• Sonuç bulunamadı

MUSLIM WOMEN IN THE CHANGING WORLD

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MUSLIM WOMEN IN THE CHANGING WORLD"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ABSTRACTS

22TEMMUZ2017 İÜ KONGRE MERKEZİ BEYAZIT İSTANBUL

DEĞİŞEN DÜNYADA MÜSLÜMAN KADIN

MUSLIM WOMEN

IN THE CHANGING WORLD

(2)
(3)

The Objectives of the Symposium

Women have taken a productive and efficient role in every part of their lives within today’s world that is increasingly modernized and globalized. As women take their places in politics, work life, academia and in the social life, it is imperative to construct a society that is more sensitive and respectful to the fundamental duties of women which is integrated with their role of transferring values and culture.

In this International Symposium with attendants who are academicians, politicians, researchers, activists, and students; it is hoped that the opportunities and difficulties of Muslim women in the changing times can be discussed and debated in detail. We would also like to raise social awareness by approaching this issue from different perspectives and increase sensitivity of this platform by making it a regular program.

Sempozyumun Hedefleri

Modernleşen ve küreselleşen günümüz dünyasında kadın hayatın her alanında daha etkin, üret- ken ve yetkin bir rol üstlenmiştir. Kadınların siyasette, çalışma hayatında, akademik ortamda ve sosyal hayatta yer alırken değer ve kültür aktarımındaki rolüyle bütünleşik kadının asli görevler- ine saygılı ve sorunlarına duyarlı bir toplum inşa etmek bugün bir zorunluluktur.

Uluslararası katılımlı sempozyumda akademisyenler, politikacılar, araştırmacılar, aktivistler ve öğrencilerin bir araya getirilerek değişen dünyada Müslüman kadın olmanın fırsatları ve zor- luklarının çok yönlü müzakere edilmesi hedeflenmektedir. Konuyu farklı boyutlarıyla ele alarak

22TEMMUZ2017 İÜ KONGRE MERKEZİ BEYAZIT İSTANBUL

MÜSLÜMAN KADIN

IN THE CHANGING WORLD

(4)

Organisation Committee

Rümeysa Yeni Elbay, MD (President)

İstanbul Medeniyet University Goztepe Training and Research Hospital Arzu Yanık, Med Dt

Hayat Foundation

Betül Sümbül Şekerci, M. Pharm, PhD Candidate Hayat Foundation

Esen Çalım, BA Hayat Foundation Ruken Şimşekoğlu, MD

Istabul University, Istanbul Medical Faculty Sümeyra Boz, Med Dt

Okmeydani Training and Research Hospital Zeynep Erva Güllüoğlu Torun, MD Hayat Foundation

Zeyneb İrem Yüksel Salduz, MD Bezmialem University

(5)

July 22, 2017 09:00-09:30 Registration

09:30-10:00 Opening Ceremony 10:00-11:30 Session I

Women in the Changing World

Fatma Betül Sayan Kaya, MD, Türkiye, Minister of Family and Social

Policies

Chair

Nazife Şişman, MA, Researcher-Writer, Türkiye Historical and Political Dynamics Behind the Debates Concerning ‘Muslim Women’

Ayşe Böhürler, BA, Journalist-Producer, Türkiye Problems awaiting Muslim Women in the 21st Century

Samia Raheel Qazi, PhD, Pakistan

Women Empowerment in the Changing World 11:30-11:45 Coffee Break

11:45-13:00 Session 2

Women in the Academic World

Sevgi Kurtulmuş, Prof, Türkiye Chair

Siti Aisyah Ismail, MD, Indonesia An Example from Muslim World

Handan Ankaralı, Prof, Türkiye

Challenges of Being Women in Academia Aynur Görmez, MD, Asst. Prof, Türkiye

An Example of Enthusiasm in Academia 13:00-14:00 Lunch Break

14:00-15:15 Session 3

Women in the Healthcare Sector Nurgül Elbaşı, MD, Asst Prof, Türkiye Chair

Mükerrem Bedizel Aydın, Assoc Prof, Türkiye Historical Assessment

Rümeysa Yeni Elbay, MD, Türkiye

Working Women in Healthcare Labor Havva Sula, MD, Türkiye

Female Healthcare Professionals in the Voluntary Movements

15:15-15:30 Coffee Break 15:30-16:45 Session 4

Women in the Family

Sare Davutoğlu, MD, Türkiye

Chair

Yıldız Ramazanoğlu, BPharm, Writer, Türkiye

The Transformation of the Family Within the Context of the Changing Male and Female Profiles

Program

(6)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

6 ABSTRACTS

Seyhan Büyükcoşkun, PhD, Writer, Türkiye

Can Mother’s and Father’s Roles Change in a Changing World?: From the Perspective of Global Employment Strategies

Sevinç Sanisoğlu, MD, Türkiye

Role of Women in the Context of Transition of Culture and Values

16:45-17:00 Closing Session

(7)

22 Temmuz 2017 09:00-09:30 Kayıt

09:30-10:00 Açılış Konuşması 10:00-11:30 Oturum 1

Değişen Dünyada Kadın

Fatma Betül Sayan Kaya, Dr, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Oturum Başkanı

Nazife Şişman, Araştırmacı-Yazar, Türkiye

“Müslüman Kadın” Tartışmalarının Arka Planındaki Tarihi ve

Siyasi Dinamikler

Ayşe Böhürler, Gazeteci-Yapımcı, Türkiye 21. Yüzyılda Müslüman Kadını Bekleyen Sorunlar

Samia Raheel Qazi, Dr, Pakistan

Değişen Dünyada Kadının Güçlendirilmesi 11:30-11:45 Kahve Arası

11:45-13:00 Oturum 2

Akademik Hayatta Kadın

Sevgi Kurtulmuş, Prof Dr, Türkiye Oturum Başkanı

Siti Aisyah Ismail, Dr, Endonezya

İslam Dünyasından Bir Örnek

Handan Ankaralı, Prof Dr, Türkiye

Akademide Kadın Olmanın Zorlukları

Aynur Görmez, Yard Doç Dr, Türkiye

Akademi Yolunda Bir Mücadele Örneği 13:00-14:00 Yemek Arası

14:00-15:15 Oturum 3

Sağlıkta Kadın

Nurgül Elbaşı, Yard Doç Dr, Türkiye Oturum Başkanı

Mükerrem Bedizel Aydın, Doç Dr, Türkiye Tarihi Değerlendirme

Rümeysa Yeni Elbay, Dr, Türkiye

Sağlıkta Çalışan Kadın Havva Sula, Dr, Türkiye

Gönüllülük Hareketlerinde Sağlıkçı Kadın 15:15-15:30 Kahve Arası

15:30-16:45 Oturum 4

Ailede Kadın

Sare Davutoğlu, Dr, Türkiye Oturum Başkanı

Yıldız Ramazanoğlu, Ecz, Yazar, Türkiye

Yeni Kadın ve Erkek Profilleri Bağlamında AileninDönüşümü

Seyhan Büyükcoşkun, Dr, Yazar, Türkiye

Değişen Dünyada Anne ve Baba Rolleri Değişebilir mi?:

Küresel İstihdam Stratejileri Perspektifiyle

Sevinç Sanisoğlu, Dr, Türkiye

Kültür ve Değerlerin Aktarımında Kadının Rolü 16:45-17:00 Kapanış Oturumu

(8)
(9)

ABSTRACTS

Muslim Women in the Changing World

July 22, 2017 - Beyazıt İstanbul

(10)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

10 ABSTRACTS

Women in the Changing World/Değişen Dünyada Kadın

Dr Fatma Betül Sayan Kaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Oturum Başkanı

Fatma Betül Sayan Kaya, 31 Ocak 1981 tarihinde İstanbul’da doğdu. Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği’nden mezun oldu. NYU-Poly’de meme kanserinin görüntülenmesi üzerine lisansüstü çalışmalar yapan Fatma Betül Sayan Kaya, daha sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirerek Tıp Doktoru ünvanını aldı. 2009 yılında AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildi. 2010-2012 yıl- ları arasında Adalet ve Kalkınma Partisi kurucu Genel Başkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını yürüttü. 2012 yılında yapılan kongreyle tekrar AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildi ve AK Parti İstanbul Tanıtım Medya’dan sorumlu İl Başkan Yardımcılığına atandı. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim- lerinde ERDOĞAN İSTANBUL seçim ofisi Tanıtım Medya Sorumlusu olarak görev yaptı. 12 Eylül 2015 tari- hinde yapılan AK Parti 5.Olağan Kongresi’nde MKYK üyeliğine seçildi ve AR-GE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak atandı. 1 Kasım 2015 Milletvekilliği Genel Seçimi’nde İstanbul Milletvekili seçildi. 25 Kasım 2015 tarihinde AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Çok iyi düzeyde İngilizce ve Almanca bilen Sayan Kaya, evli ve 2 çocuk annesidir.

