• Sonuç bulunamadı

Hipertansiyon tan›s› yeni konan hastalarda ürik asit düzeyleriyleaortun elastik özellikleri aras›ndaki iliflki

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hipertansiyon tan›s› yeni konan hastalarda ürik asit düzeyleriyleaortun elastik özellikleri aras›ndaki iliflki"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gelifl tarihi: 16.01.2006 Kabul tarihi: 13.04.2006

Yaz›flma adresi: Dr. Mustafa Gür. Yunus Emre Mah., Ertürk Apt., No: 2, 63100 Yeniflehir, fianl›urfa. Tel: 0414 - 314 11 70 Faks: 0414 - 315 11 81 e-posta: drmugur@yahoo.com

Hipertansiyon tan›s› yeni konan hastalarda ürik asit düzeyleriyle

aortun elastik özellikleri aras›ndaki iliflki

Relationship between elastic properties of the aorta and uric acid levels in newly diagnosed hypertensive patients

Dr. Mustafa Gür,1Dr. Remzi Yılmaz,1Dr. Recep Demirba¤,1Dr. Ergün Seyfeli,2Dr. ‹brahim Özdo¤ru,3 Dr. ‹brahim Halil Altıparmak,1Dr. Ali Do¤an,3Dr. Tu¤rul ‹nanç,3Dr. Nihat Kalay3

1Harran Üniversitesi T›p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dal›, fianl›urfa; 2Mustafa Kemal Üniversitesi T›p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dal›, Hatay;

3Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dal›, Kayseri

Objectives: The association between elastic properties of the aorta and uric acid levels was investigated in patients with newly diagnosed hypertension.

Study design: The study included 109 patients (68 females, 41 males; mean age 51.6±6.9 years) with newly diagnosed hypertension. Echocardiographic examination was performed. Systolic and diastolic diameters were measured by M-mode echocardiography, and elastic indices (aortic strain and distensibility) were calculated. Pulse pressure was obtained by a sphygmomanometer. Blood samples were obtained to determine serum uric acid levels and other biochemical parameters. The results were compared with those of a control group consisting of 21 age- and sex-matched healthy volunteers.

Results: Compared to the control group, aortic strain and distensibility were significantly lower (p<0.001) and uric acid levels were significantly higher (p=0.044) in hyper-tensive patients. In multivariate regression analysis, aortic strain and distensibility showed independent relationships with uric acid levels (p=0.010 and p=0.009, respectively), age (p=0.001 and p<0.001), and left ventricular mass index (p=0.002 and p<0.001) in the patient group. Multivariate analysis according to gender showed that aortic strain and distensibility were in independent rela-tionship with uric acid levels, age, and left ventricular mass index only in female patients.

Conclusion: These data support the view that increased uric acid levels may have a role in the patho-genesis of impaired elastic properties of the aorta espe-cially in hypertensive women.

Key words: Aorta/physiopathology; elasticity; hypertension/com-plications; hyperuricemia/comhypertension/com-plications; uric acid/blood.

Amaç: Hipertansiyon tan›s› yeni konan hastalarda aor-tun elastik özellikleriyle ürik asit düzeyleri aras›ndaki ilifl-ki araflt›r›ld›.

Çal›flma plan›: Çal›flmaya hipertansiyon tan›s› yeni konan 109 hasta (68 kad›n, 41 erkek; ort. yafl 51.6±6.9) al›nd›. Tüm olgularda ekokardiyografik ince-leme yap›ld›. M-mod ekokardiyografiyle aortun sistolik ve diyastolik çaplar› ölçüldü, aortun elastik özelliklerin-den gerilimi ve esnekli¤i hesapland›. Nab›z bas›nc› sfigmomanometreyle ölçüldü. Al›nan kan örneklerinde ürik asit düzeyi ve di¤er biyokimyasal parametreler öl-çüldü. Sonuçlar, yafl ve cinsiyeti hasta grubuyla efllefl-tirilmifl 21 sa¤l›kl› gönüllüden oluflan kontrol grubuyla karfl›laflt›r›ld›.

Bulgular: Kontrol grubuyla karfl›laflt›r›ld›¤›nda, aort gerilimi ve esnekli¤i hipertansif hastalarda daha dü-flük (p<0.001), ürik asit düzeyi ise daha yüksek (p=0.044) bulundu. Çok de¤iflkenli regresyon anali-zinde, aort gerilimi ve esnekli¤inin ürik asit düzeyi (s›-ras›yla, p=0.010 ve p=0.009), yafl (p=0.001 ve p<0.001) ve sol ventrikül kütle indeksi (p=0.002 ve p<0.001) ile ba¤›ms›z iliflki gösterdi¤i görüldü. Cinsi-yete göre çok de¤iflkenli analizde, kad›nlarda aort ge-rilimi ve esnekli¤i ürik asit düzeyi, yafl ve sol ventrikül kütle indeksi ile ba¤›ms›z iliflki gösterirken, erkeklerde bu iliflki gözlenmedi (p>0.05).

Sonuç: Bu bulgular, ürik asidin, özellikle hipertansiyon-lu kad›n hastalarda aortun bozulan elastik özellikleriyle iliflkili patofizyolojide rol oynayabilece¤i görüflünü des-teklemektedir.

