TKD Genel Merkez Konutu Nasıl Sağlandı?
Necmeddin Sefercioğlu*
Türk Kütüphaneciler Demeği’ne 1970'li yıllardasatın aldığımızdaire ve 1982 yı
lındaonu şimdiki yönetim yeri ile değiştirmemiz ile ilgili konular meslektaşları mızın ilgisini çekiyor. Ara sıra bana onlarlailgili sorularyöneltiliyor. Bunlara di
limindöndüğünce ve hatırlayabildiğimkadarı ile cevap vermeğeçalışıyorum. O cevaplar yazılı olmadığı ve yayınlanmadığı için açıklama gerektiren bir yanları yok. Fakat sorularaverdiğimcevaplardan ikisi yayımlandı.Yazık ki, o metinler deek açıklamalara, düzeltmelere gerekduyuran durumlar var.
Soruların ilkini “Türk Kütüphaneciliği Dergisinin 50 Yıllık Serüveni” adlı bilimsel toplantıda Doç. Dr. Hasan S. Keseroğlu sormuştu. Hazırlıksız yakalan
dığım o soruya, aradan uzunsüre geçtiği için,yeterlive tutarlı açıklama yapama
dım. Üstelik olayları o anda tam hatırlayamamaktan kaynaklanan aksamalar ol
du. Sonradan düzeltme imkânı verilmediğiiçin de o cevap metni, benim için do yurucuolmayan bir içerik ve biçimde yayımlandı [TürkKütüphaneciliği, XVI, 3 (Eylül 2002), 351-352],
Karşılaştığım ikincisoru ise, Yapı veKredi BankasıKültür ve Sanat Müşavir- liği’nce yayımlanan 4. Kat adlı dergi için yapılan röportaj sırasındasoruldu.Yi
ne hazırlıksızolmakla birlikte, osoruya ilkineverdiğimcevabın deneyimiile da
ha düzgün bir karşılık vermeğe çalıştım. Fakat onda da talihsiz bir durum ortaya çıktı: Röportajı yapmak için zahmetedip evimekadar gelen genç meslektaşımız Kasım Çelik ses kayıt aygıtını getirememişti. Röportaj sırasında söylediklerimi el yazısı ile kaydetti. Düzeltmem için e-postayla gönderdiği metin de, nasıl ol
duysabanaulaşmadı. Bu yüzden, TKDkonutunun ediniliş serüveni ileilgili bil giler hem eksik, hem de yanlış çıktı [KasımÇelik, ‘Söyleşi: Necmeddin Seferci oğlu’.4. Kat, Ocak-Şubat-Mart bülteni (2004), 26.].
Bu durum karşısında, hem andığım yayınlarda ortayaçıkan yanlışları düzelt mekhem de ilgi duyduğunu düşündüğüm meslektaşlarımınmeraklarını gidermiş olmakiçin, konuyu yeni baştan elealıpayrıntılı vebelgelere dayalı biçimde yaz mağa karar verdim.
Konut Satın Alınması Girişimi :
Türk Kütüphaneciler Derneği’nin bir konut edinmesi, elbette ki kuruluşundan başlayarak, Demek yöneticilerinin düşünegeldiğibir konu idi. Şubeli demek ko numuna geçildikten sonra bu gereksinme kendisini daha çok duyurdu. Çünkü, o zamana kadarDernek Merkezi olarakgösterilenMillî Kütüphane, hem şubelerin
* Prof. Dr. Necmeddin Sefercioğlu, emekli kütüphaneci, öğretim üyesi ve eski TKD Genel Başkanı’dır.
TKD Genel Merkez Konutu Nasıl Sağlandı? 205 Ankara’ya gelentemsilcileri ile olan ilişkilerin artmasıdolayısıyla, hem de Türk Kütüphaneciler Demeği Bülteni (TKDB)’nin yayımlanma çalışmaları bakımın dan elverişli olmaktan çıkıyordu ve Kütüphane’yi daha çok sıkıntıya sokmaktan kaçınılması gerekiyordu
Genel Merkez hizmetlerinin görülmesini sağlayacak vemümkünse demek lo kali de olabilecek bir konut satınalınması konusu, bundan dolayı Prof. Dr. Os man Ersoy’ungenel başkanlığındaki ilk Genel Merkez Yönetim Kurulunca be
nimsenmiş ve bu husus, ‘Türk Kütüphaneciler Demeği Yönetim Kurulu İkinci Dönem(1962-64)Çalışma Raporu’na,Genel Merkez Çalışmalarıbölümünün (h) fıkrası olarak “Dernek GenelMerkezi için bir bina veya kat satın alınması işini programa bağlamak ve gerekli teşebbüslere geçmek” biçiminde yansımıştı
[TKDB, XI, 1-2 (1962), I. Kurultay eki, XXIX.].
