6. Hafta:
Üretim/İşlemler Stratejisi
8.Tesis Planlama: Kapasite, Yer Seçimi ve Yerleştirme Tesislerin yeri, kapasite kararlarıyla yakından ilgilidir.
Tek bir merkezi tesis kurulması, sabit yatırım maliyetlerinden tasarruf sağlar; ancak buna karşılık, böyle bir kararın, dağıtım maliyetleri üzerinde, yakınlık nedeniyle dağıtım maliyetleri düşük, ancak sabit yatırım maliyetleri yüksek olacaktır.
Kapasite hazır durumda bulunan maksimum miktardaki ürün ya da hizmet düzeyini ifade eden makine, fabrika, mağaza, çalışan gibi herhangi bir işlem biriminin
kullanımındaki üst sınırları belirleyen bir kavramdır.
Kapasite planlama ve kontrol faaliyetleri yerine
getirilirken işlem birimlerinin kapasitesinin bilinmesi girdi ve çıktıya göre ifade edilen üretim kapasitesinin tespit
edilmesinde oldukça önemlidir.
Kapasite planlaması yapılırken hangi tür kapasiteye, ne kadar ve ne zaman ihtiyaç duyulmaktadır? Gibi temel sorular sorulmaktadır. Kapasite planlama kararları
gelecekteki büyüme ve genişleme planları, pazardaki gelişmeler, satış tahminleri gibi stratejik öneme sahip konular hakkındaki bilgiler doğrultusunda verilmektedir.
Kapasite planlama ve kontrolü diğer bir deyişle kapasite yönetimi toplam talebi karşılayabilmek için gerekli üretim faaliyetlerinin seviyesinin ayarlanması ile ilgili tüm
konuları içermektedir. Kapasite problemlerinin temel nedeni talepteki zaman ve miktar belirsizlikleridir.
Üretim/işlemler yöneticisinin bütün bu belirsizliklere karşı üretim kaynaklarına duyulan ihtiyacı doğru olarak tespit etme zorunluluğu vardır.
Genel olarak kapasite planlama çalışmaları mevcut kapasitenin tanımlanması, uzun dönemli kapasite ihtiyaçlarının tahmin edilmesi, kapasite ayarlama yöntemlerinin belirlenerek bu yöntemlerin finansal,
ekonomik ve teknolojik yönden değerlendirilip en uygun kapasite ayarlama yönteminin seçilmesi aşamalarından oluşmaktadır.
Kapasite planlama hesaplamalarında karşılaşılan zorluklar farklı yaklaşımların izlenmesi sonucunu doğurmuştur. Bu kapsamda kapasiteyi tanımlayan çeşitli tür ve niteliklere sahip kapasite çeşitleri ortaya çıkmıştır. Bu kapasite çeşitlerinden en yaygın
uygulama alanı bulanlar aşağıda belirtildiği gibi beş farklı şekilde tanımlanmaktadır;
1. Teorik (Maksimum, Tasarım) Kapasite 2. Pratik (Normal, Etkin) Kapasite
3. Fiili (Gerçek) Kapasite 4. Atıl (Aylak, Boş) Kapasite 5. Optimal Kapasite
• Teorik (Maksimum, Tasarım) Kapasite; üretimde kullanılan araçların hiçbir duraklama olmaksızın çalışmasıyla ve üretim sürecinde yetenekli iş gücü
kullanımıyla ulaşılabilecek maksimum üretim miktarına teorik, maksimum kapasite ya da tasarım kapasitesi de denilmektedir.
• Pratik (Normal, Etkin) Kapasite; teorik kapasiteden çeşitli duraklamalar sonucunda ve sınırlamalar çerçevesinde
meydana gelen kayıplar çıkarılarak ulaşılan çıktı düzeyini ifade eder. Normal ya da etkin kapasite olarak da
bilinmektedir.
• Fiili (Gerçek) Kapasite; pratik kapasite olarak tanımlanan çıktı düzeyinin ulaşılan kısmını ifade eder ve gerçekleşen kapasite düzeyini gösterir. Hammadde yetersizliğinden ya da kalitesiz üretimden kaynaklı olarak pratik kapasiteden daha az bir düzeyi ifade etmektedir.
