SPOR YÖNETİMİ TARİHİ VE FELSEFESİ
MODERN OLİMPİYATLAR II
BÜYÜK MARATON
Öyküye göre MÖ. 490 ‘ da Yunanlı asker HEİPPİDES Perslere karşı kazanılan
mucizevi zaferin haberini vermek için Marathon’dan Atina’ya kadar hiç
durmadan koşar ve halka haberi
verdikten hemen sonra yorgunluktan ölür.Antik Yunanların olimpiyatlarında uzun mesafe koşuları yoktu. Ancak
habercilerin eziyetli yarışı maratonun
icat edilmesine sebep oldu.
10 Nisan 1896’ da Marathon’dan Atina’ ya yapılan ilk olimpik koşusu kamuoyunun büyük ilgisini çekti.
Kazanan için özel bir kupa yaptırıldı.
Olimpiyattan önceki haftalarda Yunanlı atletler için aynı güzergah içinde 2
deneme maratonu gerçekleştirildi.
Spiridon Louis adındaki mütevazi bir su taşıyıcısı 7 dakika farkla 5. oldu . Ve hemen milli takıma alındı.
Olimpiyatlarda pek bir başarı elde
edemeyen Yunanlıların tek umudu
büyük maratondaydı. Yarışan 17
sporcunun onikisi Yunanlıydı.
Mesafenin uzunluğundan temposunu ayarlayamayan yarışmacılar bir bir
elenirken Louis planlı bir şekilde devam ederek yarışı kazandı ve ulusal bir
kahraman oldu.
1896 maratonun diğer bir ilginç olayı ise üçüncü gelen Spiridon Belokas ‘ın yolun bir kısmını arabayla geçmesi
olmuştur.
Ne yazık ki böyle bir yöntemi 8 yıl sonra St. Louis ‘de İngiliz yarışcı
Thomas Hicks bitişe 16 km kala 1.
giderken Amerikalı Fred Lors şaşırtıcı bir hamleyle 15 dakika önce bitişe varır.
Sonradan öğrenilir ki o da otostopla
yarışı tamamlamıştır.
1912 Stockholm’ deki yarışlar çok
boğucu sıcak bir havada gerçekleşir. 34 koşucu bitiş çizgisine ulaşamamıştır.
Japon koşucu Shizo Kanakuri ‘ninde sıcaklıkla başı derttedir. Bacakları
neredeyse artık hiç tutmayan
Kanakuri yoldan çıkar ve piknik yapan
bir ailenin bahçesine gider.
Çok miktarda ahududu suyu içtikten sonra ufak bir şekerleme yapmak için uzanan Kanakuri yarışa devam
edemeyecek kadar geç bir saatte
uyanır. Bu durumdan utanan Kanakuri trenle Stockholm’e ordan da gemiyle Japonya’ya döner. Fakat kimseye
döndüğünü söylemediği için kayıp
olarak aranmaya başlar.
Farkına varmadan İsveç’te çok ünlü biri olur. 1966’ da artık 70 yaşını aşmış olan Kanakuri koşuyu tamamlamak için
Stockholm’ gitmeye karar verir.Bitiş
çizgisini geçtiğinde rekoru 54 yıl 8 ay 6 gün 8 saat 32 dakika 20.3
saniyedir.
1912 Stockholm’in üzücü bir olayı ise Portekizli rekor sahibi Francizco
Lazaro fenalaşır ve maratonun 29. km sini tamamladıktan sonra hayatını
kaybeder. Kendi ülkesinde dağlarda koşmaya alışkın olduğundan bu
koşunun çok daha kolay geçeceğini iddia eder. Güneşten yanmamak için vücudu balmumu ile kaplar ve
tahminlere göre çok ciddi su kaybından
dolayı ölür.
Olimpiyatların ulusal bir gündeme
uyarlamak için en kötü kullanıldığı
dönem Hitler rejimi sırasında 1836
Berlin’de gerçekleştirilendi.
OYUNLAR BAŞKA BİR YERDE Mİ YAPILMALIYDI?
Birçok kişi bu düşünceye sıcak baktı.
Fakat değişiklik yapılmadı. Takımlar Berlin’e ulaştıklarında stadyuma
girerken Hitler’e Nazi selamı verip vermeme konusunda karar almak
zorunda kaldılar. Sporcuların razı geldiği
şeyler konusunda sıkıntı yaşandı.
Çünkü olimpiyat selamı Almanları Nazi selamını da andırmaktaydı. Amerikalılar şapka göğse selamı verirken İngilizler
başlarını sadece sağa çevirerek selam verdiler. Siyahi Amerikalı Jessi Owens
“ Zencilerin” alt bir ırk olduğuna inanan Führer hiç de memnun etmeyecek
şekilde 4 altın madalya kazandı.
1936 oyunlarının huzursuzluk verici diğer bir olayı Amerikalıların 4 x 100 bayrak yarışı takımındaki 2 Yahudi koşucunun yarış günü ortadan
kaybolmalarıdır. Bunun sebebi Hitlerin Yahudi karşıtlığını bastırmak olarak
düşünülmüştür.
Olimpiyat 1972 de tekrar Almanya’ da yapıldığında siyaset, oyunlara hırçın bir şekilde karışır. Bu sefer sorun
Almanya’dan çok yurtdışı kaynaklıdır.
Münih oyunları yeni,kendi ile barışık,
demokratik bir ulusun en iyi yanlarını
göstermek amacıyla düzenlenir.
5 Eylül’de bir grup Filistinli teröristin olimpiyat köyüne girerek 2 İsrailli’yi öldürüp 9 ‘ unu rehin almasıyla 1972 olimpiyatları sekteye uğramıştır.
Teröristler İsrail hükümetinden Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını talep
ederler. Gergin geçen görüşmelerden
sonra askeri bir havaalanından güvenli
bir şekilde ülkeden çıkarılmaları önerilir.
Alman yetkililer teröristlere pusu
kurmayı planlamışlar.Bu girişim baştan savma olduğundan İsrailli sporcu ve
teröristlerde birlikte toplamda 15 kişi öldürülür. Bu olay olimpiyat tarihini en kanlı ve buruk olayıdır.
Şaşırtıcı şekilde oyunların iptali ve
devamı konusunda farklı görüşler
ortaya çıksa da olimpiyatlara 1 gün
aradan sonra devam edildi.
Olimpiyat oyunları kadar büyük bir etkinliğin her tür protestocu için büyük bir çekiciliği
vardır.Oyunları boykot etmek hükümetlerin siyasal konulara değinmeleri için uzun yıllar kullanışlı birer yöntem olmuştur.
1956 Melbourne,