ARKİTEKT
m i m a r l ı k , ş e h i r c i l i k v e T u r i z m D e r g i s i
Her üç ayda bir yayınlanır. Adres: Anadolu Han 33 — istanbul
Tel: 22 13 07 Kuruluşu 1931 Cilt: 45 Sayı: 361
Sahibi ve sorumlu yayın müdürü: Dr. Z e k i S. S a y â r
Mimar D.G.S.A. Sekreter: Keti Çapanoğlu M u h a b i r l e r i :
8. Almanya: Dr. Y. Müh. Arslan Terzioğlu Mimar A.I.V. — B. Amerika: Altan GÜRSEL Fransa: Halûk TOGAY Mimar D.G.S.A. İsviçre: Seyfi SONAD Mimar D.G.S.A.— İtalya: Dr. BARAN ÇAĞA Mimar Kıbrıs: Behzat A. Beyli İ.T.Ü. R.I.B. — MRTPI. A b o n e ş a r t l a r ı Yıllığı: Şahıs^ için öğrenci Bu sayı:
Yabancı memleketler için
İlân tarifen)^zs istek üzerine gönderilir. Yazı, foto. "cesim ve abone bedelleri ARKİTEKT'in adresine posta ile gönde-rilmelidir. Basılmayan yazılar iade edilir. Adreslerini değiştiren abonelerin en geç bir ay içinde bize haber vermeleri lâzım dır. Aksi takdirde kaybolan dergilerden idaremiz sorumlu değildir.
Subscription rates:
Annual subscription Dollars 8.00 Single copy Dollars 2.00 Ali subscriptions, letters, photos, article? advertisements t.ec. Should be addressed. Yo: A R K i T E K T
Anadolu Han No. 33 Eminönü/İSTANBUL TURKEY Abonnements pour I etranger 1an 8.00 Dol Prix de ce numdro 2,00 Dolars Pour tout payement et demande des ren seignements, ainsi que pour tout envoi des docüments, tels que photos, artlc-îes, annonces. bibliographie a inserer s'adresser â la Diroction A R K İ T E K T . Anadolu Han No. 33 Eminönü İstanbul —
TUROL'İE 100.— TL. 80.— TL. 25.— TL. 110.— TL.
İstanbul iki büyük yangın felâketine uğradı. Önce Aksaray geçidi, sonra Ka-tırcıoğlu ve Gürün hanları yandı.
Son yılların en büyük yangınlarını teşkil eden, can kaybına ve milyarlarca liralık maddî zarara neden olan bu esef verici olaylardan sonra yapılan inceleme-ler bazı gerçekinceleme-leri gün ışığına çıkardı; Mevcut mevzuatın, ihmal ve teşebbüsün-den doğan bu yangınlardan ilgili müesse-seler ve kişilerin sorumlu oldukları anla-şılıyor. Bu iki elaydan bir dereceye kadar mimarların ve mühendislerin de sorumlu olduklarını kabul etmemiz gerekiyor!
Yapılan araştırmalar bu binaların, da-ha, projelerinin tanziminden itibaren, uy-gulanmalarına kadar, yangına karşı, can ve mal .emniyetinin düşünülmediğini or-taya çıkarmıştır.
195pt,lorde Kalırcıoğlu hanına eklene-rek inşa edilen Gürün hanı sokaklarla çevrili büyük sahasında, İmâr yönetmeli-ğindeki bina derinliği, yüksekliği, komşu mesafeleri baremlerine uyulmadan kar. maşık bir şekilde, âdeta bir labirent gibi inşa edilmiştir.
Aksaray geçidinde ise. yangın önle-yici bölmeler, duman bacaları gibi inşaat elemanları dikkate alınmamış ve sonra-dan pasajdaki dükkânlarda kontrplâk ve plâstik yanıcı ve parlayıcı malzeme kul-lanılmıştır.
90 milyon T. lirasına mal olan Aksa-ray geçidi, şimdi açılışından bir yıl geç-meden ahşap direkler ve payendeler ile ayakta durmakta, ancak trafiğe bu şekilde imkân vermektedir.
Bütün bunlar, binalarımızda görevli, sorumlu kişilerin ve müesseselerin, ka-munun can ve mal emniyetini gereken ciddiyotle koruyamadıklarını ortaya çıkar-maktadır.
Mütehassıslar inşaat yönetmelikle-rinde yangınlara karşı koruyucu ön ted-birlerin noksan olduğuna, projelerde bu soruna mimar ve mühendislerin yeterin-ce önem vermediklerine dikkati çekmek-tedirler.
Bu konuda mütehassıslar tamamen haklıdırlar. Son yıllarda büyük kentleri-mizde yapılan bina boyutları süratle büyü-mektedir. 50 — 60 metre yükseklikte bir çok hotel, büro, konut gibi binalar inşa edilmiş ve bunlarda maalesef yanıcı olan yeni bazı malzemeler de kullanılmıştır.
