• Sonuç bulunamadı

Modern Turk Dusiincesinde Mantık gah§malan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Modern Turk Dusiincesinde Mantık gah§malan"

Copied!
35
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AUIFD CiltXUII (2002) Sayı 1 s. 135-169

Modern Turk Dusiincesinde

Mantık gah§malan

İsmail KÖZ

Dr., Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakiiltesi e-mail: koz@divinity.ankara.edu.tr

Studies on Logic in Modern Turkish Thought. Logical studies in modern Turkish thought can he divided into three groups: 1. Traditional categorical logic which depends upon Aristoteiian logic and is restricted to Farabi's and Avicenna's logical investigaiion.. Logic is not a formal system in the İslamic though,, and therefore, it had heen regarded as an instrumen;; yet Avicenna's logical attempts are accepted as a formal system. 2. Logical studies in the second group consist of traditional categorical logic and modern logic. During this attitude methodology had hecomea very important suhject in logical investigaiion.. This approach influenced logical studies in Turkish though.. In Western philosophy, 1600 A.D there had heen a resurgence of interest in logical and mathemaiical inquiry; Turkish thought however was unaware of the movemenss took place in Western philosophy towards the end of the Eighteenth Century. 3. In the third group, logical studies were restricted only to modern logical problem.. Therefoee tradiiionll logic was given very little place in this approah,, hut mathematical logic, symholic logic, transcendental logic and formal logic were the main suhjects.

(2)

136 AViFD Cilt XLIII (2002) Sayı 1

Türkiye'de mantik çali§malanni genel olarak gelenege bagli mantik çah§malari ve modern mantik arastirmalan şeklinde iki ana grupta toplayabiliriz. Gelenege bagli mantik çalismalanni da yeni mantik cereyanlan içerisinde ele ahyoruz. Ciinkii, Tanzimattan sonra, Batida meydana gelen modern mantik çahsmalarinin Türk fikir hayatinda eorulmesine paralel olarak geleneksel mantik da yeni bir uyanis. dönemine girmistir. Batıda klasik mantigin yetersizligi gündeme gelince yeni mantik arayislan neticesinde modern mantik §ekillenmeye baslarken, Türk fikir hayatinda da bu modern mantigin kar§isinda geleneksel mantigin gelistigini ve yayginhk kazandigım goruyoruz. Bu husus Türk mantik cereyanlarinm karakteristik bir yönudur.

Tanzimatin ilk dönemlerinde bir millile§me hareketi ortaya cikarak, medrese sınirlan i9erisinde kalan geleneksel İslam du§uncesi medrese di§ma da yayilmaya basjamisti. Bunun sonucunda İslam mantik bilgisi Tiirkcelesip sadelcsmis; henüz pek cihz olan batili fikirlerin karsjsinda, 90k acik ve sistemli olmasi nedeniyle önemli bir üstunluk kazanmistir. Bunda Arapca metin ve şerhlerin terciimelerinin basımevlerinde daha kolay bastinlmasinin etkisi biiyiik olmu§tur. Eski mantiga ragbetin scbepleri arasmda baticilik hareketine karsi tepkiyi de zikredebiliriz.1 Bir taraftan batililasma ve ?aeda§lasma dusuncesi kuvvetlenirken diger tarafta geleneksel İslam du^uncesine baghlik fikri yerle§mekteydi. Yeni bilimlerin geleneksel du§unceye zarar vermemesi için İslam dusuncesinde önemli bir yeri olan suri (lbrmel) mantigin yeni acilan okullarda okutulmasina ve bu konuyla ilgili kitaplann tercume ve telifine falisiliyordu.2

Yazilan mantik kitaplan Arapca olduğu i?in 19. Asnn ikinci yansina kadar Osmanh medreselerinde mantik Arapca okutulmaktaydi. Tanzimattan sonra medreselerin yaninda yeni mektepler a5ihnca, Tiirkçe mantik kitaplan yazilarak ve bazi Arapca kitaplar da Tiirkce'ye çevrilerek buralarda mantik dersleri Tiirkçe okutulmaya başlanmistir.3

Türk mantik cereyanlan üzerinde ara§tirma yapanlar bu dönemi aelenege uyeun eskinin devami, uzlajmaci mantik ara§tirmalan ve modern mantik calismalan §eklinde u? kategoride ele almaktadirlar.4

Gelenege uygun mantik çali§malanndan kasit, Farabf (870-950) ve ibn Sina'(980-1037) nın Aristo (M.O.384-322) mantigina dayanarak olusturdugu İslam mantik gelenegi çizgisindeki çahsmalardir.

"Gerek İslam kiiltur dünyasinda ve gerekse Batida asirlar boyunca mantik konusunda yapilan falismalar, Aristotcles'in fikirleri etrafinda geli§miftir.

' Bk7 Ülkcn Hilmi Ziya, Türkive'de fagclaf Du$iince Tarihi, 2. Bsk,, İstanbul, 1979. s. 68

2 Olken Hilmi Ziya "Tanzimattan Sonra Fikir Harekctlcri", Tanzimat (Kitabi i?inde)

Maani'Vckaleti.istanbul 1940s. 13

3 Öner. Necati, "Turkiye'de Mantik gahsmalan", Felsefe Dünvasi, say. 6. Arahk, 1992, s.

3

4 Bk? Ülkcn, Hilmi Ziya, "Tanzimattan Sonra Mantik Hareketleri". Edebivat Fak. Tarih

(3)

Modern Türk Dtifiincesinde Mantik (^al^malan 137 Aristoteles Organon'u altı kitaptan oluşmaktaydi. Daha sonra Stoacılar

ve Yeni Platoncular konu iizerinde çahsmalanni sürdiirmusler; bu dönemde Aristoteles'in iki eseri Retorika ve Poetika'da Organon kiilliyatindan sayılmis, aynca yeni Platoncu Porphyrios (M.S. 232- 304)'un Isagoji'si de Aristoteles Organon'unun basina eklenmistir. Böylece önce İskenderiyeli §arihlerin, sonralan Hristiyan Süryanilerin elinde şerh ve tercüme edilmek suretiyle asırlarca incelenmistir. İslam Dünyasi'na geçmeden önce Süryanilerde Mantık külliyatim dokuz kitap olarak görmekteyiz: Eisagoge, Kategoriler, Peri-Ermeneias, IAnalitikler, IIAnalitikler, Topika (Dialektika), Sofistika, Retorika, Poetika. Bu tespit genelde islam özelde Osmanh kültür diinyasında mantigin şekillenmesi bakımından oldukca önemlidir. Zira Osmanh diinyasinda mantigi, İslam dünyasında mantıktan soyutlamak miimkiin değildir,"5

Muslumanlar, miladi VII. Asnn ortalannda fethettikleri Suriye ve civannda Aristoteles mantiginin oldukca inkisaf etmis oldugu §ekliyle karsilasmislar ve İslam dünyasinda ilk mantik metinleri de yine bu Suryanice metinlerden Arapca'ya yapilan çevirilerle olusturulmustur. Abbasiler devrinde ve bilhassa el-Mansur (754-755) ve el-Me'mun (814-833) zamanlannda ger?eklestirilen yogun tercume faaliyetleri sonucunda Aristoteles'in biitiin mantik kulliyatim ve Porphyrios'un İsagoji'smi bazi

§erhleriyle birlikte Miladi IX. Asırda Arap dilinde görmek mümkun olmustur.6

Hi? kuskusuz bu tercume faaliyetleri buyuk bir telif faaliyetini de hazirlamistir. Kindi, Farabi, Ibn Sina, ibn Riisd (M.l 126-1198), Fahred-dfn-i Razi (M.l 149-1209), Seyyid §erif Cürcanf (M.1340-1413), v.b gibi du|unurler mantik ilmini, spekulasyonlanmn başlangici; sistemlerinin temeli saymisjardir.7 Boylece İslam dünyasinda Grek medeniyetinin tesiri ile rasyonel bir ilim anlayisi doğmustur. Tercumeler devrini kapatip, yetkin, tarn, kendi felsefe sistemiyle tutarh ve zengin muhtevali eserler ortaya koyarak mantiga İslam kulturunun huviyetini kazandiran ilk filozof Uzlukoglu Farabf olmustur. İslam kültur dünyasinda mantikcilar arasinda iistiin bir sohrete sahip olan bir başka Türk asilh filozof İbn Sina ile adeta bir İslam mantik gelenegi kurulmustur. Bu gelenek her ne kadar Stoaci ve Yeni Eflatuncu siizgecten geçen Aristoteles (M.6. 384-322) ve Porphyrios'un eserlerine dayanmis olsa da, bu İslam kultur çevresinde X. Yüzyilda ortaya koyulan bu çabalann degerini azaltmaz. Cunku kavramin incelenmesi ve g e j i t l i yonleriyle arastinlmasindan ibaret beş tümelin tanimi, adsal tammlar, modalite ve modal önermeler ve nihayet kıyasin formu ve maddesi acismdan yapilan arastirmalar, Arap dilinin özellikleriyle de birlesince, genel mantik tarihi

5 Bingol, Abdulkuddus, "Osmanh Dünyasi'nda Mantık Bilimi ve Eeitimi", Felsefe Dunyasi, szyv. 29, Tcmmuz, 1999-1, s. 12

6 Bingbl, Abdulkuddus, A. gm.,ss. 12-13

(4)

138 AUiFD Cilt XLII1 (2002) Sayı 1 igerisinde kendine özgii nitelikleriyle bir İslam mantiginm veya bir İslam mantik tarihinin oluşumunu da sağlamistir.8

"Mantik Gazzali (1058-1111) ile fnlen Usui Ilimlerinde (Dini ilimler metodolojisinde) önemli bir roloynamiftir. Usülciiler mantigin özellikle Kavram Tahlili, Delalet ve Ta'rif (Tamm) konulanndan son derece yararlanmi§lardir. Uygulama alanlannda yararh olmasi acisindan mantigin bu konulan gerektiginden fazla incelenmis, ve mantık yalniz felsefecilerin uğrajtigi bir alan olmaktan çıkmi§tir. Dinı ilimlerde, özellikle kelam tartismalannda Islam bilginlerinin metotlannin esasim mantigin temel kurallan oluşturmaktaydi. Bununla beraber, Aristoteles'in cevher tanimimn islam akidesiyle telifini imkansiz gdren kelamcilann etkisiyle, mantık kitaplanndan Kategoriler bölümii ?ıkanlmi§tir."9

Osmanh öncesi dönemin son halkalannda bulunan al-Ebheri (ol.l264)'nin İsagoji'si ve al-Semerkandi (6l.l302)'nin Kıstas\ tertip va anlatim yonunden orijinaldir. Her ikisi i?in de sahifelerce şerhler ve hasjyeler yazilmistir. Bu eserlerde artık ilk dönem eserlerde gördiigumiiz mantik konulannin dokuz kitap veya dokuz boliim halinde ele alinip incelenmesi gibi bir tertip sözkonusu olmadigi gibi, konular aciklanirken hem daha öncekilere atiflarda bulunulmakta hem de tarn bir yetkinlikle tartisilmaktadir. Artik mantik konulan iki temel bashk altında toplanarak, Mantik "Tasavvurat" ve "Tasdikat" boliimlerine aynlmakta ve bunlar da kendi i?lerinde alt bashklara bolunerek işlenmektedir. iste Osmanh dUnyasinda mantik biliminin muhtevasıni diger bir?ok alanda olduğu gibi İslam kültUr mirasinm ortak mail olarak Osmanhlara intikal eden biitiin bu gelismeler olusturmaktadir. Bu muhteva XIX. Yüzyihn son ?eyregine kadar özde hemen hi?bir degisiklik göstermeden hakim anlayis olacaktir.10

