Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000:28:3/4-320
DERLEMELER
Prinzm~tal Angina Pektoris: Patofizyolojik,
Klinik O zellikler ve Tedavide Yeni Yaklaşımlar
Doç. Dr. Ahmet ÜN ALlR, Y. Doç. Dr. Bülent GÖRENEK Osmangazi Üniversitesi Ttp Fakiiiresi Kardiyoloji Anabilim Dalt,
EskişehirÖZET
Prinzmetal angina (PA).
kararlıya da kararstz angina pekt01·is kadar stk göri ilmeyen, esas olarak vazospazmm sorumlu
olduğubir angina pekt01·is tiiriidü r. Hasralann
çoğunda
ren·osternal baskt ya da ezilme hissi
şeklindeta- mmladtklan
göğiis ağ nst
yakmnıast nıevcuf/ur.Genellikle birkaç dakika süren bu
ağrı kendiliğindenya da nitratlar- la geçebilmektedir.
Tanıda göğüs ağnstnm varltğt,EKG'de ST segment
yüksekliğininbulunmast ve bu bulgu- larm ktsa bir süre içinde gerilemesi, olay strasmda kardi- yak
nıarker'/ardabelirgin bir
değişikliğinolmamast önem lidir. Hastalar
çoğunlukla uzwıetkili nitrat/ara ve kalsiyum kanal blokerlerine iyi yanll verirlerse de , olgu- larda akut miyokard infarktiisii, hayati tehdit edici aritmi- ler ve ani kareliyak ölüm gibi ciddi klinik tablolar da geli-
şebilmektedir.
Biz bu
yazınmdaözellikle son ytl/arda
iize- rinde pek çok
araştırmanlll yaptldtğıPA konusunda bazt önemli nokta lan özet/eyerek
sunnıayıhedefledi k.
Allalıtar
kelime/er: Angina pektoris, prinzmeta/ angina , vazospazm
İlk
kez 1 959
yılındaPrinzmetal ve
arkadaşlarıtara-
fından
Prin zmetal angina (PA) o larak
tanımlanan32 o lgu
yayınlanmışve daha sonra A. Ekmekçi ve N.
Bar'ın
da dahil
olduğugrup
tarafındankonu üzerinde pekçok
çalışma yapılmıştır (la-c).Yaza rla r bu hastalardaki
göğüs ağrısıiç in
oluşumundaeforun ya da emosyonel stresin
bulunmamasısebeb i ile "var- yant angina"
tanımınıda
kullanmışlardır. Araştırıcılar
ayrıcabu yeni
tanımladıklarıangina pektoris
tü-rünün patogenezinde,
değişikderecelerdeki aterosk- lerotik plak bulunan koroner arterlerde geçici tonus
artışı
neticesinde ortaya
çıkan vazospazmınrol oy-
nadığına
dikkat
çekmişlerdir.Bu angin a
pektoı·isti- pinde
ağrılarıngenelde
İstirahat sırasındagözlenme- si, oldukça düzenli bir
sirkadİyenri tim
gösterınesi,
kendiliğinden
ya da nitratlad a geç mesi, kalsiy um ka- na l blokerieri ve uzun etkili nitratlara oldukça iy i ya-
nıt
vermesi k arakteristik b ulgular
arasındayer al-
maktadır.
Alındığı ıarih: 5 Ekim 1999, revizyoıı 26 Ocak 2000
Yazışma adresi: Doç. Dr. Ahmet Üııalır,
i.
İnönü Cad. 45/2Eskişehir
Tlf: (0222) 234 8 I 59 Faks: (0222) 239 5370
Prinzınental anginanın
klinik özellikler i
Prinzmental
anginalıhas talarda
çoğukere retraster- nal
baskıveya ezilme hiss i
şeklinde tanımladıkları göğüs ağrısı yakınmasıen ö ne mli semptomd ur. Gö- rülme
sıklığıtam olarak bilinmemekle birlikte karar-
lı
ve
kararsızanginadan d aha
düşüktür. Göğüs ağrısısıklıkla
sabah saatlerinde ve
İstirahat sırasındaolu-
şur
ve gene llikle dakikalar iç inde
sonlanır.A ncak, b irkaç koroner arterin
etkilendiğidurumda ,
spazmınve
dolayısıile
göğüs ağrısınınsüresi ve
şiddetidaha faz la olabilmektedir
(2).Bu hastalarda
hayatıtehdit ed ic i komplikasyonla r da
gelişebilmektedir (3), Komplikasyonlarıngörülme
sıklığıhastaneye ilk ge-
liş anında
ve taburcu e dildikten he men sonra daha faz la
olmaktadır.Vazospazma
eşlikeden belirgin aterosklerotik
lezyonların bulunduğuolgularda akut
ınİyokard
in farktüsüne,
sağkoroner arter tutulumun- da ise bradiaritmilere daha
sık rastlanılmaktadır (3).Hastaların
egzersiz kapasitesi, beraberinde kritik ate- roskleroti k plak
lez~onubuluna nlar
dışındanormal- di r
(4).Patofizyoloji
Prinzınetal
anginada
çoğunluklaeksantrik organik
darlık
bulunan b ir noktada damar
çapındadinami k bir
değişikliksöz konusudur. Bu angi nada koroner arterle rdeki geçici
vazospazmın asıle tiyolojide rol
oynadığı bildirilmiştir (I). Hastaların
koroner anji- yografilerinde,
eşlikeden kritik
darlıkolsun ya da
olmasın,
geçici bir
vazospazmın varlığı gösterilmiştir
(5).Anjiyografik olarak
çoğukere normal gibi gö- rüle n vazospastik bölgelerin intravaskü ler ultraso- nografi ile incele nmesinde
değişikderecelerdeki ate- rosklerotik
değişikliklerin olduğudikkat çekmekte- dir
(6).Koroner
vazospazın PA'lıhastalarda vasküler zedelenmeyi ve neointima fo rmasyonunu
kolaylaştırabilınektedir. Şiddetli
ve uzun süre li koroner arter
spazmı,
aterosklerotik pl aktaki kapi ller
ağının yutılması
sonucunda intramural he morajiye sebep olabil-
A. Ünaltr ve B. Görenek: PriiiZmetal Angina Pektoris: Patofizyolojik, Klinik Özellikler ve Tedavide Yeni Yakkıştnılar
mektedir. Meydana ge len bu hemoraji organik steno- zun progresyonunu
kolaylaştırmaktadır (7).Bu ne- denle koroner s pazm
PA'lıhastalarda
hızlıilerleyen koroner arter stenozu için o ldukça önemli bir rol oy-
namaktadır (8).
