2016 Rio Olimpiyat Oyunları, Brezilya nın Rio de Janeiro kentindeki Maracana Stadı nda başladı. SPOR da. 1.
16
0
0
Tam metin
(2) 2. 7 AĞUSTOS 2016, PAZAR. ÖZGÜRLÜK. HAZIRLAYAN: BORA TORAN. ozgurlukmeydani@aydinlikgazete.com. MEYDANI. Ordu nasıl kurulur? Her şey iç ve özellikle dış tehdidin doğru olarak belirlenmesi ile başlar. Tehdidin temel unsurları düşmanca niyet ve bu niyeti gerçekleştirebilecek silahlı gücün varlığıdır. Ancak, hiçbir hal ve şartta ‘darbe olmaması’ için kuvvet oluşturulmaz. Orduyu bekleyen büyük tehlike. SONER POLAT. 5. E. Tümamiral. B. İR silahlı kuvvet kurmak ya da var olan bir kuvveti yeniden yapılandırmak uzmanlık gerektirir. Bu maksatla çeşitli disiplinler bir araya gelir ve yoğun bir çalışma yürütür. Ancak ne kadar doğru veri kullanırsanız kullanın, tarihi köklerinden ve içinde bulunulan toplumun sosyokültürel değerlerinden koparılan bir ordu istenilen düzeye erişemez. Su çiftliklerinde yetiştirilen balıklar ya da serada toplanan sebze ve meyveler gibi tatsız ve yavan olur.. ÖNCE TEHDİT Her şey tehdidin doğru olarak belirlenmesi ile başlar. Stratejinin babası kabul edilen Çinli General Sun Tzu MÖ 500 yılında Harp Sanatı adlı anıt eserinde bu yalın gerçeği özlü olarak ortaya koymuştu: “Önce düşmanını tanı!” Bu nedenle ilk adım olarak gerçekçi bir iç ve özellikle dış tehdit değerlendirmesi yapılır. Dış ve iç tehdidin kesiştiği alanlar maharetle belirlenir. Örneğin Türkiye’nin güneydoğusunda iç ve dış tehdit iç içe geçmiştir. Birbirinden ayırmak neredeyse imkânsızdır. Peki, tehdit nedir? En basit ifade ile iki parametre vardır. Birincisi düşmanca niyet, diğeri askeri yetenektir. Yani bir ülkenin diğer ülkeye karşı düşmanca niyeti ve bunu gerçekleştirebilecek askeri gücü varsa o ülke tehdittir. Düşmanca niyet yok ama askeri yetenek varsa o ülke potansiyel tehdittir. Çok iyi ilişkiler içinde olan Türkiye ve Rusya uçak krizi nedeniyle savaşın eşiğinden dönmüştü. Rusya’nın devasa konvansiyonel ve nükleer gücü vardı. Sık sık risk kelimesini duyarız. Risk tehdit algılamasında kullanılan teknik bir terimdir. Bir ülke size karşı kötü niyet besliyorsa ama bunu doğrudan gerçekleştirebilecek askeri gücü yoksa o ülke sizin için riskli bir ülkedir. Askeri gücü fazla önem taşımayan Irak’tan kaynaklanan PKK terörü gibi unsurları düşündüğümüzde bu kavram yerine oturur. Yeniden yapılandırma çalışmasının başlangıcında,. hem yakın çevrede hem ilgi ve etki alanlarında hem de küresel düzeyde gerçekçi bir tehdit değerlendirmesi yapılarak, tehdit, potansiyel tehdit ve risk içeren ülkeler ve uluslararası ittifaklar belirlenir.. ASKERİ COĞRAFYA ANALİZLERİ İkinci önemli faktör, üzerinde yaşanılan toprak parçasıdır. Yaşanılan coğrafyanın dikte ettiği doğal savunma alanları dikkatle gözden geçirilir. Örneğin kuzeydoğudan Anadolu’ya girme istikametleri bellidir. O mihverleri tıkayacak şekilde düzenleme yapılır. Irak sınırımız sarp ve engebelidir. Savunma ve taarruz planlarında bu hususlar dikkate alınır. Suriye sınırımız nispeten düzdür. Ege denizi irili ufaklı adalarla doludur. Seçilen deniz platformları bu deniz koşullarına uygun olmalıdır. Yaz aylarında Ege’deki akustik koşullar gemilerin denizaltıları tespit etmelerini adeta imkânsız bir hale getirir. Bu nedenle sonarını denizin derinliklerine indirme yeteneği olan Denizaltı Savunma Harbi (DSH) helikopterleri en öncelikli ihtiyaçtır. Türk boğazları dünya dengelerini değiştirebilecek nitelikte hayati coğrafi alanlardır. Bu kritik bölgenin. oktayyildirim@aydinlikgazete.com. Oktay YILDIRIM. savunması için özel tedbirler alınır. Türkiye’nin sınırlarının çok ötesinde yaşamsal çıkar alanları yoktur. Mevcut hava unsurları ve havada yakıt ikmali yeteneği ile ülke topraklarına dayalı olarak her türlü ihtiyacını karşılayabilir. Bu nedenle uçak gemisi bir harekât ihtiyacı olarak kabul edilmez. Tanıma tanıtma, komuta kontrol, kripto gibi kritik teknolojilerde dost ve müttefik kabul edilse bile hiçbir ülkeye güvenilemez! Mutlaka özgün bir yapı hedeflenir... Ülkenin çevresindeki risk ve tehditler belirlendikten sonra askeri birliklerin konuşlanma mevkileri tespit edilir. Bu çalışmada da elastikiyet, yani kuvvet kaydırma olanakları göz önüne alınır. Tüm bu sistemi destekleyecek lojistik alt yapı tesis edilir. Örneğin, Karadeniz, Akdeniz gibi geniş harekât alanlarında denizde ikmal sistemi kurulur. Kuvvet oluşturma sürecini anlatmaya devam edeceğiz. Ancak, hiçbir hal ve şartta “darbe olmaması” için kuvvet oluşturulmaz! Böyle bir düşünce merkeze konunca ortaya çıkacak sonuç kargaşa, muğlaklık ve belirsizliktir. Böyle bir ordunun ise onu kuranlar da dâhil hiç kimseye faydası olmaz!. S. ARA. ATIR. Belediye otobüslerine şoför mü alıyorsunuz? SUBAY açığı yedek subayla kapatılacakmış. Bunu savunanlar sanırım askerlik yapmamışlar, askerliğin ne olduğunu da bilmiyorlar. Belediyenin zabıta açığını mı kapatıyorsunuz! Bir muvazzaf subay nasıl yetişir ? Zahmet olmaz ise bi araştırıveriniz. Durun ben anlatayım, Öğrenci Harp okuluna çeşitli sınavlardan (sağlık, spor ve dayanıklılık testleri dahil) geçtikten sonra harp okuluna başlar. Harp okulları öyle sizin bildiğiniz fakülteler gibi değildir. Günlük programın 7 saati ders (askeri ve mühendislik dersleri), 3 saati etüt, 2 saati de sportif ve sosyal aktivite, toplamda da bir günde 15 saat. Pek çok üniversitemizde 15 saatlik eğitim-öğretimin 3-4 günde verildiği malum. Ve bu eğitim programı yılda 10,5 ay devam eder. Askerliğin tüm esasları ve prensipleri ile dayanıklılık zor şartlarda görev yapma vb. konular tam 4 yıl boyunca Harbiyeliye öğretilir ve tatbikatlarla pekiştirilir. Bitmedi. Harbiyeli teğmen çıkıp yıldızını taktıktan sonra tam 1 yıl sınıf okuluna gönderilir. (Piyade topçu istihkam vs.) 1 yıllık sınıf okulunu başarıyla tamamladıktan sonra kıt’aya atanır göreve başlar.. Siz, 3 aylık askerlik eğitiminden sonra kıt’aya yolladığınız yedek subayı muvazzaf subaya (harp okulu mezunu) yerine nasıl kullanabileceksiniz? Hava Kuvvetleri açısından daha da vahim. Savunma Bakanımız pilot açığını dışarıdaki yedek pilotlardan hava yolu pilotlarından karşılayabiliriz diyor. Belediye otobüslerine şoför mü alıyorsunuz? Tüm dünya güler buna. Sizin yedekte dediğiniz pilotlar Hava Kuvvetleri’nden ayrılmış emekli olmuş hatta yaş itibariyle de pek çoğu savaş uçağı uçuramayacak durumdaki pilotlardır. Kaldı ki onları göreve çağırdığınızda aylarca süren tip / tazeleme eğitimi vermeniz gerekecektir. Diyelim ki gençler var. Sağlık ve dayanıklılık vs. hepsini de çözdünüz. Hava yolu için eğitim almış genç pilotlar var. Bunların sağlık, dayanıklılık testleri vs. de tamam olsun. F-16 savaş pilotu olabilmesi asgari 2 yıldır. Kaldı ki hava yollarında daha yüksek maaşla uçan