• Sonuç bulunamadı

Hava ve Hava Hareketleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hava ve Hava Hareketleri"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hava ve Hava Hareketleri

Hava, tüm canlıların hayatlarını sürdürebilmeleri için mutlak gerekli bir faktördür. Havanın canlılar için önemi aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

1. Yeryüzüne saran hava, yeryüzünde gece ve gündüz sıcaklık dereceleri arasında büyük farklılıkların olmamasını sağlar. Gündüzleri güneşten gelen ışınların %50 sinden fazlasını tutarak, hem yeryüzüne zararlı ışınların gelmesini, hem de yeryüzünün sıcaklığının aşırı derecede artmasını; buna karşılık geceleri yeryüzünden ışın yayma ve buharlaşma ile kaybolan ısıyı tutarak, sıcaklığın birdenbire havanın üst kastlarına gitmesini engelleyerek hava sıcaklığının ani ve aşırı derecede düşmesini önler.

(2)

• 2. Bütün canlılar yaşayabilmek için havadan gaz alıp gaz vermek zorundadırlar. Bitkiler fotosentez için gerekli karbondioksiti ve solunumları için gerekli olan oksijeni havadan alırlar.

• 3. Canlılığın temel maddelerinden biri olan azot (N2)’ un kaynağı havadır.

• 4. Hava doğrudan doğruya olmasa bile, hava hareketlerinin etkisi ile sıcaklık ve ışığın yayılmasına, transprasyon ve evaporasyona, çiçeklerin tozlanmasına ve tohumların başka bir yere taşınmasına yardımcı olur.

(3)

• Yeryüzüne yakın havanın bileşiminde hacimce ortalama olarak %79 azot (N2), %21 oksijen (O2), ve %0,03 oranında karbondioksit (CO2) bulunur. Ancak bu ortalama değerler, havanın bulunduğu yere, zamana ve içinde bulunan diğer maddelerin miktarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

• -Bitki çevresindeki havanın CO2 miktarı, gündüz saatlerinde yapılan fotosentez olayı ile %0,03’ ün çok altına düşer.

• -Açık ve sisli havada bulunan CO2 miktarı oldukça farklılık gösterir. Wilson (1948)’ a göre sisli havada bulunan CO2 miktarı, açık havada bulunan CO2 miktarından %25 kadar daha fazladır.

(4)

• Gerçekte açık havada ortalama hacimce %0,03 oranında bulunan CO2

miktarı, fotosentez için ya da bir başka ifade ile yüksek verimlik için yeterli olmaktan çok uzaktır.

• Açık havaya oranla %25 kadar daha fazla CO2 bulunan sisli havalarda bitkilerin belli sürede, belli fotosentez alanında yapmış oldukları kuru madde miktarının, açık havada yapılan kuru madde miktarına oranla önemli derecede fazla olduğunu deneysel olarak göstermiştir.

(5)

• Normal ışık yoğunluğunda CO2 miktarı %0.111’ e yükseltildiğinde, buğday bitkisinin belli sürede belli fotosentez alanında meydana getirdiği kuru madde miktarının, CO2 yoğunluğu % 0.03 iken yapılan kuru madde miktarına oranla hemen hemen iki katı kadar olduğunu bildirmektedirler.

(6)

• Yine , bu yönden serelarda çeşitli kültür bitkileri ile normal ışık yoğunluğunda yürütülen denemeler, ele alınan bitki çeşitlerinin belli süre içerisinde, birim alana en yüksek kuru madde meydana getirebilmeleri için gerekli CO2 miktarının, havadaki normal CO2

yoğunluğunun, 3 ila 20 katı arasında daha fazla olması gerektiğini göstermiştir.

