• Sonuç bulunamadı

Aykulu, Ömerli Baraj Gölü’nde ise 2 binli yılların başında kıyıya vuran ölü balıkların görüldüğünü belirtti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aykulu, Ömerli Baraj Gölü’nde ise 2 binli yılların başında kıyıya vuran ölü balıkların görüldüğünü belirtti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İstanbul’un en büyük içme suyu kaynaklarından Ömerli Barajı ile Sapanca’da kanserojen özellik taşıyan zehirli bakteri türlerinin tespit edildiği açıklandı.

Marmara Bölgesi’nde bulunan ve öncelikli olarak içme suyu sağlamak amacıyla kullanılan Sapanca Gölü ve Ömerli Baraj Gölü’nün su kaliteleri ve kirlilik sorunlarını araştırdığını söyleyen Prof. Dr. Güler Aykulu, bu göllerde

kansorejen özellik taşıyan zehirli bakterilere rastladığını açıkladı.

Sapanca Gölü’nden 1997 kış aylarında alınan su örneğinde, belirli bir renk değişiminin göze çarptığını belirten Aykulu, “Bu sudan alınan örneklerde, ‘Plankthothrix rubescens’ adlı bir bakteri saptandı” dedi.

Dünya Su Forumu’nda sunum yapan Aykulu; bakterilerin bulunmasından sonra çalışmaların yoğunlaştığını, göl suyunda bulunan diğer bakteri türlerini, zehirli olup olmadıklarını ve suya salınan zehir miktarlarının ölçülmeye başlandığını belirtti. Sapanca Gölü’nün tamamında uygulanan yanlış yönetim nedeni ile su kalitesinde önemli miktarlarda düşüş gözlendiğini ifade eden Aykulu; özellikle gölün batı bölümünden gelen derelerin atık yüklerinin de kontrol altına alınamadığını söyledi.

Ömerli’de ölü balıklar

Prof. Dr. Aykulu, Ömerli Baraj Gölü’nde ise 2 binli yılların başında kıyıya vuran ölü balıkların görüldüğünü belirtti.

Aykulu “Ömerli Baraj Gölü’nde ani renk değişiklikleri ve kıyılara vurmuş ölü balıkların görülmesi üzerine, göl suyunun fiziksel, kimyasal ve bazı biyolojik özelliklerinin araştırılmasına başlandı ve halen belli aralıklarla bu çalışmalar devam etmektedir” diye konuştu.

Ömerli ve Sapanca’da bulunan ve halk sağlığı açısından tehlikeli olan toksinlerin en önemlilerinden birisinin

Microcystin olduğunu belirten Prof. Dr. Aykulu, “Sapanca Gölü’nde çoğalan Plankthothrix rubescens ve Ömerli Baraj Gölü’nde çoğalan Microcystin aeruginosa’da bulunur. Microcystin, özellikle karaciğerde tahribat yapan ve giderek kansere yol açan bir hepatotoksindir. İçme suyu olarak kullanılan sularda, bu zehiri bulunduran organizmaların varlığı ciddi tehlike oluşturur” dedi.

03.04.2009 sol.org.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Baraj gölünü besleyen Isparta Çayı ve Göksu (Çandır) Deresi toplam koliform ve fekal koliform bakteri sayıları, tüm aylarda, göl içindeki çalışma

Gölün spesifik iletkenliği ortalama olarak 230 olduğuna göre anyon veya katyonlar toplamını bulmak için ikinci yola müracaat etmek, yani nomogramlara bakmak gerekecektir..

Bu çalışmada Doğu Marmara Bölgesi’ndeki bazı göllerde (Sapanca Gölü, Poyrazlar Gölü, Taşkısığı Gölü ve Küçük Akgöl) Ardeidae familyasına ait kuş türlerinin tespit

Baraj gölü yüklemesi sonucu akiferde teşekkül eden yeni boşluk suyu basıncı ancak bir miktar boşalımın sağlanması ile giderilebilecek ve akiferde hacımsal

Eğitimde bilgisayar kullanımı ile ilgili yeni teknolojiler ise bilgisayar destekli eğitim ve bilgisayar destekli öğretim içine yapay zekâ kavramının girmesiyle

Bu fıkraları Nasreddin Hoca’nın adını anmadan anlatamaz, anlatsanız da karşı­ nızdakine fıkranın zevkini

Monokoryonik gebeliklerde, ikizlerden birinde IUGR geliflmesi durumunda en önemli sorun, IUGR nedeninin selektif IUGR mi yoksa TTTS mi oldu¤u- nun ortaya konmas›d›r..

‘2002 Yûnus Nadi Fotoğraf Ödü­ lü ’ne ise Şakir E czacıbaşı, Orhan Erinç, İsa Çelik, Ara G üler ve Paul M cM illen’dan oluşan seçici kurul ta­ rafından