bir pilot neden daha riskli ve daha az maaşlı Hava Kuvvetleri’ni seçsin? Tüm bu yanlışlar karşısında Kuvvet Komutanları, Genelkurmay Başkanı neden sessizliği tercih ediyorlar aklımız almıyor. Pireye kızıp yorgan yakarak Sevr hayalcilerinin iştahlarını kabarttığınızın farkında mısınız? E.Hv.Kur.Alb. İhsan Sefa. Karikatürler: Tuncay Batbeki. INDA KALANLAR. Kısa müebbet öyküleri Ciniad ciniversite vs... ADI, Osman Şanal. Siz onu, şu anda CHP milletvekili olan İlhan Cihaner’i makamında gözaltına alırken tanıdınız. Biz başka yerden tanıyoruz. Ergenekon davasına dâhil edilen Selim Akkurt adlı bir genç vardı. Erzurum’da bir davada cinayetten yargılanıyordu, ama mahkemede anlattığına göre elinde barut izleri olan kendisi değil karşı taraftı. Barut izi sadece silahı tutanın elinde çıkardı. Çocuk sürekli suçsuz olduğunu anlattı. Ve savcı Osman Şanal’ın kendisini Veli Küçük aleyhine. tanıklık yapmazsa müebbet hapisle tehdit ettiğini... “Ben bu insanları haksız yere nasıl suçlarım, lütfen bana yardım edin” diye şu anda FETÖ suçlamasıyla tutuklu olan heyete yalvardı. Ergenekon davasında FETÖ’cülerin istediği gibi tanıklık yapmadı. Ona müebbet verdiler. Şu anda çoğu tutuklu ya da dağıtılmış olan Yargıtay onayladı. Bütün Ergenekon davası sanıklarının üzüldüğü bu cesur çocuk şimdi Erzurum’da müebbet hapis yatıyor. Os-. man Şanal ve onu yargılayanlar ise FETÖ ve kumpas suçlarından tutuklandı. Şemdinli davasını unuttunuz mu? Astsubay Ali Kaya ve Özcan İldeniz, Şemdinli’de PKK’lı Seferi Yılmaz’ın kitabevine gündüz gözüyle bomba atmakla suçlandılar. Akıl ve mantık dışı bu suçlamanın iddianamesi Ergenekon iddianamesinin prototipi gibiydi. Hedefi iki astsubay değil bütün bir Türk Ordusu’ydu. Jandarma Kriminal raporları bütünüyle yok sayılarak kahraman iki astsubay ve bir. Stratejik düşman 39.000TÜFEK, 327 makineli tüfek, 54 top, 63 milyon fişek, 147.000 top mermisi, 2 avcı botu, Çarlık ordusunun doğu sınırlarında bıraktığı askeri malzemeler, Ankara’da iki adet barut fabrikasının kurulması, fişek fabrikası için ekipman ve hammadde, 200 kilo külçe altın, 100.000 altın ruble, ayrıca basımevi ve sinema ekipmanı için 20.000 lira, Buhara Müslümanlarından da 10 milyon altın ruble... Bu okuduklarınız Kurtuluş Savaşı sırasında Sovyet Rusya’nın yaptığı yardımlar. ABD ise o günlerde Wilson Bildirgesi ile düşman cephesine yol gösteriyordu. Gemileri işgal güçlerinin arasındaydı. Ve bugün... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıkladı: “Darbeye karşı en güçlü desteği Rusya’dan aldık...” Peki, başka? İran, Çin, Suriye... Hepsi de bu Amerikancı FETÖ darbesine karşı Türk milletine destek verdi. ABD ise bu darbeyi planladı, İncirlik üssünden destekledi ve Wilson Bildirgesi’ndeki gibi Türkiye’yi bölmek için hala uğraşıyor... Stratejik düşman... Umarım ders olur!. ’ im r e il d r ü z ö ım d ıl ‘Yan. , özür dilerim meğerAli Kemal gibi, “Yanılmışım tek des i şey her n ola ütüymüş” dedi. TÜRK milletine düşman se FETÖ gerçekten terör örg tı, Hakırt kış nı ası nm karikatür vardır, kla bir lı aya rt ası a ledi. Gerici 31 Ma Kışla duvarlarınd kaçtı. Affedildi geri an asker pişmanis’e vur ı Par n şın irke ada gel ark en usu ark ord reket e İtti- tüfekle oyn önc u, old ik in altında şöyle birl afiş erle Ve . ilizl der İng ” döndü, bu kez de lıkla “boş sanmıştım sMu ve liye Mil ı am ayhla oyn a!” hat ve Terakki’ye sonra Kuv yazar: “Boş dahi olsa sila u, bütün old anı Bak leri silahla ve sonuçlarını İçiş u ı. dol , dırd tafa Kemal’e sal Nazlı Ilıcak gibiler m ida ve arı kar ma da hiç pişmanlık duyKemalistler hakkında yakala bilerek oynadılar. Bundan ra Milli Son . ırdı ast ri kile iste Hap fermanı çıkardı. madılar. ince gazetedeki köAli Kemal linç Kuvvetler emperyalistleri yen , özür dilerim...” Umarım sonları benzemez, ışım gılanmasını diliyar nılm l “Ya adi ın dı: şesine şöyle yaz edilmişti, Nazlı Ilıcak’ i... al’d O, İngiliz muhibbi Ali Kem um. diği ifadesinde tıpkı yor Nazlı Ilıcak da savcıya ver. uzman çavuşa müebbet hapis cezası verildi. Şu anda çoğu FETÖ suçlamasına muhatap olan eski Yargıtay üyeleri onayladı. İddianameyi yazan savcı itirafçı oldu, o iddianameyi FETÖ üyesi polislerin yazdırdığını, kendisine nasıl para verildiğini açıkladı. Peki, bu insanların dosyaları neden tekrar incelenip derhal özgürlüklerine kavuşturulmuyorlar? Öyküler kısa, ama müebbet çok uzundur. Unutma Türkiyem!. TRT’DE cin belgeseli, cinlerin kandırdığı belediye başkanı, kayıp tüfeği cinlere aratan general gördük. İlkokullarda din dersi diye “Dabbe” filmini izlettiler de çocuklar ağlayarak okuldan kaçtı. Bir akıl tutulması dönemi bu... Tayyip Erdoğan zamanında FETÖ’ye verdiği desteğin nedenini şöyle açıkladı: “Allah dediler, destek verdik.” Yani “vatan” diyenleri tasfiye etmek için “Allah” diyenlere yol verildi. Şakirtler, devlet oldu. Darbe girişimi gösterdi ki, dini zemindeki her türlü topluluk (tarikat/cemaat), kendi içinde bir hiyerarşidir ve müritleri için devlet hiyerarşisinden önce bu aidiyet gelir. FETÖ, şakirtlerini “Biz ABD’nin maşasıyız” diyerek toplamadı etrafına, onlara “Cennete gideceksiniz” dedi, “cin” dedi, “peri” dedi “mehdi” dedi. Diğer tarikatlar gibi dini kullandı. Peki, bütün bunlar AKP’ye ders oldu mu? Hayır! Cübbeli Ahmet çıkıp, “Demokrasi nöbeti tutan cennetliktir” fetvası veriyor.. Bir yandan askeri okullar kapatılırken diğer yandan medreselerin mahallelerden öğrenci toplamasına izin veriyorlar. Yeni paralel hiyerarşiler yaratılıyor. Artık yeni öğretim kurumlarımız ciniversiteler mi? Oldu olacak, bundan sonra amele pazarları yerine cin pazarları olsun, tamirci cinler, istihbaratçısı, paparazzisi, kısmet açanı, vs... MİT’in adı CİT olsun başına da Medyum Memiş geçsin. ABD’li astronotların uzay mekiğindeki donsuz fotoğraflarını çekip biriktirir ve uluslararası ilişkilerde koz olarak kullanır. Güce bak sen! Hazır başlamışken, TÜSİAD, MÜSİAD alayı kapatılsın, onların yerine CİNİAD, (Cin Gibi İş Adamları Derneği) kurulsun. Başına milletin a...na koyan AKP’li iş adamı Mehmet Cengiz ile peygamberin saçının yıkandığı suyu şişeleyerek satan Cübbeli Ahmet eşbaşkan olarak geçsin... Layığımızdır.... Ergenekon ne olacak İNSANLARIN yıllarca hapis yattığı Ergenekon davası Yargıtay tarafından bozuldu. Aylarca bekledik. Dava nihayet İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştı. Ama... Mahkeme davayı “görevsizlik” gerekçesiyle kabul etmedi. Davanın bütün polisleri, hâkimleri, savcıları FETÖ darbesinden tutuklu ya da firarda, ama bu davayı sonlandıracak mahkeme hala ortada yok. Cumhuriyetin hâkimlerine sesleniyorum, yargı kurumunun ve cumhuriyetin üzerine sürülen bu kara lekeyi kim temizleyecek? Bu davayı kurgulayanlar kadar cesur bir mahkeme kalmadı mı?.
