• Sonuç bulunamadı

PREEMPT‹F ANT‹FUNGAL TEDAV‹ Ömrüm UZUN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "PREEMPT‹F ANT‹FUNGAL TEDAV‹ Ömrüm UZUN"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET

Son y›llarda invaziv fungal infeksiyon (‹F‹) insidans› artm›fl ve etken spetrumu genifllemifltir. Genifl spektrumlu anti- biyotik tedavisine karfl›n atefli hâlâ devam eden ve bir odak bulunamayan nötropenik hastalarda empirik antifungal tedavi son 20-25 y›ld›r standart yaklafl›m olmufltur. Ancak bunun kan›tlar›n›n güçsüzlü¤ü, allojeneik hematopoietik kök hücre nakli al›- c›lar› d›fl›nda ‹F‹ s›kl›¤›n›n düflük olmas› ve tan›ya yönelik tetkiklerdeki ilerlemeler, atefli devam eden nötropenik hastalar›n tümünde empirik antifungal tedavi uygulamas›n› tart›flmal› hale getirmifltir. Yak›n zamanlarda ‹F‹ tan›s›nda önemli gelifl- meler olmufl ve empirik tedavi sorgulan›r olmufltur. ‹F‹’un bafllang›c›yla klinik belirti ve bulgular›n ortaya ç›k›fl› aras›nda ge- çen süre, tarama yap›larak bu hastalar›n belirlenmesini ve erken tedaviyle daha iyi yan›t elde edilmesini sa¤layan bir f›rsat penceresi açabilir. Böyle bir “preemptif” yaklafl›mda tek kriter atefl de¤ildir; 1) ‹F‹ aç›s›ndan en yüksek riski tafl›yan hastala- r›n ay›rtedilerek daha yak›ndan izlenmesi; ve 2) erken tan›ya olanak sa¤layan yöntemlerin uygulanmas› preemptif yaklafl›m için kofluldur.

Anahtar sözcükler: antifungal tedavi, beta-glukan, empirik, galaktomannan testi, preemptif SUMMARY

Preemptive Antifungal Therapy

The incidence of invazive fungal infections has increased, and the spectrum of etiologic agents has widened in recent years. The empirical use of antifungal therapy in patients with neutropenia who remain febrile in spite of adequate antibacte- rial therapy has been a standard approach for almost two decades. However, the statistical weakness of data, the relatively low incidence of IFI in patients not undergoing allogeneic hematopoietic stem cell transplantation together with the recent prog- ress in the diagnostic accuracy of IFI has made the routine use of empirical antifungal therapy in all patients with fever and neutropenia questionable. Recently, new developments in fungal diagnosis have prompted a reappraisal of the concept of em- pirical antifungal therapy. The time period between the biological start of a fungal infection and the appearance of clinical signs and symptoms represents a window of opportunity that, if identified through prospective screening, may allow earlier therapeutic intervention and may potentially improve outcome. Such ‘preemptive’ strategy would not be triggered by fever, but would rest on 1) a better identification of those patients who are at the highest risk for fungal infections so that they can be closely monitored; and 2) the availability of sensitive techniques that facilitate rapid and early diagnosis of invasive fungal infections

Keywords: antifungal therapy, beta-glucan, empirical, galactomannan test, preemptive

PREEMPT‹F ANT‹FUNGAL TEDAV‹

Ömrüm UZUN

Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Ünitesi, ANKARA ouzun@hacettepe.edu.tr

Son y›llarda invaziv fungal infeksiyon (‹F‹) insidans› artm›fl ve etken spektrumu genifl- lemifltir. Candida albicans d›fl›ndaki Candida tür- leri, Scedosporium türleri, Aspergillus flavus, As- pergillus terreus ve Zygomycetes günümüzde ar- tan s›kl›kta ‹F‹ etkeni olarak karfl›m›za ç›kmak- tad›r. Bu mikroorganizmalar genelde antifun- gallere daha dirençli olup tedavide ciddi bir so- run oluflturmaktad›r. Ekinokandinlerin ve ikin- ci kuflak olarak nitelendirebilece¤imiz voriko- nazol ve posakonazol gibi triazollerin kullan›-

ma girmesiyle tedavide iyi sonuçlar elde edil- mifltir. Öte yandan, kombinasyon tedavisi olas›- l›¤› da mümkün olmufltur.

