• Sonuç bulunamadı

Behçet Hastalýðý yönünden takip edilen ve ikili koroner bypass operasyonu uygulanan hastamýz özellikle sol kolun eforu esnasýnda baþ dönmesi ile birlikte göðüs aðrýsý tarif etmekte idi.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Behçet Hastalýðý yönünden takip edilen ve ikili koroner bypass operasyonu uygulanan hastamýz özellikle sol kolun eforu esnasýnda baþ dönmesi ile birlikte göðüs aðrýsý tarif etmekte idi."

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

arteriyel kan basýncý farký görülmektedir. Eðer hastaya koroner bypass uygulanmýþ ve in situ olarak ÝTA kullanýlmýþ ise subklavyan arterde darlýk olmasý halinde koroner perfüzyonun bozulmasý kaçýnýlmazdýr. ÝTA ile yapýlan koroner bypass ameliyatýnda koroner arter akýmý subklavyan arterdeki akýma baðlýdýr. Koroner bypass operasyonu uygulanan hastalarda bu þikayetlere kardiyak semptomlar da eklenmektedir. Bu nedenle koroner bypass sonrasý tekrarlayan anjinasý olan olgularda ÝTA öncesi subklavyan arter darlýðý mutlaka araþtýrýlmalýdýr [3-6].

Behçet Hastalýðý yönünden takip edilen ve ikili koroner bypass operasyonu uygulanan hastamýz özellikle sol kolun eforu esnasýnda baþ dönmesi ile birlikte göðüs aðrýsý tarif etmekte idi.

Yapýlan muayenesinde aksiller ve distal nabýzlar alýnamamaktaydý. Yapýlan anjiyografik çalýþmada sol subklavyan arterin týkalý olduðu görüldü.

Periferik týkayýcý arter hastalýklarýnda perkütan transluminal anjiyoplasti ve stent giriþimleri komplikasyon oranýnýn düþük olmasý açýsýndan sýklýkla kullanýlmaktadýr. Louis ve arkadaþlarý [5] 1993 yýlýnda yayýnladýklarý 11 vakalýk subklavyan arter týkanýklýðý olgularýnda 4 hastaya preoperatif dönemde perkütan transluminal anjiyoplasti yapmýþlardý. Bu hastalarda daha sonra ÝTA greft olarak kullanýlmýþtýr. 7 vakaya ise postoperatif periyotta anjiyoplasti uygulamýþlar ve çok iyi sonuçlar almýþlardýr. Bizim olgumuzda sol subklavyan arterde tam stenoz olmasýndan dolayý anjiyoplasti düþünülmedi.

Subklavyan arter stenozlarýnda karotiko-subklavyan, subklavyan-subklavyan, aksillo-aksiller veya aorta- subklavyan bypass yapýlabilir. Subklavyan-subklavyan bypass cerrahisinde safen ven greftinin 8 yýllýk açýk kalma oraný %58-78, sentetik greftlerde ise %90 civarýndadýr. Aksillo-aksiller bypassta 10 yýllýk açýk kalma oraný %89 olarak bildirilmektedir [6,7].

Aksillo-aksiller bypassta greftin uzun olmasý, sternum önü yerleþimi nedeni ile koroner bypass reoperasyonu için risk oluþturmaktadýr. Subklavyan arter darlýðýnda sýklýkla sol karotiko- subklavyan bypass kullanýlmaktadýr. Kesinin küçük olmasý, toraksýn açýlmamasý ve kullanýlacak greftin kýsa olmasýndan dolayý tercih edilmektedir. 5 yýllýk açýk kalma oraný

%80 civarýndadýr [4-7]. Hastanýn yaþýnýn genç olmasý ve reoperasyona ihtiyaç duyabileceði, Behçet Hastalýðý bulunmasý ve greft patensi göz önüne alýnarak sol karotiko-subklavyan bypassa ve sentetik greft kullanýlmasýna karar verildi.

Behçet Hastalýðý’nda arteriyel lezyonlar segmenter olduðu için anastomozlar özellikle saðlam bölgelere yapýlmalýdýr. Ancak, yine de etkilenmiþ sahalarýn cerrahi olarak çýkartýlmasý her zaman mümkün olmayabilir ve anastomotik bölgelerde psödoanevrizma formasyonu, enfeksiyon eðilimi ve anastomoz sahasýndan kanama riski oldukça yüksektir. Bu nedenlerle cerrahi öncesinde, sýrasýnda ve sonrasýnda uygulanan cerrahi teknik ve týbbi tedavi yönünden dikkatli olunmalýdýr [2]. Biz hastamýzda anastomotik anevrizma yönünden sütür hattýna teflon þerit sardýk.