(3) 3. 7 AĞUSTOS 2016, PAZAR. YAMAN ÖRS’Ü SON YOLCULUĞUNA UĞURLADIK. Ülken Örs: Eşim büyük bir Atatürkçüydü AYDINLIK / ANKARA NİSAN ayından beri beyin kanaması tedavisi gören Aydınlık gazetesi ve Bilim Ütopya dergisi yazarı Prof. Dr. Yaman Örs, son yolculuğuna uğurlandı. Örs’ün eşi Prof. Dr. Ülken Örs, “Eşim büyük bir Atatürkçüydü. Birçok yönüyle Atatürk’ü okudu ve anladı. Onun Atatürkçülüğü benim için de çok önemliydi” dedi. Geçtiğimiz gün yaşamını yitiren Prof. Dr. Yaman Örs, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda düzenlenen törenin ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yaman Örs için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen törene ailesinin yanı sıra Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bahaddin Güzel, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım, Gazi Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, Ankara Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, Bilim ve Ütopya Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Emrah Maraşo, Vatan Partisi yöneticileri, Türkiye Gençlik Birliği üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Yaman Örs’ün oğlu Evren Örs, babasının hayat hika-. otoritenin deil Ülken Örs, Yaman Örs’ün dikkat çekti. na uu old akln hizmetinde. yesini anlattıktan sonra yaptığı konuşmada, “Babam bilimin ışıklarından birisiydi. En büyük dileklerinden birisi de bilimin ışığını her zaman yaşatmaktı” dedi. Örs’ün eşi Prof. Dr. Ülken Örs de “Eşim büyük bir Atatürkçüydü. Birçok yönüyle Atatürk’ü okudu ve anladı. Onun Atatürkçülüğü benim için de çok önemliydi” diye konuştu.. AKLIN HİZMETİNDEYDİ Ankara Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ da yaptığı konuşmada, “Çok önemli bir bilim emekçisini, gerçek bir Cumhuriyet aydınını kaybettik. Yaman hoca, Cumhuriyet de-. ğerleri, laiklik, felsefe gibi konuları uyum içerisinde yaşama aktardı. Otoritenin değil aklın hizmetindeydi. Her zaman ışığıyla bize güç verecek” ifadelerini kullandı. Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bahaddin Güzel de bir konuşma yaparak, “Yaman hocamız gerek hocalık vasıflarını gerekse insani değerleri fazlasıyla taşıyan birisiydi. Ankara Üniversitesi ve Tıp Fakültesi’ne büyük katkıları oldu. Onu kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşıyoruz” diye konuştu.. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen törenin ardından Prof. Dr. Yaman Örs’ün Türk bayrağına sarılı tabutu Karşıyaka Mezarlığı’na götürüldü. Yaman Örs, Karşıyaka Camisi’nde kılınan cenaze namazından sonra toprağa verildi. Yaman Örs için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen törene Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, TGB, Türkiye Felsefe Kulübü, Türk Tabipleri Birliği ve Ankara Tabip Odası da çelenk gönderdi.. ÖNE ÇIKANLAR. HAZIRLAYAN: EMİNE DÖLEK halklailiskiler@aydinlikgazete.com. Soruşturma kapsamında daha önce savcılığın talimatıyla 27 kişi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen 2 kişiden Abdullah Dinç hakimlik tarafından tutuklanırken Yavuz Bozca adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Savcılığın yaptığı itiraz üzerine Yavuz Bozca hakkında yakalama kararı çıkarılmış ve tutuklanmıştı.. 28 KİŞİNİN SORGUSU SÜRÜYOR Muhammet Tanju Poshor. FETÖ’cü darbe girişiminden bir gün önce Türkiye’ye gelen ve TRT baskınını yöneten K. Albay Poshor, izninin darbe gününe denk gelmesinin tamamen tesadüf olduğunu savundu nından iner inmez Muhafız Alayı Komutanlığının isteği üzerine Köşk’teki yerine gittim. Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı ve Üsteğmen Arif ile karşılaştım. Muhsin Kutsi Barış odasına çay içmeye çağırdı. Bir şeyden şüphelenmedim.”. BALYOZ KARARININ GEREKÇESİNİ BİLMİYORUM Poshor, Balyoz seminerine katılmasına karşın yargılanmamasına ilişkin de “Ben 2003 Mart-Nisan aylarında İstanbul’da 1. Ordu Komutanlığı’ndaki plan seminerine katılmıştım. Daha sonra bu seminere katılanlar kamuoyunda ‘Balyoz’ olarak bilinen davadan yargılandılar. Ben de soruşturmaya dahil edildim. Benim ifadem 2008 ya da 2009 yılında Ankara’da Mustafa isimli bir savcı tarafından alındı” dedi. Kendisi de dahil yaklaşık 50 kişi için takipsizlik kararı verildiğini söyleyen Poshor, “Kararda İstanbul’dan hangi savcının imzasının olduğunu bilmiyorum. Kararın gerekçesinin ne olduğunu da şu an bilmiyorum, arkadaşlarım bana takipsizlik verildiğini söylediler” dedi. K. Albay Poshor, FETÖ’cü darbe girişiminden hemen önce Kosova’daki görev yerinden izinle ayrılarak İstanbul’a gelmiş, TRT baskınında rol almış ve burada yaralanarak GATA’ya kaldırılmıştı.. AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili dönemin Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz ile Jandarma İstihbarat görevlileri Adnan Acar ve Musa Yıldırım gözaltına alındı. HaberTürk’ten Serdar Kulaksız’ın haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar savcısı Gökalp Kökçü tarafından Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili jandarma görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada yeni gelişmeler yaşandı. Savcılığın talimatıyla, dönemin Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz ile Jandarma İstihbarat görevlileri Adnan Acar ve Musa Yıldırım dün gözaltına alındı.. 