Ancak şu da var ki, daha sonra gelen İslam mantikcilan, Farabi ve İbn Sina gelenegini takip ettikleri halde yazdiklan mantik kitaplannda bazi degisiklikler yaptilar. Tamm bahsini burhan kısmindan cikanp "Bes Tümel"e eklediler. Kategoriler kısmini ise mantik'ın konulan arasindan ?ikardilar. Burhan, cedel, hitabet, şiir ve safsatadan ibaret olan bes. kitabi da ihmal edip kısaca deginerek gesistirmislerdir. Öner'e göre ashnda bütün bu degisikliklerin temelinde İbn Sina'nin goru§leri oldugu soylenebilir." Mantik?i Yaren ise bu konuda şunlan söylemektedir:

"İbn Sina en-Necat adh kitabında kategorilen tamm teorisi ile birlikte ele almi§tir; böyle yapılabilecegini §ifa adh kitabinda da söylemisUr. Ifarat'ta ise Kategorilere yer vermemi|tir. Onun bu tutumu islam diinyasindaki mantik ^alifmalan üzennde etkili olmuf bunun sonucu olarak mantık kitaplannin tamamina yakininda kategoriler bahsi yer almamistir."12

8 Bingol, Abdulkuddiis. A. g^ m., s. 13 "Bingol, Abdulkuddiis, A. e. m., s. 14

" WfeSffS^8^^-* tun, ,e Man

llk Antay,, , 9 12 Yareii Tahir, ibn Sina

(5)

Modern Türk Du§iincesinde Mantik (^alipnalan 139 Ibn Sina'ya göre mantik ister felsefenin bir kısmi sayilsin isterse felsefeden bagimsiz olsun daima bir alettir.13 Gerçekte islam diisiincesinde mantigin bir sanat mı, yoksa ilim mi olduğu tartismasi önemli bir yer tutar Afrodisiasli İskender'den Gelenbevi'(1730-1791) ye kadar biitiin İslam mantikcilan i?in mujterek ve umumf mesele mantigin sanat mi ilim mi oldugu konusu idi.14 Aristo'nun bilimler siniflamasinda mantiga yer vermedigi söylenmektedir. Onun, mantigi bilim olarak degil de zaruri ve ispatci bilimin aleti olarak gördugu fikri yaygindir. İslam diisiinurlerinde de bu fikrin agir bastigi belirtilmektedir.15

"Islam mantik telakkisi mantigin bir alct oldugu ybnunde agir bastigi i?in İslam aleminde mantigin suriligi fikri yenidir. Suri mantik tabin olmadigi

gibi bu telakkiye de yanasmamislardir. İlk İslam filozoflan suri mantik

telakkisine karsiydilar. Mantigi diger ilimlerden ayırmak sdyle dursun, bilakis ona fizik ve matafizik meseleleri raptediyorlardi".16

Ancak şunu da ifade etmelidir ki , Farabi mantiga, bilimler sıniflamasinda ayn bir yer ayırmaktadir. Ciinkii o mantigi acikca ayn bir bilim dah olarak kabul etmistir.17 Bu tutumunda da orijinallik arzeder.

ibn Sina'nin, Porphrios ağaci anlayisini tenkit etmis18 olmasi mantikta formalizme kapi a^mistir. Ancak islam skolastiginin yikih§ devrinde mantik suri bir karakter almistir.19 İbn Sina'ya göre dii§uncenin terimlerle bir ilgisi yoktur. Eğer dusunceyi terimlerden başka bir aracla ifade miimkiin olsaydi pekala onlardan vazgc?ebilirdik. Mantigi her tiirlii kelami araclardan kurtarmak isteyen ve ondan daha basit ve miicerret bir vasita arastiran İbn Sina bu vasitayi bulamamijsa da onun imkanini hissetmistir Bunun için

modern lojistigi sezmistir, denebilir.2" '

Ülken'e göre, ibn Sina Leibniz' (1646-1716) den evvel dilden başka bir vasıta ile bir nevi "Caracteristic Generale"* yapma liizum ve ihtiyacini ileri

13 Ulken.Hi]miZiya.Afan«*7a/-;7;i İstanbul 1942 s 82 , 4U l k c n , H i l m i Z i y a . A . s c s 9

l5Porphyrios,/.

Meq/V,s.9 ' l 6U l k e n . H i l m i Z i y a , A . g . c, s 83

" Farabi. ihsaul Ulum. ?ev. Ahmet Ates, 3. Bsk Istanbul 1990 ss 48-49- K1-9 Bayraktar, Mchmct,/Warn Felsefesine Gins, Ankara 997 s 122 5' ,8YarenTahir,//^5ma Manngina Gins s 12-13

"Olkcn, H i l m i Z i y a . A . g . c s 83

20 Ulken. Hilmi Ziya, A. g. e. s. 84

" Bu terim "Universal Caracteristic" diye de ifade e d i li r Lcibni? veni bir mantik bilimi kurarken buytik olcude matematigi model a li o mantik ile matematigi uzlastirmaga hatta mantigi matematikscllestirmeye 9alismistir. Ona sore mantik ve klyas'teonsi evrensel bir matematiktir. Bu

(6)

140 AUiFD Cilt XLIIl (2002) Sayi 1

siirmiis, fakat yapamamistir. Giinliik dilden memnun olmadigi için dusuncelerimizi daha iyi ve vasitasiz ifade cdecek bir sistem arami§, ancak eelenege bagli kalmak iizere Aristo ve Eflatun (M.O. 427-347) ile berabcr imajsiz tefekkiir olmadiei ve diisunmek deruni bir konu^madir, neticesine varmistir Bununla beraber alfabe harfleri vasitasiyla Bertrand Russell (1872-1970) ve Couturat'in mantiki cebrine benzeyen felsefi bir cebir levhasi te§kil ederek biitUn önerme şekillerini kelimesiz olarak yalniz harflerle gostermi§tir. Fakat bu onun matematik ile mantik arasinda irtibat kurarak bu "Caracteristic"i bu giinkii neticelerine kadar goturmesine hizmet edememistir. İbn Sina'nin bu çalismalanni sembolik mantik çalismalan olarak görebiliriz.21

İbn Sina'dan sonra İslam mantigi eski metinler üzerinde yapilan şerhler, hasiyeler ve takrirlerden te^ekkiil ediyordu. §unu da belirtmelidir ki, bugiin bilinen eserlerin sayisi zamandas. olarak Batıdakilerden çok fazla olsa da, asnnin en biiyiik mantikcisi olarak kabul edilen Gelenbevi İsmail Efendi bir tarafa bırakilacak olursa XV. Yüzyildan itibaren Tanzimata (1839) kadar Osmanh dünyasinda munferit şerh ve hasjyelerin disinda orijinal telifler görmek pek mümkun olmadigi gibi, bu dönemde XVI. Yüzyildan itibaren hizla gelisen batidaki bilim ve mantik anlayisindan izlere rastlamak da mümkun olmami§tir. Esasen XVIII. Yüzyil Türk aydini, mantik konulannda ne biliyorsa, XIII. Yüzyil Türk aydini da ayni şeyi bilmektedir.22 Batida mantik önce metodoloji alaninda sonra da "lojistik"" adı altında formel mantikta buyuk bir gelisme göstermi§tir.Batida formel mantik alaninda gorulen bu onemli geli§menin temelinde Yeni?ag'dan itibaren matematik biliminin ve matematik diistacenin hızla gelişmesinin etkisini görebiliriz.

Avrupa'da Renaissance'den sonra pozitif bilimlerde ba§ gosteren gelismeler o çağa kadar hakim olan Aristo mantiginin yetersizligi fikrini doSurmus ve bu mantigi izenisletme amaciyla ^al^malar ba§lamistir. Bir yandan bilimlerin metotrarrazerinde incelemeler devam ederken, XIX. Asrin ortalanndan itibaren de İngiliz mantik?ilan matematigi esas alarak mantik problemlerini yeni bir yolda işlemege ba§lamislardi. Fikir hayatimiz uzun

işlemlcrde bulunurken öncrmcierin muhtcvalan üzerinde asla du§unulmcmclidir. "Karaktcristik" istc boyle boyle b i r sistemdir. Leibniz ona "Caracteristique Universelle" der Leibniz Metafizik Oierine Konufma, ^cv. Nusrct Hizir, Istanbul, 1949 ss (Onsoz) XH1-XIV; Nusret Hizir, "Yeni Mantigin Oncusii Leibniz", A O D T C F Dergtsi c III sayi: 4. 1945, s. 433-440; Vehbi Iralp, Matematik, Fizik veKonvada Metal Istanbul. 1947, s 21 21 Ülken/Hilmi Ziya. Mantik Tarihi, s. 85 :2Bineol Abdulkuddus "Osmanh Dünyasi'nda Mantik Bilimi ve Egitimi", s. 15 " Mantik dusunustin

(7)

Modern Türk Dtifiincesinde Mantik Qah^malan 141 zaman mantigin bu geli§mesinden habersiz kalmis, Aristo mantiginin disina 9ikamamistir.23

Yeni^ag'da pozitif bilimler ve matematikte goriilen gelismelerle birlikte yeni mantik 9alismalan ortaya ?ikmi§, klasik mantigin yaninda yeni mantik cereyanlan giindcme gelmistir.

Bilindigi gibi Francis Bacon (1561-1626), Yeni Organon adlı kitabinda yeni mantik hareketinin önemli bir aşamasini gerceklestirmistir. Bu çali§masiyla Aristo'nun kıyasina karsi tümevanm metodunu savunmustur. Fakat modern felsefedeki mantik cereyanlannin hareket noktasıni bulamamisti. giinkii, kıyasla birlikte biitiin deduksiyon reddedilmis; tümevanm saglam bir temele baglanamayarak, yalnizca tabiatin incelenmesine bagli bir süre? halinde bırakilmistir. Mantiga yeni bir yön kazandiran, bilimin akilyurutme şekillerini ortaya koyan ve bu itibarla Aristo'ya karsi yeni mantigin asıl kurucusu olan Rene Descartes (1596-1650)'t.r.24

Batıda bu gelismeler olurken İslam dünyasinda da Aristo mantigina

dayah geleneksel mantik 9alismalan devam ediyordu. Osmanh

diyebilecegimiz 13-19. Yüzyillar arasindaki Türk kulturu 16. Yüzyildan itibaren batı kiiltiiriiniin ilim vc felsefede kazandigi büyük ilerlemeleri takip edememis, İslam medeniyetinin 8 ila 11. YUzyillardaki müsbet ilim seviyesini koruyamamistir. İlim alamndaki kapalilik felsefede de kapalihgi dogurmus, felsefe skolastik içine girmis, ilim felsefesi eğilimi zayiflamis, tabiat felsefesi ve Aristoculuga karsi sjddetli hücumlar ortaya 9ikmi§; bunun yaninda da formel mantikta kıll kırk yararcasina pek 90k eser yazilmistir.25 Butun bunlara sebep olarak cski ilim anlayisinin tatbik edildigi medreselerde en fazla dini bilgilere yer verilmesini zikredebiliriz. Dolayisiyla 9ali§malann agirhk merkezini dini bilgiler teskil etmistir. Mcdreselerdeki bu zihniyet rasyonel du§unccyi ikinci plana atmij, miispet bilimler sahasinda herhangi bir ilmf gelisme olmadigi gi bi , bati bilimindcki gelismeler de takip edilememistir.26

Netice itibariyle Tanzimat öncesi Türk du§unce hayatina baktigimizda bilim, felsefe ve mantik alaninda Batida meydana eelen geli§melerden habersiz; kendi i?ine kapanmis, bilim ve felsefe alamnda yeni bir şeyler ürctemeyen, sürekli eskinin devami niteliginde ve dini bilgilere agirhk veren 9ahsmalarla ve skolastik felsefeyle meşgul oldugunu goruyoruz.