Behçet Hastalýðý’nda týbbi tedavide amaç inflamasyon ataðýnda remisyonu saðlamak ve devam ettirmektir. Ýmmunsupresif ajanlar remisyon saðlama ve devam ettirmede orta derecede etkilidirler. Biz hastamýzda 3 ay boyunca tedricen azaltarak prednizolon 60 mg/gün, azotiopirin 2.5 mg/kg/gün tedavisi uyguladýk.

Behçet Hastalýðý’nda subklavyan arter týkanýklýðý görülebilmektedir. Koroner bypass sonrasý subklavyan arterde zaman içerisinde týkanýklýk oluþtuðu ve periferik damar hastalýðý bulunanlarda sýk olarak görüldüðü bilinmektedir.

Koroner bypass sonrasý subklavyan arterde týkanýklýk miyokardiyal perfüzyonu bozmakta ve tekrarlayan göðüs aðrýlarýna yol açmaktadýr. Bu nedenle:

1. ÝTA’nýn in situ olarak kullanýldýðý koroner bypass

uygulanan ve tekrarlayan göðüs aðrýsý olan hastalarda sol subklavyan arter týkanýklýðý akla gelmelidir. Bunun için basit bir nabýz muayenesi yeterli olacaktýr.

2. Subklavyan arter týkanýklýðý CABG sonrasý bildirilmektedir. Periferik arter hastalýðý bulunan hastalarda týkanýklýk oraný daha yüksektir. Bu hasta grubunda operasyon öncresi mutlak ÝTA’nýn akýmý opak madde ile görüntülenmelidir.

3. Subklavyan arter týkanýklýðý þüphesi bulunan veya Behçet Hastalýðý gibi vaskülit tablosu ile seyreden hastalarda in situ kullaným yerine ÝTA’nýn serbest kullanýmýnýn daha uygun olacaðý kanaatindeyiz.

Kaynaklar Kaynaklar

1. Koç Y, Güllü I, Akpolat T, et al. Vascular involvement in Behçet’s disease. J Rheumatol 1992;19:402-10.

2. Park JK, Han MC, Betmann MA. Arterial manifestations of Behçet’s Disease. AJR 1984;143:821-5.

3. Saydjari R, Upp JR, Wolma FJ. Coronary subclavian steal syndrome following coronary artery grafting.

Cardiology 1991;78:53-7.

4. Ochi M, Yamauchi S, Yajima T, et al. Simultaneous subclavian artery recontriction in coronary artery bypass grafting. Ann Thorac Surg 1997;63:1284-7.

5. Perrault LP, Carrier M, Hudon G, et al. Transluminal angioplasty of the subclavian artery in patients with internal mammary artery. Ann Thorac Surg 1993;56:927-30.

6. Marshall G, Miller CE. The coronary subclavian steal syndrome: Report of a case and recommendations for prevention and management. Ann Thorac Surg 1988;46:93-6.

7. Rabah MM, Gangadharan V, Brodsky M, et al. Unstable coronary ischemic syndromes caused by coronary subclavian steal. Am Heart J 1996;131:374-8.

124 124

Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2001;9:122-124

Dr. Özal ve Arkadaþlarý

Subklavyan Steal Sendromu

(2)

görüldü (Resim 1). Subklavyan arterin distal kesimleri, sol ÝTA ve aksiller arterin sað ve sol vertebral arterler ile Willus poligonu vasýtasýyla dolum gösterdiði saptandý (Resim 2 ve 3).

Hastaya operasyon öncesi 100 mg/gün azothiopirin ve 1 mg/gün colchicium dispert tedavisine ilave olarak 60 mg/gün kortikosteroid tedavisi baþlandý. Operasyon sýrasýnda sol subklavyan arterde 36 mmHg kan basýncý ölçüldü. Hastanýn genç olmasý ve koroner reoperasyon ihtiyacý doðabileceðinden sol ana carotis ve sol subklavyan arter arasýna 8 no PTFE tüp greft ile bypass uygulandý. Hastanýn immunsupresif tedavisine postoperatif 3 ay boyunca devam edildi. Dipiridamol 225 mg/gün ve asetil salisilik asit 80 mg/gün ile antiagregan tedavi planlandý. Hastanýn postoperatif erken dönemde þikayetleri kayboldu. Elektrokardiyografisinde T negatifliði düzeldi. Sol taraf nabazanlarý mevcut olarak taburcu edildi. Operasyondan 18 ay sonra yapýlan kontrolde nabazanlar açýk ve palpable bulundu. Elektrokardiyografisinde iskemi bulgusu yoktu. Efor testi normal olarak deðerlendirildi.

