HAVA KİRLİLİĞİ VE KONTROLÜ
HAVA KİRLİLİĞİ ASİT YAĞMURLARI SİS KİRLİLİĞİ VE ÖNLENMESİ
Yrd. Doç. Dr. Serpil SAVCI
Bozok Üniversitesi
Biyosistem Mühendisliği Bölümü
Hava
Atmosferi meydana getiren gazların karışımlarından oluşan hava, canlı organizmanın yaşam sürecindeki en önemli öğelerden biridir.
Bir insanın günde yaklaşık olarak 2.5 L su, 1.5 kg.
besin, 10 - 20 m
3hava gereksinimi vardır.
Açlığa 60 gün, susuzluğa 6 gün dayanabilen insan,
havasızlığa ancak 6 dakika dayanabilmektedir.
Havadaki Gazların Oranı
%78 Azot
%21 Oksijen
%1 Karbondioksit,
su buharı ve diğer
gazlar
İnsan, hayvan, bitki veya eşyalara zarar verebilecek miktarlarda
Toz
Gaz
Sis (mist)
Koku
Duman veya buharlar
gibi dış atmosferde bulunan bir veya daha fazla kirletici hava kirliliğine neden olmaktadır.
Hava Kirliliği
Hava Kirliliği
Hava kirlenmesinin geniş anlamda tanımını,
"Havanın doğal yapısında
bulunan esas maddelerin yüzde miktarlarının değişmesi veya yapısına yabancı maddelerin girmesi sonucu insan sağlığını
ve huzurunu bozan hayvan, bitki ve eşyaya zarar verecek
derecede kirlenmiş olan havadır"
Hava Kirliliği
Hava kirliliğinin diğer bir tanımı:
"İ nsan sa ğ l ığı na, canl ı hayat ı na ve ekolojik dengeye zararl ı olabilecek kat ı , s ı v ı ya da gaz halindeki yabanc ı maddelerin atmosferde
bulunmas ı "
Hava kirliliğine neden olan kaynaklar ikiye ayrılır
Doğal Kaynaklar
Yapay Kaynaklar
Hava Kirliliğinin Kaynakları
Orman yangınları
Volkanik patlamalar
Bataklıklarda anaerob bakterilerin kompleks organik maddeleri hidrolizi sonrasında ortama verilen;
karbondioksit, metan, vb. gibi gazların atmosfere
yayılması gibi doğal olaylar
Hava Kirliliğinin Kaynakları
Fırtınalar ile oluşan tozlar
Bitki polenleri
Denizlerden
yayılan gazlar
Hava Kirliliği Kaynakları
Yapay Kaynaklar
1. Sabit kaynaklar
Katı, sıvı ve gaz yakıtlarının yakılması ile veya herhangi bir üretim süreci esnasında oluşan kirleticilerin bir baca yoluyla atmosfere emisyonunun yapıldığı kaynaklardır. Bunlar:
petrol rafineleri, kimya sanayi, tarımsal mücadele ilaçları, ısınma amaçlı kullanılan yakıtlar
2. Hareketli kaynaklar
Kara, hava ve deniz taşıtlarının egzozlarıdır.
Hava Kirliliği Kaynakları
Hava kirleticileri, havanın tabi değişimini sağlayan gaz, sıvı ve katı halde olabilen kimyasal maddelerdir.
Hava kirleticileri ikiye ayrılır:
Belirli bir kaynaktan doğrudan atmosfere karışan birincil kirleticiler (SO2 ve H2S gibi)
Atmosferde bazı mekanizmalar sonucu oluşan ikincil kirleticiler (sülfit, sülfat ve sülfürik asit gibi)
Hava Kirliliği Kaynakları
Birincil Kirleticiler
Ametal atomlarının oksijen ile yapmış olduğu bileşiklerin (SOx, NOx, COx) oksijence zengin olanları (SO2, SO3, NO2, CO2) asit oksitler olup bunlar su ile reaksiyona girerek asitleri oluştururlar.
SO3+H2O →H2SO4
Bunlar tüm canlılar üzerinde olumsuz etki göstermekle birlikte ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır.
Oksijen oranı düşük olan ametal oksitleri ise solunum yapan canlılar
tarafından ciğerlere alınması halinde kanın oksijen taşıma yeteneklerinin kaybolmasına neden olur.
Hava Kirliliği Kaynakları
Kükürt Oksitleri (SOx)
Kükürt içeren yakıtların yanması sonucu oluşan zehirli gazlardır.