Prinz metal
anjinalıo lgularda
vazospazmıngözlend i-
ği
bölgelerde endotel disfonksiyonu
vardırve bu bölgelerde media düz kas hücreleri vazokonstriktör madde lere (katekolaminler, tromboksan A2, seroto- nin, histamin, endotelin , arginin ve vazopresin gibi) hiperaktif
yanıtvermektedir
(9).Bu hastalarda tesp it edilen endotel disfonk siyonunun nedeni, vazod ilatör faktörl erl e (NO, prostasiklin , endotel hiperpolari ze edici faktör gibi) vazokonstriktör faktörlerin (endo- telin, anjiyotensin II gibi)
dengesizliğidir.Nakayama ve
arkadaşlarıbir
çalışmalarındamutasyona
uğramışendotel nitrik oksid sentetaz geninin
bulunduğuhas- talarda yeterince nitrik oksit
yapılamadığını,bu mu- tasyona maru z kalan genin
varlığınınkoroner arter
spazmı
iç in
bağımsızbir risk faktörü
olduğunuorta- ya
koymuşlardır (10).Homozigot gen mutasyonu bulunan
kişilerde şiddetlikoroner arter
spazmı,hatta akut miyokard infarktüs ü (anjiyografik olarak koro- ner arterler normal görünse bile) daha
sıkizlenebil- mekted ir. Bu gen d efekti olanlarda lokal endote lin düzeyi daha yüksek
bulunmuştur, ayrıcaserotonin ve oor-adrenaline veri len agonist
yanıtın arttığıgöz-
lenmiştir.
Gen mutasyonuna
bağlıdisfonksiyon sa- dece koroner sirkülasyonu etkilememekte, geni
taşıyan tüm
dokularınetkilenmesi de söz konusu olmak- ta ve neticede
çeşitliklinik tablolar ortaya
çıkabilmektedir (Raynaud
hastalığı,oküler spazm, migren gibi)
(ll).Gen mutasyonunun
izlendiğihastalarda koroner aterosklerozun
gelişim şansıda
fazladır (12).Prinz metal
anginalıhastalarda
artmışsempatik akti- vitenin önemi büyüktür. Nitekim olgul arda sempatik aktivitenin
azaltılmasıile s pontan korone r arter
spazmına bağlı
iskemik
ataklarınrekürens i de azal-
maktadır (13). Prinznıetal angİnalı
olgularda koroner yatakta serotonin
tarafındandüzenl enen nitrik oksit
salınınıının bozulduğuda
gösterilmiştir (14).Endotel
fonksiyonların PA'Iıhastalarda
bozulduğugenel olarak kabul edilse de, üç ay kadar önce
yayın lanmışbir
yazıdaperife rik
dolaşınıdae ndotele ba-
ğımlı
vazodilatasyonun PA'li (aktif ya da inaktif) ol- gularda
bozulmadığına,bu durumun da sistemik en- dotel disfonksiyonunun koroner arter
spazmınınge-
rek patogenezinden gerekse aktiv itesinden sorumlu
olmadığını gösterdiğine
dikkat çekilmektedir
(13).Prinzmetal
anginalıhastalarda
artmışse mpatik akti- vite nin önemi büyüktür. Nitekim olgularda sempatik aktivite nin
azaltılmasıile spon tan korone r arter
spazmına bağlı
iskemik
ataklarınre küre nsi de azal-
maktadır (14).