Tartýþma Tartýþma

Behçet Hastalýðý’ndaki damar tutulumu etiopatogenezinde vaskülit ön plandadýr. Histopatolojik incelemesinde endoteliyal hücre ödemi, fibrinoid nekroz, perivasküler lökosit

infiltrasyonu gözlenir. Behçet hastalarýnýn %7.7-27’sinde damar tutulumu bildirilmektedir [1]. Sýklýkla yüzeyel ve derin venlerde trombozis gözlenir. Arteriyel tutulum daha nadir olmakla beraber genellikle büyük damarlarý ilgilendirir.

Arteriyel tutulum deðiþik verilerde %1.5-2.2 arasýnda bildirilmekte, anevrizma formasyonu týkayýcý lezyonlara göre daha fazla görülmektedir [1,2]. Týkayýcý arteriyel tutulum üst ekstremitede nabýzsýzlýkla seyretmekte, ancak nadiren semptomatik olmaktadýr [2].

Subklavyan arterin ateroskleroza baðlý týkanýklýðý anjiyografik serilerde %0.5-2 oranýnda bildirilmektedir [3,4]. Subklavyan arter týkanýklýðý kolda kladikasyon, üst ekstremite iskemisi veya gangreni, serebral veya vertebrobaziler yetmezliðe baðlý þikayetler, kol basýncýnda azalma, kol nabýzlarýnýn kaybý, supraklaviküler bölgede üfürüm ve tansiyonun ölçülememesi ile kendini belli eder [4]. Subklavyan arterde sað ve sol taraf tutulumu arasýnda belirgin bir fark bildirilmemektedir [2].

Koroner bypass cerrahi uygulamasýnda ÝTA %90 oranýnda in situ greft olarak kullanýlmaktadýr [3]. Operasyon öncesi pek çok klinik sol subklavyan arter ve ÝTA’yý visualize ederek akýmýný kontrol etmektedir. Özellikle periferik damar hastalýðý bulunanlarda ÝTA’nýn visualizasyonu daha da önem kazanmaktadýr. ÝTA elastik yapýda bir arterdir ve aterosklerozdan az etkilenmesine raðmen, bazý vakalarda proksimal tutulumlarýda bildirilmektedir. ÝTA kullanýmýna operasyon sýrasýnda alýnan basýnç ve akým miktarý ile karar verilmektedir [4].

Koroner bypass sonrasý sol subklavyan arterde darlýk oluþabilmektedir [4,5]. Subklavyan arter darlýðý nadir olmasýna raðmen aortokoroner bypass uygulanmýþ hastalarda önem arzetmektedir. Behçet Hastalýðý’nda ÝTA’nýn kullanýmý, subklavyan arter týkanýklýðý riski nedeni ile ilk bakýþta düþünülmemektedir. Öncelikle ÝTA’nýn serbest kullanýmý düþünülebilir, ancak serbest ÝTA’nýn 5 yýllýk açýk kalma oraný

%85 iken in situ ÝTA’nýn açýk kalma oraný %92 olarak bilinmektedir [6]. Literatürde Behçet Hastalýðý ve ÝTA kullanýmý ile ilgili spesifik bilgi saptamadýk. Yine Behçet Hastalýðý’nda arteriyel lezyonun geliþip geliþmeyeceðini, zamanýný veya nasýl bir arteriyel lezyon oluþacaðýný önceden kestirmek imkansýzdýr. Biz de hastanýn genç olmasý, yapýlan anjiyografide subklavyan arterde darlýk olmamasý, ÝTA hazýrlandýktan sonra akýmýnýn yeterli görülmesinden dolayý ÝTA’nýn greft olarak kullanýlmasýna karar verdik.

Subklavyan arter týkanýklýðý olan hastalarda serebrovasküler iskemi semptomlarý, nabýzsýzlýk sað ve sol kol arasýndaki 123

123

Dr. Özal ve Arkadaþlarý Subklavyan Steal Sendromu

Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2001;9:122-124

Resim 1.

Resim 1. Anjiyografik olarak sol subklavyan arter týkanýklýðý ve kollaterallerin görünümü. Sað tarafta ÝTA dolarken, solda ÝTA görüntülenememektedir.

Resim 3.

Resim 3. Sol vertebral arter ile ÝTA’nýn retrograd olarak dolmasý.

Resim 2.

