. . . .
Türk Kardiyol Dern Arş 2000; 28: 262-265
OLGU BILDIRISI
Duktus Arteriozus Açıklığının Transkateter Yolla Tam Oklüzyonundan Sonra Streptokinaza Bağlı Gelişen Mekanik Hemoliz
Doç. Dr. Ümrah AYDOGAN, Prof. Dr. Türkan ERTUGRUL, Dr. Emel TORUN, Uz. Dr. Hakan
GEMİCİ,Prof. Dr. Talat CANTEZ
i.ü.
İstanbul TıpFakültesi, Pediatrik Kardiyoloji Bilim
DalıÖZET
Duktus arteriozus
açıklığınedeni ile transkateter yolla
"Jackson coil"
uygulanarak tamoklüzyon
sağlananbir hastada
izlem sırasında fenıoralarter
tronıbozu gelişti.Tromboza yönelik streptokinaz
peıfüzyonuna bağlandı.Ancakfenıoral
kamp/ikasyanun
düze/nıesiile birlikte has- tada
Jıenıoglobiniirigözlendi. Fibrinolitik tedavinin kesil-
mesinden bir gün sonraduktal
şantı devanıeden ve meka- nik hemo/iz nedeniyle derin
anenıiyegiren hastaya
ikinci"coil" uygulanmak zorunda
kalındı.Bu deneyim, antikoa- giilanlfibrino/itik tedavi gerektiren
tanıoklüzyon
sağlanmış
duktus arteriozus
açıklığı olgularında rekanalizasyongelişebileceğini
ve buna
bağlıkomplikasyonlara
karşıha-
zırlıklı olunması gerekliliğini vurgulanıaktadır.
Allalıtar kelimeler: Duktus arteriows açıklığı,
transkate-
ter oklüzyon, "Coil", streptokinaz, /ıemoliz, lıemoglobiniiriDuktus arteriozus
açıklığı'nın(PDA) transkateter yolla oklü zyonu
işlemindeen istenmeyen kompli- kasyo nlardan biri rezidüel
şanttıolgularda
gelişebilen mekanik he molizdir. Hemoliz, yüksek
basınçlıaort
kanının düşük basınçlıpulmoner artere
geçişi sırasında
eritrositlerin
hızlaoklüzyon sisteminin metal aksamma çarparak
parçalanmasısonucu
oluşmaktadır.
Hemalizin
hızlı olmasıdurumunda hastada
kısazamanda derin anemi·ve hipaksiye
bağlısemptomlar
gelişir.
Bunun
yanı sıraparçalanan eritrositlerden
açığa çıkan
hemoglobin
yoğunhemoglob inüriye ne- den olur ve gerekli önlemler
alınmadığıtakdirde
tü-büler hasarla böbrek
yetersizliğineyol açar. Bu ne- denle tam oklüzyon
sağlanamayanPDA
olgularınınhemoglobinüri
açısındandiürezlerinin izlenmesi ge- rekir.
Transkateter yolla tam o larak
kapatılanPDA olgula-
rında sol-sağ şant olmayacağı
için me kanik hemoliz
gelişmesi
söz konusu
değildir.Bu sunuda,
PDA'sı Alındığı tarih: 30 Aralık 1999, revizyon 29 Şubat2000 Yazışma adresi: Dr. Umrah Aydoğan, Istanbul Tıp Fakültesi Ço- cuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Millet caddesi Fatih, 34390 Is- tanbulFaks: (O 212) 621 1643
262
transkateter yolla "coil"
kullanılaraktam olarak ka-
patılan
bir hastada femoral arter trombozu nedeni ile streptoki naz perfüzyonu
sırasında gelişenrekanali- zasyon ve buna
bağlımekanik hemoliz
tartışılmıştır.OLGU BiLDİRİSİ
İ.Y., 14 aylık kız çocuğu, sık alt solunum yolu enfeksiyo- nu geçirme, besienirken çabuk yorulma ve büyüme geliş
me gerili~i gibi yakınmalarla ile kliniğimize başvurarak yatırıldı. Uç aylıkken geçirdiği bronkopnömoni nedeni ile
gitmiş oldukları doktor tarafından üfürüm duyulduğu ve bir çocuk kardiyolojisi merkezinden küçük PDA tanısı ile izleme alındığı öğrenildi. Yapılan fizik muayenede, hasta-
nın boyu 73 cm ve tartısı 8100 gr ölçülerek yaşının geri- sinde bulundu. Kardiyolojik muayenede patolojik bulgu olarak kalp hızının 128/dak ritmik, periferik nabızların sıç
rayıcı karakterde olduğu saptandı. Oskühasyonda sternu- rnun sol üst kenarında 3/6 şiddetinde devamlı üfürüm işi
tildi. Renkli Doppler ekokardiyografik incelemede büyük
sol-sağ şanılı PDA'nın yanı sıra sol ventrikül ve atriumun hacim yüklenmesine bağlı olarak genişlediği görüldü.
