• Sonuç bulunamadı

ÇOCUKLARIN ŞİDDETİ ALGILAMA BİÇİMLERİNİN ÇİZDİKLERİ RESİMLERİNE YANSIMALARI *

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ÇOCUKLARIN ŞİDDETİ ALGILAMA BİÇİMLERİNİN ÇİZDİKLERİ RESİMLERİNE YANSIMALARI *"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

RESİMLERİNE YANSIMALARI *

Filiz YURTAL**, Kazım ARTUT***

ÖZET

Amaç: B u a ra ştırm a n ın a m a c ı ço cu k la rın ş id d e ti n a sıl a lg ıla d ık la rı v e nasıl ifa d e ettiklerin i y a p tık la rı r e sim le re g ö r e belirlem ektir. B u a m a ç la ço cu k la rın resim le rin d e ş id d e t le ilgili e l e a ld ık la r ı kon ular, ş i d d e ­ ti u y g u la m a v e ş i d d e t e m aru z k a lm a a ç ıs ın d a n çiz d ik leri k a r a k te r le r in ö zellikleri, re s im le r d e k i k a r a k t e r ­ lerin ş id d e t u y g u la m a biçim leri b e lir le n m e y e çalışılm ıştır. Yöntem: A r a ş tır m a y a o rta s o s y o -e k o n o m ik d ü z e y i tem sil e d e n bir ilköğ retim o k u lu n d a n 1 1 -1 2 y a ş g ru b u n d a 4 7 k ız (%61) v e 3 0 e r k e k (%39) o lm a k ü z e r e to p la m 7 7 ç o c u k alınm ıştır. Ç o cu k la rın ş id d e ti nasıl a lg ıla d ık la rın ı ö lç m e k için ş id d e t u y g u la y a n v e ş i d d e t e m aru z k a la n k iş i/ k iş ile r i k o n u a la n b ir re sim çizm eleri istenm iştir. Ç a lış m a y a k a tıla n ç o cu k la rın y a p tık la r ı re sim le r e l e a ld ık la r ı k o n u la r a g ö r e a n la m s a l a ç ıd a n in celen m iş v e re sim le r ü z er in d e içerik a n a liz i y ö n tem i uygu lan m ıştır. Sonuç: Ç o cu k la rın re sim le rin d e g e n e llik le a ile içi ş id d e ti d a h a f a z l a y a n ­ sıttıkları görülm üştür. B u bu lg u y u s ır a s ıy la g e n e l k a v g a -ta r tış m a , k a p k a ç , ç e te , s a v a ş v e töre g ibi k o n u ­ la r d a k i ş id d e t o la y la rı izlem iştir. R esim lerin g e n e lin d e ş id d e t i u y g u la y a n k iş ile r e r k e k o la r a k çizilmiştir.

K a d ın la r v e ç o c u k la r e n f a z l a ş i d d e t e u ğ r a y a n k iş ile r o la r a k resm edilm iştir. F iz ik s e l z a r a r v e r m e y e y ö n e ­ lik ş id d e t y ö n tem in in d a h a f a z l a ifa d e ed ild iğ i görülm üştür. Tartışma: Ç izilen re sim le r ç o cu k la rın ç e v r e le r in d e g e liş e n ş i d d e t o la y la rın ın f a r k ı n d a o ld u ğ u n u g ö ster m e k te d ir . Ç o cu k la rın için d e y a ş a d ık la r ı o rtam ların ş id d e t t e n u z a k o lm a s ı v e b u k o n u d a a ile , o k u l v e toplu m u n d iğ e r k u ru m la rın d a ş id d e t in z a r a rlı e tk ile r in e y ö n e lik d u y a rlılık la rın o lu ştu ru lm a sı ç o c u k la rın ru h sa ğ lığ ı g elişim i a ç ıs ın d a n ön em li görü lm ektedir.

Anahtar sözcükler: Ş id d et, sa ld ır g a n lık , re sim çizm e, ilköğ retim o k u lu

SUMMARY: THE REFLECTIONS OF CHILDREN’S PERCEPTION OF VIOLENCE ON THEIR DRAWINGS Aim: T his stu d y in v e s tig a te d c h ild r e n ’s p e r c e p tio n o f v io len ce a s e x p r e s s e d th rou g h th eir d ra w in g s . In lin e w ith th is o v era ll o b jectiv e, v io len c e th e m e s , p r o p e r tie s o f c h a r a c te r s in th eir d r a w in g s in ter m s o f e x p o s u r e to v iolen ce, u sin g v io len ce a n d w a y s o f v io len ce u s e d b y th e c h a r a c te r s d r a w n w e r e id en tified . Method: 7 7 c h ild ren o f a p p ro x im a te ly e le v e n / t w e lv e y e a r s o ld -4 7 girls (61%) a n d 3 0 b o y s (39%)-f r o m a m id so cio -e co n o m ic ele m e n ta r y s c h o o l p a r tic ip a te d into th e stu d y . C h ild ren w e r e in stru cted to d r a w a p ictu re o f a p e r s o n u sin g v io len ce o r a p e r s o n b ein g e x p o s e d to v io len c e in o r d e r to r e v e a l th eir p e r c e p ­ tion o f v iolen ce. T hen , t h e s e p ic tu r es w e r e a n a l y s e d a c c o r d in g to th eir co n ten ts. Results: It w a s fo u n d th a t c h ild ren g e n e r a lly e x p r e s s e d d o m e s tic v io len ce in th eir d ra w in g s . T h e violen t t h e m e s f o l l o w e d d o m e s tic v io len ce w e r e qu arrel-fightin g, m ugging, g a n g , w a r a n d trad ition s. In m o s t o f th e p ictu res, m a le s w e r e d r a w n a s in d iv id u a ls u sin g v iolen ce; w h e r e a s f e m a l e s a n d c h ild ren w e r e m ostly d e p ic t e d a s th e o n e s b ein g e x p o s e d to v iolen ce. P h y sic a l d a m a g e w as e x p r e s s e d m ore fr e q u e n tly . Discussion:

P ictu res d r a w n b y c h ild ren s h o w e d th a t c h ild ren w e r e a w a r e o f violen t e v e n ts in th eir en viron m en t. T h e re su lts s h o w e d th a t co lla b o ra tio n b e t w e e n fa m ily , s c h o o l a n d s o c ie ty w a s q u ite im p ortan t f o r c h ild r e n ’s p s y c h o lo g ic a l w e ll-b e in g a n d f o r th e e s ta b lis h m e n t o f p r e c a u tio n s a g a in s t violen t in cid en ts.

Key words: V iolen ce, a g g res sio n , d ra w in g , p rim a r y s c h o o l

GİRİŞ

Şiddet insan yaşamının her alanında görülebilen ve dünyada giderek artan önemli bir toplumsal sorundur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şiddeti,

"fiziksel kuvvet ya da gücün kasıtlı olarak, tehdit etme ya da fiili olarak kişinin kendisine, bir başkasına, bir grup ya da topluluğa karşı

* B u m a k a l e 16. U lusal E ğitim B ilim leri K o n g re sin d e bildiri o la r a k sunulm uştur.

**Y rd . D oç. Dr., Ç u k u ro v a Üniv., E ğitim F a k ., İlköğ retim B ölü m ü , A d a n a .

***Öğr. Gör., Ç u k u ro v a Üniv., E ğitim F a k ., İlköğ retim B ölü m ü , A d a n a .

yaralama, ölüm, psikolojik zarar verme, yoksun bırakma şeklinde kullanılması" olarak tanımla­

maktadır. Şiddet kişinin kendine yönelik, kişiler arası veya toplum düzeylerinde farklı nedenlere bağlı olarak fiziksel, cinsel, psikolojik veya yok­

sun bırakma şeklinde ortaya çıkabilir (Krug ve ark. 2002).

Çocuklar toplumda, ailelerinde ya da medyada sunulan şiddete tanık olmakta ya da bizzat şid­

dete maruz kalmaktadır (Brown ve Bzostek 2003, Catron ve Allen 2008). Şiddete maruz kalan çocuklar bu durumdan her yaşta etki-

Ç o c u k v e G e n ç lik R u h S a ğ lığ ı D erg isi : 1 5 (3) 2 0 0 8

(2)

lenirken, erken yaşlarda etkilenme ve uzun süre­

li sonuçları hakkında çok fazla şey bilinmemek­

tedir. Yetişkinler erken yaşlarda çok fazla etki­

lenmenin olmadığını varsaymaktadır. Birçok insan çocuğun olanları anlamadığına ve hatırla­

madığına ilişkin yanlış bir inanca sahiptir. Ancak yapılan çalışmalar çocukların tüm yaşları süre­

since şiddete maruz kalma ve olumsuz dav­

ranışlar arasında bağlar olduğunu göstermekte­

dir (Osofsky 1999). Şiddetin herhangi bir türüne maruz kalan çocuklar saldırganlık ve suçluluk gibi davranışsal bozukluklar; depresyon ve kaygı gibi duygusal ve ruhsal bozukluklar, aşırı korkma, kabus görme ve geriye dönme gibi post- travmatik stres belirtileri; uyku bozukluk­

ları, akademik ve bilişsel bozukluklar gibi somatik belirtiler sergileyebilir (Edleson 1999, Margolin ve Gordis 2004).

Televizyon ve internet aracılığıyla ulusal olarak rapor edilen felaketler ve krizler karşısında yetişkinlerin yaşanan bu olaylarla ilgili korku, üzüntü veya duygusal tepkiler vermeleri, çocuk­

ların kendisi ve ailesinin güvenliği konusunda korkuya kapılmasına neden olmaktadır. Bu korkular çocukların uyku, yemek yeme ve tuvalet örüntülerinde bazı sorunlar ortaya çıkar­

makta, oyun ve sosyal ortamlardan kendilerini çekebilmekte, daha saldırgan davranışlar gös­

terebilmekte veya başkalarıyla ilişkilerinde daha huzursuz olabilmektedirler (Catron ve Allen 2008). Uydu teknolojisi ile şiddetin belli türleri (terörizm, savaşlar, kargaşalar ve sivil rahatsızlık vb.) günlük haberlerle televizyon izleyicilerine gösterilirken, şiddetin çok daha fazlası kamu­

oyunun görüş alanının dışında, işyerlerinde, evlerde meydana gelmektedir (Krug ve ark.

2002). Yapılan araştırmalarda aile içinde yaşanan şiddetten kadınlar ve çocukların daha fazla zarar gördüğü ifade edilmektedir (Edleson 1999, Güler ve Kaymak Özmen 2004, Osofsky 1995, Tel ve Tuncay 2005).

