• Sonuç bulunamadı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1988

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

1998-1999 ÖÖRETİM YILI

BAHAR DÖNEMİ

BİTİRME PROJESİ

İNCELENEN ESERİN ADI: ÇALIKUŞU

YAZARI : REŞAT NURİ GÜNTEKİN

SITKI KOCAKAPLAN

4-A

950559

LEFKOŞA-KIBRIS

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ

(2)

ESER İNCELEMESİ

LEFKOŞA I KIBRIS

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

ÇALIKUŞU

(REŞAT NURİ GÜNTEKİN)

PROJENİN DANIŞMANI: DOÇ. DR. BÜLEND

YORULMAZ HAZİRAN 1999

(3)

ÖNSÖZ

Bu bitirme projesi çalışması Yakın Doğu Üniversitesi,

Fen - Edebiyat F akültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü : Yeni Türk Edebiyatı kapsamı dahilinde yapılmıştır.

Çalışmada Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu romanı

ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu kapsam içerisinde maddi·

kültür unsurları

çık

artılıp incelenmiştir.

Bu çalışmada beni yönlendiren, her türlü yardımı ve desteği esirgemeyen bitirme projesi danışmanım sayın hocam Doç. Dr. Bülend Yorulmaz'a TEŞEKKÜR

(4)

SAYFA İçindekiler . II Kaynakça 2.4 Önsöz . Giriş ... 3 Yazarın Hayatı... 4 Roman Hakkında Bilgi. ... 5

Maddi Kültür Unsurları 9-19

İndeks 20-23

(5)

3

Giriş

Reşat Nuri, Çalıkuşu adlı romanıyla diğer şair ve

yazarların dikkatini çekmiştir. Ayrıca,

toplum

ile ilgili

eserler vazdığı için topluma kendisini kabul ettirmistir Roman konu itibarıyla çok çeşitli yerlerde geçmektedir Bu yüzden romanın baş kahramanı Feri de çok sıkıntılar çekmiştir. Geçmişte çektiği sıkıntıları, Anadolu'nun bir köyünde öğretınenlik yaparak unutmaya çalışımştır.

(6)

REŞAT NURİ GÜNTEKİN

(7)

4

., e/ .a. ,

yazmış, akıcı bir üslup kullanmıştır. Oyunlarında didaktik

unsurlara rastlanır.

.,, ..&. ,,, ,; ~ .,

Hançer, Eski Rüya, Yaprak

Dökümü,

Kır Çiçeği .. Eski

Şarkı, Bir Yağmur Gecesi, Hülleci, Tanrı Dağı Ziyafeti, Balıkesir Muhasebecisi.

REŞA T NURİ GÜNTEKİN

(1889-7.XII.1956)

Hikaye, roman ve oyun yazarı. İstanbul'da doğdu. İstanbul Darülfünun Edebiyat Şubesi'ni bitirdi. Y..urdun çeşitli yerlerinde, daha çok İstanbul liselerinde

ögretmenlik Milli Eğıtım Bakanlığı Mütettışliği, Çanakkale milletvekilliği(

1939-1943),başmüfettişlik( 1947) ve Paris Kültür A teşeliğiyaptı(l954). Tedavi için gittiği Londra'da öldü.

Reşat Nuri hikaye, roman.gezi notları, oyun, mizah yazıları ve makaleler yazmıştır. İlk eseri olan Ahşap Konak 1917

'de

yayınlandı. Asıl şöhreti 1922

'de

Vakit gazetesinde tefrika edilen Çalıkuşu ile sağladı.

Romanlarında taşra kasabalarında geçen olayları ele alır.

Kahramanları çevresi ve

problemleri

ile birlikte anlatır.

Eserlerini sade yapmacıktan uzak İstanbul Türkce' si ile

ROMANARLAI:

Harabelerin. Çiçeği, Gizli El, Çalıkusu

Dudaktan

Ka

1be

Damga, Akşam Güneşi, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece, Acımak. Yaprak Dökümü,

Kızılcık

Dalları. Gökvüzü, Eski Hastalık, Ateş Gecesi, Miskinler Tekkesi.

HİKAYELERİ

Gençlik ve Güzellik, Recm, Sönmüş Yıldızlar, Tanrı Misafiri, Leyla ile Mecnun, Eski Ahbap.

(8)

ESER HAKKINDA BİLGİ

Calıkusu romanı 5 bölümden olusmaktadır. Genis bir, , , ,

kurnazlık vardır. Kamran ise, tam tersine sessiz ve sakin

birbirleri arasında bir aşk başlar. Daha sonra Feride,

Kamran hakkında duyduğu dedikodular üzerine Zeyniler

evlenirler.