Nazife Şişman Özgeçmiş/ Curriculum Vitae

Nazife Şişman Gerede’de doğdu. Boğaziçi Üniversitesi’nde Ekonomi okudu. Sosyolojide lisansüstü çalışma- lar yaptı. İngilizceden Türkçeye eserler tercüme etti. Martin Lings’in Hz. Muhammed’in Hayatı, Seyyid Hü- seyin Nasr’ın İslam Kozmoloji Öğretilerine Giriş, Mevdudi’nin Tefhim’ül Kur’an adlı eserleri bunlardan ba- zıları. Çalışmaları, kimlik siyaseti, gündelik hayat, beden sosyolojisi gibi konularda yoğunlaşmakta; halen bir gündelik hayat dergisi olan  Nihayet derginin yayın koordinatörlüğünü yapmaktadır. Yayınlanmış eserlerin- den bazıları:    Emanetten Mülke: Kadın, Beden, Siyaset (2003); Küreselleşmenin Pençesi, İslam’ın Peçesi (2005); Günün Kısa Tarihi (2008); Başörtüsü: Sınırsız Dünyanın Yeni Sınırı (2009); Yeni İnsan: Kaderle Tasarım Arasında (2011); Dijital Çağda Müslüman Kalmak (2016).

10:00-11:30 Session I

July 20, 2017

Muslim Women in the Changing World

July 22, 2017

İstanbul Üniversitesi Kongre Merkezi

Beyazıt İstanbul

(11)

Nazife Şişman gained her BA degree in Economics from Bosphorus University and did post graduate studies in Sociology. She works as a freelance writer.   Her writing interests centre on women issues in Muslim expe- rience in modern periods. Identity politics, cultural encounters, body politics and everyday life constitute her main study areas. Nowadays she is the publication coordinator of a monthly magazine (Nihayet, a popular sociology periodical). Some of her publications include Emanet’ten Mülk’e: Kadın, Beden, Siyaset (Women, Body and Politics-2003); Küreselleşmenin Pençesi İslam’ın Peçesi (Pawn of Globalisation, Veil of Islam-2005);

Günün Kısa Tarihi (Short Histroy of the Present-2008); Başörtüsü: Sınırsız Dünyanın Yeni Sınırı (Headscarf:

Border of a Borderless World-2009); Yeni İnsan: Kaderle Tasarım Arasında (New Human: Between Destiny and Design-2011); Dijital Çağda Müslüman Kalmak (Being Muslim in the Digital Age-2016). Her translations from English to Turkish include Martin Lings’ The Life of the Prophet; Seyyid Hossein Nasr’s An Introduction to Islamic Cosmological Doctrines; Mawdudi’s Tefhim’ül Qur’an.

Özet

“Müslüman Kadın” Tartışmalarının Arka Planındaki Tarihî ve Siyasî Dinamikler

Bugün “Müslüman kadın”, pek çok siyasal anlaşmazlığın üzerine bina edildiği sembolik ve kültürel bir zemin gibi işlev görüyor. İslamcılar da Modernistler de neo-oryantalistler de poli- tikalarında Müslüman kadın imgesini kullanıyorlar. Ve hangi çerçevede ele alınırsa alınsın,

“İslam ve kadın” problemli bir alan olarak sunuluyor. Böyle problemli bir alanda düşünce ve pratik üretmek, Müslümanları oldukça zorluyor. Peki nasıl oldu da “İslam ve kadın” böyle bir terkipte ele alınır oldu? Sanki aralarında negatif, olumsuz bir ilişki varmış gibi?

İslam’da kadın, İslam ve kadın, Müslüman kadının rolü... Bu kavramların siyasi ve tarihi bagajını dikkate almayan, genelleyici ve klişe yaklaşımlarla, içinde bulunduğumuz sorunları değil çözmek, isabetli bir şekilde tespit bile edemeyiz. Bu sebeple bu sunumda “Müslüman kadın” tartışmalarının tarihi ve siyasi arka planına dair bir analiz yapmak istiyorum.

Abstract

Historical and Political Dynamics Behind the Debates Concerning “Muslim Women”

Today the “Muslim woman” is used as a symbolic and cultural site upon which many po- litical conflicts are built. Islamists, modernists and neo-orientalists all utilize the Muslim woman image as part of their politics. And in any context where it’s analyzed, the issue of

“Islam and women” is presented as a problematic one. Forming ideas and making practi- cal analyses in such a problematic area is proving difficult for Muslims.

What, then, happened that led to “Islam and women” to be viewed in this light? As if there is a negative and adverse relationship between them?

“Women in Islam”, Islam and Women”, “The role of Muslim Women”... Without taking into consideration the political and historical baggage of these concepts, it is impossible to detect the problems not to speak of analyzing the issue or proposing solutions. So, in this presentation, I would like to analyze the historical and political dynamics behind the dis- putes concerning “Muslim Women”.

(12)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

12 ABSTRACTS Ayşe Böhürler Özgeçmiş/ Curriculum Vitae

Gazeteci, belgesel ve program yapımcısı. Kanal 7 Televizyonunda 1995-2007 arasında yönetici ve yapımcı olarak görev yaptı. Halen kendi yapım ajansında çalışmalarını sürdürüyor. 12 İslam ülkesinde kadın sorun- larını araştırdığı “Müslüman Ülkelerde Kadın/Duvarların Arkasında” isimli 13 bölüm halinde yaptığı belgeselleri ulusal ve uluslararası televizyon kanallarında yayınlandı. Umman, Yemen, Mısır, Sudan, Endonezya, Malezya, Cezayir, İran, Pakistan, Filistin, Ürdün, Lübnan-katar, Tunus hakkında kadın haklarını ele alan belgeseller yaptı, yazılar yayınladı Son olarak Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya göçünü anlattığı belgeselleri “Avrupa’nın Mülteciler- le İmtihanı” ismiyle NTV’de yayınlandı. Çeşitli konulardaki belgesellerinin ve programlarının yanısıra yayınlan- mış üç kitabı bulunuyor. Yeni Şafak gazetesinde köşe yazıyor. Ak Parti kurucuları arasında yer alıyor.

Böhürler writes a weekly column for Yenisafak newspaper. She is the director and producer of various inde- pendent documentary projects. She worked as a writer and editor in several magazines. In 1995-2006, she worked as a programme director and producer in TV Channel 7. She organized and hosted many conferences on women’s rights and human rights issues. She produced a documentary “Behind Walls: Women in Islamic Countries” about women’s rights in Islamic countries that has 13 episodes of the following countries; Oman, Yemen, Sudan, Egypt, Lebanon, Malaysia, Indonesia, Algeria, Iran, Syria, Palestine, Jordan, Pakistan in the years 2005-2008. During the year 2008- 2011, she produced the following documentaries on a wide range of subjects “Muslim Women in UK”, “Hayme Ana”, “Turkish Literature from Orkhon Scripts to Nobel Prize”, “ A life dedicated to books: Ali Emiri Efendi”. She is the author of two books that is compiled of the interviews she con- ducted; “Behind Walls: Women in Islamic Countries” and “Yazmasam Ölürdüm”. She also holds the title of the founder of the Justice and Development Party of Turkey (AKP) and worked as a part of The National Council (MKYK) for 11 years (2001-2012). She still works on women’s rights issues and produces documentaries and TV programs at her own production company.