• Atıl (Aylak, Boş) Kapasite; pratik kapasitenin
yararlanılmayan kısmını ifade eder. Atıl, aylak ya da boş kapasite de denilmektedir.
• Optimal Kapasite; işletmeye minimum ortalama
maliyetle çalışma olanağı yaratan yıllık üretim hacmi optimal kapasite düzeyi olarak tanımlanır.
Kapasite hesabının tam ve doğru olarak yapılması,
özellikle üretim plan ve programlarının hazırlanmasında büyük önem taşımaktadır. Plan ve programların sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve gereken hassaslığa sahip
olması bakımından bu hesapların sağlam temellere oturtulması gerekmektedir. Kapasitenin yanlış olarak hesaplanması üretimde ciddi duraklamaların
yaşanmasına, işlerin yığılmasına ve sonuçta programın aksamasına yol açmaktadır. Tüm durumları en iyi şekilde karşılayacak tek bir kapasite ölçütü yoktur.
• Genel olarak kapasite, çıktı ve girdi ölçütleri olmak üzere iki yolla belirtilebilir. Çıktı ölçütlerinin kullanılması kapasite
gereksinimlerinin ifade edilmesinde en basit yoldur. Çıktı ölçütlerinin kullanımı ürün çeşitliliği veya süreç değişkenliği az olan yüksek hacimli üretim sistemlerinde uygun
olmaktadır. Genel olarak kapasite ölçümleri yoluyla üretim sisteminin etkenliğinin belirlenmesinde aşağıda gösterilen eşitlikler kullanılmaktadır (Stevenson, 1196:198);
Etkenlik = Fiili (Gerçek) Kapasite/ Pratik (Normal, Etkin) Kapasite
Kullanım oranı= Fiili (Gerçek) Kapasite/ Teorik (Maksimum, Tasarım) Kapasite
Kuruluş Yeri Seçimi
Dar anlamda kuruluş yeri, işletmelerin üretimlerini
gerçekleştirdikleri, geniş anlamda ise tedarik, üretim, stok ve lojistik gibi temel faaliyetlerini ve işlevlerini
gerçekleştirdiği ve ekonomik hedeflerini sürdürebildiği, politikalarına ve amaçlarına en uygun yer demektir. Genel anlamda ise kuruluş yeri kavramı bir işletmenin
faaliyetlerini sürdüreceği alanı ifade etmektedir.
Kuruluş yeri seçimi yapılırken işletmenin amaçlarını en iyi şekilde gerçekleştirebilecek, giderlerini en düşük düzeyde tutabilecek ve gelirlerini en yüksek düzeye çıkarabilecek yerin belirlenmesi amaçlanmaktadır. İşletmeler için yer seçimi kararı bu yüzden oldukça önemli olmaktadır. Yanlış bir yer seçimi yapmak işletmeyi büyük kayıplara
uğratabileceği için kuruluş yeri seçiminin titizlikle yapılması gerekmektedir.
Kuruluş yeri seçimini etkileyen faktörler işletmelerin faaliyet
gösterdikleri alanlara göre farklılık göstermekle birlikte genellikle aşağıda belirtildiği gibi olmaktadır;
• Arazi Özellikleri; arazinin tek veya çok katlı yapılar için uygunluğu, dar veya geniş oluşu, şehir merkezine göre konumu
• Doğal Faktörler; bölgenin bulunduğu coğrafyadan kaynaklanan değişmez özelliklerini ifade etmektedir. Bu faktörlere örnek olarak deprem ve su baskını riski, arazinin inşaata uygunluğu gibi durumlar verilebilir
• Enerji Kaynakları; elektrik, doğalgaz, su ve benzeri enerji kaynaklarını ifade eder
• Güvenlik; kuruluş yeri olarak seçilecek bölgenin güvenliği daha çok üretim tesisleri ile ilgili bir faktör olmakla birlikte bölgenin suç
oranları ile bağlantısı açısından tüm işletmeleri ilgilendirmektedir
• İklim; hava sıcaklığı, yağış, nem, rüzgar ve kuraklık gibi doğal
faktörlere bağlı olarak faaliyet gösterilen sektöre göre işletmelerin çalışmalarını etkilemektedir
• İşgücü Kalitesi; eğitimli ve yüksek beceri seviyesine sahip nitelikli iş gücü tüm iş alanları için kuruluş yeri seçiminde önem taşımaktadır
• İşgücü Temini; kuruluş yeri seçiminde bölgede yeterli iş gücü
sayısının olup olmadığı önem taşımaktadır. Genellikle iş gücünün çok ve ucuz olduğu yerlerde emek yoğun sektörlere ait işletmeler kurularak iş gücü avantajından yararlanılmaktadır. Böylece
işletmelerin iş gücü maliyetleri düşürülerek karlılığı arttırılmaktadır.
