• Sonuç bulunamadı

Antidepresan Tedavinin Kardiyovasküler Yan Etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Antidepresan Tedavinin Kardiyovasküler Yan Etkileri "

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk Kardiyol Dern. Arş. 19:147-153, 1991

DERLEME

Antidepresan Tedavinin Kardiyovasküler Yan Etkileri

Uz. Dr.

Sema

TANRIÖVER,

Prof.

Dr.

Baki

KOMSUOGLU,

Doç.

Dr. Nafiz ULUKUTLU, Doç.

Dr.

Mehmet BEKAROGLU, Uz. Dr. Hayrettin

KIZILKAYA

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ve Iç Hastalıkları Anabilim Dalları, Trabzon

ÖZET

Antidepresan tedavi sırasında kardiyovasküler yan et- kiler görülmektedir. Bunlar EKG değişiklikleri, iletim

bozuklukları ve ortastatik hipotansiyondur. Yüksek doz kullanımda bu yan etkiler daha sık oluşur ve Zeta- litede en önemli faktördür. Kardiyak yan etkileri

açıklayan mekanizmalar en iyi trisiklik antidepresan-

ların (TSA) incelenmesiyle ortaya konulmuştur.

Bu yazıda çeşitli antidepresif ilaçların kardiyak hasta- larda kullanımı ve kardiyovasküler yan etkileri gözden

geçirilmiştir.

Anahtar kelimeler: Antidepresan tedavi, kardiyo- vasküler yan etkiler

Antidepresan ilaçlar ruhsal çöküntülerin tedavisinde

etkin oldukları için

bu

adı almışlardır.

Ancak

çöküntülerin yanı sıra başka

ruhsal bozukluklarda da

(örneğin;

panik

bozukluğu,

agorafobi, obsessif- kompulsif bozukluk, yeme

bozuklukları,

dikkat ek-

sikliği bozukluğu, enürezis

ve

narkolepsi) yararlı

olabildikleri

görülmüştür.

Bu nedenle

etkilerini

yalnızca

antidepresan olarak nitelernek

doğru

olma-

maktadır (1).

Günümüzde

antidrepresanların sınıfiandıniması yeni

ve

değişik ilaçların geliştirilmesi

nedeni

tartışına­

lıdır.

Klinik

kullanımdaki

antirepresanlar eldeki bil- gilere göre

şu şekilde sınıflandırılabilir:

A. Heterosiklik antidepresanlar:

1-

Trisiklikler, 2- Tetrasiklikler, 3-

Başka

türler

Alındığı tarih: 2 Ağustos, 8 Ekim 1990

B. MAO inhibitörleri C. Lityum

tuzları

· A. HETEROSİKLİK

ANTİ

DEPRESANLAR

1. Trisiklik antidepresanlar: Üç

halkalı

antide-

presanların

prototipi imipramindir.

İmipramin,

ami-

tiriptilin, doksepin

ve trimipramin tersiyer aminler olarak

adlandırılır. Desipramin, nortriptilin, protirip- tilin sekonder aminler olarak gruplandırılır.

2. Tetrasiklik antidepresanlar: Kimyasal ola- rak maprotilin köprülü, üç

halkalı yapıya

ve mianse- rin dört

halkalı

bir

yapıya

sahiptir. Bu yüzden tetra- siklik olarak

anılırlar.

Bunlar üç

halkalı bileşiklere

göre daha az antikolinerjik yan etki

lere neden olmak-

tadırlar.

3.

Başka

tür antidepresanlar: Viioksazin iki

halkalı,

trazodon çok

halkalı olmakla birlikte trisik-

lik ya da tetrasiklik

değildir.

Arnoksapin bir diben-

zoksazepindir; yapıca

antipsikotik lokzapin'e benzer.

B. MAO

İNHİBİTÖRLERİ

MAO inhibitörleri

"ınonoaminooksidaz" adlı

aminle- ri

yıkan

bir

enziıne kalıcı

biçimde

bağlanan ilaçlar-

dır.

Bu ilaçlar

1960'lı yıllarda yaygın

olarak ku1la-

nılmış,

ancak yan

etkileri

ve özel

kullanım güç-

lükleri

nedeni ile bırakılmışlardı.

Son

yıllarda

bu ilaçlara ilgi yeniden gösterilmeye

başlanmıştır.

Bir dönem ülkemizde de

kullanılmış

olan bu ilaçlar gü- nümüzde bulunmamakta ve

kullanılmamaktadır <1).

