Türk Kardiyol Dern Arş 22:55-58, /994
Pulmoner Embolizasyonla Sonuçlanan Duktus Arteriozus Açıklığı Oklüzyonlarında Transkateter
Yaklaşım
Doç. Dr.
ÜmralıAYDOGAN, Uz. Dr. Aygün DiNDAR, Doç. Dr. Enver DAYIOGLU, Uz. Dr. Yusuf
İzzetAYHAN, Prof. Dr. Cemil BARLAS, Prof. Dr. Talat
C~NTEZi.ü.
İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı ve Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, ÇapaOZET
Duktus arteriozus açıklığının (PDA) transkateter yolla ka-
patılmasında en sık karşılaşılan kamplikasyon Rashkind protezinin pulmoner artere embolizasyonudur. Pulmoner embolizasyonla karşıtaşıldığında iki seçenek söz konusu- dur; hastanın cerrahiye sevkedilerek duktus ligasyonul
diviıyonu ile birlikte Rashkind protezinin çıkarılması ya da transkateter yolla Rasiıki nd protezinin çıkarılarak has-
tanın yönlendirilmesi.
Bu yazıda transkateter PDA oklüzyonu uygulanan 4 ol- gumuzdaki pulmoner embolizasyon nedenleri tartışılmakla
ve Rashkind protezinin transkateter yolla çıkarılıp ok- lüzyon işleminin tekrarlanmasına ilişkin ilk deneyimler su-
nulmaktadır.
Anahtar kelime/er: Duktus arteriozus açıklığı,
transkateter oklüzyon, embolizasyon
Duktus arteriozus
açıklığının(PDA) Rashkind pro- tezi
kullanılaraktranskateter yolla
kapatılınasıcer- rahi
girişimeiyi bir alternatif
oluşturmaktadır0.
2>.
Uygulama yöntemindeki
gelişmelereve deneyimlere paralel olarak yeni
çalışmalarda % 90'ı aşantam ok- lüzyon
başarılarıbildirilmektedir
<3>.
Bu uygulama günümüzde ülkemizi de içermek üzere birçok kardiyoloji merkezinde rutine
girmişdu-
rumdadır (6).Yöntemle ilgili olarak bildirilen komp- likasyonlar
arasındaen
sıkRashkind protezinin pul- moner artere embolizasyonu yer
aJmaktadır <7>.
Rashkind ve
arkadaşlarınınson teknik
gelişmeleriAlındıgı tarih: 29 Kasım 1993
Yazışma adresi: Doç. Dr. Ümrah Aydoğan, lskenderpap Mah.
Hav1ucu Sokak Bozkurt Apt. A-B1ok 19/15 34260-Fatih-Isıanbut
uyguladıkları
bu
çalışmanınikinci bölümünde % 10
oranında
embolizasyon bildirilmektedir.
Diğerça-
lışmalarda
bildirilen pulmoner embolizasyon oran-
ları% O ie 3.4
oranında değişmektedir (t-4,8). Araştıncılar
pulmoner embolizasyonla sonuçlanan olgu-
larını
ya cerrahiye sevkederek duktus divizyonu uy- gularken embolize protezi geri
almışlar,ya da trans- kateter yolla bu protezi
çıkararakyerine yenisini yer-
leştirmişlerdir.
Bu
yazıdapulmoner artere embolize olan Rashkind protezinin transkateter yolla geri
çıkarılmasıve ye- rine yenisinin
yerleştirilmesininülkemizdeki ilk ör- nekleri sunolmakta ve embolizasyon nedenleri, em- bolize protezin geri
alınmasıyöntemi
tartışılmaktaciır.
OLGULARveMETOD
Ağustos ı99ı
ve Ekim
ı993tarihleri
arasında26 ol- guda daha önce
anlatılanyönteme
<9>uygun olarak PDA'un transkateter oklüzyonu
uygulandı.Bu ol- gulardan ikisinde belirgin rezidüel
sol-sağ şantkal-
ması
nedeni ile ilk
işlemden5.5 ve 6 ay sonra ikinci
şemsiye uygulaması
denendi; bir olguda
işlemba-
şarılıolurken
(10),ilk uygulamada 17
ının'lik şemsiyenin yetersiz
kaldığıve 10 mm
çapındaPDA'u olan
diğerolguda ikinci
ı7
ının'lik şemsiye yerleştiriirnek
istendiğindefloroskopi
netliğinin bozulmasıüzerine pozisyonun
uygunluğundanemin olunama-
dığı
için uygulamadan vazgeçildi.
