• Sonuç bulunamadı

Erken Yaşta Zorla Evlilik VİRANŞEHİR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Erken Yaşta Zorla Evlilik VİRANŞEHİR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Erken Yaşta Zorla Evlilik

VİRANŞEHİR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

(2)

Erken Yaşta Evlilik:

Aile kurumunun temel yapı taşını oluşturan evlilik ve evlilikte kadının yeri dünden bugüne çeşitli boyutlardan geçmiş fakat her hukuk sisteminin en önemli

konularından biri olma özelliğini korumuştur.

Günümüzde medyada yankı bulan, kadın ve erkeği olumsuz yönde etkileyen ve daha çok kadınların mağduriyeti ile sonuçlanan bu evlilik türlerinden biri de ‘erken yaşta ve zoraki’ evliliklerdir. Eşlerden biri ya da ikisi birden 18 yaş altındaysa yapılan bu evliliğe erken evlilik denmektedir. Velinin izni dâhilinde bu yaş bazı şartlar altında ve kanunlar doğrultusunda 17’ye çekilebilmektedir.

(3)

Erken Yaşta Evlilik:

Ülkemizde özellikle Doğu ve Güney Doğu bölgelerinde evlilik yaşı cinsiyet

gözetmeksizin 12’ye kadar düşmektedir. Töresel uygulamaların ağırlıklı olarak sosyo-kültürel hayatı yönlendirdiği bu bölgelerde, fiziksel ve psikolojik açıdan evliliğe uygun olmayan çocuklar kendi istekleri dışında aileleri tarafından

evlendirilebilmektedir. Daha çocukluğunu yaşayamadan evlenen ve hatta annelik sorumluluğu ile yüzleşen kızlarımız psikolojik olarak yıpranmaktadır.

(4)

Çocuklarımızın

Yaşayacağı Zorluklar

(5)

Erken Yaşta Evliliklerin Yol Açabileceği Sorunlar:

ÇOCUK EVLİLİKLERİ, diğer adıyla erken evlilik, 18 yaşın altında, çocuğun fiziksel, fizyolojik ve psikolojik olarak evlilik ve çocuk sahibi olmak gibi sorumlulukları taşımaya hazır olmadan yapılan evlilik olarak tanımlanmaktadır.

Dünyada her yıl 18 yaşın altında 10 milyon kız çocuğu evlenmektedir.

Birazdan bahsedeceğimiz sorunların her yıl yaklaşık 10 milyon çocuğu etkilediğini düşünün. Bu sorunları çözmeden nasıl daha iyi bir toplum olabiliriz ki.

(6)

Erken Yaşta Evliliklerin Yol Açabileceği Sorunlar:

Erken yaşta evliliklerde genel olarak kız çocuklarının kendilerinden büyük erkeklerle zorla evliliği söz konusu olduğundan “çocuk gelin” tanımlaması yapılmıştır.

Ancak bir çok erkek çocukta 18 yaş altında evlenmek zorunda kalmaktadır. Bu evliliklerin çoğu yasal evlilikler değildir.

Bu tarz evliliklerin neredeyse hepsi, ilk önce dini nikah aracılığı ile gerçekleşmekte ve sonra bazıları resmileştirilmektedir.

Ev içi şiddet, cinsel istismar, aşırı baskı, ekonomik zorluklar ve çocuğun kişisel patolojileri nedeni ile 18 yaş altında kendi isteği ile evlenen çocuk ve gençler vardır.

“Kendi istekleri” adı altında olmakla birlikte bu grup da erken evliliğin getireceği sosyal ve psikolojik sorunları benzer şekilde yaşamaktadır.