SO2
Kaynakları: Konutlarda ısınma ve endüstride enerji eldesi için kullanılan kömür ve akaryakıtın yanması sonucu oluşan
baca gazlar
ında
yoğun olarak bulunmaktadır.Kükürt dioksit hava kirliliği ölçümünde “kirlenme göstergesi”
olarak kullanılan bir maddedir. Hava kirliliği standartları havadaki kükürt dioksit miktarına göre belirlenmektedir.
Hava Kirliliği Kaynakları
Yüksek miktarlarda kükürt dioksite maruz kalan kişilerde;
Gözlerde yanma ve solunum epiteli tahrişi meydana gelmektedir.
Asit yağmurları, kalp hastalıkları ve solunum enfeksiyonlarını oluşturur.
Bitki örtüsü ve toprak verimliliğini olumsuz etkiler.
Hava Kirliliği Kaynakları
SO
2zehirleme dozu 8 saat süre ile 10 ppm’dir.
Havada bulunmasına izin verilen miktar 1 saat süre ile 1 ppm veya 8 saat süre 0.3 ppm’dir.
Bitkiler için zararlı dozu 0.3 ppm’den itibaren başlamaktadır. Bu nedenle zararlı etkileri
insanlardan önce bitkiler üzerinde ortaya
çıkmaktadır.
Hava Kirliliği Kaynakları
Azot Oksitleri (NOx)
Kükürtten sonra en önemli hava kirleticidir.
Yakıtın çok yüksek sıcaklıkta yanmasıyla oluşur.
Motorlu taşıtlardan ve elektrik enerji santralleri ile sanayide kullanılan buhar kazanlarının yakım sistemlerinden kaynaklanır.
Solunum yoluyla alınarak hemoglobini bağlar ve kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltır.
Fotokimyasal duman yaparak görme alanı daralması, stres ve trafik kazalarına neden olabilir
Havada izin verilen miktarı maksimum 5 ppm kadardır.
Hava Kirliliği Kaynakları
Karbon monoksit (CO)
Renksiz, kokusuz ve havanın ortalama ağırlığına eşit mol ağırlığında bir gaz olan
karbon monoksit kaynakladığı nokta etrafında iyi dağılmayan ve varlığı kolay kolay fark edilmeyen zehirli bir gazdır. Yakıt ürünlerinin yanması sonucu oıluşan baca gazlarında
%2, egzos gazlarında %5-10, havagazında ise %20 oranında bulunmaktadır.
Atmosferde kolay kolay yok olmaz ve ömrü 2-4 ay kadardır.
Karbon monoksitin iki önemli kaynağı sigara ve otomobil egzozudur.
Kişide oluşturduğu olumsuz etkileri havadaki yoğunluğuna bağlı olarak başağrısı, huzursuzluk, görme bozuklukları, kişilik değişimi, paralizi ve ölüm şeklindedir. Kişideki olumsuz etkiler kanda hemoglobin ile birleşerek karboksi-hemoglobin oluşturarak kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltarak ortaya çıkmaktadır. Kalp ve solunum sistemi
hastalığı olanlarda olumsuz etkiler daha çabuk ortaya çıkabilmektedir. Olumsuz etkilerin ortaya çıkma dozu 8 saat süre ile 30 ppM, ölüm oluşturma dozu ise 1 saat süre ile 120 ppm’dir.
Hidrokarbonlar
Karbonmonoksit gibi oksijeni eksik olarak yanan yakıtlardan kaynaklanır.
Atmosferde normal olarak bulundukları yoğunluklarda zehirli değildirler.
Havadaki hidrokarbonlar genellikle
Çöp fırınları gibi büyük tesislerde atık maddelerin yakılması
Sanayide kullanılan çözücülerin buharlaşmasından
Odun ile kömürün yakılmasından kaynaklanır
Hava Kirliliği Kaynakları
Hava Kirliliği Kaynakları
Civa
Petrol ve kömürün yakılması
Maden çıkarılması ve filizlerin eritilmesi gibi faktörlerle civa buharı havaya karışır.
Havadaki civa miktarının artması böbrekte ve
sinir sisteminde tahribata yola açar.
Hava Kirliliği Kaynakları
Kurşun
Çeşitli nedenlerle oluşmasına rağmen havadaki en önemli kurşun kaynağı egzoz gazlarıdır.
Kurşun zehirlenmesinin belirtileri baş ağrısı, irkilme, aşırı yorgunluk ve depresyondur.
