ARAŞTIRMALAR
(Research
Reports)ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI ve DOGUM KLİNİGİNDE ÜÇ YILLIK ÖLÜ DOGUMLARIN ANALİZİ Analysis of stillbirths in the Obstetrics and Gynaecology Department of Erciyes
University Medical Faculty during a three year period (1997-1999)
İbrahim
Serdar
SERİN 1, Ünal YİRMİBEŞ2, Ercan M A YGEN3,Mustafa
BAŞBUÔ3Özet
Amaç: Kliniğimizdeki ölii doğumların incelemelerinin
yapılarak nedenlerinin saptanması ve nedeni belirlenmeyen ölii doğumlarda gerekli yaklaşımların tartışılması amaçlanmıştır.
Gereç ve yöııtem: I Ocak 1997 ile 3 I Aralık 1999
yılları arasındaki üç yıllık sürede kliniğimizde gerçekleştirilen tüm doğumlar taranarak ölü doğumlar
belirlendi ve dosyaları incelendi. Yirminci gebelik
haftasından sonra I. ve 5. dakika Apgar skoru 'O' olan fetuslar ölü doğum olarak kabul edildi. Ölii
doğum yapan hastaların, obstetrik hikayeleri, sistenıik hastalıkları ve obstetrik problemleri kaydedildi. Ölü
doğumlardaki konjenital anomaliler ve intrauterin
gelişme geriliği olanlar belirlendi.
Bulgular: Çalışmamıza aldığımız 4850 doğum vakasında 186 ölü doğum saptandı. Otuz dört hastanın
(% 18.27) kayıtları eksik olduğundan çalışma dışı bırakıldı. Ölü doğıın1 oranı % 4.06 idi. En sık rastlanan sis/emik hastalık ağır preeklampsi, obstetrik problem ise plasenta dekolmanı idi. Ölii doğumlardaki konjenital anomali oranı % 13.8 idi. Hastaların % 26.4 ünde ölü doğum nedeni açıklanamadı.
Soııııç: Ölii doğumların azaltılabilmesi için risk faktörlerinin belirlenmesinin yanı sıra, önlenebilir ve kontrol edilebilir durumların saptanması
gerekmek tedir. Nedeni açıklanamayan ölii
doğ11mlardaki genetik ve immünolojik araştırmaların yanında plasentanın histopatolojik incelenmesi ve fetusa otopsi çalışmaları yapılması nedenin
belirlenmesine yardımcı olabilir.
Aııalıtar Kelimeler: Anomali, Otopsi, Histopatoloji, Ölü
doğum
Son
yıl !arda neonatalmortalite
oranlarda azalırken, ölü doğumlardaki oranıdaha
yavaş olmaktadır (1-3).Bu
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi 38039 KAYSERİ
önemli
azalma
yavaş
Kadın Hastalıkları ve Doğum. Öğr.Gör.Dr.1, Araş.Gör.Dr.2, Doç.Dr.3.
Geliş ıarılıi: 16 Şubat 2000
Abstract
Purpose: This stııdy was ıındertaken to determine the causes of stillbirths in oıır clinic and to discuss the procedures necessary to prevent the occıırence of sııch
ıınexplained stillbirths.
Material and method: By sıırveying al! births
occıırring in our clinic during a three year period from January /997 to Decenıber 1999, the nunıber of
stillbirths was determined and tlıe fıles evaluated.
Fetııses after 21 weeks of gestation with an Apgar score of zer o at fırsı and fıfth minııtes were defıned
as stillbirth. The obstetric and medical histoıy as we/1 as obstetrics problem s of women who had had a
sti/lhirtlı were recorded. Stillbirtlıs with congenital
abnornıalities and intraıı/erine growıh relardation were determined.
Result: Out ofa total of 4850 birtlıs, 186 sıillbirılıs
were recorded. Thirty-foıır patients (18. 2 7 %) were
exclııdedfrom the stııdy dııe to incomplete records. The occurrence of stillbirths iıı this stııdy was 4.06 %. Tlıe
most common 5ystemic disease was severe pre- eclampsia, and the obstetric problem abrııptio
placenta. The rate of congenital abnorma/ities in the stillbirths was /3.8 % . in 26.4% of patients who had stillbirths the caııse could not be explained.