(7)
(8)

Erken Yaşta Evliliklerin Yol Açabileceği Sorunlar:

Çocukluk dönemi evlilikleri, önemli ve sürekli bir travmadır. Erken yaşta evlilik çocukların eğitim yaşamından kopması ile başlayan bir çok sosyal sorunun yanı sıra bedensel ve psikolojik problemlere yol açar. Temel olarak çocuk evliliklerinin

yarattığı psiko-sosyal sonuçlar şu başlıklar altında toplanabilir:

1. Kimlik gelişiminde sorunlar

2. Bilişsel/ psikolojik gelişim sorunları

3. Akran/ eş/ aile ilişki sorunları

4. Ergen annelerin riskli davranışları

5. Çocuk/ ebeveyn ilişki sorunlar

(9)

Erken Yaşta Evliliklerin Yol Açabileceği Sorunlar:

Ergenlikten yetişkinliğe geçiş sürecinde formal eğitim önemli bir rol oynar. Bundan mahrum kalan bireylerde bu geçişte problemler ortaya çıkmaktadır. Evlilik, okul çağında bir çocuğu kaç yaşında olursa olsun bir “yetişkin” rolüne sokmaktadır.

Ergenlik, çocukların sosyal becerileri edinmenin yanında, kimlik oluşumunun gerçekleştiği bir dönemdir ve bu dönemden önce ve bu dönem süresince çocukların evlendirilmesi sağlıklı kimlik oluşumunu engelleyebilecek önemli bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hamile kalan ergen kızlar ayrıca kendi kimlikleri ve gelişmekte olan çocuklarının kimliği arasındaki sınırları fark etme ve bu sınırlara saygı göstermede sorun

yaşayabilir. ergen annenin bilişsel ve toplumsal gelişimi, normal gelişim basamakları engellendiği için (eğitim, çalışma, yakın ilişkiler, evlilik vb) sekteye uğrar.

(10)

Erken Yaşta Evliliklerin Yol Açabileceği Sorunlar:

Çocuk yaşta, erken ve zorla evlilikler fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal istismar biçimlerini içinde barındırır. Çocukların yaşam, güvenlik, eğitim, sağlık haklarını ihlal eder, özgürlüklerini yok sayar, kız ve oğlan çocuklar arasındaki eşitsizlikleri derinleştirir.

Çocuk yaşta, erken ve zorla evlilikler kişinin erken yaş dönemlerinden başlayarak yaşamının her boyutunu etkileyen ciddi olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir.

Henüz evliliğin getirdiği sorumluluklara hazır olmayan birey için evlilik:

fiziksel ve ruhsal sağlığını sekteye uğratabilen/tehlikeye atabilen,

şiddete maruz bırakılma riskini attırabilen,

eğitime erişimini engelleyebilen oldukça ciddi bir risk halini alır.

(11)
(12)

Erken Yaşta Evliliklerin Yol Açabileceği Sorunlar:

Her çocuk evliliğinin aynı zamanda nitelikli çocuk cinsel istismarı olduğu

düşünüldüğünde, cinsel istismara uğrayan çocuklarda yapılan çalışmalar bize ip ucu vermektedir.

Cinsel istismara uğrayan çocuklarda ruhsal bozukluk görülme oranının % 60’ın üzerinde olduğu belirtilmektedir.

Psikiyatrik sorun görülme şiddetini etkileyen faktörler

• Çocuğun yaşının ne kadar küçük olduğu

• Evlendiği kişi ile arasındaki yaş farkı

• Evlenilen kişiye ilişkin özellikler (önceden tanıma, çalışıp çalışmadığı)

• Yaşam şekli (çekirdek aile-geniş aile)

• Fiziksel ve duygusal istismarın varlığı

• Gebelik durumu

• Önceden cinsel bilgilendirme olması

(13)

Fiziksel Sağlık:

Özellikle kız çocuklarında erken gebeliğe bağlı annenin veya bebeğin sağlık sorunları, çok sayıda düşük, doğum esnasında ölüm riski, istenmeyen, erken ya da sık aralıklı gebelik ile karşı karşıya kalma, cinsel yolla bulaşan hastalıklara açık hale gelme ve benzeri pek çok sağlık riskleri görülmektedir.

