Antalya'da Çığlık Deresi üzerine yapılmak üstenen HES projeleri Danıştay tarafından durduruldu. Projelere yapılan itiraz, "60 günlük itiraz süreniz doldu" denilerek kabul edilmemişti.
Antalya ’nın Gazipaşa ilçesinde, Çığlık Deresi üzerinde kurulmak istenen Narlıca 1-2-3 regülatörler ve HES projesi için alınan 'ÇED gerekli değildir' kararına karşı açılan davada, Danıştay 14'üncü Dairesi köylülerin itirazını haklı buldu.
Narlıca Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş. firması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'ÇED gerekli değildir' kararı üzerine Gazipaşa'nın Çığlık Köyü sınırlarındaki Çığlık Deresi üzerinde Narlıca 1-2-3 Regülatör ve HES projesi başlattı. Bakanlığın 'ÇED gerekli değildir' kararına karşı Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'ne köylüler tarafından dava açılarak kararın iptali istendi. Ancak mahkeme, davayı 60 günlük süre dolduğu gerekçesiyle usul yönünden reddetti. Bunun üzerine köylüler itirazlarını Danıştay'a taşıdı. Danıştay 14'üncü Dairesi, dün çığlık Deresi üzerinde planlanan Narlıca 1-2-3 Regülatör ve HES projesine ilişkin 'ÇED gerekli değildir' kararını bozdu ve projenin iptali yönünde karar verdi.
‘60 GÜNLÜK İTİRAZ SÜRESİ DOLDU’ DENİLMİŞTİ
Avukat Münip Ermiş, Çığlık Deresi ile bağlı birçok su kaynağını etkileyen, yaklaşık 15 kilometrelik bir alanı
kapsayan üç aşamalı HES projesine ilişkin bilirkişi raporunda 'ÇED gereklidir' kararı olduğunu hatırlattı. Ermiş, yerel mahkemenin 60 günlük itiraz süresi dolduğu gerekçesiyle başvuruyu reddettiğini ancak bunun Danıştay 14'üncü Dairesi tarafından bozulduğunu açıkladı.
Proje alanının Karatörneği, Armutalan, Karakuyu, Karakuz, Hasırcık, Dere, Çınarcık, Asarardı, Çayır, Sarnıç, Günderyeri, Çiler mahalleleri ve Çığlık Köyü'nü kapsadığını belirten avukat Münip Ermiş, bu yerleşim bölgelerinde yaşayanların geçimini tarım ve hayvancılıkla sağladığını söyledi.
Dereye bırakılacak can suyunun Rize Güneysu'nun kurumasına neden olan yanlış metotla aynı şekilde hesaplandığını dile getiren Ermiş, gerekli suyun yetersiz kalmasıyla derelerin kurumasının o yörede yaşayanları olumsuz etkilemekle kalmayıp, mutlak koruma altında olan yüzlerce hayvan ve bitki varlığının da yok olmasına neden olacağına işaret etti. Danıştay'ın kararı Çığlık köylüleri ve doğaseverler tarafından sevinçle karşılandı.