(2)

Aortun gerilimi ve esnekli¤i, aortun elastik

özel-likleri olarak kullan›lan parametrelerdir.[1,2]

Aortun esnekli¤i vasküler esnekli¤in bir ölçütüdür. Ayn› za-manda, sol ventrikül hipertrofisinin takibinde bir be-lirteçtir. Ayr›ca, sol ventrikül fonksiyonunun ve

koro-ner kan ak›m›n›n önemli bir belirleyicisidir.[3,4]

Hiper-tansif hastalarda, aortun artan sertli¤iyle birlikte

elas-tik özellikleri bozulmufltur.[1]Bu hastalarda aort

sert-li¤indeki art›fl, tüm nedenlere ba¤l› kardiyovasküler

ölümlerin ba¤›ms›z bir öngördürücüsüdür.[5]

Ürik asit, insanlarda pürin metabolizmas›n›n bir ürünüdür. Hipertansif hastalarda ürik asit düzeyleri

sa¤l›kl› bireylere göre daha yüksektir.[6] Ayr›ca, ürik

asidin kendisi de arteryel kan bas›nc›n› art›rarak

hi-pertansiyon geliflmesine yatk›nl›k oluflturur.[7] Ürik

asit-kardiyovasküler hastal›k iliflkisinin kad›nlarda

erkeklere göre daha güçlü oldu¤u bilinmektedir.[8-11]

Hipertansiyonlu hastalarda aortun elastik özellik-leri ile ilgili araflt›rmalar bulunmas›na karfl›n, hiper-tansiyon tan›s› yeni konan hastalarda aortun elastik özellikleri ile ürik asit düzeyleri aras›ndaki olas› ilifl-ki araflt›r›lmam›flt›r. Bu çal›flmada, hipertansiyon ta-n›s› yeni konan hastalarda aortun elastik özellikleri ile ürik asit düzeyleri aras›ndaki iliflkiyi araflt›rmay› ve bu iliflkiyi cinsiyet baz›nda irdelemeyi amaçlad›k.

HASTALAR VE YÖNTEMLER

Hastalar. Çal›flmaya hipertansiyon tan›s› yeni ko-nan 109 hasta (68 kad›n, 41 erkek; ort. yafl 51.6±6.9) al›nd›. Tan› yeni kondu¤u için, bu hastalar›n ne kadar süredir hipertansif oldu¤u bilinmemekteydi. Kontrol grubu olarak, hastanemizde çal›flan gönüllü personel ve yak›nlar›ndan, yafl ve cinsiyet aç›s›ndan efllefltiril-mifl, tamamen sa¤l›kl› 21 kifli (12 kad›n, 9 erkek; ort. yafl 50.4±4.6) seçildi.

Koroner arter hastal›¤›n› düflündürecek semp-tomlar›, fizik muayene ve elektrokardiyografi bul-gular› olan, bilinen koroner arter hastal›¤›, pozitif efor testi veya anormal miyokard perfüzyon sintig-rafisi gibi laboratuvar bulgular› olan hastalar; se-konder ya da fliddetli hipertansiyonu, orta-ciddi ka-pak hastal›¤›, kalp yetersizli¤i, diyabet, aort anev-rizmas›, böbrek yetersizli¤i, kronik obstrüktif akci-¤er hastal›¤› veya baflka kronik solunum sistemi hastal›¤› olan olgular; antihipertansif tedavi gören-ler ve ekokardiyografide görüntü kalitesi iyi olma-yan hastalar çal›flmaya al›nmad›. Ayr›ca, kanser hastalar›, otoimmün hastal›¤› olanlar, hipertansiyon d›fl›nda kronik sistemik hastal›¤› olanlar, çal›flma s›-ras›nda aktif infeksiyon hastal›¤› olanlar, alkol, di-üretik ve antioksidan vitamin kullanan hastalar da çal›flma d›fl› b›rak›ld›.

Temel tan›mlamalar ve ölçümler. Hipertansiyon tan›s› Dünya Sa¤l›k Örgütü ve Uluslararas›

Hipertan-siyon Derne¤i’nin önerilerine göre kondu.[12]Kan

ba-s›nc› ölçümleri, ekokardiyografi s›ras›nda, sfigmo-manometre ile brakiyal arter üzerinden ve hasta ya-tarken yap›ld›. Korotkoff seslerinin birinci ve beflinci faz› sistolik ve diyastolik kan bas›nçlar› olarak ölçül-dü. Ekokardiyografi öncesinde tüm bireylerin nab›z at›m say›lar› kaydedildi.

On iki saat açl›¤› takiben intravenöz olarak al›nan kan örneklerinde serum ürik asit, açl›k kan flekeri, to-tal kolesterol, trigliserid, düflük yo¤unluklu lipopro-tein (LDL) ve yüksek yo¤unluklu lipoprolipopro-tein (HDL) kolesterol düzeyleri ölçüldü. Tüm biyokimyasal pa-rametreler otomatik kimya analiz cihaz›yla (Aeroset, Abbott) ticari kit kullan›larak (Abbott, USA) ölçül-dü.

Tüm bireylerin yafllar› ve cinsiyetleri kaydedildi, boy ve a¤›rl›klar› ölçüldü, vücut yüzey alanlar›

he-sapland› (m2). Beden kütle indeksi, a¤›rl›¤›n boyun

karesine bölünmesiyle elde edildi (kg/m2).

