• Sonuç bulunamadı

Women in Family/Ailede Kadın

Dr Sare Davutoğlu Oturum Başkanı Özgeçmiş

1962 yılında Afyon’da doğdu.

1980’de Eskişehir Anadolu Lisesi, 1987’de İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.

1990-1994 yıllarında ailecek bulundukları Malezya’da hekim olarak çalıştı ve Malezya Uluslararası İslam Üni-versitesi (IIUM) İslami ilimler diploma programını bitirdi.

1995-1999 yıllarında Süleymaniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum İhtisası yaptı.

2009-2016 yılları arasında T.C. Dışişleri Bakanı ve Başbakan eşi olarak yurtiçi ve yurtdışında sağlık ve sosyal yardım projelerine öncülük etti.

Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri ve Fitoterapi Uygulama eğitimlerini tamamladı.

Uzmanlık alanında çalışmaya aralıksız devam eden Sare Davutoğlu eğitim, sağlık ve sosyal yardımlaşma alan-larında faaliyet gösteren Merdiyen Derneği, KASAV ve SOBE’nin kurucualan-larından; Hayat Vakfı, Yeryüzü Doktor-ları (YYD) ve KÜLT Vakfı üyelerindendir.

Ahmet Davutoğlu ile evli olan Sare Davutoğlu 4 çocuk ve 3 torun sahibidir.

Yıldız Ramazanoğlu Özgeçmiş

Ankara doğumlu. Ankara kız Lisesi ve Hacettepe Üniversitesi Eczacılık fakültesini bitirdi. Öğrencilik yıllarından itibaren süreli yayınlarda deneme ve hikayeler yazdı. Sivil toplum örgütlerinde çalıştı. Türkiye’de ve dünyada kadın zirvelerine katıldı tebliğler sundu.

Eserleri:

Bir Dünyanın Kadınları(1998)

Derin Siyah (2002) TYB Yılın Hikaye Kitabı Ödülü

15:30-16:45 Session IV

İkna Odası (2003)

İçimden Geçen Şehirler (2004) Kırmızı (2006)

Zilha Günü (2008)

Angelika (2010) Eskader Ödülü Bağdat Fragmanı (2008) TYB Ödülü Görme Bahçesi (2012)

İşgal Kadınları (2012) Çiçekli Bir Boşluk (2014)

Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım (2016)

Özet

Yeni Kadın ve Erkek Profilleri Bağlamında AileninDönüşümü

Genel çerçevede İslam dünyasında modernleşme süreci içinde gerek aile yapısı gerekse kadın ve erkek rolleri büyük bir değişime uğramıştır. Özel alan kamusal alan dikotomisi içinde denge kamu alanındaki görünürlüğün ve varoluşun lehine bozulmuş, aile ve toplum içinde kadın ve erkekten beklenen sorumlulukların alanı genişlemiştir. Özellikle kadının eği-tim düzeyinin ve toplumsal katılımının artması, birey olarak kendini inşa etmesi, müstakil varlığını ortaya koyması sancılı bir sürece tekabül eder. kadının ev dışında da üretime katıl-ması, meslek sahibi olkatıl-ması, kariyer motivasyonu ailede zorunlu değişime yol açmış, ge-leneksel roller de farklılaşmaya başlamıştır. bu farklılaşma tartışmaları ve müspet menfi sonuçları da beraberinde getirdi. Değişimin hızı karşısında pratiğin öne çıkması, tartışma-ların ise geriden gelmesi kaçınılmazdı. özellikle İslami kanaat önderlerinin kutsal ev işleri-nin teknoloji yardımı ve zihniyet değişimiyle kadının temel işi olmaktan çıkması karşısında, önceki ilişki biçimini koruma gayreti yaşananları görmezden gelme eğilimindedir.

Dr Seyhan Büyükcoşkun Özgeçmiş

Çocukluğunda Fatih camii avlusunda çınar yaprağı toplayanlardan biri, yani Fatihlidir. Cibali Kız Lisesi’nde ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde öğrenim görmüştür. M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne sunduğu

“Muallim M. Cevdet ve Eğitim Anlayışı” başlıklı yüksek lisans tezi bir arşiv çalışmasıdır.

İ. Ü. İktisat fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümündeki doktora programına 14 yıl arayla iki kez katılmış ve 2014 yazında Kadın İstihdamının Doğurduğu Sosyal Politika Sorunları: Anne-dışı Bakım Sorunu ve Türkiye’nin Kadın İstihdamı Politikası başlıklı tezini savunarak doktora payesini almıştır.