Prinzmetal
angİnadakoroner arter
spazmının oluşumunda
otonom sinir sistemindeki denge lerin de önemli bi r yeri
vardır.Sempatik-para- sempatik aktivite
arasındakidenge nin özellikle sa- bah erken saatlerde sempatik aktivite lehinde bozul-
ması,
koroner arter
spazmınınsirkadiyen bir özell ik göstermesine sebep
olmaktadır (15).Bu hastalarda koroner arter
spazmıve bunun sebep
olduğuiskemik ataklara
bağlı gelişenventrikü ler aritmi le rinin de bir
sirkadİyen
ritiminin
olduğuve bunun koroner arter
spazmına bağlı
iskemik
olaylarınsirkadiyen ritm ine paralellik
gösterdiğide
kanıtlanmıştır06).Prinzmetal
anginalıolgularda koroner yatakta sero- tonin
tarafındandüzenlenen n itrik oksit
salınımının bozulduğuda
gösterilmiştir< 17).Kolaylaştıncı
faktörler
Şu
anki bilgilerimize göre
PA'nınkesin nedeni tam olarak bilinmemekted ir. Buna
karşılıksigara içenler- de PA görülme
olasılığıyüksektir
(18). Ayrıcaalkol ve kokain
kullanımı,insilün
rezİstansıPA
gelişimine katkıdabulunabilmektedir. Alkolün
PA'yıprovoke
edebildiği bildirilmiş
ise de, bunun hangi mekaniz- ma ile
gerçekleştiğitam olarak
anlaşılabilmiş değildir. Ancak
sınırlı sayıdaolguda alkol
alımındanson- ra plazma endotelin- I düzeyinde meydana gelen ar-
tışınolaydan sorumlu
olabileceği gösterilmiştir (19).Son
yıllarda yapılan çalışmalarda PA'Jıolgularda LDL-kolesterolün lipit peroksidaz
ınodifikasyonunda önemine de
değinilmektedir (20).Bununla birlikte korone r arter
spazmının oluşumundaokside HDL- kolesterolün okside LDL-kolesterolden daha önemli rol
oynadığıkonusunda da
yayınlardikkati çekmek- tedir
(21> .
Bazı ilaçlarında bu tür
anginalarıprovoke
edebildiği kanıtlanmıştır (22).
Bunlar
arasındae rgo- nov in, se rotonin,beta blokerler ve opioid le r oldukça önemlid ir.
PA'nın bazıülkelerde daha
sık görüldüğürapor
edilmiştir. Örneğinbir
yazıdaJaponya,
İtalyave Kanada'da PA
insidansınındaha fazla
olduğunadikkat çekilmekted ir
(23).Bu
yıl İtalya'dan yayınla-Türk Kardiyol Dem Arş 2000; 28:314-320
nan bi r
çalışmadaise miyokard infarktüs ü geç iren vakalarda asetil kolin enjeksiyonu ile koroner arter
spazmının
Japonlarda
Kafkasyalılaragöre üç misli fazla
olduğunave yine J aponlarda no nspesifik koro- ner a rter segme ntlerinde asetil kolin ile daha fazla vazokonstrüksiyon meydana
geldiğine değinilmektedir
(24).Prinzmetal
anginalıolgul arda anjiyotens in
dönüştürücü enzim gen polimorfizm i gibi genetik faktörle- rin ro lü de o rtaya
konmuşo lma kla beraber, bu tür
angİnanın oluşumunu kolaylaştıran diğer
bir faktör olan
sigaranınöneminin gene tik faktörlerden çok da- ha fazla
olduğubeli rtilmektedir
(25).Prinzmetal an-
ginalı
hasta la rda plazma E vitami ni düzeyleri ciddi oranda
düşüko la rak tes pit
edilmiştir.Bu sebeple, E vitamini
eksikliğiile koro ner a rter
spazmı arasındabir
ilişkinin varlığı düşünülmektedir (26).Lite ratürde muhtemelen kemoterapi ve radyoterapi- ye
bağlıola rak
gelişenvazospatik angina
vakalarından söz edilmektedir. Fukuda ve
arkadaşlarınınbu konudaki bir
yazılarında,73 ve 61
yaşlarındakiakci-
ğer
kanserli ik i erkek hastada cisplatin kemoterapisi ve
göğüsiradyasyonu
sırasındaPA
ataklarının başladığı,
bu duru mun
rastlantısalda
olabileceği,ancak
onkologların
özell ikle koroner arter
hastalığırisk faktörlerinin fazla
olduğu yaşlıhastalarda ya da rad- yoterapi alanlarda anti-neoplastik ajaniara
bağlıgeli-
şebilecek
vazospaz m ve miyokard iskemi leri
bakımından uyanık olmaları
istenmektedir
(27).Yine lite- ratürde izole adrenokortikotropin
yetersizliğine bağlıkoroner vazospazm ve bunun neticesinde akut miyo- ka rd infarktüsü
gelişimindende söz ed ilmektedir
(28),Tanı
Prinzmetal angina pektoris
tanısında göğüs ağrısıile birlikte EKG'de ST segme nt
yüksekliğiningözlen- mesi,
ağrınınve EKG
değişikliklerininspantan ola- rak ya da nitra tlarla gerile mesi ve ortada n
kalmasıçok önemli dir.
İskemikatak
sırasındaPA 'da EKG'de ST segment yükse lmesinin görül mesi öne mli bir bulgu iken, vazospastik nedenli olm ayan angina pek- tariste ST segment yü kse lmesi beklenen bir bulgu
değildir.
Koroner anjiyografinin
tanısal değeribü- yüktür. Bu
işlem sırasında sıklıklakorone r arterierin belli bir lokalizasyonunda, daha nadir olarak da yay-
gın
vazospaz m görülür.