Ekokardiyografi. Ekokardiyografik inceleme (Aloka SSD 5000) 3-MHz frekansl› transduser kulla-n›larak, normal solunum s›ras›nda ekspirasyon so-nunda al›nd›. M-mod ekokardiyografik ölçümler Amerikan Ekokardiyografi Derne¤i’nin önerilerine

göre yap›ld›.[13]

Sol atriyal, sol ventrikül sistol sonu ve diyastol sonu çaplar, diyastol sonu septum ve diyas-tol sonu arka duvar kal›nl›klar› ölçüldü. Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ölçümleri Teichholz

yöntemiy-le yap›ld›.[14]

M-mod ekokardiyografi ile parasternal uzun ek-sen görüntülemede, aortun 3 cm üzerinde, aort kapa-¤› tamamen aç›ld›kapa-¤›nda aortun sistolik çap› (AoS) ve elektrokardiyografide QRS kompleksinin tepe nokta-s›na uyan noktada aortun diyastolik çap› (AoD) öl-çüldü. Tüm ölçümler ard›fl›k üç kardiyak siklusta ya-p›larak ortalamalar› al›nd›. Ayn› anda, sfigmomano-metre ile brakiyal arterden sistolik ve diyastolik kan bas›nçlar› ölçüldü. Nab›z bas›nc› (NB) hesapland› (NB=Sistolik-diyastolik kan bas›nc›). Aortun elastik özelliklerini gösteren aort gerilimi ve esnekli¤i

afla¤›-daki formüllerle hesapland›:[15,16]

Aort gerilimi (%)= 100 x (AoS -AoD) / AoD

Aort esnekli¤i (cm2

x dyn-1

x 10-6

)= 2 x (AoS-AoD) / (AoD x NB)

Sol ventrikül kütlesi Deverux formülüyle

hesap-land›.[17]Sol ventrikül kütle indeksi, sol ventrikül

(3)

ka-l›nl›¤›n›n ikiyle çarp›l›p, diyastol sonu sol ventrikül iç çap›na bölünmesiyle belirlendi.

Doku Doppler diyastolik fonksiyon ölçümleri, apikal dört boflluk görüntüden 5 mm’lik “örneklem volümü”, mitral kapak annulusu ile sol ventrikül la-teral ve septal duvarlar›n kesiflti¤i bölgelere konula-rak yap›ld›. Örneklem volümünün sol ventrikül uzun eksenine paralel olmas› sa¤lanarak, s›ras›yla erken (Ea) ve geç (Aa) diyastolik zirve ak›m h›zlar› kayde-dildi. Elde edilen doku Doppler verilerinden Ea/Aa oran› da hesapland›. Her iki annuler bölgeden elde edilen de¤erlerin ortalamas› al›nd›. Tüm parametre-lerde en az üç ölçümün ortalamalar› al›nd›.

‹statistiksel yöntem. Her iki grubun sürekli de¤ifl-kenleri ortalama ± standart sapma olarak, kategorik de¤iflkenleri yüzde olarak ifade edildi. Gruplar aras› karfl›laflt›rmalar, SPSS 11.0 paket program› kullan›la-rak Student t-testi ve ki-kare testleriyle yap›ld›. Ürik asit, klinik ve ekokardiyografik parametrelerle aortun elastik özellikleri aras›ndaki iliflkiler Pearson kore-lasyon analiziyle de¤erlendirildi. Aortun elastik özel-liklerinin ba¤›ms›z iliflkileri çok de¤iflkenli analizle

incelendi. Çok de¤iflkenli analiz için iki de¤iflkenli analizde (Pearson) anlaml› iliflki gösteren faktörler seçildi. Çok de¤iflkenli analizden standardize edilmifl beta regresyon katsay›lar› ve onlar›n önemi kaydedil-di. P<0.05 de¤eri istatistiksel olarak anlaml› kabul edildi.

BULGULAR

Hipertansif hastalar›n ve kontrol grubunun de-mografik, klinik ve ekokardiyografik özellikleri Tablo 1’de sunuldu. ‹ki grup aras›nda, yafl, cinsiyet, sigara içme al›flkanl›¤›, vücut yüzey alan›, kalp h›z›, total kolesterol, trigliserid, LDL kolesterol, HDL ko-lesterol, sol ventrikül sistolik ve diyastolik çaplar› ile sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu aç›s›ndan an-laml› farkl›l›k bulunmad› (p>0.05).

Kontrol grubu ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, hasta grubu-nda ürik asit düzeyi anlaml› derecede yüksek bulundu (p=0.044); ayr›ca, sistolik kan bas›nc›, diyastolik kan bas›nc›, sol ventrikül kütle indeksi, göreceli duvar ka-l›nl›¤›, aortun sistolik ve diyastolik çaplar›, sol atriyum çap›, açl›k kan flekeri ve beden kütle indeksi anlaml› olarak daha yüksekti (Tablo 1). Öte yandan, aort geri-Tablo 1. Hasta ve kontrol grubunun demografik, klinik ve ekokardiyografik bulgular›