Türk dusuncesi, ycni9ag felsefesinde Ban'da mantik alaninda ortaya atilan yeni fikirlerden ancak Tanzimattan sonra haberdar olmustur. Tanzimatin ilk devirlerinde yine skolastik mantik eserleri hakimdi.27

23 Oner, Necati, "Turkiye'dc Yeni Mantik Cereyanlannin Ilk Habercisr Ali Sedat" A 0

i.Fak.Dergisi,C.V\,Myv. I IV. 1959, s 61 '

M Ulken, Hilmi Ziva, "Turkiye'de Tanzimattan Sonraki Mantik Hareketlen" s 44

25 Ulken, Hilmi Ziya. Türkive'de Cağdas DusUnce Tarih, s 41

26 Korlaelci, Murtaza. Pozitivizmin Türkiye'ye Girişi ve Ilk Etkileri, insan yay istanbul

1986, s. 185 '"

(8)

142 AUIFD Cilt XLIII (2002) Sayi 1 Tanzimatla baslayan yeni mantik harekctleri, didaktik ve sathi kalmis, maalesef kuvvetle yerle§ememisUr. tlim ve mantik anlayi§min geli§melerine kar§i duyulan biiyiik ihtiyac bazi terciime ve telif eserlerle bizde de vakit vakil kendini hissettirmis olmasina rağmen ne klasik mantik anlayisim, ne de yeni anlayislan benimseyen bir fikir ve kürsü gelenegi olusturulamamistir.28

Tanzimat devrinin bariz karakteri diisiincede ve hayatta ikiliktir. Eski ve devirde karsi karsiya yer almaktadir. Bu ikilik baslica yeni kurulan ilim ve eaitim kurumlan ile eskileri arasinda acikça görulur.29

""Yakin senelere kadar sun mantigin mukavemetlen, felsefe cereyanlannin zaifligi, garp ilminin yalnizca teknik gayelerle memlekete girmis olmasi gibi sebepler yeni mantik cereyanlannin yerlesmesini geciktirmiitir."30

Asil bati medeniyetinin temeli olan zihniyeti, felsefesi, arastirma metotlan bilinmedigi icin Tanzimatin getirdigi batili fikirler daima yiizeysel kahyordu.

Osmanhlarda bilim anlayisi imparatorlugu lslah gayesiyle acilan yeni eeitim kurumlan ile yenile§meye baslar. Bu yenilik Batıda gelisen miispet biiimlere karsi duyulan ilgidir.31

Ban biliminde gorulen geli§menin temelinde yatan en önemli ger?ek Yenicagda ortaya cikan modern matematik ^ali^malandir. Giordano Bruno (1548-1600)'nun derin felsefT spekiilasyonu, Galileo Galilei( 1564-1642) ve Descartes'in matematik akilyurutmeye dayanan sagiam sezgiciligi Türk toplumunca bilinmiyordu.32

Osmanh medreselerinde erken dönemde matematik ogrenimi geli§meye baslamisti. İlk iinlii matematikci Kadizade Rumi Türkistan'a gitmis, hayatim Ulug Bey'in kurdugu medrese ve rasathanede gecirmisti. Kadizade'nin ogrencisi Ali Kuscu ile Tiirkistan'dan Türkiye'ye gelmis. ve eserlerini bu memlekette vermistir. Kadizade ve Ali Kuscu'nun torunlan olan Kutbu'd-Din Mehmed He Mirim gelebi Tiirkiye'de yiiksek matematik ogrenimi ve yayinmi devam ettirdiler. Osmanh medreselerinde tıp ogretimi ilk asirlarda önemli bir yer tutuyordu. Fakat gerek matematik gerek tıp 16. Yüzyildan sonra durdu ve daha sonraki yiizyillarda ilkokul kitaplanndan ibaret kaldi.33

Ancak 18. Yiizyil sonlanna doğru Batı kiiltiiriinun matematik ve fizik gibi ilimlerde eosterdigi biiyiik ilerlemeler fark edilmeye başlandi. İlk defa Gelenbevf İsmail, eski matematik ile Batı matematigi arasinda gecit vazifesi gören eserler yazdi. Fakat Gelenbevf heniiz Batı matematigine tarn niifuz etmis sayilmazdi. Ancak 1795'de kurulan Miihendishane'nin ba|hocasi Tamanh Hüseyin Rıfki Efendi ile modern matematik ogretimi ba§ladiM

28 Porphyrios, isagoji.s. 11

» & Bt! §S: SffiE£K ,. 46

(9)

Modern Türk Dusuncesinde Mantik $alismalan 143 Daha sonra Tamanh Hüseyin'in oğlu Emin Paşa bu faaliyete devam etti. Cambridge Üniversitesi'nde matematik ve fizik tahsil etmis. olan bu zat memleketimizde modern matematigi yaymaya çahsanlar arasinda önemli bir yer tutar. Bu zat yiiksek matematik konusunda yayimlanndan <jok orta ogretim için kitaplan ve askeri ogretimdeki reformu ile taninir "

Modern matematige dair en esash ogretim ve yayinlar İshak Hoca (6. 1836) tarafindan gerçekle§tirilmi§tir. Modern matematik Tanzimattan sonra baslica Vidinli Tevfik Paşa ile daha geniş ölcude gelisme imkanim bulmustu. Fakat bir asır siiren bu yeni matematik yayinlanndan çoğu her §eyden önce ogretici bir karakter tasjmaktadir. Avrupada egitim görmiis ve oldukca derinlesmi§ bilim adamlan dahi memleketin bu pratik-didaktik ihtiyacina cevap vermeye çah§irken asil arajtirma alanini ihmal etme durumunda kalmis>rdir.36

Yenicagda modern matematik çalismalannin yeni mantik ara§tirmalanni te§vik ettigi gibi Türk dujunce hayatinda da modern matematik

ara§tirmalarinin Türk fikir adamlanni modern mantik çahsmalanna yönelttigini gözlemliyoruz.

Tanzimatin ilk dbneminde geleneksel mantigin hakim oldugunu belirtmistik. Bu dönemde eskiye bagh bir bilim ve mantik anlayi§imn takip edildigini goruyoruz. "Eski tarz mantik ve i l i m anlayıji asirlar boyunca ijlendigi i9in muessesele5mi§ adeta kahpla§mi5, butun fikir hayatinda mujterek bir anane halini almijtir. Bu durum konunun i§lenmesini kolayla5tirmi§ ve bir grup i^inde ifadesini mümkun kılmi§tir".37

§imdi eski mantik anlayi§ina bagh olarak yazilmis eserlerden bashcalanni zikredecek olursak, bu devirde Ebheri (61.1263)'nin İsagoji ve Gelenbevi'nin Mizanu'l-Burhan adh kitaplarinm şerh ve tercumeleri; telif olarak da Mehmet Hilmi, Türkçe Hiilasatu'l-Mantik, Ahmed Hamdi, Mantik, Kilisli Hocazade Mehmet Tahir, ZübdetiiH-Muhtelidat min et- Tasdikdt, Ahmet Cevdet Paa§a (1822-1895), Miyar-ı Sedat, Sim, Miyaru'l- Makal, Abdurrahman Nairn, Mantık Hülasasi, Mehmet Tevfik, Gayetu'l- Beyan ft Hmi'1-Mizan, Mehmet Nuri, İkmalu Burhan ft Tercilmani Mizan, Ahmet Hıfzi, Kısmu Tasavvurat min Hülasati'l-Mizan, Ömer Fevzi', Miyaru'l-Ulum, Ali İrfan, Methal-i Mantik, Rasid, Mizanu'l-Makal Said Pa§a, Hülasa-i Mantik, İsmetullah, Hülasa-i llmi Mantık adh eserleri zikredebiliriz.

Bu eserlerde pedagojik gayeler ön planda tutularak, medrese ve mekteplerde okutulmak iizere yazilmis ders kitaplandir. Bu eserlerin hemen hepsi Ebheri'nin Isagoji adh kitabinin plani esas ahnarak yazilmi§tir. Bunun da esasini Stoacilann tesiriyle, ibn Sina'da mükemmel §eklini alan Aristo mantigi te§kil eder. Bu kitaplarda, metafizik konulardan uzak kalmarak daha

35 Olkcn, Hilmi Ziya, A. e. e. . s. 25 3* C l k c n . H i l m i Z i y a , A . g . c . . s . 2 6 37

(10)

144

AUIFD Cilt XLIII (2002) Sayı 1 çok mantik'in teknigi ele alınmistir. Bu kitaplarda konulann agirhk merkezini kıyas olu§turur. Tanim, önerme ara$tirmalan ise kıyasin hazirlik safhasidir. ispat §ekilleri ise kıyasin bir nevi tatbik yeridir. Ancak bu kısma 90k az yer verilir.™

Tanzimattan sonra egitim ve ogretim sahasinda yapilan lslahatlar neticesinde, yeni asilan okullarda medreselerden farkh bir zihniyet igerisinde eeitim ve ogretim faaliyetleri devam etmekte ve miispet bilimlere daha 90k önem verilmekteydi. Bunun sonucunda bati kultiiriinun tesiri altinda eskisinden farkh bir bilim ve mantik anlayisj geli§meye başlamistir. Yeni tarzda yazilan mantik kitaplanni, memlekette yapilan ilmı faaliyetlerin zorlamasi neticesi, yani ilmf bir faaliyetin dogurdugu bir ihtiyacin karsjhgi olarak kaleme ahnmis, oldugunu zannetmemek lazımdir. Bunlar da sırf Batı fikir aleminde olup bitenlerden haberdar olmak amaciyla bu alandaki yeni çah§malann Batidan nakledilmesinden ibarettir. Bu nedenle Yeni mantik cereyanlannda ?esitlilik hakimdir. gesjtler arasinda fikir zincirlemesi pek yoktur. Bu konuda eser veren muellifler, Avrupa'daki çesitli cereyanlan Türk fikir alemine tanıtmaya ijabalamisjardir.39

Eski ilim ve mantik anlayi§i yeni gelijen bilimsel zihniyet kar§isinda eski etkisini kaybetmeye basjayinca bir uzla§ma ?abasina girisildi. Eski mantik miicadelesine devam edebilmek için yeni bilimsel zihniyetten yararlanma yoluna gitti. Artik mantik^lar bati fikirlerine ilgisiz kalamiyordu. Bu nedenle esasini suri (formel) mantik te§kil etmek üzere Bati felsefesinin bazi yeniliklerini i?eren mantik kitaplan yazilmaya bajlandi.40

