• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE DOĞAL AFETLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TÜRKİYE’DE DOĞAL AFETLER"

Copied!
34
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE’DE DOĞAL AFETLER

(2)

NELER ÖĞRENECEKSİNİZ

Bu bölümde Türkiye’de görülen doğal afet türlerinin nedenlerini, dağılışını ve sonuçlarını öğreneceksiniz.

Kazanım: 10.4.3. Türkiye’deki afetlerin dağılışları ile etkilerini ilişkilendirir.

Kazanım: 10.4.4. Afetlerden korunma

yöntemlerini açıklar.

(3)

AFAD'ın (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) 50 yıllık verileri doğrultusunda hazırlanan yukarıdaki grafikte Türkiye’de yaşanan doğal afetlerin görülme sıklığı ve afetzede sayısına göre afet türlerinin oranları verilmiştir. Buna göre aşağıdaki soruları cevaplayınız.

• Türkiye'de oransal bakımdan en çok görülen ve insanları en fazla etkileyen afetler hangileridir?

Cevap: Türkiye’de oransal olarak en fazla görülen doğal afet %45 ile heyelandır. İnsanları en fazla etkileyen doğal afet ise %55 ile depremlerdir.

• Afetlerin görülme oranları ile afetzede oranlarının paralellik göstermemesini nasıl açıklayabilirsiniz?

Cevap: Türkiye’de oransal olarak en fazla görülen doğal afet olan heyelan olayı dağlık ve engebeli bölgelerde sık görülmektedir. Bu bölgelerde nüfus ve yerleşmenin az olması heyelandan etkilenen insan sayısını azaltmaktadır. Oransal olarak heyelandan daha az görülen deprem ise daha çok insanı etkilemektedir. Çünkü Türkiye nüfusunun Yaklaşık %70’i deprem bakımından tehlikeli alanlarda yaşamaktadır. Deprem meydana geldiği zaman can ve mal kaybı daha fazla olmaktadır.

• Tsunami, tayfun, kasırga ve volkanik patlama gibi doğal afetlerin ülkemizde etkili olmamasının nedenleri neler olabilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Ülkemizin okyanusa kıyısı olmadığı için tsunami dalgalarının boyu az olmaktadır. Ülkemiz orta kuşakta yer aldığı için tayfun ve kasırga gibi doğal afetler görülmemektedir. Ayrıca ülkemizdeki yanardağlar geçmiş dönemlerde soğuyup katılaştığı için volkanik patlama olmamaktadır.

(4)

TÜRKİYE’DE DEPREMLER

Türkiye, Akdeniz-Himalaya Deprem Kuşağı'nda yer aldığından ülkenin hemen hemen her bölgesinde çok sayıda fay hattı oluşmuştur. Bu nedenle fay hatlarının bulunduğu alanlarda çok sık depremler meydana gelmektedir.

Türkiye'deki fay hatları;

 Kuzey Anadolu Fay Kuşağı (KAF)

 Batı Anadolu Fay Kuşağı (BAF)

 Doğu Anadolu Fay Kuşağı (DAF) Türkiye Deprem Tehlike Haritası

(5)

Kuzey Anadolu Fay Hattı

Do ğu An ad olu Fa y H attı Batı

Anadolu Fay

Hattı

Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF): Batıda Saros Körfezi'nden başlayarak Marmara Denizi, Düzce, Amasya ve Erzincan üzerinden Van Gölü’nün kuzeyine kadar uzanır.

Batı Anadolu Fay Hattı (BAF): Batı Anadolu'daki horst ve grabenlere paralel uzanan çok sayıda faydan oluşur.

Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF): Doğu Afrika'dan başlayarak Amik Ovası, Kahramanmaraş, Bingöl, Van ve Hakkâri’ye kadar uzanır.

(6)

Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye'de meydana gelen büyük depremler içerisinde en fazla can kaybı, Erzincan'da meydana gelen depremde (1939) yaşanmıştır.

Gölcük'te meydana gelen deprem (1999) ise

%46,7'lik payla ülke sanayisinin lokomotifi konumundaki bir bölgede yaşandığından ekonominin en çok zarar gördüğü afet olarak kayda geçmiştir. Ayrıca bu deprem, ülke nüfusunun yaklaşık %23'ünün yaşadığı bir bölgede gerçekleşmiştir.

