• Sonuç bulunamadı

EWING SARKOMU VE GEBELK: OLGU SUNUMU VE LTERATÜR ÖZET Murat ULUKU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "EWING SARKOMU VE GEBELK: OLGU SUNUMU VE LTERATÜR ÖZET Murat ULUKU"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

44

EWING SARKOMU VE GEBELK: OLGU SUNUMU VE LTERATÜR ÖZET

Murat ULUKU1, Fuat AKERCAN1, Sevtap ÖNCÜL1, Murat SEZAK2, Erdem GÖKER3, Nedim KARADADA1

1Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doum Anabilim Dalı, Bornova-zmir 2Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji, Anabilim Dalı, Bornova-zmir

3Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı, Bornova-zmir

ÖZET

Gebelik sırasında en sık izlenen maligniteler meme ve serviks kanserleri, malign melanoma, lenfoma ve lösemilerdir. Buna karın primer kemik ve yumuak doku tümörleri gebelikte oldukça nadir görülmektedir. Bu durumun nadir görülmesi ve sınırlı deneyimler nedeniyle bu hastalardaki en uygun yönetim ekli tam olarak belirlenememitir. Bununla beraber geni cerrahi rezeksiyonlar, kemoterapi ve radyoterapi gibi anne salıı açısından faydalı olabilecek tedavi seçeneklerinin fetusa olası zararlı etkileri de göz ardı edilmemelidir. Bu olgu sunumunda 22 yaında gebelii sırasında Ewing sarkomu tanısı konan bir vaka sunulmutur.

Anahtar kelimeler; Ewing sarkomu, gebelik, kemoterapi, radyoterapi

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Dernei Dergisi, (TJOD Derg), 2008; Cilt: 5 (Özel Sayı): Sayfa: 44- 7

SUMMARY

EWING SARCOMA AND PREGNANCY: A CASE REPORT AND REVIEW OF THE LITERATURE

The most common malignancies reported to occur in association with pregnancy include those of the breast, of the uterine cervix, malignant melanoma, lymphoma and leukemia. In contrast, primary bone and soft tissue tumors occur rarely in pregnancy. Because of the rarety of this conditions during pregnancy and limited experience, the optimal management is not clearly defined. However, the use of therapeutic modalities such as extensive surgical resection, chemotherapy and radiation therapy for maternal health has to be weighed against the potential risk to the baby. We report a case of Ewing’s sarcoma diagnosed in a 22-year-old childbearing women.

Key words; chemotherapy, Ewing sarcoma, pregnancy, radiation therapy

Journal of Turkish Obstetric and Gynecology Society, (J Turk Obstet Gynecol Soc), 2008; Vol: 5 (Special Issue): Pages: 44- 7

Yazıma adresi: Yard. Doç. Dr.Murat Uluku. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doum Anabilim Dalı, zmir Tel.: (0232) 390 17 00 / (0232) 390 17 01 / e-posta: ulukusmurat@yahoo.com

Alındıı tarih: 04.02.2008, revizyon sonrası alınma: 04.02.2008, kabul tarihi: 12.02.2008 GR

Kanser reprodüktif yalarda izlenen ikinci en sık ölüm nedeni olup, gebeliklerin yaklaık %0.02-0.1’ni komplike eder(1,2). Gebelikte en sık izlenen maligniteler meme ve serviks kanserleri, malign melanoma, lenfoma ve lösemilerdir(3). Birleik Devletler verilerine göre bu ülkede her yıl 3.500 gebeye kanser tanısı konmaktadır ve bu da her 1.000 gebelik için 1 vakaya karılık gelmektedir(4). Bununla birlikte yumuak doku ve kemik tümörlerinin insidansının çok daha nadir olduu bildirilmektedir(5-7).

Gebelik sırasında kanser tanısı konan olguların yönetimi multidisipliner bir yaklaım gerektirmektedir.

Uygulanacak tedavi ekilleri hem anne hem de fetus salıı açısından dikkatli bir ekilde gözden geçirilmeli, ayrıca aile detaylı bir ekilde tedavi seçenekleri ve fetus üzerine olabilecek zararlı etkiler hakkında bilgi verilmelidir. Kanser tanısı alan gebelerde tanı sırasındaki gebelik haftası tedaviyi belirlemedeki en önemli kriterlerin baında gelmektedir. Bu olgu sunumunda 22 yaında, son adet tarihine göre 22-23 haftalık gebe iken Ewing sarkomu tanısı alan bir vaka sunulmutur.