Conclusion: in order to redııce stillbirths, it is necessary to determine prevenıable or controllable situations and also to de/ermine possible risk factors . in
ıınexplained sti/lbirths, in addition ıo genelic and immunological stııdies, histopathological examination of the placenıa and aııtopsy of the jetı.ıs can be helpfııl ıo de/ermine the caııse of stillbirth.
Key Words: Abnormalities, Aııtopsy, Feıal death, Histopathology
düşüşün en
önemli nedenlerinden biri
ölüdoğum vakalarında gerekli
incelemelerin
yeterliyapılamamasıdır. Hayatla bağdaşmayan
konjenital
anomaliler dışında,preeklampsi,
eklampsi, kalphastalığı,
diabet
gibi sistemik hastalıklar ve buhastalıklarla
birlikte
veya yalnız başmagörülebilen plasenta dekolmanı,
plasenta previa, oligohidramnioz
gibi obstetrikproblemler
ölüdoğumları arttırmaktadır ( 4,5).
Daha önce ölü
Erciyes 'Jip Dergisi (Erciyes Medical Joıırnal) 22 (3) 122-127, 2000 122
Serin, Yirmibeş, Aygen, Başbuğ
doğum
yapan, abortus ve prematür
doğumhikayesi olan hastalarda
daölü
doğum riskinin arttığı bildirilmiştir(5). Ölü
doğum vakalarının iyibir analizi ile
riskfaktörleri belirlenerek ölü
doğum oranlarının azaltılabilmesi içinçeşitli
stratejiler
geliştirilebilir.Bu çalışmanın amacı
son üç
yıldaki ölüdoğum olgularını
saptayarak bu
vakaların ayrıntılarınıincelemektir.
Yapılacakanalizlerle riskli grubun belirlenmesinin
yanı sıra,ölü
doğumla
sonuçlanan gebeliklerde anne ve fetusta
yapılmasıgereken
tanıyöntemleri
tartışılacaktır.
MATERYAL VE METOD
l.l
.1997 ile 31.12.1999 tarihleri
arasındaErciyes Üniversitesi
TıpFakültesi
KadınHastalıkları
ve
Doğum Kliniği'ndegerçekleştirilen tüm doğumlar
taranarak ölü
doğumlar
belirlendi. Gebelik
haftası20. haftadan
büyük,1. ve 5. Dakika Apgar
skorları "O"olan fetuslar ölü
doğumkabul edildi. Ölü
doğum
yapan
hastalarıngravida, parite, abortus, ölü
doğumyapma ve prematür eylem hikayesi bilgilerinden
oluşanobstetrik hikayeleri, sistemik ve obstetrik tüm
hastalıkları dosyalarındanbulundu.
Preeklampsi için arteryel kan
basıncı altısaat arayla
yapılanölçümlerle
enaz iki kez 140/90
mmHg'nın
üzerinde
çıkan değerlerve üriner enfeksiyon olmadan 0.5 g/L' den fazla proteinüri
saptanması
esas
alındı. Ağırpreeklampsi
tanıkriterleri
arasında,kan
basıncının160/11
OmmHg ve üzerinde
olması,proteini.irinin 3 g ve üzerinde
olması sayıldı.