(7)

• Havada CO2 miktarı, güneşin doğması ve fotosentezin başlaması ile hızla azalmaya başlar. Bunun sonucu havanın CO2 miktarı %0.03’ ün çok altına düşer. Havanın fotosentez yönünden olan CO2 açığının karşılanmasında ana kaynak,

• Topraktaki organik maddelerin parçalanması sonucunda ortaya çıkan CO2 ile topraktaki bitki kökleri

• Tüm canlıların solunumları ile havaya verdikleri CO2

• Toprakta organik madde miktarı ne kadar çoksa, yeterli nem ve sıcaklıkta bulunuyorsa, mikroorganizmalar o kadar hızlı üreyerek organik maddeleri parçalamaya başlarlar.

(8)

• Parçalanma esnasında, parçalanma ürünü olarak ortaya çıkan CO2, Toprak havasına geçer. Üremesi ve faaliyetleri artan mikroorganizmaların solunumları da artacağından ortama verilen CO2 miktarı fazlalaşır.

• Bunların sonucu olarak kısa sürede toprak içi havanın CO2 miktarı yükselmiş olur. Toprak içi havasında artan CO2 ise topraktaki hava ile atmosfer havasını yer değiştirmesi sonucunda, toprak üstü havasına geçer.

• Bu şekilde bir hektarlık iyi bir tarla yüzeyinde bir saatte ortalama 23 kg kadar CO2 toprak üstü havasına verilebilir. Böylece toprak yüzeyine yazın hava içinde karbondioksit yoğunluğu artar, yukarılara doğru çıkıldığında ise azalır.

(9)

RÜZGAR

• Yeryüzünün enlem derecelerine göre güneşten gelen ışınların getirdiği ısı enerjisi miktarının farklılığı düşünüldüğünde, ekvator ve kutuplar arasında atmosferdeki ısı enerjisinin eşitlenebilmesi için, hava hareketlerinin olması doğal bir sonuçtur. Ekvatordan sıcak ve hafif hava kutuplara, kutuplardan da ağır ve serin ekvatora doğru akım halindedir.

• Rüzgar atmosferdeki sıcaklığı farklı yerler arasındaki hava hareketleri olarak tanımlanabilir.

• Hızı metre/saniye (m/s) yada kilometre/saat (km/sa) olarak ifade edilir.

(10)

• Rüzgar, hız ve süresine bağlı olarak değişik yoğunluklarda,

• Bitkilerin transprasyonuna

• Toprak yüzünden olan buğulaşmaya (evaporasyon)

• Çiçek tozlarının taşınmasına doğrudan doğruya ; sıcak ve soğuk hava kütlelerinin bir yerden diğer yere taşınması ile de bulut yada sisin bir yerden diğer bir yere götürülerek de nisbi nem, ışıklanma ve sıcaklık üzerine dolaylı olarak etkide bulunur.

(11)

• Bitkiler için en uygun rüzgar hızı 1-4 m/s’ dir. Bu hız ancak bitkilerin yapraklarını oynatır, bitkilerde her hangi bir mekanik zarar ortaya çıkarmaz.

• Rüzgar hızı 1-4 m/s olduğu zaman, bitkilerin köklerinin topraktan aldığı su miktarı ile yaprak yüzeyinden transpirasyon yolu ile kaybettiği su miktarı dengeli, dolayısı ile yaprakların turgor basınçları tamdır.

• 1-4 m/s hızında olan rüzgar bitkilerde solunum ve transprasonun normal seyretmesine

• Bitkilerin etrafındaki CO2 oranı düşük havanın, CO2 oranı yüksek hava ile yer değiştirmesini sağlayarak fotosentezin artmasına

• Tozlanma ve döllenmeye de yardımcı olarak yeterli meyve tutumu sağlamasına etkili olurlar.

• Bazı rüzgarlar havanın nisbi nemini yükselterek meyve kalitesini olumlu yönde etkilerler.

Rüzgarın Bitkiler Üzerine Olumlu Etkileri

(12)

• Rüzgarın Bitkiler Üzerine Olumsuz Etkileri

• Bitkiler üzerine mekanik, fizyolojik ve morfolojik olmak üzere olumsuz etkilerde bulunurlar.