Edleson (1999) evde yetişkinler arasında geçen şiddete maruz kalan çocukların bu durumdan nasıl etkilendiğine ilişkin yapılan araştırmaların, az bilinen birçok alana işaret ettiğini belirtmek­

tedir. Genellikle bu konuda bilgi toplarken yetişkinlerin verdikleri raporlara, kriz durum­

larında çocukların verdikleri ifadelere ve stan­

dart ölme araçlarından elde edilen verilere bağımlı kalındığı için, bu durum çocuğun yaşa­

mındaki birçok sorunun cevaplanamamasına ve birçok önemli faktörün gözden kaçmasına neden olduğu belirtilmektedir. Osofsky (1995) ailedeki şiddetin çocuk üzerindeki etkilerini belirlemek için hem şiddete maruz kalma hem de ailedeki şiddeti çocukların nasıl algıladığını anlamaya yönelik daha güvenilir verilere ihtiyaç olduğunu ifade etmektedir.

Çocukların şiddeti nasıl algıladıklarına ilişkin araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalarda gözleme dayalı değerlendirmeler, sosyometrik prosedürler, anketler, görüş alma, öğretmen değerlendirme listeleri ve kendini ifade etmeye dayalı yöntemler kullanılmaktadır (Crothers ve Levinson 2004). Birçok araştırmada şiddet ile ilgili bilgi toplama ve analiz etmede nicel yak­

laşımlara daha fazla yer verildiği görülmektedir.

Bu yaklaşımlar önemli ve temel bilgileri sağla­

makla birlikte çalışmaya katılanları, araştırma­

cının sorduğu soruları cevaplamak zorunda bırakması açısından önemli bir engelle de karşı karşıya getirmektedir (Bosacki ve ark. 2006).

Şiddet ile ilgili nicel araştırmaların yanında nitel değerlendirmelere de yer verilmesi konu ile ilgili daha derin ve daha kapsamlı bilgiler elde edilmesini sağlayacaktır. Bu konuda yapılan bazı araştırmalarda çocukların şiddeti nasıl algıladıklarını ortaya çıkarmak için yaptıkları resimler ve resimle ilgili oluşturdukları hikaye­

ler incelenerek nitel analizlerin yapıldığı görül­

mektedir (Bosacki ve ark. 2006, Rezo ve Bosacki 2003).

Çocuğun kendini ifade etmesinin en etkili yol­

larından biri resim çizmektir. Resim çizmek, çocuğun önceden öğrenmiş olduğu bazı sözcük ve ifade biçimlerinden daha güçlü, daha yalın bir anlatım ve iletişim aracıdır (Artut 2007).

Çocuk, genellikle ailesi, kendisi ve arkadaşlarıy­

la ilgili yoğun duygusal konuları veya düşüncelerini sözlü olarak anlatamaz ya da anlatmak istemez. Ancak sanat yoluyla bu duygu, düşünce, korku ve hayal kırıklarının açığa çıkması ve ifadesi olanaklı hale gelir (Schirrmacher 2001). Çocukların sanat etkinlik­

leri sürecinde kullandıkları duygusal tepkileri veren simgeler, onların gördükleri, duydukları, bildikleri, dokundukları ve algılayıp kavradık­

ları olguların artistik-çizgisel betimlemeleridir.

Çocuk resimlerinin sağlıklı incelenebilmesi,

(3)

yorumunun yapılabilmesi için çocuğun, özellik­

le artistik gelişim düzeyinin iyi anlaşılması gerekir. Dolayısıyla çocuğun resimlerinin analizi sonucunda elde edilen bulgular, birçok yönüyle birlikte onun duygusal ve sosyal düzeyinin anla­

şılmasında önemli bir araç olarak görülebilir. Bu araştırmada çocukların şiddet ile ilgili algıla­

maları, yaptıkları resimler ve bu resimlerde yer verdikleri konulara göre incelenmesi esas alın­

mıştır. Buna göre araştırmanın amacı 11-12 yaş grubundaki çocukların şiddeti algılama biçim­

lerini yaptıkları resimler yoluyla anlamaya çalış­

maktır. Bu nedenle aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır:

1. Çocuklar çizdikleri resimlerde hangi tür şid­

dete yer vermiştir?

2. Resimlerde şiddet uygulayan ve şiddete ma­

ruz kalan kişilerin özellikleri nasıl resme­

dilmiştir?

3. Resimlerdeki şiddet uygulama biçimleri neler­

dir?

YÖNTEM Çalışma Grubu

Araştırmaya orta sosyo-ekonomik düzeyi temsil eden bir ilköğretim okulunun beşinci sınıf şubelerinden tesadüfi olarak belirlenen 11-12 yaş grubundaki 47'i kız (%61) ve 30'u erkek (%39) olmak üzere toplam 77 çocuk alınmıştır. Çalış­

mada 11-12 yaş grubunun seçilmesinde artistik gelişim düzeyleri dikkate alınmıştır. Bu dönem çocuğu dikkatini daha uzun süre devam ettire­

bilir ve yönergeleri daha bağımsız olarak takip edebilir. Çalışmalarında düşüncelerini ifade etme ihtiyacını hisseder. Sosyal farkındalık, toplum ve dünya sorumlulukları, çevresel kirlilik, sosyal yapılar, insan vücudunun fonksiyonları, aile içi ilişkiler, savaş, ilaçlar, hastalık vb. konulara ilginin artması bu dönem çocuğun özellikleri arasındadır (Linderman 1997). Bu dönem çocukları çizimlerinin gerçek görüntüyü yansıtmasını ya da bir fotoğraf gibi aynısı olmasını ister (Isbell ve Raines 2003).