Ancak proksimal
hacaklarıda
açılmışdurumda olan Rashkind protezi tekrar
ıIF Mullins
kılıfiçerisine almak mümkün
olmadı.Geri çekme
işlemi sırasındass
protez Mullins
kılıfiçerisine
sıkışmış olduğundankateteri tekrar ileri iterek pulmoner arter içine ser- bestleme deneyimi de
başarısızlıkla sonuçlandı.Bunun üzerine
şemsiyeMullins
kılıfucuna
takılıolarak
yavaşhareketle
sağatriyuma kadar çekildi ve vena kava inferior
ağzına takıldığındandaha geriye çekmek mümkün
olmadıve hasta hemen
açıkkalp cerrahisine verildi. Operasyon
sırasındaMullins
kılıf"delivery kateter"in
bağlantıteli ile birlikte distal
kısmından
kesilerek Rashkind protezi
çıkarıldıktansonra duktus ligasyonu
uygulandı.Daha sonra ma- teryel
incelendiğindeRashkind protezinin 4 prok- simal
hacağından yalnızcaüçünün
açıldığı,sonuncu- sunun Mullins
kılıfiçerisinden hiç
çıkmamasınede- ni ile geri alma
işleminin başarısız olduğugörüldü.
Bu olgunun postoperatif dönemi komplikasyonsuz geçti. Daha sonraki fizik muayenesinde parastemal bölgede dördüncü interkostal
aralıktasistolik üfü- rüm
saptanmasıüzerine
yapılanrenkli Doppler eko- kardiyografik incelemede 2 (
+)triküspid
kaçağısap-
tandı
ve bu durum Rashkind protezinin neden oldu-
ğu
korda tendinea
hasarına bağlandı.Diğer
üç embolizasyon
olayı12 mm'lik Rashkind protezi uygulanan olgularda görüldü. Bu olgularda da
diğerlerinde olduğugibi protezin uygun po- zisyonda
yerleştirildiğiaortografi ile teyit edildikten sonra· proksimal hacaklar pulmoner arter
tarafındaaçıldı. Ardından
Wessel ve
ark.nın (8) önerdiği şekilde tüm· sistem birkaç mm geri ve ileri i tilerek Rashkind
protezİtam olarak duktusa oturtuldu. Ar-
dından
Mullins
kılıfı"yürütücü kateter" üzerinden tekrar ileri sürülerek proksimal
hacaklarınitilerek pulmoner arter
duvarınatam
yapışması sağlandı.Ancak bu olgularda her seferinde
serbestleşme işlemi' için Mullins
kılıftekrar geri
çekildiğindeprok- simal bacaklar tam
açıklığınıkaybetti. "yürütücü ka- teter" gergin durumdayken
yapılanserbestleme
işleminde
her üç
olgu~ada "yürütücü kateter"in Rashkind protezi ile
bağlantısını sağlayan bağlantıtelinin ucundaki topuz
şemsiyeninköpük perdesine
takıldı (Şekil
1).
Yine Wessel ve ark. önerisine uygun olarak Mullins
kılıfı
tekrar ileri sürülerek protezin proksimal ha-
cakları pulmoner arter duvarı ile Mullins kılıfı arıisına sıkıştırıldıktan
sonra
(Şekil2) "yürütücü ka- teter" ileri-geri
oynatılarak kurtarılmaya çalışıldı.Bu 56
Türk Kardiyol Dem Arş 22:55·58. /994
Şekil 1. Serbestleme işleminden sonra yürütücii kateter Rashkind protezin köplik perdesine takılmış durunıda göriilıııektedir.
l
J
Şekil 2. Rashkind protezinin taktidığı olguda yapılın~sı gereken ek manipülasyon şematik olarak gösterilmektedir.
yöntem yine
aynıkomplikasyonla
karşılaştığımız26
numaralı
(son) olgumuzda
başarı sağlarkenbu üç ol- guda sonuç vermedi.
Uğraşlarımız sırasında
Rashkind protezi tümü ile
pulmoner artere geçerek "yürütücü kateter"den kur-
tul-du.