Kontrol grubu (n=21) Hasta grubu (n=109) p

Yafl 50.4±4.6 51.6±6.9 0.446

Cinsiyet (erkek/kad›n) 9/12 41/68 0.413

Sigara içme 9 (%42) 36 (%33) 0.266

Ürik asit (mg/dl) 4.12±0.79 4.75±1.37 0.044

Açl›k kan flekeri (mg/dl) 92.6±13.3 97.8±8.5 0.031

Total kolesterol (mg/dl) 188.4±30.5 192.1±38.7 0.699

Trigliserid (mg/dl) 141.1±48.1 173.5±89.6 0.129

HDL kolesterol (mg/dl) 39.5±6.3 38.1±8.1 0.478

LDL kolesterol (mg/dl) 126.1±24.7 116.4±32.1 0.272

Vücut yüzey alan› (m2) 1.81±0.20 1.87±0.17 0.200

Beden kütle indeksi (kg/m2

) 26.6±3.7 29.7±5.1 0.013

Kalp h›z› (vuru/dakika) 77.8±14.1 77.2±12.6 0.849

Sistolik kan bas›nc› (mmHg) 112.6±12.2 147.8±20.4 <0.001

Diyastolik kan bas›nc› (mmHg) 71.4±9.5 91.7±13.5 <0.001

Nab›z bas›nc› (mmHg) 41.1±7.7 56.0±13.1 <0.001

Ejeksiyon fraksiyonu (%) 64.3±3.1 64.2±4.9 0.959

Sol atriyal çap (mm) 30.9±3.9 35.6±4.0 <0.001

Sol ventrikül arka duvar kal›nl›¤› (cm) 0.85±0.13 1.16±0.16 <0.001

‹nterventriküler septum kal›nl›¤› (cm) 0.92±0.09 1.29±0.20 <0.001

Sol ventrikül diyastol sonu çap› (cm) 4.64±0.47 4.67±0.47 0.787

Sol ventrikül sistol sonu çap› (cm) 3.09±0.41 3.07±0.43 0.820

Göreceli duvar kal›nl›¤› 0.37±0.07 0.50±0.08 <0.001

Sol ventrikül kütle indeksi (g/m2) 88.1±17.6 141.0±32.8 <0.001

Aortun diyastolik çap› (mm/m2) 15.23±2.23 17.11±2.41 0.002

Aortun sistolik çap› (mm/m2) 16.30±2.23 17.74±2.39 0.014

Aort gerilimi (%) 7.10±2.69 3.63±1.66 <0.001

Aort esnekli¤i (cm2 x dyn-1 x 10-6) 3.66±1.87 1.38±0.70 <0.001

Ea/Aa oran› 1.13±0.29 0.78±0.23 <0.001

(4)

limi ve esnekli¤i ve doku Doppler ile bak›lan Ea/Aa oran› kontrol grubuna göre anlaml› derecede düflük de-¤erler gösterdi (p<0.001) (Tablo 1).

Hasta grubunda yap›lan korelasyon analizinde, aort gerilimi ile ürik asit (r=-0.346, p<0.001), yafl (r=-0.271, p=0.004), vücut yüzey alan› (r=-0.220, p=0.022), sistolik kan bas›nc› (r=-0.189, p=0.048), diyastolik kan bas›nc› (r=-0.190, p=0.048), göreceli duvar kal›nl›¤› (r=-0.303, p=0.001), sol ventrikül kütle indeksi (r=-0.431, p<0.001) ve Ea/Aa oran› (r=0.261, p=0.006) aras›nda anlaml› iliflki saptand›. Çok de¤iflkenli regresyon analizinde, aort geriliminin sadece ürik asit düzeyi 0.235, p=0.010), yafl 0.313, p=0.001) ve sol ventrikül kütle indeksi (`=-0.304, p=0.002) ile ba¤›ms›z iliflki gösterdi¤i görül-dü.

Öte yandan, aort esnekli¤i ile anlaml› iliflki göste-ren parametreler flunlard›: Ürik asit (r=-0.290, p=0.002), yafl (r=-0.320, p=0.001), vücut yüzey alan› (r=-0.220, p=0.022), beden kütle indeksi (r=-0.200, p=0.038), sistolik kan bas›nc› (r=-0.468, p<0.001), diyastolik kan bas›nc› (r=-0.220 p=0.021), göreceli duvar kal›nl›¤› (r=-0.336, p<0.001), sol ventrikül kütle indeksi 0.480, p<0.001), nab›z bas›nc› (r=-0.496, p<0.001), açl›k kan flekeri (r=-0.231, p=0.031) ve Ea/Aa oran› (r=0.341, p<0.001). Çok de¤iflkenli regresyon analizinde, ürik asit düzeyi (`=-0.211, p=0.009), yafl (`=-0.287, p<0.001) ve sol ventrikül kütle indeksinin (`=-0.368, p<0.001) aort esnekli¤i ile ba¤›ms›z iliflkide oldu¤u görüldü.

Korelasyon analizi kad›n ve erkek cinsiyetlere gö-re ayr› ayr› yap›ld›¤›nda, kad›nlarda aort gerilimi, ürik asit düzeyi (p=0.001), açl›k kan flekeri (p=0.023), yafl (p=0.020), sol ventrikül kütle indeksi (p=0.004) ve göreceli duvar kal›nl›¤› (p<0.001) ile iliflkili bulundu (Tablo 2). Çok de¤iflkenli analizde aort gerilimi ile ürik asit düzeyi (p=0.013), yafl (p=0.033) ve sol ventrikül kütle indeksi (p=0.003) aras›nda ba¤›ms›z iliflki belirlendi (Tablo 2).