Resim 2. Willus Poligonu vasýtasý ile her iki baziller arterler

dolmaktadýr.

(3)

Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2001;9:122-124

Dr. Özal ve Arkadaþlarý Subklavyan Steal Sendromu

122 122

Behçet Hastalýðý’na Baðlý Koroner Subklavyan Steal Sendromu Behçet Hastalýðý’na Baðlý Koroner Subklavyan Steal Sendromu

CORONARY-SUBCLAVIAN STEAL SYNDROME RELATED BEHÇET DISEASE

Dr. Ertuðrul Özal, Dr. Hakan Bingöl, Dr. Bilgehan Savaþ Öz, Dr. Faruk Cingöz, Dr. Ufuk Demirkýlýç, Dr. Ertuðrul Özal, Dr. Hakan Bingöl, Dr. Bilgehan Savaþ Öz, Dr. Faruk Cingöz, Dr. Ufuk Demirkýlýç, Dr. Ahmet Turan Yýlmaz, Dr. Harun Tatar

Dr. Ahmet Turan Yýlmaz, Dr. Harun Tatar

Gülhane Askeri Týp Akademisi Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalý, Ankara

Özet Özet

Koroner subklavyan steal sendromu, internal torasik arterin (ÝTA) koroner bypass cerrahisinde in situ greft olarak kullanýldýðý ve sol subklavyan arterde stenoz oluþmasý sonucu ÝTA’da kan akýmýnýn azalmasý veya ters dönmesine baðlý göðüs aðrýsýnýn oluþmasý olarak tarif edilmektedir. Behçet Hastalýðý’nda vasküler tutulum bildirilmektedir. Behçet Hastalýðý’nda arteriyel tutulumlar anevrizma ve stenoz þeklinde olmaktadýr. Üst ekstremite arterlerinin stenotik tutulumu genelde semptomsuz seyretmektedir. Koroner bypass uygulanan ve ÝTA’nýn in situ kullanýldýðý vakalarda koroner perfüzyon bozulmakta, kardiyak þikayetler ön planda olmaktadýr. Kliniðimizde koroner bypass uyguladýðýmýz ve operasyon sonrasý 2. yýl sonunda sol kol hareketleri ile artan göðüs aðrýsý, baþ dönmesi, sol kolda uyuþukluk tarif eden Behçet Hastalýðý tanýsý konmuþ hastada sol subklavyan arter proksimalinde stenoz saptandý. Koroner subklavyan steal sendromu ve Behçet Hastalýðý’nýn birlikte olduðu klinik vaka, literatür ýþýðý altýnda incelendi.

Anahtar kelimeler:

Anahtar kelimeler: Behçet Hastalýðý, koroner subklavyan steal sendromu. Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2001;9:122-124

Summary Summary

Coronary-subclavian steal syndrome can be described as unseting of angina pectoris related to diminished blood flow or retrograde blood flow because of the stenosis in left subclavian artery who intenal thoracic artery is used as an insitu bypass graft. Vasculary involvement in Behçet’s disease has been reported and it usually appears as an aneurysm formation or stenosis. The involvement of the upper extremity arteries usually remains asymptomatic. But, in cases in which internal thoracic artery is used as an in situ graft for coronary artery bypass operations, associated involvement of the upper extremity arteries may result in diminished coronary perfusion and ischemic cardiac symptoms may be apparent. The patient with Behçet’s disease had coronary artery bypass surgery in our department. Two years after surgery she readmitted with the complaints of angina pectoris increasing with the movement of her left arm, dizziness, paresthesia of the left arm and left subclavian artery stenosis was recognized at the angiographic study. We discussed the case associated with coronary- subclavian steal syndrome and Behçet’s disease under the knowledge of the litherature.

Keywords:

Keywords: Behçet’s disease, coronary subclavian steal syndrome Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2001;9:122-124

Giriþ Giriþ

Behçet Hastalýðý, Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafýndan tekrarlayýcý oral aft, genital ülserasyonlar ve iridosiklit üçlüsü olarak 1937 yýlýnda tanýmlanmýþtýr [1]. Behçet Hastalýðý zaman içinde nedeni tam bilinmeyen bir multiorgan vasküliti olarak deðerlendirilmiþ, mukokutanöz, lökomotor, santral sinir sistemi, kalp ve damar sistemi, gastrointestinal ve solunum sistemi tutulumlarý bildirilmiþtir. Behçet Hastalýðý’nda vasküler tutulum %7.7 ile %27 arasýnda bildirilmektedir. Venöz tutulum daha sýk iken, arteriyel tutulum daha nadir görülmektedir.