1964yılında toplananTKDII. Kurultayı’na sunulan Genel Merkez Yönetim Kurulu Raporu’ndayeralan “Türk Kütüphaneciler Derneğiiçin bir dairealmak amacıylaaçılan kampanya sonunda on bin liraya yakın para temin edilerekmil lî bankalarımızdan birindeaçılanhesaba yatırılmıştır” [TKDB, XIII, 3-4(1964), 60.] cümlesiÇalışma Raporunda belirtilen amaca uygun bir çalışma başlatıldığı
nı göstermektedir. Nevarki, Derneğin 1968 yılındaki IV. Kurultayı’na sunulan GenelMerkez Yönetim Kurulu Raporu’nda bulunan şu açıklama,III. çalışma dö neminde, yani 1964-1966 arasında yapı fonuna bir katkıda bulunulamadığını, an
cakbunun IV. (1966-1968) dönemde telâfiedildiğini göstermektedir: “Derneği mize bir lokalkazandırmak amacıyla 1964 yılında açılmış olan yapı fonundaki para11.382,00 TLolarak devralınmışve çalışmadönemimiz içinde 21.005,99 li raya çıkarılmıştır” [TKDB, XVII, 3 (1968), 222.]. Bu iki dönemde, yani 1964
1968 arasında, TKDGenel Başkanı rahmetli Abdülkadir Salgır idi.1
1970 yılında toplanan V. Kurultay’a sunulan, genel başkan olduğum 1968
1970 dönemine ilişkin GMYK ÇalışmaRaporu ise, “1964 yılında başlatılanya pı fonuna IV. Kurultay’a kadar,yani dört yıl içinde ancak 20.000 liraayrılabil-
diği düşünülürse, iki yıliçinde bu miktarın50.000 liraya çıkarılmasındaki başa
rıpayını küçümsememekgerekir” [TKDB, XIX, 3 (1970),270.] sözleri demeği
mizi bir konutakavuşturma konusundaki azimve çabayı göstermektedir. Ne var ki, raporda yer alan“Ancak şu hususu da üzüntü ilebelirtmek gerekiyor:Yapılan bu tasarruflar ve ayrılan fon Ankara’dabir daire veya katalmayımümkünkıl
maktan çokuzaktır”anlatımı da amaca yönelik umutsuzdurumu ortaya koymak taydı.
Demeğe ilk dairenin alınması aşamasına işte bu küçük fon ve umutsuzluk duygusu ile gelinmişti.
Amerika Birleşik Devletleri’ne gidişim dolayısıyla ayn kaldığım Şubat 1964-Eylül 1965 dönemi dışında, 1961-1968 arasında da Genel Merkez çalışmalarına Yönetim Kurulu üyesi olarak katılmış ve sorumluluk taşımıştım.
İlk Dairenin Satın Alınması :
1971 yılının ilk aylarında bu emele ulaşmamızı kolaylaştıran bir mucize gerçek leşti: Osman Ersoy hocamız bir gün Fakülte’deki odama gelerek Dernekile ilgi li önemli bir haberi olduğunu söyledi. Ardından da haberin ayrıntılarını verdi.
Apartman komşusuolanvesahibi bulunduğu daireyi müteahhitlik bürosu olarak kullanan İlhanErol adlı biryüksek mühendis-mimar, NecatibeyCaddesi’ndebir işyeri apartmanı yaptıracakmış. Ona ileride değeri çok artacağı kesin olan o ya pıdan birdairealmasını öğütlemiş. OsmanBey de kendisinin böyle bir yeri alma imkânının bulunmadığını, o yere ihtiyacı olacağını da sanmadığını belirttikten sonra, “Bizimbir derneğimiz var"demiş, “ona biryeralınmasısöz konusu; fiyat
larınız ve ödeme şartlarınız uygunolursaDernekiçin bir daire satın alınması dü şünülebilir. Durumu Dernek yöneticilerine bildirip düşüncelerini öğrendikten sonrakendileriileilişki kurmanıza yardımcı olurum." Ondan dairelerin plânını, katlara vedairelerin önde veya arkada oluşunagöre değişen fiyat listesini alıp ge
tirmiş. “Yönetim Kurulunuzda bir görüşün, öneriyi ve şartlarıuygun görürseniz almak istediğinizdaireyi seçin, müteahhit ile görüşüp ödeme kolaylıklarını sağ lamağaçalışırız" dedi.