Bununla birlikte, oligürik, serum kreatinin ve ürik asit seviyeleri
artmış,serebral veya visüel
bozukluklarıo
lan, epigastrik ağrı,pulmoner ödem, trombosit
sayısının düşüklüğüve
karaciğer
fonksiyon testleri bozuk olan hastalar,
ağır
preeklampsi
tanısı altında değerlendirildi.Bu bulgulara
konvi.ilziyonlarıneklenmesi ise eklampsi kriteri olarak kabul edildi. Fetüsun gebe
lik haftasınagöre sahip
olmasıgereken
ağırlığın %1
O'undan
daha az
ağırlığasahip
olmasıintrauterin
gelişme geriliğikriteri olarak kabul edildi. Ultrasonografik olarak dört kadrandaki en
genişamniyon ceplerinin ölçümlerinin
toplamıylaelde edilen amniyotik
sıvıindeksinin 5 cm
altında olmasıoligohidroamniyoz, 20
cmüzerinde
olmasıpolihidroamniyoz
kriteri olarak kabul edildi. Ti.im ölü
doğumlardakikonjenital anomaliler
saptandı.Konje nital anomaliler
dışındakivakalarda fetal
ağırlık vebiyometrik ölçümlerle
tanıkonulan intrauterin
gelişme geriliği olgularıda belirlendi. Ölü
doğumlar
neden
i açıklanabilenve
açıklanamayanlar
olmak üzere iki
sınıfa ayrıldı. Aşağıdakiklinik ve laboratu
artanılarından
bir veya daha
fazlasının olmasıölü
doğumun,nedeni
açıklanabilenlergrubuna girmesine neden oldu.
1- Fetusta anatomik veya kromozoma! bir anomalinin
saptanması,2- Maternal
sisteınik hastalık,3- Maternal obstetrik
problemler (plasenta
dekolmanı,
plasenta
prevıa,oligohidroamnioz vd),
4-
İntrauterin gelişme geriliği,5-Travma
Eğer
hastada herhangi bir laboratuar ve klinik bulgu
saptanamamışsanedeni
açıklanamayanölü
doğumolarak kabul edildi.
SONUÇLAR
Ocak 1997 ile 31
Aralık1999 tarihleri
arasındaki
dönemde toplam 4580
doğumda186 ölü
doğum vakasıtespit
edildi.Ölü
doğum oranı %
4.06
idi.Bu
hastaların 152sının dosyaları
ve
kayıtlarıbulunabildi.
Diğer34
(%18.27)
hastanın doğumdefterleri
kayıtları dışında
bilgi
edinilemediği ıçın çalışma dışı bırakıldı. Hastaların % 59'3 ümultipar
, %40.7'si
prımıparidi. Ölü
doğumların % •
48.02
'si 20-27.
haftalarda, % 33.5' i28-36. haftalarda,
% '17.1' i
37-41.
haftalarda,
%1.3 ' ü
ise42. haftadan sonra görüldü.
123 Erciyes Tıp Dergisi (Erciyes Medica/ Joıırna/) 22 (3) 122-/ 27, 2000
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğıını Kliniğinde üç yıllık ölü doğumların anali::i
Gebelik haftalarına göre ölü doğumların dağılımı Tablo I ' de görülmektedir. Hastaların
daha önceki gebelikleri gözden geçirildiğinde
abortus, prematür doğum ve ölü doğum hikayesi oranları Tablo II' de sunulmuştur.
Ölü doğum yapan annelerde en sık gebeliğe bağlı sistemik hastalık ağır preeklampsi, en sık gözlenen obstetrik problem ise plasenta
dekolmanı idi. Hastaların % 26.4'nde hiçbir sistemik ve obstetrik hastalık saptanmadı.
Plasenta dekolmanı belirlenen 22 hastanın 9(%
40.9)' unda ağır preeklamp si - eklaınpsi, bir hastada travma, bir hastada pankreatit
saptanırken, 1 1 hastada herhangi bir neden belirlenemedi.
Diabetes mellitus saptanan üç hastada da Tip I DM
vardı. Kalp hastalığı belirlenen hastaların 2' sinde mitral darlığı, l hastada mitral yetmezliği ile aort
darlığı, 1 hastada pulmoner hipertansiyon , 1 hastada konjestif kalp yetmezliği, 1 hastada ise mitral
yetmezliği ile akciğer ödemi ve 2 hastada hipertiroidi saptandı. Ölü doğum yapan hastalardaki sistemik hastalıkların dağılımı
Tablo IIl de sunulmuştur. Ölü doğum yapan hastalardaki obstetrik problemlerin dağılımı ise tablo IV'de görülmektedir.
Tüm doğumların % 13.8 'inde hayatla
bağdaşmayan konjenital anomaliler saptandı.
