• Sonuç bulunamadı

Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309 - 4688 (Print)

Volume 8 Issue 3, p. 21-36, September 2016/ DOI No: 10.9737/hist.2016322067

JHS

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

Uzun Mehmet Coal Festival Celebrations during the Single Party Period

Doç. Dr. Ahmet EFİLOĞLU - Arş. Gör. Çağlar TAN Bülent Ecevit Üniversitesi – Zonguldak

Öz: Bu makale tek parti döneminde millileştirilen Zonguldak kömür ocaklarının milli tarihinin yazılabilmesi için yapılan çalışmaları incelemektedir. Zonguldak Halkevi tarafından yürütülen çalışma sonunda Uzun Mehmet’in Türkiye’de kömürü ilk bulan kişi olduğu tespit edilmiş ve kömürün bulunuş tarihi olarak belirlenen 8 Kasım günü Kömür Bayramı ilan edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Zonguldak, Kömür, Uzun Mehmet, Cumhuriyet, Kömür Bayramı

Absract: This article examines the first attempt to write the historyof Zonguldak coal mining after it was nationalized in the single party period of Turkish republic (1923-46). The study led by Zonguldak People’s House identified Uzun Mehmet as the man who discovered coal on November 8, 1829 and consequently November 8 was declared as Coal Festival Day in Turkey.

Keywords: Zonguldak, the Coal, Uzun Mehmet, Republic, Coal Festival

Giriş

Zonguldak’ta kömürün çıkarılmaya başlanmasından sonra havzada Avrupalı devletler söz sahibi olmuşlardı.1 Osmanlı Devleti yıkıldıktan ve Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra havzanın millileşme süreci başlamıştı. Havzanın millîleşmeye başlaması Cumhuriyet yönetiminin üretici olarak havzaya girmesiyle başlamıştı. Mustafa Kemal tarafından 1924 yılında kurulan İş Bankası, satın aldığı ocaklar ve kurduğu şirketlerle havzada kömür üretmeye başlamıştı. İş Bankası ilk olarak 1926 yılında kurmuş olduğu Kozlu Kömür işleri TürkAnonim Şirketi (Kömüriş) ile havzada kömür üretmeye başlamıştı. İş Bankası’nın 1927 yılında kurduğu ikinci şirket Maden Kömürü Türk Anonim Şirketi (Türkiş); üçüncü şirket Kilimli Kömür Madenleri Türk Anonim Şirketi’dir.İş Bankası’nın kurmuş olduğu bu şirketlerin yanında özel şirketler ve yabancı sermayeli şirketler de Türk isimlerini alıyorlardı.2Anlaşılacağı üzere havzada millileşme öncelikle 1920’li yılların sonlarına doğru kurulan şirketlerin isimlerinin Türkleşmesi ile başlamıştı.

Havzanın bu şekilde millileşmeye başlamasına paralel olarak bir de havzanın milli tarihinin yazılması düşüncesi oluşmaya başlamıştı. Havzada milli tarih yazılma ihtiyacını

1 Ahmet Naim, Zonguldak Havzası (Uzun Mehmet’ten Bugüne Kadar), Hüsnü Tabiat Mat., İstanbul 1934, s. 18-84;

Cumhuriyetin On yılında Zonguldak ve Maden Kömür Havzası, T.C. Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası, 20 Teşrinievvel 1933, s. 119-127; H.F. İmer, Ereğli Maden Kömürü Havzası Tarihçesi, CHP Zonguldak Halkevi Yayınlarından, Zonguldak 1944, s. 9-33; İsa Tak, Osmanlı Döneminde Ereğli Kömür Madenleri, (Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi), Erzurum 2001, s. 10-151; Ali Sarıkoyuncu,

“Emperyalizm ve Zonguldak Kömür Havzası”, OTAM, S.4, 1993, s. 316-327.

2Ekrem Murat Zaman, Zonguldak İnsan Mekan Zaman, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yay., Zonguldak 2012, s. 209-218; Ferruh Niyazi Ayoğlu, Zonguldak Kömür Havzasının Gelişimi: 1829-1939, Türk Tabipler Birliği Yay., Ankara 2008, s. 128-140; Murat Kara, “Cumhuriyet Dönemi’nde Ereğli Kömür Havzası (1920-1940)”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C.14, S.1, Yıl 2012, s. 123-130.

(2)

Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

JHS 22

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

doğuran diğer bir gelişme ise 1930’lu yıllarda ülkede yapılmaya başlanan kültür devrimi kapsamında Ulusalcıtarih anlayışının benimsenmesiydi. Bilindiği üzere Atatürk yeni kurulan devlete uygun bir tarih yazılması ihtiyacını hissetmiş ve “Türk Tarih Tezi”nidesteklemişti.3 Yeni oluşturulan bu tarih anlayışını anlatmak üzere 1930 yılında “Türk Tarihinin Ana Hatları”

isimli kitap hazırlanmıştı.4 Türklerin Orta Asya’da yüksek bir medeniyet tesis ettiğini anlatan kitapta üzerinde durulan konulardan bir tanesi de, Türklerin madencilikle yakından ilgili bir millet olduğu iddiasıydı.5 Bu iddia 1932 yılında toplanacak olan Birinci Türk Tarih Kongresinde de dile getirilmişti.6

Benimsenen yeni tarih anlayışı Cumhuriyet idaresi tarafından görevlendirilen kişiler tarafından halka anlatılıyordu. Nitekim bizzat Mustafa Kemal tarafından görevlendirilen Bolu Mebusu Cevat Abbas (Gürer) 30 Ocak 1931 tarihinde Zonguldaklılara yeni tarih anlayışını ve bu anlayış çerçevesinde eski Türklerin madencilikte ne kadar ileriye gitmiş olduklarını anlatmıştı.7Tüm bu gelişmeler çok kısa bir zaman içerisinde Cumhuriyet idaresinin ekonomik olarak büyük önem verdiği şehirde etkisini gösterecek ve Ulusalcı anlayışla havzanın tarihinin yazılması ihtiyacını doğuracaktı.

Kömürün KaşifininTespiti

Hem Zonguldak kömür havzasının millileşmeye başlaması hem de ülkede Türkçü tarih anlayışının benimsenmesi neticesinde havza tarihiyle ilgilenmeye başlayan Zonguldaklı Türkçüaydınlar, öncelikli olarak kömürün kim tarafından keşfedildiğinin tespit edilmesine yoğunlaştılar.8Zonguldak Halkevinin 24 Haziran 1932 tarihinde kurulmasıyla9 birlikte çalışmalar Halkevi bünyesinde yürütülmeye başlandı.Kömürün kim tarafından keşfedildiğini ve keşfediliş hikayesini tespit etmek üzere Halkevi tarafından bir araştırma komisyonu kuruldu.Komisyon, Halkevinin Kütüphane ve Neşriyat Komitesi üyeleri Tahir Karauğuz ve Ahmet Naim ile Zonguldak Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Fehmi İmer’den oluşmaktaydı.10 Zonguldak Halk Fırkası Reisi ve Halkevi Başkanı Mithat Akif Bey de komisyona destek veriyordu.

Donald Quataert konuyla alakalı makalesinde Hüseyin Fehmi İmer’i kaynak göstererek bu çalışma grubunun 1930’da Zonguldak Türk Ocağı çatısı altında oluşturulduğunu etmiştir.11 Ancak Hüseyin Fehmi İmer’in hatıralarında böyle bir bilgiye rastlanmamaktadır. Ayrıca

3Günay Göksu Özdoğan, Turandan Bozkurt’a Tek Parti Döneminde Türkçülük (1931-1946), İletişim Yay., İstanbul 2015, s. 81-87.

4Büşra Ersanlı, İktidar ve Tarih, Türkiye’de Resmi Tarih Tezinin Oluşumu (1929-1937), İletişim Yay., İstanbul 2011. S. 119-125.

5Türk Tarihinin Ana Hatları Kemalist Yönetimin Resmi Tarih Tezi, Kaynak Yayınları, İstanbul 1996, s. 327-328

6Dr. Reşit Galip; “Türk Irk ve Medeniyet Tarihine Umumi Bir Bakış”, Birinci Türk Tarih Kongresi Konferanslar Müzakere Zabıtları, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara 2010, s. 143-146.

7Zonguldak, 8 Şubat 1931; Bu konferans daha sonra şehirde Gazi Tarih Günü olarak kabul edilmiş ve kutlanmıştı.

Yücel Namal, Atatürk’ün Zonguldak Gezisi, Zonguldak Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, 2010, s.

37. 8Atatürk döneminde Halkevlerinde ve basında yer alan aydınlar rolü, Kemalist elitlerin milliyetçi tahayyüllerini yansıtmak olmuştur. Y. Doğan Çetinkaya, “Orta Katman Aydınlar ve Türk Milliyetçiliğinin Kitleselleşmesi”, Modern Türkiyede Siyasi Düşünce, Milliyetçilik, C.4, İletişim Yay., İstanbul 2008, s. 100.

9Yücel Namal, “Zonguldak Halkevi’nin Faaliyetleri ve Karaelmas Dergisi”, Karadeniz Araştırmaları, S.34, Yaz 2012, s. 97-134.

10Hüseyin Fehmi İmer, Ereğli Maden Müdüriyetine 23 Mayıs 1910 tarihinde tayin olunmuştu. 11 sene bu görevi yürüttükten sonra 11 Mayıs 1921 tarihinde emekliye ayrılmıştı. Kerim Yunt, Hüseyin Fehmi İmer Hayatı ve Hatıraları (1871-1960), Baha Matbaası, İstanbul 1973, s. 45, 60.