Ölçme Aracı

Çocukların şiddet ile ilgili algılamalarını belir­

lemek için, çocuklardan şiddet uygulayan ve şiddete maruz kalan kişi/kişileri konu alan bir resim çizmeleri istenmiştir. Bunun için çocuklara

"Şimdi sizden daha önce gördüğünüz, duy­

duğunuz ya da tanık olduğunuz bir şiddet olayını çizmenizi istiyoruz. Çizdiğiniz resimde şiddet uygulayan ve şiddete maruz kalan kişi ya da kişiler olacak. Resimlerinizi size verilen sürede tamamladıktan sonra resmin arka yüzüne adınızı, soyadınızı, cinsiyetinizi, yaşınızı ve yaptığınız resimde neyi anlatmak istediğinizi kısaca yazmanızı istiyoruz." şeklinde yönerge verilmiştir. Ayrıca çocuklara bu resimlerin sadece bir araştırma için kullanılacağı, isim­

lerinin ve kimlik bilgilerinin kullanılmayacağı konusunda bilgi verilmiştir. Daha sonra resim çizmeleri için her çocuğa pastel boya seti ve 30x40 cm ölçülerinde resim kağıtları verilmiştir.

Çocukların resimlerinin arka yüzüne resimlerini anlatmak için yazdıkları yazılar, araştırmacıların resimleri değerlendirmelerinde kullanılmıştır.

İşlem

Çalışmaya başlamadan önce çalışmanın yapıla­

cağı okulun yönetimi ile görüşülmüş ve çalış­

manın amacı açıklanmıştır. Daha sonra okulun haftalık ders programında resim derslerinin saatleri ve yeri belirlenmiştir. Okulun resim öğretmeni ile birlikte araştırmacılar veri toplama sürecine başlamıştır. Önce çalışmaya katılan öğrencilerin hepsi bir sınıfa alınmış ve uygula­

ma sürecinin nasıl olacağı açıklanmıştır. Daha sonra çocukların resim yaparken birbirlerinden etkilenmemeleri için farklı dersliklerde sıralara birer kişi oturacak şekilde yerleştirilmiştir.

Resimlerini tamamlamaları için 60 dakikalık süreleri olduğu bildirilmiştir. Her çocuğa pastel boya seti ve 30x40 ölçülerinde resim kağıdı veril­

miştir. Resimlerini tamamladıktan sonra resmin arka yüzüne resimde ne yapmak istediklerini kısaca yazmaları istenmiştir. Çalışma bitirildik­

ten sonra resimler toplanmış ve analiz edilmiştir.

Verilerin Analizi

Çalışmaya katılan çocukların çizdikleri resimler anlamsal açıdan incelenmiş ve içerik analizi yön­

temi kullanılmıştır. Çalışmada çocuğun şiddete yönelik hangi öğeleri dikkate aldığına odak- lanıldığı için, çizilen resimlerin estetik değer­

lendirmeleri dikkate alınmamıştır. Öncelikle re­

simler tek tek gözden geçirilmiş ve bazı resim kağıtlarında şiddetle ilgili birden fazla temaya yer verildiği tespit edilmiştir. Bu durum görsel

(4)

gerçekçiliğin tipik özelliklerinden biri olarak kabul edilir. Özdoğan'a (1997) göre çocuk, kağı­

dı üç bölümde kullanır, bazen de diziler halinde yapar, dizilerin sayısını çoğaltabilir. Araştırmada bu şekilde olan ve bir resim kağıdında farklı temalara yer verilen resimlerdeki her tema ayrı ayrı incelemeye alınmıştır. Her temaya numara verilmiş ve resim kağıtlarında ele alınan temalar üzerinde sırasıyla değerlendirme yapılmıştır.

Buna göre toplam 77 resim kağıdında 117 tema ele alınarak incelenmiştir. Konusu yazılmayan, ne olduğu anlaşılmayan resimler tespit edilmiş ve analize alınmamıştır.

İçerik analizinde çocukların çizdikleri resimler, şiddetin konusu, şiddet uygulayan/şiddete maruz kalan kişilerin özellikleri ve şiddet uygu­

lama biçimleri olmak üzere üç tema belirlenmiş ve iki araştırmacı belirlenen temalar kapsamın­

da resimleri analiz etmiştir. Araştırmacılar inceledikleri resimlerin üçünde şiddet uygu­

lanırken kullanılan aracın ne olduğu konusunda farklı yorumlamalarda bulunmuştur. Bu du­

rumda üçüncü kişinin yorumuna başvurularak resimlere yönelik anlam birliğinin oluşması sağlanmıştır. Daha sonra iki araştırmacı resim­

leri ayrı ayrı inceleyip sonuçları çıkardıktan sonra bir araya gelerek sonuçlar üzerinde yeniden değerlendirme yapılmıştır.