İş gücünün az ve iş gücü maliyetinin yüksek olduğu yerlerde ise sermaye yoğun işletmeler kurularak iş gücü sağlamanın
zorluklarından ve oluşacak yüksek maliyetlerden kurtulmaya çalışılmaktadır
• İşletme Merkezine/Depoya Yakınlık; kurulacak şubenin yeri ile işletmenin merkez lokasyonu veya deposu arasındaki
yakınlığı ifade eder ve ulaşım maliyetlerini etkileyen bir faktördür
• Rakiplerin Varlığı; kuruluş yeri alternatifi yakınında rakip işletmelerin varlığını ifade etmektedir. Rakip işletmelerle olan rekabetin düzeyi fiyatlar üzerinde etkili bir faktör olmaktadır
• Siyasi Koşullar; hükümetin etkinlik derecesi ve
politikalarındaki istikrar gibi faktörler kuruluş yeri seçiminde önemli olmaktadır. Belirlenen vergi oranları, faiz oranları, enflasyon, döviz kurları gibi faktörler de siyasi koşullar kapsamında değerlendirilmektedir
• Sosyal ve Kültürel Koşullar; işletmenin faaliyet alanıyla ilgili demografik, sosyal ve kültürel nitelikler ile
personelin yaşam koşullarına ilişkin olarak sosyal
ihtiyaçlarının karşılanabilmesini etkileyen bir faktördür
• Tedarikçiler; yüksek kalitede hammadde ya da hizmet sağlayan tedarikçiler belli bir kuruluş yeri alternatifini daha cazip hale getirebilmektedir. Bu nedenle belli bir bölgedeki tedarikçinin niteliği kuruluş yeri seçiminde önem taşıyan bir faktördür
• Teşvikler; devlet, merkezi organları ve mahalli idarecileri aracılığıyla arsa temini, sanayi bölgelerinin kurulması, vergi ve harçlarda
kolaylık, yatırım indirimi gibi hizmetlere yer verebilmektedir.
Özellikle de öncelikli olarak geri kalmış bölgelere veya istenilen bazı bölgelere yatırımcıların kayması için devlet tarafından özendirici bazı tedbirler alınmaktadır
• Ulaştırma Olanakları; ulaştırma olanaklarının uygunluğu ile hammaddenin temin edilmesi daha hızlı ve hasarsız bir şekilde
sağlanabilmektedir. Bu sayede müşteri taleplerine daha kısa sürede yanıt verebilmek mümkün olmakta ve müşteri memnuniyetinde de artış sağlanabilmektedir
• Pazara Yakınlık; her üretim faaliyeti, bir ihtiyacı karşılamak amacı ile yapılmaktadır. Bu yüzden üretici, tüketicilerin
nerelerde bulunduğunu ve tüketiciye yakın olmanın gerekip gerekmediğini bilmek zorundadır. Tüketiciler belirli bir
bölgede toplanmış veya yaygın bir halde bulunabilirler.
Tüketiciler belirli bir bölgede toplu halde bulunuyorlarsa kuruluş yerini tüketicilerin toplanma bölgelerinin
yakınından seçmek, dağınık bir halde bulunuyorlarsa yer seçimi dağılma ağırlıklarını dikkate alan bir ortak nokta seçmek gerekmektedir
• Hammadde Temini; işletmelerin kuruluş yeri seçiminde hammaddeye olan uzaklığa göre karar almaları
hammaddenin üretim yerine ulaştırılmasındaki kolaylığı sağlaması açısından etkili olmaktadır.