Genifl spektrumlu antibiyotik tedavisine karfl›n atefli hâlâ devam eden ve bir odak bulu- namayan nötropenik hastalarda empirik anti- fungal tedavi son 20-25 y›ld›r standart yaklafl›m olmufltur. Bu yaklafl›m, esas olarak EORTC’nin ateflli nötropenik hastalarda empirik amfoteri- sin B’yi antibiyotik tedavisinin devam ettirilme- siyle karfl›laflt›ran çal›flmas›na dayanm›flt›r(2).

220 ANKEM Derg 2007;21(Ek 2):220-223

(2)

Bu çal›flmada, daha önceden antifungal profi- laksi uygulanmam›fl, klinik olarak infeksiyonu gösterilmifl ve derin nötropenik hasta altgrupla- r›nda empirik amfoterisin B ile tedavi s›ras›nda veya sonras›nda ‹F‹ geliflme olas›l›¤›n›n azald›¤›

gözlemlenmifltir. Ancak çal›flman›n istatistiksel gücü yetersizdir. Ayr›ca, allojeneik hematopoie- tik kök hücre nakli al›c›lar› d›fl›nda ‹F‹ s›kl›¤›n›n düflük olmas› ve tan›ya yönelik tetkiklerdeki ilerlemeler, atefli devam eden nötropenik hasta- lar›n tümünde empirik antifungal tedavi uygu- lamas›n› tart›flmal› hale getirmifltir. Risk faktör- lerinin daha iyi anlafl›lmas›n›n yan›s›ra, serolo- jik baz› belirteçler ve radyolojik görüntüleme yöntemleri, antifungal tedavinin uygulanma- s›ndan gerçekten yarar görebilecek hasta popü- lasyonunu daraltacakt›r. Böylelikle hem erken tedavi kavram›ndan ödün verilmemifl olacak hem de gereksiz yere ilaç uygulamas›na ba¤l›

ilaç etkileflimleri, ilaç toksisitesi ve maliyet art›- fl› azalt›labilecektir.

‹F‹’un bafllang›c›yla klinik belirti ve bulgu- lar›n ortaya ç›k›fl› aras›nda geçen süre, tarama yap›larak bu hastalar›n belirlenmesini ve erken tedaviyle daha iyi yan›t elde edilmesini sa¤la- yan bir f›rsat penceresi açabilir. Böyle bir “pre- emptif” yaklafl›mda tek kriter atefl de¤ildir.

Kültüre-dayanmayan mikrobiyolojik tan›

yöntemleri

Son y›llarda genomik DNA dizilerinin ve fungal antijenlerin saptanmas›na yönelik tan›

yöntemlerinde önemli geliflmeler olmufltur.

Galaktomannan antijeni: Avrupa’da 1990’lar›n ortalar›ndan bu yana bulunan sand- viç enzim immunoassay (Platelia Aspergillus se- roassay, Bio-Rad Laboratuvarlar›), Aspergillus türlerinin hif büyümesi s›ras›nda sal›verilen bir hücre duvar komponenti olan galaktomannan›n saptanmas› esas›na dayan›r. 2003 y›l›nda AB.D.’nde FDA’n›n da onaylad›¤› bu test, 2002 y›l›nda yay›nlanan invaziv aspergillosis tan›s›n- da EORTC-MSG kriterlerinde steril olmayan bir vücut bölgesinde Aspergillus türlerinin izolasyo- nu ya da mikroskopik incelemede gösterilmesi ile eflde¤erdir(11). 1990’lar›n sonlar›na do¤ru he- men hemen sadece hematolojik malign hastal›¤›