Sağkoroner arter tutulumu-
nu n sola nisbeten daha
sık izlendiğirapor
edilmiştir (29).Prinzmeta l angina pektaris li hastalarda, vazos-
pazının olmadığı
olgula ra oranla daha fazla spazmo- filik aktiviten in ve daha çok
sayıdasabi t stenozun
varlığıdikkat çekicidi r
(30). Tanısalmaksatl a
bazıprovoke edici testlerde n de
yararlanılmaktadır.Bun- lar, intravenöz ya da intrakoroner ergonov in , in tra- koroner asetil kolin, hiperventilasyon ve
soğuks u testleridir.
Ayrıca,dobutamin stres testi ile vazos-
pazının
provoke
edildiğiolgular da
bildirilmiştir (31).Son
yıllardame ntal s tres testinin
PA'lıhastala rda
kullanımı
da d ikkat çekmektedir.
Yoshida'nıngeçen
yıl yayınlanan
bir
çalışmasındabu testin PA
atakları nı oluşturmadaetkili bir yöntem
olduğuortaya kon-
muş
ve test
sırasındaanginal
ataklarınnörohumora l vazokonstrüktif refleks ve/veya
artmışsol ventrikül ard yükü ile
indüklenmiş olabileceğine değinilmiştir (32). Vazospamınçok damarda
olduğuhasta larda ciddi komplikasyonlar
sıkgörül mektedir. Bu sebep- le
hastalarıntakib inde mu tlaka nitrogliserin ve kalsi- yu m kanal blokerlerinin intravenöz
formlarıher an gerekli
olabileceği düşüncesiile el
altındabulundu-
rulmalıdır.
Prinzmetal
anginanınprovokasyononda
yukarıda değinilenintrakoroner ergonovin
uygulamasınınönemli bir yeri
vardır.Ancak
epizotlarınhaftada bir- den az
olduğuhastalarda
PA'nın çeşitlitestle r ile provoke edilmes i oldukça güçtür. Vazospazm atak-
larının
haftada b irden daha
sık gözlendiğiolgula rda intrakoro ner ergonov in
uygulanmasıg ibi provokas- yon testleri ile vazospazm
çoğuzam an
kolaylıklain- dü klenebilmektedir
(33),Prognoz
Hastaların çoğu
uzun etkil i
nitratlaı·ave kals iyum kanal bloke rleri ne iyi
yanıtverirle r. Bu tür bir tedavi ile
göğüs ağrılarınınen az 6 ay
kaybolduğuhastalar- da med ikal tedavi
kesildiğinde semptomlarınbüyük oranda
kaybolduğugö rülmektedir. Az
sayıdahasta- da ise
semptomlarınortadan
kalktığıve
alevlendiğidönemler birbiri ni takip ede r.
PA'lıhastalarda
beş yıllıkhayatta kalma
oranının%89-97
arasındaoldu -
ğu bildirilmiştir (34).O lg ula rda prog nozu olumsuz yö nde etk ileyen faktörlerde n biris i anj iyografik ola- rak koroner arter
düzensizliğinin varlığı,bir
diğeriise hipertans iyondur
(35).Spontan olarak semptomla-
rın
meydana
geldiği,provokasyon testleri ile ST seg-
A. Ünahr ve 8. Görenek: Pri!IZmetal Angina Pektori.s: Patofizyolojik, Klinik Özellikler ve Tedavide Yeni Yaklaşımlar
ment elevasyonunun
izlendiği,kalsiyum kanal blo- ke ri
kullanılmasına rağmenergonovin tes tinin pozi- tif
olduğu hastalarınprognozu daha kötüdür.
Prin zmetal
angİnalıhastalarçia prognozu belirl eyen faktörler
arasındae tkilene n damar
sayısınınönemi büyüktür. Çok damar tutulumu o lan ya da
aynıda-
ınarda
birden faz la bölgenin
etkilendiğidurumlarda
hastalığın
prognozu daha kötü
olmaktadır (36).Prinzmetal anginada
hastalığınseyrini o lumsu z ola- rak etkileyen
diğer nedenler;eşlikeden so l ventrikül disfonksiyon unun
bulunması,s igara içim i ve uygun
tıbbi
tedavinin
alıomayışıdır (37).Komplikasyonlar
Prinzınetal angİnalı
hastalarda gözlenebilecek belli
başlı
komplikasy onlar, akut
ınİyokardinfarktüsü, yüksek dereceli atriyoventrikül er bloklar, c iddi arit- miler ve a ni kardiyak ölümdür. Bu komplikasyon lar, PA
tanısıkonul duktan sonraki ilk üç ay içinde daha
sık
olarak
karşımıza çıkmaktadır.Akut
ıniyokardin- farktüsü riskinin hastaneye ilk
yatış sırasındave ta- burcu edildikten hemen sonra daha yüksek
olduğu bildirilmiştir. Anılankomplikasyonlar birden fazla koroner arterde
spazının olduğuhastalarda daha
sıktır.