İlkiki olgumuzda
sağpulmoner arter dis-
taline, son olguda sol pulmoner arter proksimaline
kaçtı. İlkolguda "basket retriever"
kullanılarakRashkind protezi tekrar Mullins
kılıfıiçerisine alma
deneyimi protezi sepet içerisine hapsetmek
münıkün olmadığıiçin
başarısız kaldı.Ü. Aydn.~mı ı·e ark.: Pıtlmnner Embolizasynnla Sonuçlanan Duk/IIJ ArterinwJ Açıklı.~ı Okliizymılamıda TranJkateter Yaklaşım
Şckil4 a). Çok maksuılı yakalayıcı forseps ile yakalanan Rashkind proıczi göriilnıckıcdir. b) Çok nıaksaılı grasping forscps yardımı ilc Mul- lins kılıfı içine alınan Rashkind proıezi göriilnıekıedir.
Şekil 3. Pulmoner arıer cnıbolizasyonu ile sonuçlanan olguda dör- dlineli gün yapılan pulmoner anjiyografıde sağ pulmoner arıer dis- tal dallarının doluşunun kesintisiz devam ettiği görülmektedir.
Rashkind ve ark.
(?) çalışmasındayeralan bir olgu örnek
alınarak şemsiyeyerinde
bırakılarak işlemeson verildi.
İlk işlemdendört gün sonra yeni bir ka- teterizasyonda protezin yerini
koruduğu saptandıktan sonra
yapılanpulmoner arteriyografide
sağak-
ciğer
distal
kanlanmasınınprotez
tarafındane n-
gellenmediği
görüldü
(Şekil3).
Ardından"multipur- pose grasping forceps" (Boston Scientific Corp., MA)
sağpulmoner arter proksimaline kadar iler-
Ietiimiş
11F Mullins
kılıfiçerisinden sürülerek Rashkind protezi
yakalandı (Şekil4 a ve b) ve
kılıfiçerisine çekildikten sonra bir
kılavuztel yerinde
bı-rakılmak
üzere tüm sistem geri çekildi. Rutin uy- gulama
işlemibu
kılavuztel üzerinden tekrarlanarak
aynı
seansta 17
ının'likRashkind protezi uygula- narak tam oklüzyon
sağlandı.İkinci
olguda da ilkine benzer
şekildeembolizasyon söz konusu olunca
aynıgün
aynıyöntemle protez
çı karıldıktansonra yine I 7
ının'likprotezle tam ok- lüzyon
sağlandı.Üçüncü olguda embolizasyon sol pulmoner arter proksimaline oldu. 8.7 kg
ağırlığındakibu olguda ancak ana pulmoner artere kadar ilerletilmesi ge- reken SF Mullins
kılıfıiçerisinden "grasping for- ceps"i sol pulmoner artere yönle ndirmek mümkün
olmadı.
Bunun üzerine
işlemeson veri
lerek ertesigün cerrahi divizyona verildi. Torakotomi ve duktus divizyonu
sırasındaprotez de yerinden
çıkanldı.Postoperatif dönem komplikasyonsuz geçti.
TARTIŞMA
İlk
embolizasyon olgumuzda daha önce de söz edil-
diği
gibi 10 mm
çapındabir duktus
bulunmaktaydıve bu durum duktus anatomisinin, en dar
noktasınıbelirlemede güçlük
yaratıyordu.Buna
karşındijital substraksiyon görüntüleme
altındailk protez sorun- suz olarak
yerleştirildi. İkinciprotezin
yerleştirilmesi
aşamasındaduktal
şantın azalmış olmasındankaynaklanan görüntü
netliğive ilk
şemsiyeninmetal
bacaklarının
pozisyonu belirlemede
kılavuzlukede-
57
ceği düşüncesinden
cesaret
alınarakdijital
subst-raksiyon görüntüleme
olanağıbulunmayan bir
başkakateter
laboratuarı kullanıldı. İşlem sırasındagö- rüntü
netliğinindaha da
bozulması sonucu Rashkindprotezinin
açılanbacak
sayısınıbelirlemek dahi ola-
naksız
duruma geldi ve sonuçta daha önce de be-
lirtildiği
üzere bu olguyu
açıkkalp cerrahisine ver- mek
zorunluluğu doğdu.Bu deneyim
aşırıdikkat, klinik tecrübe ve
görüntü netliğigerektiren bu
işlemde teknolojinin son yeniliklerinden
yararlanılmadığı
sürece transkateter PDA oklüzyonunun de- nenmemesini
vurgulamaktadır.Her olguda
işleme başlamadanönce
açılmamışpaket içeresindeki Rashkind protezinin floroskopi ile görüntütenerek daha sonra
işlemedevam edilmesi önerilebilir.