olanlarda bildirilen bu testin mükemmel duyar-

l›l›¤› ve özgünlü¤üne son y›llarda biraz gölge düflmüfltür. Platelia Aspergillus kitleriyle yap›- lan galaktomannan testinin tan›sal de¤erinin araflt›r›ld›¤› 27 çal›flman›n dahil edildi¤i bir me- ta-analizde, kan›tlanm›fl ve yüksek olas›l›kl› in- vaziv aspergillosiste havuzlanm›fl duyarl›l›¤›n sadece % 61, özgüllü¤ün ise % 93 oldu¤u belir- lenmifltir(7). Altgrup analizinde bu testin perfor- mans›n›n hasta özelliklerine göre (eriflkin-ço- cuk, hematolojik malignite-allojeneik kök hücre nakli, organ transplantasyonu, yüksek olas›l›kl›

invaziv aspergillosis-düflük olas›l›kl› hastal›k) büyük de¤iflkenlik gösterdi¤i izlenmifltir. Genel olarak denilebilir ki, testin negatif prediktif de-

¤eri (% 95’in üzerinde) mükemmeldir ve asper- gillosis tan›s›n›n d›fllanmas›nda kullan›labilir.

Ancak bu testin kullan›lmas›yla ilgili, test ile fungal yük aras›ndaki korelasyonun nas›l oldu-

¤u, küflere etkili profilaksi veya tedavinin testin performans› üzerine etkisi, optimal eflik de¤eri, ne s›kl›kta yap›lmas› gerekti¤i, yalanc›-pozitif ve yalanc›-negatif sonuçlar›n nas›l ele al›nmas›

gerekti¤i, hücre duvar›n› inhibe eden ekinokan- dinlerle tedavi s›ras›nda bu testin kullan›l›p kul- lan›lamayaca¤› gibi hâlâ yan›tlanmas› gereken sorular vard›r.

(1,3)-beta-D-glukan saptanmas›: Gluko- zun (1,3)-beta-D-ba¤l› polimerleri olan glukan, Zygomycetes ve Cryptococcus türleri d›fl›nda bir çok patojen mantar›n d›fl hücre duvar›nda bulu- nan bir yap›d›r. D-glukan saptanmas›nda kulla- n›lan 3 ticari kit mevcuttur: Fungitell (Associa- tes of Cape Cod Inc., East Falmount, MA), Fun- giTec G (Seikagaku Kogyo Corporation, Tokyo) ve türbidimetrik test Wako-WB003 (Waco Pure Chemical Industries, Osaka) . Bütün bu testler,

“horseshoe crab” (atnal› yengeci) hemolenfinin glukan varl›¤›nda p›ht›laflma özelli¤ine daya- n›r(4). Eser miktarlarda beta-D-glukan ile karfl›- laflan atnal› yengeci amebositleri degranüle ola- rak aktif serin proteazlara (faktör G) dönüflen zimojenleri sal›verir. Kromojenik testlerde akti- ve p›ht›laflma enzimi kromojenik bir substrat peptidinden p-nitroanilidi ay›r›r ve bu sal›veril- me 405 nm’de absorbans ile ölçülebilir.

FDA taraf›ndan tan›da yard›mc› bir test olarak onaylanan glukan testi ile deneyim nis- beten k›s›tl›d›r. 60 pg/ml eflik-de¤erde haftada

221

(3)

iki kez örneklemenin negatif prediktif de¤eri % 100 olarak saptanm›flt›r(6). Test sonuçlar›n› pro- filaktik veya empirik antifungal kullan›m› etki- lememektedir. Ancak galaktomannanda oldu¤u gibi, araflt›rma popülasyonunun heterojenli¤i sonuçlar› etkilemektedir. Endotoksinsiz, glu- kans›z cam eflya kullan›lma zorunlulu¤u, albu- min veya immunoglobulinlerle yalanc› pozitif sonuçlar, baz› ilaçlarla çapraz reaksiyon ve Gram-pozitif bakteremide yalanc› pozitiflik, test ile ilgili baz› güçlüklerdir(4).