Ben hemen arkadaşlarımızı topladım. Yapılacakbinanın yerini, özelliklerini, dairelerinbüyüklüğünüve fiyatlarını inceledik. Ödeme gücümüzü gözönüne ala
rakfiyatı 100.000 (yüz bin) lira olarak belirlenen, sekiz katlı yapının altıncı ka
tındaki, arka cepheye bakan, 22 numaralı dairenin satın alınabileceğinekarar ver
dik. Bununla dayetinmeyipikisi Ankara dışında görevlerdebulunan denetçileri
miziçağırıp durumu anlatarak onların da onayınıaldık2.
Ardından gerekli girişimler için çalışmalara başladık. îlkiş olarak iki ortaklı’ müteahhitlik bürosuna giderek dairenin pazarlığını yaptık. Bu pazarlık oturu munda yanımda genelbaşkan yardımcımız SelâhattinÖnerli dışındakimlerinbu lunduğunu hatırlamıyorum.Orada sıkı bir pazarlığagiriştik. Fiyatlardan indirim yapmayayanaşmayanmüteahhitleri, bizim ödemeleri sağlayacağımız bağışlarla yapabileceğimizi,Osman Bey’in hatırı içinonların da bize2.500’er lira bağışta bulunmasını arzuladığımızı belirttik. Bunu kabulettiler. Böylece fiyat 95.000 li raya düşmüş oldu. Ardından sözleşme yapılmasına sıra geldi. Sözleşmemetni ha
zırlandı.Usulegöre o metninnoteronayından geçmesi gerekiyordu. Noter gider lerini de müteahhitlerödeyecekti. Biz onlara ikinci bir öneridebulunduk. Ortada karşılıklı güven olunca noter senedine ne gerek vardı?Biz notere gitmekten vaz
geçerseknotere ödeyecekleri bedelide bizim alış fiyatımızdan döşemezlermiy
di? Müteahhitlerimiz onu da kabul ettiler. Böylece alacağımız konutun fiyatı 94.000 (doksan dört bin) liraya düşmüşoldu. Sözleşmeyi karşılıklı olarak imza-
O dönemdeki Denetleme Kurulu üyeleri Dr. Müjgân Cunbur, Mehmet Ataberk ve Abdülkadir Köylü idiler.
İkinci ortak, emekli general Hilmi Giray idi.
TKD Genel Merkez Konutu Nasıl Sağlandı? 207 ladık; birdeödemeplânıyaptıkvekendilerine 10.000 liralık ilk taksiditeslim et tik.Anlaşmaya göre, borcun60.000 lirası binanınarsa tapusunu aldığımızda, ka lan 24.000 lira da Ekim 1972-Eylül 1973 arasında aylık2.000’er lira olarak öde
necekti [TKDB, XXI (1972), 59.].
O sırada miktarı 55.000 liraya ulaşan yapı fonumuza da dokunmamıştık. Bu durumda 10.000 liralık bir açık kalıyordu. Onu sağlamak için hemen bir bağış sağlama çabasına giriştik. Prof. Dr. OsmanErsoy ve Dr.Müjgân Cunbur’danalı nanbinerlira ile başlattığımız bağış kampanyamızı şubelerimize de yansıttık. Ay rıca bir de ‘eşya piyangosu’düzenledik. 1972 kurultayına kadar,34.000lira sağ ladığımızı vemüteahhide bu miktarda ödemeyaptığımızı, bunun ödeme plânımı
zı da değiştirdiğini, VI. Kurultay’asunulan GMYK çalışma raporundaki şu söz lerden anlıyoruz:
“Söz konusu dairenin satın alma bedeli 94.000 lira olarak tespit edilmiştir.
Bunun 34.000 lirasını binanın müteahhidine ödemişbulunuyoruz. Geriye kalan 60.000 liralık borcun 40.000 lirası dairenin arsa ve irtifak hakkı tapusuderneği mize verildiği zaman ödenecek, 10.000 lirası Şubat 1973’te, son 10.000 lirası da oturma izni alınmışolarak anahtar teslim edildiğindeverilecektir” [TKDB, XXI (1972), 200.].
