İlkyazma Öğretiminin Temel
Bileşenleri
Prof. Dr. Firdevs GÜNEŞ
Giriş
Yazma zihinde başlayan ve parmaklarla tamamlanan bir süreçtir.
Bu süreçte duygu ve düşünceler işaretlere aktarılmaktadır.
Yazma becerileri öğrencilerin kendilerini ifade etme, öğrenme, başkalarıyla iletişim kurma, dil, zihinsel,
duygusal ve sosyal yönden gelişmelerine doğrudan katkı sağlamaktadır.
Bu nedenle çoğu gelişmiş ülkede öğrencilerin yazma
becerileri üzerinde önemle durulmaktadır.
Giriş
Yazma dil, zihinsel, dikkat, duyusal, sosyal, fiziksel gibi çeşitli becerileri gerektiren karmaşık bir etkinliktir.
Yazma sırasında bütün zihinsel işlem ve süreçler harekete geçirilmekte, düşünceler sıralanmakta ve cümlelere
aktarılmaktadır.
Bu yönüyle öğrencinin dil ve zihinsel gelişime önemli katkılar sağlamaktadır.
Ancak uzun ve zor bir süreci kapsamaktadır.
Giriş
Yazılı dilin başlangıcını ilkyazma öğretimi oluşturmaktadır.
İlkyazma öğretimi çocuk için zor bir süreçtir.
Peki çocuklar ilkyazmayı nasıl öğrenmektedir?
Yazılı kelimeyi nasıl tanımaktadır?
Zihinde hangi işlemler yapılmaktadır?
Dilin özellikleri ilkyazmayı nasıl etkilemektedir?
İlkyazma öğretiminin temel bileşenleri nelerdir?
İlkyazma Nedir?
Yazma, söz ve düşünceleri özel işaret veya harflerle anlatma, kaydetme, yazılı anlatma, bildirme, eser oluşturma gibi anlamlarda kullanılmaktadır.
Türk Dil Kurumu Güncel Sözlükte yazma;
Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatma,
Yazı ile anlatma, yazıya dökme,
Yazı ile bildirme, haber verme,
Yazar olarak görev yapma,
Bir bilim veya edebiyat eseri oluşturma,
Kaydetme,
Yazmak işi, tahrir, olarak açıklanmaktadır.
İlkyazma Nedir?
Yabancı sözlüklerde yazma;
Bir dildeki sesleri işaretlerle gösterme,
Yazı sisteminin işaretlerini çizme,
Bir yazı sistemi ve işaretleri kullanarak harfler oluşturma,
Harfleri birleştirerek kelime, cümle ve metin oluşturma,
Düşüncesini yazılı dille ifade etme, bilimsel ve edebi bir eser oluşturma, birine bir mesaj ya da mektup yazma, sözlerini bir makale,yazı ya da eser ile anlatma,bir mesaj yada mektupla birinden bir şey isteme, uygun işaretleri kullanarak müzik seslerini notalara dökme, gibi verilmektedir (Larousse, 2018).
İlkyazma Nedir?
Bu açıklamalarda yazma sürecinin iki aşaması öne çıkmaktadır.
Birincisi yazmanın temel düzeyini oluşturan harflerin yazılış yönünü bilme, harfleri çizme, sesleri harflere çevirme, harfleri birleştirme, hece, kelime ve cümleleri kurallara uygun yazmadır. Bu işlemler yazma sürecinin başlangıcı olan ilkyazma öğretimini kapsamaktadır.
İkincisi yazmanın üst aşamalarını oluşturan söz ve düşünceleri yazılı metinlere aktarma, mektup, makale, roman gibi metinler üretme, kendini yazılı olarak ifade etmedir. Bu işlemler yazma sürecinin üst düzeyi olan yazma eğitimini kapsamaktadır.
İlkyazma Öğretimi
İlkyazma öğretimi ilkokulun en önemli ve temel görevlerinden
biridir.
Dil, zihinsel, duyusal, sosyal ve fiziksel becerileri içeren karmaşık bir süreci içermektedir.
Bu süreçte yazma ile ilgili temel beceriler kazandırılmaktadır.
Öğrencilerin aktif ve yoğun çabalarını gerektirmektedir.
Bu nedenle ilkyazma öğretimi üç aşamada ele alınmaktadır.