11Donald Quataert, “Masallar, Öyküler, Gerçekler.. Zonguldak Kömür Ocakları”, Toplumsal Tarih, S. 139, 2005, s.

60

(3)

Ahmet EFİLOĞLU - Çağlar TAN

JHS 23

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

Zonguldak Türk Ocağının kömürün kâşifinin tespit edilmesi yönünde kurumsal anlamda bir faaliyetine de rastlanmamaktadır.12

Halkevi Araştırma Komisyonu kurulduktan hemen sonra çalışmalara başlamıştı.

Komisyon üyesi Edebiyatçı Ahmet Naim Bey yapmış olduğu saha araştırmasıyla kömürün ilk olarak keşfedildiği yer olarak bilinen Zonguldak’ın Ereğli ilçesinin Kestaneci köyüne gitmiş, yaşlılarla görüşmeler yapmıştı.13 Yürütülen çalışmalar neticesinde Zonguldak’ta kömürün Uzun Mehmet14tarafından 8 Kasım 1829 tarihinde keşfedildiğinin tespit edildiği ilan edilmişti.

Kömürün keşfedilme hikâyesi de Cumhuriyet Halk Fırkasının yayını olarak 1933 yılında yayımlanan kitapta ortaya konulmuştu.15

Belirtmek gerekir ki, Halkevi Araştırma Komisyonu üyesi Zonguldaklı aydınlar Uzun Mehmet isminin ilk defa kendileri tarafından tarihin karanlık sayfalarından çıkarıldığını iddia etmişlerdir. Ancak bu çok abartılı iddia gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü Halkevi kurulmadan önce kömürü keşfeden kişi olarak Uzun Mehmet ismi zaten herkes tarafından bilinmekteydi.

1903 tarihli Sabah gazetesinde keşfediliş hikayesi ile birlikte Zonguldak’ta kömürü ilk keşfeden kişinin Uzun Mehmet olduğu açıkça ifade edilmişti.16 1913 yılında İstanbul’da basılan Dairetü’l-mearif isimli ansiklopedide de aynı bilgiler tekrar edilmişti.171918 tarihli Bolu Salnamesinde18, 17 Şubat 1925 tarihli Meslek gazetesinde19, 1931 tarihli Vakit gazetesinde20, Zonguldak’ın eski kaymakamı Ahmet Cevdet’in1932 tarihli Vilayetlerimiz21adlı kitabındakömürün 182922 yılında Ereğli’de Uzun Mehmet tarafından keşfedildiği ifade edilmişti.

12Yücel Namal, Zonguldak Türk Ocakları (Zonguldak, Devrek, Bartın Kdz Ereğli) 1923-1931), Türk Yurdu Yay., Ankara 2014.

13Ahmet Naim oğlu Sina Çıladır’a yapmış olduğu saha araştırmasını kendisinin yaptığını anlatmıştır. Bkz: Sina Çıladır, “Gericiler Uzun Mehmet’e Niye Saldırıyor?”, Yeni Ufuk, 16 Kasım 2014, http://www.yeniufuk.com.tr/m_6287/gericiler-uzun-mehmete-niye-saldiriyor/ (Erişim Tarihi: 28.03.2016); Doğu Karaoğuz, “Karaelmas Diyarında Bir Efsane: Uzun Mehmet”, Collection, S. 62, 2016, s. 62.

14Kömürü ilk defa bulan kişinin kim olduğu tartışmalarında Hacı İsmail Oğlu İsmail Ağa gibi Uzun Mehmet’ten başka isimlerin de zaman içerisinde ifade edilmiş olduğu görülmektedir. Kömürün ilk defa kim tarafından ve nerede bulunduğu tartışmaları için bkz: Ekrem Murat Zaman, “Madenlerin Koruyucusu Santa Barbara Madenlerin İlk Şehidi Uzun Mehmet, http://www.halkinsesi.com.tr/m/?id=413&t=makale (Erişim Tarihi: 28.03.2016); Ahmet Ali Özeken, Türkiye Kömür Ekonomisi Tarihi, İstanbul Üniversitesi Yay., İstanbul 1955, s. 4; Necdet Sakaoğlu, Amasranın Üç Bin Yılı, Zonguldak Valiliği Yay., 1987, s. 135.

15Cumhuriyetin On yılında Zonguldak ve Maden Kömür Havzası, s. 113-114.

16Sabah, 13 Kanunu Evvel 1319 (26/12/1903).

17M. İzzet Bey, A. Reşad Bey, A. Seydi Bey, Dairetü’l-Mearif, C.I, İstanbul, Kanaat Matbaası, 1332 (1913), s.

1006.

18Müstakil Bolu Sancağı Salname-i Resmisi 1334 Sene-i Hicriyesine Mahsus, s. 139.

19Eminalp Malkoç, Erken Cumhuriyet Dönemi Basınında Zonguldak Maden Kömür Havzası ve Kömür İşçileri Meslek Gazetesi Örneği, Alternatif Medya Derneği Yay, 2014, s. 15, 28.

20Recep Çetin, Efsane mi Gerçek mi ? Uzun Mehmet, Ankara 2015, s. 68.

21Ahmet Cevdet, Vilayetlerimiz, Kanaat Kütüphanesi, İstanbul 1932, s. 69

22Kömürün keşfediliş tarihi olarak farklı bir tarih Zonguldaklı tarihçi Ekrem Murat Zaman’ın kitabında verilmektedir. Ekrem Murat, Zonguldak’ın eski kaymakamlarından Ahmet Cevdet’in raporları olduğunu iddia ettiği belgelerde kömürün keşfediliş tarihinin 1822 olarak verildiğini belirtmektedir. Ekrem Murat Zaman, Zonguldak İnsan Mekan Zaman, s. 230; Doğu dergisinde yayımlanan “Kömür Havzamız Tarihinden Bilgiler ve Belgeler”

başlıklı makalede, Ekrem Murat’ın ifade etmiş olduğu Ahmet Cevdet’in 1916-1920 tarihleri arasında Bolu Mutasarrıflığına göndermiş olduğu raporlardan bahsedilmekte ve bu raporların Zonguldak gazetesinde neşredildiği ifade edilmektedir. Doğu, Sonkanun 1943, S. 4, s. 26; Ayrıca Tahir Karaoğuz gazetesinde yayımladığı bu raporları esas alarak Doğu dergisinde Ahmet Naim Bey ile birlikte havza tarihine ilişkin bir yazı dizisi hazırlamıştır. Ancak bu yazı dizisinde kömürün keşfediliş tarihi olarak 1822 yılından bahsedilmemiştir. Tahir Karaoğuz- Ahmet Naim Çıladır, “Zonguldak Kömür Havzamız Uzun Mehmed’den Günümüze Kadar”, Doğu, Y.3, C.5, S. 25-27, Aralık

(4)

Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

JHS 24

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

Bunların yanında Halkevinin 1933 yılında ortaya koyduğu kömürün keşfediliş hikayesi de23 1903 yılında yayımlanmış olan hikaye ile büyük benzerlikler taşımaktaydı. Diğer bir ifade ile kömürün keşfediliş hikayesi de bilinmekteydi. İki hikayenin birlikte okunması aralarındaki benzerliğin anlaşılmasını sağlayacaktır. Sabah gazetesinde daha sonra da aynen Dairetü’l-Mearifisimli ansiklopedide anlatılmış olan Osmanlı dönemi Uzun Mehmet hikayesi şu şekildedir:

Sultan Mahmud zamanında darbhane, baruthane ve tersane gibi birçok müessese de kullanılan kömür ecnebi memleketlerden satın alınıyordu.

Dışardan satın almanın zorluk ve külfete neden olduğunu düşünen Padişah memlekette de kömürün mevcut olabileceğine hükmederek tebaanın her yerde kömür madeni aramasını ve bulunan numunelerin İstanbul’a gönderilmesine dair her yere emirnameler, iradeler göndermişti. İstenilen özellikte kömür numunesi götürenlere ihsanda bulunulacağı ve maaş bağlanılacağı da Darbhane-i Amire’den ilan edilmişti. Bu haber Ereğli Kasabasında duyulunca Ereğli’nin Kestanelik Köyü ahalisinden Uzun Mehmet isminde bir kişi bu durumdan istifade etmek isteyerek köyünün civarında siyah taşı aramaya başladı. Uzun Mehmet gece gündüz siyah taşı aradı. Bir gün hanesinde un bulunmadığından zahiresini öğütmek üzere Köseağzı mevkiindeki değirmene gitti. Değirmende sıra olduğundan canı sıkıldı, dere boyunca sahile doğru gezinmeye başladı. Bu sırada soğuk bir rüzgâr esince ateş yakıp ısınmak için Limancık koyuna girdi. Ateş yaktığı yerde madencilerin mostra dedikleri siyah numune de yanmaya başladı. Bu durum onun dikkatini çekti. Mostra boyunca parça parça siyah taşları çıkarırken buldum dedi. Sonra ateşi söndürdü, değirmene gidip zahiresini öğüttü. Bundan sonra evine gitti, ertesi gün kimseye sezdirmeden tekrar küfesiyle birlikte gizlice siyah taşı bulduğu yere geldi. Taşları küfesine doldurduktan sonra ailesine de söylemeden Alaplı, Akçaşehir üzerinden karadan İstanbul’da Darphane-i Amire’ye giderek küfesini takdim etti.

