BEYNİN YAPISI
DOÇ. DR. ENDER DURUALP
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ
SİNİR SİSTEMİ
İnsanı, içinde yaşadığı çevre ile ilişkiye geçiren, insanla çevresi arasında iletişimi sağlayan sinir sistemidir. Sinir sistemi vücudun her köşesinde, her organında olup
bitenleri başlatan, devam ettiren ve sonlandıran bir
koordinatördür.
Görevi
İç ve dış çevredeki değişiklikleri hissedip tespit etmek
Bunlara uygun tepkileri başlatmak
Bilgiyi hem anında kullanım için hem de gelecekte
kullanım için depolanmak üzere organize etmek
Çalışması
Sinir sisteminden vücudun çeşitli dokularındaki hücrelere uyarı gönderilir. Gelen uyarılar algılayıcı hücreler
tarafından algılanır. Organlardaki cevap verici dokular
uyarılara tepki verir.
Duyu organları uyarıyı algılar.
Çevresel sinir sistemiyle merkeze iletilir.
Merkezi sinir sisteminde yorumlanıp cevap bilgisi üretilir.
Çevresel sinir sistemine ve oradan hedef organa cevap iletilir.
Hedef organ verilen emri uygular.
İnsanda sinir sistemi ikiye ayrılır:
Si ni r si st em i
Çevresel sinir sistemi
Merkezi sinir
sistemi
Çevresel sinir sistemi
Merkezi sinir sistemi ile organlar arasındaki iletişimi sağlar.
Merkezi sinir sistemi dışındaki milyonlarca sinirden oluşur.
Merkezi sinir sistemine bilgi sağlar ve hareketleri yönetir.
Vücut içinden algılanan değişiklikleri merkezi sinir sistemine nakleder.
Merkezi sinir sisteminden gelen uyarıları hedef organlara
iletir.
Merkezi sinir sistemi
Vücudun yönetimini ve denetimini sağlar.
Merkezi sinir sistemi BEYİN, BEYİNCİK, OMURİLİK SOĞANI ve OMURİLİKTEN oluşur.
Beyin, beyincik ve omurilik soğanı kafatasının içinde yer alır.
Omurilik ise omurganın içindedir.
MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ
BEYİN BEYİNCİK
OMURİLİK SOĞANI
OMURİLİK
BEYİN
Merkezi sinir sisteminin en gelişmiş organıdır.
Milyonlarca sinir hücresinden meydana gelir.
Öğrenme, hafıza ve yönetim merkezidir.
İnsan zihninin gelişmişliğine paralel olarak diğer canlılardan daha kıvrımlıdır.
Bu kıvrımlar, daha fazla nöronun yerleşmesine imkan sağlar.
Sinir sistemi yoluyla gelen uyarıları alan, algılayan,
yorumlayan, uyaranlara karşı gerekli tepkiyi belirleyen ve
yaptıran bilinç merkezidir.
İnsan beyni yaklaşık olarak 1.25-1.5 kilodur. (Yunus 1.500 g, deve 762 g, zürafa 680 g , su aygırı 582 g, at 532 g, kutup ayısı 498 g, inek 425-458 g, şempanze 420 g, aslan 240 g, koyun 140 g, köpek 72 g, kedi 30 g, tavşan 10 g, timsah 8,4 g,
fare 2 g, kaplumbağa 0,3 g , yeşil kertenkele 0,08 g)
Beyin darbe aldığında onu koruyan zarlarla (meninks) kaplıdır.
Daha fazla koruma için beyin omurilik sıvısının içerisindedir.
Bir beyin kesitine bakıldığı zaman boz ve beyaz olmak üzere iki renk görülür. Boz kısımlara boz madde, beyaz kısımlara beyaz madde denir.
İnsan beyninde yaklaşık 100 milyar sinir hücresi bulunmaktadır.
Sağ ve sol olmak üzere iki yarı küreden (hemisfer) oluşur. Sağ
beyin resim yapma gibi soyut olayları, sol beyin ise öğrenme,
konuşma, dil, matematik gibi faaliyetleri yürütür.
Yarımkürelerin her biri de bölümlere (lob) ayrılmıştır.
Frontal lob: Bilinçli düşünmeyi sağlar. Eğer hasar görürse kişinin ruhsal ve duygusal halinde değişim olabilir.
Parietal lob: Duyu organlarından gelen bilgilerin
birleştirilmesinde görevlidir. Nesnelerin kullanımında ve mekansal görüşte etkili olur.
Oksipital lob: Bu lob görme duyusu bilgilerini işler. Hafif bile zarar görürse görme sorunu olur.
Temporal lob: Ses ve koku algılamada, mekan, yüz gibi uyaranları işler.
Serebellum lob: Bu lob duyu organlarından gelen her tür bilgiyi
hareketle ilişkilendirir. Bu sayede vücutta dengeyi sağlamada
etkili olur.
Beyin vücut ağırlığının %2’sini oluşturur.
Kalorinin %20-25’ini tüketir.
Beyin hücreleri yakıt olarak oksijen ve glikoz tüketir.