Bunlar harf, kelime ve metin aşamalarıdır.
İlkyazma Öğretimi
Harf üretim aşaması: Bu aşamada öğrencilere harfleri tanıma, harf çizgilerinin yönleri ve sırası, büyük ve küçük harfleri
yazma, harfleri satırlara yerleştirme gibi bilgi ve beceriler öğretilmektedir.
Kelime üretim aşaması: Kelimeleri yazma, harfleri eksiksiz ve doğru sıralama, harf ve kelime boşlukları bırakma, imla
kurallarını uygulama, cümle oluşturma gibi bilgi ve becerilere ağırlık verilmektedir.
Metin üretim aşaması: Bu aşamada paragraf ve metin oluşturma, metni planlama ve düzenleme, türlerine göre
metinler yazma gibi beceriler üzerinde durulmaktadır (Bara &
Gentaz,2010).
İlkyazma Öğretimi
İlkyazma öğretiminde harf, kelime ve metin gibi basitten karmaşığa doğru gidilmektedir.
Yazma işleminin fiziksel boyutu öne çıkmakta ve çalışmaların % 60’ını oluşturmaktadır.
Özellikle resim ve çizgileri ayırt etme, kalem tutma, el hareketleri, dik ve eğik çizgiler çizme, harflerin yazılış yönleri, kopyalama, harflere bakarak yazma ve zihinden yazma becerileri üzerinde durulmaktadır.
Ardından büyük ve küçük harfleri yazma, harfleri birleştirerek hece, kelime ve cümle oluşturma çalışmalarına ağırlık verilmektedir.
Böylece yazma ile ilgili temel becerilerin kazandırılmasına çalışılmaktadır.
Bu becerilerin zamanla geliştirilmesi, günlük yaşama aktarılması ve öğrencilerin giderek iyi yazar olmaları beklenmektedir.
Temel Bileşenleri
Yazma zihinsel,görsel-algısal ve fiziksel olmak üzere üç bileşenden oluşmaktadır. Bunlara yazmanın alt alanları ya da boyutları da denilmektedir.
Bunlar düz bir çizgi şeklinde değil iç içe geçmiş halkalar halindedir.
Karşılıklı olarak birbirini etkilemekte ve yazma sürecini yönlendirmektedir (D’Ignazio ve Martin, 2018).
Yazma becerileri ise bu bileşenlerin işbirliği içinde çalışması sonucu geliştirilmektedir.
Her alanda kullanılan yöntem ve teknikler farklıdır.
Yazma sırasında bir taraftan zihindeki bilgi ve beceriler harekete geçirilmekte, bir taraftan görsel ve algısal kontroller yapılmakta, bir taraftan da fiziksel beceriler kullanılarak yazı üretilmektedir.
İlkyazma öğretiminde üç alana da önem verilmektedir.
İlkyazmanın Temel Bileşenleri
İlkyazma Öğretiminin Temel Bileşenleri
Zihinsel Alan
Zihinde Harf Görüntüleri Deposu Oluşturma: İlkyazma öğretimi harflerin zihinde görüntülerini oluşturmakla başlar.Bu bilgiler yazı yazmaya rehberlik eder ve elin hareketlerine yön verir.
Bilişsel yaklaşıma göre harfleri çizmek için her harfin görüntüsü zihne yerleştirilmeli ve harf görüntüleri deposu oluşturulmalıdır (D’Ignazio ve Martin, 2018).
Bunun için öğrencinin harfleri sürekli görmesi, iyi tanıması, seslendirmesi, ses harf ilişkisini kurması ve zihninde yapılandırması gerekir.
Sınıfa veya öğrencinin odasına harfler tablosu asılmalı, harflerin yazım yönü elle ve oklarla gösterilmeli, harflerin adı söylenerek havada çizilmeli, noktalarla verilen harflerin üzerinden çizme, satır çizgilerine yerleştirme, harflere bakmadan zihinden yazma gibi çalışmalar yapılmalıdır.
İlkyazma Öğretiminin Temel Bileşenleri
Zihinsel Alan
Zihinsel Yazı Programı (Motor Programı)Geliştirme:Öğrencinin harfleri doğru ve kurallara uygun yazması için zihninde yazma
işlemini yöneten bir yazı (motor) programı geliştirmesi gerekir.