147

(2)

Türk Kardiyol Dern. Arş. 19:147-153, 1991

Tablo 1. Heterosiklik aııtidepresanlar (1)

Adı Ticari adı Preparatı Eşdeğer dozu

*

Trisiklikler

-lmipramin Tofranil 10-25 mg dr. 100

-Amitriptilin Triptil in 10-25 mg tb. 100

Laroxyl 10-25 mg dr. 100

25 mg. Amp. 1M

- Dokscpin Dokscpan 10-25 mg. kap. 100

Sinequan 10-25 mg. kap. 100

-Trimipramin Surmantil

**

25 mg. dr. 100

- J<Jomipramin Anafranil 25 mg. dr. 100

25 mg. Amp. lı\11

-Desipramin Norpramin 25 mg. tb. 100

- Protriptilin Vivacıil

**

5-10 mg. tb. 20

- Nortriptilin Aveııtyl

**

10-25-75 ıng. kap.

so

- Opipramol lnsidon 50 mg. dr. 100

Tekrasiklikler

- Maprotilin

***

Ludioınil 25-75 mg. tb. 100

25 mg. Amp. lV

-Mianserin To! von 10-30 mg. tb.

so

Başka tiir

- Trazodon Desyrcl 50-100 mg. tb. 200

-Arnoksapin Ascndin

**

25-50-100 mg. tb. 200

- Viioksazin V il ok san 50 mg. tb. ıso

*

Eşdeğer doz 100 mg. Tofranile göre belirtilmiştir,

**

Işaretli ilaçlar Türkiye'de yoktur,

***

Maprotilinin tetrasiklik olarak

sınıflandırılması tartışma/ıdır.

C.

LİTYUM

Özellikle antidepresan tedaviye dirençli hastalarda, heterosiklik antidepresanlarla birlikte kullanımı

önerilmektedir. Kimyasal olarak tek değerli bir alkali metal olup sodyum ve potasyum ile aynı kümeye aittir. İnsan dokusunda doğal olarak eser miktarda bu- lunur, fizyolojik önemi bilinmemektedir. 1960'lann

Tablo 2. MAO inhibitörleri ( 1)

.Adı Ticari adı

Hidrazin tii revleri

- Fenelzin Nardil

-lzokarboksazid Marplan

**

- Nialamid Niamid

**

Hidrazin tiirevi olmayan

-Tranilsipromin Pamatc

sonuna doğru antimanik bir ilaç olarak yaygın

biçimde kullanılmaya başlanmıştır. Mani tedavisinin

yanısıra bipolar ve unipolar bozuklukta koruyucu olarak kullanılmaktadır. Ayrıca dürtü bozuklukJarı,

madde bağımlılıklan, geç diskinezi tedavisi ve genel

tıpta sitotoksik ilaçların hematopoetik toksisitesini azaltmak amaçlarıyla kullanılabilmektedir 0).

Prı~paratı Eşdeğer dozu

15 mg. tb. 15

10 mg. tb. 10

100 mg. tb. 75

10 mg. tb. 10

*

Eşdeğer doz 15 mg. Fenelıin'e oranla verilmiştir,

**

Türkiye'de kullanılmış ruhsat/ı ilaçlar.

148

(3)

S. Tanrıöver ve ark. Anlidepresan Tedavinin Kardiyovaskü/er Yan Etkileri

Be., dönmed !stirohatte kalp hız:ı QRS arahgı nor- malden 100 eec.

çıkıyor

2 haftalık aure içinde depresif belirtilerde

dU••lme ıok bn basıncı 95/60 ayakta

130/80 otururken ı

84' ten

1 1

ı

İNipromin 25 Ml tid.dUoUrUlUr İai pnuain bırakılır

l

Pla=e 1aipraa1ne .,., deamettl i•tpraain

ı

Hoktural hipotandyon Postural hipo- Ta~ikordi az.alıror

Doz artırma

l

iti yaveıı,latılır

tandyon devMil ediyor lmipramin

!

bırakılır Haata normotenshe olduktan sonra nor- triptHin batlenır (Aventı l.Peıoelor)

!

azalır

l

Doz düzenleme yava !atılır

To~ikardi eUrUyor İaaipro.ınin

1

kesilir Tatikardi

1

ratı­

tır, depresyon deva.

1

QRS tnten·ali noraale konsantrasyonları öl- döner, depresyon de• u

eder Fluoxetine

1

veya

Trandone

batlanır

çUl Ur

l

(onaantraayon 137 ns/•1.

:Lı:ıtpraatne dozu 250

1

•s/sun 7Ukael1r Plauı.e konsantrasyonu

235 ns/•1.

Hipatanaiyon durur Hortriptiline devam

ı

Fluo:ıı:ettne (Prozac)

desipraı::line veya trezsdone (Desyrel)

ba,ırnır Depresyon

!

yatı,ır

Şekil 1.

Trisiklik

Antidepresanların

Kardiyak

İletim

Üzerine Etkileri

Trisiklik antidepresanlar antikolinerjik etkileri sonu- cu kalp

hızını arurırlar.

Nonspesifik ST-T

değişik­

liklerive T

dalgalarının yüksekliğinde

azalma EKG' de en

sık

görülen

bozukluklardır.