Eskiyle yeninin uzlastinlmasi sahasinda sayabilecegimiz eserler arasinda Gallupi'den Miftahu'l-Funun adh tercume bir eserle Ali Sedat'in Mizanu'l-Ukul Fi'l-Mantik ve'l-Usul ve Lisanu'l-Mizan adh mantik kitaplan baste gelir. Türkiye'ye mantik konusunda yeni fikirler ilk defa bu kitaplarla girmistir. Gerek Miftahu'l-Funun miitercimi ve gerekse Ali Sedat mantik anlayi§inda eskiye bagh olmakla beraber, eski mantik?ilardan farkh olarak batıdaki yeni fikirlere eserlerinde yer vermisjerdir. Bu eserlerde eski ile yeni bir araya getirilmi§, bir nevi uzla§tinci bir yol takibedilmi§tir.41

İtalyan mantik9isi Gallupi'den tercume edilen Miftahu'l-Funun adh mantik eserini Hilmi Ziya Ülken doğrudan doğruya yeni mantik sah§malan arasinda zikrederken42 Necati Öner, Gallupi'nin izah ettigi mantigin esasini yine Aristo mantigi olmasi ve mantik konulannin eski tarz mantik kitaplannda olduğu gibi ele ahnmis, olmasindan ve eserlerde eskiyle yeni bir

38 Oner, Necati, A. g.e.,ss. 17,47 39 Oner, Necati, A. g. e., ss. 49. 50

40 Ulken Hilmi Ziya "Tanzimattan Sonra Fikir Hareketleri", s. 15; Ülken, "Türkiyc'de Tanzimattan Sonraki Mantık Hareketleri", s. 41

(11)

Modern Türk DufUncesinde Mantik Çalifmalan 145 arada zikredilmesinden dolayi, uzlasmaci bir tavirla hazirlanmis. eserler arasinda zikretmi§tir.43

Miftahu'l-Funun yalniz bir tercumc degildir. Mütercimi esere bazi ilaveler yaptigi gibi kitabin sonuna bir de ek yapmijtir. Bu bakimdan eserin ash Gallupi'nin olmakla beraber miitercimin mantik anlayisina göre yeni bir şekil almistir. Bu eserle fikir hayatimiza giren yenilik, kitabin yazihsinda takip olunan metotla son kısmina eklenen metot konusudur. Gallupi'nin kitabinda klasik tarzdan farkli olarak başka bir tarz takip edilmistir. Eski mantik kitaplannda sentezci bir yol takip edilmi§tir; Gallupi'nin eserindc ise analiz metodu kabul edilmi§tir. O, kitabma kıyas konusundan ba§liyor, sonra kıyasin parsalari olan önerme ve terime geciyor. Gallupi'nin eserinde o zamana kadar fikir hayatimizda yeni olan bir diger nokta eserin sonunda metoda dair kısa bir konunun bulunusudur. Burada en genel §ekliyle metot konusu ele ahnmijtir. Bu tarihten itibaren Tiirkiye'de yazilan yeni mantik kitaplannda metot konusu işlenir olmustur. Asil eserin kendisinden çok miitercimin, eserin sonuna ekledigi "Lahika" (ek), diisiince hayatimiz için yeni fikirler içermektedir. Eserin aslında olmayan tasavvurat çesitleri, tasdik türlerine göre önerme çe§itleri ve kıyas §ekilleri eski mantik kitaplanndaki gibi işlenmistir. Daha sonra ?e§itli akılyiiriitme şekillerinin özel kurallan diye bilimlerde metottan, son bolum olarak da yanlis/tan bahsedilmijtir.44

Hilmi Ziya Ülken'e göre, Türk dusuncesinde, eski mantikla yeni mantigi uzlastirma ^abasi i?inde olanlardan biri de İsmail Hakki İzmirli'dir.45 Öner'e göre ise o yeni tarzda mantik konularmi i§lemi§tir. İsmail Hakki İzmirli, meseleleri Batih tarzda ele almi§tir46 izmir'li Miyaru'l-Ulum adh kitabinda meseleleri gelenege bagh olarak eski anlayi§ i?inde ele almistir. Önce bilginin kisimlan olan tasavvur ve tasdikten bahseder. Sonra gelenege uyarak mantigin önemi, konusu ve amacini aciklar. İzmirli mantik konulannin Aristo'da 8 baba aynldigini, daha sonra Porphyrios'un İsagoji'sinin ilavesiyle 9'a 9iktigini soyleyerek, mantik konularmi aciklar.47 "Felsefe Dersleri" adh eseri e^ki anlayi§tan farkli Bati kaynaklanndan istifade ederek yazmistir. Bazi konularda İslam mantikcilannin fikrine de temas etmi§, Bati mantik9ilannin fikirleriyle kar§ila§tirmi§tir. Eserin tümü göz önüne alininca İzmirli'nin, bu eseri ile eski anlayisj terkettigi ve Bati mantikcilannin mantik meselelerini ele ah§ tarzlanni benimsemis oldugu gorulur. Burada izmirli'nin kendine has yeni bir fikri yoktur. Fikirlerini daha çok Paul Janet, Rabier, Boirac gibi Batih mantikcilardan almistir. Bu nedenle eseri, sistematik bir bicimde ele alinmamistir. İzmirli bu eserini "Miyaru'l-Ulum'dan tamamen farkli bir tarzda ele almi§tir. Eseri iki ana boliime ayırmis. gözukuyor. Birinci bolum kısa tutulmus. ve bilgi teorisi, fsefe ve bilimsel bilgi incelenmi§tir. İkinci

43 Oner, Necati.A.g.c, s. 51-54

" Daha fazla bilgi için bkz. Miflahu'l- Fünun, Istanbul, 1928, ss. 160-189 45 Olkcn, Hilmi Ziya. "TUrkiye'dc Tanzimattan Sonraki Mantık Hareketleri". s. 42

46Oner.Necati,A gc.s.63

(12)

146

AUIFD CiltXLIU (2002) Sayı 1 bolum tamamen mantik konusuna aynlmistir. ikinci bölüm de kendi içinde bab'lar ve fasil'lara aynlmistir. Önce formel (suri) mantik batih tarzda ele ahnir ancak konulann sırasi geleneksel i§leni§ tarzi sırasini takip etmi§tir. Mesela birinci olarak tasavvurat ele alinir ve tiimeller konusu ve on kategori isjenir. İkinci olarak tasdikat, 3. Olarak akil yurutme ele alinir sonuna da cebirsel matematikle ilgili bir lahika ekler48.

Önergeye göre, İzmirli'nin Felsefe Dersleri adh eserinin asil önemli olan kısmi eserin sonunda bulunan ektir. Burada Bati'da Rönesanstan sonra Aristo mantiginda yapilmak istenen yeniliklere temas edilmi§tir. Ancak izmirli'nin bu konuda anlattiklan bizde yeni degildir. Daha önce Ali Sedat (1857-1900) tarafmdan ele alınmistir. Fakat bu iki mantikcimizm meseleleri ele alis. tarzlan farkhdir. izmirli, Hamilton'un yüklemin niceligi meselesini izah edip bunun münaka§asini yapiyor. Boole (1815-1864)'un matematik mantigi***na kısaca temas ederek kıyasa Descartes ve Stuart Mill (1806-1873)'in yapmis. olduğu itirazlan ve bunlara verilen cevaplan naklediyor.*'J

Öner'e göre, İzmirli, Descartes ve Mill'in klasik mantikla ilgili itirazlanni kabul etmiyorsa da tamamen haksiz olduklanni da kabul ediyor degildir. Bu nedenle gerek bu tutumu, gerekse yüklemin niceligi meselesi ve matematik mantik hakkindaki fikirleri,"geleneksel mantikta, Batıda yapilmak istenen yenilikleri, Ali Sedat gibi kiiciik görmez. Hatta acikca söylemiyorsa da meseleleri ifade ediş tarzi, kendisinin bu yeni hareketlere taraftar oldugu kanaatini veriyor.50

Uzla§maci bir tavirla eser veren en önemli Türk mantikcjsi da Ali Sedat'tir. Ali Sedat'in mantik çali§malan Türk mantik hareketleri arasinda bir doniim noktasini olusturmaktadir. Onun fikir hayatimizdaki önemi, Bati'da Rbnesans'tan sonra mantik alamnda ortaya cikan yeni fikirleri de içine alan bir mantik kitabini ilk defa yazmis olmasindan kaynaklanir. Ger?i bilimlerde metot konusunu ondan önce Miftahu'l-Fünun adh kitapta goruyoruz. Fakat Ali Sedat, formel mantiktan hicbir yeni fikir ihtiva etmeyen bu kitabi geçerek, metot konusunu daha etrafli bir §ekilde izah ettigi gibi, İngiliz mantikcilannin Aristo mantigi üzerine ileri sürdukleri yeni fikirleri ele alıp onlann münakasasini yapmis ve devri için Avrupa'da yeni olan Boole'un matematik mantigina da ayn bir bolum ayırmistir. Eserinde

4tt

49

30

Daha geniş bilsi için, izmirli, İsmail H., Felsefe Dersleri, Hukuk-Mat., 1st. 1330; Krs. O n c r , N e c a t i , Ag . e , S . 6 3

' George Boole scmbolik dill dusiince tahlilinin aleti saydigi için matematigi örnek alarak mantigi yeniden kurmaga yönelmistir. Bu nedenle cebinn işlem ve işaretlerini mantiga tatbik etmiştir. Bir baska ifadeyle matematigi mantiga bir nevi temel yapmak istemfstir. Boole, dusiincenin kurallanyla matematik işlemlerin kurallannm benzcrliginden hareket ederek matematik mantigi kurmustur. Bu yüzden o ,cebirsel mantigin asil kurucusu olarak kabul edilmektedir. Boole, Aristo'nun kıyas teorisinin formlanni gercekten scmbolik olarak ifade ettigini doğrulmaktadir. Ancak bu sembolleri cok sinırli gördugunden matematigin işlem vc işaretlerinin daha mükemmel oldugunu ,len sürmus ve mantiga tatbik etmistTr.