Kuruluş Yeri Seçim Yöntemleri
Kuruluş yeri seçimini etkileyen faktörler belirlendikten
sonra olası bölgeler içerisinde hangisinin en iyi yer olduğu saptanmaya çalışılır. Bunun için en çok kullanılan
yöntemler “karşılaştırma” yöntemleridir. Fakat
günümüzde bilgisayarların iş dünyasına girmesi ve
matematiksel programlama tekniklerinin geliştirilmesi sonucunda kuruluş yeri seçiminde “yöneylem
araştırması” genel adıyla bilinen sayısal teknikler de kullanılmaya başlamıştır.
Yer seçimi kararında kullanılabilecek genel bir yöntem aşağıda belirtilen aşamalardan oluşmaktadır;
• Yer seçimi alternatiflerini değerlendirirken maliyetler ve satış gelirleri gibi kullanılacak olan ölçütlerin belirlenmesi
• Karar sürecinde dikkate alınacak pazarlar ve
hammaddeler gibi önemli faktörlerin belirlenmesi
• Yer seçimi alternatiflerinin oluşturulması
• Belirlenen faktörlere bağlı olarak alternatiflerin değerlendirilip en uygun yerin seçilmesi
Alternatif kuruluş yerlerini değerlendirmeden önce işletmenin faaliyetlerinin niteliğini ve yer açısından
ihtiyaçlarının neler olduğunu ortaya koyan bir profilinin hazırlanması gerekmektedir. Daha sonra hazırlanan
işletme profiliyle işletme stratejisi karşılaştırılarak bu karşılaştırmayla mümkün olan yerlerin araştırılıp
değerlendirilmesiyle en uygun olan yerin seçimi sağlanmaktadır.
İşyeri Düzeni
İstenen bir ürünü üretebilmek veya bir hizmetin sunumunu sağlamak amacıyla gerekli olan ekipmanların ve bölümlerin birbirlerine, sistemin girdi ve çıktılarına uygun olarak
düzenlenmesine “iş yeri düzeni” adı verilmektedir.
İş yeri düzenlemesine gerek duyulan koşullar; ürün/hizmet projesinde yapılacak olan değişiklikler, yeni ürün/hizmet veya süreç tasarımı kararları, üretilen ürün miktarındaki değişimler, var olan ürün ya da hizmetten vazgeçilmesi, müşteri
taleplerindeki değişimler, kullanılan teknolojinin ve tesisin eskimiş olması, iş kazalarının artması, kötü çalışma koşulları, çevre ve yasal düzenlemelere uyum sağlama ve maliyet
giderlerini düşürme çabalarıdır.
İş yeri düzenlemelerini etkileyen faktörler aşağıda belirtildiği gibidir;
• Ürünler; büyük ve ağır ürünler geniş montaj alanlarını gerektirirler
• Üretim kapasitesi; işlem sayılarının ve üretim
yöntemlerinin saptanmasında birinci derecede önemli olmaktadır
• Nitelik (Kalite); bir ürüne istenilen nitelikler etkili bir iş yeri düzenlemesi ile kolaylıkla kazandırılabilmektedir
• Donatım araçları; üretimde, aktarmada (ulaştırma) ve başka servislerde kullanılan bütün araçlar için yeterli bir alanın ayrılması çalışanların yapacakları işleri
kolaylaştırmaktadır
• Üretim tipi
• Endüstriyel binalar; fabrika binasının iş yeri
düzenlemesine uyum sağlayacak şekilde yapılması gerekmektedir
• Materyal ulaşımı (aktarımı); materyal hareketleri için gerekli koşulların belirtilmesi ve iş istasyonları arasında ara depolara yeterli bir alanın ayrılması gerekmektedir.
