• Sonuç bulunamadı

Bireylere düşünce yetisinin kazandırılması, toplumda bir düşünce geleneği oluşturarak demokratik kültürün yapılanması; ancak Türkçenin bilim, düşünce ve sanat dili olarak gelişmesiyle olanaklıdır.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bireylere düşünce yetisinin kazandırılması, toplumda bir düşünce geleneği oluşturarak demokratik kültürün yapılanması; ancak Türkçenin bilim, düşünce ve sanat dili olarak gelişmesiyle olanaklıdır."

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bireylere düşünce yetisinin kazandırılması, toplumda bir düşünce geleneği oluşturarak

demokratik kültürün yapılanması;

ancak Türkçenin bilim, düşünce ve sanat dili olarak gelişmesiyle

olanaklıdır.

(2)

Türkçe, Türk Dil Devrimi’yle, bir yandan

sözvarlığını zenginleştirerek ulusal kimliğine kavuşmuş, diğer yandan da bilim, sanat ve

düşünce dili olarak hızla gelişmiştir. Türk halkı, Dil Devriminin getirdiği olanaklarla duygu ve düşünce evrenini genişletebilmiş;

kültür ve tarihini bütün boyutlarıyla öğrenme, değerlendirebilme yetisi kazanabilmiştir.

(3)

Çotuksöken (2007: 36)’e göre, “Dil Devrimi sürecinde türetilen/derlenen/diriltilen on binlerce sözcükten 25 bin kadarı sözvarlığına katılmıştır.” Günümüz Türkiye

Türkçesinde, yaklaşık yüzde 25’i yabancı kökenli olan 300 binin üstünde sözcük bulunmaktadır. Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu’nda, 1932-1983 döneminde, 102 terim sözlüğü hazırlanmış, bu sözlüklerde önerilen

107 bin terimin önemli bir bölümü tutunarak eğitim dilinin Türkleşmesine büyük katkı sağlanmıştır. Türkçe,

Arapça ve Farsçanın ezici egemenliğinden

kurtulmuş, kendi yapısı ve koşulları içinde özgürce gelişme ortamına kavuşmuştur. 1932’de yazı dilimizde yüzde 35-40 olan Türkçe sözcük oranı 1975’te yüzde 80-

85’e ulaşmış; günümüzde kimi yazarlarda bu oran

yüzde 90’a ulaşmıştır. En önemlisi de Türk halkı, Türkçe kavram/sözcüklerle düşünmeyi bir alışkanlığa

dönüştürmüştür.

(4)

Cumhuriyetten günümüze kadar her alanda, dile giren

yabancı kavramlara Dil Devrimine, Türkçenin yaratma gücüne inananların çabalarıyla Türkçe karşılıklar bulunmuş ve bulunmaya da devam edilmektedir. Ders kitaplarına geçen, Türkçeleriyle benimsenmiş ve yaygın bir kullanıma ulaşmış

terimler de bu çabanın somut birer göstergeleridir. İşte, Aksan (2007:155- 161)’ın belirlediklerinden seçilmiş birkaç

örnek:

 

Fizik: Basınç (tazyik), yerçekimi (câzibe-i arz), kaldıraç (manivela)...; Kimya: Eriyik ( mahlûl, solution), ısıveren (nâşirü’l harâre), damıtık su (mâ-i mukattar)...; Coğrafya:

Buzul (cümûdiye), sıradağ (silsile-i cibâl)...; Biyoloji- Anatomi: akyuvarlar (küreyvât-ı beyzâ, lökositler),

başkalaşım (istihâle, metamorfoz), özsu (usare)...;

Hekimlik: Bunama (demans), dokubilim (histoloji), kansızlık (anemi), içsalgı bilimi (endokrinoloji)...; Hukuk:

Duruşma (murafaa, celse), önerge (takrîr), kamu düzeni ( amme nizamı), tüzel kişilik ( şahsiyet-i hükmiye)...;

Ruhbilim: İçgüdü (sevk-i tabiî, insiyak), imgelem (muhayyile), bilinç (şuur), kısır döngü (fâsit daire)...;

Mantık: Usavurma (muhakeme), tümevarım (istikra), sağduyu (hâsse-i selîme), tümel (küllî)...; Bilişim:

Bilgisayar (kompüter, elektronik beyin), bilişim (enformatik), donanım (hardware), yazılım (software) vb.