Buna ilaveten PR- QT intervalleri ye QRS komplexi süresi uzar. His hüzmesi

kayıtlarİ

gecikmelerin iletim sisteminin dis- tal

parçasından olduğunu

göstermektedir (

2).

Kareliyak hücre kültürleriyle

yapılan

in vitro

çalış­

malar da tri siklik antidepresanlann majör etkiler

inin

hücre içi sodyum

akışı

üzerine

olduğunu göstermiş­

tir. Bu durum kareliyak aksiyon potansiyelinin faz

sıfır

depolarizasyonundan sorumludur. Bu etki ak- siyon potansiyel süresinde uzamaya ve refrakter per- yoel ve QT in tervalinin uzamasma sebep olur. Bu ne- denle bu ilaçlar Tip I-a (kinidin benzeri)

anti-aritınilc

ilaçlar olarak

sınıtlanclınlınışlardır.

Bu etkiler daha çok nortiriptilin ,

iınipraınin

ve desipramin için göz-

Ienınekle

birlikte amitriptilin için de

belirtilmiştir.

Nortiriptilin ile ilgili ilk

çalışınalarda

EKG

deği­ şiklikleri

ve HV interval

uzamaları

plazma düzey i 200 ng/ml'den yüksek

olduğu

zaman

zlenmiştir.

Bununla birlikte 200

nglınl'den düşük

seviyelerde de

hastaların çoğunda yakınınalar

bulunabilir.

Birçok hastada kandaki terapötik düzey in he men biraz üstünd e ilaç

alıını olduğu

zaman kareliyak

değişik­

liklerin

görülmeye

başladığı zlenınekle

birlikte ;

bazı

özgün hastalarda da bu beli rtiler te davi dozunda görülmektedir. Bireyler

arası

bu heterojenile akut doz imipramin veril en normal deneklerdeki Hi s hüzmesiyle ilgili

çalışmalarda görülmüştür.

EKG

değişiklikleri sıklıkla

nortriptilinin supraterapötik düzeylerinde görülmekle birlikte imipramin, deslpra- min ve amitriptilin terapötik düzeyde

kullanımında

da görülmektedir. Doksepin daha az kard iyovasküler siste m e tkisi olan bir ilaç olarak

açıklanmasına karşın,

bu

kısmen doğrudur, düşük biyoyararlılık

ve

düşük

plazma düzeylerinde geçerlidir

(3).

QRS süresinin

%

25

oranında uzama

birçok ol guda antidepresan dozunu

düşürmek için geçerli bir nede

n olarak kabul e dilirse de bu

görüşü

desteklemek için sistema tik

çalışmalar yapılmamıştır.

Klinik uygula - mada QT intervalinin

uzaması

bir toksisite

olasılı­

ğını düşündürerek

dikkat çekilmesini

sağlar.

Bu po- tansiyel pro bleml ere

rağmen

dikkatle monitörize

edildiğinde

normal EKG'li

olguların

trisiklik antide- presan

kullandıkimında

genelde old ukça emni yet içinde

oldukları

gözlenir. Bununla birli kte 2:1 kalp

bloğunun geliştiğini

bildire n

yayınlar

da

vardır (3).

Trisiklik antidepresanlarla tedavi sta tejisi

Şekil ı

'de

gösterilmiştir.

Trisiklik Antidepresanlar ve Aritmiler

Tedavi

dozlarında

nortriptilin ve imipramin vent- riküle r prematüre kontraksiyonlarda et.kiliclirler. Tri- siklik

anticlepresanların

kiniclin benzeri etkisiyle

149

(4)

uyumluluk gösterir. Daha da ötesi hem

aritınisi

hem de depresyonu olan olgularda

bunların

kontrolü için trisiklik antidepresan ile kinidin benzeri (Tip I-a) bir antiaritmik

ilacık

kombinasyonu taksisite gösterebilir, bu yüzden kontrendikedir

(3)_

Trisiklik

antidepresanlar

antiaritmik özelliklerine

karşın diğer

antiaritmik ajanlar gibi aritmileri

artırırlar

veya aritmi

oluştururlar.

Bu fenomen kinidi- nin de içinde

bulunduğu

antiaritmik ajanlar için iyi bilinmektedir. Daha çok toksik düzeyde görühnek üzere ventriküler fibrilasyon da dahil tehlikeli arit- miler

oluşabilir.

Bu aritmiler kinidinin terapötik düzeylerinde de görülebilir ve

uyarıcı

EKG

değişiklikleri

olmadan ortaya

çıkabilir.

Antidepresan

kullanımıyla

beraber ani ölüm

insidansının artması

konusunda bir

bağlantı

kurulamamakla birlikte trisiklik antidepre-

sanlar aritınilere

ve tam kalp blokuna yol

açıiabilen

kinidin benzeri etkilerinden

dolayı

ani ölümleriin po- tansiyel nedeni olabilirler

(3)_

Türk Kardiyol Dern. Arş. 19:147-153, 1991

Trisiklik Antidepresanlar ve Ortostatik Hipotansiyon

Ortastatik hipotansiyon

antidepresanların

majör yan etkisi olup problemfn hal

k sağlığı

boyutu önemlidir.