şahıs kadrosu vardır. Eserin konusu çok çeşitli yerlerde geçmektedir. (Kerbela,İstanbul, Kozyatağı, Zeyniler Köyü).

Eserin baş kahramanları Kamran ve Feri de' dir. Feride,

bir insan. Feri de ve Kamran teyze~ cocuklarıdır,~ / daha sonra

çok yaramaz ve hırçın bir kız, yaptığı her şeyin altında bir

köyüne öğretmen olarak gider. Çektiği sıkıntıları burada unutrrıak ister ve ömrünıın geri kalan kısmını öğrencilerine adar. İdealist, şefkarh bir insandır. Kolejde okumasına rağmen topluına yabancılaşmamıştır. Zeyniler köyünde Hayrullah isminde bir doktor ile tanışır. Daha sonra

Kamran'ın içindeki aşk kendisini Feride 'ye sürükler. Daha sonra

Aziz

beyin yardımJarıyla Feride'ye kavuşur ve

(9)

ö

İnkılap Kitapevi Yayınları, 3 7. Baskı ~ Eylül 1992 İstanbul ÇALIKUŞU

(10)

Atkı: Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna

alınan örtü.

Basma: Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş.

Bluz: Vücudun üst bölümüne giyilen, genellikle ince

kuınaştan yapılan veya iplikten örülen kadın giysisi.

bağlanan bağ.

ayakkabı. Çorap:

Dantel: Her türlü iplikle

örülen

veya bir kuınaşın kenarına işlenen türlü biçimde ince ve ağ görünüınünde örgü.

Elbise:

GİYİM KUŞAM

Çarşaf: Eskiden kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli eteklikli sokak giysisi

Çatkı ·

Alından

geçerek başın çevresine çember gibi

(11)

10

Entari: Tek parçalı kadın giyeceği.

Etek: Givsinin belden asaüı kalan kısmı.

~ , ~

Gömlek:

.. .

Mendil:

Önlük: İş yaparken giysi kirlenmesin diye bele bağlanan

örtü.

Pantolon:

İskarpin: Ökçeli, konçsuz ayakkabı.

Kalpak: Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan

_

yapılmış başlık.

Manto:

K

adın paltosu.

Pardösü: Serin

havalarda

öbür giysilerin üzerine giyilen

i

nce

üstlük.

Peçe: Kadınların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü.

Potin: Koncu ayak bileğini örtecek kadar uzun

olan,

bağcıklı veya yan tarafı lastikli avakkabı,

Redingot: Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun

erkek ceketi.

(12)

Armut:

J.

Badem: Bakla:

Balkabağı: İçi turuncu iri ve tatlı bir kabak çeşidi.

,, •••• .&. , .,ı

Fındık:

Fondan: İçinde likör, tatlı veya hoş kokulu maddeler bulunan şekerleme.

YİYECEK VE İCECEKLER"

Asma kabağı: Sürüngen veya sanlgan mevsiınlik bir kabak türü.

Böğürtlen: Yol kenarlarında kendiliğinden yetişen ve kırmızı iken olgunlaşıp kararan yeıniş.

Çikolata:

Dut: Ak, kara, pembe renkte eksi veva tatlı sulu mevve. Ekin: Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum ve un yapımında kullanılan tahıl.

(13)

12

Hurma: Özellikle sıcak iklimlerde yetişen bir tür yemiş.

Kahve:

Kebap: Doğrudan doğruya ateşte veya kap içinde susuz olarak pişirilmiş et.

Kiraz:

Kurabiye: Un, yağ veya badem, fıstık gibi şeylerle yapılan

şekerli küçük çörek.

Pasta: Patates: Peynir:

Sukabağı: Alt bölümü şişkin birçok yerlerde kurutulup su Kayısı: Açık turuncu renkte, eti sulu, güzel kokulu tek ve sert çekirdekli tatlı meyve.

Pancar: Ispanakgillerden vitamince zengin bir sebze.

Reçel: Su:

Kabı olarak kullanılan bir tür asma kabağı.

Süt:

(14)

Yemiş: Bitkilerde döllenme sonunda çiçeği meyve

vapraklanndan

oluşan ve tohumu

taşıyan

organ, meyve.