Burada numuneler kontrol edildikten sonra istenilen evsafta olduğu görülünce kendisine 5 bin kuruş hediye ve kayd-ı hayat şartıyla 600 kuruş maaş bağlandı.24

Zonguldak Halkevinin ortaya koyduğu ve Cumhuriyet Halk Partisi yayını olarak yayımlanan kitapta yer almış olan Cumhuriyet dönemi Uzun Mehmet hikâyesi ise şu şekildedir:

İkinci Mahmut zamanında Osmanlı donanmasını teşkil eden kalyonlarda buhar makinaları konulmağa başlanmış, donanma için mühim bir mahrukat [yakıt] ihtiyacı baş göstermişti. Tersane, darphane ve diğer fabrikaların mahrukatı büyük bir masraf teşkil ediyordu. Bundan dolayı tersane ümerası Osmanlı hudutları dahilinde kömür olabileceğini düşünmüşler ve her tarafta kömür aranmasını istemişlerdi. Araştırma işi devam ederken aynı zamanda her sene terhis olan erlere kömür numuneleri gösterilerek memleketlerinde kömür buldukları takdirde kendilerine ödül verileceği söyleniyordu. Bu suretle terhis olan Ereğli’nin Kestaneci

1944- Ocak 1945, s. 44-47; Ayrıca söz konusu raporların sahibi olan Ahmet Cevdet Bey 1932 yılında yayımladığı kendi kitabında kömürün 1829 yılında keşfedildiğini belirtmiştir. Ahmet Cevdet, Vilayetlerimiz, s. 69

23Cumhuriyetin On yılında Zonguldak ve Maden Kömür Havzası, s. 113-114.

24Sabah, 13 Kanunu Evvel 1319 (26/12/1903); M. İzzet Bey- A. Reşad Bey-A. Seydi Bey, Dairetü’l-Mearif, C.I, s.

1006.

(5)

Ahmet EFİLOĞLU - Çağlar TAN

JHS 25

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

köyünden Uzun Mehmet bıkmadan usanmadan kömür aramış. Bu araştırmalar esnasında hasat sonu olmuş ve zahire öğütmek için Köseağzı mevkiindeki değirmene gitmiş. Değirmende sıra olduğu için vakit geçirmek üzere Niren Deresi kenarına inmiş. Dere kenarında yürürken bir gece önce yağan yağmurların sürüklediği molozlar arasında kömür parçalarına benzeyen siyah taşları görmüş. Topladığı taşlarla değirmene dönmüş ve yanan ateşe atınca taşların yandığını görmüş ve sevinçle buldum buldum diye bağırmıştır.

Uzun Mehmet hiç kimseye bu havadisi duyurmadan zahiresini öğütüp köyüne dönmüştür. Bir gün sonra tekrar oraya gelip dere kenarında toprağı kazıyarak kömür damarını ortaya çıkarmış ve topladığı taşları çuvala doldurarak köyüne dönmüştür. Bu olay 1829 Sonbaharında olmuştur. Uzun Mehmet ilkbaharda numuneleri İstanbul’a götürmüş, 5 bin kuruş mükâfat ve kaydı hayat şartıyla 600 kuruş maaşla taltif edilmiştir. Uzun Mehmet’in bu başarısı ve taltif edilmesi Ereğli kaymakamı derebeyi Hacı İsmail Ağayı sinirlendirmiştir. Hacı İsmail Ağa adamlarını göndererek Uzun Mehmet’i İstanbul’da kaldığı handa zehirleterek öldürtmüştür.25

Görüleceği üzere iki hikâye arasında çok büyük bir benzerlik vardır. Cumhuriyet dönemi Uzun Mehmet hikâyesini yazanların Osmanlı dönemi hikayesini esas aldıkları anlaşılmaktadır.

Bunun yanında Zonguldak Halkevi Araştırma Komisyonu üyesi yerel aydınların yazdıkları hikâyeye farklı hususlar ilave ettikleri de gözden kaçmamaktadır.26 Örneğin hikâyenin ilk versiyonuna göre Uzun Mehmet’in değirmene yılın hangi ayında ve hangi mevsimde gittiği belli değildir; bir gün hanesinde unu bitmiştir ve zahire öğütmek için Ereğli Köseağzı mevkiindeki değirmene gitmiştir. Cumhuriyet versiyonuna göre ise, bu olay hasat sonunda yani sonbaharda gerçekleşmiştir. İkinci olarak, Uzun Mehmet kömürü Limancık denilen bir koyda ateş yaktığı sırada fark etmiştir. Cumhuriyet hikâyesine göre Uzun Mehmet Bahriyede askerlik yaparken numunelerini gördüğü için bildiği kömüre dere kenarında gezerken rastlamıştır. Üçüncü olarak, Uzun Mehmet kömürü fark ettikten bir gün aynı yere gelmiş ve kömürleri küfesine doldurarak karadan Alaplı, Akçaşehir üzerinden doğruca İstanbul’a Darphane-i Amire’ye götürmüştür. Cumhuriyet hikâyesine göre Uzun Mehmet kömürü fark ettiği dere kenarına bir gün sonra gelmiş, kömürleri çuvala doldurmuş ve köyüne dönmüştür.

Kömürü İstanbul’a götürmek için ilkbaharı beklemiştir. Dördüncü olarak, Osmanlı hikâyesinde Uzun Mehmet’in Bahriye eri olduğuna dair bir bilgi mevcut değildir, aksine ondan fakir bir köylü diye bahsedilmektedir. Beşinci olarak, Osmanlı dönemi Uzun Mehmet hikayesi Uzun Mehmet’in kömürü Darphane-i Amire’ye teslimi ve Padişahın Fermanı üzerine kendisine 5 bin kuruş mükafat ve kaydı hayat olarak 600 kuruş maaş bağlanmış olmasıyla bitmektedir. Ancak Araştırma komisyonu hikâyeye önemli bir ilave yapmıştır. Buna göre, Uzun Mehmet mükâfatı ve kendisine tahsis edilen maaşı aldıktan sonra köyüne dönmeden İstanbul’da kaldığı handa Ereğli’nin zalim derebeyi Hacı İsmail Ağanın adamları tarafından zehirlenerek öldürülmüştür.

İki hikâye arasındaki belki de en önemli fark Halkevinin yazdığı hikâyenin Türklüğü ön plana alan ve Osmanlı dönemini kötü gösteren27 Cumhuriyetçi bir anlayışla kaleme alınmış

25Cumhuriyetin On yılında Zonguldak ve Maden Kömür Havzası, s. 113-114.

261903-,1932,1933,1934’te yazılmış olan 4 Uzun Mehmet hikayesinin karşılaştırması için bkz: Donald Quataert, agm., s. 52-57.

27Ersanlı, age, s. 185-188,221-229; Afet inan, “Türk-Osmanlı Tarihinin Karakteristik Noktalarına Bir Bakış”, II.

Türk Tarih Kongresi, Türk Tarih Kurumu Bas., Ankara 2010, s. 764-765; Nevzat Köken, Cumhuriyet Dönemi Tarih Anlayışları ve Tarih Eğitimi (1923-1960), (Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi), Isparta 2002, s.169-172.

(6)

Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

JHS 26

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

olmasıdır. Osmanlı dönemi hikâyesinde Uzun Mehmet, zengin olma hayali ile kömür aramaya koyulmuş uyanık ve kendi menfaatinin düşünen bir Osmanlı insanı olarak resmedilmiştir.

Buna karşın Halkevinin hikâyesinde ise Uzun Mehmet, her şeyden önce bir Türk’tür ve devletine hizmet etmek gibi ulvi bir amaçla kömür aramaya koyulmuştur. Halkevinin hikâyesinin bir diğer özelliği Osmanlı dönemini oldukça kötü bir şekilde anlatmış olmasıdır.

Hikâyeye göre; Kömür gibi büyük bir zenginlik kaynağını bulmuş olan Uzun Mehmet Osmanlı döneminde zalim bir ağa tarafından katledilmiştir ve Osmanlı yönetimi Uzun Mehmet’in katledilmesine seyirci kalmıştır; katili cezalandırmamıştır. Uzun Mehmet’in katledilmesine sessiz kalan Osmanlı yönetimi kahramanın ailesine de aynı şekilde kayıtsız kalmıştır.

Kahramanın zavallı karısı kocasının ölümüyle düştüğü sefalet yüzünden çıldırmış, bu kömür bizi mahvetti diye feryat ederek son nefesini vermiştir. Çocukları ise bakımsız ve perişan kalmıştır. Osmanlı idaresi uzun yıllar boyunca kahramanın ailesiyle hiç ilgilenmemiştir.