Kad›nlarda aort esnekli¤i ile ürik asit düzeyi (p=0.004), açl›k kan flekeri (p=0.012), yafl (p=0.003), beden kütle indeksi (p=0.022), vücut yüzey alan› (p=0.045), sistolik kan bas›nc› (p<0.001), sol ventri-kül kütle indeksi (p<0.001), göreceli duvar kal›nl›¤› (p<0.001), nab›z bas›nc› (p<0.001) ve Ea/Aa oran› (p=0.011) aras›nda anlaml› iliflki vard› (Tablo 2). Çok de¤iflkenli analizde ise aort esnekli¤i ile ürik asit dü-zeyi (p=0.014), yafl (p=0.013) ve sol ventrikül kütle indeksi (p=0.006) aras›nda ba¤›ms›z iliflki görüldü (Tablo 2).

Erkeklerde ise korelasyon analizinde aort gerilimi ve esnekli¤i ile ürik asit düzeyi aras›nda anlaml› ilifl-ki saptanmad› (aort gerilimi, r=-0.103, p=0.520; aort esnekli¤i, r=-0.116, p=0.469). Ancak, iki de¤iflkenli analizde aortun hem esnekli¤i hem de gerilimi sol ventrikül kütle indeksi, yafl, trigliserid düzeyi ve Ea/Aa oran› ile iliflkili bulundu (p<0.005). Tüm has-ta grubu ve kad›n ve erkek hashas-talar için, ürik asit dü-zeyinin aort gerilim ve esnekli¤i ile iliflkisine ait gra-fikler fiekil 1 ve 2’de gösterildi.

Tablo 2. Kad›n hastalarda aortun gerilimi ve esnekli¤iyle anlaml› iliflki gösteren klinik ve ekokardiyografik parametreler

Pearson korelasyon p Çok de¤iflkenli p

katsay›s› ` regresyon katsay›s›

Aortun gerilimi

Ürik asit (mg/dl) -0.398 0.001 -0.280 0.013

Açl›k kan flekeri (mg/dl) -0.290 0.023 -0.096 0.385

Yafl -0.281 0.020 -0.231 0.033

Göreceli duvar kal›nl›¤› -0.348 <0.001 -0.195 0.063

Sol ventrikül kütle indeksi (g/m2) -0.475 0.004 -0.306 0.003

Aortun esnekli¤i

Ürik asit (mg/dl) -0.343 0.004 -0.308 0.014

Yafl -0.353 0.003 -0.328 0.013

Açl›k kan flekeri (mg/dl) -0.321 0.012 -0.124 0.320

Vücut kütle indeksi (kg/m2) -0.280 0.022 -0.087 0.685

Vücut yüzey alan› (m2

) -0.245 0.045 -0.082 0.688

Sistolik kan bas›nc› (mmHg) -0.454 <0.001 -0.078 0.656

Nab›z bas›nc› (mmHg) -0.487 <0.001 -0.142 0.421

Göreceli duvar kal›nl›¤› -0.406 <0.001 -0.249 0.059

Sol ventrikül kütle indeksi (g/m2) -0.516 <0.001 -0.352 0.006

Ea/Aa oran› -0.307 0.011 -0.167 0.207

(5)

TARTIfiMA

Çal›flmam›z, hipertansiyon tan›s› yeni konan has-talarda aortun elastik özellikleriyle ürik asit düzeyle-ri aras›ndaki iliflkiyi araflt›ran ilk çal›flmad›r.

Çal›fl-mam›z›n temel bulgular› flunlard›r: (i) Kontrol

gru-buyla karfl›laflt›r›ld›¤›nda, hasta grubunda aortun elastik özellikleri bozulmufltur (azalm›flt›r) ve ürik asit düzeyleri daha yüksektir. (ii) Çok de¤iflkenli ana-lizde, hasta grubunda aortun hem esnekli¤i hem de gerilimi yafl ve sol ventrikül kütle indeksi yan› s›ra ürik asit düzeyleriyle de ba¤›ms›z olarak iliflkili bu-lunmufltur. (iii) Kad›nlarda aortun hem esnekli¤i hem de gerilimi ürik asit düzeyleriyle ba¤›ms›z olarak ilifl-kili bulunurken, bu iliflki erkeklerde görülmemifltir.

Hipertansiyonun aort sertli¤inde art›fla yol açt›¤›

bilinse de[1]

bunun mekanizmas› tam olarak ortaya konamam›flt›r. Hipertansif hastalarda aort duvar› üze-rinde yüksek bas›nçla oluflan stres hem yap›sal de¤i-flikliklere yol açmakta hem de ateroskleroza neden

olmaktad›r.[18]

Aort sertli¤indeki art›fla bu durumun

neden oldu¤u bildirilmifltir.[18] Aort sertli¤i,

esnekli-¤i[1,2,19] ve geriliminin[1,2] ölçülmesiyle

de¤erlendirile-bilir. Aort sertli¤inde art›fl sol ventrikül ardyükünü ve koroner kanlanmay› do¤rudan etkilemekte ve iske-miyi tetiklemektedir. Ayr›ca, koroner arter

hastal›¤›-n›n fliddetiyle de k›smen iliflkilidir.[20,21]

