1972), 568-571.

Hamburg, E., “Sarkophage”, RE I/A, (1920).

Hamilton, W. J., Researches in Asia Minor, (London-1842)

Haspels, C. H. E., The Highlands of Phrygia I-II, (Princeton-1971) Heredot, Heredot Tarihi, (Çev: M. Ökmen), (İstanbul-1983). Homeros, İlyada, (Çev: A. Erhat), (İstanbul- 1981).

(29)

Kanat, F., Konya Arkeoloji Müzesi’nde Bulunan Sidamara Tipi Lahitler ve Dokimeon Atolyesi, (yayınlanmamış yüksek lisans tezi), (Konya-1992)

Kiepert, H., Memoir über die Konstruction der Karte von Klesnasien, (Berlin-1854)

Lenski, N., “Relations Between Coast and Hinterland in Rough Cilicia”, La Cilicie: Espaces et Pouvoirs Locaux, Uluslar arası Yuvarlak Masa Toplantısı Bildirileri, (İstanbul-2001), 417-424.

Mansel, A. M., Akarca, A., Perge’de Kazılar ve Araştırmalar, (Ankara-1949) Mertek, K., İsaura (Zengibar Kalesi) Antik Kenti Temizlik ve Sondaj Kazısı, 1992 ________, İsaura (Zengibar Kalesi) Antik Kenti Temizlik ve Sondaj Kazısı, 1993 ________, İsaura (Zengibar Kalesi) Antik Kenti Temizlik ve Sondaj Kazısı, 1994 _______, Zengibar Kalesi (İsaura) Antik Kenti Nekropol Kurtarma Kazısı Raporu, 2004 Ormerod, H. A. – Cary, M., “Roma and The East The Pirates of Cilicia”, CAH, IX, 350vd. Özsait, M., Helenistik ve Roma Devrinde Pisidia Tarihi, (İstanbul-1985)

Pfuhl, E., Möbius, H., Die Ostgriechischen Grabreliefs I- II, (1977-1979). Ramsay, W. M., Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası,Çev. M. Pektaş,(İstanbul-1960) Rodenwalt, G., “Zeus Bronton”,Jdl, 34, 1919, 74.

___________, “Sarkophage Probleme”, Romische Mitteilungen LVIII, (München-1943), 1-26

Rosenbaum, E., “Report of the Council of Management and of the Director for 1962”, Anatolian Studies XIII, 1963

Scarborough, Y. E., The Funerary Monuments of Cilicia Tracheia,(Yayınlanmamış Doktora Tezi), (Cornel Üniversitesi-1991).

Sterret, J. R. S., The Wolf Expedition to Asia Minor, Papers of the American School of Classical Studies III, (Boston-1888).

Strabon, Coğrafya, Çev. A. Pekman, (İstanbul-1987).

Swoboda, H., Keil, J., Knoll, F., Denkmäler aus Lykaonien, Pamphylien und İsaurien, (Prag-1935).

Temizsoy, İ., Uysal, M. V., Mertek K., Karaman Müzesi Yıllığı 2, (Konya-1984)

Wehrhahn-Stauch, L., “Aquila Resurrectio”, Zeitschrift des Detuschen Wereins Für Kunstwissenschaft, (1967), 107.

(30)

Yılmaz, M., Bozkır Çevresinin Tarihi, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), (Konya-1990). ________, Bozkır Çevresinin Antik Tarihi ve Eserleri İsauria, (Konya-2005).

(31)

ÇİZİMLER LİSTESİ

1. Zengibar Kalesi’nin (İsaura) Genel Planı 2. İsaura Antik Kenti Yol Ağı

RESİMLER LİSTESİ 1. KM1 Genel Görünüş 2. KM1 Genel Görünüş 3. KM1 Detay 4. KM1 Detay 5. KM1 Detay 6. KM2 Genel Görünüş 7. KM3 Genel Görünüş 8. KM3 Genel Görünüş 9. KM3 Detay 10. KM4 Genel Görünüş 11. KM4 Genel Görünüş 12. KM4 Genel Görünüş 13. KL1 Genel Görünüş 14. KL1 Ön Cephe 15. KL1 Ön Cephe 16. KL1 Yan Cephe 17. KL2 Genel Görünüş 18. LM1 Genel Görünüş 19. SLK Genel Görünüş 20. SLK Detay 21. SLK Detay

