• Sonuç bulunamadı

HAVA KİRLİLİĞİ VE KONTROLÜ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HAVA KİRLİLİĞİ VE KONTROLÜ"

Copied!
58
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HAVA KİRLİLİĞİ VE KONTROLÜ

HAVA KİRLİLİĞİ ASİT YAĞMURLARI SİS KİRLİLİĞİ VE ÖNLENMESİ

Yrd. Doç. Dr. Serpil SAVCI

 Bozok Üniversitesi

 Biyosistem Mühendisliği Bölümü

(2)

Hava



Atmosferi meydana getiren gazların karışımlarından oluşan hava, canlı organizmanın yaşam sürecindeki en önemli öğelerden biridir.



Bir insanın günde yaklaşık olarak 2.5 L su, 1.5 kg.

besin, 10 - 20 m

3

hava gereksinimi vardır.



Açlığa 60 gün, susuzluğa 6 gün dayanabilen insan,

havasızlığa ancak 6 dakika dayanabilmektedir.

(3)

Havadaki Gazların Oranı



%78 Azot



%21 Oksijen



%1 Karbondioksit,

su buharı ve diğer

gazlar

(4)

 İnsan, hayvan, bitki veya eşyalara zarar verebilecek miktarlarda

 Toz

 Gaz

 Sis (mist)

 Koku

 Duman veya buharlar

gibi dış atmosferde bulunan bir veya daha fazla kirletici hava kirliliğine neden olmaktadır.

Hava Kirliliği

(5)

Hava Kirliliği

 Hava kirlenmesinin geniş anlamda tanımını,

 "Havanın doğal yapısında

bulunan esas maddelerin yüzde miktarlarının değişmesi veya yapısına yabancı maddelerin girmesi sonucu insan sağlığını

ve huzurunu bozan hayvan, bitki ve eşyaya zarar verecek

derecede kirlenmiş olan havadır"

(6)

Hava Kirliliği

Hava kirliliğinin diğer bir tanımı:



nsan sa ğ l ığı na, canl ı hayat ı na ve ekolojik dengeye zararl ı olabilecek kat ı , s ı v ı ya da gaz halindeki yabanc ı maddelerin atmosferde

bulunmas ı "

(7)

Hava kirliliğine neden olan kaynaklar ikiye ayrılır



Doğal Kaynaklar



Yapay Kaynaklar

(8)

Hava Kirliliğinin Kaynakları



Orman yangınları



Volkanik patlamalar



Bataklıklarda anaerob bakterilerin kompleks organik maddeleri hidrolizi sonrasında ortama verilen;

karbondioksit, metan, vb. gibi gazların atmosfere

yayılması gibi doğal olaylar

(9)

Hava Kirliliğinin Kaynakları



Fırtınalar ile oluşan tozlar



Bitki polenleri



Denizlerden

yayılan gazlar

(10)

Hava Kirliliği Kaynakları



Yapay Kaynaklar

1. Sabit kaynaklar

Katı, sıvı ve gaz yakıtlarının yakılması ile veya herhangi bir üretim süreci esnasında oluşan kirleticilerin bir baca yoluyla atmosfere emisyonunun yapıldığı kaynaklardır. Bunlar:

petrol rafineleri, kimya sanayi, tarımsal mücadele ilaçları, ısınma amaçlı kullanılan yakıtlar

2. Hareketli kaynaklar

Kara, hava ve deniz taşıtlarının egzozlarıdır.

(11)

Hava Kirliliği Kaynakları

 Hava kirleticileri, havanın tabi değişimini sağlayan gaz, sıvı ve katı halde olabilen kimyasal maddelerdir.

 Hava kirleticileri ikiye ayrılır:

 Belirli bir kaynaktan doğrudan atmosfere karışan birincil kirleticiler (SO2 ve H2S gibi)

 Atmosferde bazı mekanizmalar sonucu oluşan ikincil kirleticiler (sülfit, sülfat ve sülfürik asit gibi)

(12)

Hava Kirliliği Kaynakları

 Birincil Kirleticiler

 Ametal atomlarının oksijen ile yapmış olduğu bileşiklerin (SOx, NOx, COx) oksijence zengin olanları (SO2, SO3, NO2, CO2) asit oksitler olup bunlar su ile reaksiyona girerek asitleri oluştururlar.