2 KİŞİ TUTUKLANDI. Balyoz’un mimarı: HERŞEY TESADÜF BALYOZ davasına temel olan 1. Ordu Komutanlığı’ndaki seminerin koordinatörü olan ancak ifadesi alınmasına rağmen ceza almayan eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Kurmay Albay Muhammet Tanju Poshor, FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin verdiği ifadede; darbe gecesine, TRT baskınına ve Balyoz kumpasında ceza almamasına değindi. Eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı olan ve geçen yıl görevini devredip Kosova’daki NATO birliğine giden Poshor, darbe girişiminden bir gün önce Türkiye’ye dönmüş ve TRT baskınını yönetmişti. Basmınla ilgili, “TRT’de okunan bildiri Ümit Yarbay’ın elindeydi. İlk paragrafına göz attım. Darbe girişimini de orada anladım. Kendisinin okuyacağını anladım çünkü üzerinde harici elbise vardı. Ben ona ‘Sen bildiriyi okuma. Başın belaya girer’ dedim. O da ‘Genelkurmay’ın emri okuyacağız’ dedi. Niye bildiriyi okumaktan vazgeçtiğini, spikere okuttuğunu bilmiyorum” dedi. IŞİD tehdidinden bahsedildiğini, bu inançla hareket ettiğini iddia eden Poshor, şunları söyledi: “14 Temmuz’daki uçak biletimi yaklaşık 1.5 ay önce satın almıştım. Darbe girişiminden bir gün önceye denk gelmesi tesadüftür. İznimin de bu tarihe gelmesi tamamen tesadüftür. Havaala-. Hrant Dink soruşturmasında 3 gözaltı daha. Soruşturma ile ilgili 25 şüphelinin ise İstanbul Terör Şube Müdürlüğü’ndeki sorguları devam ediyor. Ali Öz’ün de arasında bulunduğu 3 kişi ile birlikte emniyetteki gözaltı sayısı 28 oldu.. SÜLEYMAN PEHLİVAN TUTUKLANDI. Ahmet Tatar: Yaptıklarıyla yüzleşecekler karar vermiştim. İntihar haberini duyduğumda üzüldüm, çok üzgünüm” ifadelerini kullandığı belirtildi.. AYDINLIK / ANKARA 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hakkında yakalama kararı verildikten 18 gün sonra teslim olan özel yetkili savcı Süleyman Pehlivan tutuklandı. 15 Temmuz’daki FETÖ’cü darbe girişiminin ardından yargıda da örgüte yönelik büyük bir temizlik sürecine başlanmıştı. Bu kapsamda hakkında gözaltı kararı verilen 140 Yargıtay üyesinden birisi de Yargıtay 19. Ceza Dairesi üyesi Süleyman Pehlivan’dı. Pehlivan, 5 Aralık 2009’da tutuklanan ve 11 gün sonra tahliye edilen Yarbay Ali Tatar’ın tahliyesine itiraz etmiş ve bu itiraz sonucu hakkında yeniden tutuklama kararı çıkartılan Ali Tatar intihar etmişti.. PENSİLVANYA’NIN TALİMATIYLA YAPTILAR. Süleyman Pehlivan. Ali Tatar. Ankara’ya getirilen Pehlivan, savcılık ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Pehlivan’ın savcılık sorgusunda Ali Tatar ile ilgili, “Önümdeki bilgi ve belgelere, hukuki değerlendirmeme göre. Pehlivan’ın tutuklanmasıyla ilgili Aydınlık’a açıklamalarda bulunan Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, “İnşallah hukuki belgelere iyi çalışıyordur. O hukuki belgeleri biz de çok iyi biliyoruz. Pehlivan’la yüzleşeceğiz. Bunların yaptığı hukuksuzluğu inkar edecek kimse yok. Bu kişiler Pensilvanya’daki imamlarının talimatıyla bunca adaletsizliği yaptı. Bütün o soruşturmalar Pensilvanya’nın talimatıyla yapıldı. Bu kişiler bir örgütün parçaları. Kaçacakları bir yer yok. Mutlaka yaptıklarıyla yüzleşecekler” diye konuştu.. JOHN BASS’A YANIT ZİHNİ ERDEM / AYDINLIK EMEKLİ Büyükelçi Onur Öymen, ABD Büyükelçisi John Bass’ın gazetecilere yaptığı “ABD’nin darbeden haberi yoktu” açıklamasını inandırıcı bulmadığını belirtti. Öymen, “Demek ki, Amerikan istihbaratı da uyumuş? Amerika’ya yerleşmiş, bu kadar yıldır üzerinde hassasiyetle durulan, Türk hükümetinin de terör örgütü lideri olduğunu ilan ettiği bir zat, böyle bir işe kalkışacak, Amerika’nın haberi olmayacak? Bu mümkün mü?” diye sordu.. ‘12 EYLÜL DARBESİNİ KİM YAPTI?’ Gazetecileri Bass’a soru sormamakla. eleştiren Öymen, “Hiçbir gazeteci sayın büyükelçiye ‘Siz şunu demek mi istiyorsunuz: Amerika hiçbir ülkede darbe yaptırmaz. Nikaragua’da, Sandinistalara karşı darbeyi kim yaptırdı? Kontraları kim destekledi? İran kontra meselesi neydi? Daha önce Musaddık işi neydi? Dünyada kaç tane örneği var. Latin Amerika’da, Şili’de Salvador Allende’yi kim devirdi? Cemaat’in ABD istihbaratı ile ilişkisini herkes biliyor. ‘12 Eylül’ü bizim çocuklar yaptı’ diyen kimdi?” diye konuştu.. ‘ABD BOĞAZINA KADAR TÜRKİYE’NİN İÇİNDE’ Bass’ın “ABD’ye yönelik suçlamalardan üzüntü duyuyorum” şeklindeki sözlerini de değerlendiren Öymen, “Amerika. maalesef Türkiye’nin boğazına kadar içindedir. Her konuda içindedir. Bilmiyor musunuz? Ergenekon davasını niye desteklediniz o zaman? Bu işin başı Ergenekon’dur. Niye destekledin Ergenekon’u? Niye Avrupa destekledi?” dedi Onur Öymen her ülkenin istihbaratının bir bölümünün kontra espiyonaj (karşı casusluk faaliyeti) olduğuna dikkat çekerek, “Kontra istihbaratın görevi yabancıların ülkeye yönelik faaliyetlerini izlemektir. Cumhurbaşkanı bile ‘Bu darbe girişimi dışarıdan dizayn edildi’ diyorsa o zaman bizim kontra istihbarat ne yapıyordu? Ayaklanmayı duyurmakta geciktik’ falan deniliyor, tamam da, zamanında yabancıların bu işin arkasında olduğunu da mı öğrenemedik?” sorusunu gündeme getirdi.. Ş! U M R O İY İT C İN Z U M M E T 15 İSTANBUL’da önceki gün bir grup gazeteciyle bir araya gelen ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, 15 Temmuz darbesi ve Gülen’in iadesine ilişkin açıklamalarda bulundu. “Kişisel olarak darbe girişiminin arkasında Fetullah Gülen’in olduğuna ikna oldunuz mu?” sorusuna Bass, “Genelkurmay Başkanı Akar’ın o geceye dair ifadesini güçlü tanıklık olarak görüyorum” dedi. Bass, Washington’un 15 Temmuz darbe girişiminde parmağı olduğu iddialarını reddederek şöyle konuştu:. “ABD’nin parmağı olduğunu ya da bu girişimden haberdar olduğunu öne süren yorum ve suçlamalar nedeniyle derinden inciniyorum. ABD yönetimi 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece yaşanan yasadışı aktivitelerin hiçbirini planlamadı, yönetmedi, desteklemedi ya da bunlarla ilgili önceden bilgi sahibi değildi. Nokta!”. 22.00’DE ÖĞRENDİM Darbe girişimini 22.00 sularında Ankara’da jetler alçak uçuş yapmaya başla-. dığında öğrendiğini iddia eden Bass, “Hemen telefonlara sarılıp ne olduğundan haberi olan birilerine ulaşmaya çalıştık. Türk hükümetinden bunun bir yasadışı darbe girişimi olduğuna dair aldığım telefonun hemen ardından gittik dar bir ekiple beraber saat 23.30 sularında büyükelçiliğe geçtik. Arayan Dışişleri Bakanlığından birisiydi ve saat 23.15 civarıydı. Arayan kişi bu bilgiyi Washington’a iletmemi istedi ve Türk hükümetinin ABD’nin desteğini beklediğini bildirdi. Ben de bunu derhal yaptım” diye konuştu.. Onur Öymen. John Bass. BÜYÜKADA TOPLANTISI Darbe gecesi Büyükada’da 16 kişiyli birlikte toplantı yaptığı ortaya çıkan CIA’nın eski Türkiye uzmanı Graham Fuller’le ilgili sorulara Bass, şöyle yanıt verdi: “O gece Sayın Fuller’in Türkiye’de olduğundan haberim yok. Doğrusunu söylemek gerekirse burada olsaydı da bizim pozisyonumuzu değiştirmezdi. Şu an ABD hükümeti ile hiçbir alakası yok, kendisi eski bir hükümet yetkilisidir.”.