Prinzmetal
anginalı hastalarınortama olarak 3.4
yıl
takibinin
yapıldığıbir
çalışınadaakut
ıniyokardinfarktüs ü ve ani ölüm
insidansı sırasıile %5 ve %2 tespit
edilmiştir.C iddi
aritınilerin ağrısızolgul arda daha yüksek oranda
görüldüğü, bradiaritınilerin sağkoroner arter
vazospazınındadaha fazla
görüldüğü bildirilmiştir (3).Ventrikü l aritm ilerinin gö rülme
sıklığının
ise etkile nen koroner arter ile belirgin bir
ilişkisi
gösterileıneıniştir.Tedavi
Prinz metal
anginanınmedikal tedavis inde en iyi
yaklaşım,
uzun etkili nitratlada birlikte ya da tek ba-
şına
kalsiyum kan al blokerlerinin
kullanıınıdır.Kal- siyum kanal blokerieri kals iyum
iyonlarınındüz kas hücresi içine girmesini inhibe ederler ve böylece koroner arterierin re laksasyonunu
sağlarlar.Am- lodipin, n ifedipin, ve rapamil ve diltiazem bu maksatla
kullanılanve hemen hemen
eşitderecede etkiye sahip ilaç!
ardır. Hastaların yaklaşıkolarak ya-
rısı
bu ajanlarla
aseınptomatikhale gelirler. Kalsi-
yum kanal blokerieri ile genellikle yüksek dozlarda daha iyi
yanıt alınmaktadır (örneğin,80 mg/gün ni- fed ipin, 360 mg/gün diltiazem, 480 mg/gün verapa- rnil gibi).
Kalsiyum kanal blokerlerinden d iltiazem ile bu ko- nuda
yapılanson
çalışmalardanbiri Yamasaki ve ar-
kadaşları (38)tarafmdan
gerçekleştirilmiştir. Araştırıcılar
bu
çalışmada PA'Iıhas talarda diltiazemin sempatik hiperaktivite üzerine olan e tkilerini arte rial kan
basıncınıve kalp
hızı değişikliklerininspektral anali zi ile
incelemişler,sempatik vazarnotor tonusun
artmasının
ve kardiy ak semp atik
predominansın PA'Iıhastalarda önemli
olduğunuve 60-120 mg/gün dozunda diltiazemin bu o lgu la rda sempatik hipe- raktiviteyi
düzelttiğiniortaya
koymuşlardır (38).Tek bir kals iyu m antagonisti ile yete rl i
faydanın sağlanamadığıolgularda
sıklıklanifedipin-verapamil ya da nifedipin-diltiazem tedavile ri
yararlıolabilir.
Bu hastalarda ka ls iyum kanal blokerle rinin
kullanı mınınmiyokard infarktüsü riskini
azalttığıtesp it
edilmiştir.
Bazı
olgularda kals iyum kanal bloker tedavisine nit-
ratların
ekle nmesine
rağmenanginal
semptomlarındevam
ettiğigörülmektedir.
Hastaların%20'sinde kal siyum kanal blokeri ile birlikte nitrat tedavisinden olum lu sonuç
alınamamaktadır.Bu gibi tedaviye re- zistan hastalarda
aıniodaron,guanethidine ve clono- dine
kullanımı yararlıolabilmek tedir
(39,40).Uy gun kal siyum kana l blokeri ve/veya nitrat tedavisi ile
artık İstirahathalinde anginal semptomlar
oluşmu yorsa, provokasyon testleri ile vazospazm indük- le nemiyorsa, ilaçlar doz
azaltılarakkes ilme lidir. Bu
ilaçların
birde n kesilmesinin rebound etkisinin o labi-
leceği akılda bulundurulmalıdır.
Beta blokerler
semptomları arttırabileceğinden dolayı
PA'Ii hasta- larda
kullanı lmaınal ıdır (4 ı).Uzun s üre nitrat kullanan hastalarda tolerans
gelişimi önemli bir sorundur. Tolerans
gelişiminiönlemek
maksadı
ile
hastanın10 saat
nitratsız kalmasını sağlayacak
şekildetedavi düzenlenme lidir. Bir selektif a lfa adrenoreseptor blokeri olan prazosinin
bazı PA'Iıolgularda
yararlı olduğu gösterilmiştir.Prinzmetal
anginalıhastalarda magnezyum eksikli-
ğine
rastlanabilmektedir. Efor testi
sırasında oluşankoroner arter
spazınınıni.v magnezyum
uygulamasıile
bazıhastalarda süprese
olabileceği,bununla bir-
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000:28:314-320
likte i.v magnezyum ile eforda gözlenen ST segment yükselmesinin süpresyonunun magnezyum noksan-
lık
düzeyi ile
ilişkili olmadığıortaya
konmuştur.B u sebeple i.v magnezyumun
PA'Iıve efor testinde ST
yüksekliğiolan hastalarda
yararı sınırlıdır(42).
Asetil salisilik asit (ASA)
kararsızanginada
yararlıbir ilaç
olmasına karşın,koroner vazodil atatör etkili prostasiklinin blosentezini inhibe etmesi
dolayısıile
PA'Iı
hastalarda koroner spazma yol açabilmektedir.
Septomların
nedeninin spazm
olduğu kanıtlanacakolursa ASA
kullanımından kaçınılmasıönerilmekte- dir.
Prinzmetal anginail hastalarda plazma vitamin E konsantrasyonlannda
azalmanın varlığı gösterilmişse de (26) vitamin E tedavisi
klasikleşmişbir tedavi
şekli değildir.
Bir insülin sensitizeri olan troglitazonun PA atakla-
rın gözlendiği
diabetes mellituslu olgularda
kullanımı
ile ilg ili
çalışmalarilgi çekicidir. Murakami ve
arkadaşlarının
yedi ay kadar önce
yayınlananbir ya-
zısında,
diabetes mellituslu hastalarda troglita zonun PA
ataklarının sayısını azalttığı,endotel fonksiyon-
larını iyileştirdiğine
dikkat çekilmektedir (43).