Hiperürisemi, hipertansiyon, vasküler hastal›k, renal hastal›k ve kardiyovasküler olaylarla iliflkilidir. Hipertansiyonda serum ürik asit art›fl›, hipertansif du-ruma efllik eden renal kan ak›m› azalmas›na ba¤l› olabilir. Renal kan ak›m›ndaki azalman›n ürik asit

geri emilimini uyard›¤› bilinmektedir.[22]

Hipertansi-yon ayn› zamanda mikrovasküler hastal›kla sonuçla-n›r ve bu durum bölgesel doku iskemisine yol açar. ‹skemi, proksimal tübülde ürik asit sekresyonunu en-gelleyen laktat sal›n›m›na ek olarak ürik asit

sentezi-ni de art›r›r.[23] Hasta grubumuzda kontrol grubuyla

karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha yüksek bulunan ürik asit dü-zeyleri bu mekanizmalar›n bir sonucu olabilir.

Çal›flmam›zda aortun bozulmufl elastik özellikle-riyle ürik asit düzeyleri aras›ndaki ba¤›ms›z iliflki, neden-sonuç iliflkisi fleklinde düflünülebilir; çünkü, hem aortun bozulmufl elastik özellikleri ürik asit dü-zeylerinde art›fla yol açabilir, hem de ürik asit

düzey-Aortun gerilimi (%) 12 n=109 r=-0.346 p<0.001 10 8 6 4 2 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Aortun gerilimi (%) 12 n=68 r=-0.398 p=0.001 10 8 6 4 2 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Aortun gerilimi (%) Ürik asit (mg/dl) Ürik asit (mg/dl) Ürik asit (mg/dl) Ürik asit (mg/dl) Ürik asit (mg/dl) Ürik asit (mg/dl) 8 n=41 r=-0.103 p=0.520 7 6 5 4 3 2 1 3 4 5 6 7 8 9 A B C

fiekil 1. Aortun gerilimiyle ürik asit düzeyi aras›ndaki iliflki. (A) Tüm hasta grubunda, (B) kad›n hastalarda ve (C) erkek hastalarda.

fiekil 2. Aortun esnekli¤iyle ürik asit düzeyi aras›ndaki iliflki. (A) Tüm hasta grubunda, (B) kad›n hastalarda ve (C) erkek hastalarda.

(6)

lerindeki art›fl aortun elastik özelliklerinde bozul-mayla sonuçlanabilir. Hipertansif hastalarda ürik asitle aortun elastik özelliklerinde bozulma aras›nda-ki iliflaras›nda-kiyi aç›klayabilecek çeflitli mekanizmalar öne sürülebilir. Hipertansif hastalarda aortun elastik özel-liklerinin bozulmas›, renal kan ak›m›ndaki

azalma-n›n[22]yandafl bulgusu olabilir. Bu durum ürik asit

dü-zeylerinde art›flla sonuçlanabilir. Ayr›ca, aort sertli-¤indeki art›fl hem koroner kan ak›m›n› hem de renal kan ak›m›n› azaltarak iskemiye yol açabilir. ‹skemi de proksimal tübülde ürik asit sekresyonunu engelle-yen laktat sal›n›m›na yol açar; ayr›ca, ürik asit

üreti-mini de art›r›r.[23]

Öte yandan, ürik asit kan bas›nc›n›

do¤rudan art›rabilir;[7]bu durum da aort duvar›

üze-rinde yap›sal de¤iflikliklere yol açabilir. Ayr›ca, ürik

asit, Waring ve ark.[24]

taraf›ndan gösterildi¤i gibi, en-dotel disfonksiyonuna katk›da bulunabilir. Waring ve

ark.[24]ürik asit infüzyonunun asetilkolinin

indükledi-¤i vazodilatasyonda bozulmaya yol açt›¤›n› ve nitrik oksit sal›n›m›nda azalma oldu¤unu bildirmifllerdir. Nitrik oksit sal›n›m›ndaki azalma aortun elastik özel-liklerinin bozulmas›na yol açabilir. Ayr›ca, deneysel çal›flmalarda ürik asidin vasküler düz kas hücreleri-nin proliferasyonunu uyard›¤› gösterilmifltir. Zengin kollajen içerikli düz kas hücrelerinin proliferasyonu da aortun elastik özelliklerinde bozulmaya yol açabi-lir; çünkü, kollajenin elastikiyeti elastine göre

olduk-ça düflüktür.[25] Ürik asit, kardiyovasküler hastal›¤›

olanlarda sitokin üretimini art›r›r.[26]Sitokinler de

me-talloproteinazlar›n üretimini tetikler.[27]

Metalloprote-inazlar ise aort intimas›n›n kollajen ve elastin

içeri¤i-ni parçalar[28]ve böylece aort dilatasyonuna ve

fonk-siyonunun bozulmas›na katk›da bulunabilirler.[29]

Ay-r›ca, hipertansiyonun seyri s›ras›nda artm›fl ürik asit düzeylerinin tetikledi¤i sitokinler de endotelyal dis-fonksiyona neden olurlar. Aortun hasarlanm›fl endo-teli taraf›ndan azalm›fl nitrik oksit üretimi, aort taba-kalar› içinde sitokinlerin uyard›klar› matriks metal-loproteinazlar›n sal›nmas›n› tetikler. Bu durum da aortun elastik özelliklerinde bozulmaya yol açabi-lir.[27,28]