Özet

21. Yüzyılda Müslüman Kadını Bekleyen Sorunlar

21. yüzyıl her yönüyle belirsiz, bulanık ve kaotik bir yüzyıl olarak önümüzde duruyor. Üçün- cü aydınlanma çağı olduğu söylenen bu çağın kaotik yapısına hazır mıyız? Her şey hem birbirine bağlı hem de bağımsız, her şey hem iç içe hem de karmaşık. Bu değişimden en fazla etkilenen ise dinler olacak. Bilimden sanata hayatın her alanını etkileyen bu değişim hepimizi yakından ilgilendiriyor. Öyle görünüyor ki yeni yüzyılda belirsizliğe, bulanıklığa alı- şacak, kaostan korkmamayı öğreneceğiz…

Diğer taraftan bu yüzyıl bize bir çok fırsat da sunuyor. Küçük güzel hareketlerin, iyi işlerin, küçük değişimlerin toplumları ve dünyayı nasıl etkilediğini ve değiştirdiğini de göreceğiz.

Kısaca bu çağın kaos kuramından bizi kelebek etkisi teorisi çıkaracak. Bir kelebeğin ka- nadını çırpmasının Amazon ormanlarında fırtınalara sebep olacağını hiç unutmadan ya- şamamız gereken bir çağdayız. Bilgilerinden emin kötü amaçlı güç odaklarının, “toplum mühendisliği” iddialarının dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkacak küçük bir değişimle nasıl sarsıldığını bu yüzyılda göreceğiz.

(13)

Özellikle 11 Eylül terör saldırılarından sonra Müslüman toplumların hedef alındığı bir dün- ya sisteminin karşısında kendimizi her zamankinden daha fazla ifade etme ihtiyacını du- yuyoruz. Özellikle de Müslüman kadınların üzerindeki bakışların daha da yoğunlaştığının, batı medyasının onların başarılarına değil de acılarına odaklanarak, dünyaya Müslümanları negatif imajlarla yansıttığının da farkındayız. Onları hep mağdur gösteren bir medya dilinin karşısında kendimizi kitlelere doğru anlatmalıyız.

Diğer taraftan mücadele ettiğimiz cepheler de tek değil. İçinde yaşadığımız toplumların kadınlara zarar veren gelenekleriyle mücadele ederken bunların İslam’ın değil toplumların yanlışı olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Biliyoruz ki kadınlara verilen zararlar İslam’ın algı- sını da etkiliyor. Kadınların içinde yaşadıkları toplumlarda daha çok söz sahibi olmasının, haklarının gelişmesini engelleyen kültürlerin bu yüzyılda eski halleriyel devam edebilmesi mümkün görünmüyor.

Diğer taraftan İslam’ın yeryüzünde bozulmadan kalan tek din olarak kaldığının bilincindeyiz.

Dost görünerek onu özünden uzaklaştırmaya çalışan pek çok fikri akımla da karşı karşıya- yız. İslam’ı diğer dinlerle, Uzakdoğu dinlerinden esintilerle yorumlamaya çalışan dini özün- den koparan etkilenmeler de önümüzde bir tehlike olarak duruyor. Müslüman kimliğimize sahip çıkmak, toplumların ve yüzyılın bu karmaşık yapısı içinde çok da kolay görünmüyor.

Ama diğer taraftan bu çağ bize birçok imkan da sunuyor. Toplumsal değişimin yasaları artık büyük işlerden geçmiyor. Yani kelebek etkisi teorisi siyasetten sosyal hayata her yer- de işliyor. Yüzyıllar önce Mevlaan Celaleddin Rumi’nin “bir sineğin kanadını çırpması arş-ı rahmanı titretiyor” cümlesinin bilincinde yaşamamız gereken bir yüzyıl bizi bekliyor.

Bir küçük yüreğin çırpınışı bir vatan kurtarıyor. Türkiye ve 15 Temmuz bunun en iyi örneği- dir. Bu yüzyılda Müslüman kalarak güçlenmenin yollarını arayan toplumların hedef tahtası- na konulduğunu biliyoruz. Tıpkı Türkiye’nin olduğu gibi.

Kadınlar ise bu yüzyılın odağında. Müslüman erkeklerin ve kadınların birbirlerine bakışı- nı değiştirmeden yeni yüzyılda sağlam bir kimlik geliştirebilmemiz mümkün görünmüyor.

İslam ülkeleri kadına şiddete, kadınları yok saymaya devam ettikçe İslam’ın adaletini sa- vunmamız da mümkün görünmüyor. Bu yüzyıl İslam’ın ve bizim daha çok tartışılacağımız bir yüzyıl olacak. Hem dini eksenimizi kaybetmeden, ülke kimliklerimizi kaybetmeden, zi- hinlerimizi işgal ettirmeden, tarihten gelen hatalarımızla yüzleşerek, kendimizi yenileyerek ayakta kalmak zorundayız. İslam’ı tahrif edici anlayışların en sinsi metotlarının uygulama zemini bulabildiği bir teknoloji ortamında her daim uyanık kalabilmek ve çağı anlayarak çocuklarımızı bu çağa karşı dayanıklı hale getirmek için biz kadınlara çok iş düşüyor.

(14)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

14 ABSTRACTS

Dr Samia Raheel Qazi Curriculum Vitae

-Only female member of Council of Islamic Ideology(A constitional body for legislation according to islamic principles)

-Founding member and assistant secretery general International Muslim Women Union(IMWU) Asia, an NGO with ESOSOC status, the largest one of the muslim women in 70 countries of the globe

-Trustee, Women Aid Trust

-Member of the board og Trustees International Muslim Women Union(IMWU) -Member of Al-Khidmat Foundation Pakistan

-Member Board of Directors Ghazali Education Trust

-Member of the Board of Trustees ‘’Khawateen Trust’’ which provides Micro Credit Schemes for Women -Trustee of Global Association of Muslim Women

-Director of Foreign Affairs Comitee Educational Qualification -Graduation from Punjab University

-Holds First Class First Master Degree in İslamic Studies with first position from Balochistan University -Dr. Of Philosophy from University of Punjab, Lahore, Pakistan topic ‘’Family System in Islam and contempo- rary challenges’’

Abstract

Women Empowerment in the Changing World

In today’s Era of Globalisation, no ‘Narrative’ can prove to be fruitful, unless it takes into consideration and involves the often ‘ignored half’ of the Human Race, i.e., Women! Since time immemorial, communities and civilisations have tried to determine the most appro- priate role of women, yet, to date, no satisfactory solution has been achieved. 

Some difficult issues which resist any universally accepted stance, and will come under dis- cussion in this paper, as to the discrimination in the treatment of women since inception in the womb, basic human rights, educational opportunities and societal norms and traditions.

A brief overview of condition of women before and after Islam will also be presented for better understanding of the concept of ‘empowerment’.

Considerations regarding ‘Violence against Women’, both within their homes as well as in the workplaces and society in general, will also be briefly discussed, in order to find solutions.

The crucial question of how to balance between maintaining the traditional role of women

(15)

assigned by nature itself, and allowing women to work outside the home, will also come under discussion.

There seems to be no authentic Islamic juristic reason, preventing women from playing a no-less role in the public life than men, if it does not exceed it, for certain gifted women. A gifted, well-educated and well-trained woman would be qualified to hold the highest post in government, as well as in other professional careers. She could hold the posts of min- ister, judge or governor of a state, as well as any post in business or in the administration, and this will supported with references from Quran and Sunnah.

In the end, it will be discussed how in this age of ‘Polarisation’, we have all become victims, one way or the other. Rigid extremes that have emerged, not just in terms of the traditional

‘left’ and ‘right’, but also dangerously, within the Left and Right, will be discussed briefly.

There is chaos and divide within societies, which is bound to lead to extremism and vio- lence. There are divides, no longer on the basis of just ‘Faith’ and ‘Religion’, but even on the basis of Ideologies and Identities, even Political affiliations and Social Class.

Through Globalization and the mechanism of the New World Order, the West is really amassing all the means as its disposal to regain its hegemony and control over the third world as it used to have during the colonial era! Women are an easy prey to their heinous schemes.

Suggestions and solutions will be given in the concluding segment of the paper.

Let us create ‘EQUITY’ not ‘EQUALITY’ amongst the genders, as they have been created differently, with different purposes in view, in order to give them real and sustainable em- powerment.

This is the need of the day, if we want to ‘survive’ and prosper as a human race, otherwise, consequences can be very grave.

Women in Academic World/Akademik Hayatta Kadın

Prof Dr Sevgi Kurtulmuş Oturum Başkanı

Özgeçmiş

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, mezuniyetinden hemen sonra 1982 yılında bu fakültenin Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nde asistan olarak göreve başladı.