 SO3+H2O →H2SO4

 Bunlar tüm canlılar üzerinde olumsuz etki göstermekle birlikte ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır.

 Oksijen oranı düşük olan ametal oksitleri ise solunum yapan canlılar

tarafından ciğerlere alınması halinde kanın oksijen taşıma yeteneklerinin kaybolmasına neden olur.

(13)

Hava Kirliliği Kaynakları

 Kükürt Oksitleri (SOx)

 Kükürt içeren yakıtların yanması sonucu oluşan zehirli gazlardır.

SO2

Kaynakları: Konutlarda ısınma ve endüstride enerji eldesi için kullanılan kömür ve akaryakıtın yanması sonucu oluşan

baca gazlar

ı

nda

yoğun olarak bulunmaktadır.

 Kükürt dioksit hava kirliliği ölçümünde “kirlenme göstergesi”

olarak kullanılan bir maddedir. Hava kirliliği standartları havadaki kükürt dioksit miktarına göre belirlenmektedir.

(14)

Hava Kirliliği Kaynakları

Yüksek miktarlarda kükürt dioksite maruz kalan kişilerde;

Gözlerde yanma ve solunum epiteli tahrişi meydana gelmektedir.

Asit yağmurları, kalp hastalıkları ve solunum enfeksiyonlarını oluşturur.

Bitki örtüsü ve toprak verimliliğini olumsuz etkiler.

(15)

Hava Kirliliği Kaynakları



SO

2

zehirleme dozu 8 saat süre ile 10 ppm’dir.



Havada bulunmasına izin verilen miktar 1 saat süre ile 1 ppm veya 8 saat süre 0.3 ppm’dir.



Bitkiler için zararlı dozu 0.3 ppm’den itibaren başlamaktadır. Bu nedenle zararlı etkileri

insanlardan önce bitkiler üzerinde ortaya

çıkmaktadır.

(16)

Hava Kirliliği Kaynakları

 Azot Oksitleri (NOx)

 Kükürtten sonra en önemli hava kirleticidir.

 Yakıtın çok yüksek sıcaklıkta yanmasıyla oluşur.

 Motorlu taşıtlardan ve elektrik enerji santralleri ile sanayide kullanılan buhar kazanlarının yakım sistemlerinden kaynaklanır.

 Solunum yoluyla alınarak hemoglobini bağlar ve kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltır.

 Fotokimyasal duman yaparak görme alanı daralması, stres ve trafik kazalarına neden olabilir

 Havada izin verilen miktarı maksimum 5 ppm kadardır.

(17)

Hava Kirliliği Kaynakları

Karbon monoksit (CO)

Renksiz, kokusuz ve havanın ortalama ağırlığına eşit mol ağırlığında bir gaz olan

karbon monoksit kaynakladığı nokta etrafında iyi dağılmayan ve varlığı kolay kolay fark edilmeyen zehirli bir gazdır. Yakıt ürünlerinin yanması sonucu oıluşan baca gazlarında

%2, egzos gazlarında %5-10, havagazında ise %20 oranında bulunmaktadır.

Atmosferde kolay kolay yok olmaz ve ömrü 2-4 ay kadardır.

Karbon monoksitin iki önemli kaynağı sigara ve otomobil egzozudur.

Kişide oluşturduğu olumsuz etkileri havadaki yoğunluğuna bağlı olarak başağrısı, huzursuzluk, görme bozuklukları, kişilik değişimi, paralizi ve ölüm şeklindedir. Kişideki olumsuz etkiler kanda hemoglobin ile birleşerek karboksi-hemoglobin oluşturarak kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltarak ortaya çıkmaktadır. Kalp ve solunum sistemi

hastalığı olanlarda olumsuz etkiler daha çabuk ortaya çıkabilmektedir. Olumsuz etkilerin ortaya çıkma dozu 8 saat süre ile 30 ppM, ölüm oluşturma dozu ise 1 saat süre ile 120 ppm’dir.

(18)

 Hidrokarbonlar

 Karbonmonoksit gibi oksijeni eksik olarak yanan yakıtlardan kaynaklanır.