Cumhuriyet sonrası Türkiye'de meydana gelen bazı büyük depremler

(7)

Türkiye’nin bazı gerçekleri, yaşanan depremlerde can ve mal kaybının yüksek olmasına neden olmaktadır. Bunlar;

nüfusun büyük bölümünün aktif deprem kuşağında yer alması, yerleşmelerin alüvyal ova ve vadi tabanları gibi zayıf zeminlere kurulması, bina yapım tekniklerinin yetersiz kalması ve deprem bilincinin yeterince gelişmemiş olmasıdır.

Türkiye'de iller bazında gerçekleşen depremlerin sayısı ve bu depremlerde yaşanan yaklaşık can kaybı (AFAD, 1900-2013)

(8)

VAN DEPREMİ

(9)

ELAZIĞ DEPREMİ

Merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 24.01.2020 Cuma günü akşam saatlerinde meydana gelen depremde, 35'i Elazığ'da, dördü Malatya'da olmak üzere toplam 41 kişi hayatını kaybetti, 1.607 kişi de yaralandı.

Merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 24.01.2020 Cuma günü akşam saatlerinde meydana gelen depremde, 35'i Elazığ'da, dördü Malatya'da olmak üzere toplam 41 kişi hayatını kaybetti, 1.607 kişi de yaralandı.

(10)

Ege Denizi Depremi: 30.10.2020 günü, merkez üssü Yunanistan'ın Sisam Adası açıklarında Türkiye'nin İzmir ilinin Seferihisar ilçesine 23 km mesafede, yerin 16,5 km altında 6,9 büyüklüğünde yaklaşık 16 saniye süren depremdir.

Türkiye ve Yunanistan'da toplam 119 kişinin ölümüne ve 1053 kişinin ise yaralanmasına neden olan deprem, 2020 yılında yeryüzünde meydana gelen depremler arasında en ölümcül deprem olarak kayıtlara geçmiştir.

Ege Denizi Depremi: 30.10.2020 günü, merkez üssü Yunanistan'ın Sisam Adası açıklarında Türkiye'nin İzmir ilinin Seferihisar ilçesine 23 km mesafede, yerin 16,5 km altında 6,9 büyüklüğünde yaklaşık 16 saniye süren depremdir.

Türkiye ve Yunanistan'da toplam 119 kişinin ölümüne ve 1053 kişinin ise yaralanmasına neden olan deprem, 2020 yılında yeryüzünde meydana gelen depremler arasında en ölümcül deprem olarak kayıtlara geçmiştir.

(11)

TÜRKİYE’DE TSUNAMİ

Yapılan çalışmalar, Türkiye'de son 3000 yıllık süreçte 90’dan fazla tsunami meydana geldiğini göstermektedir. Buna bağlı olarak başta Marmara olmak üzere ülkemizi çevreleyen bütün denizlerde yaşanabilecek şiddetli bir depremin 3-6 metre yüksekliğinde dalgalar oluşturacağı tahmin edilmektedir.

MÖ 1500-2000 yıllara arasında Türkiye ve Türkiye'nin yakın çevresinde tsunami meydana gelmiş bölgeler (Altınok Y., Ersoy Ş., 2000)

(12)

TÜRKİYE’DE VOLKANİK FAALİYETLER

Türkiye ve Türkiye'nin yakın çevresinde bulunan volkanlar Volkanların dağılışına bakıldığında Türkiye, üç önemli aktif volkanizma kuşağından birisi olan Akdeniz Havzası'nda yer almaktadır. Günümüzde aktif volkanın bulunmadığı Türkiye'de kayıtlara geçen en son volkanik faaliyet (1441 ve 1443 yılları) Nemrut Volkanı'na aittir. Ağrı Dağı, Tendürek Dağı, Erciyes Dağı ve Hasandağı volkanlarının da tarihî çağlarda faaliyetlerini sürdürdüğüne dair bulgular mevcuttur. Ayrıca Manisa'nın Kula ilçesindeki volkanik küllerin içinde tespit edilen ayak izlerinin, volkan patlamasından kaçan bir insana ait olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durum, yakın zamana kadar ülkemizde volkanik faaliyetlerin gerçekleştiğinin de bir başka kanıtıdır.

Erciyes Dağı

(13)

TÜRKİYE’DE HEYELAN

Türkiye'de heyelanların mevsimlere göre dağılışı

Türkiye’nin iklim özelliklerinin yanı sıra

jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri, kütle

hareketlerinin özellikle de heyelanların

oluşumunu artırmaktadır. Ülkemizin büyük

bölümünde yarı kurak iklim koşulları

yaşandığından dolayı yağışların mevsimlere

dağılışı farklılık gösterir. Bu durum, yıl

içerisinde yaşanabilecek heyelan olaylarının

dağılışında düzensizliğe neden olur.