BULGULAR

Resim 1 : Babanın Anneye Şiddet Uygulaması

olayı izliyor olmasıdır. Olaya tanık olan kız çocuğunun babasını durdurma çabası içinde olduğu görülmektedir. Resmi çizen çocuğun resim ile ilgili açıklaması "eşini döven kocası eşini çalıştırıyor, eşinin maaşını alıp içki sigara alıyor, eşine para vermiyor" şeklindedir. Aileye yönelik çizilen resimlerin bir kısmında ço-cuk/çocukların izleyici olarak resmedildiği ve babanın içki içiyor olarak resmedildiği veya açıklama kısmında yazıldığı dikkati çekmektedir.

Araştırma bulguları içerik analizinde belirlenen üç temaya göre ele alınmıştır:

1. Şiddet konuları

2. Şiddet uygulayan ve şiddete maruz kalanların özellikleri

3. Şiddet uygulama biçimleri 1. Şiddet Konuları

Resimlerde ele alınan konular incelendiğinde aile-içi şiddete yönelik konunun diğer konulara göre daha fazla (41 tema, 41 /117) çizildiği tespit edilmiştir. Bu resimlerde 41 temanın 27'sinde anne-baba arasında geçen şiddete yer verilmiş­

tir. Anne-baba arasında geçen şiddete yönelik resimlerin tamamında (27 tema) babanın anne­

ye şiddet uygulaması resmedilmiştir. Resim 1 incelendiğinde babanın anneye şiddet uygu­

ladığı görülmektedir. Kadının yüzünde morluk­

lar var ve ağlarken resmedilmiştir. Resimde dikkati çeken bir başka noktada çocuğun bu

Aile içindeki şiddete yönelik 14 temada ise anne baba tarafından çocuğa yöneltilen şiddete yer verilmiştir. Anne-babanın çocuğa şiddet uygula­

ması konusunda 10 resimde babanın çocuğuna şiddet uygulaması resmedilirken, 4 resimde annenin çocuğuna uyguladığı şiddet gösteril­

miştir. Aile-içi şiddet konusundan sonra en fazla işlenen konu, genel kavga-tartışma durum­

larıdır. Resimlerin 33'ünde yetişkinler arasında geçen şiddete yönelik resimlere yer verilmiş, 15 resimde ise yetişkinin çocuğa karşı şiddet uygu­

laması, 4 resimde ise çocuğun çocuğa karşı şid­

det uygulaması konusu işlenmiştir.

Yetişkinler arasında geçen şiddet olaylarını gösteren resimler incelendiğinde, resimlerde erkekler (31 kişi) kadınlara (4 kişi) göre daha fazla şiddet uygulayan kişiler olarak gösteril­

miştir. Şiddete maruz kalanlar arasında yine erkeklerin (24) kadınlara göre (10) daha fazla sayıda resmedildiği görülmüştür. Sadece bir re­

simde kadın erkeğe şiddet uygularken göste­

(5)

rilmiştir. Diğer resimlerde erkeğin, erkeğe, kadı­

na ve çocuğa şiddet uygulaması resmedilmiştir.

Çocuğa yönelik şiddet uygulayan kişiler açısın­

dan incelendiğinde erkeklerin (11 kişi) kadınlara göre daha fazla şiddet uygulayan kişiler olarak çizildiği saptanmıştır.

Resimlerde yukarıda belirtilen konuların dışın­

da kapkaç (4 resim), savaş (4 resim), çete (4 resim), soygun (2 resim), sporda şiddet (2 resim) ve diğer (istismar, uyuşturucu verme vb) konu­

lara (6 resim) yer verildiği saptanmıştır.

2. Şiddet uygulayan ve şiddete maruz kalan­

ların özellikleri

Resimlerde şiddet uygulayan kişilerin özellikleri incelendiğinde 107 erkek, 11 kadın ve 4 çocuk çeşitli durumlarda şiddet uygularken res­

medilmiştir. Şiddete maruz kalanlar ince­

lendiğinde 34 erkek, 35 çocuk ve 47 kadın çeşitli durumlarda şiddete maruz kalırken resme­

dilmiştir.

Şiddet uygulayan kişileri betimleyen resimler incelendiğinde şiddet uygulayan kişinin elinde sigara, masada rakı şişesi, bıçak, sopa ve ateşli silahlar çizilmiş, bazı resimlerde de öfkeli bir yüz ifadesi çizilerek tema güçlendirilmiştir (Resim 2). Şiddete maruz kalanların resim­

lerinde ise yüzde morluklar, kişilerin üzerle­

rinde kırmızı renkli kan izleri, gözyaşları (Resim 3) ile gösterilmiştir. Bununla birlikte birçok figürde anlamsız ifade biçimleri görülmüştür.

Resim 2 : Şiddeti Betimleyici Ortam

Resim 3 : Şiddete Maruz Kalan Kişinin Betimlenmesi

Çizimlerindeki anlatımlarında başarısız olduk­

larını düşünen bazı çocukların ise anlatımı pekiştirmek için figürlerinde "konuşma balon­

cuklarına yer verdikleri gözlenmiştir (Resim 2).

