• Sonuç bulunamadı

Gazeteci Hrant Dink suikast

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gazeteci Hrant Dink suikast"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gazeteci Hrant Dink suikastında gelen ihbarları dikkate almadıkları iddiasıyla haklarında dava açılan iki askerle ilgili ikinci duruşma bugün Trabzon'da görüldü. Yargılanan (JİTEM görevlisi ) iki asker müfettişlere baskı altında ''gerçek olmayan'' ifade verdiklerini söyledi.

Askerler, Hrant Dink'in öldürüleceği yolundaki istihbaratı üstlerine aktardıklarını ancak amirlerinin zamanında gereğini yapmadığını açıkladı.

Yasin Hayal'in İstanbul'a gelerek AGOS gazetesi ve Hrant Dink'in evi ile ilgili çalışma yaptığı Temmuz 2006'da öğrenilmiş. Jandarma Komutani Ali Öz'ün talimati ile sahte evrak düzenlenmiş: Coşkun İğci'den daha önce alınan bilgiler 20 Ocak 2007'de alınmış gibi belge düzenlenmiş. Belgenin sahte olduğu tanık ifadeleri ile de doğrulandı. Cinayetten sonra Ali Öz ve Metin Yildız'ın jandarma görevlilerine Coşkun İğci'nin daha önce vermis olduğu bilgileri kimse ile paylaşmamasi için uyarılması talimati verdiği ortaya çıktı...

Trabzon 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de İstanbul _işli'de tabancayla öldürülmesinde istihbarat yönünden ihmalleri olduğu iddiasıyla haklarında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan ve bir önceki duruşmada yer almayan jandarma astsubay O.Ş. ile jandarma uzman çavuş V.Ş. katıldı. , duruşmaya, kendi isteğiyle talimat yazısını beklemeden katıldığını söyledi. Bir önceki duruşmaya da katılmak istediğini, ancak bir görev nedeniyle Ankara'da olduğu için duruşmada hazır bulunamadığını belirten O.Ş., Trabzon'a 2005 yılının ağustos ayında atandığını söyledi.

O.S., V.S. ve Hrant Dink'in öldürülmesi davasında tutuklu yargılanan Yasin Hayal'ın eniştesi C.İ. ile ilk kez 2006 yılının ağustos ayında Atatürk HAvaalanı'nda bir araya geldiğini belirtti.

C.İ.'nin, bu buluşmada kendilerine ailevi meselelerinde bahsettiğini ve kendilerinden yardım istediğini ifade eden O.Ş., "Biz de bu konuda kendisine yardımcı olamayacağımızı söyledik. Daha sonra C.İ., Yasin Hayal'in akrabası olduğunu ve Hayal'ın, Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink'i öldürmek için plan yaptığını, hatta Agos gazetesi ile Dink'in evi arasındaki güzergahta kroki çalışması yaptığını ve bunları kendisinin gördüğünü anlattı" dedi.

O.Ş. "Hayal tarafından, silah alması içinde kendisine 500 YTL verildiğini söyledi. Biz de kendisine o an için cevap veremedik. Sadece silah temin etmemesini söyledik" diye konuştu.

C.İ.'nin, Hayal'in istediği silahı kendilerinin temin etmesini, bir senetle kendisine vermelerini ve silahı Hayal'in üzerinde yakalamalarını istediğini öne süren O.Ş., "Biz de kendisine böyle bir talebin olamayacağını, konuyu amirlerimizle görüştükten sonra kendisine yön vereceğimizi söyledik" dedi.

Kendisinin ve V.S.'nin, C.İ.'nin, bir kurumda güvenlik görevlisi olduğu, bu bilgileri bilmesinin doğruluk payının olabileceği düşüncesiyle konuyu üstlerine aktarmak için karar aldıklarını belirten O.Ş., "Konuyu o zaman İstihbarat Şube Müdürümüz olan M.Y.'ye bildirmek için telefonla kendisini aradım. Kendisine önemli bir konunun olduğunu vegörüşmek istediğimi belirttim. Bir lokantada bir araya geldik. C.İ.'nin anlattıklarını detayına varıncaya kadar kendisine anlattık" iddialarında bulundu.

