• Sonuç bulunamadı

Genleri mi Farkl›, Genlerinin

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Genleri mi Farkl›, Genlerinin "

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

18 fiubat 2007 B‹L‹M

ve

TEKN‹K

Genleri mi Farkl›, Genlerinin

Davran›fllar› m›?

Koyu deri renginden k›z›l saça kadar, dünyan›n bütün etnik gruplar›, kendile- rine ait baz› fiziksel özellikler gelifltir- mifller. Peki ama genomumuzda bu farkl›l›klara karfl›l›k gelen kodla- malar nas›l? Yeni bir çal›flmaya göre durum, farkl› gruplar›n farkl› genler tafl›malar›ndan çok, ayn› genlerin farkl› flekilde ‘ifade’

edilmesinden kaynaklan›yor. Ça- l›flma, etnik gruplar aras›ndaki farkl›l›klar›n genetik temellerini çözme çabalar›nda at›lan önemli bir ad›m konumunda.

Gruplar aras›nda birçok genetik fark (deri ve göz rengini belirle- yen genlerde oldu¤u gibi) flimdi- den kendini göstermifl durumda.

Ancak her çal›flmada genellikle tek bir özelli¤in ele al›n›yor ol- mas›, yan›tlar›n da ancak y›llar süren çabalar›n sonucunda gel- mesi demek. Yeni çal›flmay› yürü- ten Pennsylvania Üniversitesi araflt›rmac›lar›n›n yaklafl›mlar›ysa

sonuçlar›n› çok daha etkili ve h›zl› bi- çimde almalar›n› sa¤lam›fl. Araflt›rmac›- lar›n yöntemi, ayn› anda binlerce özelli-

¤i tarayarak bunlar› genetik temelleri- ne kadar izlemek. Tüm bunlar›n ger- çekleflme süresiyse aylarla ifade edilebi- lecek ve oldukça k›sa say›labilecek bir zaman dilimi.

Bir genin ifadesinden kastedilen, kaba- ca, genin kodlad›¤› proteinin üretilme-

siyle sonuçlanan süreç. Bu süreçte ge- nin ne zaman protein üretece¤ini, ya da ‘aç›k’ m› ‘kapal›’ m› kalmas› gerekti-

¤ini saptayan çeflitli düzenleyici meka- nizmalar da var. Araflt›rmac›lar tek bir hücre soyu taraf›ndan ifade edilen 4197 genlik bir kümeyi ele alm›fl ve her genin bu hücre tipinde ne derece- de etkin oldu¤unu üç ayr› grupta (be- yaz ›rktan bireyler, Çinliler ve Japon-

lar) ölçmüfller. Japonlarla Çinli- lerin oldukça benzer sonuçlar verdi¤ini belirleyen ekip, bunla- r› di¤er gruptan sa¤lanan so- nuçlarla k›yaslad›¤›nda, genlerin

% 25’inin sar› ve beyaz ›rk ara- s›nda çok farkl› biçimde ifade edildi¤ini görmüfl. Araflt›rmac›- lardan Richard Spielman, sonu- cun gerçekten flafl›rt›c› oldu¤u- nu, ancak baflka etnik gruplar, genler ve hücre tiplerinin ince- lenmesiyle farkl› sonuçlar da al›- nabilece¤ini söylüyor. ‹flin arafl- t›rmac›lar› as›l ilgilendiren yö- nüyse, bu sonuçlar›n, gruplar aras›nda t›bbi aç›dan varolan farklara da ›fl›k tutabilecek ol- mas›.

Nature, 7 Ocak 2007

ABD’deki Wake Forest Üniversitesi T›p Okulu’ndan Anthony Atala ve ekibinin, anne karn›ndaki bebe¤i çevreleyen amnion s›v›s›ndan elde edip

inceledikleri özel bir kök hücre grubu, kök hücre araflt›rmalar›nda yepyeni bir 盤›r açaca¤a benzer. Amnion s›v›s›

kökenli kök hücreler, embriyonik kök hücrelerden farkl› özellikler tafl›yorlar.