1988 yılından itibaren ‘Kadından Topluma Eğitim Grubu’nun kurucu üyesi ve eğitmeni olarak faaliyette bulun-muştur, halen de devam etmektedir. Her yıl 3’er aylık iki dönemli kurslarda kadınlık ve anne olma sanatına dair Kişilik Gelişimi, Öğrenme Psikolojisi, Anadili Gelişimi ve Eğitimi, Din ve Çocuk, Çocuk ve Çevresi ile Eğitime Giriş başlıklı dersleri vermektedir.

Symposium on Muslim Women in the Changing World

26 ABSTRACTS

“Oyun ve Oyuncak Dünyası”, “Ana Baba Olmak Kolay Değil” ve “Ben Bana Verilenim”(ortak yazar) kitaplarının müellifidir.

İnsan Gelişimi ve Toplumsal Eğitim Vakfı mütevelli heyeti üyesidir.

Evlat, eş ve analık (4 çocuğun) şeklindeki çoklu sorumluluklarını yürütmektedir.

Özet

Değişen Dünyada Anne ve Baba Rolleri Değişebilir mi?: Küresel İstihdam Stratejileri Perspektifiyle

Yaşadığımız dünyanın ve gündelik hayatımızın çok hızlı değiştiğini, her gün farklılaşan teknolojik alet edevat ile bunlara uyum göstermek üzere hayatın akışına dahil olan her türlü işlevin yeniden organize edilmesiyle idrak ediyoruz. Diğer bir ifadeyle, her türden üretimin tür ve miktar olarak artışı ile buna uyumlanmaya çalışan tüke-tim düzenimizin, ilişki tarzlarımızın farklılaşması dünyamızı mütemadiyen değiştirmektedir. Böylece bir insan edimi olarak ekonomik faaliyetin diğer tüm alanların üstünde ve hakimi olduğu bir düzen yaşamaktayız Mevcut küresel ekonomik sistemin rekabetçi yapısını ve ekonomik büyümesini sürdürebilmesi için 80’li yıllardan itiba-ren her ülkede kadınların işgücüne katılması teşvik edilmekte, plan ve projelerle desteklenmektedir. Avrupa İs-tihdam Stratejisi ve diğer ülke isİs-tihdam planlarında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının öncelikli hedef sayılması, cinsiyet eşitliğinin sosyolojik değil ekonomik bir kavram olarak araçsallaştığını gösterir. Kadınların iş piyasasına katılması önündeki en önemli engelin cinsiyete dayalı işbölümünün yarattığı cinsiyet rolleri ve çocuk bakımı olduğu ise her düzeydeki belge ve beyanın hüküm cümlesini oluşturmaktadır..

İleri ve sanayileşme sürecindeki tüm ülkelerde, çocukların bakımına adanan ana babalığın ekonomik sistemin mesai düzenine tahsis edilen emek ve zamana dönüşmesi istenmektedir. Bu nedenle, Çocuk bakımı kadın ve erkeklerin hem evdeki hem de işteki rollerine ilişkin tartışmalar ile yakından ilgilidir. Cinsiyet eşitliği paradigma-sı kadınların özgürleşmesinin ev içi rollerinden de kurtulmalarıyla mümkün olduğunu savunduğundan, çocuk-ların bakım sorumluluğunun kadınlara yüklenmesini ataerkil aile yapısının eseri sayar. Bu kabul cinsiyet rolleri ile cinsiyet özellikleri arasında herhangi bir ilişki olmadığı, rollerin geleneksel toplum yapısının yüklediği işler olduğu varsayımına dayanır. Bir babanın da bir anne edebileceği, çocuk bakımının eşit paylaşımının kadınların istihdamı önündeki en büyük engeli bertaraf edeceği fikri gitgide yaygınlaşmaktadır.

Her iki cinsin de aynı ebeveynlik fonksiyonunu yerine getirebileceği varsayımıyla yapılan sosyal ve hukuki dü-zenlemelerin multi-disipliner çalışmaların bulgularını göz ardı etmesi ise dikkat çekicidir.