Yumurta:

Tütün: Patlıcangillerden, birleşiminde nikotin bulunan,

(15)

At:

Domuz:

Eşek:

Horoz:

.1. 14 Karınca:

HAYVA

N

TÜRLERİ

Ağustos Böceği: Eş kanatlılardan erkeği yazın, karnının

altındaki özel bir organdan kesik ve hep tek düze

ses

çıkaran bir böcek.

Balık:

Bülbül: Sesinin güzelliği ile t

anınan

ötücü

kuş.

Çalıkuşu: Serçegillerden başı koyu kırmızı, gövdesine

doğru rengi açılan çalılık yerleri seven ötücü bir

kuş

İnek:

İpek Böceği: ördüğü kozalardan ipek elde edilen dut

-yaprağı ile

beslenen bir ci

ns kelebeğin tırtı

lı.

(16)

yetiştirilen, memeli evcil hayvan.

Kedi:

Kelebek:

Kirpi:

Uzunluğu

25-30 cm olan, sırtı dikenlerle kaplı

memeli hayvan.

Köpek:

Kuş:

Maymun:

yararlanılan, iğdiş edilmiş erkek sığır.

Kurt:

A

vrupa, Asya ve Kuzey Amerika' da yaşayan

gri,

sar renkli yırtıcı etcil memeli havvan

Ökü

z:

Çif

t

sürmekte

araba çkmekte

ku

llanılan

etinden

(17)

EV İLE İLGİLİ ESY ALAR

,

Avize:Tavana asılan şaındanlı, lambalı, billur caın veya

metal süslü aydınlatma aracı.

Ayna:

Boncuk:

Cumba: Eski evlerde pencere hizasında sokağa doğru

çıkıntısı olan kafesli bölüm.

Çanak: Toprak, metal ve benzerinden

yapılmış

yayvan,

çukurca kap.

Çardak: Kemer.

Dolap:

Düğme:

Fener: Saydam bir maddeden yapılmış aydınlatma aracı.

Gardırop:

Gramofon: Eskiden üzerine plak konulup dinlenen müzik aracı.

(18)

Kanepe:

Kandil: İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş

aydınlatma aracı.

Kapı:

Karyola: Üzerine yatak yapılıp yatılan tahta veya metal

kerevet.

Kepçe: Sulu yiyecekleri karıştırmaya, dağıtmaya yarayan

Lamba:

..I..J 'I' v.

Makas:

Merdiven:

Minder: İçi yumuşak bir madde ile doldurularak dikilen,

oturmaya, yaslanmaya yarar.

Muni:

Musluk:

UZun

saplı yuvarlak derince kaşık.

(19)

18

Ocak: Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma gibi amaçlarla kullanılan yer.

Oda:

Panjur: Güneşi ve rüzgarı önlemeye, ışığı azaltmaya

yarayan, açılır kapanır dar ve yatay tahtalardan, plastikten veya metal gereçlerden yapılmış, pencerenin iki yanına

takılan kapatma kanadı.

Pencere: Perde:

kullanılan sedir.

Raf: Üstüne öteberi koymak için dolaba veya bir dolabın

içine birbirine paralel tahta veya metal levha.

Saat:

.,

Sandık: İçine çeşitli

şeyler

konulan, tahtadan, dört köşe

kanaklı ev eşyası

.I.~ t' .1..1. ..., J ı...1.1.,

Sepet:

Şamdan: Üzerine mum yerleştirilen destek.

Peyke: Duvara bitişik olarak yapılan oturmak için kullanılan sedir.

Sandalye:

Sini: Üzerinde yemekte yenilebilen yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi.

(20)

yağlı boya. sulu boya. pastel veya kara kalem resim.

Testi: Kulplu, geniş gövdeli, dar boğazlı emzikli veya

emziksiz olabilen toprak kap.

Vazo: Yastık: Yatak: Yorgan: Zil: Tabak:

(21)

10 İNDEKS Ağustosböceği: s.45.340 Armut: s.44 At: s.8.10.11.15 .. 20 Atkı: s.14 Avize:s.83 Ayna:s.40.224 Badem:&.254 Bakla:s.27 Bnlık:s.9.61 Bnlknbnğı:s.43 Basına:s.30 Bluz:s.26 Boncuk:s.17 Böğürtlen: s.67 Bülbül:s.137 Cumbn:s.257 Çalıkusu:s.67.10.227.231.366.371.372 Çanak:s.27 Çardak: s. 2 90 Çarşaf:&.97.340 Çatkı:s.210 Çikolata.s.Sf Çizıuc:s.202 Corap:s.40.60

rıanıcı:s.