Transkateter "coil" oklüzyon planlanarak ön tetkikler ta-
mamlandıktan sonra kateter laboratuarına alındı. Lokal anestezi altında sağ femoral ven ve artere 5 Fr kılıf yerleş
tirildi. Anjiyografik incelemede 5 mm çapında büyük sol-
sağ şanılı PDA saptandı. Venöz yolla sekiz mm çapında
dört helezonlu "Jackson coil" ile oklüzyon işlemi uygulan- dı. İşlemden hemen sonra yapılan aortografide az da olsa rezidüel şant gözlenerek "coil" üzerinde ıromboz oluşması
için ı 5 dakika daha beklenerek aortografi tekrarlandı ve tam oklüzyon sağlandığı görüldü (Şekil ı a). Komplikas- yonsuz olarak işlem tamamlandıktan sonra hasta servise alındı. İşlemden beş saat sonra hastanın sağ ayağında na-
bız alınamaması ve diğerine göre soğuk bulunması nede- niyle renkli Doppler ultrasonografik incelemeye alındı.
Süperfisiyal femoral arterdeki akım pulsatil olup akım hızı
35 cm/sn bulunarak herhangi bir girişim uygulanmadı. An- cak, ertesi gün fizik muayene bulgularının devam etmesi ve hastanın olası doku hipoksisi nedeniyle sağ bacağını
göstererek aşırı derece huzursuz olması nedeni ile strepto- kinaz 4000 U/kg bolus yapıldıktan sonra 1000 U/kg/saat olacak şekilde perfüzyona geçildi. Dokuz saatlik tedaviden sonra pıhtılaşma zamanında ve klinik bulgularda değişik
lik görülmemesi nedeni ile sıreptokinaz perfüzyonu 2000 U/kg/saate çıkıldı ve bir saat sonra femoral panksiyon böl- gesinden kanama görülerek tedavi kesildi. Ancak dört saat sonra idrar renginin pembeleştiği ve daha sonra kırmızı
Ü. Aydoğan ve ark.: Duktus Arteriozus Açıkfığmill Transkateter Yolla Tanı Okliizyommdan Sonra Streptokinaza
Bağlı Gelişen Mekanik Hemo/iz
Şekil 1. a) Hastanın ilk kateterizasyonunda oklüzyon işleminin onbeşinci dakikasında çekilen anjiyografide duktus arteriozus açıklığının
tam olarak kapındığı görülüyor. b) Ikinci kateterizasyonda daha önce tam olarak kapatılmış olan duktus arteriozus açıklığında belirgin sol-
sağ şant görülüyor.