Yap›lan çal›flmalarda kardiyovasküler hastal›k ve ürik asit düzeyleri aras›ndaki iliflki, genellikle kad›n cinsiyette erkek cinsiyette oldu¤undan daha

güçlü bulunmufltur.[8-11]Çal›flmam›zda aortun elastik

özelliklerinde bozulma ile ürik asit düzeyleri aras›n-daki ba¤›ms›z iliflkinin sadece kad›nlarda görülme-si, özellikle bu cinsiyette ürik asidin hastal›¤›n pa-tofizyolojisinde daha fazla rol oynayabilece¤i görü-flünü desteklemektedir. Çünkü, aort sertli¤inde art›fl kardiyovasküler hastal›k için ba¤›ms›z bir risk

fak-törüdür.[5]

Çal›flmam›zda ayr›ca aortun bozulmufl elastik özellikleri ile sol ventrikül kütle indeksi ve yafl ara-s›nda da ba¤›ms›z iliflki bulunmufltur. Bu bulgular da

literatür bilgileriyle uyumludur.[30,31]

Çal›flman›n s›n›rlamalar›. Çal›flmam›zda nab›z bas›nc›, aorttan giriflimsel yolla de¤il, brakiyal arter üzerinden sfigmomanometreyle ölçüldü. Bu flekilde de do¤ru sonuçlar elde edilen çal›flmalar

bulunmak-tad›r.[1,2] Ayr›ca, ürik asit düzeyleri tek ölçümle elde

edilen verilerden oluflmaktad›r. Birkaç ölçümün orta-lamas› ürik asit düzeylerini daha iyi yans›tabilirdi.

Sonuç olarak, aortun bozulmufl elastik özellikleri kad›n cinsiyette sol ventrikül kütle indeksi ve yafl›n yan›nda ürik asit düzeyleriyle de ba¤›ms›z olarak ilifl-kili bulunmufltur. Bu bulgular, özellikle kad›n hasta-larda görülen ürik asit-kardiyovasküler hastal›k ilifl-kisine destek kazand›rabilir.

KAYNAKLAR

1. Eren M, Gorgulu S, Uslu N, Celik S, Dagdeviren B, Tezel T. Relation between aortic stiffness and left ven-tricular diastolic function in patients with hyperten-sion, diabetes, or both. Heart 2004;90:37-43.

2. Unal Dayi S, Kasikcioglu H, Uslu N, Tartan Z, Uyarel H, Okmen E, et al. The effect of weight loss associated with diet therapy and orlistat use on aortic stiffness. [Article in Turkish] Türk Kardiyol Dern Arfl 2005;33:217-21. 3. Matsumoto Y, Hamada M, Hiwada K. Aortic

distensi-bility is closely related to the progression of left ven-tricular hypertrophy in patients receiving hemodialy-sis. Angiology 2000;51:933-41.

4. Laurent S, Boutouyrie P, Asmar R, Gautier I, Laloux B, Guize L, et al. Aortic stiffness is an independent predictor of all-cause and cardiovascular mortality in hypertensive patients. Hypertension 2001;37:1236-41. 5. Arnett DK, Evans GW, Riley WA. Arterial stiffness: a new cardiovascular risk factor? Am J Epidemiol 1994; 140:669-82.

6. Breckenridge A. Hypertension and hyperuricaemia. Lancet 1966;1:15-8.

7. Messerli FH, Frohlich ED, Dreslinski GR, Suarez DH, Aristimuno GG. Serum uric acid in essential hyperten-sion: an indicator of renal vascular involvement. Ann Intern Med 1980;93:817-21.

8. Fang J, Alderman MH. Serum uric acid and cardiovas-cular mortality. The NHANES I epidemiologic follow-up study, 1971-1992. National Health and Nutrition Examination Survey. JAMA 2000;283:2404-10. 9. Alderman MH, Cohen H, Madhavan S, Kivlighn S.

Serum uric acid and cardiovascular events in success-fully treated hypertensive patients. Hypertension 1999; 34:144-50.

(7)

overall death. A 12-year follow-up of participants in the population study of women in Gothenburg, Sweden. Acta Med Scand 1988;224:549-55.

11. Freedman DS, Williamson DF, Gunter EW, Byers T. Relation of serum uric acid to mortality and ischemic heart disease. The NHANES I Epidemiologic Follow-up Study. Am J Epidemiol 1995;141:637-44.

12. 1999 World Health Organization-International Society of Hypertension Guidelines for the Management of Hypertension. Guidelines Subcommittee. J Hypertens 1999;17:151-83.

13. Sahn DJ, DeMaria A, Kisslo J, Weyman A. Recommendations regarding quantitation in M-mode echocardiography: results of a survey of echocardio-graphic measurements. Circulation 1978;58:1072-83. 14. Teichholz LE, Kreulen T, Herman MV, Gorlin R.

Problems in echocardiographic volume determina-tions: echocardiographic-angiographic correlations in the presence of absence of asynergy. Am J Cardiol 1976;37:7-11.

15. Lacombe F, Dart A, Dewar E, Jennings G, Cameron J, Laufer E. Arterial elastic properties in man: a compar-ison of echo-Doppler indices of aortic stiffness. Eur Heart J 1992;13:1040-5.