140 Dolap:&.55.72 Domuz:s.144

(22)

Kayısı:s.84 Kebap:s:.7 Keçi:s.65.75 Kedi:s.44.52 Düğmc:s.13 Ekin:s.44 Elbise:s.8.13 Entari.s. 14 Eşek.s.Ld? Etek:s.16.25.28 Fcncr:s.16 Fıııdık:s.303 Fondan:s.47 Gardırop:s,84,87 Gramofon:s.341 Gömlek:s.15.25.30.55 Horoz:5.10.170 Hurınu:s.9.16.17 inek:s.134.161 İpekboceği:s.274.303 iplik:~.17.34 Iskarpin:s.68.213 İskemle.s.Sf Kahve:s.123.124 Kalpak: s.l O Kanepe:s.86.104 Kandil .s. 1 :5 Kapı:s.15.16.23.27.28 Kaplumbağa:s.67 Knrıncn:3.11 O Karyola:s.6.15.28.70

(23)

1't Kelebek:s.340.343 Kiraz: s.3 2 Kirpts.95 Koltuk:s . .52 Köpek:s.:57.7~. 143 Kurabiye:s.55 Kuş:s.45 Maka:s::s.21.23 Marıto.s.I O1.295 Maymun:s.304 Mendil: s. 14, 24 ,3 2 ,40 ,4l ,48 Merdiven:s.15.28.71 Minder:s.17 Mum.s.Zx Mu:sluk::s.SS Oda:s.7.10.11.13.15.28.32.45.58 Ocak:s.17 Öküz:s.143 Pancar:s. 76.146 Panjur:s.5.6.19 Pantolon: s. 3 8 Pardösü:s.93.97 Pasta:s.5.5 Patates.s. 11 K Peçe:s.

ıoz.

l 16.163.213.262 Pencere:s.5.6.15.29.62.65.82.217.290.307.339 Pordo::s.19.54 Pevkc.s.Lz l Peynir:s.134 Potin:s.14.101 Raf:s.198.199.340 Reçel.s.Ldx

(24)

Sepet.s.S.I R.21.22 Sini.s.O Soba:s.238 Sofa:s.15.101 Soıuya::s.120 Su:s.9 Sııkabagı:s,43 Süt:~.53.134 Şeker:s.47.52.380 Şemsiye:s.40.68. 72 Şiltc.s.ô Şokola:s.47.49 Tabak:s.98 Tablo:s.6 Testi:s.11 Timsah:s.91 Tütün:s.143 Vazo.s.Zü Yagmurluk.s.zOö Yastık.s.O Yatak.s.dô Yorgan:s.6 Zil:s.9

(25)

24

KAYNAKÇA

1) Türkçe Sözlük I,II, Türk Dil Kurumu, Atatürk

Kültür,

Dil ve Tarih Yüksek Kurumu,

1. Baskı,

Milliyet Yayınları

İstanbul 1991

Milliyet

1 .Baskı

2)Edebiyat

Ansiklopedisi,

Yayınları, İstanbul, 1991.

Referanslar

Benzer Belgeler

CHP’li Demir, Milas’ın zeytinyağı kalitesinin ko- runması için kaliteli zey- tinyağlarında daha yüksek primlerin uygulanması ge- rektiğini aktararak: “Prim

Öğrenci sıralarına okul eşyası dışında hiçbir şey konulmaz.Gerekli görüldüğünde öğrencinin bilgisi dahilinde idare tarafından sınıf içinde arama

Forseps Çıkımda outlet forceps: 1- Labiumlar ayrılmadan skalpın intoitusta görünür hale gelmesi 2- Fetal başın pelvik tabana ulaşması 3- Fetal başın perinede olması 4-

çalışmasında serum progesteron seviyesinin tek veya çoklu olarak bakılmasının gebelik sonuçları açısından prediktif

 Progesteron ikiz veya üçüz gebeliklerde erken doğum riskini serviks kısa bile olsa azaltmaz.  Serklaj da kısa serviks ve çoğul gebeliklerde erken doğum

• Asemptomatik bütün gebelerin BV tarama ve tedavisinin erken doğumu önlediğine dair bulguların yetersiz olduğu, ancak 20 haftadan önce risk grubunda BV tedavisinde. erken

• Ancak ASTECS çalışmasında 8-15 yıl sonra 37- 38 haftalarda betamethasone almış grupta herhangi bir yan etki gösterilmemiştir. Arch Dis Child Fetal

“En çok seni seviyorum,” dedi Aslı?. “En çok beni sev- memelisin,”