Yaşlı

vakalarda görülen kalça

kırıkları

ile ilgili

yapılan

bir

çalışmada bu kırıkların

trisiklik antide- presan

kullanımı

ile

yakın

bir ilgisi

olduğu bıılun­

muştur C4

> . Glassman bir

çalışmasında

im

ipramin

kullanan hastalarda

kırık insidansının

% 4

olduğunu belirtmiştir (5)_

Buna ilaveten ortastatik hipotansiyo- nun miyokard infarktüsünü veya

serebrevas

küler

olayları

presipite

ettiği gözlenmiştir. Ayrıca ortasta-

tik hipotansiyon klinik

tedavinin

de kesilmesine önemli bir etken

olmaktadır.

İmipramin

bu yan etki

açısından en iyi incelenen ilaç

olmakla birlikte amitriptilin, desipramin ve doxepin de ortastatik hipotansiyon

oluşturabilir. Ancak se-

rebrovasküler atak, miyokard infarktüsü veya kalça

kınğı

olmaya aday

yaşlı

has talar daha fazla ortastatik hipotansiyon son ucu

oluşan

morbidite ri

ski

altındadırlar (5) .

. Tablo 3. Postural hipotansiyon ve taşikardi oluşturan antidcprcsanların rcscptörlcrc affinitclcriııc göre

d~c';.lcndirilıncsi

(§)

Trisiklik + Tetrasiklik

MAO inhibitörleri

Serotonin re-uptake blokerieri

Sonuçlar

Postural hipotansiyon

++++ Doxepin (Adapin, Siııequan)

++++ Trimipramine (Surmantil)

++++ Amitriptylene (Amitril, Elavil, Endep) +++ Amoxapine (Asondin)

+++ lmipramine (Tofranil)

+++ Nortiriptiline (Aventyl, Pamelor) +++ Maprotiline (Ludiomil)

++ Desipramine (Norpramin, Pertofrane) ++ Protriptyline (Vivactil)

++++ Tranylcypromine (Pamate) ++++ Phenelzine (Nardil)

++++ Trazodone (Desyrel) + Fluoxetine (Prozac)

MAO inhibüörleri hariç, reseptör blokerieri hipotansiyon yapabilir.

(Yalancı transmitter hipotezi)

"Düşük antiko/inerjik aklivileli anıidepresan ilaçlar kalp hızını arllırmazlar".

ıso

Taşikardi

++++ Amitriptyline ++++ Protriptyliııe

+++ Trimipramine +++ Doxepin ++ Nortriptyline + Desipramine + Maprotiline + Amoxapine

+ Tranylcypromine + Phenelzine +!· Fluoxetine O Trazodone

Muscarinic reseptör blokaj aktivite- si ta§ikardi potansiyeli ile paralel gider. Trisiklikltetrasiklik ilaçlarm hiçbiri klinik olarak düzenli gözlenebilen taşikardi yapmazlar.

(Kalp hızının artması ilaçların anti- muscarinic etkisine bağlı)

(5)

S. Tanrıöver ve ark. Antidepresan Tedavinin Kardiyovasküler Yan Etkileri

Ortastatik hipotansiyon subterapötik dozlarla başlar ve çoğu hasta için maksimum etkisine bu düzeylerde erişir. Eğer hasta bu subterapötik dozdaki (örneğin 75 mg imipramin) ortostazı iyi tolere ediyorsa imip- ramin dozu terapötik düzeye çıkarılır ve ortostazda önemli bir artış olmaz. Bu arttırma yapılırken dik- katli olunmalıdır. Çünkü bir kısım hastada doza bağımlı olarak gelişen hipotansiyon görülebilir (6).

Ortastatik hipotansiyonun zamanla azalacağı konu- sunda fikir birliği yoktur. Değişik çalışmalarda değişik sonuçlar bulunmuştur. Sonuçta imipramin ile tedavi gören hastaların yaklaşık % 20'sinde ortos- talik hipotansiyonun devam eden bir yan etki olduğu

ve/veya tedavidc değişiklikler, kesmeler gerektirdiği

bir bulgu olarak kabul edilmektedir <6).