(2)

45 OLGU SUNUMU

Son adet tarihine (SAT) göre 22-23 haftalık gebelii olan 22 yaındaki primi gravid olgunun, sa dizde

ilik, arı ve hareket kısıtlılıı ikayetleri ile bavurduu dı merkezde yapılan ultrasonografi tetkikinde sa tibia proksimalinde ekzofitik görünümlü ve kortekste düzensizlik oluturmu solid bir kitle ve ayrıca çevre yumuak dokularda ödem olduu izlenmitir. Yine dı merkezde yapılan MR görüntü- lemesinde yaklaık 13 cm boyutundaki kitlenin yüksek gradeli intramedüller osteosarkomla uyumlu olabilecei belirtilerek, olgu ileri tetkik ve tedavi amacıyla hastanemiz tıbbi onkoloji bölümüne sevk edilmitir.

Bu dönemde tarafımızdan konsülte edilen olgunun herhangi bir obstetrik problemi olmadıı görülmü ve yapılan ultrason tetkikinde fetus geliiminin SAT ile uyumlu olduu izlenmi ve amniotik sıvı indeksi normal olarak bulunmutur.

Kitleden yapılan tru-cut biyopsisinin histopatolojik incelemesinde üniform, normal bir lenfositten hafifçe büyük, hücre sınırları belirsiz, dar soluk stoplazmalı, kromatin detayı net seçilemeyen, bulanık nukleuslu, küçük yuvarlak hücrelerden oluan tümör izlenmitir (Resim 1). Ayırıcı tanı amacıyla yapılan immunohisto- kimyasal incelemeler sonucunda tümör hücrelerinde immunohistokimyasal olarak CD99 (MIC2) pozitiflii (Resim 2) ve ayrıca CD3, CD10, CD20, CD34 ve bcl- 6 negatiflii gösterilmitir. Ayrıca periodik asid schiff incelemede intrasitoplazmik glukojen varlıı, ve retikulum incelemede tümör hücrelerinin retikulum adan fakir olduu saptanmıtır. Bu bulgular ile tümöre Ewing sarkomu tanısı konmutur.

Resim 1: Sitoplazmik sınırları seçilemeyen, yuvarlak nükleer konturlara ve sitoplazmik vakuollere sahip küçük yuvarlak hücrelerden oluan tümör (H&E X 200).

Resim 2: Tümör hücrelerinde immunohistokimyasal yöntemle gösterilen CD99 (MIC2) pozitiflii (X 200).

Korumalı olarak çekilen toraks BT incelemesinde sa

akcierde 2, sol akcierde ise 1 adet metastazla uyumlu nodül varlıı izlenmitir. Servikal, torakal ve lomber MRG incelemesinde T4, T6, ve T7vertebra korpuslarında metastatik lezyonlar olduu ve ayrıca T4 vertebra düzeyinde paravertebral yumuak doku komponenti bulunan metastatik kemik ilii infiltrasyonu izlenmitir.

Olgu kadın hastalıkları, medikal onkoloji ve ortopedi klinikleri tarafından beraberce deerlendirilmi, aileye geni kapsamlı bilgi verilip onay alındıktan sonra gebeliin 32. haftada sezaryen ile sonlandırılmasına ve acilen kemoterapi balanmasına karar verilmitir. Fetal akcier geliimini hızlandırmak amacıyla olguya antenatal 2 doz steroid (betametazon) uygulanmı ve ardından sezaryen ile canlı, 1610 gr kız bebek dourtulmutur. Bebek prematürite ve evre 2 respiratuar distres sendromu tanılarıyla yenidoan servisine yatırılarak tedavisi balanmıtır. Üç hafta süreyle yenidoan servisinde izlenen bebek bu süre sonunda oral beslenmeye balayarak salıklı bir ekilde taburcu edilmitir.

Olguya postpartum dönemde 3 kür EVAC (fosfamid, Etoposid, Vincristin, Adriamicin, Siklofosfamid) protokolü ile kemoterapi ve ardından radyoterapi (RT) uygulanmasına karar verilmitir. Üç kür kemoterapi sonrası çekilen MRG incelemesinde sa tibia proksimalindeki tümöral lezyonda takip sürecinde belirgin progresyon olduu, kitlenin yumuak doku komponenti ile birlikte kraniokaudal uzunluunun yaklaık 15 cm i bulduu, transvers boyutunun ise 13.5 X 11.5 cm boyutlarına ulatıı, sa tibiofemoral eklemin invaze olduu (Resim 3), sa femur distal metafizde, sol femur 1/3 orta diafizde, sol femur subtrokanterik lokalizasyonda ve ayrıca sa sakroiliak ekleme yakın lokalizasyonda metastatik lezyonlar olduu görülmütür.