(13)

Modern Türk Diifuncesinde Mantık Qali^malan 147 ?e§itli cereyanlara yer vermis olmasina rağmen bir nakilci durumunda degildir. Kendi mantik anlayi§ina göre bunlan deaerlendirmijtir.51

Ali Sedat'in eserlerinde eski i le yenf daha çok uzlastinlmaya Salisilmistir. Klasik mantik konulanndan farkli olarak yiiklemin niceligT*"* meselesiyle tiimevarim hakkinda Avrupa'da ileri surulen yeni fikirleri belirterek bunlann münaka§asi yapilmistir. Ali Sedat'in kitabinin en önemli yam lahika (eki) dir. Burada (o dönemde) mantigin geçirdigi eelismelerden Boole ve Stanley Jevons (1835-1882)'un yeni mantik arastirmalarindan' matematikle mantigin birlcsmesi yolundaki 9abalardan bahsedilir. Ali Sedat bu kitabinda formel mantikla tatbiki mantigi uzlastirmak istemektedir.52

Ali Sedat, matematik mantigin bir taraftan olarak mantik problemlerini ele almis. degildir. Onun amaci memleketimiz i?in bilinmeyen fakat Batı fikir diinyasinda taninan bir mantik cereyanindan fikir hayatimizi haberdar etmektir" Boole'un a?tigi ?igirda yiiriiyen XIX. Asır mantik^lan daha genel olan mantigi ondan daha az genel olan matematikle izaha kalkismislardi. Ali Sedat bunun cikar bir yol olmadigim sezdigi içindir ki matematik mantiga taraftar olmamistir. Bati'da daha sonra yapilan mantik çahsmalan Ali Sedat'i hakh cikararak Russell ile geli§en yeni bir mantik cigin XIX. Asnn bu dar yolunu terketmis; mantik ?ali§malan Boole'dan farkli bir yolda gelişme göstermistir.54

Necati Öner, Ali Sedat'in matematik mantiga taraftar olmadigim soylerken Hilmi Ziya Ülken bunun aksine onun klasik mantiga karsi matematik mantigi savundugunu iddia etmektedir.55

Bilindigi gibi mantigin muhtevasiz, yalmz formdan ibaret oldugu fikri yenidir. XX. Asnn basindan beri gelismekte olan yeni mantik cereyanlannin hareket noktasi hep aynı fikirdir. Her ne kadar Ali Sedat eskiye baali mantik anlayisjnin tesirinde kalsa da mantigin metafizikten aynlmasi^gerektigi dusuncesiyle modern bir goriis sergilemistir.56 Ali Sedat, zamaninda yaşayan bir 50k mutefekkirimiz, Bati'da gelisen fikir hayatindan habersizken, devrinin Bati fikir hayatini taniyip en yeni fikirlerden memleketimizi haberdar etmek gibi önemli bir işi basarmis, bu suretle Tanzimattan sonra mantik disiplininde ilk hamleyi yaparak bu konuda önciiliik etmi§tir.57

51 Oner. Necati. A. g.c.s. 54

■"' Klasik Mantikcilar öncrmenin niceligindcn daima onermcnin konusunun nicelieini anlarmslar, yuklemin niceligine onem vermemislerdir. islam mant.kcilan da vuklemin niccliginin belirtildigi öncrmelcri "Kazaya-i Münharife" (kural drsi onermcler) olarak telakki etmisler ve işlcm dis. bırakmislardir. Klasik mantikta önemsenmeyip işlenmeven bu konu XIX. Asir Ingiliz mantikfilannca ele alındi. Georse Bcntham'in onculucu'ile Hamilton yuklemin niceligi problemini işleyip gelistirmistir. (Bkz. Necati Oner Klasik

Mantik, s. 52) '

52 Daha fazla bilgi için bakiniz. Ali Sedat. Mizanu'l- Ukulfi'l- Mantık ve'l- Usui Karabat Matb.. Istanbul. 1303. ss. 204 vd;

" Oner, Necati, "Turkiye'de Yeni Mantik Cereyanlannin İlk Habercisi Ali Sedat" s 66

"Oner, Necati, A. g.e.,s. 73 ' '

" Olken. Hilmi Ziya, "Turkive'de Tanzimattan Sonraki Mantik Harekctleri" s 42

56 Oner. Necati, "Turkiye'dc'yeni Mantik Cereyanlannin ilk Habercisi Ah Sedat" s 63

(14)

148 AUiFD Cilt XLIII (2002) Sayı J Önce geleneksel eskiye bagh mantik anlayi§ini, sonra Batida ortaya cikan yeni fikirlere de yer veren uzla^maci zihniyctin iirunii mantik çali§malanni, daha sonra da doğrudan doğruya yeni mantik çali§malanni goruyoruz.

Ali Sedat'tan sonra yazilan mantik kitaplan yeni bir zihniyet içinde ele ahnmi§, Avrupa'da mevcut çesitli mantik cereyanlan tesirlerini TUrkiye'de de göstermi^tir. Yeni tarzda yazilan mantik kitaplannda Aristo mantigma az yer verilir olmustur. Yenicag felsefesinde bazi yeni metafizik mantiklar da meydana cikmis, gerek bu mantiklar gerekse Boole'la ba§layan matematik mantik ve bunun gelismesinden doğan lojistik memleketimizde tanitilmis ve bunlar taraftar bulmustur.58

Yeni tarzda yazilan mantik kitaplan da Batida bu konuda yapilan yayinlar brnek alınarak eskiden farkh bir zihniyet içinde kaleme alınmis. ders kitaplandir. Bunlar arasinda liseler için M. Fazil'in tlm-i Mantik, Ağaoglu Tezer'in Suri ve Tatbiki Mantik, Hasan Ali Yücel'in Mantik, Hatemi Senih Sarp'in Mantik; Oniversite için Ahmet Naim'in ilim-i Mantik (Rabier'den terciime), Hilmi Ziya Ülken'in Mantik Tarihi ve Von Aster'in Bilgi Teorisi ve Mantik adlı kitaplar yayinlanmistir.59

1935-1948 yillannda İstanbul Üniversitesinde hocalik yapan Alman Felsefe Tarihcisi Von Aster, mantigi memleketimizde yeni bir tarzda i§lemi§tir. Von Aster'in Bilgi Teorisi ve Mantik adli kitabinda mantik problemleri bilgi teorisi içinde incelenir. Aslen mantikci olmayan Aster'in Kant (1724-1801) gelenegine uyarak mantigi bilgi teorisi içinde kabul

etmesi, mantigin ayn bir bilgi kolu olmadıgi kanaatinden

kaynaklanmaktadir. Von Aster'in tanittigi ?igin ondan sonra TUrkiye'de takip eden olmami^tir.60

Avrupada Ronesanstan sonra mantik sahasinda beliren yeni fikirler, Aristo'ya yapilan itirazlar, metot meseleleri, Boole'la basjayan matematik mantiktan ibaret degildir. Lojistik hakkinda ilk bilgiler memleketimize Salih Zeki (1864-192l)'nin Henri Poincare'den yaptigi terciimelerle girmeye bajlami^tir. Bunlar disinda kalan mantiga ait bir çok yeni fikirler, Hilmi Ziya Ülken'in Mantik Tarihi ile memleketimizde tanitilmi§tir. Ülken bu kitabinda metafizik mantiklanni, Leibniz, Kant ve Hegel (1770-1831) mantiklanni tanıtmaktadir.61

Leibniz bir taraftan Aristo mantigi üzerinde ?ali§malar yaparken, diger taraftan da yeni bir mantik sistemi denemelerine giri§mi§tir. Bir mantikci olarak Leibniz'in bizde tanitilmasi Prof. Hilmi Ziya Ülken'in Mantik Tarihi adh kitabi ile bas>mis. daha sonra Prof. Nusret Hizir, Leibniz'in yeni bir

S8 Oner Necati Tanzimattan Sonra TUrkiye'de Him ve Mantik Anlayip, s. 62 "A ee s

62

MA: g : e:. s. '6 7

(15)

Modern Türk Dufiincesinde Mantık Qah$malari 149 mantik sistemi kurma denemelerini, Prof. Eralp yine Leibniz'in Aristo mantigi üzerinde yaptigi çahsmalarini izah etmislerdir.62

Leibniz'e göre kavram mevcut olanin alameti degil mümkiin olamn alametidir. Onun mümkun ile reel arasinda yapmis olduğu aynm mantigin Aristo realizminden kurtulmasina sebep olmustur. Leibniz mümkunun ne oldugunu tayin etmeye ve reel tanimlarla adsal tanimlan ayırmaga çalisir. Leibniz'in tanim teorisi onda "art combinatorie" denen mantik usuliinii dogurmustur. Bu da Leibniz'de cebri sembolizmi meydana getirmistir. Iste sembolik veya matematik mantik buradan doğmustur63

Ülken, Kant'in tanım teorisi ve onun mantikta psikolojik prensipler oldugunu iddia eden mantikcilara karsi almis olduğu tavir üzerinde durup, Kant mantiginin karakteristik vasfini belirtmeye çalisir. Kant'a göre mantik dusuncenin zaruri kanunlannin apriori i l mi d i r . Mantik, akhn iyi kullanilmasina ait bir ilim olup yoksa subjektif bakimdan yani psikolojik prensiplere göre kullanilmasina ait bir ilim degildir64

Hegel'in diyalektik mantigi ve bu mantigin sol Hegelciler tarafindan kullanihsi Mantık Tarihi adh kitapta etraflica izah edilmistir. Hegel'e göre "Klasik Mantik" bir jeyin ayni zamanda hem var hem yok olamayacagi kanaatindedir. Bu hiikiim ancak hareketsiz alem için doğrudur. Halbuki varhk sürekli bir oluş içerisindedir, o halde Klasik Mantigin prensipleriyle varhk arasinda bir uyuşmazhk vardir.65

Hegel bu fikirden hareket ederek diyalektik mantigi kuruyor. Ülken, Hegel mantiginin ve bunun sol Hegelciler tarafindan yapilan tatbikatinin yanhshgıni Tarihi Maddecilige Reddiye ve Felsefeye Giri§ adh eserlerinde gösteriyor. Hegel mantiginin ne zihnimize, ne eşyaya tatbik edilebildigini, mantigin yapisinin degismesine imkan olmadigini izah ediyor.66 Ülken'e göre Hegel'in mantik tesebbusii 50k fazla cüretlidir. Klasik mantigi luzumsuz bırakmak ve gercegin akisina uygun bir mantik kurmak iddiasi ile ortaya atilan bu fikir gercekte hicbir ilmin gelismesi tarafindan teyid edilmemistir. Hi?bir keşif , hi?bir icat hatta hicbir isbat diyalektik mantiga göre cereyan etmiyor. Arastirma yollanmiz (mu§ahede, tecrube, deney) ve tümevanm, diyalektik mantikla tamamen alakasiz olarak ijlemektedir. Bu yeni mantik tesebbusu ancak Hegel'in kendi metafizik goru§unu meşrula§tirmak için kullandigi özel bir dusunce aleti olarak kalmaktadir.67

62 Hızir, Nusret, "Yeni Mantigin Onciisu Leibniz", s. 433-440; Eralp, Vehbi, Matematik,

Fizik ve Ktmyada Metod, sSl; Kr5. Oner. Necati, Klasik Manil s. 910ncr. Necati

Tanzimattan Sonra Turkive'de Ilim ve Mantik Anlayis,, s. 70

63 Ulken. Mantık Tarihi, s. 142 MU l k e n , A . g . e . , s . 151

" Ulken, A. g. c, s. 215 vd; Ulken, Felsefeye Gins, (Binnci Kısım) 2.bsk. Ankara, 1963. ss. 125-12?; Daha fazla bilgi için bkz' ftegel,Vw.«y? Bilgiler Ansiklopedisi (Mantik Bilimi), çev. Aziz Yardimh. Idea yay,, Istanbul, 1991, ss. 125 vd.; Aynca 172-173. Sayfalar.