 Atmosferde normal olarak bulundukları yoğunluklarda zehirli değildirler.

 Havadaki hidrokarbonlar genellikle

 Çöp fırınları gibi büyük tesislerde atık maddelerin yakılması

 Sanayide kullanılan çözücülerin buharlaşmasından

 Odun ile kömürün yakılmasından kaynaklanır

Hava Kirliliği Kaynakları

(19)

Hava Kirliliği Kaynakları



Civa



Petrol ve kömürün yakılması



Maden çıkarılması ve filizlerin eritilmesi gibi faktörlerle civa buharı havaya karışır.



Havadaki civa miktarının artması böbrekte ve

sinir sisteminde tahribata yola açar.

(20)

Hava Kirliliği Kaynakları



Kurşun



Çeşitli nedenlerle oluşmasına rağmen havadaki en önemli kurşun kaynağı egzoz gazlarıdır.



Kurşun zehirlenmesinin belirtileri baş ağrısı, irkilme, aşırı yorgunluk ve depresyondur.



Kurşun zehirlenmesi beyinde, karaciğerde ve

böbrekte çeşitli hasarlara neden olmaktadır.

(21)

Hava Kirliliği Kaynakları

 Partikül madde

 Partikül maddelerin ana kaynakları, maden kömürü, kok, linyit, motorin, benzin emisyonları, yol ve boş alanlardan kalkan tozlardır.

 Büyüklüğüne göre duman, kurum, ve kül olarak adlandırılırlar. Havada asılı kalırlar

 Tozluluk ister doğal ister yapay nedenlerden kaynaklansın görüş mesafesini kısaltan, güneş ışınlarının absorblandığı bandı değiştiren; canlılara olumsuz etki yapan bir kirlilik türüdür.

 UV ışınlarının yeryüzüne ulaşmasını engelleyerek raşitizm adı verilen hastalığın sıklığını arttırır.

(22)

 Hava Kirliliğine Neden Olan Maddelerin Oranları

 %52 CO

 %18 SO2

 %12 Hidrokarbonlar

 %6 NO2

 %12 Diğer parçacıklar

Hava Kirliliği Kaynakları

(23)

Hava Kirliliği Kaynakları



İkincil Kirleticiler

Ozon



Ozon gazı zehirli, renksiz bir gazdır ve atmosferin üst katmanlarında yer alır.



Dünyayı güneşten gelen morötesi radyasyona karşı korur.



Ancak bu gaz canlılar için çok tehlikelidir.



Havada izin verilen miktarı maksimum0.25 ppm.

(24)

Hava Kirliliği Kaynakları



Kloroflorokarbon



Kloroflorokarbon gazı atmosfere parfümlerden yayılır.



Ozon ile tepkimeye girerek ozon tabakasını

deler.

(25)

 Radyoaktif Kirleticiler

 Maddeler atomlardan oluşmaktadır.

 Atom ise, çekirdekte proton nötron ile bu çekirdeğin etrafında dönen elektronlardan oluşmaktadır.

 Herhangi maddenin atom çekirdeğindeki nötronların sayısı protonların sayısından oldukça fazla ise bu tür maddeler

kararsız bir yapı göstermekte ve alfa, beta, gama gibi çeşitli ışınlar yaymak sureti ile parçalanmaktadırlar.

 Çevresine bu şekilde ışın saçarak parçalanan maddelere radyoaktif madde denir.

Hava Kirliliği Kaynakları

(26)

Radyoaktif Maddelerin Zararları



Radyasyon genetik değişikliklere yol açmaktadır.



Çocuklar ve büyüme çağındaki gençler üzerinde daha etkilidir.



Radyasyondan en çok etkilenen organ gözdür.



Radyasyonun etkileri zamanla ortaya çıkmaktadır.

(27)

Radyoaktif Kirleticiler

 Atom numarası değişmeyip sadece nötron sayısı değişen, bu sebeple aynı kimyasal özellikleri gösteren bir elementin çeşitli fiziksel özelliklerini gösteren tiplerini oluşturan elementlere izotop denir.

 Bazı izotopların çekirdekleri kararlı değildir ve kendi kendine parçalanır.