(4) 4. HAZIRLAYAN: SEZİM ÖZADALI. ANKARA İmsak 03:56 Güneş 05:39 Öğle 13:02 İkindi 16:53 Akşam 20:12 Yatsı 21:47 Ankara: 33/18. c. İstanbul: 33/25. c. İzmir: 37/26. a. İSTANBUL İmsak 04:06 Güneş 05:52 Öğle 13:18 İkindi 17:10 Akşam 20:30 Yatsı 22:07. Antalya: 33/26. c. Adana: 36/25. a. Diyarbakır: 39/23. a. Erzurum: 28/11. g. Sivas: 29/13. c. Tunceli: 34/17. halklailiskiler@aydinlikgazete.com. İZMİR İmsak 04:27 Güneş 06:06 Öğle 13:25 İkindi 17:14 Akşam 20:31 Yatsı 22:02. a. Trabzon: 27/23. g. Hızlı özçekimciler. Bursa: 34/20. c. Konya: 33/21. c. EDİRNE. 2016-2017 eğitim öğretim yılında, özel okullarda öğrenim görecek 340 bin öğrenciye teşvik verilecek. 75 bin öğrenci ilk defa destek alacak. Maliye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan “2016-2017 Eğitim ve Öğretim Yılında Özel Okullarda Öğrenim Görecek Öğrenciler İçin Eğitim ve Öğretim Desteği Verilmesine İlişkin Tebliğ”, Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğde, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında örgün eğitim veren özel ilkokul, ortaokul ve liselerde okuyan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrenciler için, resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul türüne göre her kademede okulun öğrenim süresini aşmamak üzere, eğitim ve öğretim desteği uygulanabildiği anımsatıldı. İlgili hüküm kapsamındaki eğitim ve öğretim desteğinden, özel okul öncesi eğitim kurumlarından eğitim alanların da 48-66 aylık olmak şartıyla en fazla bir eğitim-öğretim yılı süresince yararlandırılabildiği kaydedildi.. 75 BİN ÖĞRENCİ İLK KEZ ALACAK. Tek dokunulmayan müdür 154 sağlık personelinin arasında, İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ziya Tay da yer aldı. Manisa İl Sağlık Müdürlüğü görevine 23 Aralık 2002’de atanan ve o zamandan. sonra yerinden 2012’de Halk Sağlığı İl Müdürlüğü’ne getirilmek üzere kıpırdatıla Ziya Tay, 29 Temmuz’da evinde gözaltına alındı.. Harp Okulları üzerine tasarlananlar. Kosova nere FETÖ nere KOSOVA ilginç bir yer oldu. Böl yönet siyaseti hep var. Balkanlar da dünya politikasında önemli bir eşik. Kosova da bir çeşit üs olarak kullanılıyor sanki. Yoksa Türkiye’de yapılan darbe girişimiyle neden bu kadar etkin bir görev üstlensin ki... Hemen ertesi günlerde üstelik... Kosova’da bazı basın yayın organlarında yapılan çağrılar ile Türkiye’de yaşayan Kosova vatandaşlarından, FETÖ’ye katılmaları ve Türkiye’ye karşı düzenlenen isyan girişimlerine destek vermeleri istenmiş. Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, olayı kabul. c. suleperincek@aydinlikgazete.com. İNSANIN ağzı hem bir karış açık hem de kulaklarında olabiliyormuş demek ki... Son günlerde tecrübemle anlaşıldı. Şaşkınım ama memnunum doğrusu. Herkes bizi solladı, sağladı. En hızlı FETÖ’cü eleştirmeni oldu. Vallah billah sizdenimciler... Bütün yollar hep Amerika’ya çıkıyor size göre diyen bozacılar... Tahtalara vurayım... Trafik müdürü oldular. Meydanların öyle olduğunu ta ne zamandır araştırmalardan biliyoruz. Türk milleti en yüksek Amerikan karşıtlığını kimselere bırakmıyor. Ağzımı açık bırakanlar, yalnızca Washington değil Pensilvanya’yı komşu yapan bir takım vardı. Şimdi onlar en hızlı özçekimci olmuşlar. Nerede? Akşamları meydanlarda. Cık cık... Bir ellerinde bayrak. Bir ellerinde foto makinası... Cık cık... Hemen sosyal medyada... Geçerli akçe.. 14 YILDIR Manisa’da tek dokunulmayan müdüre de dokunulmuş. Bülent Arınç’ın kayınbiraderi gözaltına alınmış. Manisa’da görevden uzaklaştırılan. Zonguldak: 27/18. 340 bin öğrenciye özel okul teşviği. RÜZGAR GÜLÜ. Şule PERİNÇEK. 7 AĞUSTOS 2016, PAZAR. Piritine Büyükelçimiz Kvlcm Klç. edilemez olarak değerlendiriyor ve Kosova makamlarından bu yayınları yapanların yargılanmasını istiyor. Konuya sert tepki gösteren, Kosova Dışişleri Bakanlığı’na bir nota veren ve ayrıca ülkedeki Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) ait okulların da kapatılmasını isteyen Türkiye’nin Büyükel-. Kısa ve anlamlı haberler *İSRAİL Parlamentosu Eğitim, Kültür ve Spor Komisyonu’nun, 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak tanıdı. Binali Yıldırım, memurların yıllık izin iptallerinin fazla süreceğini sanmadığını önümüzdeki birkaç hafta içersinde hayatın normale döneceğini belirtti. Hac dönemine denk gelmesi nedeniyle hacca gidecek olan memurların izin iptallerinden muaf tutulduğunun da altını çizdi. Adana’da darbe soruşturması kapsamında aranan Savcı Metin Özyurt, polislerin yol kontrolü sırasında sahte kimlikle yakalandı. Çünkü gösterdiği sahte kimlik, 17 ayrı suçtan aranan bir kişinin adına düzenlenmişti. İngiliz Times gazetesinin haberine göre, iktidardaki Muhafazakar Parti’nin Harborough milletvekili olan Garnier, geçen yıl şubat ayında “Türkiye’deki İnsan Haklarına Saygı ve Hukukun Üstünlüğü” başlıklı raporu için FETÖ’den 115 bin 994 sterlin aldı. Binali Yıldırım: “Ben bunu Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanına sordum. ‘Yani bu nasıl olur’ dedim? ‘Başbakanın haberi yok, Cumhurbaşkanın haberi yok. Tamam Genelkurmay Başkanının bilgisinin olması gayet doğal ama aynı zamanda Başbakana da söylemeniz gerekiyor çünkü siz Başbakana karşı sorumlusunuz bağlısınız.’ Tabii onun cevabını veremedi. Herhangi bir şey de söyleyemedi, doğrusu bu.” Selahattin Demirtaş: “Malatya Belediyesi hendek kazmış tanklar geçmesin diye. La hani hendek ihanetti...”. çisi Kılıç, ülkede istenmeyen diplomat ilan ediliyor. Dışişleri Bakanı Enver Hocayı, Kosova basınında yer alan haberleri “Basın özgürlüğüne saygı” olarak değerlendiriyor ve Büyükelçi Kılıç’ın notasını ise “olağan dışı ve kabul edilemez” olarak tanımlıyor. Kosova Gazeteciler Derneği yaptığı açıklama ile Büyükelçi Kılıç’tan Kosova halkını darbeye destek vermeye çağıran gazeteci Berat Buzhala’dan özür dilemesini istiyor, Türkiye’den de büyükelçiye görevden el çektirme çağrısı yapılıyor.. Papa da hâlâ anlamayanlardan PAPA demiş ki: “Ben Türkiye’de ne olup bittiğini henüz anlamadım...” Zeka sorunu mu var? Tam o gece olsa neyse. Hâlâ mı? Diyeceksiniz ki, koskoca ABD anlamadı daha... Hiçbir din adamına böyle söylemem ama artık papalık dini bir makam değil ağırlıklı olarak. Siyasi. Gerektiği her yerde ağırlığını koyuyor. 1915’te soykırım olup olmadığını şıp diye “anlamış”tı örneğin... Papa, darbe girişiminin hemen ertesindeki Pazar duasında Kabil ve Münih saldırılarında ölenler için dua etmesine rağmen, Türkiye’de ölen darbe karşıtı çok sayıda sivili anmamıştı. Bir bildiği var demek ki... 1998’ten bu yana Gülen ve Papalık arasında özel bir el öpüşme ilişkisi var zaten. Gülen, o zaman daha neydi ki! Ama geleceği görmüş! Gazetecinin sorusu daha da ilginç: “Darbe girişimi sonrası Türkiye’deki baskı, belki de askeri darbeden daha beter: Askerler, yargıçlar, diplomatlar, gazeteciler. 