Ewing sarkomu ve gebelik: Olgu sunumu ve literatür özeti

TJOD Derg 2008; 5 (Özel Sayı): 44- 7

(3)

46 Ayrıca daha önce çekilen torako lomber MRG incelemesindeki torakal vertebra ve yumuak doku metastazlarının devam ettii izlenmitir. Bu bulgularla hastanın kemoterapi rejiminin deitirilerek 3 kür topatekan ve siklofosfamid almasına ve ayrıca sa

dizine RT uygulanmasına karar verilmitir.

Resim 3: Sa tibia proksimalinde tibiofemoral eklem invazyonu gösteren kraniokaudal uzunluu yaklaık 15 cm olan tümör.

TARTIMA

Kanserli gebelerin takip ve tedavilerindeki temel amaçlar anne hayatının kurtarılması, fetus veya yeni doanın kanser tedavisinin zararlı etkilerinden korunması ve annenin reprodüktif sisteminin ileriki gebelikler için korunabilmesi olmalıdır. Bu nedenle kanserli gebelerin yönetimi multidisipliner ve titiz bir yaklaım gerektirmektedir.

Kemik ve yumuak doku tümörleri gebelikte son derece nadir görülen tümörlerdir(5-7). Gebeliin bu tümörlerin geliiminde herhangi bir risk faktörü oluturmadıı ancak fetusun varlıı nedeniyle planlanan radyolojik görüntüleme metotlarının ve fetusa zararı olabilecek kemoterapi ve radyoterapi tedavilerinin doum sonrasına ertelenmesinin hastalık progresyonuna neden olabilecei bildirilmektedir(5). Dier taraftan, bu vakalarda kesin tanının görüntüleme tekniklerinden ziyade mutlaka biyopsi ile konması gerektii de bildirilmektedir(5). Vaka sayısının oldukça az olması ve buna balı sınırlı deneyim nedeniyle günümüzde bu hastalardaki uygun yönetim ekilleri net olarak belirlenememitir.

Bilgilerimiz dahilinde literatürde u ana kadar gebelik sırasında Ewing sarkomu tanısı alan toplam 14 adet vaka bildirilmitir(6-17). Prognozun oldukça kötü olduu bu tümörde, bildirilen bu vakaların yarısının tedaviye ramen kaybedildii rapor edilmitir(7). Yine de tanı sırasındaki gebelik haftası uygulanacak tedavi eklinin belirlenmesinde önem taımaktadır. Birinci trimesterde tanı konan vakalarda gebelik terminasyonu bir seçenek olabilmekle beraber, gebeliin mortalite üzerine bir etkisi olmadıı ve terapötik abortusun bu vakalara rutin olarak önerilmemesi gerektii de bildirilmektedir(5). Geni cerrahi rezeksiyon, agresif kemoterapi ve radyoterapi Ewing sarkomlu hastalarda balıca tedavi seçeneklerini oluturmaktadır(6). Gililland ve Weinstein adlı aratırıcılar kanser kemoterapisinin fetus üzerindeki etkilerini aratırmılar ve toksisite riskinin birinci trimesterde dier trimesterlere göre çok daha fazla olduunu bildirmilerdir(11). Literatürde bildirilen Ewing sarkomlu gebelerin yalnızca dört tanesinin gebeliklerinin üçüncü trimesterinde kemoterapi aldıı rapor edilmitir(6,7,11,17). Bunun dıındaki vakalarda kemoterapi her üç trimesterde de geliim gerilii riski nedeniyle doum gerçekleinceye kadar ertelenmitir (8-10,12-16). Bununla birlikte gebelii sırasında kemoterapi alan vakaların hiçbirinde kemoterapi ile ilikili bir anomali izlenmemi olmakla beraber, iki bebein düük doum kilolu olduu bildirilmitir (6,7,11,17). Ancak yine de kemoterapinin bebekler üzerindeki geç dönem etkileri hakkında u an yeterli veri bulunmamaktadır.