Beynin yaklaşık %78’i su, %10’u yağ ve %8’i proteindir. Su
nöron sinyallerinin hareketi için gereklidir.
Beyin Zarının (meninks) görevi beyin ve omuriliği korumaktır.
En dış tabakaya Duramater (sert zar),
Araknoid (örümceksi zar) ortada bulunan ikinci katman ve,
Pia materdir (ince zar) en iç tabaka
Dura mater; en dışta bulunan ve kalın, sağlam ve yoğun lifli bir dokudan oluşan en sert zardır.
Bu zarın iç yüzeyi diğer iki zar katmanında olduğu gibi yassı ve çokgen hücrelerle kaplıdır.
Diğer iki zardan çok daha karmaşık bir yapıya sahiptir.
Temel görevi arkonoid zarını sarmak ve korumaktır.
Dura materin kafatası içinde kalan bölümü, beyin
dokularından aldığı kanı kalbe taşıyan büyük toplardamar
kanallarını çevreler ve destekler.
Araknoid, pia mater ve dura mater arasında bulunan ve pia materi saran bu zar son derece ince, saydam ve kolay örselenebilen bir yapıya sahiptir.
Lifli dokulardan meydana gelmiştir ve sıvıyı geçirmeyen
yassı çokgen hücrelerle oluşmuş bir katmanla kaplıdır.
Pia mater; beyne en yakın ve doğrudan doğruya beyin ve omurilik yüzeyine temas eden, bu yapılara sıkıca sarılmış olan iç örtüdür.
Lifli dokudan yapılmış, çok ince bir yapıya sahiptir ve sıvı geçirmeyen yassı çokgen hücrelerden oluşmuş bir
katmanla kaplıdır.
Beyne ve omuriliğe giden kan damarları pia materden geçer. Pia mater bu damarlarla birlikte beynin iç
kısımlarına doğru ilerler ve sinir dokularına sıkıca yapışır.
Pia mater beyin ve omuriliği en ince girintilerine kadar sarar.
Araknoid ise girintilerin üzerinden atlar ve araknoid ile pia mater arasında boşluklar oluşur. Bu boşluklara
Subaraknoid Boşluk,
Dura mater ile araknoid arasında kalan boşluğa Subdural Boşluk,
Dura mater ile kafatası arasındaki boşluğa ise Epidural
Boşluk adı verilir.
Beyin hücreleri
Beyin hücreleri, beynin işlevsel dokusunu oluşturur. Beyin dokusunun geri kalanı, kan damarlarını içeren, stroma adı verilen yapıdır.
Beyinde iki ana hücre tipi bulunmaktadır.
sinir hücreleri olarak da bilinen nöronlar
nöroglia olarak da bilinen glial hücrelerdir.
Sinir hücreleri (Nöron)
Beynin işlevsel olan ve elektriksel olarak uyarılabilen hücreleridir.
Nöronlar ilk oluştuklarında noroblast adı veriler yapılardan
meydana gelir. Bu yapılar prenatal yaşamda 4. aya kadar devam eder. Sonra nörofibril adı verilen sinir tanecikleri oluşur.
Nöronlar bölünerek çoğalamazlar ve yenilenemezler.
Nöronlar;
Sensör nöron: reseptör adı verilen yapıları ile uyarıları alır ve sinyaller biçiminde beyin ve omuriliğe iletir.
İnternöron: beyin ve omurilikte yer alan internöronlar gelen sinyalleri işler ve motor nörona iletir.
Motor nöron: Gelen uyarıları kas ve salgı bezlerine iletir.
Motor nöronlar:
MSS’den gelen yanıtı iletirler.
Bu yanıt kaslar veya salgı bezleri aracılığı ile verilebilir.
İskelet kaslarına bağlı olan motor nöronlar somatik
İç organlara bağlı olan motor nöronlar visseral olarak
adlandırılır.
Glial hücreler
Glia hücreleri, nöronları destekleyen hücreleridir. Fiziksel olarak nöronları korur ve görevlerinde yardımcı olur.
Glial kök hücreler, yetişkin beyninin her yerinde bulunur.
Glial hücreler, nöronlardan çok daha fazladır.
4 temel MSS Glia hücresi:
•Astrositler: hücrelere destek sağlar, nöronların hücre dışı çevrelerini kontrol eder, kan beyin bariyeri (kbb) ne katkı yapar.
•Mikroglia: MSS’nin”bağışıklık sistemi”
•Ependimal hücreler: beyin omurilik sıvısı hareketinde rol alırlar.
•Oligodendrositler: miyelin üretiminde görev alır.
MS, MSS’de myelin kılıfının üretilmemesi veya bozulmasından kaynaklanır.
Beynin temel bölümleri
Farklı bölümlerden oluşur fakat bu bölümler birlikte organize bir biçimde çalışır.
Temel bölümleri:
Beyin sapı: Medulla (omurilik soğanı), pons, orta beyin
Serebellum (beyincik)
Hipotalamus
Talamus
Serebrum(büyük beyin)
Talamus:
Duyularla ilgili nöronlar buradan geçerek beynin ilgili bölgelerine gider.