Köpeklerde
yapılmışdeneysel
çalışmalardayeni bir potasyum kanal
açıcısıolan JTV
-506'nınA TP' ye du-
yarlı
potasyum
kanallarınıaktive ederek koroner va- zorelaksasyonu temin
ettiği gösterilmiştir.Her ne kadar
alınanbu sonuç ümit verici ise de
ajanınklin ik
kullanımdaki yararı
henüz ortaya
çıkarılmamıştır (44),Prinzmetal
anginalıolgul arda organik kritik koroner arter
darlığınıekarte etmek için subling ua l nitrat uy-
gulamalarından
sonra egzersiz testi
yapılabilir(45),
gerektiğinde
bu test miyokard perfüzyon sintigrafisi ile kombine edilebilir. Egzersiz testinin pozitif o ldu-
ğu
hastalard a koroner anjiyo grafi öneri lmektedir.
Eğer
bu
işlemdekoroner arterlerde intrakoroner nit- rat
uygulamalarına rağmensebat eden ciddi bir dar-
lık
tespit
edilmişserevaskülarizasyon
girişimleridü-
şünülmelidir
(transkatete r tedavi ya da cerrahi).
Koroner anjiyoplasti ve koroner arter bypass cerrahi- si diskret, proksimal fiks obstruktif tezyonlarda ya-
rarlı
olabilmektedir.
Tıkayıcılezyon un
olmadığı,izole koroner arter
spazınının bulunduğuo lgu larda cerrahi kontraendike kabul edilmektedir.
Prinzınetal anginalı
olgularda transkateter tedavite- rin yeri konusundaki önemli
çalışmalan.lcıııbiri Gas- pardone ve
arkadaşları tarafından gerçekleştirilmiştir. Yazarlar,
tıbbitedaviye
yanıtvermeyen fokal ko- roner arter
spazmlıhastalarda ste nt
uygulamalarının yoğun tıbbitedaviye alternatif bir yöntem olabilece-
ğini belirtmişlerdir.
Ancak
anılan çalışmadastent uygulanan
hastalarınciddi bir elimin asyon ile seçil-
miş
vakalar
olduğu akılda bulundurulmalıdır(46).
Kuppens ve
arkadaşlarının yayınladıklarıbir o lgu sunumunda ise 44
yaşında,maks imal
tıbbitedaviye
rağmen göğüs ağrıları
devam eden 44
yaşındakibir bayan hastada sol ön inen artere NIR stent uygula-
ınası
ile
semptomların kaybolduğundansöz edilmek- tedir (47). Bum'un iki
yılönce takdim
ettiğibir olgu
sumıınunda
ise, tek koroner arterinde geçici vazos- paslik
oklüzyonlarınve buna
bağlıventrikül aritmi- lerinin ve senkopal
atakların görüldüğübir hastada balon anj iyoplasti ile
semptomların kaybolduğube- lirtilmektedir (48). Transkateter tedavi
sonrasıhasta- larda en az 6 ay kalsiyum antagonistlerine d evam edilmesi önerilmektedir.
Ciddi ventriküler aritmilerin
gözlendiğiolgularda antiaritmik tedavi nin
başlanmasıgereklid ir. Prinz- metal
anginalıhastalarda nadir de olsa ventrikül art- milerinin antiaritmik tedaviye
yanıtsız kalabileceğive literatürde bu gibi durumlarda "implantable card i- overter defibrillator"
uygulamasınagerek duyulan
vakaların olduğuda
akılda tutulmalıdır(49).Özetlemek gerekirse, 1959
yılındanbu yana PA'in
mekanizması
tam olarak
çözülememişolsa da, PA'de vasküler sev iyede ne g ibi
değişikliklerinorta- ya
çıktığı,ne gibi faktörlerin
olayı kolaylaştırdığıkonusundaki bilgilerimiz yeni
çalışmalarlagide rek
artmaktadır.
Son
yıllarda gerçekleştirilen araştırmalar
tıbbitedavi ile yüz güldürücü
sonuçların alınamadığı seçilmiş
vakalarda
girişimselkardiyolojik yak-
laşımları
bir alternatif olarak bizlere
sunmaktadır.Bununla birlikte geçen
kırk yılda olduğugibi, önü- müzdeki
yıllardada PA konusunda pek çok yeni ça-
lışmaların yapılacağını,
özell ikle de
PA'yı oluşturansebepterin çözülmeye
çalışılacağınıtahmin ediyoruz.
KAYNAKLAR
1. Prinzmetal M, Kennamer R, Merliss R, W ada T, Bor N: Angina pectoris, a variant form of angina pectoris.
Am J Med 1 959; 27: 375-88
A. Ünailr ve B. Görenek: Prinzmetal Angina Pektoris: Patofizyolojik, Klinik Özellikler ve Tedavide Yeni Yak/aşmı/ar
la. Prinzmetal M, Kennamer R, Merliss
R,Wada T, Bor
N: I.A variant form of angina pectori s. Am J Med
1
959;27: 372
1b. Prinzmetal M, Ekınekçi
A, Toyoshima H, Kwoczy-
nski JK:Ang ina pectoris. III.