• Mekanik etkileri

1. Rüzgar hızı 10 m/s (36 km/sa) olursa, küçük ağaç dallarını oynatır ve kırılmalarına, zedelenmelerine neden olur.

2. Rüzgarın hızı 20 m/s (72 km/sa)’ ye çıkınca ağaçların büyük

dalları sallanır. Bu hız, tarla bitkilerinde bitkilerin yere yatmasına neden olur ayrıca çiçek, tane ve meyveleri döker ve bitki

yapraklarını parçalar.

3. Rüzgar hızı 40 (m/s) olunca bütün bitkiler öneli ölçüde zarar

görür. Devrilmesine neden olur. Ülkemizde meteroloji kayıtlarına göre Antalya ilimizde 22.01.1998 tarihinde 155.5 km/sa hızında rüzgar kaydedilmiştir.

(13)

Fizyolojik Etkileri

• Rüzgarın bitkilere olan en önemli zararlı etkilerinden biriside kurutucu etkisidir. Rüzgar, toprağın hemen üst katındaki toprak suyunun buharlaşarak atmosfere geçmesine sebep olur. Bunun sonucu bitkilerde transprasyon (terleme) artar.

• Rüzgar hızının artışı ile transpirasyonla yaprak yüzeyine çıkan su hızla buharlaşmaktadır. Hatta rüzgar hızı daha da yükselirse, bitki hücrelerindeki su, henüz hücreler arası boşluklarda iken buharlaşmaya başlamaktadır.

(14)

• Yine rüzgar, yaprakları haraket ettirip kendileri üzerine kıvrılıp, bükülmelerine böylece hücreler arası boşluklarda ortaya çıkan sıkışma ve genleşmeler sonucu bitki içinde bulunan nisbi nemi yüksek havanın dışarıya atılmasına ve dışarıdan kuru havanın yaprak içine girmesini sağladığı için daha fazla su kaybetmesine neden olur.

• Rüzgarın hızı ve sıcaklığı yüksek olduğu zaman bitki aşırı miktarda kaybettiği suyu, kökleri ile topraktan karşılamayacak duruma gelirse önce turgorunu kaybeder daha sonra solmaya başlar ve durum devam ettiği taktirde bitki ölüme gider.

(15)

• Morfolojik Etkileri

1. Rüzgarın kurutucu etkisinden kendilerini koruyabilmek için stomalarını kapatırlar. Bu durum onların normal gaz alışverişini tam yapmalarını önler.

Böylece solunum ve fotosentez olayları geriler.

2. Rüzgar ile bitki çevresindeki CO2 ‘ i bol hava, CO2 miktarı az olan hava ile yer değiştirirldiğindeni fotosentez için yeterli miktarda CO2 de bitki çevresinde bulunmaz

3. Rüzgarın bu olumsuz etkileri sonucu, bitkilerde büyüme yavaşlar ve bitkilerde cüceleşme ortaya çıkar. Rüzgarlı yerlerde yetişen tek ve çok yıllık bitkilerin toprak yüzeyinde rozet şeklinde kalmaları ve yine ağaçların uzun yıllar (50- 100 yıl) sonra bile çalımsı bir durumda bulunmaları bu nedendendir.

(16)

• 4 Esen soğuk rüzgarlar nedeni ile bitkilerde çiçek, küçük meyve, taze sürgün, olgunlaşmamış meyvelerin donmasına yol açabilir.

• 5 Esen sıcak ve kuru rüzgarlar çiçeklenme döneminde meyvelerde, özelikle antepfıstığında dişicik tepesinde kırılmalara neden olduğundan dolayı döllenmeyi olumsuz yönde etkiler.

• 6 Yüksek oranda nem taşıyan rüzgarlar mantari hastalıkların gelişmesini teşvik etmektedir.