Kurşun zehirlenmesi beyinde, karaciğerde ve
böbrekte çeşitli hasarlara neden olmaktadır.
Hava Kirliliği Kaynakları
Partikül madde
Partikül maddelerin ana kaynakları, maden kömürü, kok, linyit, motorin, benzin emisyonları, yol ve boş alanlardan kalkan tozlardır.
Büyüklüğüne göre duman, kurum, ve kül olarak adlandırılırlar. Havada asılı kalırlar
Tozluluk ister doğal ister yapay nedenlerden kaynaklansın görüş mesafesini kısaltan, güneş ışınlarının absorblandığı bandı değiştiren; canlılara olumsuz etki yapan bir kirlilik türüdür.
UV ışınlarının yeryüzüne ulaşmasını engelleyerek raşitizm adı verilen hastalığın sıklığını arttırır.
Hava Kirliliğine Neden Olan Maddelerin Oranları
%52 CO
%18 SO2
%12 Hidrokarbonlar
%6 NO2
%12 Diğer parçacıklar
Hava Kirliliği Kaynakları
Hava Kirliliği Kaynakları
İkincil Kirleticiler
Ozon
Ozon gazı zehirli, renksiz bir gazdır ve atmosferin üst katmanlarında yer alır.
Dünyayı güneşten gelen morötesi radyasyona karşı korur.
Ancak bu gaz canlılar için çok tehlikelidir.
Havada izin verilen miktarı maksimum0.25 ppm.
Hava Kirliliği Kaynakları
Kloroflorokarbon
Kloroflorokarbon gazı atmosfere parfümlerden yayılır.
Ozon ile tepkimeye girerek ozon tabakasını
deler.
Radyoaktif Kirleticiler
Maddeler atomlardan oluşmaktadır.
Atom ise, çekirdekte proton nötron ile bu çekirdeğin etrafında dönen elektronlardan oluşmaktadır.
Herhangi maddenin atom çekirdeğindeki nötronların sayısı protonların sayısından oldukça fazla ise bu tür maddeler
kararsız bir yapı göstermekte ve alfa, beta, gama gibi çeşitli ışınlar yaymak sureti ile parçalanmaktadırlar.
Çevresine bu şekilde ışın saçarak parçalanan maddelere radyoaktif madde denir.
Hava Kirliliği Kaynakları
Radyoaktif Maddelerin Zararları
Radyasyon genetik değişikliklere yol açmaktadır.
Çocuklar ve büyüme çağındaki gençler üzerinde daha etkilidir.
Radyasyondan en çok etkilenen organ gözdür.
Radyasyonun etkileri zamanla ortaya çıkmaktadır.
Radyoaktif Kirleticiler
Atom numarası değişmeyip sadece nötron sayısı değişen, bu sebeple aynı kimyasal özellikleri gösteren bir elementin çeşitli fiziksel özelliklerini gösteren tiplerini oluşturan elementlere izotop denir.
Bazı izotopların çekirdekleri kararlı değildir ve kendi kendine parçalanır.
Kararsız izotopların parçalanması sırasında radyasyonlar da yayılır.
Hava Kirliliğinin Kaynakları
Isınmadan kaynaklanan hava kirliliği
Isınma amaçlı düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması
Motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliği
Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları
Sanayiden kaynaklanan hava kirliliği
Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevre korunması açısından yeni tedbirlerin alınmaması, yüksek kükürtlü yakıtların kullanılması
Hava Kirliliğinin Etkileri
İnsan sağlığına etkileri
Havadan solunan karbon monoksit, kandaki oksijenin yerini
alarak vücuttaki taşınan oksijen miktarının azalmasına yol açar.
Karbon monoksit zihinsel faaliyetlerin gerilemesine ve en
sağlıklı insanlarda bile hareketlerin yavaşlamasına sebep olur.
Ayrıca karbon monoksit kansızlık, kalp yetersizliği ve kan
hastalıkları ile kronik akciğer rahatsızlıkları olan kişilerin sağlık durumları üzerinde daha da olumsuz etkilere sahiptir.
İnsan sağlığına etkileri
Kükürt oksitleri, solunum borusunu ve akciğer
dokularını etkileyerek solunum sisteminde akciğer kanseri, bronşit, nefes darlığı gibi geçici ya da kalıcı rahatsızlıklara yol açabilir.