Bir kere, bunlar her türlü hücreye dönüflebilme yetisine sahip embriyonik kök hücrelerle, vücut içinde da¤›lm›fl bulunan ve yaflam süresince doku onar›m› ve yenilenmesinde rol alan yetiflkin kök hücreleri aras›nda bir

yerdeler; yani her ikisinin de baz›

özelliklerini tafl›yorlar. Sonra, embriyonik kök hücrelerde görülebildi¤i gibi, tümör

oluflturmuyorlar. Bununla birlikte onlar kadar h›zl› ço¤alabiliyor, say›lar›n› 36 satte iki kat›na ç›karabiliyorlar. Belki bunlar kadar önemli bir özellikleri de, etik aç›dan sorun ç›karmamalar›.

(Embriyonik kök hücre kullan›m›yla ilgili önemli tart›flma konular›ndan biri, bunlar›n süreç içinde yok olmaya mahkum ‘yedek’ insan embriyolar›ndan elde ediliyor olmalar›.)

Bu amnionik kök hücrelerden türetilmifl

sinir hücrelerinin, fare beyin hücreleriyle bir araya gelebildiklerinin gösterilmesi, insanlarda da doku onar›m›nda baflar›l›

olabileceklerini düflündürmekte. Bunun da ötesinde, açabilecekleri baflka kap›lar da var. Olas› senaryolara göre, anneler bu hücreleri bebekleri için ‘yedek’ ola- rak saklayabilecek, çocuklar›nda organ ya da doku hasar›n›n gerçekleflmesi du- rumunda bunlar› kullanabilecekler. Do- ku reddi, tabii bu durumda sözkonusu olmayacak. Ya da hücreler, birçok be- bekten topluca elde edilerek bir tür do- ku bankas›nda saklanabilecek. “Bu kök hücrelerin sinir, kan damar›, karaci¤er, k›k›rdak, kemik ve kalp kas› oluflturabi- leceklerini gördük” diye anlat›yor Atala.

Bulgular, di¤er araflt›rmac›larca da ol- dukça olumlu karfl›lanm›fl durumda.

Tahminlere göre bu ve benzer hücrelerle gelifltirilecek yeni tedavi yöntemleri, em- briyonik kök hücreleri bu aç›dan geride b›rakacak gibi.

NewScientist.com News Service, 7 Ocak 2007

Bu Kök Hücreler Baflka!

Biyoloji

haberlerYeni 27/1/6 11:5 Page 18

Referanslar

Benzer Belgeler

During the last decade an increase in the incidence of MPM has been reported (4). The aim of the present study was to evaluate clinical characteristics and

Sosyo-ekonomik duruma göre; ekonomik durumu iyi olan grupta %14.3, yetersiz olan grupta %17.3, içme suyu kayna¤›na göre; içme suyu olarak haz›r su kullanan- larda %12.3, kaynak

Çalışmamızda OUAS oluşumunda etkili olan risk faktörleri ile ApoE varyantları arasındaki ilişki incelendiğinde diğer çalışmalar ile benzer sonuçlar elde edilmiş olup,

Annede NF1 varl›¤›, bilateral aksiller çillenme, cafe au lait lekeleri, molluscum fibrosumlar›n varl›¤›, dirençli epileptik nöbetlerin varl›¤› klinik kesin NF1

ne kelimesinin kökeni ile ilgili olarak ortaya atılan yabancı bir dilden Türkçeye girdiği düşüncesi yanında, Vladimirtsov’un Mogolca neme ile

Bu çalıĢmada karıĢık dilli eserlerin bazı ses ve Ģekil bilgisi özelliklerinin karĢılaĢtırmalı dağılımları, eserlerdeki bazı edatların kullanım

rak; %64,1 oran›nda a¤r› ve eritem; %21,2 oran›nda a¤r›, eritem, skar ve hipopigmentasyon; %2,5 oran›nda a¤r›, eri- tem ve hiperpigmentasyon; %4,5 oran›nda

Hekimin karar›n›n kontrolü için “hakem/bilirkifli” tayin edilen göz hekiminin farkl› bir cihaz veya ölçüm yöntemi ile farkl› bir de¤er elde edebilece¤i bu araflt›rma