(32)

ÇİZİMLER

(33)

(34)

RESİMLER

1. KM1 Genel Görünüş

(35)

3. KM1 Detay

(36)

5. KM1 Detay

(37)

7. KM3 Genel Görünüş

(38)

9. KM3 Detay

(39)

11. KM4 Genel Görünüş

(40)

13. KL1 Genel Görünüş

(41)

15. KL1 Ön Cephe

(42)

17. KL2 Genel Görünüş

(43)

19. SLK Genel Görünüş

(44)
(45)

İSAURA NEKROPOLÜ MERAL ÇELİK

ÖZET

İsauria Bölgesi’nin başkenti İsaura (Zengibar Kalesi) Konya-Bozkır’a 16km. uzaklıktaki Ulupınar Köyü yakınlarındadır. Sarp uçurumlarla çevrili tepe üzerinde bulunan kent; Konya’yı ve Torosları ayrıca, Karaman’ı, Seydişehir ve Hadim’i kontrolü altında tutmaktadır.

Üç başlıkta toplarsak; 1 no’lu nekropol alanında, şehir kapısından kuzeybatıya uzanan yolun sağ tarafında bulunan anıtsal kaya mezarları bulunmaktadır. 2 no’lu nekropol ise, yine şehrin kuzeybatısında yer alan kaya lahiti-kaya mezarı kaynaştırmasından oluşan niş içinde mezarları ve lahit mezarları kapsamaktadır.3 no’lu nekropol alanı, diğerlerinin tersine kentin güneyinde Akropol kapısına ulaşan yolun her iki yanındaki anıtsal mezarlardır. Burada Meral_Celik_resim.pdf ve Meral_Celik_harita.pdf dosyaları bulunmaktadır.

(46)

THE NEKROPOL OF ISAURA MERAL ÇELİK

ABSTRACT

İsaura (Castle of Zengibar) the capital of İsaura Region is nearby the Ulupınar Village which is 16km away from Konya-Bozkır. The city that is surrounded by steep cliffs controls Konya and the Taurus Mountains, alongside with Karaman, Seydişehir and Hadim.

The Akropol Gate supported by double towers which we know as having near-east origin, Exedra, Agora, Basilika and Zafer Arches together with the Nekropol spread out a wide area are indications of architectural richness.

If we sum at three topics; in the nekropol area number 1, monumental rock graves which are placed right to the path that lies from city gate to nortwest are found. As for nekropol area number 2, it covers the sarcophagus graves and the graves inside niche and comprised of joined rock sarcophagus-rock graves that are once again located in the nortwest of the city. The area number 3, unlike others, are the monumental graves which are placed both sides of the path that reaches the Akropol gate in the South of the city. The file Meral_Celik_resim.pdf and Meral_Celik_harita.pdf are located in the cd.

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

一、研究對象的身體活動量平均值為 17067.6 MET-min-wk,絕對身體活動量平 均值為 1591.1 Kcal/day。身體活動分類以工作身體活動量最高,平均值為

Republic of Iran, Iraq, Kuwait, Saudi Arabia and Venezuela.. They were to become the Founder Members of

Karyalılara ait 3 bin 500 yıllık kaya mezarları ve odaların üzerine villa yapan müteahhit “Tapulu arazimiz.. Mezarların üzerine yaln ızca biz inşaat

Bu çalıĢmada, toz metalurjisi yöntemi kullanılarak istenilen bileĢim oranlarında çelik numuneler imal edilmiĢlerdir. Farklı oranlarda eklenen mikroalaĢım element

The aim of this study is to determine the English language learning needs of students in the preparatory classes of GOP University based on the perceptions

Çocuk dilinde söz dizimsel düzeyde karşıtlık bildiren “ama” bağlacı düz söz (locutoire) bir değer göstererek “p ama q”, “ama q”, “p ama”

Anket formunda yer alan soruların oluşturulmasında Dünya Bankası ile Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) iş birliği ile hazırlanan Türkiye Finansal Yeterlilik