Hava kirliliğinin bir diğer etkisi de çeşitli tozların
vücuttaki birikiminden doğan iştahsızlık neticesinde vücudun direncini zayıflatmasıdır.
Sinir ve ruhsal bozukluklara da neden olabilir.
Hava Kirliliğinin Etkileri
Doğaya Etkileri İklim Üzerine Etkileri Lokal ve küresel olmak üzere iki şekildedir.
Lokal düzeyde şehirlerde havada bulunan kirleticiler yüzeye ulaşan güneş ışınlarını yansıtmakta,
dağıtmakta ve az da olsa absorbe etmektedir. Bu olaylar bazı meteorolojik değişikliklere neden
olmaktadır.
Küresel düzeydeki hava kirliliğinin iki örneği sera etkisi ve ozon tabakasının delinmesidir.
Hava Kirliliğinin Etkileri
Eşyalara Etkileri
Hava kirliliği yapıların taş ve metal
kısımlarında zararlara sebep olmaktadır.
Bunun en belirgin örneği, is sebebiyle olan kirlenmedir.
Hayvanlar Üzerindeki Etkileri
Atmosferdeki kirleticilerin omurgalı hayvanlar üzerindeki etkileri solunum sistemi bozuklukları, gözler, dişler ve kemiklere olan zararları ve yiyecek kaynaklarının azalması şeklinde görülebilir.
Hava Kirliliğinin Etkileri
Hava Kirliliğinin Etkileri
Bitkilere etkileri
Hava kirliliğini meydana
getiren bazı fazlar, bitkilerin solunumu sırasında
gözeneklerden içeri girerek solunumu yavaşlatır.
Özellikle tarımsal bitkilerde ürün azalmasına neden
olabilir.
Nasıl Önlenebilir?
Hava kirliliğinin giderilmesinde dikkat edilmesi gerekli üç
ortam vardır:
Kirletici kaynakları
Taşıyıcı ortam Alıcı
ortam
Nasıl Önlenebilir?
Olayı tersinden incelediğimizde, alıcı ortam dediğimiz insan, hayvan ve bitkilerden oluşan yaşam çevirisini kontrol altına almak hem estetik
açıdan hem de ekonomik açından çok olası gözükmemektedir.
Yani, tüm insanların ve hayvanların maske takması
Tüm bitkilerin seralarda yetiştirilmesi mümkün değildir.
Nasıl Önlenebilir?
Taşıyıcı ortam olan atmosferde meteorolojik
faktörleri de değiştirmek
mümkün değildir.
O halde yapılacak en olası yöntem, kirletici madde kaynaklarını
kontrol altına
almaktır.
Asit yağmurlarının değerlerinin saptanması amacıyla 4 yıl önce Aladağ mevkiinde bulunan Şerif Yüksel Araştırma Ormanı’na gözlem istasyonu kuruldu. 1590 rakımda bulunan göknar
ormanlarındaki ağaçların altına 20, açık alana da 3 toplama kabı konuldu. 1 hektarlık alanda 23 noktadan alınan örneklerle
ormanların asit yağmuruna maruz kalıp kalmadığı belirlenmeye çalışılıyor.
Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Müdürü Seyfettin Kiniş, alınan örneklerde pH (asit) değeri 5.6 altında olanların asit yağmuru olarak nitelendirildiğini söyledi. Kiniş, "Gözlem
istasyonumuzdan yılın 12 ayı boyunca alınan kar ve yağmur suyu örnekleri, bitki örnekleri, toprak ve döküntülerin iklime göre gösterdikleri özellikleri gözlemliyoruz. Yaz aylarında
yağmur yağışının olmaması nedeniyle ağaçlar toz ve partikülleri biriktiriyor. Biriken toz ve parkitüller de yağmurla birlikte akıyor.
Kirletici madde kaynaklarının denetim altına alınarak
Kirlilik oluşturmayan yakıt ve teknolojiler seçilerek
Kirlenmeyi en aza indirecek yakma teknolojisi kullanılarak
Kirleticilerin atmosfere yayılmadan tutularak ve giderilerek
Yenilenebilir enerji kaynakları (güneş, rüzgar ve dalga enerjisi vb.) kullanılarak hava kirliliğinin önüne geçilebilir.
Nasıl Önlenebilir?