Aynı fakültenin Sosyal Siyaset Bölümü’nde 1983 yılında yüksek lisans programını bitirdi. 1988-1989 öğretim yılında ABD’de Temple University Scholl of Business & Management’ta doktora tez çalışmalarını sürdürdü.

11:45-13:00 Session II

(16)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

16 ABSTRACTS

1992 yılında “İktisat Doktoru” ünvanı aldı. Kurtulmuş 1991-1993 yıllarında Cornell Universitesi Scholl of Indus- trial & Labor Relations’da doktora sonrası (Post Doctorial) çalışmalarında bulundu. Kurtulmuş, 1996 yılında Çalışma Ekonomisi Anabilim Dalı’nda Doçentçlik’e yükseltildi.

Çeşitli sempozyum, panel ve toplantılarda tebliğler sunan Kurtulmuş’un sosyal siyaset, sosyal güvenlik, çalış- ma ekonomisi, aile politikaları, sağlık ekonomisi ve yönetim alanlarında çeşitli ilmi dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Ayrıca, T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu tarafından 1997 yılında basılmış

“Teorik Esasları ve Tatbikatları Bakımından Aile Ödenekleri” ve “Sağlık Ekonomisi ve Hastane Yönetimi” isimli iki kitabı bulunmaktadır.

Kurtulmuş, 2012-2015 yılları arasında Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde Profesör olarak görev yapmıştır. Halen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi olan Kurtulmuş, İngilizce ve Fransızca bilmekte olup, evli ve üç çocuk annesidir.

Dr Siti Aisyah İsmail Curriculum Vitae

Name: Siti Aisyah Ismail, MD, MHA  DOB: 23 October 1979

Nationality: Malaysian Country of Residence: Indonesia Husband: Eka Ginanjar, MD, Cardiologist

Children: Hamzah (14yo), Anas (11yo), Imran (4yo), Rayyan (1yo)

Current position: Director, Human Capital in Imani Hospital & Primary Care, Indonesia (2014-now) Past positions: GP in Hospital & Primary care clinic in Malaysia (2005-2012)

FIMA Affiliation:

Head, Publication and Public Education Division, Islamic Medical Association & Network of Indonesia (IMANI) Foreign Affairs Division, Islamic Health Institution Network of Indonesia (MUKISI)

Primary & Secondary education: Al-Amin Islamic School, Gombak, Selangor, Malaysia Bachelor: MD, Faculty of Medicine, University of Indonesia, Jakarta, Indonesia (1998-2004)

 Masters: Master in Hospital Administration, Faculty of Public Health, University of Indonesia, Depok, Indone- sia (2015-2017)

Thesis: The Impact of Implementation of Shariah Hospital Certification on Hospital Performance in Sultan Agung Islamic Hospital  

 Publications:

  1. Potpourri of Islamic Medicine (Indonesian, 2013)   2. Immunization Controversies (Indonesian, 2014)

  3. Immunisation Controversies, What You Really Need to Know (English, 2015)   4. Standards in Shariah Hospital Certification (Indonesian, 2015)

(17)

Abstract

An Example from Muslim World

Coming from Malaysia, a progressive Muslim country, has given a positive insight of wom- an in education and career. Man and woman complement each other, through their own unique roles. 

Indonesia the world’s most populous Muslim country, albeit being more conservative, pro- vides equal opportunity to woman both in education and career. 

Although living in Muslim majority country, we still face skepticism from the non-muslims, because generally they have better access and resources

It is our duty to prove that being a Muslim, we are equally at par in the academics/career world, and that our hijab and responsibilities are not a hindrance to perform but rather, it gives us the sense of protection, barakah and divine support  Muslim needs to prove that Islamic system is a “rahmah lil alamin”, the true way of life, theoretically in the academia and practically in career. We should be the living evidence of the perfect Islamic system Daily struggle is real and a good support system is needed to keep the balance between family lives, academic/career, and dakwah obligations

Prof Dr Handan Ankaralı Özgeçmiş

Prof Dr Handan Ankaralı, 1971 yılında Adana’ da dünyaya geldi. 1978-1989 yılları arasında ilk, orta ve liseyi Kayseri’ nin muhtelif bölgelerinde okudu. 1993 yılında Ankara Üniversitesinde lisans eğitimini tamamladıktan sonra 1993-1995 yılları arasında Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyometri ve Genetik Anabilim Dalında Yüksek Lisans eğitimini, 1995-2000 yılları arasında ise yine aynı anabilim dalında Doktora eğitimini tamamladı. 2001 yılı Ocak ayında Mersin Üniversitesi, Tıp Fakültesi Biyoistatistik ve Tıp Bilişimi AD’na Yardımcı Doçent olarak atandı. 2006 yılı Mart döneminde Doçentlik Unvanını aldı. 2006 yılı Ağustos ayında Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik AD’ na Doçent olarak atandı. 2009 yılı Ocak ayında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik ve Tıp Bilişimi AD’ nı kurduktan sonra 2011 yılı Ocak ayında Profesörlük Unvanını aldı. Mayıs 2017 tarihinden itibaren İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik ve Tıp Bilişimi AD’da Profesör kadrosunda görevine devam etmektedir. Şu ana kadar 6 Yüksek Lisans Öğrencisi mezun etmiş ve 1 doktora öğrencisine eş danışmanlık yapmaktadır. 50 civarında projede görev almıştır. Kongrede sunulan 5 bildiri ödülü vardır. 6 adet Ulusal dergide ve 2 adet uluslararası derginin editörler kurulunda yer al- maktadır. Biyoistatistik alanında ulusal düzeyde çok sayıda seminer ve kurs düzenlemiştir. Ayrıca 2016 yılında Ürdün Üniversitesi Tıp Fakültesinde de 3 günlük Biyoistatistik kursu vermiştir. 2014-2016 yılları arasında 2’

şer haftalık sürelerle toplam 3 defa Yeryüzü Doktorları faaliyeti olarak planlanan proje kapsamında, alanında eğitim vermek ve mentorluk hizmetlerinde bulunmak için Uganda İslam Üniversitesi Tıp Fakültesine gitmiştir.

Uluslararası dergilerde yayınlanan 200 civarında ve ulusal dergilerde yayınlanan 150 civarında bilimsel yazıda, yazar olarak yer almaktadır. Uluslararası kongrelerde sözlü veya poster olarak sunulan 150 civarında bildirisi ve ulusal kongrelerde sözlü veya poster olarak sunulan 100 civarında bildirisi mevcuttur. Alanında 5 adet kitap

(18)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

18 ABSTRACTS

yazarlığı vardır. 2016 yılında Düzce Üniversitesi Yayın Teşvik Kapsamında Atıf Başarı Birincilik Ödülü almıştır.

Tıp Fakültesi ve diğer birçok sağlık fakültesine, Mühendislik Fakültelerine ve Ziraat Fakültesi ve Biyoloji bölüm- lerine Biyoistatistik, Araştırma yöntemleri, Araştırma ve Etik dersleri vermiştir. Anabilim Dalı Başkanlığı, Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği, Enstitü Müdür Yardımcılığı, Enstitü Yönetim Kurulu Üyeliği, Girişimsel olmayan ve Gi- rişimsel araştırmalar Etik Kurul Üyeliği ve Koordinatörlük gibi idari görevlerde de deneyim sahibidir.

Ayrıca dini bilgisini artırmak ve kendi kendini daha iyi sorgulayabilmek için Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3. Sınıfında öğrencilik eğitimine devam etmektedir.

Özet

Akademide Kadın Olmanın Zorlukları

Akademisyenlik, mesai saatleriyle sınırlı kalmayan, sürekli yenilenmeyi gerektiren, hayat boyu devam eden ve yaşamın tamamı üzerinde etkili olan bir meslektir. Başarılı bir akade- misyen olabilmek için, özverili, azimli, çalışkan, tefekkür etmeyi seven, araştırmacı kişilikte olmalı ve kendini güncellemeyi, okumayı ve mesleğini sevmelidir. Bu sunumda, değişen dünyada akademik hayatta kadın olmanın zorlukları ve çözüm önerileri üzerinde durula- caktır.