16. Stefanadis C, Wooley CF, Bush CA, Kolibash AJ, Boudoulas H. Aortic distensibility in post-stenotic aor-tic dilatation: the effect of co-existing coronary artery disease. J Cardiol 1988;18:189-95.

17. Devereux RB, Reichek N. Echocardiographic determi-nation of left ventricular mass in man. Anatomic vali-dation of the method. Circulation 1977;55:613-8. 18. Blacher J, Asmar R, Djane S, London GM, Safar ME.

Aortic pulse wave velocity as a marker of cardiovas-cular risk in hypertensive patients. Hypertension 1999; 33:1111-7.

19. Wright JS, Cruickshank JK, Kontis S, Dore C, Gosling RG. Aortic compliance measured by non-invasive Doppler ultrasound: description of a method and its reproducibility. Clin Sci 1990;78:463-8.

20. Franklin SS, Khan SA, Wong ND, Larson MG, Levy D. Is pulse pressure useful in predicting risk for coro-nary heart Disease? The Framingham Heart Study. Circulation 1999;100:354-60.

21. O’Rourke M, Frohlich ED. Pulse pressure: Is this a

clinically useful risk factor? Hypertension 1999;34: 372-4.

22. Messerli FH, Frohlich ED, Dreslinski GR, Suarez DH, Aristimuno GG. Serum uric acid in essential hyperten-sion: an indicator of renal vascular involvement. Ann Intern Med 1980;93:817-21.

23. Friedl HP, Till GO, Trentz O, Ward PA. Role of oxygen radicals in tourniquet-related ischemia-reperfusion injury of human patients. Klin Wochenschr 1991;69:1109-12. 24. Waring WS, Webb DJ, Maxwell SR. Effect of local

hyperuricemia on endothelial function in the human fore-arm vascular bed. Br J Clin Phfore-armacol 2000;49:511. 25. Rao GN, Corson MA, Berk BC. Uric acid stimulates

vascular smooth muscle cell proliferation by increas-ing platelet-derived growth factor A-chain expression. J Biol Chem 1991;266:8604-8.

26. Johnson RJ, Kang DH, Feig D, Kivlighn S, Kanellis J, Watanabe S, et al. Is there a pathogenetic role for uric acid in hypertension and cardiovascular and renal dis-ease? Hypertension 2003;41:1183-90.

27. Peng J, Gurantz D, Tran V, Cowling RT, Greenberg BH. Tumor necrosis factor-alpha-induced AT1 recep-tor upregulation enhances angiotensin II-mediated car-diac fibroblast responses that favor fibrosis. Circ Res 2002;91:1119-26.

28. Katsuda S, Okada Y, Okada Y, Imai K, Nakanishi I. Matrix metalloproteinase-9 (92-kd gelatinase/type IV collagenase equals gelatinase B) can degrade arterial elastin. Am J Pathol 1994;145:1208-18.

29. Lesauskaite V, Tanganelli P, Sassi C, Neri E, Diciolla F, Ivanoviene L, et al. Smooth muscle cells of the media in the dilatative pathology of ascending thoracic aorta: morphology, immunoreactivity for osteopontin, matrix metalloproteinases, and their inhibitors. Hum Pathol 2001;32:1003-11.

30. Perkiomaki JS, Ikaheimo MJ, Pikkujamsa SM, Rantala A, Lilja M, Kesaniemi YA, et al. Dispersion of the QT interval and autonomic modulation of heart rate in hypertensive men with and without left ventricular hypertrophy. Hypertension 1996;28:16-21.

Referanslar

Benzer Belgeler

Aortun elastisite parametrelerinin hesaplanması Aort elastisite parametreleri olarak; aortik strain, distensibilite ve aortik sertlik indeksi (ASİ) alındı.. 18 Bu

Sonuç olarak, Yeme Tutumu Testi puan› ile vücut kitle indeksi art›fl› aras›ndaki pozitif korelasyon bu testin kullan›m alan›- n›n sorgulanmas› gerekti¤ini ve

Key words: Imperforate hymen, hematometra, late diagnosis Anahtar kelimeler: Himen imperfaratus, hematometra, geç tan›.. Himen, vaginal kanal lümeni ile vaginal vestibulum ara-

Serum leptin seviyeleri, vücut kit- le indeksi de¤erleri ve sol ventrikül kütle oranlar›, evre 1 ve evre 2 olan hastalarda istatistiksel anlaml› farkl›l›k göstermezken,

Obstrüktif uyku apnesi sendromlu hastalarda apne ve hipopne s›ras›nda oluflan intratorasik negatif bas›nç, hipoksi, hiperkapni ve “arousol”lara ba¤l› sempatik

Serum ürik asit düzeyi OUAS grubunda anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p&lt;0,0001).. Tam kan sayımı verileri ve serum üre düzeyi iki

Serum ürik asit düzeyi 75 olguda yüksek bulundu; bu olguların 3'ü OUAS olmayan, 72'si OUAS grubunda idi.. Hafif OUAS grubunda 13, orta OUAS grubunda 25, ağır OUAS

Ancak kalp yetersizliği olan has- talarda akut koroner sendrom sonrası ürik asit yüksekliği saptandı ve istatiksel olarak anlamlı bulundu.. Tartışma: Çalışmamızda ürik