1. Avrupa Devletleri’nin Genel Durumu
XVIII.yüzyıl, Avrupa Tarihi devletler arası politika
ve çıkar çatışmalarında diplomasi ve ittifakların
ön plana çıktığı bir dönemdir. Bu ittifakların
oluşumunda dini birliktelikler ve devletlerin milli
çıkarları belirleyici olmuştur. Avrupa Devletleri
Makyevelizm olarak bilinen ‘amaca ulaşmak
için her türlü araca başvurmanın uygun
olduğu’ anlayışıyla hareket etmişlerdir.
XVIII.yüzyılda Osmanlı Devleti bir
yandan kaybettiği toprakları geri
alma mücadelesi verirken, diğer
yandan da Avrupa Devletleri
arasındaki rekabetten
yararlanarak çıkarlarını korumaya
çalışmıştır.
Fransa, 1756-1763- Yedi Yıl Savaşlarında İngitere’ye kaybettiği toprakları ele
geçirmeye ve İngiltere’ye üstünlük sağlamaya çalışıyordu. Fransız İhtilali
sonrası yayılan milliyetçilik ve demokrasi fikirlerinden dolayı mutlakiyetçi devletlerle mücadele etmek zorunda kalmıştır.
Çıkarları söz konusu olduğunda Mısır’a saldırmaktan ve Rusya ile Osmanlı
aleyhine Tilsit Antlaşması’nı imzalamaktan geri durmamıştır.
İngiltere, Osmanlı topraklarının başka
devletlerin eline geçmemesi için 1791’den itibaren
Osmanlı topraklarının
bütünlüğünden yana bir politika izlemiştir. Bu politika 1878 yılına kadar devam etmiştir.
Osmanlı Devleti ile Orta Avrupa ve Balkanlarda mücadele halinde olan Avusturya Rusya’nın da Balkanlarda egemen
olmak istemesi ile 1791’den sonra Osmanlı Devleti ile barış siyaseti izlemeye başlamıştır.
I. Petro’nun yaptığı reformlarla güçlenen Rusya ülkesini batıya açmak için Baltık Denizi kıyısında Petersburg şehrini kurdu (1703)
Sıcak denizlere inmek, ortadoksları himaye ve Fransız İhtilali’nden sonra da Panislavizm politikası izlemiştir.
Fransa ve İngiltere’nin Osmanlı ülkesinde izlediği yayılmacı
politikalarında Osmanlı ülkesi yanında yer almıştır.