 Kararsız izotopların parçalanması sırasında radyasyonlar da yayılır.

(28)

Hava Kirliliğinin Kaynakları

 Isınmadan kaynaklanan hava kirliliği

Isınma amaçlı düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması

 Motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliği

Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları

 Sanayiden kaynaklanan hava kirliliği

Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevre korunması açısından yeni tedbirlerin alınmaması, yüksek kükürtlü yakıtların kullanılması

(29)

Hava Kirliliğinin Etkileri

 İnsan sağlığına etkileri

 Havadan solunan karbon monoksit, kandaki oksijenin yerini

alarak vücuttaki taşınan oksijen miktarının azalmasına yol açar.

 Karbon monoksit zihinsel faaliyetlerin gerilemesine ve en

sağlıklı insanlarda bile hareketlerin yavaşlamasına sebep olur.

 Ayrıca karbon monoksit kansızlık, kalp yetersizliği ve kan

hastalıkları ile kronik akciğer rahatsızlıkları olan kişilerin sağlık durumları üzerinde daha da olumsuz etkilere sahiptir.

(30)



İnsan sağlığına etkileri



Kükürt oksitleri, solunum borusunu ve akciğer

dokularını etkileyerek solunum sisteminde akciğer kanseri, bronşit, nefes darlığı gibi geçici ya da kalıcı rahatsızlıklara yol açabilir.



Hava kirliliğinin bir diğer etkisi de çeşitli tozların

vücuttaki birikiminden doğan iştahsızlık neticesinde vücudun direncini zayıflatmasıdır.



Sinir ve ruhsal bozukluklara da neden olabilir.

Hava Kirliliğinin Etkileri

(31)



Doğaya Etkileri İklim Üzerine Etkileri Lokal ve küresel olmak üzere iki şekildedir.



Lokal düzeyde şehirlerde havada bulunan kirleticiler yüzeye ulaşan güneş ışınlarını yansıtmakta,

dağıtmakta ve az da olsa absorbe etmektedir. Bu olaylar bazı meteorolojik değişikliklere neden

olmaktadır.



Küresel düzeydeki hava kirliliğinin iki örneği sera etkisi ve ozon tabakasının delinmesidir.

Hava Kirliliğinin Etkileri

(32)

 Eşyalara Etkileri

 Hava kirliliği yapıların taş ve metal

kısımlarında zararlara sebep olmaktadır.

Bunun en belirgin örneği, is sebebiyle olan kirlenmedir.

 Hayvanlar Üzerindeki Etkileri

 Atmosferdeki kirleticilerin omurgalı hayvanlar üzerindeki etkileri solunum sistemi bozuklukları, gözler, dişler ve kemiklere olan zararları ve yiyecek kaynaklarının azalması şeklinde görülebilir.

Hava Kirliliğinin Etkileri

(33)

Hava Kirliliğinin Etkileri

 Bitkilere etkileri

 Hava kirliliğini meydana

getiren bazı fazlar, bitkilerin solunumu sırasında

gözeneklerden içeri girerek solunumu yavaşlatır.

 Özellikle tarımsal bitkilerde ürün azalmasına neden

olabilir.

(34)

Nasıl Önlenebilir?



Hava kirliliğinin giderilmesinde dikkat edilmesi gerekli üç

ortam vardır:



Kirletici kaynakları



Taşıyıcı ortam Alıcı

ortam

(35)

Nasıl Önlenebilir?

Olayı tersinden incelediğimizde, alıcı ortam dediğimiz insan, hayvan ve bitkilerden oluşan yaşam çevirisini kontrol altına almak hem estetik

açıdan hem de ekonomik açından çok olası gözükmemektedir.

Yani, tüm insanların ve hayvanların maske takması

Tüm bitkilerin seralarda yetiştirilmesi mümkün değildir.

(36)

Nasıl Önlenebilir?



Taşıyıcı ortam olan atmosferde meteorolojik

faktörleri de değiştirmek

mümkün değildir.



O halde yapılacak en olası yöntem, kirletici madde kaynaklarını

kontrol altına

almaktır.