Zihinsel yazı programı kâğıt üzerinde yürütülen fiziksel motor işleyişinin soyut bir görüntüsü olarak açıklanmaktadır.
Bu program bir kas grubunun özel hareketlerini içermez. Bu
programda her harfin biçim, boy, hız gibi ölçütleri belirlenmekte ve yazma sürecinde kullanılmaktadır.
Zihinsel yazı programı (motor program) kâğıt üzerinde harf, işaret ve sembolleri üretme işlemlerinin bilgilerini içermektedir.
İlkyazma Öğretiminin Temel Bileşenleri
Zihinsel Alan
Yazma Sürecini Yönetme: Yazma sırasında bütün ön bilgi ve becerileri harekete geçirme, harfleri sıralama, hece ve kelimeler oluşturma, dil ve anlama becerilerini kullanma gibi işlemlerdir.
Kalemle yazmada zihnimizde her harfin şekli, görüntüsü ve yazılış biçimi arasında ilişki kurulur.
Harflerin zihnimizdeki görüntüleri kâğıda çizilir. Bu süreçte dikkati yoğunlaştırma, harfleri satırlara yerleştirme, zamanı iyi kullanma, gibi görsel-algısal ve motor beceriler de gereklidir.
Bu işlemlerin hepsini zihin yönetir. Yazı için gerekli bütün zihinsel, görsel-algısal ve motor becerilerin koordinasyonunu yapar.
İlkyazma Öğretiminin Temel Bileşenleri
Görsel-Algısal Alan
Görsel-algısal beceriler çeşitli yönlerden ele alınır.
Harflerin boyu, şekilleri, iki harf veya kelime arasındaki boşluklar, yazı yönü, yazı hızı vb. işlemler için gereklidir.
Öğrencinin yazı yazarken oturuş biçimi, el, kol gibi yazı hareketlerinin kontrolünü yapma, görsel olarak harf çizgilerinin ve görsel alanı
kontrol etme, göz hareketleri, göz sıçramaları, yazıyı gözle izleme,
Dikkati yazı üzerinde yoğunlaştırma,zamana hakim olma,yazı alanını düzenleme, sayfa düzenleme,yazı yönüne ve satırlara yazmaya dikkat etme gibi işlemlere de ağırlık verilmektedir.
İlkyazma Öğretiminin Temel Bileşenleri
Fiziksel Alan
Bedensel Boyut: Büyük ve küçük kaslar ile el-kol hareketlerinin gelişimi,oturma biçimi ve kalem tutma üzerinde durulmaktadır.
El ve Kol Hareketleri
Oturma Biçimi
Kalem Tutma
İlkyazma Öğretiminin Temel Bileşenleri
Fiziksel Alan
Materyal : Materyal olarak kağıt ile kalem üzerinde durulmaktadır.
Kağıdın yazmaya uygun olması, rengi, kalınlık,incelik durumu, ışığı emmesi, silme ve düzeltme kolaylığı,
Kalemin kalitesi, ele uygun uzunlukta ve incelikte olması, dışının yuvarlak veya köşeli olması, renginin açık veya koyu olması, yumuşak ve koyu yazması vb. üzerinde durulmaktadır.
İlkyazma Öğretiminin Temel Bileşenleri
Fiziksel Alan
Ortam: Yazı yazılan ortamın, sınıf ve odanın ışığı, sıra yüksekliği, yazmaya uygunluğu,ayağın yere basması vb. önemli olmaktadır.
Işık: Gözler, doğal ışıkta, yani gündüz ışığında daha rahat eder.
Sınıfta sıra yerleşimi ışığın öğrencilerin arkasından veya önünden değil, solundan veya sağından gelecek şekilde yapılmalıdır.
Sıra:Sıra yüksekliği birinci sınıf öğrencisinin boyuna uygun olmalı, oturduğunda ayağı yere değecek yükseklikte seçilmelidir.
Gürültü ve Isı: Sessiz ortam ve uygun ısı sağlanmalıdır.
İlkyazma Öğretiminin Temel Bileşenleri
Sonuç olarak ilkyazma öğretimi zihinsel, görsel-algısal ve motor olmak üzere üç alandaki sistemli çalışmalara dayanmaktadır.