Türkiye’nin ilk kadın üniversitesi olan İnas Darülfünunu, 1914-1919 yılları arasında eğitim vermiş ve 53 kadın mezun etmiştir. Akademik hayatta kadın sayısı 1980 sonrası giderek artmış ve 2014-2015 verilerine göre kadın akademisyen oranı %41,1’e yükselmiştir. Pek çok gelişmiş batı ülkesinde bu oran %20 civarındadır. Kadın akademisyenler, bilimin her alanında yer almakla birlikte eğitim, hemşirelik, iletişim fakülteleri ile iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin bazı bölümlerinde daha yoğun çalışmaktadırlar. Ayrıca kadınların akademik hayata başladıklarında, erkeklerle benzer oranda oldukları ancak akademik hayatın üst ba- samaklarında sayılarının erkeklere oranla azaldığı görülür.

Kadın akademisyenlerin yaşadıkları başlıca zorluklar arasında; toplumumuzda evlilik ha- yatının getirdiği sorumlulukların kadınlarda daha fazla olması, kadına yüklenen farklı değer yargıları ve toplumsal statüler, çocuk sahibi olmayı veya evliliği erteleme, sosyal çevreden soyutlanma, duygusal yapının gereği ortamdaki çekişmelerden olumsuz etkilenme, hırs, yarışma, kıyaslama gibi duyguları daha yoğun yaşamaları sayılabilir.

Ülkemizde inanç özgürlüğü ve insan hakları bağlamında mevcut iktidarın girişimleri ve yap- tığı düzenlemeler sayesinde, geçmişte öğrenci olarak dahi üniversiteye alınmayan başörtülü bayanlar, artık akademik hayatta başarılı çalışmaları ile yer almaktadır. Bu kadınların yaşadık- ları en önemli sorun sözlü veya fiili ya da davranışlarla ortaya çıkan mobing uygulamalarıdır.

Ancak bu tip uygulamalar geçmiş hafızaların etkisi ile ortaya çıkmakta olup, sorunların büyü- memesi ve olayların tekrar etmemesi için başörtüsü kullanan akademisyenin, bilginin kendi- sine yüklediği olgunlukla, sabır ve sağduyulu davranarak bu tip sorunları kolayca aşabileceği söylenebilir. Ayrıca inancımızın bize sunduğu ahlaki ilkelere riayet eden, çalışkan, işini en iyi şekilde yapan akademisyenler olmaya gayret göstermemiz gerekmektedir.

(19)

Ülkemizde yönetici kadın akademisyen sayısı gelişmiş ülkelere oranla çok azdır. Bunun nedenleri arasında öz güven eksikliği ve yöneticiliğe zaman ayıramayacağı korkusu yer almaktadır. Yüce Allah kadın ve erkeği “eşit” değil “eş” olarak yaratmıştır. Bu ise iyi organize olunduğu takdirde kadın ve erkeğin her sahada birbirini bütünleyeceğini ve birbirine destek sağlayarak yapılan yöneticiliklerin de daha başarılı olacağına işaret etmektedir.

Yrd Doç Dr Aynur Görmez Özgeçmiş

1992 yılında girdiği Cerrahpaşa İngilizce Tıp programından 5. Sınıfta başörtüsü nedeniyle atılması sonucu tıp eğitimini Macaristan Szeged Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak 2002 yılında mezun oldu. Psikiyatri uzmanlık eğitimini Birleşik Krallık’ta yaparak 2009 yılında uzmanlık sınavlarını verdi. Nörogelişimsel psikiyatri üst ihtisasını Oxford Psikiyatri rotasyonunda tamamladı ve bir süre klinik şefi olarak çalıştı. 2014 yılında Türki- ye’ye döndü. 1,5 yıl Bezmialem Vakıf Üniversitesi’nde çalışmasının ardından Mayıs 2016’dan itibaren İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde psikiyatri bölümünde yardımcı doçent olarak çalışmaktadır. Klinik ve araştırma ilgi alanları yetişkin zihinsel engellilerde psikiyatrik sorunlar, otizm spektrum bozuklukları, erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğudur. İngiliz Psikiyatri Derneği (sınavla) ve İngiliz Nöropsikiyatri Derneği (referansla) üyesidir. Evli ve 3 çocuk annesidir.

*Member of Royal College of Psychiatrists

Özet

Akademi Yolunda Bir Mücadele Örneği

Başörtüsü yasağı ile 28 Şubat döneminde mezun olmaya çok yakın okuldan atılma. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yasak mağduru arkadaşları ile beraber legal ve sivil ze- minde hak arama mücadelesi. Terörist muamelesi görme, devlet güvelik mahkemesinde 90 yıl hapis istemi ile yargılanma. Türkiye’de sürecin tıkanması sonucu hiç bilmediği Ma- caristan’da küçük bir şehre göç. Macarca öğrenerek hastalarla iletişim. Ve 3 yıl gecikme ile mezun olup 2002’de ülkeye dönme. Devam eden yasak ve iptal edilen diploma denkliği.

Uzmanlık yapmak için 2003’te İngiltere’ ye 8 aylık hamileyken göç ve sınavlar. 100 civarı iş başvurusu. Mülakat süreci ve işe başlama. 2 yıl sonra göçmen yasası değişikliği ve iş kontratlarının iptali. Tekrar vize sorunu, yeni iş başvuruları. Londra’da ülkenin en prestijli psikiyatri hastanesinden (Maudsley) iş alma. En merkezi hastanesi St Thomas da çalışma ve ardından Oxford Rotasyonuna kabul. Ve 2014, 11 yıldan sonra ülkeye 3 çocukla dönüş.

Yerli ama bir o kadar da yabancı yeni bir sisteme ailece uyum süreci.

(20)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

20 ABSTRACTS

Women in Healthcare Sector/Sağlıkta Kadın

Yrd Doç Dr Nurgül Elbaşı Oturum Başkanı

Özgeçmiş

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesini 1985 yılında bitirdi. Kastamonu Devlet Hastanesi Acil Biri- minde mecburi hizmetini yaptı. Anadolu Ün.Tıp Fak.Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ABD.’da uzmanlık eğitimini tamamladı. İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesinde 2006 yılına kadar uzman Hekim olarak çalıştı. Bu arada part-time çeşitli özel hastanelerde çalıştı ve Özel İncirli Hast.’de 3 yıl Yön. Kur.

üyeliği yaptı.2007 yılında Bayrampaşa Belediyesi Fizik Tedavi Ve Engelliler Rehabiliyasyon Merkezinde sorum- lu Hekim ve Kurum Yöneticisi olarak başladı. 2016 yılına kadar devam etti. Halen orada hasta muayenelerine devam etmekte. İstanbul Aydın Ün.’de 2012 yılında MYO’nda Fizik Tedavi Bölümünde 4 yıl Yrd.Doç. olarak ders verdi. 2016 yılında İstinye Ün. Fizyoterapi Bölümünde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaya başladı. Bu arada ülkemizde Fizik Tedavi Teknikerleri için ilk olarak çıkarılan kitapta bölümü bulunmaktadır.

Meslek Yaşamına ek olarak yoğun bir biçimde STK’lar da çeşitli kademelerde çalışmıştır. Sağlık-Sen İstanbul şube kuruculuğu, Hayat Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Yön Kur., Asitane Kültür Sanat eğitim ve dayanışma Vakfı Yön. Kur., Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Yönetim Kurulu. TOFD’nin kurduğu Türkiye’deki salt Omurilik Felçlileri için olan Hüsnü Ayık Özel Bakımevinin 10 yıldır kurucusu ve sorumlusudur. 2000-2002 yılları arasında Kayışdağı Darüaceze kurumunda çalışmış ve ilk fizik tedavi ünitesini kurmuştur.

İlgi Alanları: Engelliler, Çeşitli öğrenci ve sanat çalışmaları

Doç Dr Mükerrem Bedizel Zülfikar Aydın Özgeçmiş

İstanbul’da doğdu. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olduktan sonra İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Anabilim Dalı’nda yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Halen Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Bilim Tarihi Anabilim Dalında görev yapmaktadır. Çalışmaları bilhassa tıp ve ziraat tarihi üzerinedir.

Evli ve üç çocuk annesidir.