Öner, Necati, Tanzimattan Sonra Tiirkiye'de Him ve Mantık Anlayisi, s. 69; krş. Ülken, Hilmi Ziya, Mantık Tarihi. s. 216; Ulken, Felsefeye Giriş, s.l 10 Ulken,

Hilmi Ziya, Felsefeye Giriş, s. Ill

(16)

150 AU1FD Cilt XL! 11 (2002) Sayı J Metafizik mantiklar arasinda mantigi ideal bir varlik ilmi olarak kabul eden anlayis. ta memleketimizde taninmaya ba$lami§tir. 1952'de Takiyettin Meneiisoglu tarafindan dilimize çevrilen Heinz Heimsoeth'un Felsefenin Temel Disiplinleri adh eserinde, ideal varlik incelenirken şunlan soylemektedir: "matematigin, mantigin, ya da pratik akhn ve genellikle degerlerin bilgisinin sözunu ettigi §eyler, yani sayilar, sddller, yargi ve cikanm §ekilleri, ahlak yasalan ve degerler, herhangi bir §ekilde vardirlar.'^ Bu durumda matematik ve mantiksal bilginin objeleri, ya da ahlaki akil bilgisinin objeleri ideal var olan objelerdir, Heimsoeth'e göre.69 Nicolai Hartmann tarafindan ileri süriilen ve başka bir yönden mantigin diger bilgi kollanndan mustakil olarak ele alınmasini mümkiin kılan bu anlayisi, Ülken etraflica tanıtmijtir. Hartmann mantigi eski mantik anlayi§i gibi ne bir alet ne de lojistik gibi totolojik sayıyor. Ona göre mantik ideal varlik bilimidir. Mantik sahasi ideal bir manada kendi basina varlik sahasidir. Mantiki hasilalar saf objelerdir ve ideal bir varliga sahiptirler. Kavram, zihnin yaptigi bir birlesme fonksiyonu degil benzerlerinin birligidir. istidlal (akılyurutme) bir diisiinme metodu degil genel unsurlarla tikefunsurlar arasinda bulunan tabilik miinasebetinin ideal halidir. Mantik kanunlan ne dusiincenin ne de bilginin kanunlandir. Bu ideal varligi ve ona ait münasebetleri düzenleyen kanunlardir. Bu duruma göre mantik sahasi, ideal manada müstakil bir varlik sahasi olarak kabul edilmi§tir.70

Yeni mantik falijmalanndan sembolik mantik çalismalan diğer mantik cereyanlanndan farkhlik gösterir. Diger cereyanlar daha 50k orta ogretim i?in yazilmis ders kitaplannda yer almistir. Bu kitaplarda sembolik mantiktan hi^ bahsedilmez. Sembolik mantik bizde ya iiniversitelerde verilen dersler miinasebetiylc veya ogretim gayesi ile degil de, yine üniversite hocalan tarafindan şahsi ?alismalar olarak ele alınmistir. Sembolik mantik 9ali§malannin tarn bir savunucusu olarak Salih Zeki'yi goruyoruz. O, 1916'da nejrettigi Mizan-i Tefekkur adh eserinde matematik mantigi hem savunmus hem de biitiin yönleriyle a^iklamistir.

Sembolik mantik çalismalanndan matematik mantik disinda lojistik ile ilgili eserler gerek terciime gerekse telif olarak daha fazla bir yekün tutar. Salih Zeki'nin Henri Poincare'den terciime ettigi ve 1928'de yayinladıgi Him ve Usui, Prof. Kerim Erim'in 1930-1932 yillan arasinda Mühendis Mektebi Mecmusi'n&a matematigin esasina dair yayinladigi makaleleri ile Nazari Hesap adh eseri, 1935'de Nusret §ukrü (Hizir)'nun Reichenbach'tan tercume ettigi ihtimaliyet Hesabimn Mantiki Temelleri ve Dil ve Tarih-Cografya Fakultesi Dergisinde 1945-1956 yillan arasinda neşrettigi makaleler, Macit §ükrü (Gökberk)'nun Carnap'tan tercume ettigi Eski Mantik Yeni Mantik, Hilmi Ziya Ülken'in 1936'da yayinladigi Yirminci Asir

6S Heimsocth. Heinz. Felsefenin Temel Disiplinleri, Qev.Takiyettin Mengu^oglu, Rcmzi

Kit,, Istanbul. 1986, s. 87 m Bkz. Heimsoeth, Heinz. A. g. e., s.91 7,1 Öner, Necati, Tan-imaltan

(17)

Modern Türk Dusuncesinde Mantık ^alişmalan 151 Fihzoflari, Vehbi Eralp'in 1939'da Reichenbach'tan terciime ettigi Lojistik, Olken'in 1942'de yayinlanan Mantık Tarihi ve A. Reymond'dan terciime ettigi Lojistik Prensipleri ve Muasir Tenkit. Hamdi Ragip Atademir tarafindan 1948'de terciime edilip teksir halinde yayinlanan, J. L. Destouches'un Sorbonne da 1943'de verdigi derslerin ikinci kısmi Lojistik ile ilgili Tiirkiye'de neşredilen çahsmalardir.71

Lojistik iizerinde Avrupada yapilan çahsmalardan fikir hayatimiz, ilk defa Salih Zeki'nin Henri Poincare'den yaptigi tercumeyle haberdar olmustur. Poincare'nin bu eserinde Russell ve Hilbert'in mantiklan ele alinip, lojistigin o zamanki durumu tenkit edilmistir. Bu suretle lojistik'e ait ilk bilgiler bize tenkidiyle beraber girmistir. Poincare'nin Him ve Usui adh kitabinin Türkiye'de nesnnden iic sene sonra, Prof. Kerim Erim yeni mantigi ele alarak daha ziyade bu mantigin dogus sebebi iizerinde durmustur. Prof. Erim matematigin esasina dair seri halinde yayinladigi makalelerin, iiciincii, dbrduncu ve altıncisinda ve Nazari Hesapm birinci ekinde matematikte antinomiler meselesinden bahisle; ciimleler kuraminin tatbikinde bir takim antinomilerle karsilasildigim aciklayip, Russell, Burol Forti ve Richard'a izafe edilen antinomileri zikrediyor. Bu antinomilerin matematikte degil, klasik mantigin sonsuz cumlelere tatbikinden ileri geldigini söyliiyor. Öner'e göre, Erim, klasik mantigin yetersizligine kanaat getirip, yeni bir mantigin gerektigi fikrini savunan lojistikciler tarafina yönelmistir.72

Lojistigin daha etrafh bir şekilde tanitilmasi Macit §iikrii'niin Carnap'tan yaptigi tercume ile olmu§tur. Bu yeni mantik Reichenbach tarafindan İstanbul Üniversitesinde verilen derslerle dii§unce hayatimiza girmistir. 1939 da Reichenbach'ın ders notlan Prof. Vehbi Eralp tarafindan Tiirkce'ye 5evrilerek Logistik adı altında yayinlandi. Bu eserde iki hakikat degerli mantik ele ahnir. ^ok hakikat degerli mantiklara yer verilmez. Bizde yeni mantik anlayi§i ile ele alinip yazilan bu ilk mantik eserinde §u bolumler vardir: Önermeler hesabi, tahlil usulu, cumlelerin bünyesi, kelimelerin tasnifi, fonksiyonlar hesabi, similar hesabi, klasik mantik, tümevarim, paradokslar, sonsuzluk kavrami ve aksiyomatik sistemler. Lojistigin esas meseleleri olan önermeler hesabi, fonksiyonlar hesabi ve siniflar hesabi işlemleriyle birlikte izah edilmistir. Lojistikte asil olan fonksiyonlar ve sınıflar hesabidir. Önermeler hesabi bu ikisine giriş, mahiyetindedir. Yiiklem mantigi olan klasik mantiktan lojistigin aynldigi noktalardan birisi lojistigin münasebetler mantigi olmasidir. Reichenbach bu iki mantik anlayisi arasinda şu iki farka işaret eder: Birincisi klasik mantigin biitiin münasebetleri i§lemeyisidir. Klasik mantigin kullandigi önermeler tek degi§kenli fonksiyonlarla ifade edilir. gunku bu mantikta birden fazla degi§kenli fonksiyonlara yer yoktur. Bunlar da tek degi§kenli fonksiyonlara irca edilir. Mesela "Mehmet Ali'den Biiyiiktiir" önermesinden, eski mantikta, formel olarak "AH Mehmetten Kiiciiktiir" önermesini cikaramayiz. Halbuki bir

(18)

152 AtJiFD Cilt XLIII (2002) Sayı 1 münasebetler mantigi olan lojistikte bu ifade mümkundiir. Ciinkii lojistikte ikiden fazla degiskenli fonksiyonlarla da i§lem yapilabilir; farkin ikincisi bir sınıfa mensup olmak miinasebetiyle, bir sınifin tali sınifi olmak miinasebeti birbirine kan§tinlir. Mesela "İnsanlar Ölumludur" önermesi gibi "Sokrat Ölumludur" onermesi de tiimel olumlu sayilmisjir. Her iki önerme klasik mantikta "S a P" sembolik ifadesiyle gösterilir; lojistikte ise birinci önerme "S I P" ikinci önerme "S 3 P" ifadesiyle gösterilir.73

Prof. Nusret Hizir'in mantik tarihimizde önemli bir yeri vardir. Yeni mantik modern mantik, sembolik mantik veya lojistik denen mantigin Türkiye'de ilk temsilcisidir.74 Prof. Nusret Hizir ikiden fazla hakikat degerli mantiklann temel kavramlan hakkinda neşrettigi yazisinda iic hakikat decerli mantiklann temellerinin saglam olmadigini isbata çah§ip, olasilik mamiSma taraftar gorulmektedir. Olasilik mantigindan, Nusret Hizir'in Reichenbach'tan tercume ettigi ihtimaliyat Mefhumunun Mantiki Esaslan adh makalenin 1935 de nesjinden sonra fikir hayatimiz haberdardir.75 Hizir'a göre ikiden fazla hakikat degerli bir mantik sisteminin sağlam olabilmesi için o mantigin olasilik mantigi olmasi gerekmektedir. Hizir'in isbata 9ah§tigi ikiden fazla hakikat deserli mantigin tutarsiz olu^unu, makalenin nesredildigi tarihe kadar olan mantiklar için anlamak lazımdir. 1945 den sonra tutarh olan ikiden fazla hakikat degerli mantiklar kurulmustur.76

Prof. Ülken olasilik mantigi hakkinda bir eser yazmi§sa da (o dönemde) heniiz ne§redilmemi§tir. Prof. Öner tarafindan bizzat gorulen bu eserde lojistigin kısa bir tarihcesinden sonra ihtimaliyat (olasilik) mantigi etraflica anlatilmaktadir Olken 1936 da neşrettigi Yirminci Asır Filozoflan'ında olasilik mantigini tenkit eder. Ona göre ihtimaliyat mantigimn dogru oldueunu iddia etmek, yine zımni olarak doğru ve yanhs şeklindeki ?ift kıymetli bir mantigi kabul etmeye baghdir.77

Mantik cereyanlanndan matematik mantik, sembolik mantik, metafizik mantik çok degerli mantik yamnda metodoloji konusu da üzerinde önemle durulan mantikla ilgili bir alan olarak kabul edilmistir. Bu goruse göre, mantik bir metot bilimidir.