O.Ş. ayrıca, "O da bize haberin kaynağını sordu. Biz de anlattık. Şube müdürümüz, 2004 yılında Mc Donald's

bombalanması eylemine katılan Hayal'in aynı şubede görevli H.Y. tarafından izlendiğini söyledi. Edindiğimiz bilgileri H.Y. ile paylaşmamızı istedi. Kendisinin daha sonra H.Y.'yi talimatlandıracağını iletti" dedi.

"TOPLANTIDA GÜNDEME GELDİ"

Bir sonraki gün mesai başlangıcında, her gün yapılan istihbarat toplantısı öncesi M.Y.'nin kendisine sözlü olarak verdiği talimatları aynı şekilde H.Y.'ye bildirdiğini iddia eden O.Ş., "H.Y.'ye, M.Y.'nin bu şekilde bana sözlü talimatı olduğunu söyledim. Toplantıda gündeme gelirse, bilgin olsun dedim. O da bana, 'Konuyu toplantıda açayım mı?' dedi. Ben de açmasını söyledim. Toplantıda o dönemin İl Jandarma Alay Komutanı A.Ö. ile diğer üst düzey yetkililer bulunuyordu" dedi.

(2)

O.Ş., "Toplantı esnasında, M.Y., A.Ö.'ye hitaben, 'Komutanım, 2004 yılında bombalama eylemi yapan Yasin Hayal'in İstanbul'da bir Ermeni gazeteciyi öldüreceği yönünde edinilmiş bilgiler var' dedi. Bunun üzerine A.Ö.'de 'bu konuya sonra daha kapsamlı görüşürüz' dedi. Toplantıdan çıktık. Aynı gün içerisinde, H.Y. tekrar yanıma geldi. Ben, V.S., H.Y. ve H.Ö.U. birlikte toplantı odasındaki internet bilgisayarına geçtik. C.İ.'nin bize vermiş olduğu bilgileri ve Agos gazetesi hakkında araştırma yaptık. Bunun üzerine bende olan bilgileri H.Y.'ye aktardım. O da kendi emrinde çalışan H.Ö.U.'ya emir verdi ve bilgileri el yazısıyla kağıda döktüler" şeklinde konuştu.

"SÖZLÜ OLARAK SÖYLEDİK"

Daha sonraki günlerde H.Ö.U.'nun yanına geldiğini ve 'Komutanım, sizden aldığım bilgiler doğrultusunda Şube Müdürü tarafından çalışma yapılmasıyla ilgili herhangi bir emir verilmedi. Biz ne yapacağız' dediğini öne süren O.Ş., ifadesinde "Ben de bunun üzerine M.Y.'nin odasına gittim. Kendisine konuyla ilgili bilgilerin önemli olduğunu, kendisine bir kez daha vurgulayarak, arkadaşların kendisinden emir ve talimat beklediklerini söyledim. O da,'Ya son ben emir veririm' dedi" dedi.

O.Ş. ifadesinde, "Sinirlenerek odadan çıktım. H.Ö.U.'ya 'Size daha sonra emir verecekmiş' dedim. Bu son konuşmamızdan sonra, herhangi bir çalışma, bize herhangi bir emir ve talimat verilmediğinden dolayı çalışma yapmadık" diye konuştu.

Ç.İ. ile ilk görüşmelerinin ardından yaklaşık 15-20 gün sonra tekrar tesadüfen karşılaştıklarını ifade eden O.Ş., "C.İ., Hayal'in kendisine vermiş olduğu parayı iade ettiğini söyledi. V.S. de doğrusunu yaptığını kendisine iletti" dedi.

O.Ş., bu çalışmalarla ilgili olarak bir yazılı metin olup olmadığı yönündeki bir soruyu "Bu çalışmaları yazılı bir metine dökmedik. Şifai olarak söyledik. Bunun nedeni konuyu H.Y.'ye devretmiş olmamız. Ben bilgileri toplayıcı personelim. Bilgileri şube müdürüne veririm. Konu daha sonra kendisi tarafından değerlendirmeye alınır" diye yanıtladı.