Deınonstrationof a c hemi·
cal orig
in pectoris of S-T deviation
in dassic angina pecto-ris, its variant fo rm, early myocardial infaretio n and
sonıenoncardiac conditions. Am J Ca rdiol 1961; 3: 276 2. Fukai T, Koyanagis S, Takeshi ta A: Ro le of coro
naryvasospasm in the
paılıogenesisof myocard ial
infarction:study in patients w ith no sig nificant coronary stenosis. Am
Heart J1 993; 126:
1305-ll3.
NakaınuraM , Takeshitan N: Clinical
characterisıicsassoc
iated with myocardial
infarctioıı, arrlıythıniasand
sudden deaılıin patients
wiıhvasospastic
aııgina.Circul a-
ıion
1987; 75:
lll0-6
4. MacAipin RN, Kattus AA , Alvaro AB: Angina pecto·
ris at rest w ith
preservatioııof exercise capacity:
Priıızınetal's varian
ıangi na.
Circulatioıı 1973; 47: 946-58
S. Maseri A, Pesola A, Marzilli M, et al :
Coroııaryva- sospasm inang ina pectoris.
Lanceı1977; 1: 7
13-76. Willerson JT, H
illis LD,Winniford M, Buja LM:
Speculation
regarding ıneclıanismsresponsible fo r acute ischemic
hearıdisease syndromes. J
AnıColl Cardio l
ı
986;8:245-50
7. Kuga T, Tagawa H, Tomoike H, et al: Ro le of coro- nary artery
spasnıin progress io n of organi c coronary ste- nosis
andacute
nıyocardialin faretion in a
swinemodel.
lmportance of
ınode of onset and duration of coronary ar-tery s
pasın.Circulation 1 993; 87: 573-82
8. Suzuki H, Ka wai S, A izawa T, et al
: Histological eva-luation of coronary plaque in
patienısw
ithvariant angi na:
relationship between
vasospasınand
neointiınallıyperplasia in pri
mary coronary les ions. J
AnıCo
llCard iol 1 999;
33: 198-205
9. Shepherd JT, Katsic ZS: Endothelium-derived vasoac- tive factors: Endothelium
dependanırelaxation. Hyperten-
sion 1991;18(suppi.IIII):76-85
10. Nakayama M, Yasue H , Yoshimura M , et al: T-786 C
ınutationin the 5'-fl anking region of the endothclial ni t- ric ox ide synth ase gene is associated with coronary spasm.
Circul ation 1 999; 99: 2864-70
ll. Luscher TF, Noll G: Is it all in the
genes...? Nitricoxide synthase and coronary vasospasm. Circulation 1 999;
99: 2855-7
12. G ertz SD, Ur etsky G, Wajnberg RS, et al: Endothe- lial eell damage and thrombus formatian after partial arte- rial
coııstriction:retevance to the ro le of coronary artery
s pasınin the pathagenesi s o f myocardial infarction. Circu- lation 198 1; 63: 476-86
13.
ıtoK, Akita H, Kanazawa K, et al
: Systeınicendot-
lıelial
function is preserved
in menwith both active and inactive variant angina pecto ris. A m J Cardiol 1999; 84:
1347-9
14. Takasugawa M,
KonıoriS,
UnıetaniK, et al: Altera- tions of autonomic
nervous activity in recurrence of vari-ant angina. Heart
1999; 82: 75-81IS. Miwa K, Igawa A, Miyagi Y, et al: Alterations of au- tonomic nervous activity preceding noct urnal variant ang
i-na: sympathetic a ugmentation with parasympathetic impa-
irment. Am Heart J 1998; 135: 762-7
116. Lanza GA, Patti G, Pasceri V, et al
: Circadian distri- bution of ischemic attacks and ischemia-related ventricular
arrhythınias
in patients with variant angina. Cardiologia 1999; 44: 9 13-9
17. Shimada T, Murakami Y,
Hashimoto M, et al:Im-
pairınent
of seratonin-mediated nitric oxide release across the corona ry bed in patients with spastic angin a. Am J Cardiol 1999; 15: 953-5
18. Mayer S, H
illis LD: Prinzmetal's variant angina.Clin Cardiol 1 998; 2 1: 24 3-6
19. Ka ku B, Mizuno S, Ohsata K, et al: Plasma endothe- lin-1
elevatioııassociated wi th
alcohol-iııduced variaııtan- g ina.
JpııCirc J 1999; 63: 554-8
20. Napoli C: Low density lipoprotein oxidatio n and vari- ant angi na: ro le of
metlıodologicprocedures in assessment of oxidizability of low density lipoprotein. J Am Coll Car- d iol 1996; 15: 1637-8
21. Olunura H, Watanabe
Y,HatsunıiC, et a
l: Possiblerole of high susceptibility of high density lipoprotein to li- pid peroxidative modification and oxidized high-density lipoprotein in genesis of co ronary
arıery spasm.Atherosc- lerosis 1999; 142:
ı79-8422. Unverdorben M, Haag M, Fuerste T, et al: Vasos-
pasın
in
smooth coronary arteries as a cause of asystolcand synco pe.