Ben 1972’de toplanan VI. Kurultay’da adaylığımı koymadım ve yönetimin hiçbir kurulunda da görevalmadım.O dönemdeki gelişmeleri bu yüzden yeterin
ce izleyemedim. 28-29 Ağustos 1974’te toplanan TKD VII. Genel Kurulu’na su nulan GMYK çalışma raporunda yer alan şu cümleler iki yılda yapılabilenleri açıklıklaortaya koyuyor:
“1972Mart ayında inşasına başlanarak 1973 yılı sonlarında teslim alınan ve bundan önceki Genel Merkez Yönetim Kurullarının büyükgayreti ile derneğimi
ze kazandırılan Genel Merkez binasına4 eşya alınması, maddîimkânsızlıklardo layısıyla, yakın zamanakadar gerçekleştirilememişti.Altı aylık çalışmasını bu bi
nada ödünç olarak temin ettiği bir küçük masa vebirkaç iskemleile sürdürenyö netim- kurulumuz, çeşitli faaliyetlersonunda elde ettiği gelirle GenelMerkezbi nasının tefrişi işini ancak bu ay ele almış ve büyük kısmını tamamlamıştır.”
[TKDB, XXIII(1974), 192-193.]
Yukarıya aktardığımızsatırlar 17 Şubat 1974’te yapılan olağanüstü genel ku rulca seçilen Nail Bayraktar başkanlığındaki Genel Merkez Yönetim Kurulu’nun altı aylık etkinliğine ilişkindir. Anlaşıldığına göre, teslim alınışındansonra konu
ta yahiçuğranmamış veya orasıhiç kullanılmamış. Çünkü, ödünçalman eşyânın son altı ayda kullanıldığı belirtiliyor.
1972-74 döneminde ilkin kısa bir süreOsman Ersoy hoca,ardından Abdullah Savaşçı Genel Başkan oldular. Sanırım Savaşçı’nın yurt dışına gitmesi dolayısı
Teslim alınıştan sonra bir açılış töreni yapılmadığı ve yapıldı ise durum bana bildirilmediği için, alınışında karınca kadarınca emeğim bulunan bu konutu yeniden genel başkan seçildiğim 29 Ağustos 1978’e kadar göremedim.
ile yerine Nail Bayraktar geçti. Bayraktar’ın genel başkanlık görevi 1978 Genel Kurulu’nakadarsürdü. Aslında 1972-74 dönemi, TKD bakımından oldukça so runlu birdönemdir. Budönemde Dernek ikikezolağanüstü genelkurul toplantı
sı yapmakzorunda kaldı. Genel Merkez Yönetim Kurulu’ndada değişiklikler ol
du.
1974-76 ve 1976-78 çalışma dönemlerinde konuta ilişkin başka bilgi yok.
Çünkü, bu dönemlerdeyayınlananTürk KütüphanecilerDerneği bülteni sayıla rının ‘Haberler’ bölümlerinde Dernek ileilgili hiçbiretkinliğe yer verilmemiştir.
Bu dönemler sonundatoplanan kurultaylara sunulan raporlarda dakonutkonusu elealınmamıştır. Bundan dolayı o dönemlere ilişkin TKD etkinlikleri hakkında sağlıklıbilgi edinmek imkânsızdır. Oysa o dönemlerde Dernek’in ‘kamu yararı na çalışır’ sayılmasınısağlamakgibi çok önemli veçok yararlı hizmetler de ya
pılmıştı. Bunlar yalnızca onları gerçekleştirenlerin belleğinde ve anılarında kal dı; unutulup gitti...
Şimdiki Konutun Sağlanmaa! :
Genel Başkanlık görevine seçildiktensonra Dernek Merkezine geldiğimde kısa süreli bir düş kırıklığı geçirdiğimi itiraf etmeliyim. Alman daire, plânında fark edilemeyen bir yapıdaidi. İlkbakıştayan yana iki koridordan ibaret gibi bir iz lenim veriyordu.Girişin devamı olan, ondan bircamekânla ayrılanodada uzun ca, üstü plastik-deri kaplı büyükçe, uzun bir masa ile çevresinde aynı gereç ile kaplanmış toplantı sandalyeleri vardı. Konutun bütün donanımı daonlardan iba retti. Ayrıca bir de eskiyıllarda alınmış madenî bir dosyadolabı vardı.Yazı ma kinesi o odanın yanındaki mini mutfağıntezgâhıüzerinde bulunuyordu. Asıl dik
katimi ve üzüntümü çeken husus ise, daireteslim alınınca Millî
Kütüphane’den getirilen Türk Kütüphaneciler DerneğiBülteni ciltlerinin du rumu idi. Onlar,dış ve iç odaların duvarları boyunca, cilt sırasına göre, yere di
zilmişti. Büro hizmetlerinin yapılacağı, gelecek konukların ağırlanabileceği bir yer ve donanım yoktu. Her şeyin o uzun toplantı masasında kotarılması gereki yordu.