Yayımlanmış çalışmalarından bazıları:

Terceme-i Kitabü'l-Filaha (Ziraat Kısmı); Çevirimetin-İnceleme- Sözlük (İstanbul 2011);

Terceme-i Kitabü'l-Filaha (Zootekni Kısmı); İnceleme-Çevirimetin- Sözlük (İstanbul 2012);

Kitabü'l-Filaha'da Gök Cisimleri - Tarım İlişkisi (ACTA TURCİCA, 2013); "İbn Sina'ya göre hastalık-sağlık kavramı" (Tıp Tarihi Araştırmaları 2007); "Osmanlı tıbbında 'müfred deva'

kullanımı ve 'müfredat' eserlerinin genel özellikleri" (Osmanlı Bilimi Araştırmaları, 2005)

14:00-15:15 Session III

(21)

Özet

Sağlıkta Kadın/Tarihsel Değerlendirme

Tarihsel sürece baktığımızda kadının, her kültürün, her toplumun kendine has âdet, gelenek ve kabulleriyle ilişkili olarak az veya çok, sağlık uygulamaları içinde yer aldığını görüyoruz.

Nitekim İslamiyet öncesi Arap toplumunda kadınlar tarafından yapılan çeşitli sağlık uygu- lamaları İslamiyet sonrasında artarak devam etmiştir. İslam dininin insana verdiği değer, bedenin kişiye emanet edildiği düşüncesi, Hz. Peygamber’in her vesileyle tabibe gitme- yi, tedavi olmayı tavsiye etmesi gibi sebeplerle Müslümanların önemli katkılar yaptığı bir alan haline gelen tıbbın uygulanışında kadınların önemli roller üstlendikleri bilinmektedir.

Daha ilk dönemlerden itibaren kadınlar bizzat Peygamberimizin teşvik ve takdirleriyle hem- cinslerine doğum konusunda yardımcı olmaktan cinsel konularda aydınlatmaya; savaşta yaralıları tedavi etmekten çeşitli ilaçlar hazırlamaya; birtakım geleneksel tedavi usullerini uygulamaktan sünnet yapmaya kadar çok geniş bir alanda toplumun ihtiyaçlarını karşıla- mışlardır. İslam tıbbının tabii bir devamı olan klasik dönem Osmanlı tıbbında da kadınların,

“karı hekim”, “tabibe”, “hekime”, “tabibe kadın” veya “ebe”, “kabile” gibi adlarla hekimlik ve ebelik yaptıklarını, bir takım cerrahi uygulamalarda görev aldıklarını biliyoruz. Bu konuda en erken tarihli kaynaklardan biri, Amasya Darüşşifası başhekimlerinden Şerefeddin Sa- buncuoğlu (15. yy.) tarafından kaleme alınan Cerrahiyetü’l-Haniye adlı eserdir. Eserde hem

“tabibe” hem de ebe anlamında kullanılan “kabile” kelimelerinin, bu hanımların yaptıkları uygulamaların minyatürleri yanında yer alması Osmanlı toplumunda kadınların sadece do- ğum yaptırmadıklarını, daha ziyade kadın hastalıklarıyla ilgili olmakla beraber çeşitli cerrahi müdahalelerde de bulunduklarını açıkça göstermektedir.

Bütün bu uygulamalar dönemin eğitim anlayışına uygun olarak usta-çırak ilişkisi yoluyla öğrenilmekte, tıbbi bilgiler genellikle aile içinden aktarılmaktaydı. Ancak modernleşmenin başladığı 19. yüzyıldan itibaren geleneksel yollarla öğrenilen ve uygulanan tababet ve ebe- lik yerini “diplomalı” hekim ve ebelere bıraktı. Bu çerçevede modern eğitim kurumlarında eğitim alarak diplomalı olan ilk meslek erbabı ebelerdir.

Bildirimizde yukarıda verdiğimiz çerçevede Müslüman kadının sağlık uygulamalarındaki yeri ve konunun tarihi gelişimi aktarılmaya çalışılacaktır.

(22)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

22 ABSTRACTS

Dr Rümeysa Yeni Elbay Özgeçmiş

1983 yılında İstanbul’da doğdu. Orta ve lise öğrenimini Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde 2000 yılında dereceyle tamamladıktan sonra aynı yıl katsayı engeline rağmen Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı ve eğitimine başarı bursuyla devam etti. 2007 yılında Tıp Fakültesini üçüncülük derecesiyle bitirerek Yüksek Onur Ödülü’ne layık görüldü. Psikiyatri ihtisasını İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. Kadına yönelik şiddet, alkol-madde bağımlılığı, ergen sağlığı, intihar, gönüllü sağlık hizmetleri gibi birçok toplumsal konuda akademik ve sosyal çalışmalarda bulundu. Çeşitli bilimsel dergilerde makaleleri yayınlandı. Üyesi olduğu Hayat Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı, Kadın Sağlıkçılar Dayanışma Der- neği (KASAD-D), Yeryüzü Doktorları, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Meridyen Derneği ve Kartal Ana- dolu İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’nin çeşitli projelerinde görev aldı. Birçok konferans, seminer ve açık oturuma katılımcı ve konuşmacı olarak katıldı. 25. ve 26. Dönem milletvekili seçimlerinde mil- letvekili aday adayı oldu. Halen Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikiyatri uzmanı olarak görev yapmaktadır. İyi düzeyde İngilizce bilmektedir. Ahmet Elbay ile evli ve iki çocuk annesidir.

Özet

Sağlıkta Çalışan Kadın

Tarih boyunca üretimin her aşamasında yer alan kadın özellikle Sanayi Devrimi ve Dünya Savaşları sonrası istihdamında ciddi artışla birlikte, sosyal ve çalışma hayatında birtakım sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.

Sağlık alanı ise ayrıca özellikli bir yere sahiptir. Hastalığın iyileştirilmesinde bilgi, birikim ve deneyimin önemi tartışılmazdır ancak bunları şefkat, merhamet, empati ile yoğurarak kullanmak ve bu şekilde hastaya sunmak elbette ayrıca önemi haizdir. Kadın ruhunun do- ğası itibariyle bu latif duygulara sahip olması, aslında sağlığı bu yönüyle bir kadın mesleği yapmaktadır.

Modern tıp uygulamalarına geçildikten sonra ve eğitim olanaklarından eşit yararlanılmaya başlandıktan sonra kadınların sağlık alanına rağbeti iyice artmıştır.

Bugün ülkemizde sağlık sektöründe, diğer birçok sektörden farklı olarak kadın istihdamı

%60’ lara dayanmaktadır. Ancak bu oranların yüksekliği sağlık sektörünün kadınlar açısın- dan rahat bir iş alanı olduğu anlamına gelmemektedir.

Sağlık çalışanı kadınların mevcut sorunlarını tespit etmek üzere ve çözümler üretmek üzere çeşitli çalışmalar devam etmektedir.

Hali hazırda yapılmış olan iyileştirmeler ve kadın haklarının korunması ve kadın erkek fırsat eşitliği sağlanması konusunda TBMM KEFEK Komisyonu ümit vaat edicidir.

Cumhuriyet Türkiye’sinde dindar bir Müslüman sağlık çalışanı olmak ise başka bir takım sorunlarla da baş etmeyi gerektirmiştir. Cumhuriyet tarihinin başından itibaren dindar kim- liği ile verdikleri mücadelelerle hafızamıza kazınmış ve yakın tarihte 28 Şubat darbesiyle

(23)

başörtülü yasağı ve katsayı sorunu nedeniyle çalışma ve eğitim hayatından mahrum bıra- kılmış nice parlak dindar kadın vardır.

80’lerde artmaya başlayan o kitlenin söz konusu yasak nedeniyle başörtülü olarak hizmet veren konumuna gelememiş olması, Müslüman kadının çalışma hayatındaki bazı sorunları ile ilgili herhangi bir tecrübe yaşanmadan bugünlere taşınmasına neden olmuştur.

Bugün artık dindar kimliği ile açıkça yaşadığı en temel sorun ortadan kalkmış olsa da din- dar Müslüman kadının özellikle sağlık alanında hala mücadele etmesi gereken zorluklar vardır. Tüm kadın çalışanların ortak yaşadıkları problemlerinin yanında başka bir dizi sorun sağlık çalışanı dindar kadını zorlamaktadır.