3. Şiddet uygulama biçimleri

Resimlerde şiddet uygulama biçimleri ince­

lendiğinde çoğunlukla dayak, boğazını sıkma, darp gibi kaba kuvvete dayalı şiddet uygulama biçimleri resmedilmiştir. Resimlerdeki temaların 39'unda kaba kuvveti kullanma, 28'inde ateşli silah kullanma, 25'inde bıçaklama, 7'sinde sopa ile vurma ve 2'sinde ise sözlü saldırıya yer veril­

diği tespit edilmiştir. Resimlerde genellikle fizik­

sel zarar vermeye yönelik şiddet uygulama biçimlerinin daha fazla ifade edildiği görül­

müştür. Sözlü şiddet ise resimlerde sözcük balonları ile gösterilmiş olup bu konuya çok az yer verdikleri saptanmıştır.

TARTIŞMA

Bu araştırmada çocukların şiddete yönelik algılamalarını ortaya çıkarmak için, diğer araştırmalarda görülen ölçme araçlarının kul­

lanılmasından kaynaklanan sınırlamaları en aza indirmek ve şiddeti daha serbest bir şekilde ifade etmelerini sağlamak için resim çizdirme

(6)

yoluna gidilmiştir. Bu yorumlamaya dayalı yön­

tem ile çocukların algıları hakkında daha kap­

samlı ve doğal bilgiler elde edilmesinin olanaklı hale gelmesi amaçlanmıştır. Çocuklardan konu­

su şiddet olan resim çizmeleri istendiğinde çocukların en fazla aile içi şiddeti konu alan re­

simleri çizdikleri saptanmıştır. Bu durumu sırasıyla genel kavga-tartışma durumları olmak üzere kapkaç, çete, savaş vb. konular izlemiştir.

Aile içi şiddete yönelik resimler incelendiğinde genellikle baba şiddeti uygulayan kişi olarak, anne ve çocuk ise şiddete maruz kalan kişiler olarak resmedilmiştir. Çocuk şiddete maruz kalanların fiziksel olarak zarar gördüklerini ifade etmiştir. Resimlerin bazılarında çocuğun şiddeti durdurmak için çaba içinde olduğu tespit edilmiştir. Resimlerin birçoğunda çocuğun şiddetin olduğu ortamda bulunduğu ve olayı izlediği görülmüştür. Resimlerde çocuklar şid­

dete tanık olmaktadır. Bu araştırmada resim çizdirme yoluyla veri toplanılmış çocukların, çoğunlukla aile içinde geçen şiddet olaylarına yer verdiği görülmüştür. Bu dönem çocuklarının artistik gelişim düzeyi dikkate alındığında bu bulguların düşündürücü olduğu söylenebilir.

Çünkü bu dönem çocukları çizimlerinde gerçeği olduğu gibi yansıtma çabası içinde oldukları görülür (Isbell ve Raines 2003, Linderman 1997).

Yazın incelendiğinde de Myers (1999) toplumda en fazla şiddet yaşanan kurumların içinde ailenin bulunduğunu ifade etmektedir (Akt.

Eisenbraun 2007). Bazı kaynaklar, aile içi şiddete tanık olan okul çağı çocukların dışsallaştırmaya (saldırgan, suçlu) ve içselleştirmeye (çekingen, endişeli) yönelik davranış problemlerini, şiddet olmayan ailelerden gelen çocuklara göre daha fazla gösterdiğini ifade etmektedir. Yapılan bir çalışma çocuğun ebeveyninin şiddete uğradığı­

na tanık olmasının, bir yabancıya karşı uygu­

lanan şiddette tanık olmasından daha fazla etki­

lendiğini ortaya koymuştur. Bu durum, şiddet olayı anne babayı ya da çocuğun bakımını yapan kişiyi kapsadığında çocukların daha olumsuz tepkiler verme eğiliminde olduğunu göstermek­

tedir (Osofsky 1995).

Bu araştırmada ortaya çıkan bir başka sonuçta şiddeti uygulayan kişiler olarak daha çok erkek figürüne yer verilmiş olmasıdır. Şiddet ve zor­

balığa yönelik yapılan birçok çalışmanın sonuçlarında şiddeti uygulayan kişinin daha fazla erkek olduğu bulunmuştur (Bosworth ve Simon 2000, Delfabbro ve ark. 2006, Espelago ve

ark. 2003, Koç 2006, Pateraki ve Houndoumadi 2001, Pereira ve ark. 2004). Bu durum çocukların şiddet uygulayan kişiler olarak daha çok erkek­

leri gözlemediğinin ya da tanık olduğunun bir göstergesi olabilir. Çalışmada aile içinde yaşa­

nan şiddette şiddet mağdurları çoğunlukla kadınlar ve çocuklar olarak resmedilmiştir. Kırk dokuzuncu Dünya Sağlık Toplantısında tüm dünyada kasıtlı zarar verme olaylarında artış olduğu ve bu durumdan her yaşta ve cinsiyette insanın etkilendiği özellikle kadın ve çocukların daha fazla etkilendiği bildirilmiştir (Krug ve ark.

2002). Çocukların çizdikleri resimlerdeki yansı­

maların şiddet konusunda yaşanan gerçekler­

den uzak olmadığı görülmektedir.

Ayrıca araştırmada ele alınan resimlerde şiddet uygulama biçimleri incelendiğinde en fazla kaba kuvveti kullanma, ateşli silah kullanma, bıçakla­

ma ve sopa kullanma gibi fiziksel zarar vermeye dayalı şiddet uygulama biçimlerinin daha fazla kullanıldığı görülmüştür. Sözlü ifadeleri içeren şiddet türüne çok az yer verildiği saptanmıştır.