Sunmu olduumuz olguda tanı sırasında multipl uzak organ metastazlarının varlıı tedaviye acilen balanması gerektiini göstermi ve ailenin görüü de alınarak, doum antenatal steroid uygulamasını takiben 32.

haftada gerçekletirilmitir. Kanserli gebelerdeki en önemli kaygılardan biri de plasenta ve fetusa olabilecek metastazlardır. u ana kadar kemik tümörlerinin fetusa metastaz yaptıı bildirilmemi olmakla beraber plasental metastazlar rapor edilmitir(10,18). Sunmu olduumuz olgunun plasentasının histopatolojik incelemesinde metastaz bulgusu izlenmemitir. Ayrıca fetusta prematürite dıında herhangi patolojik bir bulguya rastlanmamıtır.

Gebelikte 5 rem üzerindeki kümülatif radyasyon dozunun teratojenite, potansiyel nörolojik hasar ve postnatal hayatta myelojenik malignite gibi riskleri arttırdıı bilinmektedir(19). Bununla birlikte radyasyon tedavisindeki dozlar çok daha yüksek olduundan Murat Uluku ve ark.

TJOD Derg 2008; 5 (Özel Sayı): 44- 7

(4)

47 radyoterapinin doum sonrasına bırakılması gerekmektedir.

Kemoterapi ve radyoterapinin aksine cerrahi tedavinin her üç trimesterde de güvenli bir ekilde uygulana- bilecei bildirilmektedir(5,6). Bununla birlikte, literatürde yayınlanmı 14 Ewing sarkomlu gebenin sadece birine gebelik sırasında(16), beine ise postpartum periyotta cerrahi rezeksiyon uygulandıı rapor edilmitir (6,9,13,15,17). Cerrahi uygulanacak gebelerde genel anestetik maddelerin fetus üzerindeki olası olumsuz etkilerinden ötürü rejyonel anestezi tekniklerinin tercih edilmesinin daha uygun bir yaklaım olduu bildirilmektedir(20). Sunmu olduumuz olguda 3 kür

EVAC protolüne ramen kitlenin progresyon göstermesi ve metastatik lezyonların devamlılıı kemoterapi protokolünün 3 kür topotekan ve siklofosfamid ile deitirilmesini gerektirmitir.

Kemoterapi ve radyoterapi sonrası primer tümörün cerrahi rezeksiyon açısından tekrar deerlendirilmesi uygun görülmütür.

Sonuç olarak Ewing sarkomu gebelikte çok nadir izlenmekle beraber özellikle alt ekstremitede arı ve

ilik ikayetleri ile bavuran gebelerde ayırıcı tanıda mutlaka düünülmelidir. Kitle varlıında MRG ve mutlaka biyopsi ile tanı kesinletirilmeli, gebelik haftası da göz önüne alınarak tüm tedavi seçenekleri multidisipliner bir yaklaımla aileye sunulmalıdır.

Ewing sarkomu gebelikte fetus üzerine direk olumsuz bir etki göstermemektedir. Buna karın gebelik bu malignitede temel tedavi seçenekleri olan kemoterapi ve radyoterapinin uygulanmasında gecikmeye neden olarak progresyonu hızlandırabilmektedir.

KAYNAKLAR

1. Weisz B, Schiff E, Lishner M. Cancer in pregnancy:maternal and fetal implications. Hum Reprod Update 2001; 7: 384- 93.

2. Kennedy S, Yudkin P, Greenall M. Cancer in pregnancy. Eur J Surg Oncol 1993; 19: 405- 7.

3. Pavlidis NA. Coexistence of pregnancy and malignancy.

Oncologist 2002; 7: 279- 87.

4. Wingo PA, Tang T, Bolden S. Cancer statistics, 1995. CA Cancer J Clin 1995; 45: 8- 30.

5. Maxwell C, Barzilay B, Shah V, Wunder JS, Bell R, Farine

D. Maternal and neonatal outcomes in pregnancies complicated by bone and soft-tissue tumors. Obstet Gynecol 2004; 104:

344- 8.

6. Merimsky O, Le Chevalier T, Missenard G, Lepechoux C, Cojean-Zelek I, Mesurolle B et al. Management of cancer in pregnancy: a case of Ewing’s sarcoma of the pelvis in the third trimester. Ann Oncol 1999; 10: 345- 50.

7. Nakajima W, Ishida A, Takakashi M, Masashi H, Washino N, Ogawa M et al. Good outcome for infant of mother treated with chemotherapy for Ewing sarcoma at 25to 30 weeks’gestation.