CatlıetCard
iovasc Diagn
ı997; 4 1:
430-423. Mauritson DR, Peshack RM, W inniford MD, et al:
Prinzınetal's
variant angina. ls
it transmitted geneticall
y?Am Heart J 1982; 103: 1049-50
24. Pristipino C, Beitrame JF, F
inocchiaro ML, etal:
Major racial d iffe
rencesin coronary constricto r respo nse between Japanese and Caucasians
with recent myocardial infa rction. Circulati o n 2000;
14: 1O
1.1 102-8
2S. Kim HS, Lee M M, Oh BH, et al : Yariant angina is not assoc i ated
witlıangiatensin I
canverıing enzyıne genepolymorphism but rath er with smoking. Coron Artery Dis
1999; 10: 227-33
26. Miva K, Miyagi Y, Igawa A, et al : Vitamin E defici-
ency in variant angina. Circulation 1996; 94:
14-18 27. F ukuda M, Oka M, lto
h N, et al: Yasapastic angina likely re lated to cisplati n-containing chemotherapy and
tlıoracic
irradiation fo
rlung cancer. Intern Med
1 999; 38:436-8
28. Isotani H, Kameoka, K, Kinoshita I, et al: Acute
myocardial infaretio n d ue to vasospasm in isolated adreno-
corticotropin deficiency. Endocr J 1998; 45: 806-729. Ozaki Y, Keane D, Serruys PW: Progressio n and
regressio n of coronary stenosis in the long-term fo llow-up
o f vasospastic an g
ina. Circulation ı995; 92:
2446-5630. S ueda S, Mineoi K, Kondo T, el al: Circadian diffe-
rences between variant an d non-variant angina pecto
ris.J
Cardiol 1 998; 32: 83-8
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000; 28:314-320
31. Deligönül U, Armbruster R, Hailu A: Provocation of coronary
spasrrı by dobutaıninestrcss
cchocı:ırdiographyin a patient with angiographically minimal coronary
arıerydisease. Clin Cardiol 1996; 19:755-758 1999; 84: 96-8 32. Yoshida K, Utsunomiya T, Morooka T, et al: Men- tal stress test is an effective
inducer of vasospastic angina
pecıoris:
comparison with cold pressor, hype rventilation and master two-step exercise test.
Int J Cardiol 1999; 70 -
155-6333. Previtali M , Panciroli C, De Ponti R, et al: Time-re-
lated decrease insensi tivity to ergonovine in
patienıswith variant ang
ina. Am Heart J 1989;11 7: 92-9
34. Waters DD, Bouchard A, Theroux P: Spontaneous remission is a frequent outcome of variant angina.
JAm Coll Cardiol 1983; 2:
195-935. Okumura K, Yasue H, Horio Y, et al: Multivessel coronary spasm in patients with variant angina: a study with intracoronary
injecıionof acetylcholine. Circulation 1988; 77: 535-42
36. Ona ka H, Hi
rotaY, Sh im ada S, et al: Prognostic significance of the pattern of multivessel spasm in patient w
ith varian ıan gina. Jpn Ci re J
1999; 63: 509-ı3
37. Yasue H, Takizawa A, Nagao M, et al: Long-term prognosis for patients with variant ang ina and influential factors. Circulation
1988; 78:1-9
38. Yamasaki F, Sato T, Sugimoto K, et a
l: Effect of dil-tiazem on sympathetic hyperactivity in patients with va-
sospasıic
angin a as assessed by spectral analysis of arterial pressure and heart
raıevariability. Am J
Cardioı1998;
8ı:137-40
39. Rutitzky B, G irotti AL, Rosenbaum MB: Efficacy of chronic amiodarone therapy
in patients with variant angi na
pecıoris
and inhibition of ergonovine coronary constr icti- on. Am Heart J
ı982; ı03:38-43
40. Frenneaux M, Kaski J C, Brown M, Maseri A: Ref-
recıory varianı
angina relieved by g uanethidine and clono- dine. Am J Cardiol 1988; 62: 832-3
41. Hillis LO, Braunwald E: Coronary-artery
spasın.N Engl J Med 1978; 28: 695-702
42. Sueda S, Saeki H , Otani T, et al: Limited efficacy of
magnesiuın
for the treatment of variant angi na. J Cardiol
ı999;
34:
ı39-4743. Mur akami, T, Mizuno S, Ohsato K, et al:
Effecısof troglitazone on frequency of coronary vasospastic-induced ang ina
pecıorisin patients with diabetes mellitus. Am J
Cardioı ı
999; 84: 92-4
44. H
irataY, Ka
nadaA, Miyadi H, et al: Effects of the new potassium channel opner JTV-506 o n coronary ves- sels
in vitro andin vivo. Arzneimittelforschung
1999; 49:
199-206
45. Crea F: Yariant angi na in patients w ithout obstructive coronary atherosclerosis: a benign form of spasm. Eur He- art J
1996;17: 980-2
46. Gespardone A, Tomai F, Versad F, et al: Coronary artery stent in
patienıswit
hvariant angina
rcfractory tomedical treat ment. Am J Cardiol 1999; 84: 96-8
47. Kuppens C, Put P, Mertens D, et al: Coronary NIR stent implantation for refractory variant angina. Acta Car- diol 1998; 53:
ı69-7
ı48. Burn S, Schilling R, Kaye GC: Cardiac syncopc due
totransient coronary artery occlusion:
the role of percuta- neous angioplasty. Postgrad Med J
ı998;74:
36ı-249. ·F uertes J, Gallego P, Peinado R, Merino JL: lm p-
lanıable
cardioverter defibrillator as
therapeuıicoption for sudden cardiac
deaılısecond ary to se vere coronary vasos-
pasın.