Bu durum iki nedenden kaynaklanabilir.

Birincisi bu araştırmada şiddeti incelemek için seçilen resim çizdirme yöntemi, sözel şiddetin ifade edilmesini sınırlayıcı bir etken oluştura­

bilir. Çocuklar sözlü şiddeti resimlerde ifade etmede zorluk yaşamış olabilir. İkinci bir nedeni de çocukların şiddeti, kişilerin birbirlerine karşı fiziksel olarak zarar vermesi şeklinde algıla­

masından, yorumlamasından ya da fiziksel şid­

detin çocuklar üzerinde daha fazla etki bırak­

masından kaynaklanabilir.

Resimler incelenirken, konuya sosyal bir olgu ve gerçekçi bir anlayışla yaklaşılmış olup, estetik kaygılardan öte çocuğun şiddeti algılamasının plastik yansımaları (anlatım öğeleri) esas alına­

rak değerlendirilmiştir. Çocukların resimlerinde ortaya koydukları şiddet öğelerinin, insan psikolojisi üzerinde gerginliği artırıcı imlerin olması; örneğin, şiddete uğrayan bir insanın saçının dağınık, gözünün mor, kan izleri ve sal­

dırı aletleri; saldıran kişilerin ise kızgın görü­

nümlü olmaları, soğuk renklerin sıkça kullanıl­

masına yönelik ifade biçimleri onların artistik gelişim düzeyleriyle de örtüşmektedir. Çocuk­

ların doğasında var olan duyarlılığın ve çizme güdüsünün bir yansıması olan resimlerindeki bazı şiddet öğeleri ciddiye alınmalıdır. Çünkü onlar, yaşamdaki duygu ve düşüncelerin önemli çelişkilerini içeren sosyal gerçeklikleri, değerleri (kültürel öğeleri) yansıtmaya çalışmışlardır.

(7)

Araştırma sonuçları, çocukların çizmiş olduğu resimler, çevrelerinde gelişen şiddet olaylarının farkında olduklarını göstermektedir. Ailede ve toplumun diğer kesimlerinde yaşanan şiddet olaylarının resimlenmesi, şiddet uygulayan kişi olarak erkek figürüne ağırlıklı olarak yer veril­

mesi ve fiziksel şiddetin daha fazla çizilmesi çocukların sosyal sistem içinde gördüğü, izlediği ya da maruz kaldığı gerçeklerin betimlemeleri olarak düşünülebilir. Şiddetin, uygulayanlar açısından meşru sayılması onun belli inançları, idealleri ya da saplantıları temsil ettiği, başka bir deyişle bu değerlere uygun düşen kültürel bir ortamın varlığıyla açıklanabilir. Böylece

"başkalarına verilmiş fiziksel zarar" gibi bir ta­

nımlama, ister istemez sosyal bağlamıyla birlik­

te düşünülmesi zorunlu görülmektedir (Esmer 2001). Bu durumda çocukların içinde yaşadıkları ortamların şiddetten uzak olması ve bu konuda aile, okul ve toplumun diğer kurumlarında şid­

detin zararlı etkilerine yönelik duyarlılıkların oluşturulması çocukların ruh sağlığı gelişimi açısından önemli görülmektedir.

Ayrıca araştırmada kullanılan resim çizdirme yöntemi, çocuklarla ilgili çalışmalarda şiddeti tanımlama, olası nedenleri açığa çıkarma ve müdahale programı geliştirmede ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlar ve araştırmacılar tarafından etkili bir şekilde kullanılabilir.

KAYNAKLAR

A rtut K (2007) S a n a t E ğitim i K u ram ları v e Y öntem leri.

A nı Y ayın cılık, A n k a ra .

B o s a c k i SL, M arini ZA, D a n e AV (2006) V oices f r o m th e c la s s r o o m : P ictorial a n d n a rra tiv e r e p r e s e n ta tio n s o f ch ild ren 's bu llying e x p e r ie n c e s . J M oral E d u c 3 5 :2 3 1 ­ 2 4 5 .

B ro w n BV, B z o s t e k S (2003) V iolen ce in th e liv es o f chil­

d ren . C ro ss Curr. h t t p :/ / w w w .c h il d t r e n d s d a t a b a n k . o r g /P D F /V io le n c e .p d f

C atron CE, A llen J (2008) E a rly C h ild h o o d Curriculum : A C rea tiv e P la y M odel. P e a r s o n E d u c a tio n Inc, N ew J e r s e y .

C ro th ers LM, L e v in so n EM (2004) A s s e s s m e n t o f bu lly­

ing: a rev iew o f m e th o d s a n d in stru m en ts. J C ou n s D ev 8 2 :4 9 6 -5 0 3 .

D e f a b b r o P, W in efield T, T ra in or S v e a rk . (2006) P e e r a n d t e a c h e r b u lly in g /v ictim iz a tio n o f S o u th A u stra lia n s e c o n d a r y s c h o o l s tu d e n ts : P r e v a le n c e a n d p s y c h o s o ­ cia l p r o file s . B r J E d u c P sy c h o l 7 6 :7 1 -9 0 .

E d le s o n J L (1999) C h ild r en ’s w itn e ssin g o f a d u lt d o m e s ­ tic v iolen ce. J In te rp er s V iolen ce 1 4 :8 3 9 -8 7 0 .