Arteriyel tutulum %1.5 ile %2.2 arasýnda bildirilmektedir [1,2].

Koroner subklavyan steal sendromu (KSSS) internal torasik arterin (ÝTA) koroner bypass cerrahisinde in situ greft olarak kullanýldýðý ve sol subklavyan arterde stenoz oluþmasý sonucu ÝTA’da kan akýmýnýn azalmasý veya ters dönmesine baðlý göðüs aðrýsýnýn oluþmasý olarak tarif edilmektedir [3]. KSSS oldukça nadir görülmesine raðmen, koroner bypass uygulanan hastalarda miyokardiyal perfüzyonu bozarak tekrarlayan göðüs aðrýlarýna yol açmaktadýr. KSSS ile Behçet Hastalýðý’nýnda eþlik ettiði klinik vaka literatür ýþýðý altýnda incelenmiþtir.

Olgu Sunumu Olgu Sunumu

44 yaþýndaki Behçet Hastalýðý tanýlý hasta kliniðimize 1996 yýlýnda göðüs aðrýsý ile baþvurdu. Hasta azatiopirin 100 mg/gün ve colchicium dispert 1 mg/gün kullanmaktaydý. Hasta hipertansif olmasý (170 / 95 mmHg) dýþýnda hiperlipidemi, diyabet gibi risk faktörlerini taþýmýyordu. Hastanýn koroner anjiyografisinde LAD ve D

1

’de ciddi lezyon saptandý. Behçet Hastalýðý göz önünde tutularak operasyon öncesi sol veya sað ÝTA kullanýmý için her iki subklavyan arter opak madde verilerek visualize edildi. Her iki ÝTA’nýn akýmlarý normal olarak deðerlendirildi. LÝMA-LAD, safen ven greft ile Ao-D

1

koroner revaskülarizasyon uygulandý. Operasyon sonrasý 45.

günde perikardiyal effüzyon geliþti. Hastaya romatoloji kliniði tarafýndan kortikosteroid tedavisi baþlandý. Effüzyon 10 gün içinde resorbe oldu. Þikayetleri kaybolan hastanýn 2 yýllýk dönemi problemsiz seyretti. Ýki yýl sonunda hasta sol kolunu kullanmakla belirginleþen göðüs aðrýsý ve baþ dönmesi þikayeti ile baþvurdu. Yapýlan muayenede sol aksiller arter ve distal nabazanlar alýnamadý. Arteriyel kan basýncý sað tarafta 155 / 85 mmHg iken, sol tarafta ölçüm yapýlamadý.

Elektrokardiyografisinde prekordiyal derivasyonlarda yaygýn T negatifliði mevcuttu. Yapýlan anjiyografik incelemede sol subklavyan arterin baþlangýcýndan itibaren tam týkalý olduðu

Adres:

Adres: Dr. Ertu€rul Özal GATA Kalp ve Damar Cerrahisi, 06018 Etlik / Ankara

Referanslar

Benzer Belgeler

Background: This study was made to compare the average cost of the procedures in coronary artery bypass grafting on beating heart (OPCAB) and in that of stent implantation in

Bu çal›flmada subklavyan steal sendromunda karotiko- aksiller/subklavyan bypass prosedürünün etkinli¤i, hastanemizde operasyon tarihinden sonra 5 y›l›n› tamamlam›fl 25

Olgularımızı İTA'in sequential kullanımı ile LAD artere iki distal anastomoz yapılan (jump LAD bypass) ve LAD arter ile birlikte diğer koroner arterlere bypass yapılan

Şato ve arkadaşları İEA’ nın proksimalinin ITA üzerine yapılması durumunda ve koroner arter çapı çok küçük değilse kullanılabilir bir arteri- yel greft olduğunu,

Kanımızca, tünel operasyonu, sol koroner arterin pulmoner arterden çıkışı anomalili küçük infantlarda ve çocuklarda, otojen ve büyüme kapasitesine sahip pulmoner

Bunların 81’inde bilateral internel mammary arter (İMA), 12’sinde sağ gastroepiploik arter (RGEA) + bilateral İMA, 3’ünde inferior epigastrik arter (İEA) + bilateral

Otuz sekiz yaşındaki birinci olguda sol anterior desending artere sol IMA, sağ koroner artere sağ IMA ve sirkumfleks arterin posterolateral dalına RGA implante

Perioperatuvar miyokard infarktüsüne yol açabileceği düşünülen faktörler olarak yaş, cinsiyet, diabet, hipertansiyon, kalp yetersizliği, unstable angina, sol ana koroner