Dikkat toplama, farkındalık, hafıza
Hipotalamus:
Sinir ve hormon sistemlerinin yöneticisi
Yaşam ve üreme için davranışları yönetir
Hipofiz bezine doğrudan bağlantılıdır–hormonal sistem
Epitalamus:
Epifiz bezi bulunur-biyolojik ritm
OMURİLİK
Beyinle vücudun diğer bölümleri arasında iletimi sağlar.
Beyinden gelen ve beyne giden sinyallerin iletim noktası ve omurilik reflekslerinin merkezidir.
MSS’nin en basit bölümüdür.
Omurilik soğanından kuyruk sokumuna kadar uzanır.
Omurgalar arasında ve meninks zarıyla çevrilidir. Fiziksel hasarlardan korunur.
Kol., bacak ve diğer yapılardan, iç organlardan gelen
duyuların yukarı taşınmasını, yukardan aşağıya hareket
emrinin iletilmesini sağlar.
Merkezde kelebek şeklindeki gri maddede: ara nöronlar, motor nöronların hücre gövdeleri, duyu nöronlarının
aksonları ve glia hücreleri vardır.
Gri madde ak maddeyle çevrilidir: miyelinli akson grupları bulunur.
Bu aksonlar duyu ve motor nöronlara aittir.
Bazıları beyne kadar ulaşır, bazıları omurilik bölümleri
arasında bilgi taşır
Omurilik beyinle organla arasında bilgi iletişimi sağlar. Refleks davranışları gerçekleştirir. Reflekslerin yeri omuriliktir. Sıcak bir cisme dokunulduğunda;
Uyarı, deriden omuriliğe kadar duyusal bir sinir ağıyla taşınır.
Uyarı burada yeni bir uyarı oluşturur.
Bu uyarı omurilikten kol, el ve parmak kaslarına iletilir.
Kaslar bu uyarıyla kasılır ve elin geri çekilmesini sağlar.
Bu olaylar saniyenin onda biri kadar kısa bir zamanda
gerçekleşir. Acı duyma hızı refleksten yavaştır. Bu nedenle acı
sonra hissedilir.
BEYİN SAPI
Beynin temel bölümlerinden biridir. Ön beyin, serebellum ve omurilik arasında bilgi taşıyan tüm sinirler buradan
geçer.
Omuriliğe göre karmaşık bir yapıya sahiptir. Omurilik ile beyni bağlayan köprü gibidir. Omurilikten yukarı doğru çıkıldığında, beyin sapının bittiği yer beynin içindeki talamus olarak düşünülmektedir.
Yaşamsal fonksiyonların yürütüldüğü önemli bir bölümdür.
Kan dolaşımı, solunum, kalp atımı, uyku ve uyanıklık,
dikkat gibi fonksiyonlar bu bölgede kontrol edilmektedir.
Beyin sapının bölümleri;
Omurilik soğanı
Pons: Beyin sapındaki hayati bölgedir. Kafa ile boyun bölgesinin işlevlerini yürüten kafa sinirlerinin kontrol merkezidir. Kan basıncı, kalp hızı, solunum gibi temel işlevler buradadır.
Orta beyin: Görme ve işitme refleksleri, denge merkezi
buradadır.
OMURİLİK SOĞANI
(medulla oblangata, bulbus)
Beynin alt tarafında, beyinle omurilik arasındadır.
Omuriliği beyne bağlar.
Yutma ve kusma merkezleri, kan basıncı refleksleri, solunum ritimleri gibi hayati merkezler bulunur.
Denge ile göz hareketlerinin kontrolü, hayati fonksiyonlar, karaciğer, mide, böbrek gibi isteğe bağlı olmadan çalışan iç organlarla, öksürme, hapşırma ve kusma gibi isteğe
bağlı olmayan olayları kontrol eder. Uyku ve uyanıklık
halini düzenler.
BEYİNCİK
Omuriliğin beyinle birleştiği yerde, birbiri üzerine katlanmış, kırışık bir yapıdır.
Beyin gibi korteksle kaplıdır. Girinti ve çıkıntılardan oluşur.
Görevi, kasları koordine etmektir. Vücudun hareket ve denge merkezidir.
Duyu organlarından ya da diğer yapılardan gelen bilgileri alarak vücudun dengesini sağlar.
Kulaktaki yarım daire kanallarıyla beraber vücuttaki dengeli kas hareketlerini sağlar.
Nöron sayısı beyindekinden fazladır.
Öğrenmede etkisi olduğu düşünülmektedir.
Kaynaklar
Aral N. (2015). Beyin gelişimi. Duyuların Gelişimi ve Desteklenmesi Ed : M. Yıldız-Bıçakçı. Ankara: Eğiten Kitap.
Doğan, H. (2018). Beyin gelişimi. Çocuk gelişimi. Ed: N.
Aral ve Z.F. Temel. Ankara: Hedef.
https://www.beyin.gen.tr