Hikâyede Osmanlı dönemi böyle kötü gösterildikten sonra “Osmanlı idaresinin, kömürün bulunması gibi büyük başarıyı cezalandırmasına karşın hiçbir hakikati karanlıkta bırakmayan, iyilik edeni de kötülük edeni de unutmayan Cumhuriyet idaresi, hem kahramanın ismini gerektiği gibi takdir etmiş hem de ailesini müşfik kanatları altına almıştır” denilerek Cumhuriyet yönetimi övülmüştür.28

Tek fark, Halkevi, bilinen hikayeyi,Uzun Mehmet’in Türk olmasını vurgulayarak Türklüğü ön plana alan ve Osmanlı dönemini kötü gösteren29Cumhuriyetçi bir anlayışla yeniden kaleme almıştı. Belirtmek gerekir kihikaye üretimi daha sonra da devam etmiş, araştırma komisyonu üyeleri yayımlamış oldukları kitaplarda kendi hikayelerini yazmışlardı.30 İncelendiğinde,bu hikayeler arasında da farklılıklar olduğu görülmektedir.31 Ortaya konulan hikayeler belgeye dayandırılmadığından ve hikayelerde geçen bazı unsurların uydurma olduğunun ifade edilmiş olmasından dolayı32 Uzun Mehmet’in ve kömürün keşfediliş hikayesinin gerçek olup olmadığı tartışmaları hala daha canlılığını korumaktadır.33Bu tartışmaya son verecek belgeler henüz ortaya çıkmadığı için bu konuda net bir yargıda bulunmak mümkün görünmemektedir. Ancak 1930’lu yıllarda yürütülen çabalar ve Uzun Mehmet Kömür Bayramı etkinlikleri neticesinde Uzun Mehmet ismi günümüzde kömürü ilk defa bulan kişi olarak herkesin bildiği bir isim haline gelecekti.

Osmanlı Dönemi Madenci Günü Kutlamaları

Zonguldak Havzasında 1930’lu yıllarda kutlanmaya başlanacak olan Uzun Mehmet Kömür Bayramından önce Osmanlı döneminde madenciler günü kutlaması yapılmaktaydı. Her yıl 4 Aralık’ta yapılan kutlamanın ismi SainteBarbe Yortusuydu. Örneğin, 14 Ocak 1906 tarihinde Dahiliye Nezaretinden Sadarete gönderilen yazıda, Şirketi Osmaniye Direktörü

28Cumhuriyetin On Yılında Zonguldak ve Maden Kömür Havzası, s. 114.

29Ersanlı, age, s. 185-188,221-229; Afet inan, “Türk-Osmanlı Tarihinin Karakteristik Noktalarına Bir Bakış”, II.

Türk Tarih Kongresi, Türk Tarih Kurumu Bas., Ankara 2010, s. 764-765; Nevzat Köken, agt, s.169-172.

30Halkevi Araştırma Komisyonu üyesi Hüseyin Fehmi İmer’in kendi kitabındaki hikaye için bkz: İmer, age, s. 7;

Ahmet Naim, Zonguldak Havzası (Uzun Mehmet’ten Bugüne Kadar), İstanbul, Hüsnü Tabiat Mat. 1934.

311903,1932,1933,1934’te yazılmış olan 4 tane Uzun Mehmet hikayesinin karşılaştırması için bkz: Quataert, agm, s.

52-57.

32Halkevi Araştırma Komisyonu üyesi Tahir Karaoğuz’un oğlu Doğu Karaoğuz, yüzyıl önce meydana gelmiş olan kömürün keşfedilme tarihinin tam olarak tespit edilmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla 8 Kasımın sembolik olarak tespit edildiğini, ayrıca Uzun Mehmet’in Bahriye eri olmasının da hikaye yazarı Ahmet Naim tarafından uydurulduğunu belirtmiştir. Doğu Karaoğuz, Kuvayı Milliye Ruhuyla Bir Ömür, s. 167-168.

33Necdet Sakaoğlu, “Tarihe Yerleşen Hayal: Uzun Mehmet”, Tarih ve Toplum, Sayı 10, Ekim 1984, s. 21-25.

(7)

Ahmet EFİLOĞLU - Çağlar TAN

JHS 27

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

tarafından SainteBarbe Yortusunun akşamı 40 kişilik bir ziyafet verildiği, ziyafete Zonguldak Kazasının Kaymakamının da katıldığı ifade edilmişti.34

Hristiyanlar için kutsal olan bu günün ortaya çıkmasına neden olan efsaneye göre; “Barbe, Nicomedia’da yani İzmit’te bir hükümdarın kızıdır. Barbe, babasından gizli olarak Hristiyanlığı kabul eder. Babası kendisi gibi bir putperestle evlenmesini istediği için bu evliliğe karşı çıkınca kızını mağaraya hapseder ve mağaranın girişini duvarla örer. Barbe Tanrıya dua eder ve büyük bir uğraşla duvarı deler, kurtulur. Fakat babası kızını idam ettirir.

Bu hikaye halk arasında yayılmış ve Barbe zaman içerisinde Hristiyanların gözünde azize mertebesine yükselmiştir.”35

Önceleri dini bir gün şeklinde kutlanan yortu zaman içerisinde yerini eğlenceye bırakmıştı.36Eğlenceler de özellikle havzadaki Hristiyan mühendisler tarafından gerçekleştiriliyordu. Müslüman bir madenci 1912 yılında katıldığı Santa Barbara kutlamasını şu şekilde anlatmıştır:

Yıl 1912. Mektebi Sultani’den o yıl mezun olmuştum. Yakın bir dostumun ısrarıyla yabancı bir maden şirketinde memuriyete atıldım. İşe başlayalı üç ay mı ne olmuştu. Bir gece, iliklerini donduran bir kış gecesi, Şirketin İdare Meclisi Reisi Kont Divalis, direktörler, mühendisler, SainteBarbe Madenciler Bayramı’nı kutluyorduk. Bire anasını! Ne eğlenceydi o!.. Pencerelerini kar örmüş sıcak salonda, çıplak kadın kollarında hayale dalmak, nefis Fransız şampanyası çekmek, ne zevkli şeydir bilir misiniz?37

Fransız Mühendislerin başlattıkları Santa Barbara Madenciler Bayramı kutlamaları Cumhuriyetin ilanından sonra da gelenek olarak devam etmişti. Bayram kutlamaları Zonguldak’ta açılan ve Türkiye’nin ilk maden fakültesi olan Yüksek Maden Mühendis Mektebi tarafından gerçekleştirilmekteydi.38Bu kutlamalara 1932 yılında Uzun Mehmet Kömür Bayramının oluşturulmasında önemli rol oynayacak olan Zonguldaklı aydınlar da katılıyorlardı. 1932 yılında Uzun Mehmet’i Araştırma Komisyonunun üyesi olacak olan Ahmet Naim, 1929 yılındaki Yüksek Maden Mühendis Mektebi hocalarının ve öğrencilerinin düzenledikleri Santa Barbara balosuna Zonguldak gazetesi muhabiriolarak katılmış ve gazetesine yazdığı şu haberden anlaşılacağı üzere balodan büyük keyif almıştı:

Bu seferki baloda gazeteci olarak ben bulundum: Müderis Fehmi B.

gibi bir ilim adamının ve değerli muallimlerin feyızlarıyle yetişen genç mühendislerimiz, salonu baştan ayağa mükellef bir ocak dekoruyla bezemişlerdi. Bilhassa salon methalleri, insana salon değil de hakiki bir kömür ocağına giriyormuş gibi bir his veriyordu.

Baloda şehrimizin münevver pek nezih varlığı hazır bulunuyordu.

Müzik enfesti. Dans aralarında mektebin sevimli talebesi tarafından yapılan Milli Zeybek ve Kafkas oyunları Apaş tangosu çok alkışlandı. Cemal B.in monologları salonu baştan başa neşeye boğdu. Hülasa, balo; her cihetle

34Başbakanlık Osmanlı Arşivi Dahiliye Nezareti Mektubi Kalemi (BOA. DH.MKT) Dahiliye Nezaretinden Sadarete gönderilen yazı, 1 Kanunu Sani 1321 (14/01/1906), 1043/50.

35Karaoğuz, Kuvayı Milliye Ruhuyla Bir Ömür, s. 164-165

36Kadri Yersel, Madencilikte Bir Ömür Anılar Görüşler, İstanbul, Erenler Mat., 1989, s. 60

37Ahmet Naim, Yer Altında Kırk Beş Sene Bir Maden İşçisinin Anıları (1886-1931), Haz.: Sina Çıladır, Defne Yay., Kdz Ereğli 2010, s. 109.

38Ekrem Murat Zaman, Kömürün Çocukları, Karina Yay., Ankara 2013, s. 88; Zonguldak, 20 Sonteşrin 1930.

(8)

Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

JHS 28

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

güzeldi, ekmeldi… Şu mühim noktayı da unutmamak isterim: balo bu

saydıklarımın hepsinden üstün bir kelime ile: samimiydi, nezihti. Bu şen gecenin neşe dolu izlerini şuracıkta durgularken başıma gelen iki tuhaflığa da takılmadan geçemedim.39

1929 yılındaki bu Santa Barbara Bayramı yani Madenci Günü kutlaması ulusal basında da yer almıştı. Akşam gazetesinin haberine göre baloya Zonguldak’ın bütün maden mühendisleri, maden amelesi, gazeteciler, hükümet erkanı ve Ergani ve diğer yerlerden gelen bir çok madenci katılmıştı.40 1930 yılında da Madenci Günü aynı şekilde kutlanmıştı.41

Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

Ülkede yeni bir tarih anlayışına geçildikten sonra Santa Barbara Yortusu/Bayramı Zonguldak’ın Türkçü aydınlarınırahatsız etmeye başlamıştı. 1932 yılında aydınlar tarafından artık SantaBarbara’nın bir Hristiyan bayramı olduğu vurgulanmakta, milli bir kahraman dururken Hristiyan geleneğine göre bayram yapılmasının çok garip ve geri bir hareket olacağı düşünülmekteydi. Bu düşünceyle hareket eden Halkevi araştırma komisyonu üyesi aydınlar Hristiyan Bayramını Türkleştirmek için 1932 yılında 8 Kasım’ı “Uzun Mehmet Kömür Bayramı” olarak ilan ettiler.42

Bu dönemde Cumhuriyet idaresi tarafından bayram kutlamaları ulus devlet ideolojisinin halka benimsetilmesi için önemli bir araç olarak kullanılmaktaydı. Bu amaç çerçevesinde yeni bayramlar da ortaya konuyordu.43Zaten yerelde böyle bir günün ihdas edilmesinde ön ayak olan Türkçü aydınların en büyük hayaliZonguldak’ta kutlamasına başlanan bu bayramın milli bir bayram haline gelmesiydi.44 Ancak bunu gerçekleştiremeyeceklerdi.45

39Zonguldak, 12 Sonteşrin 1929.