13 binden fazla kişi tutuklandı, 50 binden fazla kişi görevinden alındı. Bir tasfiye yapıldı. Erdoğan, kendisini eleştirenlere ‘Siz kendi işinize bakın’ diye cevap verdi. Siz şimdiye kadar neden bu konuda konuşmadınız? O ülkedeki Katolik azınlığa yansımaları olacağından mı korkuyorsunuz?” Soru değil yorumlu makale maşallah! Vatikan’ın dudak uçurtan malvarlığı ve şapkanızı uçurtan yatırım alanlarını daha önce uzun uzun araştırıp yazmıştım. Bir anımsatayım dedim.. Tebliğle 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında, 5580 sayılı kanun kapsamında açılan özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okul türlerinde öğrenim görecek öğrencilere verilecek eğitim ve öğretim desteği tutarları ile ilk defa destek verilecek öğrenci sayıları belirlendi. Buna göre, okul öncesi eğitim kurumlarındaki 6 bin öğrenciye 2 bin 860 lira, ilkokuldaki 15 bin öğrenciye 3 bin 440 lira, ortaokuldaki 15 bin öğrenciye 4 bin lira, lisedeki 15 bin öğrenciye 4 bin lira ve temel lisedeki 24 bin öğrenciye ise 3 bin 440 lira destek verilecek. 75 bin öğrenci, bu yıl ilk kez eğitim öğretim desteğinden yararlanacak.. Dünyaca ünlü satranç oyuncuları Türkiye’de buluştu Kuleli örenciler. Kurtulu Sava’na gitmeden önce çektirdikleri fotoraf. Knal kuzularm benim!. TBMM Dilekçe Komisyonu’nu, “Harp Okulu” raporunu geçtiğimiz Haziran ayında tamamlamış. O zaman esas konu “Harp okulu öğrencisi olma şartlarını taşıyan her öğrencinin hangi liseden geldiğine bakılmaksızın, ‘Harbiyeli’ adaylığına talip olma hakkı bulunacak şekilde düzenlenmesi.” Yani, imam hatip lisesi mezunlarının Harp okullarına alınması. Komisyon Başkanı AKP Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş’in söylediğine göre rapor Başbakanlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’na gönderilmiş. Hiç itiraz gelmemiş ve olumlu görüş bildirilmiş. “Özellikle” diyor Daniş, “Genelkurmay Başkanlığı bizim raporumuzda ve idari işlemle yapılabilecek olan her şeyin yapıldığını ancak mevzuat değişikliği gerektirenlerin de mevzuat hazırlıklarının devam ettirildiği yönünde bize bir cevabi yazısı oldu.” Rapordaki öğrencilerin tazminat yüküyle ilgili düzenlemelere de değinen Daniş “Yine raporumuzda harp okullarına askeri liselerden ziyade belirlenen belli okullardan daha çok öğrenci kaynağı sağlandığını tespit etmiştik. Biz daha çok askeri okullardan öğrenci kaynağı sağlanması gerektiğine dikkat çekmiştik. Bu liselerin belirlenmesinin de eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söylemiştik. Orada bizim için önemli olan fırsat eşitliğidir” diyor. Şimdi tartışma daha köklü başka konuda yürüyor. Ama yine de bir bilgi olarak kenara not edelim diye aktarayım dedim.... ‘Lağım faresi’ cezası Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Denizli’nin Çivril ilçesinde “demokrasi nöbetine” katılmış ve demiş ki “Darbeciler bir buçuk iki metrekarelik yerde lağım fareleri gibi ölecekler. Bunlara öyle cezalar vereceğiz ki, ‘keşke geberip gitseydik’ diyecekler. İnsan yüzü görmeyecek, insan sesi duymayacaklar.” Zeybekci kimdir? Yargıç mı? Yargılamış mı? Bir suçüstü olduğu doğrudur. Ancak kimin nerede ne yaptığına, suça karışıp karışmadığına, ne kadar karıştığına yargılama sonucu karar verilecektir. Ayrıca yasalarımızda da “lağım faresi” cezası yoktur.. AYDINLIK / İZMİR TÜRKİYE Satranç Federasyonu (TSF), İzmir’de, dünyanın ünlü satranç oyuncularını Türkiye İş Bankası Süper Satranç Ligi’nde buluşturdu. Türkiye Satranç Federasyonunun organize ettiği, Türkiye İş Bankası Süper Satranç Ligi, İzmir Kaya Termal Otel’de düzenlenen kapanış töreniyle sona erdi. Dünyaca ünlü satranç oyuncuların kıyasıya mücadele verdiği Süper Lig’de Hatay Büyükşehir Belediyesi şampiyonluk ipini göğüslerken, Avrupa Kulüpler Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil etme hakkı kazandı. Birbirinden güçlü 14 takımın mücadele ettiği Süper Lig’de, Kayseri Şeker Spor ikinci olurken, Deniz Su Aquamatch Satranç Gençlik ve Spor Kulübü ligi üçüncü sırada tamamladı.. GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKTIK Dünyaca ünlü büyük ustaların da katıldığı ve iki hafta süren Süper Satranç Ligi’nin kapanış törenine, İzmir Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ali Osman Tatlısu, TSF Başkanı Gülkız Tulay, Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Feray Demir ile çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan Tulay, “Turnuvamızda satranç sporu ziyafeti yaşadık” dedi..
(5) 5. 7 AĞUSTOS 2016, PAZAR. Dünyanın en büyük 5 bankasından 4’ü Çinli. DÜNYA ekonomisinde Çin’in ağırlığı her geçen gün artıyor. Birçok ürünün üretiminde dünyada ilk sıralara yerleşen Çin bankacılık sektöründe de aynı başarıyı gösterdi. Çin Uluslararası Radyosu’nun haberine göre Çin Sanayi ve Ticaret Bankası (ICBC) geçen yılın sonunda dünyanın en büyük bankası oldu. Sermaye mevcutlarına bakıldığında, en iyi 1000 bankayı sıralayan The Banker. dergisine göre, Çin Ziraat Bankası, Bank of America’nın yerini alarak dünyanın beşinci büyük bankası haline geldi. Böylelikle, dünyanın en büyük ilk beş bankasının dördünde Çinli bankalar yer aldı. Çinli bankaların geçen yılda diğer ülke bankalarından daha kârlı olmasıyla birlikte, toplam kâr havuzunun yüzde 32’sini oluşturarak performans zirve yaptı.. EKONOMİ HAZIRLAYAN: DENİZ BİLİCİ. 3.0000. 3.3478. dolar. avro. . . halklailiskiler@aydinlikgazete.com. 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra Türkiye’yi negatif izlemeye alan uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s, kredi notu değerlendirmesinde Türkiye’yi pas geçti EVREN DEVRİM / EKONOMİST MOODY’s cuma günü Türkiye’nin kredi notu ile ilgili karar vermedi, bu davranışı ile daha önceden de söylediği üzere, Türkiye’deki politik ve ekonomik gelişmeleri yakından takibe aldığını gösterdi. Ekonomistlerin Türkiye’ye baktığında ise gördükleri tablo temel hatlarıyla şöyle: GÜÇLÜYÖNLER Kamu Maliyesi Borç Ödeme Sadakati Ekonomik Büyüme Bankacılık Sistemindeki ZAYIFYÖNLER Cari Açık Azalan Turizm Geliri Yetersiz Tasarruflar Enflasyondaki Katılaşma Belirtileri İşsizlik FIRSATLAR Düşük Petrol Fiyatı FED Faiz Karar Ötelenmesi Genç ve Demokrasiye İnanan Nüfus TEHDİTLER Toplumsal Kutuplaşma Dış Kaynaklı Terör Dış Kaynaklı Finansal Saldırı FED Faiz Yükseltme Kararı Türkiye’de iç borç çevirme oranı yüzde 85’tir, bu oran Hazine’nin piyasaya ödediği her 100 TL’ye karşılık piyasadan 85 TL’lik yeni borçlanma yapabildiğini gösteriyor. Kamu borcunun GSYH’ya oranı ise yüzde 30 ile oldukça düşük bir seviyede. Bankacılık sistemi. cumhuriyet alt›nı. dınlık Ay. ALİZ. AN ise son bilançolarında kârlarını beklenen rakamların üstüne atmayı başardı ve takipteki kredileri yüzde 3,2 ile birçok Avrupa ülkesinden iyi durumda. Yaşadığı büyük krizlere rağmen Türkiye bir kere bile finansal piyasalarını kapatmadı ve borç konusunda asla temerrüde düşmedi. 