(14)

Türkiye'de heyelanlar; çoğunlukla arazi yapısı ve yağış koşullarına bağlı olarak Kuzey Anadolu'da özellikle de Trabzon, Rize, Artvin, Erzurum ve Kastamonu gibi illerde görülmektedir. Özellikle bu bölgelerde arazinin beşerî müdahalelerle (yol yapımı, maden arama vb.) bozulması heyelan riskini daha da artırmaktadır.

Türkiye'de iller bazında gerçekleşen heyelan sayıları ve bu heyelanlarda yaşanan yaklaşık can kaybı (AFAD, 1900-2013)

Trabzon’un Of İlçesi’nde Heyelan

(15)

TÜRKİYE’DE EROZYON

Türkiye, erozyona maruz kalma konusunda hassas bir bölgede bulunmaktadır. Arazinin engebeli

olması, yağışların genelde az ve sağanak şeklinde görülmesi, bitki örtüsünün tahrip edilmesi ve

toprağın yanlış kullanımı ülkemizde erozyonu artıran başlıca nedenlerdir. Bu durum, ülke

topraklarının yaklaşık %86'lık kısmının erozyon tehlikesi altında olduğunu göstermektedir. Bu açıdan

bakıldığında İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve Toros Dağları ülkemizde erozyonun

en şiddetli görüldüğü yerlerdir. Erozyon bu hızla devam ettiği ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde

topraklarımızın büyük bir bölümü, 55 yıllık bir süreçte çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.

(16)
(17)

TÜRKİYE’DE RÜZGARLAR

Orta kuşakta görülen şiddetli

rüzgârlar (cephesel fırtınalar, oraj,

hortum vb.), coğrafi konum

özelliklerinden dolayı Türkiye'de de

etkili olmaktadır. Bunların dışında

yerel rüzgârlar (lodos, poyraz, fön

vb.), çeşitli zamanlarda ve farklı

bölgelerimizde kuvvetli fırtınalara

dönüşebilmektedir.

(18)

TÜRKİYE’DE SEL ve TAŞKIN

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sel ve

taşkınlar, en sık görülen ve en çok zarara yol

açan afetlerin başında gelmektedir. Sel ve

taşkın olaylarının afete dönüşmesi, doğal

etkenler (iklim, bitki örtüsü, topoğrafya vb.) ve

insanların birtakım faaliyetleriyle yakından

ilişkilidir. Yanlış arazi kullanımı, bitki örtüsünün

tahribi, altyapı yetersizliği, hızlı nüfus artışı ve

gerekli önlemlerin alınmaması gibi faktörler bu

durumun başlıca sebepleridir.

(19)

Türkiye’de sel ve taşkın olayları;

yağışların artması ve kar erimelerine bağlı olarak en fazla nisan, mayıs ve haziran aylarında görülmektedir.

Hemen hemen her bölgemizde görülen bu olaylar, daha çok akarsu yataklarına yakın olan yerleşmelerde meydana gelmektedir.

Türkiye'de iller bazında meydana gelen su baskınları ve bu afetlerde yaşanan yaklaşık can kaybı (AFAD, 1900-2013)

(20)

TÜRKİYE’DE ÇIĞ

Türkiye'de başta Doğu Anadolu olmak üzere Kuzey Anadolu, İç Anadolu’nun doğusu ve Orta Toroslar çığ riskinin yüksek olduğu alanlardır. Bu riskli alanların yanı sıra Bayburt, Artvin, Ağrı, Hakkâri ve Tunceli de çığ olayının afete dönüştüğü iller olarak dikkat çekmektedir. Genellikle ocak, şubat ve mart aylarında gerçekleşmektedir.

Türkiye'de iller bazında gerçekleşen çığ sayıları ve bu çığlarda yaşanan yaklaşık can kaybı (AFAD, 1900-2013)

(21)

TÜRKİYE’DE ORMAN YANGINLARI

Türkiye orman yangınları için çok uygun koşulların bulunduğu bir alanda yer almaktadır. Dolayısıyla bu yangınlar, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çok büyük can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Orman yangınlarının büyük bir kısmı, yaz kuraklığının yaşandığı haziran-kasım ayları arasında özellikle Batı ve

Güneybatı Anadolu'da görülmektedir.