40Ekrem Murat Zaman, Kömürün Çocukları, s. 88.

41Zonguldak, 20 Sonteşrin 1930.

42Tahir Karaoğuz’un 1934 yılında Zonguldak gazetesinde yazdığına göre, Uzun Mehmet Kömür Bayramı’nın ilan ediliş süreci şu şekilde olmuştur. Ahmet Naim Bey “Ahmet Naim 1930’da İstanbul gazetelerine yazmış olduğu makalelerde Uzun Mehmet’in kömürü bulduğu günün bayram ilan edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Uzun Mehmet Kömür Bayramı fikri bu şekilde ilk defa ulusal basında ifade edildikten sonra bu yazılardan etkilenen Akşam gazetesi yazarı olan Avni Bey yazdığı “Bir Yarım Müstemleke Oluş Tarihi” isimli kitabıyla alakalı incelemelerde bulunmak üzere Zonguldak’a gelmiştir. Hüseyin Avni Bey Zonguldak’ta bulunduğu sırada bir gün Zonguldak gazetesi basımevinde Tahir Karaoğuz ve Ahmet Naim ile bir araya geldiklerinde Uzun Mehmet hadisesini konuşmuşlardır. Konuşmanın sonunda sanayinin ekmeği demek olan maden kömürü hazinelerini veren milli kahramana izafetle bayram yapılması ve bunun İnkılabın manevi yapıcısı olan Halkevine mal edilmesi fikri gündeme gelmiştir. Bundan sonra Halkevi Neşriyat Komitesi üyesi Ahmet Naim ve Tahir Karaoğuz, Halkevinin İdare Heyetine “Uzun Mehmet Kömür Bayramı” oluşturulması teklifinde bulunmuşlar; teklif de Halkevi tarafından kabul edilmiştir. Zonguldak, 12 Songüz (Sonteşrin) 1934.

43Türkiye Cumhuriyetinin oluşma sürecinde bayram ve törenlerin önemi için bkz: Sibel Özbudun, Ayin Törene- Siyasal İktidarın Kurulma ve Kurumsallaşma Sürecinde Törenlerin İşlevleri, Anahtar Kitaplar, İstanbul 1997, s.

130-156; Demo Ahmet Aslan, Cumhuriyet’in Törensel Meşruiyeti: Ulus-Devlet inşa Sürecinde Milli Bayramlar (1923-1938), (Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi), Ankara 2011;

Mehmet Ö. Alkan, “En Doğru Bildiklerimizden Kuşkulanmak-5 23 Nisan’ın Gayri Resmi Tarihi”, Toplumsal Tarih, S.208, Nisan 2011, s. 52-62; Mehmet Ö. Alkan, “En Doğru Bildiklerimizden Kuşkulanmak-6 Osmanlı İdman Bayramı’ndan Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na, Toplumsal Tarih, S. 211, Temmuz 2011, s. 30-39.

44Tahir Karaoğuz, Notlar Zonguldak-Ereğli Kömür Havzası İçin Çalışmalarımdan Bir Özet: Doğu, S.97-6, C.17, Haziran 1974, s. 14-15.

45Tahir Karaoğuz, 1960 yılında tekrar harekete geçmişti. Bu sefer Ergenekon destanında anlatıldığı üzere, Türklerin bozkurtun kılavuzluğunda demiri keşfederek Ergenekon’dan çıktıkları günü “Madenci Bayramı” olarak kabul ettirmek istemişti. Bu konuda çalışmaya başlayan Karaoğuz, Türk Tarih Kurumundan yardım alarak, Madenci Bayramı olarak 9 Mayısın kutlanmasını savunmuştu. Hatta bu fikrini Başkan Cemal Gürsel’e de açmıştı. Gürsel, Karaoğuz’un fikrini çok beğenerek 9 Mayıs’ın “Ergenekon Madenci Bayramı” olarak kutlanmasına izin vermişti.

Doğu, 3 Kasım 1960; Ancak onun bu hayali de gerçekleşmemiş, Maden Mühendisleri Odası tarafından 1960 yılında

(9)

Ahmet EFİLOĞLU - Çağlar TAN

JHS 29

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

Halkevi tarafından Uzun Mehmet Kömür Bayramı ilan edildikten sonra sıra bayramın kutlanmasına gelmişti. 1932 yılında kömürün bulunuşunun 103. yıl dönümü adına gerçekleştirilecek ilk kutlama için büyük bir hazırlık yapılmıştı. Uzun Mehmet’in adının verildiği bir bahçe/park hazırlanmış; bahçenin ortasına Uzun Mehmet adına bir abide dikilmişti.46 8 Kasım günü hava yağmurlu olmasına karşın coşkun tezahüratlarla kutlamalara başlanmıştı. Önce Belediye ve Parti Başkanları ile havzanın en genç maden mühendisi tarafından heyecanlı konuşmalar yapılmış sonra da Vali tarafından abidenin ve Uzun Mehmet’in isminin verildiği caddenin açılış merasimi yapılmıştı.

Kutlamaya Halkevi bandosu, Halkevinin bütün mensupları, izciler, ortaokul öğrencileri, madenci kıyafetini giymiş olan Maden Meslek Mektebi öğrencileri, memurlar, şehirdeki kurumlardan temsilciler, madenciler, maden ameleleri ve halktan kalabalık bir grup katılmıştı.

Şehirde tam bir bayram havası yaşanmaktaydı. Maden Mektebi öğrencisi ve amele bandosu Behçet Kemal’in madenci marşını söyleyerek şehri baştanbaşa gezmişti.

Şehirde gündüz yapılan bu kutlamalar akşam da devam etmişti. Düzenlenen fener alayına kömür ameleleri de katılmıştı. Bundan başka sinema binasında verilen konferanslarda Nermi Bey kömür işlerinin teknik kısımlarını, Ahmet Naim Bey de Uzun Mehmet’i anlatmışlardı. Bu konferanslar bazı ocaklarda radyo aracılığıyla işçilere dinletilmişti. Ayrıca bayram nedeniyle Fransızların Santa Barbara Yortusunda yaptığı gibi kömür işçisine şeker dağıtılmıştı.47

Tek Parti döneminde bayram kutlamaları Halkevi tarafından hazırlanan kutlama programı çerçevesinde gerçekleştirilmekteydi. Örneğin Halkevi tarafından 1935 yılı bayram kutlaması için şöyle bir program hazırlanmıştı:

1-Gündüz bütün şehir bayraklarla donatılacak ve gece elektrikle aydınlatılacaktır.

2-Saat 10’da Uzun Mehmet bahçesinde büyük bir toplantı yapılacaktır.

Hükümet ileri gelenleri, parti ve halkevi izdeşleri, okullar, ulusal ve özel kurumlar ve cemiyetler, mağden kurumları, mağden ocaklarından gelecek işçi grupları ve bütün halk bu toplantıya katılacaktır.

3-Törene İstiklal Marşıyla başlanacak, sonra bir mağden mühendisi tarafından kömürün açılanması ve Uzun Mehmed Bayramı hakkında bir söylev verilecektir.

4-Söylevden sonra, Uzun Mehmed anıtına çelenkler konulacak ve kömür açanın angısına saygı olarak bir dakika susulacaktır.

5-Uzun Mehmed günü bütün okullarda öğrencilere öğretmenler tarafından Uzun Mehmed’in kömürü nasıl bulduğu ve saltanat devrinin bu önemli açınına karşı boğazlattığı bu ulusal kahramanı Cumhuriyetin nasıl yaşattığı anlatılacaktır.

6-Uzun Mehmed günü, Ereğli’de de bir törenle anılacaktır. Ereğli’den bir kurul, Uzun Mehmed’in Kestaneci köyündeki evini göretleyip çelenkler bırakacaktır.

Madenci Bayramı olarak 4 Aralık kabul edilip kutlanmıştı. “Oda Haberleri”, Zonguldak Maden Mühendisleri Cemiyeti Mecmuası, Kasım 1960, S. 01/1. C., s. 56.

46Zonguldak, 22 Sonteşrin 1937.

47Cumhuriyet, 8 Teşrinisani 1932; Akşam, 8 Teşrinisani 1932; HakimiyetiMilliye, 9 İkinciteşrin 1932.