İş Yeri Düzenleme Yöntemleri
Genel olarak iş yeri düzenleme yöntemleri; sürece (fonksiyonel), ürüne, grup teknolojisi ve hücresel
yerleşim düzenine göre, karma yerleşimler ve sabit iş pozisyonlarına göre olmak üzere farklı şekillerde
sınıflandırılmaktadır.
İş yeri düzenleme yöntemleri arasında karar verilirken esneklik ile maliyet arasında bir denge kurularak
rekabet önceliklerine göre karar verilmektedir.
Sürece göre ya da Fonksiyonel İş Yeri Düzeni; bu yerleşim
düzeninde sürece ya da gerçekleştirilen fonksiyona bağlı olarak benzer işlemler bir bölüm veya iş merkezlerinde toplanmaktadır.
Genel amaçlı ekipmanların kullanıldığı ve kalifiye çalışanların
gerekli olması nedeniyle de işçilik maliyetlerinin yüksek olduğu bir düzenleme yöntemidir.
Bu düzenleme yöntemi çeşitli ürünlerden az sayıda üreten
işletmeler için daha uygun olmaktadır. Yani siparişe dayalı üretim sistemlerinde bu yerleşim türü daha uygun olmaktadır. En önemli avantajı üretimde esnekliğin sağlanmasıdır. Fakat yapılacak olan işler farklı bölümlerde dolaştığından dolayı iş akışlarındaki karmaşa, koordinasyon zorluğu, hatalı ürün üretme riski, işlerin
standartlaştırılmasıyla ilgili yaşanacak olan sıkıntılar bu yerleşim düzeninin zorluklarını teşkil etmektedir.
Ürüne göre İş Yeri Düzeni; belirli bir ürün montajının
gerçekleştirilmesi için gerekli olan işlemlerin sıralamasına göre faaliyetlerin düzenlendiği bir yöntemdir.
Az sayıda ürün çeşidinin çok fazla miktarlarda üretilmesi ve müşteri talebinin kararlı bir yapıda olması durumunda bu yerleşim düzeninden yararlanılmaktadır. Belli özelliklere sahip standartlaştırılmış tek bir ürün ya da hizmet söz
konusudur ve bu ürün/hizmet belli bir müşteri için değil genel bir pazar için ortaya konulmaktadır. Sürekli üretim sisteminin olduğu yapılarda bu yerleşim düzeninden
yararlanılmaktadır. En önemli dezavantajları üretimde esnekliğe imkan vermeyecek bir yapıda olması ve bir makinenin bozulması durumunda tüm üretim hattının durmasıdır.
Grup Teknolojisi veya Hücresel İş Yeri Düzeni; bu yerleşim düzeninde parçalar şekillerine ve işlem gereksinimlerine göre gruplandırılmaktadır. Yani farklılıklar değil benzerlikler aranmaktadır. Benzer
parçalar gruplandırılmakta ve bu grupların üretimi için
“hücre” adı verilen iş merkezlerinde bir araya getirilen makineler grubunda üretim gerçekleştirilmektedir. Bu düzenleme yöntemi ile hazırlık süreleri önemli ölçüde düşürülmektedir.
• Karma İş Yeri Düzeni; ürüne ve sürece göre yerleşiminin avantajlarından yararlanmanın amaçlandığı bir
yöntemdir.
• Sabit Pozisyonlara göre Yerleşim Düzeni; bu yerleşim düzenlemesinde üretilecek olan ürünler sabittir ve üretimde kullanılacak olan tüm kaynaklar üretimin
yapıldığı alana taşınmaktadır. İnşaat, gemi, köprü ve uçak yapımında bu yerleşim düzenlemesine göre üretim
gerçekleştirilmektedir.
9. İş Tasarımı
İş tasarımı işin kapsamının ve yöntemlerinin belirlenmesiyle ilgili bir kavramdır. Genel olarak iş tasarımında amaç maliyet ile faydanın göz önüne alındığı etkili ve verimli iş sistemlerinin kurulmasıdır. İş tasarımı çalışmalarında yapılması gereken bir işin zihinsel ve fiziksel özelliklerine göre kim tarafından, nerede, ne zaman, neden ve nasıl yapılacağıyla ilgili bir yol belirlenmektedir.