Oysa, kadınların çocuk doğurma, çocuğa ve eve bakma, erkeğin avlanma vb. işleri yapmalarına imkan veren yetenekler ve psikolojik donanımla sarmalandığından birbirlerinin yerine geçemeyeceklerini ve görevleri değiş-tokuş edemeyeceklerini savunan çok sayıda çalışma mevcuttur. Bulgular anne ve babanın rol ve görevlerini birbirinin yerine ikame edilebilir saymanın mümkün olmadığını gösteriyor.

Doğduğu andan itibaren İnsan yavrusunun gelişmesine farklı psiko-sosyal donanımlarıyla farklı etkilerde bu-lunacak anneliği ve babalığı aşındırmak ve ortak paydada eşitlenebilir varsaymak neye/kime yarayacaktır?

Dr Sevinç Sanisoğlu Özgeçmiş

Op. Dr. S. Sevinç Sanisoğlu 1969 Isparta doğumlu. 1982 de Manisa Atatürk ortaokulunu 1985 de İzmir Kız Lisesi’ni bitirdi. 1991 de Hacettepe Tıp Fakültesinden mezun oldu. Ocak 1997 de sağlık bakanlığı kadın doğum uzmanlık ihtisasını tamamladı. 2016 yılına kadar özel ve Devlet Kurumlarında sürdürdüğü uzmanlık görevi yanında TJOD, Kasad Derneği üyeliği ile Kasav Vakfı kurucu üyeliği ve 1 yıldır kuruluş faaliyetlerine katıldığı İDSB Aile Enstitüsü çalışmaları mevcuttur. STK katılımcısı olarak Cedaw hazırlık toplantılarında, C20 Türkiye toplantısında ve 9-10 Aralık UN ending violence against women izleme ve değerlendirme İstanbul buluşma-sında bulundu. 2013-2014 eğitim yılında sağlık yöneticiliği tezsiz yüksek lisans derslerini tamamladı. 2016 yılında Anadolu Üniv. Açıköğretim Fakültesi Sosyoloji Bölümünden mezun oldu. Aynı sene Aile ve Sosyal Poli-tikalar bakanlığı atamasıyla Düsseldorf Başkonsolosluğu aile ataşeliğinde 6 ay geçici görevde bulundu.ASPB İstanbul İl Müdürlüğünde sağlık koordinatörü olarak çalışmasının ardından halen Sağlık Bakanlığı Anadolu Kuzey Kamu Hastaneler Birliği bünyesindeki Üsküdar Devlet Hastanesinde başhekim yardımcılığı görevini sür-dürmektedir. Evli ve iki çocuk annesi olup orta seviyede İngilizce ve Arapça biliyor.

Özet

Kültür ve Değerlerin Aktarımında Kadının Rolü

Neyi, nerede, nasıl, ne zaman, ne için, kim için ve kimlerle yapacağımız bilgisi neredeyse tümüyle bize öncelikle annelerimizin sonra diğer büyüklerimizin aktarımıyladır. Hayatın de-vam eden hemen tüm akışı ise tam da bu bilgilerle oluşmakta değil midir?

En çarpıcı olan ise Allah bilgisi aktarımıdır. Bu bilgiyi benliğimizde ilk şekillendiren anne ve ninelerimizdir. Kimi korkuturken bizi ceza veren Allah ile kimi de “O”na karşı sevgi ve hayranlık uyandırdı anlattıkları ile.. ve dahi cenneti özendirmişlerdir bize yerini ve fırsatını buldukça tasvirler ederek o cennet muştularını. Zira onlar kendi bilgi ve tecrübeleri ne ise ancak onu aktarabildiler sonraki bizlere. Sevmişlerse sevdirerek, korkmuşlarsa korkutarak.

Masallarla ninnilerle ilahi ve manilerle, türkü ve oyunlarla usulca işlediler bize kendi duygu-larını ve iç dünyaduygu-larını yavaş yavaş.

Hepimiz bu uzun terbiye ve eğitim sürecinin eseri değil miyiz adeta? İşte bu büyülü etki bizi bağladı hayata ilmek ilmek, düğüm düğüm. Önce bir göbek bağıyla ardından bu kuvvetli aurayla bağlandık ve tutunduk herbirimiz geçmişten geleceğe.

Nihayetinde şimdi de bu döngünün içindeki yeni aktörler olarak bizler, iyisiyle kötüsüyle-bizde olanları aktarmaktayız şimdiki nesillerimize. Peki neyi, nasıl aktardığımızın farkında mıyız sonrakilere?

Şu an cevaplamak durumunda olduğumuz asıl soru belki de bu...

Benzer Belgeler