(37)

 Asit yağmurlarının değerlerinin saptanması amacıyla 4 yıl önce Aladağ mevkiinde bulunan Şerif Yüksel Araştırma Ormanı’na gözlem istasyonu kuruldu. 1590 rakımda bulunan göknar

ormanlarındaki ağaçların altına 20, açık alana da 3 toplama kabı konuldu. 1 hektarlık alanda 23 noktadan alınan örneklerle

ormanların asit yağmuruna maruz kalıp kalmadığı belirlenmeye çalışılıyor.

 Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Müdürü Seyfettin Kiniş, alınan örneklerde pH (asit) değeri 5.6 altında olanların asit yağmuru olarak nitelendirildiğini söyledi. Kiniş, "Gözlem

istasyonumuzdan yılın 12 ayı boyunca alınan kar ve yağmur suyu örnekleri, bitki örnekleri, toprak ve döküntülerin iklime göre gösterdikleri özellikleri gözlemliyoruz. Yaz aylarında

yağmur yağışının olmaması nedeniyle ağaçlar toz ve partikülleri biriktiriyor. Biriken toz ve parkitüller de yağmurla birlikte akıyor.

(38)

 Kirletici madde kaynaklarının denetim altına alınarak

 Kirlilik oluşturmayan yakıt ve teknolojiler seçilerek

 Kirlenmeyi en aza indirecek yakma teknolojisi kullanılarak

 Kirleticilerin atmosfere yayılmadan tutularak ve giderilerek

 Yenilenebilir enerji kaynakları (güneş, rüzgar ve dalga enerjisi vb.) kullanılarak hava kirliliğinin önüne geçilebilir.

Nasıl Önlenebilir?

(39)

 Sanayi ve iş merkezlerinin mümkün olduğu kadar yerleşim merkezleri dışına alınması

 Kişisel vasıta kullanımı yerine toplu taşımacılığın

yaygınlaştırılması ve elektrikli taşıma araçlarının geliştirilmesi ve kullanımının artırılması

 Konutlarda yakıt yakma tekniklerinin geliştirilmesi ve özellikle sanayi alanlarındaki bacalara, hava filtrelerinin takılması

ayrıca yakıt olarak doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması

 Şehir merkezlerindeki yoğun trafiğin çevre yollara aktarılması

Genel Olarak (Alınabilecek

Önlemler)

(40)

Genel Olarak (Alınabilecek Önlemler)

Ağaçlandırma çalışmalarının artırılması, özellikle hava

kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde yeşil alanların artırılması

Şehir yerleşim planlarında meteorolojik faktörlerin özellikle rüzgar durumunun göz önünde bulundurulması

Halkın, hava kirliliği

konusunda bilinçlendirilmesi için ilköğretimden başlamak üzere tüm okullarda ve sivil toplum örgütlerince bu amaca yönelik eğitim programlarının

hazırlanması.

(41)

Asit Yağmurları



Asit yağmurları, kükürt ve azot dioksitlerin

atmosferdeki nemle

birleşerek sülfürik ve nitrik asitli yağmur, kar ya da

dolu oluşturması şeklinde kirliliğe verilen genel bir tanımdır. Asit yağmurları, fosil yakıt atıklarının doğal su döngüsüne

karışmasıyla oluşur.

(42)
(43)

Asit Yağmurları



Kömür ve petrol gibi fosil

yakıtlarının yakılması sonucu atmosferde kükürt ve azot içeren gazlar birikir.



Bu gazlar havadaki su

buharıyla birleşince kimyasal

tepkime meydana gelir.

(44)

Asit Yağmurları

(45)

Asit Yağmurları



Nötr bir suyun (saf su) pH değeri 7 iken atmosferde doğal kısmi basıncı 0.00037 atm olan CO

2

(g) ile

dengede olan bir yağmur suyu (pH değerini

etkileyecek başka herhangi bir tür olmadığı taktirde) hafif asidiktir, yani pH değeri 5.6 civarındadır.



Bununla birlikte, bozunuma uğramamış şartlar

altında bile yani doğal yollarla (volkanik patlamalar vb.) salınımı gerçekleşen SO

2

(g), NOx(g) ve organik asitlerden dolayı yağmur suyu hiçbir zaman nötr

değildir.