İşletmede, işgücünün yönetimiyle ilgili kararların, üretim/işlemler stratejisi açısından uzun vadeli ve önemli etkileri olduğu bilinmektedir.
İş tasarımı kararları verilirken yönetici aşağıdaki gelişmelerden etkilenmektedir;
• Kalite kontrol çalışanların sorumluluğundadır
• Çok yönlü beceri düzeyi gerektiren işlerin yerine getirilmesi için çalışanlara çapraz eğitimlerin verilmesi
• İş tasarımlarının yapılmasında ve organize edilmesinde çalışanları takım çalışmasına yönlendirerek sürekli gelişmenin sağlanması
• Çalışanların e-mail ya da internet yoluyla bilgilendirilmesiyle yeteneklerini ortaya koymalarının kolaylaştırılması
• Geçici olarak çalışanların işe alınması
• Alternatif iş yeri ya da ofis oluşturarak ulaşım maliyetlerinin azaltılıp verimliliğin arttırılması
• Ağır el işlerinin otomatikleştirilmesi
İş Tasarımında Davranışsal Yaklaşımlar
İş tasarımında davranışsal yaklaşımlar kapsamında işin fiziksel tasarımı kadar iş yerindeki sosyal ve psikolojik çalışma ortamı da dikkate alınmaktadır. Bu anlamda aşağıda belirtildiği gibi iki farklı yaklaşım olduğu
görülmektedir;
1.İş Zenginleştirme;
2.Sosyo-Teknik Sistemler
İş Zenginleştirme; işi yapan kişi tarafından yaptığı işe duyacağı ilginin arttırılması sağlanmaktadır. Eğer çalışan çok sayıda veya çeşitli işler yapıyorsa iş zenginleştirme yatay, yapılan iş;
planlama, organize etme ve araştırma gerektiriyorsa iş
zenginleştirme düşey olmaktadır. Her iki türde de çalışanlara yetki verilmesi yoluyla inisiyatif sahibi olmaları sağlanmakta bu sayede yaptıkları iş ile ilgili ileriyi görme ve düşünme
yeteneklerini geliştirme olanağı verilmektedir. Böylece
çalışanlar yaptığı işe anlam katarak çalışmalarını sürdürmekte ve sorumluluğun kendilerine ait olmasından dolayı kalite ve verimlilik artmaktadır.
Sosyo-Teknik Sistemler; hem üretim teknolojisini hem de işin sosyal ortamını dikkate alan yaklaşımlardır. Bireysel ya da iş gruplarının oluşturulmasıyla işin farklılaştırılması, yetenek farklılaştırma, çalışanların yaptıkları işlerle ilgili olarak hemen bilgilenmelerini sağlayan geri besleme sistemlerinin kurulması, oluşturulan gruplara ya da bireylere iş kimliği kazandırılmasıyla sorumluluğun
çalışanlara verilmesi, iş özerkliğinin sağlanarak çalışanlara işleriyle ilgili bazı denemeler yapmalarına olanak
sağlanması bu sistemlerin üstünlüğünü teşkil etmektedir.
10. İşleyişle İlgili Taktikler
Üretim planlaması ve denetimi kapsamında, verimliliği ve ürünlerin zamanında teslimini etkileyen önemli faaliyetler yer alır. Orta dönemli planlama ve denetim kararları taktik kararlardır, ancak, bu kararları vermek için kullanılan politikaların uzun dönemli etkileri vardır. Atölye düzeyinde üretimin planlanması ve denetimi, stokların yönetim ve denetimi, stokların yönetimi ve denetimi, üretimde kalitenin sağlanması, tamir-bakım gibi faaliyetlerinin planlanması gibi kararlar, üretim sistemlerinin işletilmesi ve denetimiyle ilgili kararlardır. Ancak, bunlar da, uzun dönemli başarı üzerinde etkilidirler. Dolayısıyla üretim/işlemler stratejisinin belirlenmesinde işleyişle ilgili kararlar, üretim sistemlerinin tasarımına ilişkin stratejik kararlar kadar önem taşır.