Freyschuss'un (7) öncü çalışınaları nortiriptilinin diğer ajanlardan daha az ortastatik hipotansiyon

oluşturduğunu ortaya çıkardı. Nortiriptilin kaynaklı

hipotansiyonun iınipramin ile görülene göre ınorbi­

tidcsinin daha az olduğu gözlendi. Bu probleınin

öneminin aksine mekanizması hakkında çok az şey

bilinmektedir. Trisiklik antidepresanların alfa- adrenerjik bloke edici etkilerine bağlanmasına karşın

bu konuda kuşkular vardır. Nortiriptiline göre daha az alfa-ı adrcnerjik etkisi olan desipramin daha fazla derecede ortostaz oluştunnaktadır. Trisiklik antidepre- san ların kareliyak pompa faaliyetinde azalma

oluşturması onostatik hipotansiyonun gelişme ne- denlerinden biri olarak düşünülınüşse de kardiyak

hastalığın tedavi edilmemiş olması başlı başına bir predispozan faktördür. Trisiklik antideprcsan kul-

lanımı ile görülen kareliyak hızdaki artma kardiyak dcbiyi arttırarak kan basıncını koruma ilkesiyle

açıklanmak istenmektedir.

Daha sonraları trisiklik antidcprc~ın alan dcprcsyonlu hastalarda hastalık ilaç etkilcşınesinin ortastatik hi- potansiyon gelişınesinde rolü olabileceği ileri

sürülmüştür. Bu iddia imipramin alan depresyonlu hastalarda, aritınileri olan depresyonu olmayan ve

imipraınin ilc tedavileri yapılan hastalara göre daha fazla ortastatik hipotansiyon insidansı olduğu

gözlemine dayanılarak ortaya atılmıştır (S). Antide- prcsan kaynaklı hipotansiyonu ortadan kalrınanın

en basit yQlu ilacı kan basıncını en az düşüren desip- raınin, flıioxetin veya nortripli 1 in i Ic değiştirıncktir.

Bu ilaçlar antidepresif ilaçlar nedeni ile kan basıncı

kolay şebilen genç kalp hastaları için de iyi bir seçenektir <6).

Kardiyak

Hastalığı

Olan Hastalarda Anti- depresif Tedavi

Klinisyenler sıklıkla kardiyak hastalarda antidepresif ilaç kullanıını konusunda gönülsüz davranırlar. Buna

karşın ağır kalp rahatsızlığı gösteren hastalar bile an- tidepresii' tedavi yaklaşımiarına iyi yanıt verirler. Bu- nun ötesinde eğer ciddi kareliyak disfonksiyon ve majör depresyon hastada birlikte bulunuyor ise her iki durum için de tedavi gerekınektedir ve iyi bir planlama ile başarılı olunabilir (6).

Klinik olarak belirgin angina pcktoris, konjestif kalp

yetmezliği, aritmiler veya hipertansiyon tedavisinden antideprcsan tedaviye önemli bir yer ayırarak sonuç alınabilir. Tedavinin başında EKG çekilir ve periyo- dik EKG çekimleri yapılınası gereklidir. QRS komp- leksinin genişliğinin ve QR ve PR intervallerinin incelenmesinde yardımcı olur. Ek olarak tedaviden önce ve tedavi sırasında ayakta kan basıncının

ölçülmesi ortastatik hipotansiyonu teşhis etmek ve yan etkilerini ıninimuına indirmek için çok önemlidir <6 •16).

Birçok ilaç duygulanıın bozukluklarını ortaya çıkarabilir veya neden olabilirler. Bunların !çinde en

yaygınları alkol, oral kontrascptifler, barbituratlar, antipsikotik ilaçlar ve santral etkili antihipcrtansif

ajanlardır (özellikle reseprinc (Serpasil), metildopa (Aidoınet) ve propronolol (İndcral) günde 160 ıng'dan fazla verildiği zaman). Her depresif kareliyak hastada

farınakotcrapiyc başlamadan önce ilaç ncdenli bir de- presyon olup olmadığının araştırılması önemlidir.

Eğer bir sorun var ise depresyona neden olabilecek bütlin ilaçlar kesilmeli veya yerine birbaşkası kon-

malıdır. Böylece dcpressif bchrtilcr çözülür ve anti de-·

pressif tedaviye gerek kalmaz. Etken ilaç değilse far- makoterapi gereklidir. Bu durumda antidepresanların değişik kardiyevasküler yan etkilerini bilmek ve bu hastalarda ilaçların güvenilir tarzda kullanılınalarıni sağlamak durumunday ız <6). İmipramin ve nortriptili- nin iletim bozukluğu olan hastalardaki sistemik etki- si üzerine ilk çalışma son zamanl<ırda yayınlanmıştır.

Sürpriz bulgu kareliyak hastalığı olan hastalarda or- tostatik hipotansiyonun iletim bozukluğuna göre daha fazla sorun olmasıydı <12). İletim bozukluğu

151

(6)

olan (konjestif

yetmezliği

olan veya olmayan) ve de- prcsyonu için imipraminle tedavi ed

ilen 35 hastanın

12'sinde tedaviyi kestirecek

şekilde

ortastatik hipo- tansiyon

gelişti.