Sanayi ve iş merkezlerinin mümkün olduğu kadar yerleşim merkezleri dışına alınması
Kişisel vasıta kullanımı yerine toplu taşımacılığın
yaygınlaştırılması ve elektrikli taşıma araçlarının geliştirilmesi ve kullanımının artırılması
Konutlarda yakıt yakma tekniklerinin geliştirilmesi ve özellikle sanayi alanlarındaki bacalara, hava filtrelerinin takılması
ayrıca yakıt olarak doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması
Şehir merkezlerindeki yoğun trafiğin çevre yollara aktarılması
Genel Olarak (Alınabilecek
Önlemler)
Genel Olarak (Alınabilecek Önlemler)
Ağaçlandırma çalışmalarının artırılması, özellikle hava
kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde yeşil alanların artırılması
Şehir yerleşim planlarında meteorolojik faktörlerin özellikle rüzgar durumunun göz önünde bulundurulması
Halkın, hava kirliliği
konusunda bilinçlendirilmesi için ilköğretimden başlamak üzere tüm okullarda ve sivil toplum örgütlerince bu amaca yönelik eğitim programlarının
hazırlanması.
Asit Yağmurları
Asit yağmurları, kükürt ve azot dioksitlerin
atmosferdeki nemle
birleşerek sülfürik ve nitrik asitli yağmur, kar ya da
dolu oluşturması şeklinde kirliliğe verilen genel bir tanımdır. Asit yağmurları, fosil yakıt atıklarının doğal su döngüsüne
karışmasıyla oluşur.
Asit Yağmurları
Kömür ve petrol gibi fosil
yakıtlarının yakılması sonucu atmosferde kükürt ve azot içeren gazlar birikir.
Bu gazlar havadaki su
buharıyla birleşince kimyasal
tepkime meydana gelir.
Asit Yağmurları
Asit Yağmurları
Nötr bir suyun (saf su) pH değeri 7 iken atmosferde doğal kısmi basıncı 0.00037 atm olan CO
2(g) ile
dengede olan bir yağmur suyu (pH değerini
etkileyecek başka herhangi bir tür olmadığı taktirde) hafif asidiktir, yani pH değeri 5.6 civarındadır.
Bununla birlikte, bozunuma uğramamış şartlar
altında bile yani doğal yollarla (volkanik patlamalar vb.) salınımı gerçekleşen SO
2(g), NOx(g) ve organik asitlerden dolayı yağmur suyu hiçbir zaman nötr
değildir.
Asit Yağmurları
Bu nedenle, atmosferdeki CO
2(g)’in çözünmesi [H
2O(s) + CO
2(g) → H
2CO
3(s)] sonucu oluşan
yağmur suyundan daha asidik yani pH değeri normal yağmur suyunun sahip olduğu 5.5 – 5.6’lık pH
düzeyinin altında olan yağmurlar asit yağmuru olarak kabul edilmektedir.
İnsani kaynaklardan dolayı oluşan asit yağmurlarının pH değeri 3.5 ve 5 arasında değişebilmektedir.
Yağışlarda bulunan bu fazla asidite ise, birincil
kirletici olan sülfür ve nitrojen oksitlerin, havadaki
suyla reaksiyonu sonucu oluşan ikincil kirleticiler
nedeni ile meydana gelmektedir
Asit Yağmurları
Bu tepkimeler sonucunda sülfürik asit ve nitrik asit damlaları oluşur.
SO2+H2O →H2SO3 (Sülfüroz asit)
SO3+H2O →H2SO4 (Sülfürik asit)
NO2+H2O →HNO3 (Nitrik asit)
Güneş ışığı bu tepkimelerin hızını arttırır.
Kirliliğe neden olan bu tanecikler, rüzgarlarla binlerce kilometre uzağa taşınabilir.
Asit Yağmurlarının Etkileri
Kırsal kesimde toprağın ve göllerin asitleşmesine neden olur.
Asit yağmurları, toprağın yapısındaki kalsiyum,
magnezyum gibi elementleri yıkayarak taban suyuna
taşımakta ve toprağın
zayıflamasına, zirai verimin
düşmesine neden olmaktadır.
Asit Yağmurlarının Etkileri
Asidik zerrecikler genellikle kükürt dioksit ve azot oksitlerin atmosferdeki yayılması ile oluşur.
Sonuçta oluşan nitrik ve sülfürik asit diğer partiküllere (toz, duman, is) tutunur.
Bu partiküllerin solunması bu asidik yapıların doğrudan akciğerlere kadar gitmesine neden olmaktadır.
Bu yolla asidik yapıdaki bu tozlar ve gazlar kana geçebilirler.