E is e n b r a u n KD (2007) V io len ce in s c h o o ls : P rev a len c e, p red ic tio n , a n d p rev en tio n . A ggr Viol B e h a v 1 2 :4 5 9 -4 6 9 .

E s m e r H (2 0 0 1 ) Ş i d d e t İm g e le r i v e Ç ö zü lm eler.

Y a y ım la n m a m ış S a n a t t a Y e te r lik T ezi. H a c e t t e p e Ü niversitesi, A n k a ra .

E s p e la g o O, B o s w o r th K, S im on T (2000) E x am in in g th e s o c ia l c o n tex t o f bu llying b e h a v io r s in e a r ly a d o l e s ­ c e n c e . J C ou n s D ev 7 8 :3 2 6 -3 3 3 .

G ü ler N, T el H, Ö z k a n T u n cay F (2005) K a d ın ın a ile iç in d e y a ş a n a n ş i d d e t e b a k ış ı. C.Ü. Tıp F a k ü lt e s i D ergisi 2 7 :5 1 -5 6 .

Is b e ll RT, R a in e s SC (2003) C rea tiv e a n d T h e A rt W ith Young C hildren . D elm a r L earn in g , C a n a d a .

K a y m a k Ö zm en S (2004) A ile için d e ö f k e v e s a ld ır g a n ­ lığın y a n sım a la rı. A n k a r a Ü n iversitesi E ğitim B ilim leri F a k ü lte s i D ergisi 3 7 :2 7 -3 9 .

K e p e n e k ç i YK, Ç ın kır Ş (2006) B u llyin g a m o n g T u rkish h ig h s c h o o l stu d en ts . C hild A b u s e N egl 3 0 :1 9 3 -2 0 4 .

K o ç Z (2006) L is e öğren cilerin in z o r b a lık d ü z ey lerin in y o r d a n m a s ı. Y a y ın la n m a m ış D o k to ra Tezi. G a zi Üniver­

s ite s i, A n k a ra .

K rug EG, D a h lb e rg LL, M ercy JA v e a r k . (2002) W orld R e p o r t o n V io le n c e a n d H e a lth . W orld H e a lty O rgan ization , G en ov a.

L in d erm a n MG (1997) A rt in th e E le m e n ta ry S ch oo l. Mc G raw Hill, N ew York.

M argolin G, G ord is E B (2004) C h ild r en ’s e x p o s u r e to vio­

le n c e in th e fa m i ly a n d com m u n ity. Curr Dir P sy c h o l Sci 1 3 :1 5 2 -1 5 5 .

O s o fs k y JD (1995) C h ild ren w h o w itn e s s d o m e s tic vio­

len c e: T h e in v isib le victim s. S o c P olicy R ep 9 :1 -1 6 . O s o fs k y JD (1999) T h e im p a c t o f v io len ce o n children . F u tu re C hild 9 :3 3 -4 9 .

Ö z d o ğ a n B (1997) Ç o cu k v e O yun: A ile R eh b erliğ i, D a v r a n ış T e r a p is i, B il i ş s e l T era p i. A n ı Y a y ın cılık, A n k a ra .

P a te r a k i L, H o u n d o u m a d i A (2001) B u llyin g a m o n g p ri­

m a ry s c h o o l ch ild r en in A th en s, G reec e. E d u c P sy ch o l 2 1 :1 6 7 -7 3 .

P ere ir a B , M en d o n ça D, N eto C v e a r k . (2004) B u llyin g in P o rtu g u e se s c h o o ls . S c h P sy c h o l Int 2 5 :2 4 1 -2 5 4

R e z o GS, B o s a c k i S (2 0 0 3 ) In v is ib le b r u is e s : K in d e r g a r t n e r s ’p e r c e p t io n o f b u lly in g . In t J C h ild Spiritu ality 8 :1 6 3 -1 7 7 .

S c h ir r m a c h e r R (2001) A rt a n d C rea tiv e D ev elo p m e n t f o r Young C hildren . D elm a r L earn in g , USA.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak halk arasında bu görüşe itibar edilmeyip, akıl hastası olan şahısları hasta gibi kabul etmeyip onlar incitilmekte, işkence yapılmakta, halk arasında onlara cani gibi

Oğuz, Mustafa, 59 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H.1062-M.1652)Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi-Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek

Whitney ve arkadafllar› denge ve vestibüler bozuklu¤u olan yafll› bireylerde BDP ve düflme hikayesi aras›ndaki iliflki- yi inceledikleri çal›flmalar›nda;

The approval rate of violence against married women for any reason was higher among the younger group of married individuals in both sexes.. Certain socio-economic characteristics

Bu çalışmada Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de müzik eğitiminde nasıl bir süreç yaşandığı, bu dönemde yaşanılanların önceki dönemlerden alınan kültürel miras

 Ebeveyn eğitimi ve danışmanlık hizmetlerinin, aile odaklı terapilerin (çocuk-ebeveyn psikoterapisi, aile odaklı bilişsel davranışçı terapi, ebeveyn-çocuk

Hemşirelikte lisans eğitimi verilen bir devlet üniversitesinde öğrenim gören hemşirelik öğrencilerinin özsaygı düzey- leri ile aile içi şiddete karşı tutumları

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün, 2008 yılında, "Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması" nm bulgularına bakıldığında, eşi veya eski