2016 büyüme tahmini ise yüzde 3-3,5 ile OECD ülkeleri arasında en iyi durumda.. KIRILGAN YAPININ SEBEBİ Bardağın dolu tarafı bu, ancak boş tarafı da mevcut. Cari açık her ne kadar petrol fiyatlarının düşmesi ile Ocak-Mayıs 2015’te 18,6 milyar dolardan, 2016 yılı aynı döneminde 13,6 milyar dolara gerilemiş olsa bile, yine de fonlanması gereken bir rakam olarak karşımızda duruyor. Turizmdeki gerileme ise gözle görülecek boyutlarda, geçen yılın ikinci çeyreğine göre gelirler yüzde 36 azalarak 4,9 milyar dolar oldu. Enflasyon ise temmuz ayında gıda ve tütün öncülüğünde artarak yüzde 8,79 ile beklenenden daha fazla arttı, çekirdek enflasyon denilen seçilmiş özel göstergeler ise yatay seyrederek enflasyonda bir gerileme olmadığını gösterdi. Tasarrufların milli gelire oranının yüzde 15 civarında olması da bunun üzerinde yapılacak her yatırım için dış kaynağa ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor, bu da dışa bağlı kırılgan yapının ana sebebi.. MOODY’S NEDEN İZLEMEDE? Peki Moody’s neden izlemede kaldı? Not düşürmenin dayanağı ne olabilir? Yabancı kurumlar verdikleri cevaplarda sayısal olarak ölçülebilen, yukarıda belirttiğimiz zayıflıkları söyledikleri zaman Türk kamuoyu haliyle “15 Tem-. muz öncesi bu kuvvetli ve zayıf yönleri bilmiyor muydunuz da şimdi söylüyorsunuz” diyor. Lakin bu çıkışa, batılı kurumlar yine yukarıda tehditler kısmında belirtilen “Toplumsal Kutuplaşmayı” öne çıkartarak, Türk ekonomik verilerinin gelecek günlerde bozulacağı iddiasıyla set çekiyor. Türkiye ve Batılı kurumların birbirlerini anlamadığı açık, batılı düşüncenin özetini Londra merkezli Capital Economics’ten kıdemli ekonomist William Jackson’ın Bloomberg İnternational’a yaptığı yorumda görebiliriz, Jackson diyor ki: “Darbenin destekçisi olduğu iddia edilenlerin uzaklaştırılması esnasında yenilenmiş reformların mevcut kaygıları gidererek bir ivme yaratması zor gözüküyor.”. PARÇALANMIŞ İMAJ Batıyı bu düşünceye iten ise biz olduk, çünkü darbe öncesi Türk toplumu Dünya’ya öyle parçalanmış bir imaj sundu ki, şimdi sadece veri bazlı, rasyonel düşünen batılı analistler, Türk toplumunda ki ayrışmanın bir gecede bittiğine inanmıyorlar. Üstelik bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Topçu kışlası olacak” mesajını duyanlar, eski kutuplaşmanın yeni bir çatışmaya döneceğini bile bekliyor. Yenikapı mitingi bu bağlamda Batı’nın bu düşüncesini kırma konusunda önemli bir dönüm noktası olacak, ancak AKP ve Erdoğan’ın eylemleri ilerleyen günlerde çok yakından takip edilecek. Eğer “Topçu Kışlası” gibi kutuplaşmayı kaşıyan eski alışkanlıklar sürerse, ekonomiyi ne varlık barışı, ne Türkiye fonu, ne zorunlu bireysel emeklilik, ne Financial Times’a verilen sayfa sayfa Türkiye ilanları, ne de Mehmet Şimşek’in konferansları kurtaramayacaktır.. İSTANBUL Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Başkanı Ali Haydar Gören, bugünkü şartlarda fındık fiyatlarında spekülasyon yapılmamasının önemine dikkat çekti. Gören yaptığı yazılı açıklamada, gerçek olmayan fiyatların gündeme taşınmasının Şubat 2016-Temmuz 2016’da olduğu gibi sektörün tüm paydaşlarına zarar verebileceği uyarısında bulundu. Açıklamasında, “Fiyat spekülasyonuyla ‘popülizm’ canavarı tekrar diriltilmek iste-. niyor. Sektörümüzle ilgili söylemler ve açıklamalar dikkatle yapılmalı. Gerçek dışı, bilgi kirliliği yaratacak ifadelerden kaçınmalıyız” çağrısı yapan Gören, hiçbir ithal girdisi olmadan gerçekleştirilen net ihracat getirisi ile ülke ekonomisine döviz kazandırdıklarını vurguladı. Fındığı bir yatırım aracı olarak görenlerin, ticaretin Ali Haydar Gören. doğası gereği sonuçta kâr veya zarar edeceğini bilerek bu duruma razı olması ve şimdiden kabullenmesi gerektiğini belirten Gören, ihracatçı olarak sektörün uzun vadede sürdürülebilir fındık politikasının temel alınması gerektiğinin altını çizdi. Gören, sektörün tüm paydaşlarının hak ettiği kazancı elde edebilmesi için herkesin ortak akılla çalışmasının önemine değindi.. Firmalar, kurumsal logolarını taşıyan promosyon ürün siparişlerine ‘Ay Yıldızımızı’ da ekletmeye başladı. İlerleyen dönemlerde bunları yaygın olarak göreceğiz. Promotürk Fuarı’nda da bu ürünlerin benzerleri sergilenecek” dedi.. $ 44.20 . 9.25. BİST - 100. faiz. . b. petrol. RAKAMLARIN GÖR DEDİĞİ. Mustafa PAMUKOĞLU pamukoglu@aydinlikgazete.com. Türkiye varlık fonu. B. u fon, reel sektör yatırımlarına, stratejik sektör, şirket yatırımlarına uzun vadeli kaynak yaratmak için kuruluyor. Bu kaynak aktarımı ile kalkınmanın sağlanmasına katkı ve sürdürebilir büyümenin gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. Bu fonun kurulmasında ABD, Rusya, Çin, Singapur, Körfez ülkeleri ve Norveç’teki Ulusal Varlık Fonlarının nasıl katkı sağladığı örnek olarak gösteriliyor. G20 arasında ulusal varlık fonu olmayan tek ülkenin Türkiye olduğu ve artık bunu kurmak gerektiği vurgulanıyor. Bu fonun kurulması ile bankacılık sisteminin finans sistemindeki hâkim rolünün azaltılması ve sermaye pi-. BEKLENTİLER. Fındık fiyatına ihracatçıdan itiraz var EKONOMİ SERVİSİ. PROMOSYON sektörünün en köklü fuarı “PROMOTÜRK 31. Kurumsal İletişim ve Promosyon Ürünleri Fuarı” 1-4 Eylül tarihleri arasında CNR EXPO Yeşilköy’de gerçekleştirilecek. CNR Holding’den yapılan açıklamada, Afrika, Ortadoğu, Avrupa ve Balkan ülkelerine yönelik, alım heyeti ve ticari heyet programlarına ağırlık verildiği belirtilerek, PROMOTÜRK Fuarı’nda ‘Yurt Dışı Alım Heyeti’ programı kapsamında 300 alıcının ağırlanacağı kaydedildi. Promotürk Derneği Başkanı Ercan Güler, “Bayrak üreticilerimiz, başarısız darbe girişimi sonrasında 10 milyon adet Türk bayrağı siparişi aldı.. 76.358 . 881 TL . MOODY’s biraz daha düşünecek. PROMOTÜRK Fuarı’na 300 yabancı alıcı gelecek. Büyüme oranına gelecek on yıl içinde yüzde 1,5 ek artış sağlanması Sermaye piyasalarının büyümesinin ve derinleşmesinin hızlandırılması İslami finansman varlıklarının kullanımının yaygınlaştırılması Katılım finansman sektör payının artırılması Bu fonun finanse edeceği kaynaklarla yapılacak yatırımlar sayesinde yüzbinlerce ek istihdam sağlanması Savunma, havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun stratejik sektörlerdeki yerli şirketleri destekleyerek katma değer yaratmalarının sağlanması Otoyollar, Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü ve Havalimanı, Nükleer Santral gibi büyük altyapı projelerini finanse ederek dış borç kullanım ihtiyacının azaltılması Arz güvenliğini sağlamak için petrol ve doğal gaz gibi yurt dışındaki stratejik sektörlere doğrudan yatırım yapılması Bu hedefleri temel üç gruba ayırabiliriz İslami finans sektörünü geliştirmek Dev yatırımları yapabilmek ve bu projeler için bankalar ve dış kaynaklara mahkûm olmamak Katma değer yaratılmasına katkı sunmak. Uluslararası ekonomide söz sahibi olmasını sağlamak.. FONUN KAYNAKLARI Türkiye