(10)

Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

JHS 30

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

7-Perşembe günü akşamı halkevi salonunda Türk mağden mühendisleri

cemiyeti tarafından özel bir çaylı dans tertiplenecektir.48

8 Kasım günü hazırlanan programlar çerçevesinde gerçekleştirilen bayram kutlamaları gece de balo ve dans eğlencesi ile devam etmekteydi. Zonguldak’ta Fransız geleneği olan baloya şehrin ileri gelenleri katılmaktaydı. 1946 yılında düzenlenen Madenciler balosuna mühendisler ve şehrin üst düzey yöneticileri ile birlikte 1932 yılında Dünya Güzellik Yarışmasında Dünya Güzellik Kraliçesi seçilen KerimanSanus[Halis] da katılmıştı. Çok eğlenceli geçen baloda çiftler Maden Bayramına özel bir şekilde ellerinde maden fenerleri ile gece geç saate kadar dans etmişlerdi.49

Kömür Bayramına Zonguldak basını da büyük önem vermekteydi. 1942 yılına kadar şehrin tek gazetesi olan Zonguldak gazetesinde her yıl 8 Kasım’da Uzun Mehmet anıtının önünde Zonguldak Araştırma Komisyonu üyeleri Tahir Karaoğuz, Ahmet Naim ve Hüseyin Fehmi İmer’in birlikte çekilmiş resmi ve kömürün bulunuş hikayesi yayımlanmaktaydı.501942’den sonra yayımlanacak olan diğer gazeteler de aynı şekilde bayrama çok önem veriyorlardı. Gazetelerde Uzun Mehmet’in torunlarının resimleri ve Uzun Mehmet’e ithafen yazılmış olan şiirler yayımlanıyordu.51Hatta 1948 yılında Uzun Mehmet isimli bir gazete yayımlanmıştı.52

Bayram sadece Zonguldak’ta kutlanıyordu; buna karşın Cumhuriyet idaresi Uzun Mehmet’i tüm Türkiye’ye tanıtmak istiyordu. Bu amaçla hareket eden ulusal basın Zonguldak’taki Uzun Mehmet Bayramı kutlamalarına sayfalarında yer veriyorlardı.53Radyolarda Uzun Mehmet hakkında konuşmalar yayımlanıyordu.54Uzun Mehmet adına yazılan piyes Ankara Halkevinde oynanıyor ve dönemin meşhur Ülkü dergisinde piyesin tanıtımı yapılıyordu.55

Zonguldak’ta Uzun Mehmet Kömür Bayramı Atatürk döneminde coşku ile kutlanmaya devam etmişti.56Ancak İnönü döneminde özellikle 1945’ten sonra Uzun Mehmet’e ve onun adına düzenlenen bayrama gösterilen ilgi azalmaya başlamıştı. Örneğin Zonguldak Belediyesi 1945 yılında Uzun Mehmet adına dikilen madenci fenerini kaldırmaya teşebbüs etmişti.

Bundan başka, Uzun Mehmet’in adına yaptırılmış olan parkın girişindeki Uzun Mehmet Parkı levhası ve parktaki banklar kaldırılmış, park bir kahveciye kiraya verilmişti. Bir de parkı kapatacak derece olduğu ifade edilen büyük bir hela yaptırılmıştı. Belediyenin bu uygulamaları Uzun Mehmet’in hatırasına saygısızlık olarak değerlendirilmiş,57Cumhuriyet gazetesi Zonguldak Belediyesinin bu uygulamalarını “Zonguldak Belediyesinin Gösterdiği

48Zonguldak, 8 Sonteşrin 1935.

49Mümtaz Fenik, “Madenci Balosu”, Doğu, Yıl 3, C. 6, S. 35-36, s. 64.

50Zonguldak, 8 Sonteşrin 1935; Zonguldak, 11 Kasım 1946; Zonguldak, 22 Kasım 1949; Ocak, 8 Kasım 1946.

51Zonguldak, 8 Sonteşrin 1935; Halk Dostu, 8 Kasım 1950; Zonguldak, 10 İlkteşrin 1936; Uzun Mehmet, 8 Kasım 1948; Zonguldak, 22 Kasım 1949; Tahir Karaoğuz, “Cumhuriyetin Yirmi Yılı ve Zonguldak”, Karaelmas, S. 12, 1943, s. 4; Emin Çakıroğlu, “Bu Günkü Zonguldak Şehri”, Karaelmas, S. 12, 1943, s. 10-13; Yüksek Mühendis C.Z. Aysan, “Endüstri Hayatımızda Mühim Bir İnkılap Zonguldak Kömür Havzamızın Devletçe İşletilmesi, Karaelmas, S. 3, 1940, s.8-10.

52DilşadYirsutimur, Zonguldak Basın Tarihi (1923-2007), (Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya 2008, s. 17.

53Cumhuriyet, 8 Kasım 1932; 9 Kasım 1932; Cumhuriyet, 9 Kasım 1934; Cumhuriyet, 9 Kasım 1937; Cumhuriyet, 9 Kasım 1938; Cumhuriyet, 9 Kasım 1942; Cumhuriyet, 9 Kasım 1946; Cumhuriyet, 9 Kasım 1947.

54Cumhuriyet, 8 Kasım 1932.

55Ahmet Naim, Celal Edib, Türk Kömürünü İlk Bulan Türk Uzun Mehmet Piyesler, Cumhuriyet Halk Partisi Yayını, Ankara 1938; Zonguldak, 22 Sonteşrin 1937; “Halkevi Bayramı”, Karaelmas, S.1, 1937, s. 80-83.

56Zonguldak, 12 Songüz (Sonteşrin) 1934; Zonguldak, 9 Sonteşrin 1935.

57Uzun Mehmet, “Uzun Mehmet Bayramı Hepinize Kutlu Olsun”, 8 Kasım 1948.

(11)

Ahmet EFİLOĞLU - Çağlar TAN

JHS 31

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

Dikkatsizlik- Memleketimizde maden kömürünü ilk defa bulan Uzun Mehmet’in anıtı sökülerek yerine hâlâ yaptırılıyor” manşetiyle haber yapmıştı.58

Demokrat Parti döneminde de aynı durum devam etmiş ve Atatürk döneminde bayram olarak ifade edilen bu gün “Uzun Mehmet’i Anma Günü” şekline dönüşmüştü.59Uzun Mehmet’in sembolü olan madenci anıtı 1952 parktan sökülerek Maden Teknik Okulunun bahçesine götürülmüştü.60 Madenci anıtının taşınmasından sonra 1960 yılına kadar dönemde anma günü etkinlikleri Maden Teknik Okulunda yapılmıştı. Anma programı da Maden Teknik Okulu Talebe Cemiyeti tarafından hazırlanmaktaydı.61 Sadece 1950 yılındaki program Maden İşçileri Sendikası tarafından hazırlanmıştı.62

Bu dönemde yapılan anma günü etkinlikleri oldukça kısa, resmi ve yüzeysel nitelikteydi.63 Törenlere şehrin mülki, askeri erkânı, iktidar partisinin il yöneticileri, işçi sendikası temsilcileri ve öğrenciler katılıyordu.Bunun yanında bazı yıllarda törene üst düzey bir katılımın olmadığı da görülüyordu.64 Mesela Uzun Mehmet Bayramını ihdas etmiş olan Cumhuriyet Partisi 1953 yılı anma programına katılmamıştı.65Bu dönemdeki törenlere halk da pek katılmaz olmuştu.66

Uzun Mehmet Kömür Bayramına Devlet Yöneticilerinin İlgisi

Zonguldak Halkevinin çabaları neticesinde 1932 yılında adına bayram düzenlenen Uzun Mehmet isminde bir ulusal kahraman oluşturulmuştu.67Ancak devlet erkanı Zonguldak halkının kutladığı bayrama pek ilgi göstermemişti. Bayram kutlamaları sırasında Reisicumhur Atatürk’e ve Başvekil İsmet İnönü’ye, CHP Genel Sekreterine bağlılık mesajlarını içeren telgraflar gönderilmiş; onlar da telgraflara teşekkür cevabını göndermişlerdi.68 Ancak Zonguldak’taki bayram kutlamalarına Ankara’dan herhangi bir katılım olmamıştı.Tahir Karaoğuz’un hatıralarını yazan oğlu Doğu Karaoğuz, 8 Kasım 1936 tarihinde Zonguldak’taki bayram kutlamalarına Başbakan İsmet İnönü ve İktisat Vekili Celal Bayar’ın katıldığını iddia etmiştir.69 Fakat Zonguldak gazetesinde söz konusu tarihte böyle bir bilgiye rastlanmamaktadır.

Tek Parti döneminde sadece 1949 yılında Ankara’da gerçekleşen Uzun Mehmet etkinliğine devlet erkânından katılanlar olmuştu. Tahir Karaoğuz’un ve onun kurmuş olduğu

58Cumhuriyet, 9 Ağustos 1945; Cumhuriyet, 3 Eylül 1945.

59Zonguldak, 8 Kasım 1947; Zonguldak, 10 Kasım 1950; Halk Dostu, 8 Kasım 1950, Halk Dostu, 9 Kasım 1950;

Yeni Zonguldak, 5 Kasım 1952.

60Yeni Zonguldak, 8 Kasım 1952; Sabah, 9 Kasım 1952; Küçük Gazete, 10 Kasım 1952; Maden Teknik Okulu hakkında bilgi için bkz: Ekrem Murat Zaman, Zonguldak Kömür Havzası’nda Madencilik Eğitimi ve Maden Mektebi”, Zonguldak Kent Tarihi ’05 Bienali Bildiriler Kitabı, Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV), 2006, s. 45-48.

61Zonguldak, 8 Kasım 1951; Sabah,9 Kasım 1951; Küçük Gazete, 9 Kasım 1953; Sabah, 9 Kasım 1954; Sabah, 8 Kasım 1955; Sabah, 8 Kasım 1956; Küçük Gazete, 9 Kasım 1956; Küçük Gazete, 8 Kasım 1957, 9 Kasım 1957;

Sabah, 9 Kasım 1957; Küçük Gazete, 8 Kasım 1958; Sabah, 6 Kasım 1958; Sabah, 7 Kasım 1959; Küçük Gazete, 9 Kasım 1960.