Her alanda geliştirilecek beceriler birbirinden farklıdır. Bunlar uzun süreli ve karmaşık bir öğrenmeyi, zihinde harflerin yazımını içeren bir program oluşturmayı gerektirmektedir.
Bunun için bir kaç yıl uygulama yapmak gerekmektedir. Bu
uygulamalarla yazma hareketleri geliştirilmekte, akıcı, seri ve otomatik hale gelmektedir.
İlkyazma Öğretiminin Temel Bileşenleri
Öğretmenlerin ilkyazma öğretiminin alt alanlarını veya bileşenlerini bilmeleri, hem bilimsel hem de uygulama açısından önemli olmakta ve başarıyı artırmaktadır.
İlkyazma öğretiminin temel bileşenleri, becerileri, yöntem ve tekniklerine gereken önem verilmeli,
Ülkemizin geleceğine yön verecek düşünen, araştıran, anlayan, sorgulayan, sorun çözen, dil, zihinsel ve sosyal yönden gelişmiş bireyler yetiştirilmelidir.
Bu süreçte dilin özellikleri de önemli olmaktadır.
Türkçemizde Durum
Ülkemizde Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Atatürk’ün
önderliğinde 1928 yılında harf devrimi yapılmış, 1.11.1928 gün ve 1353 sayılı “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun” ile yeni Türk harfleri kabul edilmiştir.
Bu Kanun’a göre Türk Alfabesinde toplam 29 harf bulunmaktadır.
Bunların 8’i sesli 21’i de sessiz harftir.
Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunda Türk
alfabesindeki harflerin adları ve sırası a(a), b(be), c(ce), ç(çe), d(de), e(e), f(fe), g(ge), ğ(yumuşak ge), h(he), i(i), ı(ı), j(je), k(ke), l(le), m(me), n(ne), o(o), ö(ö), p(pe), r(re), s(se), ş(şe), t(te), u(u), ü(ü),v(ve), y(ye), z(ze) olarak belirtilmiştir.
Türkçedeki bütün sessiz harfler “e” ile okunmaktadır.
Örneğin [be], [ce], [de], [ke], [le], [me] gibi.
Bu durum harfleri adını öğrenme, hatırlama ve zihne yerleştirmede kolaylık sağlamaktadır.
Alfabede birbirine benzer harf şekillerinin olması zihinsel program oluşturma ve elle yazma hızını
kolaylaştırmaktadır.
Türkçede c,ç, g,ğ,ı,i,o,ö,s,ş,u,ü gibi 12 harf birbirine benzer şekilde yazıldığından öğretilecek harf sayısı 29’dan 23’e düşmektedir.
Türkçemizde Durum
Türkçemizde Durum
Alfabedeki seslerle harfler arasındaki ilişki de ilkyazmayı etkilemektedir.
OCDE 2007 raporunda “Her sesin bir harfle yazıldığı Türkçe ve Fince gibi dillerde işitilen kelimeleri yazıya aktarmak daha hızlı olmaktadır” denilmektedir (OCDE,CERI, Ontario,2007).
Türkçede harflerle sesler arasındaki ilişkinin açık, net, kolay,
kurallı ve sistemli olması ilkyazma öğretimini kolaylaştırmaktadır.
Türkçede her harf bir sese karşılık gelmektedir.
Türkçemizde Durum
İlkyazma öğretiminde sesli harflerin yanında sürekli sessiz harflerin sayısı da önemlidir.
Sürekli sessizler dili müzikal ve melodik hale getirmekte, harflerin öğrenilmesini kolaylaştırmaktadır.
Türkçemizde 21 sessiz harfin 13’ü yani % 62’si sürekli sessizdir.
F,s,ş,y,l,m,n gibi.
Kısaca sessiz harflerin üçte ikisi sürekli üçte biri süreksizdir.
Bu durum ilkyazma öğretimine önemli katkı sağlamakta ve Türkçenin üstünlüğünü ortaya koymaktadır.
SONUÇ
Türkçede her ses bir harfle yazılmakta, her harf bir sesle okunmaktadır.
Türkçede ses ve harfler arasında bire bir ilişki vardır.
Türk alfabesi ses ve harf ilişkisi yönünden en ideal biçimde düzenlenmiştir.
Bu durum ilkyazma öğretimi, dil ve zihinsel becerileri geliştirme ve klâvye kullanma açısından üstünlük
sağlamaktadır.