Konjeniral anomalilerin % 71.4'ü santral sinir sistemi (SSS)'ne ait idi. Anensefali en sık
gözlenen SSS anomalisi olarak belirlendi.
Konjenital anomalilerin %80.95'i (17 hasta) 20- 27. haftalar arasında teşhis edildi. Ölü
doğumlarda belirlenen konjenital anomaliler Tablo V'de sunulmuştur.
Konjenital anomaliler dışındaki ölü doğumların
% 21.05 (32)'da intrauterin gelişme geriliği saptandı. Ölü doğumların % 89.6 (136)'sı normal spontan vajinal yol ile, % 10.4 (16)'ü sezaryenle gerçekleşti. Sekiz hastada (%50) sezaryen endikasyonu eklampsi veya ağır
preeklamp siden dolayı uygulanan indüksiyona
cevapsızlık
indüksiyona
yapıldı.
iken, diğer cevapsızlık
Tablo 1. Ölü doğumların haftalarına göre dağılımı
Gebelik Haftaları Ölü
hastalarda nedeni ile
gestasyonel
Doğum
yalnızca
sezaryen
gebelik
%
Sayısı
20 - 27. !-laftalar 28 - 36. Haftalar 3 7 -4 1. Haftalar 42. Hafta sonrası
Toplam
Tablo il. Ölü doğum prematür
Obstetrik Hikaye Abortus Hikayesi Prematür Eylem Hikayesi Ölü Doğum Hikayesi
73 48.03
51 33.55
26 17.11
2 1.31
152 100
yapan hastalarda abortus
SAYI 45 28 22
% 29.6 18.42 14.47
Tablo ili. Ölü doğum yapan hastalarda saptanan sistemik hastalıkların dağılımı
Sistemik Hası. Sayı %
Preeklampsi 7 12.5
Ağır Preeklampsi 21 37.5
Eklarnpsi 12 21.43
Kronik hipertansiyon 4 7.14
Diabetes Mellitus 3 5.36
Kalp Hastalığı 6 10.71
Tiroid Hastalığı 2 }.57
Pankreatit l.79
Toplam 56 100
Erciyes "f"ıp Dergisi (Erciyes Medical Jo11rnal) 22 (3) 122-127, 2000 124
Serin, Yirmibeş, Aygen, Başbuğ
Tablo IV. Ölü doğum yapan hastalarda saptanan obstetrik problemlerin dağılımı
Obstetrik 1-last. Sayı %
Plasenta Dekolmanı
22
64.8Plasenta Previa 5 14.8
Oligo-anlıidramnios 5 14.8
Polyhidramnios
2
5.6Toplam 34 100.0
Tablo V. Ölü doğumlardaki konjenital anomalilerin
dağılımı
Konjenital Anomali Anensefali
Hidrosefali Ensefalosel Kistik Higroma Meningosel
Gastroşizis İskelet Displazisi Polikistik Böbrek Trizomi 21 Toplam
TARTIŞMA
Sayı
10 2 2 2 1
21
Çalışmamızda
ölü
doğum oranı% 4.06 bulundu. Daha önce bildirilen
yayınlardakioranlardan daha yüksek bir ölü
doğum oranınasahip
olmamızPerinatoloji
KliniğimizinOcak- 1996 'dan beri Kayseri ve yöresinde referans bir merkez
olmasınave
problemli gebelerinmerkezimize sevk ed
ilmesine bağlanabilir.Nitekim
J995
ile 1996
yılları arasındakiölü
doğum oranımız %
3.05
bulunmuştur.Ölü
doğumların
% 80
nıntermden (37- 41 hafta)
önce, en
sıkda 20-27. gebelik
haftalarındaortaya
çıktığı saptanmıştır.Obstetrik hikayesinde preterm
doğum,ölü
doğum
ve abortus hikaye
si olanlarda ölü
doğum normal
