• Sonuç bulunamadı

Bakteriyel Biyofilmlerin Dezenfektanlara Direnci

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bakteriyel Biyofilmlerin Dezenfektanlara Direnci"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bakteriyel

Biyofilmlerin

Dezenfektanlara

Direnci

(2)

Dezenfeksiyon

Dezenfeksiyon: cansız objeler üzerinde var olan

mikroorganizmaları ölüdürülmesi veya üremelerinin engellenmesi olarak tanımlanabilir.

Çoğunlukla enfeksiyonları kontrol altına almak amacı ile kullanılan antibiyotiklerin aksine, deznenfektanların

spesifik olmayan çoklu hedefleri vardır.

(3)

Dezenfektanlar

Dezenfektanların etki mekanizması, kullanılan biyoditin türüne bağlı olarak değişim göstermektedir.

Dezenfektanların Gram negatif ya da Gram pozitif

bakterilerdeki potansiyel hedef bölgeleri hücre duvarı ya da dış zar, sitoplazmik membran, fonksiyonel ya da yapısal proteinler, DNA, RNA ya da diğer sitozolik bileşenlerdir.

(4)

Dezenfektanlar

Tıbbi, endüstriyel ve ev ortamlarında yapılan

dezenfeksiyon uygulamalarının amacı, yüzeylerdeki kontaminasyonu kontrol altına almaktır.

Biyosit uygulamaları çoğu yüzeydeki kirliliği ortadan kaldırmakla birlikte, bazı mikroorganizmalar hayatta

kalabilmekte ve sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.

(5)

Dezenfektanlar

Gerçekten de yapılan pek çok araştırma, temizlik ve dezenfeksiyon sonrası dahi, gıdalarda pek çok

mikroorganizmanın kaldığını göstermiştir.

Mikroorganizmaların dezenfektanlara karşı dirençli oluşu, çoğu zaman yüzeyde biyofilm oluşması ile ilişkilidir.

(6)

Biyofilm Yapısı ve Dezenfeksiyon

Çoğunlukla ıslak yüzeylerde, mikroorganizmalar yüzeye tutunmakta ve temelde ekzopolisakkaritlerden,

proteinlerden ve nükleik asitlerden oluşan bir EPS (ekstraselüler polimerik maddeler) matriksi

oluşturmaktadır).

Biyofilm yapısı içinde paketlenen mikroorganizmalar, planktonik formlarından farklı fenotipler sergilerler.

Ayrıca, biyosit uygulamalarına karşı yüksek düzeyde dirençlidirler.

(7)

Biyofilm Yapısı ve Dezenfeksiyon

«Dirençli» ifadesinin anlamı, bu ifadenin planktonik formdaki mikroorganizmalar için mi yoksa biyofilm

yapısındaki mikroorganizmalar için mi kullanıldığına bağlı olarak değişim gösterir.

Planktonik formdaki bakterilerin direnci ifade edildiğinde, bir biyositin belirli bir konsantrasyonunda ya da muamele süresinde diğer suşların çoğunluğunu inaktive ettiği,

dirençli olduğu söylenen suşu inaktive etmediği anlaşılır.

(8)

Biyofilm Yapısı ve Dezenfeksiyon

Tersine, biyofilm hücrelerinin dirençli olduğundan söz edildiğinde, planktonik formlara kıyasla dirençli

olduklarından bahsedilir.

Bakterilerin biyositlere karşı gösterdikleri direnç

intrensek olabilir, genetik olarak kazanılmış olabilir ya da fenotipik (tolerans) olabilir.

(9)

Biyofilm Yapısı ve Dezenfeksiyon

Biyofilm yapısının duyarlı olmayışını «direnç» olarak ifade etmenin yerine «tolerans» olarak ifade etmek daha doğru olabilir.

Çünkü bu durum, genellikle biyofilm formundaki yaşam formuna fizyolojik adaptasyon ile indüklenmektedir (sesil büyüme, besin stresi, sublethal konsantrasyondaki

dezenfektan ile ard arda karşılaşma).

Referanslar

Benzer Belgeler

Obezite ve/veya metabolik sendromu olan PCOS NAFLD açısından taranmalı—sonografi (%41-55).. Düşük doğum ağırlığı (LBW), prekoks pubarş (PP) ve PCOS

*** Azziz R, Carmina E, Dewailly D, et al.; Task Force on the Phenotype of the Polycystic Ovary Syndrome of The Androgen Excess and PCOS Society.The Androgen Excess and PCOS

A.E noktasının %5 üstündeki şiddette yapılan altı haftalık aralıksız çalışmanın A.E noktasındaki kalp atım hızının düşüşüne etkisi olacaktır... A.E

Kocaeli’nin Darıca ilçesi içersinde ağır metallerce kirlenmiş bölgelerden toplanan beş adet farklı toprak numunesinden izole edilen karışık ve saf

Halet Çambel de ödülün kendisi için çok özel olduğunu, “tu ­ haf bir kişi olarak bu odüiu alm aktan mutlu­ luk duyduğunu” söyle­ di.. 1916 doğumlu

[r]

Bu çalışmada; trakeada dairesel, çapraz ve ters v ( ∧∧∧∧ ) rezeksiyonlardan sonra yapılan uç-uca anastomozların kompresyon ve gerilmeye karşı olan dirençlerinin

• Gıda işletmelerinde bulunan biyofilm yapıları birkaç mikrometre kadar ince olabileceği gibi, milimetre kadar kalın yapılar da olabilirler.. • Sürekli ya da kesikli