(5)

Türkçe yapı ve olanaklarıyla; yeni ve özgün düşünceler oluşturma, özgün bağdaştırmalarla derin ve etkileyici duygular uyandırma gücü olan bir dildir. Türkçe söyleyiş güzelliği olan bir dildir.

Ünlülerin ve ünsüzlerin oluşturduğu uyumsal bütünlük, ona söyleyiş güzelliği katar.

Türkçe sözcükler kolay söylenir, seslendirilir.

muavvafiyyet...başarı

globalleşme...küreselleşme lap top...dizüstü

kompütür...bilgisayar transformasyon...iletişim

(6)

Türkçe yeni sözcükler türetmeye uygun bir Türkçe yeni sözcükler türetmeye uygun bir

dildir.

dildir.

*Ad ve eylemlere gelen eklerle binlerce yeni

*Ad ve eylemlere gelen eklerle binlerce yeni sözcük türetilebilir.

sözcük türetilebilir.

gör- köküyle 50’yi aşkın sözcük türetilebilir.

gör- köküyle 50’yi aşkın sözcük türetilebilir.

gör- enek, me, üş, gü vb.

gör- enek, me, üş, gü vb.

göz (ad kökü)- gözle (eylem)- gözlem(ad)- göz (ad kökü)- gözle (eylem)- gözlem(ad)-

gözlemle (eylem) gözlemle (eylem)

kır-(eylem)-kırgın (ad)-kırgınlık (adlaştırdık)- kır-(eylem)-kırgın (ad)-kırgınlık (adlaştırdık)-

kırgınlıklarım (çekim ekiyle kişileştirdik) kırgınlıklarım (çekim ekiyle kişileştirdik)

(7)

Türkçenin sözvarlığına bakıldığında, Türkçenin sözvarlığına bakıldığında,

görselleştirme gücü, betimleme ve somutlama görselleştirme gücü, betimleme ve somutlama yeteneği dikkat çeker. Eğreltileme, benzetme yeteneği dikkat çeker. Eğreltileme, benzetme

ve anlam aktarımı gibi yollardan ve anlam aktarımı gibi yollardan

yararlanılarak sözcüklere yeni somut anlamlar yararlanılarak sözcüklere yeni somut anlamlar

yüklenir.

yüklenir.

-İğne ile kuyu kazmak -İğne ile kuyu kazmak -Bıçak kemiğe dayanmak -Bıçak kemiğe dayanmak -Dut yemiş bülbüle dönmek -Dut yemiş bülbüle dönmek

-Eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek -Eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek

-Eşekten düşmüş karpuza dönmek -Eşekten düşmüş karpuza dönmek

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun için de çocuklara okulöncesinden Bunun için de çocuklara okulöncesinden başlayarak Türkçe sözcüklerle düşünme, başlayarak Türkçe sözcüklerle

Çünkü düşünme nedeni soru sorma biçimini, soru sorma biçimi toplanan bilgiyi, toplanan bilgi onları yorumlama biçimini, yorumlama biçimi kavramsallaştırma.

Yüksek GI+’li kahvaltı yerine düşük GI+’li kahvaltının tercih edilmesi artmış glisemik kontrol, yağ oksidasyonu ve doygunluk sağlayarak özel- likle

 Her şeyden önce Abbâsîler iktidara gelişleri ile birlikte Mevâlî ile Arap olanlar arasındaki ayırımı ortadan kaldırmışlar ve özellikle erken dönemde İranlı

(...) İslam ümmetinin temsilcileri olan mütehassısları kanalıyla (...) bir fikrin açıkça beyan edilmiş olduğu bir hususda herhangi bir hukukçu tarafından aksine

In this report, we further developed the pressure distribution equations under the special weak coupling status to simulate the relation between the acupoint and its coupled

Esasen, 1670 tarihinde, yani Yeni camiin tamamlan masından yedi yıl sonra îstanbula gel­ miş olan meşhur seyyah 'Giyom Jozef Grölo’nun “Bir İstanbul seyahatinin yeni

Bilimin eleştirel olma özelliği ile ilgili olarak belirtilmesi gereken ikinci nokta, bilimin bu tutumu daha yoğun bir biçimde kendi içinde, yani bilimin kendisine karşı