Türkiye'de iller bazında gerçekleşen orman yangınları ve bu yangınlarda tahrip olan yaklaşık alan (AFAD, 1900-2013)

(22)

TÜRKİYE’DE SALGIN HASTALIKLAR

Türkiye, coğrafi konumundan dolayı salgın hastalıkların yaygın olarak görülebileceği riskli bir bölgede

yer almaktadır. Bu bağlamda geçmiş dönemlerde başta sıtma olmak üzere çok farklı salgın

hastalıklarla karşılaşılmıştır. Cumhuriyet Dönemi'nde özellikle de 1950'den sonra bulaşıcı

hastalıklarla mücadele kapsamında yapılan çalışmalarla önemli mesafeler kat edilmiştir. Ülkemiz

günümüzde hepatit B, kızamık ve Kırım Kongo kanamalı ateşi gibi bulaşıcı hastalıkların önlenmesine

yönelik millî aşı üretiminde önemli aşama kaydetmiştir.

(23)

Dünya geneline yayılan COVID-19 salgınının Türkiye'deki ilk tespit edilen vaka 10 Mart 2020’de görüldü. Ülkemizde virüse bağlı ilk ölüm ise 15 Mart 2020'de gerçekleşti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Nisan 2020'de yaptığı açıklamada koronavirüs vakalarının tüm Türkiye'ye yayıldığını açıkladı. 09 Haziran 2021 itibarıyla Türkiye'de koronavirüs sonucu toplam 48.428 kişinin hayatını kaybettiği, toplam vaka sayısının ise 5.306.690 olduğu açıklandı.

TÜRKİYE’DE

KORONAVİRÜS SALGINI

TÜRKİYE’NİN KORONAVİRÜS TABLOSU (09.06.2021)

TOPLAM TEST SAYISI

56.123.336

TOPLAM VAKA SAYISI

5.306.690

TOPLAM VEFAT SAYISI

48.428

TOPLAM İYİLEŞEN HASTA SAYISI

5.179.833

(24)

‘’Şiddetli ve yıkıcı bir atmosfer olayı olan tayfun Türkiye’de görülmez.’’ diyen bir araştırmacı bu tezini savunmak içim Türkiye ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisini kanıt olarak gösterebilir?

A) Orta Kuşak’ta ve okyanuslardan uzakta olmasını B) Kuzey Yarım Küre’de yer almasını

C) Topraklarının büyük kısmının Asya Kıtası’nda bulunmasını D) Yüksek ve engebeli olmasını

E) İç kesimlerde nem oranının düşük olmasını

2011-LYS3

(25)

Bu yerlerde meydana gelen doğal afetlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) I numaralı yerde, iklim özelliklerine bağlı olarak özellikle yaz döneminde şiddetli kuraklık yaşanmaktadır.

B) II numaralı yerden geçen fay hattına bağlı olarak büyük depremler oluşmaktadır.

C) III numaralı yerde, arazi koşulları ve yağış özelliklerine bağlı olarak heyelanların oluştuğu görülmektedir.

D) IV numaralı yerde, özellikle kış aylarındaki aşırı yağışların etkisiyle taşkın riski yüksektir.

E) V numaralı yerde, iklim ve bitki örtüsü özelliklerine bağlı olarak orman yangınları çıkmaktadır.

2016-LYS3

Aşağıdaki haritada bazı yerler numaralandırılarak gösterilmiştir.

(26)

ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME

(27)

Türkiye, ……….. Deprem Kuşağı'nda yer aldığından ülkenin hemen hemen her bölgesinde çok sayıda fay hattı oluşmuştur.

Türkiye’de heyelan olayı en fazla ………..…. mevsiminde görülür.

Ülkemizde en fazla can kaybının yaşandığı deprem 1939 yılında meydana gelen

……….….. depremidir.

Ülkemizde can ve mal kaybının en fazla yaşandığı doğal afet ……….…………

Türkiye’de orman yangınlarının büyük bir kısmı, kuraklığa bağlı olarak

…...……... mevsiminde görülmektedir. yaz

depremlerdir.

Erzincan

ilkbahar Akdeniz-Himalaya

BOŞLUK DOLDURMA

(28)

Ülkemizde tayfun ve kasırga gibi doğal afetler görülmez.

