Polat, Ece, ve Safi madencilik şirketlerinin, Rusya ve Güney Afrika’dan getirdikleri kömürleri işlemek için Adana’nın Ceyhan ilçesinin Kurtpınarı köyünde kurduğu kömür depolama tesisleri köy halkının hayatını kabusa çevirdi.
Deniz yoluyla getirilen kömürlerin nakliyatının maliyeti düşük ve ucuz olduğu için köyle liman arasına kurulan tesislerden kırma, paketleme işlemleri sırasında yükselen kömür tozları, denizden gelen hakim rüzgarla köyün içine taşınıyor.
ÇEVRE DAVALARI YAŞAM HAKKI DAVALARINA DÖNDÜ
Her gün isli havayı solumak, zehirlenmiş sebze meyveleri yemek zorunda kalan köylülerin, çocukları istifra şikayetiyle okuldan eve gönderildikleri, ağaçları meyve vermez duruma geldiği için Polat Madencilik Ltd. Şti.ne açtıkları davanın ilk duruşması önceki gün görüldü. 74 müvekkil ile birlikte duruşma sonrası köylüyle birlikte ortak basın açıklaması yapan Adana Barosu Kentleşme ve Çevre Komisyonu Başkanı Av. İsmail Hakkı Atal, “çevre davaları çevre davaları olmaktan çıkmıştır, yaşama hakkı davalarına dönmüştür. Bu insanların sadece ağaçları kirlenmiyor, kendileri de zehirleniyorlar” diyerek, “Köylüler, hayvanlarını kestiklerinde ciğerlerinin küçülmüş olduğunu görüyorlar” şeklinde konuştu.
TEDBİR TALEBİ REDDEDİLDİ
AKP, CHP ve MHP’li İl Genel Meclis üyelerinin oy birliğiyle yaşanılan bu zararın tespit edildiğini ifade eden Atal, çevre mevzuatına aykırı olarak kurulan tesislerle ilgili Adana Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne kapatılması için idari başvuruda bulunduklarını, kapatılmamaları durumunda Valiliğe idari dava açacaklarını dile getirdi. Tedbir olarak işletmelerin kapatılması taleplerinin mahkeme tarafından reddedildiğini belirten Atal, keşif taleplerine 16 Şubat 2014 tarihinde görülecek duruşmada karar verileceğini ifade etti.
Köylülerden Suat Kahraman köy ve çevresinde ayçiçeği, üzüm, zeytin ve buğday yetiştirildiğini söyledi. Çukurova’da üretilen buğdayların yumuşak oldukları için maya olarak başka buğdaylarla karıştırılarak Türkiye’nin her yerinde kullanıldığını belirten Kahraman, “Yetiştirdiğimiz buğdayların hepsini siz de yiyeceksiniz. Adana, İstanbul, her yer yiyecek” dedi.
UN FABRİKASI DEDİLER
Sugözü Çevre Koruma Derneği Başkanı Kemal Özbenli, tesisin temeli atıldığında kendilerine un fabrikası
yapıldığının söylendiğini belirtti. Köylünün sağlığı için ya tesislerin, ya da köyün kalkacağını ifade eden Özbenli, bu tesisler kapatılana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi.
BEBEKLER BRONŞİT
9 aylık bebeğinin bronşit olduğunu söyleyen Emine Gök, maddi durumları iyi olmadığı için köyden gidemediklerini söylüyor ve tesislerin kaldırılmasını istiyor. İki çocuğunu sağlıklı dünyaya getirdiğini söyleyen Canan Çetiner, 7 aylık doğduğu bebeğini buhar makinesi için hastaneye götürdüğünü belirtiyor. Her gün kömür tozu yutarak yavaş yavaş öldüklerini söyleyen Hasibe Koç, “Biz zehirleniyoruz. Bizi insan yerine koyan varsa bu işe müdahale etsin. Biz ölüyoruz, bizi kurtarsınlar” dedi. Sabah akşam evini sildiğini söyleyen Koç, köye döndüğümüzde merdivenlerde ve terliklerin altında biriken isleri göstererek “İşte burada yaşıyoruz” dedi.
Köylülerden Recep Tosun, yerel seçimler yaklaşmasına rağmen kendilerini soran kimsenin olmamasından yakınarak “Muhalefet de muhalefet değil, kimseye oy vermeyeceğim” şeklinde konuştu. Verimli topraklarının olduğunu dile getiren Özcan Çetinkaya, daha önce 2 ton zeytin aldığı 45 kök ağaçtan bu sene kömür yüzünden 30 kilo zeytin aldığını söyledi. (Adana/EVRENSEL)
www.evrensel.net 2013-11-14