populasyona göre daha yüksek oranlarda görülmektedir(5). Normal populasyonda abortus
oranı% 9.7, prematür
doğumhikayesi %
6.4 iken
bizim çalışmamızdasırayla
% 29.6 ve %
18.42bulundu
.Çalışmamız
sonucunda
hastalarımızın% 14.47 'sinde ölü
doğum hikayesitespit edildi. Bu oran
normalpopulasyondaki % 1.2 ' nin çok üzerindedir. Bu nedenle kötü obstetrik hikaye antenatal
bakıma ışık tutmalıdır.Ölü
doğumyapan
vakalarımızın% 73.6'
sındasistemik ve obstetrik bir neden tespit
edilmiştir. Çalışmamızda
en
sıkölü
doğumnedeni olarak belirlenen
ağırpreeklampsi
Başbuğ
ve ark.(6)
nın yaptıkları çalışmadada en
sık nedenolarak
bulunmuştur.Sibai ve ark (9, 1 O)
ağırpreeklampsi
olgularında uygun yaklaşımla maternal
ve perinatal morbidite ve mortalitenin
azaldığınıöne
sürmüşlerdir.Son
yıllarda yapılan çalışmalardada gebe
likte hipertansifhastalıkların
erken
teşhisininperinatal morbidite ve mortaliteyi önemli ölçüde
azalttığı saptanmıştır(
1 l-
13).Konjenital anomali
ler dışındakiölü
doğan fetusların% 21.05'
inde doğumöncesinde intrauterin
gelişme geriliği saptanmıştır.Bu olgularda kromozom anomalileri, sendromlar ve plasenta! anomaliler daha fazla görülmekte ve
çoğu
tekrar etme
eğilimindedir(5).Antenatal takipte tespit edil
enintrauter
in gelişme geriliğinin,hekimleri
uyarıcıbir bulgu olarak ele
alınmasınınözellikle
açıklanamayanölü
doğumları azaltacağı
öne
sürülmüştür(14).
Çalışmamızda I
iteratürdeki
diğer çalışmalarabenzer olarak % 26.4
oranındaölü
doğumların
nedeni belirlenemedi. Nedeni
125 Erciyes Tıp Dergisi (Erciyes Medical Joıırnal) 22 (3) 122-127, 20()()
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalık/arı ve Doğum Kliniğinde üç yıllık ölii doğumların analizi
belirlenemeyen ö
lü doğumlardastandardize
edilmiş
bir
araştırma tekniğiyoktur.
Plasentanınhistopatolojik incelenmesi ve fetusa otopsi
yapılması
ölü
doğumlarınönemli bir
kısmındanedenin belirlenmesini
sağlamaktadır(15-17).
Ancak Gordosi ve
arkadaşları(14) otopsi
çalışması yapıldığı halde
sebebi
açıklanamayanölü
doğum oranınıno/o 60
olduğubir
çalışmabildirmişlerdir. Incerpi
ve ark.( 16) nedeni
açıklanamayan
ölü
doğumlardaenfeksiyon ve immünoloj ik nedenler
araştırıldıktansonra
plasentanın histopatolojik
incelenmesi ve fetusta
yapılanotopsi
çalışmalarıile bir çok olguda
tanıya gidilebileceğiniöne
sürmüşlerdir.Ülkemizde
baştadinsel
inanışlarolmak üzere
değişik nedenlerden dolayı
bir çok aile otopsi
yapılmasını
kabul etmemektedir.
Çalışmamızdason iki
yılda yalnızcadört vakada otopsi
yapıldığı
tespit edildi. Nedeni belirlenemeyen ölü
doğumlarda olayıntekrarlama riski aileye
anlatılarak
otopsi önerilmelidir.