renk aldığı görüldü. Hemoglobinürinin üçüncü saati ve ok- lüzyon işleminin üçüncü gününde arteriyel tromboz açısın
dan hiçbir sorunu kalmayan hasta hematokrit izlemine
alındı ve böbrekleri korumak amacı ile alkalen forse-diüre- ze bağlandı. Streptokinazın devam eden etkisine bağlı ola- rak ikinci bir girişimden sakınıldı. ilerleyen saatlerde he- matokrit değeri %1 8'e düştüğü için eritrosit transfüzyonu
yapıldı. Oklüzyon işleminin dördüncü günü ve streptoki- naz tedavisinin kesilmesinin 34. saatinde hemalizin devam etmesi ve renkli Doppler ekokardiyografik incelemede pulmoner arter içerisinde birden fazla yöne yayılan duktal jet akımlar görülmesi nedeniyle hasta tekrar kateter labora-
tuarı na alındı. Ancak, ilk işlernde sol femoral bölgedeki
başarısız arteriyel girişim yerinde hematom gözlendiği için yine sağ hacaktan ilk panksiyon yerinin bir cm kadar yu-
karısından femoral artere aynı yöntemle girildi. Aortogra- fide, ilk oklüzyondan hemen sonra çekilen aortografideki- ne göre çok daha belirgin duktal sol-sağ şant gözlendi. Ar- teriyel yolla 3 mm çaplı ve 4 helezonlu ikinci bir "Jackson coil" ilkinin içerisine yerleştirildi. Kontrol anjiyografide tam oklüzyon gözlenerek hasta servise alındı. Ertesi gün femoral iskemiye ilişkin şikayetlerin tekrarlaması ve renkli Doppler ultrasonografik incelemede süperfisiyal femoral arter kan akımının 15 cm/san bulunması üzerine tekrar streptokinaz perfüzyonuna bağlandı. 5000 U/kg bolus ve 1500 U/kg/saat idame tedavisi ile üç saat içerisinde femo- ral bölgenin tekrar kanadığı ve nabızların ele geldiği görü- lerek tedavi sonlandırıldı. İki gün izlenen hasta ekokardi- yografik incelemede tam oklüzyon sağlandığı görülerek kontrole gelmek üzere taburcu edildi.
TARTIŞMA
Mekanik hemoliz aort/mitral kapak
replasmanlarınınbiline n bir komplikasyonudur. PDA oklüzyonunda ise ilk kez Rashkind çift
şemsiye uygulamasındansonra
bildirilmiştir (1,2). Şemsiye uygulamalarındarezidüel
şant gözlendiğitakdirde embolizasyon tehli-.
kes i nedeni ile
aynı işlerndeya da ilk bir kaç gün içerisinde ikinci
şemsiyenin uygulanması olanaksızdır.
Bu nedenle mekanik hemolizle
karşılaşıldığındacerrahi olarak
şemsiye çıkarıldıktansonra duktus di- vizyonu Ol ,
şemsiyeyi çıkarmadanyine cerrahi ola- rak
cihazınüzerinden duktus ligasyonu (3),
karmaşıkbir transkateter yöntemle
cihazıgeri
alar~kyerine yenisini
yerleştirme (4)ya da 3-4 hafta bekleyerek ilk
şemsiye kısmenendotelize olduktan sonra ikinc i
şemsiyeyi yerleştirme (5)
gibi
girişimler önerilmiştir.Ancak son öneri
ağırhemoli zli hastalarda
sakıncalı dır.Uzun sürel i izlernde böbreklerin
ağıryük
altında kalmasısöz konus udur. Bunun
yanı sırabu s üre içe- risinde hasta ya bir kaç kez e ritros it transfüzyonu yapmak gerekebilir. Bu durumda
PDA'nıncerrahi yöntem yerine transkateter yolla
kapatılmasınınen büyük üstünlüklerinden biri olan kan ürünlerinin ve- rilmesinden korunma ilkesi ters yönde
işlemeye başlar. Bu dönemde uygulanan tedavinin hastaya getire -
ceği
ek maliye t de önemlidir.