Tüm bunlara rağmen, toplumun öncü ve örnek alınan bir kesimi olması hasebiyle, dini/ma- nevi değerlerini koruyan ve yeni nesle aktarılması konusunda hassasiyet gösteren, sektö- rün ve günlük hayatın yoğunluğunda “Allah rızası için hizmet etmeyi” aklından çıkarmayan, sahip olduğu ilim nimetinin zekatını vermek üzere sosyal ve akademik alanlarda gayret gösteren, maddi, manevi, tıbbi ve insani yardım alanlarında sosyal sorumluluk bilincine sa- hip sağlıkçı Müslüman dindar kadın olabilmek ve yetiştirebilmek bizim için önemli bir so- rumluluktur. Bu sorumlulukları yerine getirebilmek için çalışma hayatında ihtiyaç duyulan düzenlemelerin hakların garanti altına alınabilmesi için- yasal düzenlemeler aracılığı ile ol- ması gerekir.Bunun için öncelikle siyasi yetkililere,sivil toplum kuruluşlarına ve akademide hocalarımıza büyük sorumluluklar düşmektedir.

Dr Havva Sula Özgeçmiş

1983 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu. Karadeniz Teknik Üniversitesin- de Biyokimya alanında doktora yaptı.

Birçok kamu kurumunda görev yaptıktan sonra 2013 yılında emekli oldu. Halen yarım zamanlı olarak mesleğini sürdürüyor.

Öğrencilik yıllarından bu yana özellikle sağlık ve sosyal hizmetler alanı olmak üzere bir çok sivil toplum kurulu- şu çalışmalarında yer aldı, projeler hazırladı, yönetti.

4 kız çocuğu annesi ve 7 torun sahibidir.

Özet

Gönüllülük Hareketlerinde Sağlıkçı Kadın

Değişen ve küreselleşen dünyada – Müslüman- kadınlar profesyonel iş yaşamı ve akade- mik hayatta olduğu gibi sosyal sorumluluk çalışmalarında ve gönüllülük hareketlerinde de bir çok kısıtlama ve zorlukla karşı karşıyadır. Oysa erkek mü’minler gibi kadın mü’minler de kendilerine verilen ve bir gün hesaba çekilecekleri kesin olan nimetlerin gereğini yapmak ve ihsanda bulunmakla aynı derecede mükelleftir.

(24)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

24 ABSTRACTS

Sağlık alanındaki kadınlar bunu üç yolla yapabilirler; öncelikle başta yaşama hakkı olmak üzere sağlık hizmetlerine erişimde adalet için savunuculuk yapmak; çeşitli nedenlerle sağ- lık hizmetine erişemeyenler için sahada aktif olarak çaba göstermek; bir çok manevi değe- rin yerini hızla maddeciliğe ve bireyciliğe bıraktığı günümüzde gelecek nesillere adalet ve ihsan üzere mesleklerini icra etmeleri konusunda rehberlik yapmak.

Bu konuşmada örnekler üzerinden bu başlıklar hakkında düşüncelerimi ve tecrübelerimi paylaşacağım.

Women in Family/Ailede Kadın

Dr Sare Davutoğlu Oturum Başkanı Özgeçmiş

1962 yılında Afyon’da doğdu.

1980’de Eskişehir Anadolu Lisesi, 1987’de İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.

1990-1994 yıllarında ailecek bulundukları Malezya’da hekim olarak çalıştı ve Malezya Uluslararası İslam Üni- versitesi (IIUM) İslami ilimler diploma programını bitirdi.

1995-1999 yıllarında Süleymaniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum İhtisası yaptı.

2009-2016 yılları arasında T.C. Dışişleri Bakanı ve Başbakan eşi olarak yurtiçi ve yurtdışında sağlık ve sosyal yardım projelerine öncülük etti.

Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri ve Fitoterapi Uygulama eğitimlerini tamamladı.

Uzmanlık alanında çalışmaya aralıksız devam eden Sare Davutoğlu eğitim, sağlık ve sosyal yardımlaşma alan- larında faaliyet gösteren Merdiyen Derneği, KASAV ve SOBE’nin kurucularından; Hayat Vakfı, Yeryüzü Doktor- ları (YYD) ve KÜLT Vakfı üyelerindendir.

Ahmet Davutoğlu ile evli olan Sare Davutoğlu 4 çocuk ve 3 torun sahibidir.

Yıldız Ramazanoğlu Özgeçmiş

Ankara doğumlu. Ankara kız Lisesi ve Hacettepe Üniversitesi Eczacılık fakültesini bitirdi. Öğrencilik yıllarından itibaren süreli yayınlarda deneme ve hikayeler yazdı. Sivil toplum örgütlerinde çalıştı. Türkiye’de ve dünyada kadın zirvelerine katıldı tebliğler sundu.

Eserleri:

Bir Dünyanın Kadınları(1998)

Derin Siyah (2002) TYB Yılın Hikaye Kitabı Ödülü

15:30-16:45 Session IV

(25)

İkna Odası (2003)

İçimden Geçen Şehirler (2004) Kırmızı (2006)

Zilha Günü (2008)

Angelika (2010) Eskader Ödülü Bağdat Fragmanı (2008) TYB Ödülü Görme Bahçesi (2012)

İşgal Kadınları (2012) Çiçekli Bir Boşluk (2014)

Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım (2016)

Özet

Yeni Kadın ve Erkek Profilleri Bağlamında AileninDönüşümü

Genel çerçevede İslam dünyasında modernleşme süreci içinde gerek aile yapısı gerekse kadın ve erkek rolleri büyük bir değişime uğramıştır. Özel alan kamusal alan dikotomisi içinde denge kamu alanındaki görünürlüğün ve varoluşun lehine bozulmuş, aile ve toplum içinde kadın ve erkekten beklenen sorumlulukların alanı genişlemiştir. Özellikle kadının eği- tim düzeyinin ve toplumsal katılımının artması, birey olarak kendini inşa etmesi, müstakil varlığını ortaya koyması sancılı bir sürece tekabül eder. kadının ev dışında da üretime katıl- ması, meslek sahibi olması, kariyer motivasyonu ailede zorunlu değişime yol açmış, ge- leneksel roller de farklılaşmaya başlamıştır. bu farklılaşma tartışmaları ve müspet menfi sonuçları da beraberinde getirdi. Değişimin hızı karşısında pratiğin öne çıkması, tartışma- ların ise geriden gelmesi kaçınılmazdı. özellikle İslami kanaat önderlerinin kutsal ev işleri- nin teknoloji yardımı ve zihniyet değişimiyle kadının temel işi olmaktan çıkması karşısında, önceki ilişki biçimini koruma gayreti yaşananları görmezden gelme eğilimindedir.

Dr Seyhan Büyükcoşkun Özgeçmiş

Çocukluğunda Fatih camii avlusunda çınar yaprağı toplayanlardan biri, yani Fatihlidir. Cibali Kız Lisesi’nde ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde öğrenim görmüştür. M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne sunduğu

“Muallim M. Cevdet ve Eğitim Anlayışı” başlıklı yüksek lisans tezi bir arşiv çalışmasıdır.

İ. Ü. İktisat fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümündeki doktora programına 14 yıl arayla iki kez katılmış ve 2014 yazında Kadın İstihdamının Doğurduğu Sosyal Politika Sorunları: Anne-dışı Bakım Sorunu ve Türkiye’nin Kadın İstihdamı Politikası başlıklı tezini savunarak doktora payesini almıştır.

1988 yılından itibaren ‘Kadından Topluma Eğitim Grubu’nun kurucu üyesi ve eğitmeni olarak faaliyette bulun- muştur, halen de devam etmektedir. Her yıl 3’er aylık iki dönemli kurslarda kadınlık ve anne olma sanatına dair Kişilik Gelişimi, Öğrenme Psikolojisi, Anadili Gelişimi ve Eğitimi, Din ve Çocuk, Çocuk ve Çevresi ile Eğitime Giriş başlıklı dersleri vermektedir.

(26)

Symposium on Muslim Women in the Changing World

26 ABSTRACTS

“Oyun ve Oyuncak Dünyası”, “Ana Baba Olmak Kolay Değil” ve “Ben Bana Verilenim”(ortak yazar) kitaplarının müellifidir.

İnsan Gelişimi ve Toplumsal Eğitim Vakfı mütevelli heyeti üyesidir.

Evlat, eş ve analık (4 çocuğun) şeklindeki çoklu sorumluluklarını yürütmektedir.