Her yıl, doğumların %11’i 15-19 yaş aralığındaki kız çocukları tarafından gerçekleştirilmekte ve her yıl 50 bin kız çocuğu gebelik nedeni ile hayatını

kaybetmektedir. UNFPA’in verilerine göre her yıl gelişmekte olan ülkelerde 18 yaşın altında 7,3 milyon doğum meydana gelmekte ve bu doğumların 2 milyonu 15 yaşın altındaki kız çocukları tarafından gerçekleştirilmektedir.

(14)

Fiziksel Sağlık:

Dünya çapında 15-19 yaş arasındaki kız çocuklarının başlıca ölüm sebebini gebelik ve doğuma bağlı komplikasyonlar oluşturmaktadır (WHO, 2018; aktaran UNFPA, 2020).

Bunun yanı sıra resmi nikahı olmayan ve resmi nikah yapılabilecek yaşın altında kalan kız çocuklarının gebe izlemi ve doğum hizmeti veren sağlık ekipler tarafından bildirilme zorunluluğu bulunmaktadır.

Bu durum, yasal yaptırımı önlemek amacıyla kız çocuğunun eşi veya ailesi tarafından kız çocuğunun sağlık hizmetlerine erişiminin engellenmesine sebep olabilmekte ve kız çocuğunu her türlü sağlık riskine karşı açık hale getirebilmektedir

(15)

Çocuklarınıza sevginizi verebilirsiniz,düşüncelerinizi değil.

Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.

—Halil CİBRAN

(16)

Ruhsal Sağlık:

Çocuk yaşta, erken ve zorla evlendirilen çocuklarda travma, depresyon, anksiyete, intihar teşebbüsü, sosyal hayattan çekilme, madde kullanımı, riskli davranışlarda bulunma, psikosomatik problemler sıklıkla görülebilmektedir (UNFPA, 2021).

Çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin olumsuz psikolojik etkilerinin oluşmasında ve hayat boyu bu etkilerin görülmesindeki önemli sebeplerden biri ergenlik

döneminde yaşanmasıdır. Çocuk bu dönemde fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimini tamamlamaya ve kendine özgü kimliğini oluşturmaya çalışmaktadır.

Ergenlikle beraber gelen fiziksel değişimler toplumda çocuğun “küçük yetişkin”

olduğu gibi yanlış bir algıya neden olabilmekte ve çocuğun evliliğe hazır olduğu algısını ortaya çıkarabilmektedir. Ancak, henüz fiziksel ve psikolojik olarak yeterli olgunluğa erişmeden yapılan evlilik, çocuğun yaşına uygun olmayan pek çok

sorumlulukla karşılaşmasına yol açmakta, akranlarından kopmasına yani sosyal açıdan gelişiminin sekteye uğramasına sebep olmaktadır

(17)

Ruhsal Sağlık:

2021 yılında yayınlanan bir araştırmada, 17 yaş altında evlendirilen kadınlar ile 20 yaş ve üzerinde evlenen kadınlar evlilik biçimi, aile içi fiziksel şiddet maruziyeti, alkol, madde ve tütün kullanımı, ruh sağlıklarında görülen rahatsızlıklar yönünden karşılaştırılmıştır.

(18)

Ruhsal Sağlık:

Araştırmanın sonuçlarına göre; erken yaşta evlendirilen kadınların yarısından fazlası gibi ciddi bir oranında en az bir ruhsal bozukluk (rahatsızlık) saptanmıştır. Erken yaşta evlendirilen kadınlar, 20 yaş ve üzerinde evlenen kadınlara göre evlilik içinde daha fazla fiziksel şiddete maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir.

Ek olarak erken yaşta evlendirilen kadınların intihar girişimi ve nikotin kullanımının, 20 yaş ve üzerinde evlenen kadınlara oranla büyük ölçüde yüksek olduğu

saptanmıştır.