Türkiye'de başta Doğu Anadolu olmak üzere Kuzey Anadolu, İç Anadolu’nun doğusu ve Orta Toroslar çığ riskinin yüksek olduğu alanlardır.

Ülkemizde en fazla görülen doğal afet depremlerdir.

Türkiye'de kayıtlara geçen en son volkanik faaliyet (1441 ve 1443 yılları) Nemrut Volkanı'na aittir.

Kuzey Anadolu Fay Hattı; doğu Afrika'dan başlayarak Amik Ovası, Kahramanmaraş, Bingöl, Van ve Hakkâri’ye kadar uzanır.

DOĞRU-YANLIŞ

(29)

1) Aşağıda verilen yerlerin hangisinde heyelan olaylarının görülme ihtimali diğerlerine göre daha yüksektir?

A) Konya ve çevresi

B) Mardin ve çevresi

C) Edirne ve çevresi

D) Trabzon ve çevresi

E) Adana ve çevresi

(30)

2) Türkiye’de can ve mal kayıplarına neden olan depremler genellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelmiştir.

Bu hat üzerinde meydana gelen depremler arasında:

I. 1 Ekim 1995 Dinar Depremi

II. 26 Aralık 1939 Erzincan Depremi III. 27 Haziran 1998 Ceyhan Depremi IV. 17 Ağustos 1999 İzmit Depremi verilenlerden hangileri gösterilir?

A) I ve II

B) I ve III

C) II ve III

D) II ve IV

E) III ve IV

(31)

3) Türkiye’de meydana gelen doğal afetlerden hangisi daha çok can ve mal kayıplarına neden olmaktadır?

A) Deprem B) Heyelan

C) Sel ve taşkın

D) Orman yangını

E) Kaya düşmesi

(32)

4) Harita üzerinde verilen yerlerin hangisinde tektonik deprem görülme ihtimali diğerlerine göre daha azdır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

(33)

5) Türkiye’de orman yangınları sıcaklığın yüksek ve bağıl nemin düşük olduğu dönemde artış göstermektedir. Bu bilgiye göre aşağıda verilen yerlerin hangisinde orman yangınlarının görülme ihtimali diğerlerine göre daha azdır?

A) Muğla ve çevresi B) Antalya ve çevresi C) Ordu ve çevresi

D) Aydın ve çevresi

E) Balıkesir ve çevresi

(34)

KAYNAK

MEB Coğrafya 10 Ders Kitabı, 2019

Yazarlar

Kenan TÜRKEZ Mutlu KARAKOÇ Nurullah BALŞEN

Tolga PEKTAŞ

İsmail ÖZDOĞAN

Referanslar

Benzer Belgeler

D) Heyelan E) Deprem.. 1815 yılındaki Tambora Dağı’ındaki püskürme Dünya’da bugüne kadar bilinen en büyük volkanik aktivitedir. Bunlardan 11.000- 12.000

spatül veya kaşıkla alınmalıdır. Aynı kaşık temizlenmeden başka bir madde içine sokulmamalıdır. Şişe kapakları hiçbir zaman alt tarafları ile masa üzerine

EHLİYETİNDEN VAZGEÇEMEZ HİÇ KİMSE TAMAMEN VEYA KISMEN FİİL EHLİYETİNDEN VAZGEÇEMEZ HİÇ KİMSE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HUKUKA VE AHLAKA AYKIRI OLARAK SINIRLAYAMAZ HİÇ

Kendi kendini sınırlayan enfeksiyonlar ile hayatı tehdit eden en- feksiyonların başlangıç belirtileri benzer olabilir. Seyahat sonrası ateş genellikle piyelonefrit ve pnömoni

(bilginin ana kaynağında ‘Etnografya Müzesi’ olarak yer alıyor) County Museum değil, ---Champaign County Museum. (bilginin ana kaynağında ‘County Museum’ olarak

Artvin’in Şavşat ilçesinde geçen yıl Tigrat Deresi’nin taşması sonucu beş kişinin ölümüyle sonuçlanan selde, dere üzerindeki bentlerin yapımında kalitesiz

İstasyonun bölgeye kurulmaması için daha önce de gerekli yerlere ba şvuruda bulunduklarını ifade eden Mahalle Muhtarı Tevfik Akın " Yeniköy Belediyesi encümen karar

- Empati kuracak olan kişi kendisini iletişim kuracağı kişinin yerine koyabilmeli ve olaya onun bakış açısı ile bakabilmelidir.. - Karşımızdaki kişinin duygu