îlkin bu olumsuzluğu gidermeğe giriştik. Yeteri kadar madenî raf ve onların bağlanacağı dikme satın alıp onları iç odanın girişine kurduk ve dergileri sırası ile o raflarayerleştirdik. Böylece, hem duvar diplerine dizilen dergilerin hoşol
mayan görüntüsü ortadan kaldırılmış,hem dergilerin kaybı önlenmiş, hem deiç odadabir çalışma yeri elde edilmiş oldu.
Fakat durumdan yinede memnun değildik. Dairenin altıncı katta oluşu birta kım olumsuzluklara sebep oluyordu. Elektrik kesintilerinde altı katı yaya tırman
makveya asansörde kalmak tehlikesi vardı. Yapı yönetimi asansörle eşya taşın
masına izin vermediğiiçin basımevinden gelen yeni dergi sayılarının dairemize çıkarılması, postalanacak sayılarınaşağıyaindirilmesidebüyük sorun yaratıyor du. Üsteliko yerin üyelerinserbestçegelip dinlenebileceği,bilgi ve görüş alışve
TKD Genel Merkez Konutu Nasıl Sağlandı? 209 rişi yapabileceği bir durumuyoktu, olması da mümkün değildi. Bunlarbizi,Ge
nel Merkez içinyenibir konut aramağayöneltti.
Yeni yer arayışlarımızı sürdürürken bize birrastlantı yardımcı oldu. Bir gün Fakülte’den çıkıp DemekMerkezi’ne giderken NecatibeyCaddesi’ne açılan so kaklardan biriningirişinde bir satışduyurusugördüm. O güne kadarhiç geçme
diğimElgün Sokak’ta bulunduğu belirtilen yapıyı bulup dışardan inceledim. Bi raz yaşlı fakat büyük bir bina idi. Bizimkonutumuzun bulunduğu yapıya daçok yakındı. Duyuruda verilen telefon numarasından sahibini arayıp görüşmeğe de ğerdi. Ertesi gün genel başkanyardımcımızMustafa Akbulutile birlikte, dairesa
hibi ile görüşmek üzere, gösterilen adrese gittik. Daire sahibi ile tanıştık. Boş olan satılık daireyi inceledik. Satıcınınöykü yazarı Necati Tosuner oluşuanlaş
mamızı daha da kolaylaştıracaktı. Çünkü kendisi birkültür adamıolarak dairesi ni derneğimize satmaktan memnun olacağınıve satışta azamî kolaylığı göstere
ceğini söylemişti.
Biz dairesatın alma girişimindençok önce, 5Eylül 1981 ’de toplanan TKD X.
GenelKurulunca kabuledilen bir önerge ile “Derneğin malı olan dairenin der nekçalışmalarına daha uygun bir daireile değiştirilmesi veya dairenin satılarak yerine şartlara uygun bir daire satın alınması konusunda yeni Yönetim Kuru lu’ nayetki verilmesi”™ sağlayarak alış ve satışa ilişkin ilk adımı atmıştık. Ayrı
ca, aynı katıpaylaştığımız komşu daireninsahibi olan müteahhit, bizim daireyi satın almak istiyor, benimde arkadaşım olan avukatı Şuayıp Gazi Ulusoy’uara cı yaparak isteğini zamanzamanduyuruyordu. Bu durum işimize yaradı. Hemen yazıhanesi Demek merkezimizin biraltkatındabulunan avukatarkadaşı aradım.
Kendisinedurumu anlattım. Müteahhit komşumuz ile görüşüp daireyikendileri
ne satacağımızı, ancakkarşılığında bize almak istediğimizkonutusatın alma im
kânını sağlamasını istediğimizi belirttim. Biz bu alışverişten dolayı herhangibir harcama yapmaya niyetli değildik. Zaten malî durumumuz dabuna izin vermez
di. Beğendiğimiz daireyi alıp, elimizdekini devretmeliydik. Avukat dostumuz du
rumu müvekkilineanlattı. İsteklerimizi kabul ettirdi ve yasal işlemleri yürütme
yi üstlendi. Ardından satıcımızla ilişki kurdu. Satış fiyatı ve ödeme konusunda anlaştı.Resmî işlemleri tamamladı. Sonuçtabiz, 9 Eylül 1982günü eski dairemi
zi devredip yeni konutumuza sahip olduk.