Fungal DNA saptanmas›: Mantarlara öz- gü gen dizilerinin PCR ile ampifikasyonu h›zl›

tan› için uygun bir test olas›l›¤› tafl›maktad›r.

Birkaç Avrupa merkezinde ‹F‹ tan›s›nda PCR tan›sal amaçl› kullan›lmaktad›r. Duyarl›l›k ve negatif de¤er genellikle yüksek olmakla birlikte klinik yararl›l›¤› halen tart›flmal›d›r. Hemen he- men bütün PCR yöntemleri “in-house” geliflti- rilmifl, ekstraksiyon ve amplifikasyon yöntem- leri farkl›d›r. Gerçek-zamanl› teknikle birlikte

otomatize DNA ekstraksiyonu ve 18S ribozomal DNA’n›n korunmufl bir bölgesini amplifiye eden primerlerin kullan›m›, standardizasyon sorununun üstesinden gelinebilece¤inin iflaret- leridir.

Bütün bu sonuçlar dikkate al›nd›¤›nda, atefli devam eden, ancak klinik veya radyolojik olarak ‹F‹ belirti ve bulgusu olmayan nötrope- nik hastada bu testlerin herhangi birinin negatif prediktif de¤erine güvenilip antifungal tedavi uygulanmayabilece¤i aç›kt›r. Buna karfl›l›k, test- lerden birinin pozitif olmas› durumunda tan›sal araflt›rmalar›n yap›lmas› ve sonuca göre erken tedavi bafllanmas› ak›lc› bir yaklafl›m gibi gö- rünmektedir. Lin ve ark.(3)antifungal profilaksi almayan bir grup pediyatrik kanser hastas›nda

“nested” PCR’a dayal› bir tedavi stratejisi uygu- lam›fllard›r. Nötropenik ateflli hastalar ayn› an- da kan kültürü ve “nested” PCR ile taranm›fl, her ikisinin sonucu negatif gelenlere antifungal tedavi verilmemifl, kan kültürü veya ardarda iki

fiekil: Yüksek riskli hastalarda tedavi stratejisi (Kaynak 4’den al›nm›flt›r).

BT: Bilgisayarl› tomografi, KDMT: Kültüre-dayanmayan mikrobiyolojik tetkik, NPD: Negatif prediktif de¤er, PPD: Pozitif prediktif de¤er.

IPFI: ‹nvaziv pulmoner fungal infeksiyon, IFI: ‹nvaziv fungal infeksiyon.

Atefli devam eden yüksek riskli nötropenik hastalar

Aktci¤er BT normal Seri KDMT pozitif-

Akci¤er BT düflündürücü Seri KDMT pozitif-

Akci¤er BT düflündürücü Seri KDMT negatif-

Atipik akci¤er BT bulgusu Seri KDMT negatif-

Akci¤er BT negatif Seri KDMT pozitif-

Yüksek NPD:

IPFI olas›l›¤› çok düflük

Yüksek PPD:

IPFI olas›l›¤› çok yüksek

Yalanc› negatif KDMT ile birlikte IPFI veya mantar olmayan noninfeksiyöz bir tablo

Herhangi bir infeksiyöz ve noninfeksiyöz

sorun

Yalanc› pozitif KDMT veya akci¤er

d›fl› IFI

Antifungal tedavi

endike de¤il Mantar›n türüne göre

antifungal tedavi Daha agresif tan›sal

inceleme gerekli Daha agresif tan›sal

inceleme gerekli Akci¤er-d›fl› IFI’yi düflünün (Ör: sinüzit)

222

(4)

PCR testi pozitif olan hastalara ise antifungal te- davi uygulanm›flt›r. Sonuçta, PCR-negatif 52 episoda antifungal tedavi verilmemifl ve hiçbi- rinde ‹F‹ saptanmam›flt›r. PCR-pozitif 29 episo- dun 22’sinde kan kültüründe de üreme olmufl;

kültür-negatif PCR-pozitif olgular›n ço¤u kro- nik dissemine kandidiyazisli hastalar olmufltur.