Ancak bununla birlikte kardiyak

hastalığı

olan (ortostatik hi-potansiyon nedeni ile

iınipramin

tedavisi kesinlenler de dahi

l)

ve nortripti-

lin ile tedavi edilen 20 hastanın

sadece birinde ortos- talik hipotansiyon

gelişti.

Trisiklik an

tidepresan ile

tedavi edile n dcpresyonlu hastalarda yeni aritmite rin

başladığı bildirilmiştir

C

8).

Yi

ne aritmileri nedeni ile

trisiklik antidepresan tedavi edilen nondeprese hasta- larda aritminin

arttığı bildirilmiştir (13)_

Kardiy ak

hastalığı

olan has talarda

sonuçları

özetlersek tris iklik

antitepresanların

ventriküler fonk- siyonu

azaltmadıkları

görülmektedir. Sürpriz olan bir

başka

nokta trisiklik antidcpresan lann yatarkcn kan

basıncını düşürmeleridir

ki, b

u durum ortastatik hi-

potansiyonu maskeleyebilir. Bundan

dolayı

ayakta kan

basıncını

ölçme birbirine benzer etkile ri olan ilaçlarda onostatik hipotansiyonu ölçme

açısından

daima

hassastır.

Yatma durumunun fizyolojik etkile- ri ve onostatik hipotansiyon additiv etki yapar gözükmektedir. Bununla birlikte

ortos~z

se mptom-

ları

ve

düşmeler

nadir

değildir.

Kardiyovasküler sis- tem

hastalığı

olanlarda MAO inhibitörleri kul-

lanıldığında

nonkardiyak hastalad a

kıyaslandığında

ortastatik hipotansiyona

rastlanmamıştır (14).

İkinci

Jenerasyon Antideprasanlar

Son

yıllarda

ABD'de dört tane ikinci j enerasyon anti- depresan ilaç klinik

kullanımdadır:

Trazodon, ma- proti lin , amoxepin ve fluo xetin. B uproprion

şimdilik

piyasada n

çckilmiştir.

Bu

ilaçların

çok

g üvenli

olacağı

ve çok az kardiyovasküler s istem yan etkis i

yapacağı

umut edilmesine

rağmen

bu iddia trazoda n için i spa t

edilmemiştir.

Maprotilin ve amoxepin için iddia

doğru değildir.

Buproprion EKG

değişiklikleri,

ortastatik hipotans iyon ve ejeksiyon fraksiyonondaki azalma g ibi ters yan etkile rden

bağımsız

görülmektedir

(3).

Maprotilinin tri siklik an

tidepresanlara çok benzeyen kardiyovasküler s

istem profili

vardır:

EKG üzerine kinidin benzeri etki si

vardır

ve aritmilerin teda visinde etkili

olduğu gösterilmiştir.

Ortastatik hipotansiyon ve antikoli- nerjik e

tkilere neden olabilir. Te

rapolik veya yüksek doz düzeylerinde te hlikeli ventrikülcr

aritınilere

neden olabil ir

(!7)_

Amoxep

ine eks

trapramidal

seınptomlara

152

Türk Kardiyol Dern. Arş. 19:147-153, 1991

neden

olabileceğinden

ve yüksek

dozlarında

nöbetler

çıkabile-ceğinden

özel dikkat gösterilm elidir 0

7

> .

Amoxepinin antikolinerjik ve ortostatik etkisi nede- niyle kard

iyovaskülcr

sistemi

elkileyeceği açıktır.

Yapılan çalışmalarda

EKG

değişiklikleri gözlenıne­

diği söylenmişse

de tersi bildir

iler

de

vardır.

Trazodonun kardiyovasküler yan elkilerinin karakteri özellikle

şaşırtıeıdır. İlk

klinik

kullanıma giridiği

za- man

yoğun

hayvan ve insan

çalışmaları,

ortastatik hipotans iyon hariç (büyük ihtimalle alfa-adfenerjik reseptör

bloğuna bağlı)

anti kolinerjik ve kardiyak et- kilerinden

bağımsız olduğunu

gösteriyordu. Daha da ileri, yüksek dozda bile g üvenilir

olduğu

iddia edili- yordu. Bu

iddianın doğru yanı

olarak

şu

söylenebilir:

Trazodondan ciddi bir kareliyak toksite veya ölüm

olduğuna

dair bir

yayın

henüz yoktur. Bununla bir- likte 1983'te n

başlayarak

bu ilaca

bağlanan çeşitli

kareliyak ritim

bozukluklarına

dikkat çekil

miştir.

Bu

bozuklukların

iç inele daha önceden var olan ven- triküler ektopinin derece ve

ağırlığında

artma doza

bağlı

AV blok ve ventriküler ektopi ilc

bağıntılı

an- gina

gelişmesi sayılabilir (9).