(17)

1. Rüzgarlı yerlerde meyvesi olan dökülmeyen kiraz ceviz, kestane gibi meyve türlerini yani her bir tür içinde meyve sapları dala güçlü tutulan çeşitler seçilmelidir.

2. Meyve ağaçlarını alçak gövdeli bir şekilde ve sık dikim yapılmalıdır.

3. Rüzgar yönüne duvar çit veya ağaçlarla yüksek boylu rüzgar kıranlar yapılmalı

4. Rüzgarlı yerlerde rüzgara dayanıklı sebze türlerini ve kök, gövde ve dalları kuvvetli meyve türleri yetiştirilmelidir.

5. Yeni fidanların yüksek rüzgar zararından korumak, fidanların yatmasını önlemek için herek bağlanmalıdır.

Rüzgarlı Yerlerde Alınması Gereken Önlemler

(18)

KAYNAK

Ağaoğlu, S. ve ark. 1995. Genel Bahçe Bitkileri. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Eğitim, Araştırma ve geliştirme Vakfı Yayınları No:4.

Dokuzoğuz, M. 1974. Meyve Ağaçları ve Çevre İlişkileri. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi yayınları, İzmir.

Top, N. ve Zincirlioğlu, Ö. 1987. Bitkilerin Ekolojik Girdi İstekleri.

Eser, D. 1997. Tarımsal Ekoloji. Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yayın No.1473, 176 s., Ankara.

Akman, Y., Güney, K. 2006. Bitki Ekolojisi Botanik, Palme Yayınları No: 345.

Akman, Y., Ketenoğlu, O., Kurt, L., Güney, K., Tuğ, M., Bitki Ekolojisi, Palme Yayınları No: 300.

(19)

KAYNAK

Ağaoğlu, S. ve ark. 1995. Genel Bahçe Bitkileri. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Eğitim, Araştırma ve geliştirme Vakfı Yayınları No:4.

Dokuzoğuz, M. 1974. Meyve Ağaçları ve Çevre İlişkileri. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi yayınları, İzmir.

Top, N. ve Zincirlioğlu, Ö. 1987. Bitkilerin Ekolojik Girdi İstekleri.

Eser, D. 1997. Tarımsal Ekoloji. Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yayın No.1473, 176 s., Ankara.

Akman, Y., Güney, K. 2006. Bitki Ekolojisi Botanik, Palme Yayınları No: 345.

Akman, Y., Ketenoğlu, O., Kurt, L., Güney, K., Tuğ, M., Bitki Ekolojisi, Palme Yayınları No: 300.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Özellikle yemekli davetlerde satın almalar toptan yapıldığı için kolay ve ekonomik olmakta ve menüsü önceden belli olduğu için fire ve zayiat minimum

Hedef, içeriğe değil öğrenme ürününe dayalı olmalıdır.. Hedef, tek tip öğrenme ürününü

Yöntem; genel olarak hedefe ulaşmak için, eğitimde ise bir konuyu öğrenmek veya öğretmek için.. "bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli

Tercih yapacak olan gençler girmek istedikleri fakültenin eğitiminin, öğretim elemanlarını iyi olmasının ayrıca samimi bir ortam bulmak isterler ancak çoğu kez bu gençler

Olağan İl Kongresine katılmak üzere Nevşehir'e gelen Gençlik ve Spor eski Bakanlarından Suat Kılıç, Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran ile birlikte tarihi

Bu ürün, 12/11/2008 tarihli ve 27052 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Azaltılmasına Yönelik Yönetmelik uyarınca kontrole tabi

Peygamber’in (s.a) bir eğitimci olarak görevlerini “tebliğ (ayetleri bildirme), tilavet (ayetleri okuma), ta’lim (ayetleri öğretip hayata geçirme), tebyin

Her sabah 1 saat erken uyanıp “Yeni Türk Edebiyatı” ya da “Vatandaşlık” çalışırsanız çalışmadığınız ders sayısı 3’e düşer.. Ders