Da ha sonraki
yıllarda"Jackson coil''in PDA oklüz- yonunda
kullanılmaya başlamasımekanik hemoliz li olgulara
yaklaşımı kolaylaştırmıştır. İncey ükleme kateteri nedeni ile Rashkind
şemsiye uygulanmışol- gularda erken dönemde "coil" ile re-oklüzyon
(6),ilk
"coil"i transkateter yolla geri alarak yenisinin
yerleş-263
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000; 28: 262-265
tirilmesi
(7)ya da ha fif hemolizli olgularda s pontan düzelme iç in bekleme
(8)"coil" oklüzyon yöntemin- de önerilen
uygulamalardır.Yenidoğan
ve
sütçocuklarınınarteriyel kalp kateteri-
zasyonlarında
en
sık karşılaşılankomplikasyon fe- mo ral arter tromboz udur
(9).Bu komplikasyondan
olabildiğince
korunmak
amacıile femoral arteriyel
kılıf yerleştirildiktensonra 75-100 Ü/kg dozda hepa-
rİn uygulanmasıönerilmekted ir
(10).Ancak PDA ok- lü zyonu
kısas üre li bir
işlemdirve
işlemden sonrakiminimal rezidüel
şantlarıntrombotik etki ile
kısasü- rede giderilmesi için genell ikle proflaktik
heparİnuygulanmaz. Böylece bizim olgumuzda da ilk oklüz- yon
işlemindenhemen sonra bir miktar duktal
şant gözlenmişken,15
dakikalıkbir bekleme süresi nden
sonra trombozla tamoklüzyon
sağlandığı görülmüştür.
Literatürde proflaktik heparin
uygulansın/uygulan masınarteriyel kateterizasyondan iki saat sonra dis- tal
nabızıne le gelmemesi ve ekstrem ilenin
soğukol-
ması
durumunda heparin perfüzyonuna
bağlanmasıönerilmektedir
(ll).24 saatlik
heparİnperfüzyonun- dan sonra düzelme olmazsa
yapılmasıgereken
işlemcerrahi embolektomidir. Ancak bu
işlemdenküçük bebeklerin ne denli yarar
gördüğü tartışmalıdır.Son
yıllarda yanıtsız heparİn perfüzyonlarından
sonra embolektomi yerin e streptokinaz perfü zyonuna
bağlanması
iyi bir a lternatif
oluşturmuştur (12).Böylece
kliniğimizde
son sekiz
yıliçerisinde hiçbir hastada arteriyel kateterizasyon
sonrasıembolektomiye ge- rek
duyulmamıştır.Bizim olgumu zda distal
nabızın alınamamasmakar-
şın
ekstremiller
arasındaki ısı farkınınçok fazla ol-
maması, işlemden beş
saat sonra
yapılanrenkli Doppler ultrasonografik incelemede süperfisiyal fe- moral arter kan
akım hızının35 cm/san.
saptanmasıve heparinin duktus ta rekanalizasyona yol açma ola-
sılığı
dikkate
alınarakilk gün heparin
bağlanmamıştır.
Ancak, ertesi gün ekstremile
soğukluğununart-
ması,
A. Dorsalis Pedis
nabzınınpalpe edilernemesi ve hepsinden önemlisi
olasıdoku hip oksisinin yarat-
tığı ağrı sonucu bebekte be
lirgin hu zursuzluk göz-
lenmesi nedeni ile akut etkisindenyararlanmak için
doğrudan streptokinaz perfüzyonuna bağlanmıştır.
Stre ptokinaz, plazmada inak tif proenzim durumda bulunan plazminojenle reaks iyona girerek aktif du- rumdaki plazmine
dönüşmesini sağlar.Böylece o r-
264
ganizmanın doğal
fibrinolitik sistemini harekete ge- çirir ve yeni
oluşmuşfibrin
pıhtılarınıeriterek fib- rin/fibrinojen parçalanma ürünlerine
dönüştürür.Li- teratürde on günü
geçmemişakut arteriyel tromboz-
ların streptokinaz
tedavisinden yarar
gördüğübildi- rilmektedir
(13), Streptokinazınbiyolojik
yarılanmasüresi 82-1 84
dakikadır.Trombolitik tedavinin kesi
l-mesinden sonra plazma plazminojen konsantrasyonu genell ikle ilk 24 saat içerisinde normal
değerleredö- ner
(14).Bu veril er dikkate
alınaraksunulan olguda mekanik hemolizi n
başladığıilk 24 saatte ikinci bir
girişime
gerek
duyulmamışve bu nedenle hiç isten-
ınediği
halde eritrosit transfüzyonu uygul anmak zo- runda
kalınmıştır.Ancak
yaklaşık34
saat sonrakirenkli Doppler ekokardiyografik incelemede duktal
şantın kesilmediği görülmüş
ve ikinci "coil" uygu-
lanmıştır.