Önce de belirttiğimiz gibi, bu bize göre ‘değiş-tokuş’ işleminde demeğimiz hiçbir malî yükaltına girmedi. Bu işlemler sırasında yükletilen49.000 liralık de
ğer artış vergisi de, derneğimize o miktarda bağış yapan eski dairemizin alıcısı müteahhitçeödenmişoldu. Böylece bizde, eski yerimizi hemenboşaltıp yeni ko nutumuza taşınma sürecinegirmiş olduk.
Yeni yerimizin boş olmasıbizim içinbir şanstı. Odalarınbirinde duvar boyun
cayapılmış dolaplar dizisine birtakım fazla eşyamızıyerleştirebilir, tek donanım gereçlerimiz olan toplantı masasıile sandalyelerini orayakoyabilirdik. Öyle yap
tık. Asıl yer kaplayıcı olan yayınlarımız içinen uygun yer mutfaktı. Oradaki tez-
gâhı ve dolapları kaldırıp su borularını söktük. Gerekliölçümleri yaparakihtiyaç tutarınca yeni madenî raflar alıp orayayerleştirdik. Oluşan raflara, eski yerimiz
den el arabaları ile taşıdığımız yayın paketlerini sırası ile getirip yerleştirmeğe başladık. Bu taşıma dolayısıyla boşalan eskiyerdekiraf gruplarını dagetiripkur- guluyor, sonra kalan raflardaki paketleri taşıyorduk.
Yayınların taşınmasını böylece tamamladıktan sonra sıra mutfak yapmayıta
sarladığımız banyonun bozulmasına geldi. Önce banyo kazanını kaldırdık. Ar
dından banyo küvetini söküp onun bulunduğu yerde açılan gedikleri, fayansboş
luklarını kendi çabamızla kapattık. Küvete gelen su bağlantılarını kestik. Orada
ki lavabonun yerine mutfak evyesikoyduk. Yanına Fakültc’dengetirdiğimiz kul
lanım dışı eski, harap bir sırayı, üzerine de ötekiyerimizden getirdiğimiz tüp ile çalışır ocağı yerleştirdik. Bulduğumuz uzunca bir tahta ile raf yaptık. Böylece çay, kahve yapımı için yeterli bir mutfak elde etmiş olduk.
Fakat salonumuz ve bir odamız bomboştu. Onların da donanımım sağlamak gerekiyordu.Odayı bürohizmetlerine ayırmayı düşünmüştük. En azından ikiya
zı masası ile onlar için koltuk ve sehpalara ihtiyacımız vardı. Onları sağlamak için, sık sık donanım değiştiren bankalara başvurmaya karar verdik. Bankaların biribaşvurumuzuolumlu karşıladı.Görevlendirdiğimiz birarkadaşımız bankanın deposuna giderek seçtiği iki masa ile iki yazıhane koltuğu ve bir sehpa takımını alıp getirdi. Onları odayayerleştirdik.
Sıra salonun donanımına gelmişti. Bunu da o sırada Gcntaş adlı şirketin An
karabürosundagörevli olan DTCF Kütüphanecilik Bölümü mezunu Yücel Ak- taş’ın yardım ve çabaları ileçözdük. Gentaş’tan bir kısmıbağış, bir kısmı azamî indirimli olarak verzalit kaplamalı masalar ve sandalyeler aldık'.
Böylece, genelmerkezimizinyeni konutunun donanımı büyük ölçüdesağlan mış, konutumuz kullanılır duruma gelmiş oldu. Bu süreç içinde Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz insanüstü çabalargösterdiler. Eşyalarımızın hemen hepsini el arabaları ileveyasırtımızda taşıdık. Konuttakideğişiklik ve onarımla- rı da ücret ödemeimkânımızolmadığı için keser, çekiç,mala vb. kullanarak ken
dimizyaptık. Bu arada kimi kurum ve kişilerden bağış yoluyla eşya sağlamadık.
Taşınmamıza bedenen yardımcı olan, bağışları ilebizi destekleyen kurumlara ve dostlarımıza daima minnettar olduk.
İşte kimi meslektaşlarımızın merak ettiği Genel Merkez konutunu nasıl edin diğimizinöyküsü!
Bu konuda ayr.hk. 'Haberler: Gereç alımı’, TKDB, XXXI (1982), 191-192.