(46)

Asit Yağmurları



Bu nedenle, atmosferdeki CO

2

(g)’in çözünmesi [H

2

O(s) + CO

2

(g) → H

2

CO

3

(s)] sonucu oluşan

yağmur suyundan daha asidik yani pH değeri normal yağmur suyunun sahip olduğu 5.5 – 5.6’lık pH

düzeyinin altında olan yağmurlar asit yağmuru olarak kabul edilmektedir.



İnsani kaynaklardan dolayı oluşan asit yağmurlarının pH değeri 3.5 ve 5 arasında değişebilmektedir.

Yağışlarda bulunan bu fazla asidite ise, birincil

kirletici olan sülfür ve nitrojen oksitlerin, havadaki

suyla reaksiyonu sonucu oluşan ikincil kirleticiler

nedeni ile meydana gelmektedir

(47)

Asit Yağmurları

 Bu tepkimeler sonucunda sülfürik asit ve nitrik asit damlaları oluşur.

 SO2+H2O →H2SO3 (Sülfüroz asit)

 SO3+H2O →H2SO4 (Sülfürik asit)

 NO2+H2O →HNO3 (Nitrik asit)

 Güneş ışığı bu tepkimelerin hızını arttırır.

 Kirliliğe neden olan bu tanecikler, rüzgarlarla binlerce kilometre uzağa taşınabilir.

(48)

Asit Yağmurlarının Etkileri



Kırsal kesimde toprağın ve göllerin asitleşmesine neden olur.



Asit yağmurları, toprağın yapısındaki kalsiyum,

magnezyum gibi elementleri yıkayarak taban suyuna

taşımakta ve toprağın

zayıflamasına, zirai verimin

düşmesine neden olmaktadır.

(49)

Asit Yağmurlarının Etkileri

 Asidik zerrecikler genellikle kükürt dioksit ve azot oksitlerin atmosferdeki yayılması ile oluşur.

 Sonuçta oluşan nitrik ve sülfürik asit diğer partiküllere (toz, duman, is) tutunur.

 Bu partiküllerin solunması bu asidik yapıların doğrudan akciğerlere kadar gitmesine neden olmaktadır.

 Bu yolla asidik yapıdaki bu tozlar ve gazlar kana geçebilirler.

(50)

Asit Yağmurlarının Etkileri



Asit yağmurlarının insanlar üzerindeki dolaylı etkileri içme suyu, yer altı suları, toprak, bitkiler ve balıklar üzerindeki etkilerine bağlı olarak bu unsurların

kullanılması sonucunda uzun vadede insan

vücudunda asidik

depolamaya neden olur.

(51)

Asit Yağmurlarının Etkileri



Toprağın pH sı düştükçe (pH<5) topraktaki ağır metallerin

çözünürlükleri ve dolayısıyla

toprak çözeltisindeki Al, Fe ve Mn konsantrasyonu hızla

artmaktadır.



Biriken alüminyum, ağaç köklerinin gerekli besinleri

almalarını engeller. Besin eksikliği oluşur ve ağaçların büyümesi

yavaşlar, hatta tamamen durur.

(52)
(53)

Asit Yağmurlarının Etkileri

 Asit yalnızca canlılara değil, aynı zamanda binalara ve arabalara da zarar vermektedir.

 Asit özelliğindeki maddeler kimyasal ayrışmayı arttırırlar.

 Bu nedenle, asit herhangi bir cismin yüzeyine değdiğinde onun özelliklerinin değişmesine neden olur.

 Tarihi yapılar, açık metal yüzeyler ve bazı plastikler de kükürt dioksitin oluşturduğu asit yağmurlarından dolaylı olarak

etkilenir.

(54)

Asit Yağmurlarının Etkileri

 Asit yağmurlarının insan sağlığına doğrudan etkileri bulunmaktadır.

 Toprağın asitliğinin artması neticesinde sulara karışan alüminyum ve civa benzeri bileşikler balıklar aracılığı ile vücudumuza geçmektedir.

 Ayrıca atmosferde biriken kükürt dioksit ve azot oksit, sülfat ve nitratlara dönüşür.

 Havada asılı olarak bekleyen sülfatlar da solunum yoluyla

vücudumuza nüfuz ederek astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarının oluşmasına neden olmaktadır.