(19)

Şiddete Maruz Bırakılma:

Çocuk yaşta, erken ve zorla evlendirilen çocukların, bu yaşlarda evlenmeyen kişilere göre birçok şiddet türüne daha fazla maruz kaldığı araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları ile diğer yaş gruplarında evlenen kadınların şiddete maruz kalma oranlarını karşılaştıran Uluslararası Kadın Araştırma

Merkezinin yaptığı araştırmaya göre; çocuk yaşta evlenen kız çocukları diğer yaş gruplarındaki kadınlara göre fiziksel şiddete 2 kat, cinsel şiddete ise 3 kat daha fazla maruz kalmaktadırlar.

(20)

Şiddete Maruz Bırakılma:

2014 yılında gerçekleştirilen ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet

Araştırması”na göre Fiziksel şiddet erken evlenen kadınlar arasında %48 iken, 18 yaşından sonra evlenen kadınlar arasında %31 düzeyindedir. Bununla beraber 18 yaş öncesi evlenen kadınların %19’u, 18 yaş sonrası evlenen kadınların ise %10’u cinsel şiddete maruz kalmıştır.

(21)

Şiddete Maruz Bırakılma:

Aynı araştırma, onsekiz yaşından sonra evlenmiş kadınların %42’sinin yaşamın herhangi bir döneminde duygusal şiddet/istismara maruz kaldığını belirtirken, 18 yaşından önce evlenmiş kişiler için bu oranın %51’e ulaştığını da ortaya

koymaktadır.

(22)

Eğitime Erişim:

Çocuk yaşta evlilikler ve okul terki arasındaki ilişki karmaşık olmakla birlikte, bugüne kadar Türkiye’de yapılan nitel çalışmalar, evlendirilen kız çocuklarının, ev işlerinin yükü nedeniyle eğitimlerine devam etmelerinin çok zor olduğunu

göstermektedir.

Evlilikle birlikte hareket özgürlüğünün kısıtlanması, hamilelik ve çocuk sahibi olma, evle ilgili sorumluluklar ve bazı ülkelerde evli/hamile/çocuklu kız çocukların

okula/işe devamı önünde yasal engellerin bulunması çocukları eğitim hayatından koparmaktadır. Eğitim ve istihdamdan kopuş kız çocuklarının sosyal ağlara ve destek hizmetlerine erişimini engellemekte ve bir yoksulluk döngüsü içine girmesine neden olmaktadır.

(23)

Eğitime Erişim:

Çocukların evlilikle birlikte eğitim hayatından kopması meslek edinmelerini

zorlaştırmakta, çalışma hayatına katılımlarını azaltmakta ve kendilerine ait geliri olmadığı için diğer insanlara bağımlılıklarını artırmaktadır. Tüm bu olumsuzluklar, sadece genç kızları ve kadınları değil, onların çocuklarını da etkilemektedir

(UNFPA,2020). Eğitimsiz kız çocuklarının 18 yaşında evlenme olasılığı, ortaokul seviyesinde veya daha yüksek eğitim almış kızların 3 katıdır. Eğitim almamış kadınların (20- 24) %60’ından fazlası 18 yaşından önce evlenmiştir.

(24)

Bu gibi riskler ve olumsuz etkiler, evlenmiş/evlendirilmiş çocuk üzerinde hayat boyu kalıcı fiziksel, ruhsal ve sosyal

yaralanmalara/engellere/zararlara yol açtığı gibi aynı zamanda toplum üzerinde de ekonomik ve sosyal

alanlardaki gelişmelere engel teşkil etmektedir.

(25)

Erken Yaşta Evlilik ve Türk Ceza Kanunu

15 Yaşında Evlenme

Türk hukuk sistemine göre 15 yaşındaki birey ayırt edebilme yeteneğine sahip değildir. Bu sebepten dolayı kesinlikle evlenme gibi bir durum mümkün olamaz.

16 Yaşında Evlenme

17 yaşını doldurmamış, 16 yaşında olan kişiler de evlenebilir. Fakat bu noktada durum farklıdır. Bu yaş “olağanüstü evlenme yaşı” olarak nitelendirilmektedir. Kanunda bu yaşta evlenebilmek için “olağanüstü bir durum olması” ya da ” pek önemli bir

sebep” bulunması gerektiği açıkça bildirilmiştir.