62Halk Dostu, 9 Kasım 1950.

63Küçük Gazete, 10 Kasım 1952; Sabah, 8 Kasım 1952; Sabah, 6 Kasım 1953, 9 Kasım 1953; Küçük Gazete, 9 Kasım 1953; Küçük Gazete, 8 Kasım 1954; Sabah, 9 Kasım 1955.

64Sabah, 7 Kasım 1958; Küçük Gazete, 8 Kasım 1958.

65Sabah, 9 Kasım 1953.

66Küçük Gazete, 9 Kasım 1956; Küçük Gazete, 8 Kasım 1957, 9 Kasım 1957; Küçük Gazete, 9 Kasım 1957; Sabah, 7 Kasım 1958.

67Quataert, agm, s. 60.

68Zonguldak, 25 Sonteşrin 1935.

69Doğu Karaoğuz, Kuvayı Milliye Ruhuyla Bir Ömür, s. 172.

(12)

Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

JHS 32

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

Türk Büyüklerini Anma ve Yaşatma Derneği’nin öncülüğünde 8 Kasım gecesi Ankara Gar Salonunda düzenlenen Kömür Gecesine, Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilleri Feridun Fikri Düşünsel, Cevdet Kerim İncedayı, İçişleri Bakanı Zonguldak Milletvekili Emin Erişirgil, Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürü İhsan Soyak ve bazı milletvekilleri katılmıştı.

Gecede Meclis Başkan Vekilleri, kömürü bulan Uzun Mehmet adına Ankara’da ilk defa yapılan bu etkinliği takdir etmiş, tertipleyenleri tebrik etmişti.70

Uzun Mehmet’in Ailesine Devletin İlgisi

Bayram kutlamalarına devlet idarecilerinin ilgisiz kalmaları gibi Uzun Mehmet’in ailesine de yeterli ilgi ve alaka gösterilmemişti. Kömürün kaşifi olarak Uzun Mehmet isminin ilan edildiği ve bayram kutlamalarının yapıldığı 1932 yılında kömürün kaşifinin torunlarına parasal yardım yapılmıştı. Bu yardım da Zonguldak madencilerinden ve halktan toplanmıştı.

Cumhuriyet gazetesinin 9 Aralık 1932 tarihli haberine göre madencilerden 68 lira, halktan da 452 lira 95 kuruş toplam 520 lira 95 kuruş toplanmıştı.71Uzun Mehmet’in torunları olduklarını söyleyen Havva ve Sırma Hanımlar ise 1933 yılı Mayıs ayında Başbakan İsmet İnönü’ye gönderdikleri dilekçelerinde, 1932 yılında yapılan yardımın 560 lira olduğunu ifade etmişlerdi.72

Yardım halktan toplanmış ve Halkevi adına Uzun Mehmet’in torunlarına verilmişti.

Halkevinin, Uzun Mehmet’in torunlarının fakir ve aciz olduklarını söyleyerek halktan sadaka toplaması torunları rahatsız etmişti. Bu yardım da bir defaya mahsus olarak yapılmıştı. Çünkü daha sonradan Uzun Mehmet’in torunu olduklarını ileri süren kişilerin yardım talepleri, İktisat Vekaletinin bütçesinde ikramiye için tahsisat olmadığı cevabıyla reddedilmişti.73

Uzun Mehmet’in ailesiyle yeteri kadar ilgilenilmemiş olması 1945 yılında Ocak gazetesine de yansımıştı. Gazetedeki haberde, Uzun Mehmet’in torunlarından o zaman için hayatta olanların isimleri sayılmış, bu kişilerin çoğunun muhtaç bir halde yaşadıkları, acılarını ve yoksulluklarını kimseye söylemedikleri belirtilmişti. Haberden anlaşıldığına göre, Ereğli Kömür İşletmesi Uzun Mehmet’in torunlarından bazılarına iş vermiş, fakat bu kişilerin aldıkları ücret oldukça azdır. Gazetede, Uzun Mehmet Kömür Bayramında, çeşitli masraflar yapılarak her sene Kestaneci köyüne heyetle çelenk gönderilmesi yerine Uzun Mehmet’in muhtaç torunlarına yardım yapılmasının daha isabetli olacağı ifade edilmişti.74

Yapılan yardımın dışında Uzun Mehmet’in torunlarının yeteri kadar taltif edilmediği de görülmektedir. Örneğin 1932 yılından itibaren gerçekleştirilmiş olan bayram kutlamalarına Uzun Mehmet’in torunlarından kimse davet edilmemişti. Yerel gazetelere yansıdığı kadarıyla ilk defa 1959 yılında Uzun Mehmet’in torunu olan Halit Uzun Mehmet konuşma yapmak üzere anma etkinliğine davet edilmişti.75

70Zonguldak, 22 Kasım 1949; Tahir Karaoğuz, “Uzun Mehmet Kömür Bayramı”, Doğu, C.15, S. 82-96, Eylül Aralık 1949-Ocak Ekim 1950, s. 175-177.

71Cumhuriyet, 9 Aralık 1932; Akşam, 02.07.1932; Erol Çatma, “Kömürü Uzun Mehmet mi Buldu ?”, İz Bölgenin Sesi, Ekim 1994, s. 6; Erol Çatma, Zonguldak Taşkömürü Havzası Tarihi (1840-1865), Sistem Ofset Yay., Ankara 2006, s. 11-112.

72Uzun Mehmet’in Torunları Havva ve Sırma’dan Baş Vekil İsmet Paşa hazretlerine gönderilen dilekçe, BCA 030.10.197.348.20.

73Ekrem Murat Zaman Özel Arşivi, Başbakanlıktan Zonguldak Valiliğine gönderilen yazı, 03.06.1933; Erol Çatma,

“Kömürü Uzun Mehmet mi Buldu ?”, s. 6.

74“Yerli Meselelerimiz Uzun Mehmed’i Anarken Hatırlayacaklarımız”, Ocak, 13 Kasım 1945.

75Sabah, 7 Kasım 1959, 9 Kasım 1959; Küçük Gazete, 9 Kasım 1959.

(13)

Ahmet EFİLOĞLU - Çağlar TAN

JHS 33

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

Sonuç

Zonguldak kömür havzasının ekonomik olarak millileştirilmesine paralel olarak milli bir kömür tarihinin yazılması ihtiyacı hissedilmişti. Milli kömür tarihi yazılırken de Uzun Mehmet isminde milli bir kahraman oluşturulmuş, kahramanın ismini ölümsüzleştirmek için adına bayram düzenlenmişti. Kahramanın adına bayram düzenlenmesiyle birlikte Hristiyan geleneği olarak Osmanlı zamanından beri kutlanmış olan Santa Barbara Yortusu da Türkleştirilmişti.

Böylece Zonguldaklı Türkçü aydınlar yapmış oldukları bu çabalarla Türkçü Cumhuriyet ideolojisine katkıda bulunmuşlardı.

Uzun Mehmet Kömür Bayramı Atatürk döneminde coşkulu bir şekilde kutlanmıştı. Ancak 1945 yılından itibaren bayrama gönderilen ilgi azalmaya başlamıştı. 1950 yılından sonra ise Uzun Mehmet Kömür Bayramı Uzun Mehmet’i Anma Günü halini almıştı.

Yereldeki çabalar ve merkezi idarenin destek ve katkılarıyla zaman içerisinde adını herkesin bildiği Uzun Mehmet adında ulusal bir kahraman oluşturulmuştu. Ancak Ankara Zonguldak’ta kutlanan bu bayrama pek ilgi göstermemişti. Aynı şekilde Halkevi tam aksini iddia etmiş olsa da ulusal kahramanın torunlarına da yeteri kadar ilgi ve alaka da gösterilmemişti.

Halkevi 1932 yılında Uzun Mehmet Kömür Bayramını milli bir bayram haline getirmek hayaliyle kutlamalara başlamış fakat bu mümkün olmamıştı. Ancak önce bayram olarak kutlanan ama daha sonra anma günü etkinliğine dönüşen 8 Kasım ile Zonguldak şehrinin kendine ait bir günü olmuştur. Böylece Zonguldaklılar günümüzde de devam eden anma günü etkinlikleri ile her yıl şehrinvar olmasını sağlayan kömürü bulduğuna inandıkları Uzun Mehmet’i saygı ve minnetle anmaktadırlar.

KAYNAKÇA

Arşiv Belgeleri ve Resmi Yayınlar

Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Dahiliye Nezareti Mektubi Kalemi (DH.MKT).

1043/50.

ZAMAN, Ekrem Murat, Özel Arşiv, Başbakanlıktan Zonguldak Valiliğine gönderilen 03.06.1933 tarihli arşiv belgesi.

Müstakil Bolu Sancağı Salname-i Resmisi 1334 Sene-i Hicriyesine Mahsus.

Cumhuriyetin On yılında Zonguldak ve Maden Kömür Havzası. Zonguldak: T.C.

Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası, 1933.

Gazete ve Dergiler

Akşam,2 Temmuz 1932; 8 Teşrinisani 1932.

Cumhuriyet, 8 Teşrinisani 1932; 9 Teşrinisani 1932; 9 Aralık 1932; 9 Kasım 1934; 9 Kasım 1937; 9 Kasım 1938; 9 Kasım 1942; 9 Ağustos 1945; 3 Eylül 1945; 9 Kasım 1946; 9 Kasım 1947.

Doğu,3 Kasım 1960.

HakimiyetiMilliye,9 İkinciteşrin 1932.