(55)

Asit Yağmurlarının Etkileri



Asit yağmurları yerüstü ve yer altı sularında pH

değerini düşürerek sulardaki hayatı olumsuz yönde etkilemektedir.



Yapılan birçok araştırma, kuzey Amerika ve Kuzey Avrupa’daki su ekosistemlerindeki asitleşmenin asit yağmurlarından kaynakladığını ve bu sulardaki canlı varlığının tehlikede olduğunu ortaya koymaktadır.



Örneğin günümüzde İsveç’te 18000 gölün asitleştiği

ve bunların %25 inde canlı hayatının son bulduğu

belirtilmektedir.

(56)

Asit Yağmurlarını Önlemek



Fosil yakıtlı termik santrallerin birbirinden uzak ve bacalarında en son teknolojiden yararlanılarak

geliştirilen desülfirizasyon ünitesinin kurulması gerekmektedir.



SO

2

çeşitli kimyasal işlemlerle alçı taşına

dönüştürülebilir ve bu taşlardan briket yapımında kullanılabilir.



Kükürdü az olan kalorifer yakıtları kullanılarak

atmosfere salınan SO

2

miktarı düşürülebilir.

(57)

Asit Yağmurlarını Önlemek

 Yaşam için gerekli olan enerji doğaya zararlı gazların salınımına sebebiyet vermeyecek doğalgaz, vb. enerji kaynaklarıyla sağlanabilir.

 Çevre koruma ile ilgili dernek ve kurumların çevre kirliliği konusunda aktif faaliyetlerde bulunmaları ve bu konuların devlet tarafından iyice anlaşılması sağlanarak gerekli politik kararların alınması sağlanabilir.

 Medya yoluyla panel, seminer ve konferans gibi çeşitli eğitici toplantılar halkı bilinçlendirmek için yapılabilir.

 Zorunlu olmadıkça kişisel araç kullanımı yerine toplu taşıma araçları tercih edilebilir

(58)

Sis

 Sis, yeryüzündeki yatay görüş mesafesini 1 km’nin altına

düşüren meteolojik bir olaydır. Sis bir alçak seviye bulutu olan Stratus bulutunun yerde veya yere yakın seviyede oluşması

olarak da bilinir.

 Su buharının yoğuşması veya donarak kristelleşmesi sonucu ortaya oluşan çok küçük su damlacıkları veya buz

kristallerinden meydana gelmiştir.

 Sis içinde çisenti biçiminde çok hafif yağışlar görülebilir. Sis büyük ölçüde güneşe engel olur ve özellikle deniz olmak üzere hava ve kara ulaşımını da olumsuz yönde etkiler.

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha önce bunun bir bölgede çeşitli kir- leten maddelerin çevre havasında yoğunlaş. ması demek olduğu ve başlıca havanın dur- günlüğünün bunda rol

**”DOĞU İKLİMLENDİRME” bu katalogdaki bilgileri önceden haber vermeksizin değişiklik yapma hakkını saklı tutar.. 1 Standart olarak RAL 9010 veya RAL 9016 elektrostatik

Aşağıda verilen çarpım tablolarında boş bırakılan

Abdülhamidin zevcelerinden Pe- restû kadın tarafından bugünkü şekliyle yeniden yaptırılm ış, mescid bir küçük ve zarif cami haline konulmuş, türbe fevkalâ

Bu çalışma kapsamında, Konya Şehir Merkezinin hava kirliliği incelenirken ilk olarak, Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliğinin Ek 1 ve Ek1 A

Atmosferdeki bu iki parametre özellikle deniz ve okyanuslar üzerinde daha da çok artacağı için denizlerden karalara doğru oransal nemi yüksek SICAK HAVA AKIMLARI oluşur

Kurşun içeriği düşük benzin kullanımı, motor bakımlarının sürekliliğinin sağlanması, egsoz kirleticilerinin seviyelerinin düşürülmesi,. Hava kirliliği

• Açık havaya oranla %25 kadar daha fazla CO 2 bulunan sisli havalarda bitkilerin belli sürede, belli fotosentez alanında yapmış oldukları kuru madde