J Pediatr Hematol Oncol 2004; 26: 308- 11.

8. Lysyj, A, Bergquist JR. Pregnancy complicated by sarcoma:

a report of two cases. Obstet Gynecol 1963; 21: 506.

9. Blight EM Jr, Puls JL. Collateral venous flow through uterus caused by retroperitoneal extraosseous Ewing sarcoma. Urology 1981; 17: 386- 9.

10. Greenberg P, Collins JD, Voet RL, Jariwala L. Ewing’s sarcoma metastatic to placenta. Placenta 1982; 3: 191- 6.

11. Gililland J, Weinstein L. The effects of cancer chemotherapeutic agents on the developing fetus. Obstet Gynecol Surv 1983;

38: 6- 13.

12. Simon Ma, Phillips WA, Bonfiglio M. Pregnancy and agressive or malignant primary bone tumors. Cancer 1984; 53: 2564-9.

13. Loguidice V, Tehranzadeh J, Jones E. Ewing’s sarcoma and pregnancy. A case report and review of the literature. Clin Orthop 1986; 210: 132- 6.

14. Gennatas CS, Carvounis E, Fotopoulos A, Politi HD. Extraskeletal Ewing’s sarcoma in a pregnant women: a case report. Eur J Surg Oncol 1987; 13: 163- 5.

15. Sadat-Ali M, Ibrahim EM. Malignant bone tumors in pregnancy (a report of two cases and review of the literature) Indian J Cancer 1989; 26: 151- 5.

16. Dhillon MS, Singh DP, Gill SS, Sur R, Sarode VR, Nagi ON.

Primary bone malignancies in pregnancy. A report of four cases.

Orthop Rev 1993; 22: 931- 7.

17. Haerr RW, Pratt AT. Multiagent chemotherapy for sarcoma diagnosed during pregnancy. Cancer 1985; 56: 1028- 33.

18. Al-Bozom I. Placental metastases from maternal rhabdomyosarcoma.

Ann Saudi Med 2000; 20: 203- 4.

19. American College of Obstetricians and Gynecologists Guidelines for diagnostic imaging during pregnancy. ACOG Committee Opinion. Washington, DC:ACOG; 1995.

20. Ezri T, Szmuk P, Evron S, Geva D, Hagay Z, Katz J. Difficult airway in obstetric anesthesia: a review. Obstet Gynecol Surv 2001; 56: 631- 41.

Ewing sarkomu ve gebelik: Olgu sunumu ve literatür özeti

TJOD Derg 2008; 5 (Özel Sayı): 44- 7

Referanslar

Benzer Belgeler

Altı ay önce kanama nedeni ile yetersiz cerrahi rezeksiyon yapılmış olan teratom tanılı dev mediasten kitlesinin anjiyografisinde, iki taraflı internal

[7,9] Olgu- muzda da yüksek fenitoin plazma konsantras- yonu (68 µg/ml) ile birlikte fenitoin intoksikas- yonunun nistagmus, ataksi ve transaminaz art›- fl› gibi klasik

Sonuç olarak, bu olgu sunumu sayesinde yüksek metastaz ve relaps riski olan, tedavisi için çok daha yoğun protokollerin kullanıldığı bir tümör olan böbreğin

Kronik hepatit C’nin standart tedavisi olan IFN- α ve ribavirin kombinasyonunun IFN- α tekli tedavi- sinden daha etkili oldu¤u bilinmektedir (2).. Hal- buki akut hepatit C

İstira- hat ve gece ağrısı olan hastanın, ilaç kullanım öyküsü veya travma hikayesi olmaması, sol diz medialinde lokalize hassasiyet bulunması, laboratuar testlerinin

gebelik haftas›nda tekil gebeli¤i ve sol adneksiyal bölgede 9x10 cm boyutlar›nda kitlesi bulunan, operasyon sonras›nda mikroinvaziv seröz borderline tümör tan›s› alm›fl

Nadir olarak görülen ovaryan ektopik gebelik, tüm ektopik gebeliklerin %1-3’ünü oluflturmaktad›r.. ‹nsidans 1/7000 ile 1/60000

Bizim olgumuzda ise, gebelik öncesi dönemde D-penisillamin tedavisi ile stabil olmas› ve ayn› zamanda ilac›n literatürde güvenilir olarak kabul edilmesi nedeniyle gebelik