Sonuçta ölü
doğumların oranlarının azaltılabilmesiiçin öncelikle preeklampsi
,eklampsi, diabet
,kalp
hastalıkları,tiroid
hastalıkları
gibi önlenebilen veya kontroJ
altına alınabilen durumların
belirlenmesi gerek
ir.Düzenli olarak
yapılanantenatal takip
ler ileanne ve fetüsün monitorize edilmesi, potansiyel tehlikeli
durumlarınerken
teşhisini sağlayarak
uygun tedavi
yaklaşımlarıile maternal ve fetal mortaliteyi
azaltır.Ölü
doğumla
sonuç
lanan gebeliklerdeise annede ve fetusta
infeksiyöz,genetik ve immünolojik nedenlerin
araştırılmasının yanında, plasentanınhistopatolojik incelenmesi ve fetusta
yapılacakotopsi
çalışmalarıölüm nedeninin
anlaşılmasını sağlayacaktır.Bu konuda
yapılacakprospektif
çalışmalarda
tüm bu nedenler
araştırılaraknedeni
açıklanamayan
ölü
doğum oranının azaltılmasımümkün olabilecektir. Ölü
doğumnedeninin
saptanmasının hastanın
daha
sonrakigebelikler
inintakibine olumlu yönde
katkıda bulunacağı kanısındayız.KAYNAKLAR
/. Fretts RC , Boyd ME, Usher RH, et al. The changing pattern of feta/ death. Obstet Gynecol 1992 ; 79 . 35-39.
2. Copper RL, Goldenberg RL, Creasy RK,
eıal. A
mıılticenter stııdyof preterm birth weight and gestational age spesific neonatal mortality. Am J Obstet Gynecol 1993 ; 168 : 78-84.
3. Hein HA, Lathrop SS, Papke KR. Comparing perinatal mortality. Obstet Gynecol 1985
;66: 346-349.
4. Cynthia J. R
Cıırry.Pregnancy loss stillbirth and neonatal death. Ped C/i North Am /992 ; 39 : 157-192.
5. Co pper RL, Goldenberg Rl ,
DııBardMB, et al. Risk factors for fetal death in
whiıeblack and hispanic
woınen.Obstet Gynecof 1994
; 84: 490-495.
6.
BaşbuğM, Aygen E, Narin N, ve ark. Erciyes Üniversitesi
TıpFakültesi hastan esinde 1985- 1989 ve 1990-1994
yılları arasındakiperinatal marta/it enin
karşılaştırılması. Güneş Kadın DoğumDergisi 1996; 11 : 19 5-199.
7.
Krohn M, Vuight L, Mc Knight B, et al.
Cıımulates
of pfacental abruption. Br
JObsteı
Gynecol /987
;94 : 333 - 340.
8. Brink AL , Odenduol HJ. Risk factors fo r abruptio placentae. S Afr Med J 1987
; 72
: 2 50 -252.
9. Sibai BM, Mercer BM, Schijf E, et al.
A protocol far managing severe p reeclampsia in the second trimester.
AınJ Obstet Gynecol /990 ; /63 : 733
-738 1
O.Sibai BM, Mercer BM, Schiff E, et al.
Aggressive versus expectant management of severe preeclampsia at 28 to 32 weeks' gestation : A randomized controlfed trial.
Am J
ObsıetGynecol /994
;171 : 818 -822.
11. Merviel P, Dumond A, Bannur dot JP, et al. Severe preeclampsia : management is conservative treatment
jııstifıedJ Gynecol Obstet Biol Reprod /997
;26 : 238
-249.
Erciyes Tıp Dergisi (Erciyes Medical Journa{) 22 (3) 122-127, 2000 126
Serin, Yirmibeş, Aygen, Başbuğ
12.
Witlin AG, Sibai BM Hypertension in pregnancy current concepts
ofpreec/ampsia. Annu
RevMed 1997 ; 48 : ! 15-
1
27.
13. Lewis
R,Sibai B. Recent advance in the management
ofpreeciampsia.
JMatern Fetal Med
/997 ; 6: 6-15.14. Gordosi
J,Mu/ T. Mongelli,
etal.
Ana/sis of birthweight and gestational age in antepartum stillbirths.
Br J Obstet Gynaecol/998 ; 105 : 524- 530.
15. Salatia
CM,Vintzielos AM. Why
al/placentas
shoııldbe
examined bya pathologist
in1990.
Am JObstet
Gynecol1990 ; 163 : 1282-/293.
16.
lncerpi MH, Miller DA, Samadi R, et al.
Sti/Lbirth
evaıılation: What tesis are needed?
AmJ Obstet Gynecol; 1998:
l / 2 /-l l 25.
127 Erciyes Tıp Dergisi (Erciyes Medica/