Varlık Fonu, kaynaklarının en önemli bölümünü özelleştirmelerden sağlayacak. Özelleştirme kapsam ve programında olan varlıklardan Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından Fona devredilecek varlıklar ve şirketler Özelleştirme Fonundan aktarılacak nakit fazlaları Kamu kurum ve kuruluşlarının gelir, varlık ve kaynaklarından aktarılacaklar. Bu aktarıma Bakanlar Kurulu karar verecek. Varlık Fonu bu gelir, varlık ve kaynakların ya sahibi olacak veya yönetecek. Yurt içi ve yurt dışı sermaye piyasalarından temin edilecek finansman ve kaynaklar. Bunun için Varlık Fonu herhangi bir izne ve prosedüre tabi olmayacak. Bu kaynaklara ulaşmak konusunda Varlık fonuna büyük ayrıcalık sağlanıyor. Sermaye piyasalarından finansman temini konusunda hiçbir mevzuat hükmüne tabi olmayacak. Şirket isterse Sermaye Piyasası Kanunun öngördüğü işlemlere tabi olacak. Bu durumda kurul ücreti ödemeyecek, yani maliyeti olmayacak.. FONA SAĞLANAN AYRICALIKLAR Yukarıda saydığımız ayrıcalık ve imtiyazlar dışında Varlık Fonuna bir çok muafiyet,istisna ve imtiyazlar sağlanıyor. Sayıştay denetimine tabi değil. Bağımsız denetime ve kurumsal yönetim ilkelerine tabi olacak. Şirket, Fon ve şirketin ve fonun kuracağı şirketler kurumlar ve gelir vergisinden muaf olacak. Şirket ve Türkiye Varlık Fonu’nun kazanç ve iratlarından da gelir vergisi ve kurumlar vergisi stopajı yapılmayacak. Fon belediye gelirleri kapsamında harç, katılım payı, vergi ödemeyecek Sahip olduğu taşınmazlar için emlak vergisi ödemeyecek Tapu ve kadastro döner sermaye bedelleri ödemeyecek. Her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma yükümlülüğü olmayacak. Şirket ve Fon kuruluş ve faaliyetleri ile ilgili yapacakları her türlü işlemden ve düzenleyecekleri belgeler nedeniyle damga vergisi ve harç ödemeyecek.. yasalarının geliştirilmesi temel amaç olarak görülüyor. Uzun vadeli kaynak aktarmakla mega projelerinin bankalara muhtaç olmasının önüne geçilecek. Bir de bankacılık faiz yönünden terbiye edilmiş olacak. Bu fon aynı zamanda bir merkez bankası gibi de işlev görecek. Ekonomik dalgalanmalar zamanında yabancı yatırımcının çıkması ve dövize olan talep sırasında fon devreye girerek bu dalgalanmanın dengelenmesini sağlayacak. Piyasaya bir aktör olarak girecek ve piyasaya likidite akıtacak. Kamu çeşitli gelir ve varlık fonlarına sahip olduğu halde böyle işlevleri olan fonun kurulmasındaki amaç bu fonların(küçük havuzların) Türkiye Varlık fonuna(büyük havuza) akıtılmasını temin etmek. Bununla büyük bir baraj inşa edilmiş olacak. 2023 hedeflerine ulaşmak için böyle bir büyük havuza yani havuzların havuzuna ihtiyaç duyuluyor.. FONUN SAHİBİ Fonun sahibi Başbakanlığa bağlı Türkiye Varlık Yönetimi Anonim Şirketi olacak. Bu şirket bu fonu kuracak ve yönetecek. Özel hukuk hükümlerine tabi olacak şirket özel bir şirket olmakla birlikte kamu niteliği taşıyacak. Şirketin kuruluş sermayesi 50 milyon TL olacak ve Özelleştirme Fonundan karşılanacak. Bu şirket sermaye piyasasında bir yatırımcı olacak alım ve satım işlemlerini Türkiye Varlık Fonu adına gerçekleştirecek. Şirket 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun birçok hükmüne tabi olmayacak. Şirketin hisse senetleri nama yazılı olacak. Özelleştirme Fonundan sermaye sağlandığına göre şirketin sahibi de Özelleştirme Fonu olacak. Sonra hisse devirlerinin nasıl olacağı, kimlerin ortak olacağı belli değil. İleride hisse senetleri de satışa konu olabilecek.. VARLIKLARIN TESCİLİ Varlık fonuna aktarılacak bir çok varlığın tescil edilmesi gerekiyor. Örneğin gayrimenkuller tapuya tescil edilmeden sahiplik kazanılamaz. Tescil için de adına tescil yapılacağın, kişi olması gerekmektedir. Ancak gerçek kişi veya tüzel kişiler tescil yaptırabilirler. İşte Varlık Fonu tescile tabi varlık edindiğinde bu tescille sınırlı olmak üzere tüzel kişi sayılacak ve adına tescil yapılacak.. VARLIK KORUNUYOR Varlık Fonuna ait varlıklar, gelirler haczedilemeyecek, iflas masasına girmeyecek, ihtiyati tedbir konulamayacak. Şirketin borç ve yükümlülükleri ile fonun alacakları mahsup edilemeyecek. Bununla fon dokunulmaz oluyor. Ama şirket isterse finansman temin etmek için fon varlığı teminat gösterilebilecek, rehin verilebilecek. Kefalet ve ipotek tesis edilebilecek. Öte yandan Türkiye Varlık Fonu isterse alt fonlar kurabilir. Bu fonların nasıl kurulacağı, kaynaklarının ne olacağı ve kurulmasının neden gerekeceği hususlar henüz belli değildir. Ayrıca şirket varlık kiralama şirketleri de kurabilecek. Banka ve Sigorta Muameleleri vergisine tabi işlemler yaptığı takdirde BSMV’den muaf olacak. Birçok kanunda personelle ilgili hükümler Şirket ve Fon çalışanları için uygulanmayacak. Birçok mevzuat hükümlerine tabi olunmayacak. Şirketin kuracağı varlık kiralama şirketleri de diğer varlık şirketlerine tanınan hak, indirim, istisna ve muafiyetlerden yararlanacak. Say say bitmiyor. Dev bir varlık fonu aynı zamanda dokunulmaz, her türlü ayrıcalığa sahip,vergi ödemiyor, teminat vermiyor. Bu şirketin ve fonun önünde kimse duramaz. Aynı zamanda Başbakanlığa bağlı özel hukuk hükümlerine tabi kamu niteliğinde dev bir holdinge yelken açılıyor. Dış ve iç borcu yaklaşık 600 milyar dolar olan bir ülkede böyle bir dev fonun neler getireceği, neler sağlayacağı ve hangi riskleri de taşıdığını ayrı bir yazı konusu olarak değerlendireceğimizi belirterek yazımıza nokta koyalım ve bu denli ayrıcalıklara sahip ve reel sektörde işlev görecek bu fonun anayasamızın eşitlik ilkesine aykırılık taşıyıp taşımadığının da hukukçular tarafından tartışılması gerektiğini vurgulayalım..
Benzer Belgeler
Türkiye ekonomisi küresel ticaretteki zayıflık, 15 Temmuz başarısız darbe girişimi ve ciddi jeopolitik risklerin gölgesinde 2016 yılının ilk yarısında önemli
Her darbe kendi döneminin şartları ve özelliklerini taşısa da çalışmada; darbe kültürüyle birlikte var olan modern iktidar anlayışının ortaya konması,
Mert, 12 Eylül tarihli yazısında ise eleştirilerini bir adım daha ileri taşımış ve hükümetin darbeci terör örgütüyle mücadele için aldığı tedbirleri “FETÖ
Bu çalışmada 15 Temmuz akşamı ülke gündemine damgasını vuran darbe girişimiyle ve sonrasında tutulan 27 günlük demokrasi nöbetiyle ilgili çıkan
15 Temmuz darbe girişimi ülkemizin demokrasi tarihinde büyük bir dönüm noktasıdır. Yaklaşık olarak her on yılda bir demokrasimizi kesintiye uğratan darbe ve
Çalışmanın analiz kısmını ve son bölümünü oluşturan “15 Temmuz Darbe Girişiminin Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan Medyasındaki
Ortaya çıkan bu tez çalışması literatür taramasında 15 Temmuz 2016 Darbe girişiminin başarısız olmasında medyanın rolü üzerinde alan araştırması yapması ve
Buna göre araştırmada 15 Temmuz dışında herhangi bir terör olayına müdahale etme, 15 Temmuz dışında herhangi bir terör olayına maruz kalma, 15 Temmuz