Özet

Değişen Dünyada Anne ve Baba Rolleri Değişebilir mi?: Küresel İstihdam Stratejileri Perspektifiyle

Yaşadığımız dünyanın ve gündelik hayatımızın çok hızlı değiştiğini, her gün farklılaşan teknolojik alet edevat ile bunlara uyum göstermek üzere hayatın akışına dahil olan her türlü işlevin yeniden organize edilmesiyle idrak ediyoruz. Diğer bir ifadeyle, her türden üretimin tür ve miktar olarak artışı ile buna uyumlanmaya çalışan tüke- tim düzenimizin, ilişki tarzlarımızın farklılaşması dünyamızı mütemadiyen değiştirmektedir. Böylece bir insan edimi olarak ekonomik faaliyetin diğer tüm alanların üstünde ve hakimi olduğu bir düzen yaşamaktayız Mevcut küresel ekonomik sistemin rekabetçi yapısını ve ekonomik büyümesini sürdürebilmesi için 80’li yıllardan itiba- ren her ülkede kadınların işgücüne katılması teşvik edilmekte, plan ve projelerle desteklenmektedir. Avrupa İs- tihdam Stratejisi ve diğer ülke istihdam planlarında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının öncelikli hedef sayılması, cinsiyet eşitliğinin sosyolojik değil ekonomik bir kavram olarak araçsallaştığını gösterir. Kadınların iş piyasasına katılması önündeki en önemli engelin cinsiyete dayalı işbölümünün yarattığı cinsiyet rolleri ve çocuk bakımı olduğu ise her düzeydeki belge ve beyanın hüküm cümlesini oluşturmaktadır..

İleri ve sanayileşme sürecindeki tüm ülkelerde, çocukların bakımına adanan ana babalığın ekonomik sistemin mesai düzenine tahsis edilen emek ve zamana dönüşmesi istenmektedir. Bu nedenle, Çocuk bakımı kadın ve erkeklerin hem evdeki hem de işteki rollerine ilişkin tartışmalar ile yakından ilgilidir. Cinsiyet eşitliği paradigma- sı kadınların özgürleşmesinin ev içi rollerinden de kurtulmalarıyla mümkün olduğunu savunduğundan, çocuk- ların bakım sorumluluğunun kadınlara yüklenmesini ataerkil aile yapısının eseri sayar. Bu kabul cinsiyet rolleri ile cinsiyet özellikleri arasında herhangi bir ilişki olmadığı, rollerin geleneksel toplum yapısının yüklediği işler olduğu varsayımına dayanır. Bir babanın da bir anne edebileceği, çocuk bakımının eşit paylaşımının kadınların istihdamı önündeki en büyük engeli bertaraf edeceği fikri gitgide yaygınlaşmaktadır.

Her iki cinsin de aynı ebeveynlik fonksiyonunu yerine getirebileceği varsayımıyla yapılan sosyal ve hukuki dü- zenlemelerin multi-disipliner çalışmaların bulgularını göz ardı etmesi ise dikkat çekicidir.

Oysa, kadınların çocuk doğurma, çocuğa ve eve bakma, erkeğin avlanma vb. işleri yapmalarına imkan veren yetenekler ve psikolojik donanımla sarmalandığından birbirlerinin yerine geçemeyeceklerini ve görevleri değiş- tokuş edemeyeceklerini savunan çok sayıda çalışma mevcuttur. Bulgular anne ve babanın rol ve görevlerini birbirinin yerine ikame edilebilir saymanın mümkün olmadığını gösteriyor.

Doğduğu andan itibaren İnsan yavrusunun gelişmesine farklı psiko-sosyal donanımlarıyla farklı etkilerde bu- lunacak anneliği ve babalığı aşındırmak ve ortak paydada eşitlenebilir varsaymak neye/kime yarayacaktır?

(27)

Dr Sevinç Sanisoğlu Özgeçmiş

Op. Dr. S. Sevinç Sanisoğlu 1969 Isparta doğumlu. 1982 de Manisa Atatürk ortaokulunu 1985 de İzmir Kız Lisesi’ni bitirdi. 1991 de Hacettepe Tıp Fakültesinden mezun oldu. Ocak 1997 de sağlık bakanlığı kadın doğum uzmanlık ihtisasını tamamladı. 2016 yılına kadar özel ve Devlet Kurumlarında sürdürdüğü uzmanlık görevi yanında TJOD, Kasad Derneği üyeliği ile Kasav Vakfı kurucu üyeliği ve 1 yıldır kuruluş faaliyetlerine katıldığı İDSB Aile Enstitüsü çalışmaları mevcuttur. STK katılımcısı olarak Cedaw hazırlık toplantılarında, C20 Türkiye toplantısında ve 9-10 Aralık UN ending violence against women izleme ve değerlendirme İstanbul buluşma- sında bulundu. 2013-2014 eğitim yılında sağlık yöneticiliği tezsiz yüksek lisans derslerini tamamladı. 2016 yılında Anadolu Üniv. Açıköğretim Fakültesi Sosyoloji Bölümünden mezun oldu. Aynı sene Aile ve Sosyal Poli- tikalar bakanlığı atamasıyla Düsseldorf Başkonsolosluğu aile ataşeliğinde 6 ay geçici görevde bulundu.ASPB İstanbul İl Müdürlüğünde sağlık koordinatörü olarak çalışmasının ardından halen Sağlık Bakanlığı Anadolu Kuzey Kamu Hastaneler Birliği bünyesindeki Üsküdar Devlet Hastanesinde başhekim yardımcılığı görevini sür- dürmektedir. Evli ve iki çocuk annesi olup orta seviyede İngilizce ve Arapça biliyor.

Özet

Kültür ve Değerlerin Aktarımında Kadının Rolü

Neyi, nerede, nasıl, ne zaman, ne için, kim için ve kimlerle yapacağımız bilgisi neredeyse tümüyle bize öncelikle annelerimizin sonra diğer büyüklerimizin aktarımıyladır. Hayatın de- vam eden hemen tüm akışı ise tam da bu bilgilerle oluşmakta değil midir?

En çarpıcı olan ise Allah bilgisi aktarımıdır. Bu bilgiyi benliğimizde ilk şekillendiren anne ve ninelerimizdir. Kimi korkuturken bizi ceza veren Allah ile kimi de “O”na karşı sevgi ve hayranlık uyandırdı anlattıkları ile.. ve dahi cenneti özendirmişlerdir bize yerini ve fırsatını buldukça tasvirler ederek o cennet muştularını. Zira onlar kendi bilgi ve tecrübeleri ne ise ancak onu aktarabildiler sonraki bizlere. Sevmişlerse sevdirerek, korkmuşlarsa korkutarak.

Masallarla ninnilerle ilahi ve manilerle, türkü ve oyunlarla usulca işlediler bize kendi duygu- larını ve iç dünyalarını yavaş yavaş.

Hepimiz bu uzun terbiye ve eğitim sürecinin eseri değil miyiz adeta? İşte bu büyülü etki bizi bağladı hayata ilmek ilmek, düğüm düğüm. Önce bir göbek bağıyla ardından bu kuvvetli aurayla bağlandık ve tutunduk herbirimiz geçmişten geleceğe.

Nihayetinde şimdi de bu döngünün içindeki yeni aktörler olarak bizler, iyisiyle kötüsüyle- bizde olanları aktarmaktayız şimdiki nesillerimize. Peki neyi, nasıl aktardığımızın farkında mıyız sonrakilere?

Şu an cevaplamak durumunda olduğumuz asıl soru belki de bu...

(28)

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Bu durumda âyette geçen kelimelere “tasdik eden erkek ve kadınlar” anlamı verilmesi gerektiğini savunmuşlardır (Orum, 2016: 172). Bütün bu anlattıklarımızdan

It also marks the spillover of the Christian-Islamic power struggle in Europe and the Middle East, into the Indian Ocean which was a dominant arena of international trade at

An essential requirement for any antimicrobial host defense or therapeutic agent is that it has a selective toxicity for the microbial target relative to the

Image-guided virtual autopsy findings of gunshot victims perfor - med with multi-slice computed tomography and magnetic resonance imaging and subsequent corre - lation between

psikolojik danışmanda bulunması gereken özelliklerden (Cormier ve Cormier, 1991; Ivey, 1988; Larson ve Daniels, 1998; Lent, 2003; Okun, 1997; Shertzer ve Stone, 1980) ve Cormier

If there were a single idea to be communicated in this discussion it is that fantasy can be very useful, productive, and represents an enjoyable, rich, and

Çalmışı, daha kudretli orkestraları aratıyor, 3 ama yine orkestramızın bu zor partisyonu başarma- 3 daki emeği küçümsenemez.. Var