Aristo mantigi, eski anlayis. i?inde bilimin metodudur. Aristo, mantigi fizik ve metafizici izah i?in metot olarak kullaniyordu. Aristo mantigi, batı ve doğu orta?aginda bir alet telakki edilmis. ve biitun bilimsel faaliyetler i?in yeter metot olarak ragbet görmus,tur. Rönesanstan sonra yeni bir geli§me istikameti alan bilim i?in Aristo mantigi, metodoloji olarak yeterli olmayinca

"Oner Necati Tanzimaltan Sonra Turkiye'de Him ve Mantık Anlavifi, s 81-82; Öner, Nccati TO kiye'de Mant.k ?ali5malan", Felsefe Dtinyast, say. 6, Aral.k, 1992, s. 9; Aym tenkit er için bkz. Berfrand Russell, D, Diinva Uterine Bilgimiz, çev. Vehbi Hackadirogki, Istanbul, 1996, ss. 47-48; Carnap, Rudolf, Eski Mantık Yeni

Manytik. Felsefe YilM Bozkur Mat., Istanbul, 1934-35, ss. 250-251; Hiz.ir, Nusret, Felsefe Ya7,hn (Eskf Mantık-Yeni Mantık). 2. Bsk.. Istanbul, 1981. s. 226

74 Oner Necati. "Profesor Nusret Hızir", Doğu Ban. yil 3, sayi; 12, Ağustos, Eylul, Ekim 2000, s. 70 75 Oner, Necati, A. g. e. , s. 82

(19)

Modern Türk Diifiincesinde Mantık ^alifmalan 153 yeni yollar arandi. Bacon ve Descartes'in, Aristo mantiginm esasini teskil eden kıyasa itirazlan bu sebeptendir. Bacon ile baslayan yeni mantik çahsmalarinin sebebini, mantigin kendi içinde bir gelismesi olarak degil de, bilimsel faaliyetlerin zorlamasi ve bu faaliyetlerin gerektigi ihtiyaci karsilamak i9in eski mantigi tamamlama gayretinde aramak doğru olur. O halde diyebiliriz ki, her bili m anlayisi bir metodolojiyi gerektirir. XVI. Asırdan itibaren yeni bir istikamet alan bilimde kesif ve isbat metotlan için gosterilen faaliyetler, Bacon ve Descartes ile baslayan bu sahadaki yeni fikirler, bilimlerin gerek musterek gerek tek tek metotlannin tesbitine yol acti. Bu metodolojik fikirler Port-Royal mantikcilan tarafindan mantiga bir bolum olarak ilave edildi. Mantik kitaplannda bu boliim kah metot kah tatbiki mantik kah özel mantik diye adlandinldi.78

Hamdi Ragip Atademir Metot Ozerine adlı eserinde mantigin suri ve tatbiki diye aynlmasıni uygun bulmuyor. Sonuç cikarmamn suri mantigin, tümevanmin ise tatbiki mantigin konusu olarak incelenmesini tamamiyle tutarsizgbruyor.79

Öner de aym fikre katildigini beyan ederek §unlan sbyliiyor: "Biz de mantigin suri ve tatbiki diye ikiye aynhsi fikrinin doğru olmadigi kanaatini tasiyanlar tarafindayiz. Bize öyle geliyor ki, tatbiki mantik denen bolumde işlenen fikirler esasini Aristo'nun koydugu suri mantigin aciklanmasidir. Öncullerin doğru olarak tesbiti için ortaya konan birtakim yeni kaidelerdir. Zihin hangi alanda ?alisirsa çahssin, yeni bir fikir elde etmek i?in kullandigi yol sonu? cikarma (tümdengelim) ve tümevanmdir. Mantik, bu isjeyis, tarzimn tesbitinden ibarettir. Aristo mantigi birinciye, Bacon ile başlayan yeni mantik ise ikinciye fazla önem vermistir.80

Öner'e göre Yenicagda bilimlerin metotlan üzerindeki 9ahsmalar suri (formel) mantigin ayiklanmasidir. Bu faaliyetler Aristo mantiginm kotu kullanilmasinin öniine ge^mistir. Öner, bilimlerin ilerlemesinde biiyiik rol oynayan metodoloji ?ahsmalanni yeni bir mantik olarak degil mevcut mantigin lslahi olarak kabul etmektedir. Bu nedenle mantik bilimini, suri ve tatbiki diye ikiye ayırmanin mantikli olmadigini ileri siirmektedir.8' Öner'e göre mantik bir metodolojiden 50k bir varlik bilimidir.82 Bu nedenle metodoloji bir mantik olamaz; hatta İslam mantikcilannin kabul ettigi gibi bir fen bir sanat ta olamaz; mantik formel bir sistem olmanin da ötesinde ideal bir varlık bilimidir, diyebiliriz.

Batidaki fikri çahsmalara uyarak bizde ilk defa Miftahu'l-Fununla bilimlerde metot konusu yeni tarzda yazilan mantik kitaplannda yer almistir. İsmail Hakki İzmirli'nin Felsefe Dersleri adlı eseriyle mantik; genel, özel

"Öner, Nccati, A. g. e., s. 85 7<)

A. g.e.,s. 85

8 lBk!.A.g.e.,s.86

82 Öner, Necati, "Türkiye'dc Mantik galismalan", s. 5; kr§. Kılic, Recep, "Prof. Dr.

(20)

154 AUIFD Cilt XLIII (2002) Sayı 1 veya suri ve tatbiki diye ikiye aynlmaga basjanmi§, bilimlerde metot konusu ikinci kisimda miitalaa edilmi§tir. Bizde metot üzerine fikirler, yeni tarzda yazilmis. butun mantik kitaplannin bir bolumu olarak ele alındigi gibi bu sahada mustakil olarak da telif ve terciime edilmis, eserler vardir. Evvelce adlan geçen yeni tarzda yazilmis. mantik kitaplanndan ba§ka bu konu ile ilgili olarak nesjedilmis eserler §unlardir: Telifler: İsmail Hakki izmirli'nin Fenni Menahic (1913), Z. Fahri Fındikoglu'nun Metodoloji (1945), Vehbi Eralp'in Matematik Fizik ve Kimyada Metot (1947) adh eserlerdir. Terciimeler: Descartes'tan Metot Hakkında Nutuk (İbrahim Etem terciimesi-1895, M. Karasan terciimesi 1947), Aklın idaresi Icin Kurallar ( M. Karasan Terciimesi, 1945), Alexi Bertrand'dan Mebadi-i Felsefe-i Umiye ve Ahlakiye (Salih Zeki terc. 1917), Claud Bernard (1813-1878)'dan Tıpta Tecrübe Usuliinün Tetkikine Giri§ ( Galip Ataç terc. 1934), Henri le Chaterlier'den Tecrübe tlimlerinde Metot (Avni Yakoglu terc. 1955) adh eserlerdir.83

Mantigin bir konusu olarak ilimlerde metot denilince matematik, astronomi, fizik, kimya, biyoloji, psikoloji, tarih ve sosyolojinin metotlan kasdedilir ve incelenir. Bilimlerde metot konusunda önce butun bilimlerde kullamlan genel metottan sonra her bilimin kendine has olan metodundan bahsedilir. Metot konusunu bizde ilk defa ele alan Miftahu'l- Fünun ve Mizanu'l- Ukul da boyle ikili bir ayırma yoktur. Miftahu'l- Fünun'un terciime kısminda metot olarak yalniz tahlil ve terkip incelenir. Mütercim tarafindan yapilan ilavede ise tecrube metodu izah edilir. Mizanu'l- Ukul'da doğrudan doğruya bilimler ele alinir ve her bilimin özel metotlan incelenir. Daha sonra yazilan mantik kitaplannda önce genel metot izah edilip sonra bilimler ayn ayn ele ahnarak onlann özel metotlannin incelenmesine gecilir.84

Mantigin tatbiki mantik denen bolumu bilimlerin metotlanna aynlmisUr. Bilhassa liseler için yazilmis. kitaplarda tatbiki mantiga o kadar fazla önem verilmi§tir ki, suri mantiga adeta tarihi malumat kabilinden kısaca dokunulmu§tur. Bu boliimde bilimlerin metotlan izah edilirken, bilimlerin konulan, geli§meleri, ilkeleri uzun uzadiya ele alinir; ger?ek mantik problemleri ikinci planda bırakilarak bir nevi bilim felsefesi yapilir. Bu tarz kitaplann ikinci bir özelligi de suri (formel) mantik denen kısimla tatbiki mantik denen kısım arasinda bir bağ tesisi dusjiniilmemi§, birbirinden ayn iki saha imiş gibi yan yana getirilmi§tir. Yalniz §unu da zikretmek lazımdir: Bati mantik kitaplannda da durum boyledir. Zaten bizde yazilan mantik kitaplannin örnekleri tamamen Bati'dan alınmisUr.85

Yenicag felsefesinde, mantigin men§ei meselesi üzerinde de farkli anlayi§lar dosmu§tur. Bir tarafta metafizik mantikcilannin, mantiki du§uncenin a priori bir takım esaslara dayandigi bu nedenle bu du§uncede tekamiilun sözkonusu olamayacagi fikri; diğer tarafta da mantiki du§uncenin

S3 A. ii.e.. s. 86

(21)

Modern Türk Dusiincesinde Mantık fZahsmalari 155 bir tekamiile tabi oldugu, mantiki ameliyelcrin ferdi veya kollektif şuura irca edilebilecegi fikri vardir. Bu sonuncusundan mantigin psikolojik ve sosyolojik izah tarzlan cikar. Prof. Hilmi Ziya Olken 1935 de Edebiyat Mecmuasi'nda yayinladigi Türkiye'de Tanzimattan Sonra Mantik Hareketleri adlı makalesinde, mantigin psikolojik izah tarzina temas etmis daha sonra 1942 de A. Raymond'dan yaptigi Lojik Prensipleri ve Muasir Tenkit adlı terciime ile bu cereyanin memleketimizde daha geniş bir tarzda tanitilmasinaçahsmistir.86

Mantigin psikolojik izah tarzinin Türkiyede ragbct görmemcsine kar§in, sosyolojik izah tarzi ilgi görmiis. ve taraftar bulmu§tur. Sosyolojik mektebin kurucusu Durkheim'dir. Ona göre mantik toplumsal hayattan dogmu§tur. Bu fikri, kategoriler, kavramlar, simflama ve akil ilkelerinin dogujunda toplumsal hayatin oynadigi rolii belirterek ileri sürmiistiir.87

Ziya Gokalp, Milli Tetebbular Mecmuasi'nda 1915 de neşrettigi Eski Tiirkler'de Içtimai Teşkilat adli makalesiyle; 1925 de yayinlanan Türk Medeniyeti Tarihi adlı eserinin Eski Türklerde Mantık ve Eski Türklerde Him boliimlerinde mantigin sosyolojik izahini yapmaktadir. Hiiseyin Cahit (Yalcin)'in Durkheim'den 1923 de yaptigi Dini Hayatin İptidai §ekilleri adlı tercumesi; Necmettin Sadik (Sadak) ve Max Bonnafous'un miistereken 1927 de nesjettikleri ictimaiyat adlı telifleri; Halil Nimetullah (Ozturk)'in 1927-1930 yillan arasinda Darulfunun llahiyat ve Edebiyat Fakiilteleri Mecmualannda Levy-Bruhl'den yaptigi iptidai Zihniyet ve Aşagi Cemiyetlerde Zihin Fonksiyonlan tercumeleriyle sosyolojizm Türkiye'de etrafh bir şekilde tanitildi. Bu arada Halil Nimetullah'in Darulfunun Edebiyat Fakultesi Mecmuasi'nda ne?rettigi Akıl Mantigt ve Vicdan Mantigi adh makalesinde her ne kadar mantigin men§einin ictimai oluşunu iddia eden sosyolojizmden farkh bir yol tutarak iki ayn mantiktan bahsedilmekte ise de Levy Bruhl'un tesirleri göriilmektedir.81i

Necmettin Sadik ve Max Bonnafous tarafindan ne§redilen ictimaivat adh eserde fransiz sosyoloji mektebinin, mantik çercevelerinin i?timai oldugu fikri Durkheim (1858-1917), Mauss ve Gökalp'in fikirlerine dayanilarak izah edilmektedir.89

Halil Nimetullah'in Akıl Mantigi ve Vicdan Mantigi adh makalesinde iki ayn mantiktan bahsedilir. Bu mantik anlayisi içinde insanm bileileri iki kaynaktan gelir: Fiziksel varhk ve toplum. Fiziksel varligin verileri genel kavramlan olusturur. Genel kavramlann terkibi ile vücuda gelen hiikumler nitelik hükumleri olur ki bu mekanizmanin tiimii akil mantigidir. Maseri tasavvurlann meydana koydugu hiikumler ise kıymet hükumleri olup bu mekanizmanin tiimii de vicdan mantigidir. Akil mantigi çeli§kiden kacar, vicdan mantigi ise daha ziyade duygulardan olustugu için ?eliskiye karsi

*''A.g.cs. 104-105

'" Öner. Nccati, Fransiz Sosyoloji Okuluna Core Mantigin Mensei Problemi, 2.bsk,, Ankara, 1977, s. 12 vd."