Sunulan olgu, transkateter PDA oklüzyon uygulama-
larından
sonra arteriyel tromboz
geliştiğitakdirde anti koagülan/fibrinolitik tedav iye
bağlanmasıkonu- sunda dikkatli
olunması gerektiğinigöstermektedir.
Küçük
sütçocuklarındacerrahi e mbolektominin de her zaman
başarılı olamadığıdikkate
alınırsayine tek seçenek antikoag ülan/trombolitik tedavidir. B u gibi hastalarda, mekanik hemolizin komplikasyonla-
rından
korunmak için uygulanan antikoagülan/fibri- nolitik tedavinin biyolojik
yarılanmasüresi sonunda reoklüzyon için gerekli
planların yapılması gerektiği kanısına varıldı.KAYNAKLAR
1. Ladusans EJ, Murdoch I, Franciosi J: Se vere hae- molysis after percutaneous closure of a ductu
s artericsus( arteri al duct). Br Heart J
1989; 61:548-502.
AydoğanÜ, Dindar A,
AltınelZ, Cantez T: Duktus arteriozus
açıklığınıntranskateter yoll a
kapatılmasındansonra koruplikasyon olarak
gelişenmekanik hemoliz. Türk Kardiol Dem
Arş 1993; 21:268-703. C hisholm JC, Salmon AP, Keeton BR, Webber SA, Monro JR: Persistent hemolysis after transcatheter occlu- sion of a patent ductus arteriosus;
surgicalligation of the duct over the occlusion device. Pediatr Cardiol
1995;16:194-6
4. Griftl<a RG, O'Laughlin MP, Mullins CE: Late trans- catheter removal of a Rashkind PDA occlusion dev
ice forpersistent hemolysis using
a modified transseptal sheath.Cathet Cardiovasc Diagn
1992; 25:140-35. Hayes AM, Redington AN, Rigby ML: Severe hae-
molysis after transcatheter duct occlusion: a non-surgical
remedy. Br Heart
J 1992; 67:321-2Ü. Aydoğan ve ark.: Duktus Aneriozus Açtk!tğuun Transkaleter Yolla Tam Oklüzyonundan Sonra Streptokinaza
Bağlt Gelişen Mekanik Hemo/iz
6. Cheung YF, Leung MP, Chau KT: Early implantation of multiple spring coils for severe haemolysi:; after in- complete transcaıheter occlusion of persistent arterial duct.
Heart 1997; 77:477-8
7. Henry G, Danilowicz D, Verma R: Severe hemolysis following parti al coil occlusion of patent ducıus arteriosus.
Cathet Cardiovasc Diagn 1996; 39:410-2
8. Lee C, Hsieh K, Huang T, Choong C: Spontaneous resolution of hemolysis after partial coil occlusion of duc- tus arteriosus. Pediatr Cardiol 1999; 20:371-2
9. Anderson RH, Macartney
FJ,
Shinebourne EA, Tynan M: Cardiac catheterization and angiocardiography.Paediatric Cardiology. Edinburgh, Churchill Livingstone, 1987. P. 363
10. Girod DA, Hurwitz RA, Caldwell RL: Hepari nizali- on for prevention of thrombosis following pediatric percu-
taneous arterial catheterization. Pediatr Cardiol 1982;
3: ı 75-80
ll.
Wessel DL, KeaneJF,
Fellows KE, et al: Fibrinolyticıherapy for femoral arterial thrombosis afıer cardiac cathe- terizaıion in infants and children. Am J Cardiol 1986;
58:347-51
12. Aydoğan Ü, Cantez T, Dindar A, Tanman B, Ertuğ
rul T, Ömeroğlu R: Fibrinolytic therapy for femoral arte- rial thrombosis after cardiac catheıerization in infants and children. J Invas Cardiol 1992; 4:445-7
13.Sharma GVRK, Cella G, Parisi A, Sasahara AA:
Drug therapy, thrombolytic ıherapy. N Engl J Med 1982;
306: 1268-76
14. Chintagumpala MM, Steuber CP: Anticoagulant and thrombolytic agents. A Garson, Jr et al. (eds). The Science and Practice of Pediatric Cardiology. Baltimore, Williams
&Wilkins, 1998. p.2541