Yararlanılan Kaynaklar
Acar, N. (1989). Üretim Planlaması Yöntem ve Uygulamaları. Ankara: Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları.
Akalın, S. (1973). Üretim ve Kalite Kontrolü. İzmir: Ege Üniversitesi Matbaası.
Akın, B. (1996). ISO 9000 Uygulamasında İşletmelerde İstatistik Proses Kontrol Teknikleri. İstanbul: Bilim Teknik Yayınevi.
Akkurt, M. (2002). Kalite Kontrol Excel Destekli. İstanbul: Birsen Yayınevi.
Bamford, D. R. & Forrester, P. L. (2010). Essential Guide to Operations Management Concepts and Case Notes. A John Wiley and Sons.
Barutçugil, İ. (1988). Üretim Sistemi ve Yönetim Teknikleri. Bursa: Uludağ Üniversitesi Basımevi.
Bolat, T. (2000). Toplam Kalite Yönetimi (Konaklama İşletmelerinde Uygulanması). İstanbul: Beta Basım Dağıtım.
Brennan, L. L. (2011). Operations Management. Mc Graw Hill.
Brown, S., Blackmon, K., Cousins, P. & Maylor, H. (2001). Operations Management Policy, Practice and Performance Improvement. Woburn: Butterworth-Heinemann.
Buffa, E. S. (1981). Temel Üretim Yönetimi. Ankara: Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Yayını.
Chase, R., Jacobs, F. R. & Aquilano, N. J. (2006). Operations Management for Competitive Advantage.
The McGraw- Hill.
Del Campo, A. H. (1989). Just-In-Time Manufacturing: A Practical Approach. Prentice-Hall Inc.
Demir, M. H. & Gümüşoğlu, Ş. (2009). Üretim Yönetimi (İşlemler Yönetimi). İstanbul: Beta Yayın Dağıtım.
Efil, İ. (1999). Toplam Kalite Yönetimi ve Toplam Kalite Yönetimine Ulaşmada Önemli Bir Araç ISO 9000 Kalite Güvence Sistemi. İstanbul: Alfa Yayınları.
Erkan, N. (1993). Ergonomik Açıdan İş Yaşamı Stresleri ve Koruyucu Yaklaşımlar. 4. Ergonomi Kongresi.
Ankara: MPM Yayınları.
Ersen, H. (1997). Toplam Kalite ve İnsan Kaynakları Yönetimi İlişkisi: Verimli ve Etkin Olmanın Yolu.
İstanbul: Sim Matbaacılık.
Ersoy, M. S. & Ersoy, A. (2015). Üretim/İşlemler Yönetimi. Ankara: İmaj Yayınevi.
Greasley, A. (2008). Operations Management: Sage Course Companion. Sage Publications.
Gülerman, A. (1978). Fabrika Tesisleri ve Organizasyonu. İzmir: Ege Üniversitesi Tekstil Fakültesi Yayınları.
Güneş, M., Firuzan, A. R. & Firuzan, E. (1999). Tam Zamanında Üretim Ortamında Stok Kontrolü ve Toplam Kalite Yönetimi. İzmir: Barış Yayınları.
Harrison F. E. & Pelletier, A. M. (2000). The Essence of Management Decision. Management Decision, 38(7), 462-469.
Heizer, J. & Render, B. (2011). Operations Management. New Jersey: Prentice Hall.
Hobbs, D. P. (2004). Lean Manufacturing Implementation: A Complete Execution Manual for Any Size Manufacturer. Boca Raton: J. Ross Publishing Inc.
James P. T. J. (1996). Total Quality Management: An Introductory Text. London: Rentice Hall Inc.
Johnston, R., Chambers, S., Harland, C., Harrison, A. & Slack, N. (2003). Cases in Operations Management. Prentice Hall.
Kamauff, J. (2010). Manager’s Guide to Operations Management. The McGraw-Hill.
Karalar, R. (2004). Genel İşletme. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.
Kavrakoğlu, İ. (1994). Toplam Kalite Yönetimi. Ankara: Kalder Yayınları.