Trazodon

kullanıınıyla

ortaya

çıkan

komplikasyonlar

hakkında

birçok bildiriler

vardır, örneğin

normal va- kalarda EKG

değişiklikleri

görülebilmekte, buna

karşın

kronik has ta larda herhangi bir EKG

değişikliği saptanarnamaktadır. Hiınmclboch

ve arka-

daşları (18,19)

trazodonun aritmojenik potansiyelini saptamak iç in

yaptıkları

bi

r çalışmada

"stabil arit-

ıniler"

in de içinde

bulunduğu

hafif kareliyak hasta-

ların

trazodon

almalarından

sonra aritmilerinde bir

değişiklik

ve artma

olmadığını saptadılar.

Mianserin Avrupa'da

geniş

ölçüde

kullanılırken,

ABD'de kan diskrazi

ilişkisi

nedeniyle

kullanıma

tam

giremeıniştir.

Birçok

çalışmada,

kareliyak

hız

veya EKG etkis

i gösterilmemiştir,

ancak QT süre

le

rinde geçic i uzamalar

bildirilmiştir.

Antikolinerjik

özelliğinin olmaması

nedeniyle kalp

hızmda

artma yoktur. 10 clepresyonlu has ta üzerinde

yapılan çalışmada

his

hüzınesi araştırınaları yapılmış, başlan~ıçıa

ve 3 ha fta sonraki incelemelerde HV in- tervallcrinde

değişme görülmemiştir C20)_

Bu

çalışma

ınianserinin

kareliyak etk isi

olmadığı şeklindeki

düşünceyi

desteklemektedir. Ortastatik hipotansiyon

normal olgularda clepresyonlu hastala rda normal te-

rapötik doz

ta nadiren görülmüştür.

Bununla birlikte

(7)

S. Tanrıöver ve ark. Antidepresan Tedavinin Kardiyovasküler Yan Etkileri

60 mg mianserinin aniden verilmesinin normal olgu- larda hipotansif etkiler

oluşturduğu gösterilmiştir.

Dozajı

ayaciarken dikkat gösterilmesi

gerektiğini

or- taya

koymuştur <20

>.

Sonuçta mianserin, trisiklik

anlidepresanların

aksine, kardiyovasküler etkiler

bakımından

oldukça benign bir profil

taşımaktadır.

Onostatik hipotansiyon ve kardiyovasküler sistem üzerine

yukarıda

belirtilen et- kilerinden

dolayı

ve antikolinerjik etkisinin olma-

ması

sebebi ile özellikle

yaşlı kişilerde

güvenle kul-

lanılabilir.

Fluoxetin selektif bir serotonin re-uptake inhibitörü olup ABD'de 1988

Şubat'ından

beri klinik

kullanıma girmiştir.

Çok yönlü

şikayetler

nedeni ile fluoxctin ilc tedavi edilen 312

hastanın yapılan

EKG analizlerinde kalp

(nabız) hızında

çok hafif bir azalma

görülmüştür,

bunun

yanında

ortalama PR, QRS ve QT sürelerinde bir

değişiklik olmnmıştır (3)_

Sonuç

Kardiyovasküler yan etkiler

TSA'Iarın kullanımın­

daki

bnşhca sınırlamayı

temsil eder. Bu yan e tkiler ileti

bozukluklarını,

ortostntik hipota nsiyonu ve arit- mileri kapsar. Buna ilaveten kardiyovasküler etkile r yüksek dozlarda da ha beli rgindir. Yeni

ilaçların

eski- lerine oranla daha az kardiyotoksisite

oluşturacağı şeklindeki

umutlar

şu

an için

kaybolmuştur.

Bupro- prion ve mianserin kardiyak yan etkilerden

bağımsız

görülmelerine

rağmen diğer

yan etkilerinden

dolayı

tedavideki yerleri kesin

değildir.

Maprotilinin kardi- yavask üler yan etkil eri klin ik ve preklinik

çalışmalarla

sab ittir. Trazod un' un yan e tkileri

hakkındaki

bilgiler vaka bildirilerinden gelmektedir.

Selektif serotonin inhibitörlerinden fluoxetin kardi- yavasküler yan etki profili

açısından

oldukça uygun görülmektedir, ancak hala çok dikkatli

çalışmalarla

özellikle kardiyak hastalard aki etkileri titiz bir

şekilde

incelen mektedir.

İlaveten

TSA'larla

kıyaslandığında

intrinsik kardiyak

hastaların

tedavi- sinele daha az yan etkiye sahip

olduğu

söylenebilir.

KAYNAKLAR

1. Öztürk MA: Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,

!stanbul, 1989, p. 434.

2. Volıra J, Burrows GD, Hund D, Soloman G: The effect of toxic and therapeutic doses of tricy- clic antidepressam drugs on inıracardiac conduclion.