Günümüzde 17 yaşını doldurmuş, fakat 18 yaşını doldurmamış kişiler evlenebilir. Bu

“veli izni” ile mümkündür. Eğer bireyin velisi bulunmuyorsa vasisi ya da vesayet makamı izniyle evlilik işlemi gerçekleştirilir. 17 yaşındaki bireyin evlenmesi için veli izni yeterlidir. Nikah için 6 şahit gerekir.

(26)

Erken Yaşta Evlilik ve Türk Ceza Kanunu

Türkiye’de erken yaşta rızaya dayalı cinsî münasebete ceza verilemez, fakat bu evlilik yoluyla meydana geldiğinde 8-10 yılı bulan hapis cezası veriliyor.

(27)

Cinsel İstismar ve Türk Ceza Kanunu

Çocuğun cinsel istismarı suçu, kanunda belirlenen belli yaştaki çocuğun bedenine fiziksel temasta bulunma şeklinde cinsel davranışlar sergilenmesi ile oluşur (TCK 103/1). Suç, 5237 sayılı TCK’nın 103. maddesinde “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı”

suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Cinsel istismar suçunda mağdur çocuk olup suçun en önemli unsurudur. Çocuk, TCK’nın 6/1-a maddesinde, “henüz 18 yaşını

doldurmamış kişi” olarak tanımlanmaktadır.

Cinsel istismar suçları açısından çocuk kavramı üç ayrı kategoride ele alınmaktadır:

15 yaşını tamamlamamış çocukların cinsel istismarı,

15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte kendisine yönelen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocukların cinsel istismarı,

15-18 yaş grubunda olan çocukların, sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak cinsel istismarı.

(28)

Cinsel İstismar ve Türk Ceza Kanunu

Çocuğun basit cinsel istismarı suçunun cezası şu şekildedir:

Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8 yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK md.103/1-birinci cümle).

Sarkıntılık suretiyle, yani cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK md.103/1-ikinci cümle).

Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, basit cinsel istismar durumunda 10 yıldan, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olamaz (TCK md.103/1-üçüncü cümle).

Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır (TCK md.103/1-ikinci cümle). Yani, çocuğun çocuğa karşı sarkıntılık düzeyinde kalmış cinsel istismarı şikayete tabidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmanın amacı, erken yaşta ve zoraki evliliklerin genel görünümü ve insan hakları bağlamında sosyal hizmet mesleğinin bu sorunsal karşısında nerede

Bu araştırmanın amacı, erken yaşta evlendirilen kadınların evlilik uyum düzeylerinin yaş, çocuk sayısı, sosyo-ekonomik düzey ve evlilik süresi değişkenleri

Çalışmada, Türkgeldi tipi koyunlarda erken yaşta damızlıkta kullanım olanakları ve döl verimi, analarda gelişme, kuzularda gelişme ve kuzularda yaşama

Preeklamptik olgular ile normal gebeler arasındaki maternal serum mağnezyum düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı (p>0.05), (Şekil

Araştırma sonuçlarına göre, 2018-TNSA’ya kadar olan dönemde, 20-24 yaş grubunda olup 18 yaşından önce evlenmiş kadınlar arasında çocukluk dönemini köylerde

Bu kapsamda, erken yaşta yapılan evliliklerin sağlık üzerindeki olumsuz etkisi anne ve bebek açısından ele alınarak 18 yaşından önce gebe kalan kız çocuklarının gebelik

Sonuç olarak, hastalığın sinsi gidişi, makrosefa- li dışında belirgin klinik bulgu veya semptomunun olmaması, erken tanı ve tedavi ile nörolojik hasarın

Geçtiğimiz ay Proceedings of National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre azot-etkin “hassas” tarımın benimsenmesi, birçok yok- sul