Kobu, B. (2010). Üretim Yönetimi. İstanbul: Avcıol Basım Yayın.
Kumar, S. A. & Suresh, N. (2009). Operations Management. New Age International.
Kuruüzüm, O. (1992). Verimliliği Artırmada İş Etüdü Teorisi ve Uygulamaları. İstanbul:
İstanbul Teknik Üniversitesi Yayınları.
Leseure, M. (2010). Key Concepts in Operations Management. Sage Publications.
Lowson, R. H. (2002). Strategic Operations Management-The New Competitive Advantage? Journal of General Management, 28(1), 36-56.
Meredith, J. R. & Shafer, S. M. (2013). Operations Management for MBA’s. John Wiley
& Sons.
Özdemir, A. İ. (2004). Tedarik Zinciri Yönetiminin Gelişimi, Süreçleri ve Yararları.
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 23, 91-93.
Özgen, H., Öztürk, A. & Yalçın, A. (2005). Temel İşletmecilik Bilgileri. Adana: Nobel Kitabevi.
Prokopenko, J., (2005). Verimlilik Yönetimi Uygulamalı El Kitabı. Ankara: Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları.
Reid, R. D. & Sanders, N. D. (2010). Operations Management: An Integrated Approach. Hoboken, New Jersey: Wiley.
Pryke, S. (2009). Construction Supply Chain Management: Concepts and Case Studies. Blackwell Publishing.
Rowbotham, F., Galloway, L. & Azhashemi, M. (2007). Operations Management in Context. Butterworth- Heinemann.
Roy, R. N. (2005). A Modern Approach to Operations Management. New Age International.
Russell, R. S. & Taylor, B. W. (2011). Operations Management Creating Value Along the Supply Chain.
John Wiley and Sons.
Slack, N., Chambers, S. & Johnston, R. (2010). Operations Management. Pearson Education.
Brown, S., Lamming, R., Bessant J. & Jones, P. (2005). Strategic Operations Management. Elsevier Butterworth-Heinemann.
Stevenson, W. J. (1996). Production/Operations Management. Irwın.
Tan, K. C., Kannan, V. J. & Handfield, R. B. (1998). Supply Chain Management: Supplier Performance and Firm Performance. International Journal of Purchasing and Materials Management, 34(3), 2-9 Tanyaş, M. & Baskak, M. (2008). Üretim Planlama ve Kontrol. İrfan Yayımcılık
Türk Dil Kurumu Genel Türkçe Sözlük, (http://tdk.org.tr: 15.06.2016).
Tezeren, A. (1985). İmalat Sanayinde Verimliliği Etkileyen Faktörler. Ankara: MPM Yayınları.
Timur, H. (1984). İş Ölçümü İş Planlaması Verimlilik. Ankara: Türkiye ve Ortadoğu Anma İdaresi Enstitüsü Yayınları.
Ülgen, H. & Mirze S. K. (2004). İşletmelerde Stratejik Yönetim. İstanbul: Literatür Yayınları.
Üreten, S. (1997). Üretim İşlemler Yönetimi Stratejik Kararlar ve Karar Modelleri. Ankara: Gazi Kitabevi.
Üreten, S. (2013). Üretim/İşlemler Yönetimi Stratejik Kararlar ve Karar Modelleri. Ankara: Gazi Kitabevi.
Wadsworth, H. M., Stephens, K. S., & Godfrey, A. B. (2002). Modern Methods for Quality Control and Improvement. John Wiley & Sons.
Wolf, J. (2008). The Nature of Supply Chain Management Research: Insights from a Content Analysis of International Supply Chain Management Literature From 1990 To 2006. Springer Science & Business Media.
Yamak, O. (1994). Üretim Yönetimi. İstanbul: Alfa Basım, Yayım, Dağıtım.
Yavuz, O. & Ersoy, A. (2013). Tedarik Zinciri Performansının Değerlendirilmesinde Kullanılan
Değişkenlerin Yapay Sinir Ağı Yöntemiyle Değerlendirilmesi. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 15(2), 209-256.
Yüksel, H. (2013). Üretim/İşlemler Yönetimi. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.