Ayrıca, kentlerin trafik ve halk bakı-mından s:kış:k merkezlerindeki inşa cdi. len bu gibi binalarda çıkacak yangınları felâket halini almadan bastırmak ve sön-dürmek için binanın şehircilik durumunda ve projelerinde ön tedbirler düşünülmesi mimarlarımızın esaslı görevidir.
Konu belediye açısından da önemli-dir. Belediyemiz mevcut ve carî yangın-dan korunma yönetmeliklerini bile uygu-layamaınakta, binaları denetleyememek-tedir.
Şayet, yetersiz dediğimiz Belediye zabıtası yangın yönetmeliğindeki hüküm-leri uygulayabilmiş olsaydı, belki de Gü-rün hanı yangını bir felâket olacak kadar genişlemeden önlenebilirdi. Ama, beledi-ye bu görevini de yapamıyor ve sonunda iş itfaiyeye kalıyor. Yeni yüksek binalaı da yangın sorunu daha da önem kazan, mıştır. Bugünkü itfaiye teşkilâtımızı linde bu yüksek binalarda çıkacak yan-gınları söndürecek ne otomatik merdiven-ler, ne de bu yüksekliklere suyu ulaştıra-cak motopomplar vardır.
Üzerinde durulması gereken ikinci sorun binaların teshini, dolayısile yakıt tasarrufudur.
Geçen yıl petrol fiyatlarının anormal şekilde artmasından sonra Avrupada ya-kıttan tasarruf için çalışmalar yapıldı. Ba-zı ülkelerde elde edilen ekonominin % 15 — 20 ye kadar vardığını öğreniyo-ruz. Bu çalışmalar nakil vasıtalarında ol-duğu kadar, bilhassa binaların ısıtılmasın-da bir tak m tedbirlerin getirilmesi ile
Her halde, san'atın Türkiye'de geliş-mesini temenni eden ve bu görevin ifâsı-na yardım etmek isteyenlerin işte bu ze-vatın ve bu müesseselerin etrafında top-lanmaktadır. Sanatkârlara gelince bun-lar gerekli teşviki bu çevreden alacakbun-lar- alacaklar-d a
Batıdan ancak çalışmağa ait usul ve kaideleri isteyebilirler. Fakat en feyizli ilham kaynağını da yine kendi vatanla, nnda bulacak ve keşfedebileceklerdir. Beşerî faaliyetin sair bir çok sâhalarında olduğu gibi sanatta dahi geleceği en fai-deli bir surette hazırlamanın en iyi yolu her halde geçmişi iyice tanımak ve iyice anlamaktır. («Şili» vapurunda) H a b e r l e r : Ç i m e n t o S e m i n e r i n d e t a r t ı ş ı l a n s o run l a r T o r b a ç i m e n t o d a n 1 ö k m e ç i m e n t o y a y ö n e I i n m e s i z o r u n l u s a y ı l ı y o r
Türkiye'de kurulu çimento üretim ka-pasitesinin 1980 yılına kadar ülkenin ge-reksinmesini karşılayacak düzeyde oldu-ğu belirtilmiştir.
İktisadî Araşıtırmalar Vakfı taraf, n-dan İstanbul Sanayi Odası'nda düzenle-nen "Çimento Semiı:eri"nde konuşan Prof. Dr. Abdullah Türkoğlu, "Plân heder-lerine göre bu yıl Karst'ta, gelecek yıl Yozgat'ta ve 1978'de kurulacak Çanakka le Çimento tesislerinin de üretime geç-mesiyle Türkiye'nin toplam çimento üre. timinin 1978 yılında 19 milyon tona yük seleceğini" söylemiştir.
"Çimento yatırımlarının durdurulma.
(Baştarafı 3. Sayfada)
sağlanıyor. Azamî ısının gündüzleri + 18° geceleri + 15° den fazla olmaması mecburiyeti konulduğu gibi, bilhassa bi-naların ısı kaybetmemeleri için, kapı ve pencerelerinde, döşeme — tavan ve du-varlarının daha iyi tecrit edilmesi çare ve metodları uygulanıyor ve böylece bü-yük ekonomi sağlanıyor.
Bizde bu çalışmalar maalesef yeni yeni başlamaktadır. Son yıllarda inşa e-dilen bloklarda yer kazanmak nedenile dış dış duvarlar 1 0 cm. kalınlığında tuğla ile yapılmakta, pencere büyüklükleri ken-tin bulunduğu yörenin iklim şartları dik-kate aıinmaksızın ekseriya luzümdan çok
sı gerektiğini" öne süren Prof. Türkoğlu açıklamasında, ayrıca, şu noktalara de-ğinmiştir:
Üretim kapasitesinin %25.2'-si Orta, % 23.6'sı Marmara, % 18.2 si Güney Anadolu, % 17.4'ü Ege, % 9.4'ü Doğu Anadolu, % 6.2'si Karadeniz bölgelerin-c'e bulunmaktadır. Üretim kapasitesinde özel sektörün payı, 1978'de % 51.7 ka. mu sektörününkü de % 29.5 ve karma teşebbüslerinki de % 18.8 olacaktır.