Asit Yağmurlarının Etkileri
Asit yağmurlarının insanlar üzerindeki dolaylı etkileri içme suyu, yer altı suları, toprak, bitkiler ve balıklar üzerindeki etkilerine bağlı olarak bu unsurların
kullanılması sonucunda uzun vadede insan
vücudunda asidik
depolamaya neden olur.
Asit Yağmurlarının Etkileri
Toprağın pH sı düştükçe (pH<5) topraktaki ağır metallerin
çözünürlükleri ve dolayısıyla
toprak çözeltisindeki Al, Fe ve Mn konsantrasyonu hızla
artmaktadır.
Biriken alüminyum, ağaç köklerinin gerekli besinleri
almalarını engeller. Besin eksikliği oluşur ve ağaçların büyümesi
yavaşlar, hatta tamamen durur.
Asit Yağmurlarının Etkileri
Asit yalnızca canlılara değil, aynı zamanda binalara ve arabalara da zarar vermektedir.
Asit özelliğindeki maddeler kimyasal ayrışmayı arttırırlar.
Bu nedenle, asit herhangi bir cismin yüzeyine değdiğinde onun özelliklerinin değişmesine neden olur.
Tarihi yapılar, açık metal yüzeyler ve bazı plastikler de kükürt dioksitin oluşturduğu asit yağmurlarından dolaylı olarak
etkilenir.
Asit Yağmurlarının Etkileri
Asit yağmurlarının insan sağlığına doğrudan etkileri bulunmaktadır.
Toprağın asitliğinin artması neticesinde sulara karışan alüminyum ve civa benzeri bileşikler balıklar aracılığı ile vücudumuza geçmektedir.
Ayrıca atmosferde biriken kükürt dioksit ve azot oksit, sülfat ve nitratlara dönüşür.
Havada asılı olarak bekleyen sülfatlar da solunum yoluyla
vücudumuza nüfuz ederek astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarının oluşmasına neden olmaktadır.
Asit Yağmurlarının Etkileri
Asit yağmurları yerüstü ve yer altı sularında pH
değerini düşürerek sulardaki hayatı olumsuz yönde etkilemektedir.
Yapılan birçok araştırma, kuzey Amerika ve Kuzey Avrupa’daki su ekosistemlerindeki asitleşmenin asit yağmurlarından kaynakladığını ve bu sulardaki canlı varlığının tehlikede olduğunu ortaya koymaktadır.
Örneğin günümüzde İsveç’te 18000 gölün asitleştiği
ve bunların %25 inde canlı hayatının son bulduğu
belirtilmektedir.
Asit Yağmurlarını Önlemek
Fosil yakıtlı termik santrallerin birbirinden uzak ve bacalarında en son teknolojiden yararlanılarak
geliştirilen desülfirizasyon ünitesinin kurulması gerekmektedir.
SO
2çeşitli kimyasal işlemlerle alçı taşına
dönüştürülebilir ve bu taşlardan briket yapımında kullanılabilir.
Kükürdü az olan kalorifer yakıtları kullanılarak
atmosfere salınan SO
2miktarı düşürülebilir.
Asit Yağmurlarını Önlemek
Yaşam için gerekli olan enerji doğaya zararlı gazların salınımına sebebiyet vermeyecek doğalgaz, vb. enerji kaynaklarıyla sağlanabilir.
Çevre koruma ile ilgili dernek ve kurumların çevre kirliliği konusunda aktif faaliyetlerde bulunmaları ve bu konuların devlet tarafından iyice anlaşılması sağlanarak gerekli politik kararların alınması sağlanabilir.
Medya yoluyla panel, seminer ve konferans gibi çeşitli eğitici toplantılar halkı bilinçlendirmek için yapılabilir.
Zorunlu olmadıkça kişisel araç kullanımı yerine toplu taşıma araçları tercih edilebilir
Sis
Sis, yeryüzündeki yatay görüş mesafesini 1 km’nin altına
düşüren meteolojik bir olaydır. Sis bir alçak seviye bulutu olan Stratus bulutunun yerde veya yere yakın seviyede oluşması
olarak da bilinir.
Su buharının yoğuşması veya donarak kristelleşmesi sonucu ortaya oluşan çok küçük su damlacıkları veya buz
kristallerinden meydana gelmiştir.
Sis içinde çisenti biçiminde çok hafif yağışlar görülebilir. Sis büyük ölçüde güneşe engel olur ve özellikle deniz olmak üzere hava ve kara ulaşımını da olumsuz yönde etkiler.