Transkateter PDA
oklüzyonuuygulayan merkezin klinik deneyimi
arttıkçakoroplikasyon
sıklığının azalmasıbeklenen bir bulgudur. Ancak 26 olgumu- zun 19 tanesinde
ı2rom'lik Rashkind protezi kul-
lanılmış olmasına karşın
ilk
ı 3 olguda hiçbir kornp-likasyon
gözlenmemiş, son altıolgunun dördünde ise
işlemçok
yüksekoranda
"yürütücükateter"in proteze
takılınasıile
sonuçlanmıştır.Rashkind protezi el
yapımıbir üründür ve
ı2rom'lik protezde proksimal hacaklar çok incedir. Bu nedenle yay sisteminde yeterli kuvvet
bulunmamasıdu- rumunda proksimal
hacaklarıntam olarak
açılmaması söz
konusu olabilir. Transkateter PDA ok- lüzyonu uygulanan
olgularda vücut ağırlığı (> ıo.Okg) ve duktus
çapı (> 3 mm) izin verdiğitakdirde
ı7 rom'lik protezin
seçilmesi,"yürütücü kateter"in ta-
kılmasıdurumunda Wessel
veark.
(8)manipulas- yonunun
uygulanmasıönerilebilir. Yine de emboli-
58
Türk Kardiyol Dern Arş 22:55-58, 1994
zasyonla karşılaşıldığında
özellikle
sağpulmoner ar- tere ve bifürkasyondan
uzağakaçan proiezlerin geri
alınmasında "gasping forceps"in
tercih edilmesi uygun olur.
KAYNAKLAR
ı. Ali Khan MA, Al Yousef S, Mullins CE, Sawyer W:
Experience with 205 procedures of transcatheter closure of ductus arteriosus in 182 patients, with special reference to residual shunts and Iong-term follow-up. J Thorac Car- diovasc Surg 104: 172 ı, ı 992 ·
2. Hosking MCK, Benson LN, Musewe N, Dyck JD, Freedom RM: Transcatheter occlusion of the persistently patent ductus arteriosus; forty-month follow-up and pre- valence ofresidual shunting. Circulation 84:23ı3, ı991
3. Latson LA, Hofschire PJ, Kugler JD, Cheatham JP, Gumbiner CH, Danford DA: Transcatheter closure of patent ductus arteriosus in pediatric patients. J Pediatr 115:549, ı989
4. Transcatheter occlusion of persistent arterial duct. Re- port of the European Registry. Laneel 340:1062, 1992 5. Aydoğan Ü, Cantez T, Meriç M, Dindar A, Tanman B, Eker R: Üç olgu nedeniyle açık duktus arteriozusun cerrahi olmayan yöntemle kapatılması. Türk Kardiol Dern
Arş 20:62, ı 992
6. Bilgiç A, Çeliker A, Özbarlas N: Transkateter yolla duktus arteriozus açıklığının kapatılması. Türk Kardiol Dern Arş 20:161, 1992
7. Rashkind W J, Mullins CE, Hellenbrand WE, Tait MA: Nonsurgical closure of patent ductus arteriosus: eli- nical application of the Rashkind PDA occluder system.
Circulation 75:583, 1987
8. Wesse1 DL, Keane JF, Parness
I,
Lock JE: Outpatient closure of the patent ductus arteriosus. Circulation77:ı068, 1988
9. Aydoğan Ü, Cantez T, Dindar A: Duktus arteriozus
açıklığının kateterizasyon yöntemi ile kapatılması; olgu seçimi, uygulama tekniği ve komplikasyonlar. GKDC Der 1:107, 1992
10. Aydoğan
Ü,
Ertuğrul T, Dindar A, Cantez T: Re- zidüel şanılı duktus arteriozus açıklıklarında ikinci şemsiye uygulaması. TK! in Kardiyol 6:53, ı 993