ANKARA ÜNİVERSİTESİ
KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU
PEYZAJ ve SÜS BİTKİLERİ PROGRAMI
BİTKİSEL UYGULAMA TEKNİĞİ
PLANTASYON SAHASININ ETÜDÜ
2. PLANTASYON SAHASININ ETÜDÜ
Bitkisel uygulama projeleri hazırlanmadan önce gerekli yetişme ortamı etüdlerinin yapılması çalışma yöntemlerinin tespiti için en önemli dayanaktır. Saha hazırlama metodlarını saptarken, bitki türlerini seçerken, bitkilendirme metodlarını ve dikim aralıklarını tespit ederken, incelenen plantasyon
sahasının koşulları dikkate alınır. Aksi halde doğal koşullara aykırı düşecek bir uygulama söz konusu olur.
2.Plantasyon
Sahasının
Etüdü
2.1.Mevki
özellikleri
2.2.İklim
özellikleri
2.3.Toprak
özellikleri
2.1. Mevki Özellikleri
KARASALLIK/DENİZE UZAKLIK:
Bitkilendirme yapılacak sahanın sahile yakın (sahilden 20 km’ye kadar) veya karasal saha oluşu bitkilendirme çalışmalarında önem taşır.
Denize yaklaştıkça nem ve bağıl nem yükselir. Denizin hakim olduğu kıyı şeridinde hava hareketleri de kuvvetli olduğundan, kışın soğuk havanın uzun süre sahada kalarak etkisini sahada hissettirmesi söz konusu olmaz. Böylece sahil kesimlerinde soğuğun etkileri hafifler. Bu özellikle don riski açısından önemlidir.
ARAZİ ŞEKLİ:
Arazi şekli, jeomorfolojik yapısı itibariyle ekstrem özellikler gösteren, don çukurları, kapalı havzalar tepe ve sırtlar gibi yerlerde zorunda olmadıkça bitkilendirme yapılmamalı, mevcut vejetasyonun korunması sağlanmalıdır.
• Derin vadi ve boğazlarda rüzgar zararı artmakta, bitkiler yeterince güneşlenememekte,
bu yüzden boylu fakat cılız bir büyüme sergilemektedir.
Vadi nedir? : Eğime bağlı olarak harekete geçen
suların derine aşındırması sonucunda oluşan ve kaynaktan ağza doğru sürekli inişi bulunan, uzun çukurluklara vadi denir.
Boğaz nedir? : Akarsuyun, iki düzlük arasında
bulunan sert kütleyi derinlemesine aşındırması sonucunda oluşur.
EĞİM:
Eğimli arazilerde don riski azalır. Eğim arttıkça soğuk hava meyil boyunca aşağıya kolayca akabileceğinden ötürü don tehlikesi de aynı ölçüde azalır.
Çok eğimli yamaçlar besin maddeleri ve su bakımından fakir olup, az eğimli yamaçlar ise düzlüklere nazaran daha verimlidirler.
BAKI:
Kuzey yamaçlar daha serin ve nemli, güney yamaçlar daha sıcak ve kurak olurlar.
Karadeniz bölgesinde kuzey bakılar, Akdeniz bölgesinde ise güney bakılar daha nemlidir ve daha fazla yağış alırlar. Çünkü denize bakan yamaçlar nemli ve yağış getiren rüzgarların etkisi altındadır.
RAKIM/YÜKSEKLİK:
Rakım arttıkça vejetasyon süresi kısalır. Ayrıca alçak rakımlarda don zararı azalıp, gelişme dönemi uzadığından bitkiler daha iyi gelişmektedir.
2.2. İklim Özellikleri
Ekstrem sıcaklıklar, ilkbahar donlarının yaklaşık başlama ve bitiş tarihleri, kurutucu rüzgarların yönü ve şiddeti, yağışlar ve yağış etkinliği, nispi nem, gibi iklimsel veriler bitki seçimi ve bitkilerin adaptasyonu açısından önemlidir.
Düşük sıcaklıklar, özellikle yaz aylarında evaporasyonu azalttığı ve dolayısıyla su kaybını olumlu yönde etkilediğinden başarı şansını arttırır. Buna karşın yüksek sıcaklıklar da aksine etki gösterirler.
Günlük sıcaklığın 40 derecenin üzerinde seyrettiği yerlerde yapılan bitkilendirmeler başarılı sonuçlar vermeyebilir. Çünkü 32 derecenin üzerindeki sıcaklıklar, pek çok türün gelişimini sınırlar.
2.3. Toprak Özellikleri
Plantasyon sahasının toprak niteliklerini etüd safhasında açıklıkla ortaya koymak gerekmektedir. Bu nitelikler, anakaya, toprak türü, derinliği, su geçirgenliği, toprak strüktürü, toprak nemi gibi fiziki nitelikler olabilmesinin yanı sıra, toprak reaksiyonu, kireç içeriği vb. gibi nitelikler de olabilir. Bitkilerin kendilerine has kök tipleri (sığ, kazık vb.) toprağın bu belirtilen özelliklerine bağlı olarak büyük ölçüde değişime uğrayabilmektedir.
Toprağın niteliği, toprak derinliği bitki türünün doğası ve kök sistemi ile uyumlu olmalıdır. Hızlı büyüyen türler toprağın besin maddelerini, suyunu hızlı şekilde kullandıklarından sığ ve fakir topraklarda bu türlerle yapılan uygulamaların başarı şansı yoktur.
Üst toprak derinliği önemli bir başarı kıstasıdır. Toprak derinleştikçe yapılacak uygulamalarda da verimlilik aynı ölçüde artacaktır.
Toprak profilinin %20 yi aşmayacak şekilde taşlı olması bitkilerin gelişmesi bakımından faydalıdır. Zira yağışlı bir bölgede toprağın taşlı veya çakıllı olması, kökleri derine inen ağaçların lehinedir. Bu durumda yağış az olsa bile taşların sağladığı geçirgenlik sayesinde kökler alt tabakalara kadar inerek sudan faydalanabilirler.
Toprak reaksiyonunun ph 6-7 dolaylarında olduğu yerlerde bitkiler daha iyi gelişim gösterirler.
Kireçli topraklarda, topraktaki mangan ve demir bitkiler tarafından alınamadığından özellikle kloroz gibi sorunlar gözlenmekte bitkiler iyi gelişememektedir.
Bitkilendirme çalışmalarında tür seçimi ve bitkilendirme tekniğinin saptanmasında, plantasyon sahasının mevki özellikleri, iklim özellikleri ve toprak özellikleri bir bütün halinde düşünülmelidir. Bu koşullar birbirlerinin karşılıklı etkisi ile eğişime uğramakta, yer yer şiddeti azalmakta veya şiddeti artmaktadır.
Örneğin yüksek nispi hava nemi, yağış eksikliğini telafi edebilmektedir. Veya kalker özellikli topraklar sıcak ve aktif toprak olmaları gibi özellikleriyle soğuk ve nemli, yetişme ortamlarının düşük sıcaklık etkilerini azaltabilmektedir. Kurak yörelerde toprağın derin ve killi olması, kuraklığın etkilerini yumuşatabilmektedir.
Yararlanılan Kaynaklar:
Ürgenç, S.İ. 1998. Ağaçlandırma Tekniği Yenilenmiş ve Genişletilmiş İkinci Baskı. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınları, Yayın No: 441, 600, İstanbul.