Eur J Cardiol 3: 219, 1975

3. Halper JP, Mann JJ: Cardiovascular effects of antidepressant medications. Br J Psych (Supp. 3) 153: 87, 1989

4. Pollack MH, Rosenbaum JF: Management of antidepressant-induced side effects: a practical guidc for the clinician. J Clin Psych. 48: 3, 1987

S. Glassman AH, Giadine EV, Pfrel JM, lllgger JT, Kanior SJ, Davies M: Clinical charactcristics of imipramine induced orthastatic hy- potension. Lancet 35: 468, 1979

6.

Pary R, Tabias CR, Lippman S: Antide- pressants and the cardiac patient. Postgrad Med 85:

267, 1989

7. Freeyschuss V, Sjoquist F, Tuck D, As- berg M: Circulatory effects in man of nortriptyline a tricyclic antidepressant drug. Pharmacol Clin 2: 68, 1970

8.

Giardina, EGV, lligger JT, Glassman AH, Perel JM, Kanter SJ: The electrocardiographic and antiarhythmic effects of imipramine hydrochloridc at therapeutic plasma concentrations. Circulation 60:

1045, 1979

9. Glassman AH: Cardiovasculer effects of tricyl- lic antidepressants. Ann Rev Med 35: 503, 1984 10. Glassman AH: The new antidepressant drugs and thcir cardiovascular effects. Psychopharrnacol Bull 20: 272, 1984

ll. Glassman AH, Bigger JT: Cardiovascular effects of therapeutic doses of tricyclic antidepress- ants. Rev Arch of Gen Psych 38: 815, 1981

12. Roose SP, Glassman AH, Giardina EGV, Johnson LL, Walsh BT, Bigger JT: Cardio- vascular effects of imipramine and buproprion in de- pressed patients with congestive heart failure.

J

Clin Psychopathol 7: 274, 1987

13. Connoly SJ, Mitchell B, Swerdlov CD, Mason JW, Winkle RA: Clinical efficacy and electrophysiology of imipramine for ventricular tach- ycardia. Am J Cardiol 53: 516, 1984

14. Lippman S, Manshadi MS, Gultchin A:

Monoarnine oxidase inhibitors for depressed cardiac patients. J Clin Psych 46: 545, 1985

lS. Glassman R, Soltzman C: Psychopharma- cology interactions between psychotropic and other drugs an uptade. Hospital Gen Psych 38: 236, 1987 16. Veith RC, Raskind MA, Caldwell JH, Barner RF, Gumbrecth G, Ritclıie JL: Cardio- vascular effects of tricyclic antidcpressants in de- pressed patients with chronic heart disease. N Eng J

Med 306: 254, 1982 ·

17. Beaument G: The loxicity of antidepressants.

Br J Psych 155: 454, 1989

18. Himmelboclı JM: Cardiovascular effects of trazodone in humans. J Clin Psychophol (Suppl 1) 1:

765, 1981

19. Himmelboclı JM, Schechtman K, Au-

clıenbacR: The role of trazodone in the treatment of depressed cardiac patients, Psychopathology (Suppl. 2) 17: 51, 1984

20. Hurrows GD, Davies B, Hamer A, Volıra

J: Effect of mianserin on cardiac conduction. Med J

Ausıral 2: 97, 1979

153

Referanslar

Benzer Belgeler

nln Yön.tim xurulu Başkanl Şı- nİ Tıİı, büyük M,lüm0 8e.çck- ıeşıirilen yahrımın olele veya ba-.. casınln döncİ loİantaya

1960'1ı yılların sonunda Aspartam ve onun bozunma ürünü olan diketopi- perazin üzerinde hayvan ve klinik de- neyler tıaşlanlmıştu.. 1974'de Ameri- ka Birleşik

Bir çalıĢmada majör depresyon geçirmiĢ ve iyileĢmiĢ, tedavi altında olmayan hastalar biliĢsel iĢlevler açısından değerlendirildiğinde, hastalarda kalıntı belirti

Sonuç olarak doğal izleme çalışması olarak tasarlanan bu çalış- mada agomelatinin etkinlik, bilişsel işlevler, dürtüsellik, intihar eğilimi, cinsel, otonomik ve uyku

Bu çal›flmada, Çatmakaya (Seydiflehir-Konya) boksit yata¤› ve çevresinde daha önce yap›lan çal›flmalardan da yararlan›larak (Orhon ve Te- pebafl›, 1976; Orhon vd.,

semen parametrelerinde azalmanın açıklanamadığı idio- patik oligoastenoteratozoospermi olarak tanımlanırken, açıklanamayan erkek infertilitesi ise; sperm parametreleri normal

Sonuç olarak doğal izleme çalışması olarak tasarlanan bu çalış- mada agomelatinin etkinlik, bilişsel işlevler, dürtüsellik, intihar eğilimi, cinsel, otonomik ve uyku

Grade 3 veya 4 (ağır veya hayatı tehdit eden) immün aracılı toksisite yaşayan hastalar için kontrol noktası inhibitörü ile tedavi kesilmelidir.. Yüksek dozda