Oner. Necati. Tanzimattan Sonra Türkiye'de him ve Mantik Antavtsi s 105-106 Oner. Nccati. A. e.c..s 108

(22)

156 AUiFD Cilt XLIII (2002) Sayı 1 lakayttir Maddi tabiata ait konulan akil mantigi ile sosyal tabiata ait konulan da vicdan mantigi ile tetkik etmek lazımdir. Halil Nimetullah'a gore bu iki manticin si nin belirlenmedigi 19111, asirlarca fikir sahasinda miinakasalar olmustur. Mesela din ile ilim kavgasi bu iki mantik birbirinden aynhrsa ortadan kalkar diyor. İlim akıl mantigini, din ise vicdan mantigini kullanir ,J0 Fakat bu goriis Mehmet Izzet tarafindan tenkit edilmistir. O, Hayat Mecmusi'nda Yamali Ruh Yekpare Olamaz mı? adh makalesinde, insan ruhunun biri akli digeri vicdani faaliyet diye birbiriyle ilgisiz iki ayri sahaya ayrilmasimn dosru olmadigim belirtir. ^unku, ona göre ruhi hayatin hedefi ruhun biitiin unsurlan arasinda ahenk ve birlik kurup onlann hepsini aym diizene tabi tutmaktan ibarettir.91

Mantigin kaynaginin aciklanmasinda, Türkiye'de Fransiz sosyoloji okulunun fikirleri ragbet görmu§tur. Bu cereyanin taraftarlanndan Ziya Gökalp ve Necmettin Sadik, mantigin kaynaginin sosyolojik oldugunu aciklarken Durkheim tarafini tutmu§fardir. Halil Nimetullah'in ise Levy -Bruhl tarafinda oldugu görulur. Öner, onun vicdan mantigi dedigi mantikla Levy -Bruhl'un acikladigi ilkel mantigi arasinda benzerlik göriir.92

Türkiye'de, Tanzimattan sonra bilim ve mantik anlayi§inda ikilik vardir. Birincisi, Tanzimattan önceki fikir hayatimiza hakim olan İslam kultUru gelenegine bagh anlayisin devamidir. İkincisi XIX. Asnn ikinci yansindan itibaren baslayip Avrupa külturunun tesiri ile meydana gelen yeni anlayi§tir. Binnci anlayis i?inde daha 90k dini bilgiler ön plana cikmis mantikta Aristo mantiainin disina cikilmami§tir. İkinci anlayis içinde ise bilimde Auguste Comte (1798-1857)'a bagh pozitivizm hakim olarak pozitif bilimler ön plana cikmis; mantikta Aristo mantiginin bir metodoloji olarak yetersizliginin anlasilmasi üzerine Avrupa'da beliren, ?esitli mantik cereyanlan kabul edilmi§tir. Bacon'la ba§layan ve mantigi bir nevi bilimler metodolojisi olarak kabul eden cereyan fazla rağbet görmii§, matematik mantik ve lojistikle, mantigin kaynagi probleminde sosyolojik izah tarzi taraftar bulmus. diğerleri yalnizca tanitilmakla yetinilmi§tir.y3

Eski anlayisin tek bir kapali sistem olmasina kar§ihk, yeni anlayista bir çesitlilik vardir. Bu ^ejitlilik daha 90k mantik alaninda gorulur. Burada tek bir sistemden bahsedilemez. Aym cereyanlar arasinda da bir fikir zincirlemesi yoktur. gali^malar hep ferdi kalmi^tir. Bizde yeni mantik cereyanlan bilimsel bir zorunluluk neticesinde dogmamistir. Halbuki, mantik bilimsel bir zorunluluk neticesinde dogar. Aristo, mantik sistemini fizik ve metafiziaini izah için kurmustur. İslam külturunde Aristo mantiginin geli§mesi, tslamda doğan bilimlerde, tatbik sahasini buldugu içindir. Rönesanst'an sonra Avrupada beliren yeni mantik cereyanlan da boyledir. Bacon'la baflayan mantik'ın yeni istikameti, tabiat bilimlerindeki

(23)

Modern Türk Dusuncesinde Mantik Çalismalan 157 gelismenin neticesidir. Lojistik ise matematikte kargilasilan gucliikleri halletmek için doğmustur. Metafizik mantiklan, felsefi sistemlerin izahı için o sistemlerin zoriamasiyla meydana gelmistir. Bu nedenle bilimsel veya felsefi bir lhtiyac olmadan, tatbik edilecek bilimsel veya felsefi bir saha bulunmadan yeni bir mantigin doğmasi veya mevcut bir mantigin gelismesi miimkiindegildir.94

Yeni mantik cereyanlanna, bilimsel bir zemin mevcut olmadiei için ilaveler yapilamamistir. Ortaya atilan fikir tohumlan tamamlanarak gelistirilmeyip, unutulmaya terkedilmistir. Batı kiiltiiriine olan hayranligin, o kultur içinde yetismis Avrupah fikir adamlanna kar§i da fazlasiyla beslenmesi, kendi fikir adamlanmizin değerlerini gölgelemistir.95

"Universitenin 1933 deki ıslahati ile, 1934-1935 de, içine mantigi da alacak şekilde çok geniş bir anlamda felsefe derslerinin gayesinin tesbitinden sonra, memleketimizde klasik mantik ve metodoloji sahasinda oldueu gibi, daha sonralan modern mantik sahasinda da önemli te'lif ve terceme^eserler ve makaleler yaymlanmi§tir"%

Bunlardan en önemlilerini §oylece sırahyabiliriz: Sırf klasik mantik konulanm ele alan eserlerden bashcalan şunlardir: Necati Öner, Klasik Mantik, (1970), §afak Ural, Temel Mantik (1985). Bu eserlerin özellikleri klasik mantik konulannda Avrupah mantikcilann da fikirlenne yer vermis olmalandir.97

Klasik mantigin bazi kaynaklannin çevirileri de yapiimi§tir. Ba^ta bu mantigin temel kaynagi olan Aristo'nun Orqanon adı altmdaki eserleri aelir Hamdi Ragip Atademir 1947-1952 yillan arasinda Organon'un ilk" beş kitabin. çevirdi. Porphrios'un İsagojrsi yine Atademir tarafindan 1948 de-ikinci defa İsagoji Betul gotuksoken tarafindan 1986 da çevrildi. Mübahat Türker Küyel 1958-1968 arasinda DTCF Dergisi ve Arastirma'da Farabi'nin mantikla ilgili bazi eserlerinin çevirisini yaymladi. Daha sonra bu ?eviriler Ataturk Kultur Merkezi Yayinlar. arasinda ve Farabi Kulliyati serisinden dört kitap halinde yayinlandi (1990).

Klasik mantigin tarihi ile ilgili bilimsel çahsmalar da yapildi Nihat Keklik, Islam Mantik Tarihi ve Farabi Mantigi, (Istanbul 1969)-Abdiilkuddiis Bingol, Gelenbevi'nin Mantik Anlayisi (Ankara, 1978); Klasik Mantik'm Tamm Teorisi (Erzurum,1982 Doçentlik tezi); NaciBolay, Farabi ve İbn Sina'da Kavram Anlayisi (Erzurum 1976 Doktora Tezi 1990 Yilinda Milli Egitim Bakanlieinca yayinlandi): ibn Sina Mantiginda Önermeler (Erzurum 1986 Doçentlik tezi): Tahir Yaren, islam Külturunde Mantik ^alismalanna Karsi Fikirler, (Ankara, 1982 Basilmamis doktora tezi) ve Yine Tahir Yaren ibn Sina Mantiqina Giris" (Ankara-1996) adh eserleri yazdilar.

Öner, Necati. Tanzimaiian Sonra Türkive'de Ilim ve Mantık Anlayisi sill A. g. c. s. 1 12 ' ' ' " "'• Taylan. Necip, Mantik. Tarihccsi-Problemleri, Marifet vay.. Istanbul 1981 s 87 "Oner, Necati. "Tiirkiye'de Mantik Cahsmalarf, s. 4 '

Referanslar

Benzer Belgeler

Servis Kalitesi için verilen kesin değere (7.2) göre bulanıklaştırma yaptığımızda aldığımız sonuç:... AFYON

Orta terim, hem büyük önerme hem de küçük önermede dağıtılmamış olarak yani tikel anlamda bulunursa, öncüllerde bir şeyin birbirinden başka olan iki cüz'üne delalet

Ilk devirde Islam mantik tarihi ozellikle Bagdat ekoliiyle daha §ok Siir- yaniler'in mantik cah§malanna bagh kalmi§ken daha sonraki devirde ozellikle Farabi devrinde,

Burada amaç daha iyi performansta çalışan bir sistem tasarlamak olmadığı halde, sadece bir sistemin giriş ve çıkış değerlerine yani geleneksel PD denetleyicisinin

Bunu gerçekleştirmek amacıyla daha önce yapılmış olan çalışmalardan farklı olarak bulanık mantık tabanlı bir koruma rölesi tasarlanmış ve Şekil 1’de verilen

TEKİL KAVRAM II. ? OLUMLU KAVRAM Yetenekli OLUMSUZ KAVRAM III. Özgülük başka türlerde bulunmayan, sadece bir türe özgü olan özelliklerdir. İlinti ise bir türün varlığı

Stace’ten yapılan bu alıntı, yol gösterici niteliktedir ve bununla birlikte incelemeye dair genel bir kavrayış da sunmaktadır. A’da B çıkması ancak A’da

Bu yapı; kullanıldığında genellikle bilgisayardan, koşulun doğru olması durumunda işlem yapması, yanlış olması durumunda farklı bir karar vermesi beklenir. Böylece daha