— Türkiye'de çimento sanayiine Ö-teki sanayilere uygulananlardan »çok faz. la teşvik uyguland ğı» için üretim kapa-sitesi iç talebin üstünde'dir. İhtiyaç faz-lası çimento yükleme ve taşıma olanak-larının yeterli olmaması nedeniyle ihraç edilememektedir. Kurulu üretim kapasite, sı 1980 yılına kadar ülke ihtiyacını karşı-layacak düzeydedir.
İktisadî Araştırmalar Vakfı'nın dü-zenlediği Çimento semineri'nde «Türkiye'-de Çimento Fiyat Tesbiti» konusunda teb-liğ veren Prof. Dr. Demirgil, «Devletin çi-mento sanayiindeki en önemli rolünün fi. yat saptamaktan çok, liman elektrik gibi alt yapı yatırımlarını zamanında ' sağla-mak olması gerektiğini» öne sürmüştür. Demirgil şu noktalara değinmiştir.
— Yüzeysel ve geçici tedbirlerle, çi-mento sanayiinin sorunlarına çözüm getir-mek mümkün değildir. Kurulması gere-ken düzen, gerçek bir reform niteliğinde olmalıdır. Bu düzende çimento sanayiin-de kapasite kullanım oranını yükselte. cek, maliyetleri düşürecek, iç tüketimle kapasitedeki üretim arasındaki farkın ih-racata yönelmesini sağlayacak, gereksiz stoklara engel olacak koşullar gerçekleş, tirilmelidir.
R e k a b e t e t m e k i ç i n : — Değişen dünya koşullarına ayak uydurabilmek, çimento ihraç eden ülke-lerle rekabet edebilmek için maliyet
un-büyük bırakılkmakta bu nedenle de yakıt masrafları dayanılmaz bir hal almaktadır. Mimarlarımızın projelerinde ısı soru-nuna daha dikkatle eğilmeleri, projelerini hazırlarken yap:nın inşa edileceği yörenin iklim şartlarını incelemeleri, planların or-yantasyonlarında inşaat malzemelerinin uygulanacak inşa sistemlerinin seçiminde tesisat mühendislerile sıkı iş birliği yap-malarının zorunluğu ön plâna çıkmış bu-lunmaktadır.
Bir çok örnekler ve acı tecrübeler, bilhassa kamuya ait binalarda bu konuya gerektiği kadar eğilmediğimizi gösteri.
surlarında gereken değişiklikleri yapn çimento sanayiinin sorumluluğudur.
— Yakıt masraflarını en aza im mek ve dışa bağımlılığı azaltmak için kıt olarak Fuel-Oil'in yerini alacak ikaı olanakları araştırılmalıdır.
— Torba çimentodan dökme çin toya geçebilmek için gerekli çalışma yapılmalıdır.
— Enerjinin kesintisiz olarak çimeı fabrikalarına sağlanması için gerekli te birler alınmalıdır.
Ç e v r e S o r u n l a r ı : | Marmara ve Boğazlar Belediyel Genel Kurulu İstanbul'da toplandı. i
Marmara denizinin kirlenmesini « lemek için bir süre önce İzmit Beledi] Başkanı Erol Köse'nin teşebbüsü ile k rulan birlik 5. genel toplantısını İstanl Belediyesi salonlarında 44 çevre beleı ye yetkililerinin iştiraki ile yapmıştır.
Su ürünleri kanununun titizlikle uyg lanmasına çaba sarf sden belediyele bilhassa İzmit körfezinde ve Haliçte! fabrikaların arttıklarını denize dökmeleı ni önlemek için tedbir almış ve bu aıaı 28 sanayii işletmesini bu yasağa uym dıkları için mahkeme'ye vermiştir.
Son iki yılaanberi bilhassa İzmit kö fezinde yapılan denetlemelerin iyi sonu lar verdiği bu yıl, balık ürününün geç yıllara nazaran daha bol olduğuna dikk çekilmiştir. Belediyeler bütün fabrikalar kanun yasaklarına uymalarını temin iç kontrollarda helikopter kullanılmasına rar vermişlerdir.
R e s i m v e h e y k e l m ü z e s i y a n g ı n t e h l i k e s i y ü z ü n d e n k a p a t ı l d ı
Beşiktaş'ta Atatürk'ün emri ile 1931 yılında açılan Resim ve Heykel Müzes itfaiye Müdürlüğü'nün «Yangına karşı gi venlik içinde değildir» şeklindeki raporı üzerine kapatılmıştır. Böylece ülkemiziı tekplastik sanatlar müzesi de kültürel dev reden çıkmış bulunmaktadır.
Müze Müdürü Profesör Hüseyin Ge zer bu konuda «Müzemizi itfaiye müdüı lüğünün raporuna dayanarak Kültür Ba kanlığı emir üzerine halkın ziyaretine ka patmış bulunuyoruz. Yangın tehlikesi yü zünden bu binadan taşınmak zorunlu hale gelmiştir. Yeni bina yaptırmak için n arsa ne de paramız var. Bu nedenle müz( olmaya uygun olarak Sultanahmet'tek eski cezaevi binasını bulduk.»