Maertens ve ark.(5)’n›n yak›n zamanlarda yay›n- lanm›fl bir çal›flmas›nda ise eriflkin hematoloji hastalar›nda oluflan 136 episod CT ve galakto- mannan ile izlenmifltir. Sadece atefle dayanan bir yaklafl›mla empirik antifungal tedavi 136 episodun en az 41’inde (% 30) gerekirken “pre- emptif” yaklafl›m ile hastalar›n dörtte-birinden az›nda antifungal verilmifltir. ‹lginç olarak, atefl- siz 10 episodda ‹F‹ saptan›p tedavi edilmifltir.

Tüm çal›flma popülasyonunda sadece bir hasta- da dissemine zigomikoza tan› konulamam›flt›r.

Yüzde 15’lik bir mortalite, bu hasta popülasyo- nu için kabul edilebilir bir orand›r.

Sonuç olarak yüksek riskli hastalarda pre- emptif yaklafl›m, güvenle uygulanabilecek bir stratejidir (fiekil).

KAYNAKLAR

1. Ascioglu S, Rex JH, de Pauw B et al: Defining opportu- nistic invasive fungal infections in immunocompromi- sed patients with cancer and hematopoietic stemcell transplants: an international consensus, Clin Infect Dis 2002;34(1):7-14.

2. EORTC: Empiric antifungal therapy in febrile granu- locytopenic patients, EORTC International Antimicrobi- al Therapy Cooperative Group, Am J Med 1989;86(6):668-72.

3. Lin MT, Lu HC, Chen WL: Improving efficacy of anti- fungal therapy by polymerase chain reaction-based stra- tegy among febrile patients with neutropenia and can- cer, Clin Infect Dis 2001;33(10):1621-7.

4. Maertens J, Deeren D, Dierickx D, Theunissen K: Pre- emptive antifungal therapy: Still a way to go, Curr Opin Infect Dis 2006;19(6):551-6.

5. Maertens J, Theunissen K, Verhoef G et al: Galactoman- nan and computed tomography-based preemptive anti- fungal therapy in neutropenic patients at high risk for invasive fungal infection: a prospective feasibility study, Clin Infect Dis 2005;41(9):1242-50.

6. Ostrosky-Zeichner L, Alexander BD, Kett DH et al: Mul- ticenter clinical evaluation of the (1,3) beta-D-glucan as- say as an aid to diagnosis of fungal infections in hu- mans, Clin Infect Dis 2005;41(5):654-9.

7. Pfeiffer CD, Fine JP, Safdar N: Diagnosis of invasive as- pergillosis using a galactomannan assay: a meta-analy- sis, Clin Infect Dis 2005;42(10):1417-27.

223

Referanslar

Benzer Belgeler

temperatures is important factor in the course of the disease. If the water temperature is above 10° C acute deaths occur within 3 weeks, but as the water temperature decrease,

Fish affected with skin flukes typically have clamped fins and increased mucus covering their body, while those affected by gill flukes present for difficulty breathing.. However, it

• Saprolegniasis often is used indiscriminately to describe any cotton-like growth of fungus adherent to skin or gills which may include any one of several genera of

• The hyphae penetrate gills epithelium or within the blood vessels of gills depending on species of

How effective is beta glucan test in early diagnosis of invasive fungal infection in patient with hematologic malignancy.. Mehmet Kürşat Keskin 1 , Fahir Özkalemkaş 2 , Nizameddin

(9) yine allojenik kemik ili¤i nakli olgular›nda 400 mg flukonazol profilaksisi alan hastalarda (nakil sonras› 75 gün) yapt›klar› 8 y›ll›k longitudinal çal›flmada

[r]

‹lk üç s›ray› alan motive tipleri içsel olmaktan daha çok d›fl etmen kaynakl› gereksinime dayal› araçsal güdülemeyi göstermektedir.. EFL ortamlar›nda