Halk Dostu, 8 Kasım 1950; 9 Kasım 1950.

(14)

Tek Parti Dönemi Uzun Mehmet Kömür Bayramı Kutlamaları

JHS 34

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

Küçük Gazete, 10 Kasım 1952; 9 Kasım 1953; 8 Kasım 1954; 9 Kasım 1956; 8 Kasım

1957, 9 Kasım 1957; 9 Kasım 1957; 8 Kasım 1958; 9 Kasım 1959; 9 Kasım 1960.

Ocak,8 Kasım 1946.

Sabah, 13 Kanunu Evvel 1319.

Sabah, 9 Kasım 1951; 8 Kasım 1952; 9 Kasım 1952; 6 Kasım 1953; 9 Kasım 1953; 9 Kasım 1954; 8 Kasım 1955; 9 Kasım 1955; 8 Kasım 1956; 6 Kasım 1958; 7 Kasım 1958; 7 Kasım 1959;, 9 Kasım 1959.

Uzun Mehmet,8 Kasım 1948.

Yeni Zonguldak, 5 Kasım 1952; 8 Kasım 1952.

Zonguldak, 12 Sonteşrin 1929; 20 Sonteşrin 1930; 8 Şubat 1931; 12 Songüz 1934; 8 Sonteşrin 1935; 9 Sonteşrin 1935; 23 Sonteşrin 1935; 25 Sonteşrin 1935; 10 İlkteşrin 1936; 22 Sonteşrin 1937; 11 Kasım 1946; 8 Kasım 1947; 22 Kasım 1949; 10 Kasım 1950; 8 Kasım 1951.

Kitap ve Makaleler

ALKAN, Mehmet Ö, “En Doğru Bildiklerimizden Kuşkulanmak-5 23 Nisan’ın Gayri Resmi Tarihi”, Toplumsal Tarih, Sayı 208, Nisan 2011, s. 52-62.

ALKAN, Mehmet Ö, “En Doğru Bildiklerimizden Kuşkulanmak-6 Osmanlı İdman Bayramı’ndan Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na, Toplumsal Tarih, Sayı 211, Temmuz 2011, s. 30-39.

ASLAN, Demo Ahmet,Cumhuriyet’in Törensel Meşruiyeti: Ulus-Devlet inşa Sürecinde Milli Bayramlar (1923-1938), (Ankara: Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayımlanmamış Doktora Tezi) Ankara 2011.

AYOĞLU, Ferruh Niyazi,Zonguldak Kömür Havzasının Gelişimi: 1829-1939. Ankara:

Türk Tabipler Birliği Yay., 2008.

AYSAN, C.Z, “Endüstri Hayatımızda Mühim Bir İnkılap Zonguldak Kömür Havzamızın Devletçe İşletilmesi”, Karaelmas, Sayı 3, 1940, s. 8-10.

CEVDET, Ahmet,Vilayetlerimiz, Kanaat Kütüphanesi, İstanbul 1932.

ÇAKIROĞLU, Emin, “Bu Günkü Zonguldak Şehri”, Karaelmas, Sayı 12, 1943, s. 10-13.

ÇILADIR, Sina. “Gericiler Uzun Mehmet’e Niye Saldırıyor?”, (Yeni Ufuk, 16 Kasım 2014) http://www.yeniufuk.com.tr/m_6287/gericiler-uzun-mehmete-niye- saldiriyor/

(E.T: 28.03.2016)

ÇETİN, Recep. Efsane mi Gerçek mi ? Uzun Mehmet, Ankara 2015.

ÇETİNKAYA, Y. Doğan,“Orta Katman Aydınlar ve Türk Milliyetçiliğinin Kitleşellemesi”, Modern Türkiyede Siyasi Düşünce, Milliyetçilik, C.4, İletişim Yay.,İstanbul 2008, s. 91-102.

ERSANLI, Büşra,İktidar ve Tarih, Türkiye’de Resmi Tarih Tezinin Oluşumu (1929-1937), İletişim Yay.,İstanbul 2011.

FENİK, Mümtaz, “Madenci Balosu”, Doğu, Yıl 3, Cilt 6, Sayı 35-36, s. 64.

(15)

Ahmet EFİLOĞLU - Çağlar TAN

JHS 35

H i s t o r y S t u d i e s

Volume 8 Issue 3 September

2016

GALİP, Dr. Reşit, “Türk Irk ve Medeniyet Tarihine Umumi Bir Bakış”, Birinci Türk Tarih Kongresi Konferanslar Müzakere Zabıtları. Türk Tarih Kurumu Yay.,Ankara 2010. s. 99-196.

İNAN, Afet. “Türk-Osmanlı Tarihinin Karakteristik Noktalarına Bir Bakış”, II. Türk Tarih Kongresi, Türk Tarih Kurumu Bas.,Ankara 2010.

İMER, H.F,Ereğli Maden Kömürü Havzası Tarihçesi. CHP Zonguldak Halkevi Yayınlarından, Zonguldak1944.

KARA, Murat,“Cumhuriyet Dönemi’nde Ereğli Kömür Havzası (1920-1940).”Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 14, Sayı 1, 2012, s. 111- 137.

KARAOĞUZ, Doğu,Kuvayı Milliye Ruhuyla Bir Ömür: Zonguldak’ın İlk Gazetecisi Tahir Karaoğuz’un Yaşam Öyküsü. Truva Yayınları, İstanbul 2011.

KARAOĞUZ, Doğu, “Karaelmas Diyarında Bir Efsane: Uzun Mehmet”, Collection, S.

62, 2016, s. 62.

KARAOĞUZ, Tahir, “Cumhuriyetin Yirmi Yılı ve Zonguldak”, Karaelmas, Sayı 12, 1943, s. 4.

KARAOĞUZ, Tahir. “Notlar Zonguldak-Ereğli Kömür Havzası İçin Çalışmalarımdan Bir Özet:” Doğu, Sayı 97-6, Cilt 17, Haziran 1974, s. 5-15.

KARAOĞUZ, Tahir - Ahmet Naim Çıladır, “Zonguldak Kömür Havzamız Uzun Mehmed’den Günümüze Kadar”, Doğu, Y.3, C.5, S. 25-27, Aralık 1944- Ocak 1945.

KARAOĞUZ, Tahir. “Uzun Mehmet Kömür Bayramı”, Doğu, C.15, S. 82-96, Eylül Aralık 1949-Ocak Ekim 1950, s. 175-177.

KÖKEN, Nevzat, Cumhuriyet Dönemi Tarih Anlayışları ve Tarih Eğitimi (1923-1960), (Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi) Isparta 2002.

M. İZZET BEY, A. Reşad Bey, A. Seydi Bey, l. Fuillet, Dairetü’l-Mearif. Cilt I, Kanaat Matbaası, İstanbul1332 (1913), s.1006-1007.

MALKOÇ, Eminalp,Erken Cumhuriyet Dönemi Basınında Zonguldak Maden Kömür Havzası ve Kömür İşçileri Meslek Gazetesi Örneği, Alternatif Medya Derneği Yay, 2014.

NAİM, Ahmet,Yer Altında Kırk Beş Sene Bir Maden İşçisinin Anıları (1886-1931). Haz.:

Sina Çıladır, Defne Yay., Kdz Ereğli 2010.

NAİM, Ahmet,Zonguldak Havzası (Uzun Mehmet’ten Bugüne Kadar). Hüsnü Tabiat Mat.,İstanbul 1934.

NAİM, Ahmet-Celal Edib, Türk Kömürünü İlk Bulan Türk Uzun Mehmet Piyesler, Cumhuriyet Halk Partisi Yayını, Ankara1938.

NAMAL,Yücel, “Zonguldak Halkevi’nin Faaliyetleri ve Karaelmas Dergisi”, Karadeniz Araştırmaları, Sayı 34, 2012, s. 97-134.

NAMAL, Yücel,Atatürk’ün Zonguldak Gezisi, Zonguldak Valiliği İl Kültür Turizm Müdürlüğü Yay., 2010.

Referanslar

Benzer Belgeler

Topografya optimizasyonu ile uzun ve esnek kompozit kapak için en yüksek doğal frekans değerini sağlayacak geometri tipi belirlenmiş olup, bu model referans alınarak

A 21-year-old male with atypical chest pain was referred to our emergency department. The clinical examination was unre- markable. Electrocardi- ography showed a 1- to

/esrerolenıi, sigara, periferik arter hastalığı ve LAD'de bypass uygulanan darlığın bypass öncesi yüzdesi yönlin- den karşılaşrırıldı.. Her iki grup arasmda

Milli Şef Olarak İsmet İnönü, Savaş

Türk Milletine bırakılmış en büyük miras olan Türkiye Cumhuriyetini Millet olarak, bizden sonraki nesillere en güzel şekilde devretmenin ve Devlet Meteoroloji

Yukarıdaki bilgiler, havza tarihiyle ilgili eserlerde geçen fakat günü- müzde tespit edilemeyen Andontarla (Kilimli), Ömertarla, Papaz Havza- sı (Kozlu) gibi yer

Dolaysısıyla demiryolu taşıma- cılığı da yer adlarına etki eder: İstasyon Caddesi (Merkez ve Kozlu), İstasyon Mahallesi (Çaycuma, Gökçebey), İstasyon Sokağı (Kilimli),

Zemin katta Halkevi methal ve holü mer- mer, konferans salonu zemin betonu üstüne çi - mento şap, müzik hol zemin betonu üstüne çiçekli mozayik çini; birinci katta şube