BİLDİRİM FORMU 20 OCAK 2007'DE ÇEKİLDİ

Hrant Dink'in öldürülmesini 19 Ocak tarihinde televizyondan duyduklarını belirten O.Ş., sorgusunda, "Bunun üzerine M.Y.'yi aradım ve televizyon seyretmelerini istedim. Biraz sonra ise H.Y. aradı, 'Abi ne olacak' diye sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Aynı gün evlerimize gittik. Bize bu konuyla ilgili emir ve talimat verilmedi. Bir gün sonra, V.S. ile İl Jandarma Komutanlığı'na gittik. M.Y. de oradaydı" dedi.

O.Ş. sorgusunda, "Bizden, edinmiş olduğumuz bilgileri tekrar aktarmamızı istedi. Biz de kendisine aktardık. O da not aldı. Haber Kesit ve Bildirim Formu çekilmesi için talimat verdiğini öğrendim. Bu form, Jandarma Genel Komutanlığı ve Alay Komutanlığı'na gönderilmiş. Bildiğim kadarıyla 20 Ocak 2007 günü saat 21.30'da çekilmiş" diye konuştu. O.Ş., 22 Ocak 2007 tarihinde, sabah toplantısı sonrasında A.Ö ve M.Y.'nin emir ve talimatları doğrultusunda, ç.İ. görüşmelerinin istendiğini iddia eden O.Ş., "M.Y. toplantıda, 'Ç.İ. size anlatmış olduğu istihbarati bilgileri başkasıyla paylaşmasın' diye söyledi. A.Ö., herhangi bir yanıt vermedi. Mimikleriyle bu istemi onaylar gibiydi. Daha sonra C.İ. ile görüştük" dedi.

"BELGELER DOĞRULARI YANSITMIYOR"

O.Ş., 20 Ocak 2007 tarihinde düzenlenmiş olan Görev Sonuç Raporu olduğunu anımsatarak, "Biz o gün böyle bir görev icra etmedik. Bu belge doğruları yansıtmamaktadır" iddiasında bulundu.

İçinde bulunduğu durumun etkisiyle mülkiye ve jandarma müfettişlerine ifadesini hür olarak vermediğini iddia eden O.Ş., "Bunun için mahkemenize başvurarak, doğruları burada söylemek istedim. Baskılar sonucu, daha önce gerçeğe uygun ifadelerde bulunmadım. Defalarca H.Y.'ye bu konunun doğruluğunun anlatılması için talepte bulundum. Biz de sicil amirimiz ve askeri disiplin nedeniyle, onun istediği şekilde beyanlarda bulunduk" şeklinde konuştu.

(3)

fazla ortaya çıkmaması içinde tehdit almadık. Ancak, psikolojik etkiyle ve işim etkisiylehareket ettim. İlk etapta bildiklerimi anlatamadım" dedi.

V.Ş.: "O.Ş'NİN İFADESİNE KATILIYORUM"

Sanık V.S. ise O.Ş.'nin ifadesine katıldığını, ç.İ. ile tanışmasının ise 2004 yılının kasım ya da aralık ayında bir arkadaşı vasıtasıyla olduğunu söyledi.

C.İ.'den, istihbarat elemanı olarak yararlanmadığını savunan V.S., C.İ.'nin kayıtlı elamanlardan olmadığını belirtti. V.S., daha önceki ifadelerini kendilerine verilen sözlü talimatlar doğrultusunda verdiğini, bunun suç olduğunu bildiğini, mesleki kaygılardan dolayı böyle ifade vermek zorunda kaldığını iddia etti.

V.S., ifadesini değiştirmesindeki en önemli etkenin, şu anda kendilerini daha rahat hissetmeleri ve o günkü kişilerin sicil amirleri olmaması olduğunu kaydetti.

MAHKEMENİN KARARI

Mahkeme ifadelerin ardından, 'na müzekkere yazılarak, sanıkların ifadesinde geçen isimlerin görev yaptıkları yerlerin ve ikamet adreslerinin mahkemeye bildirmesine, Trabzon'da görev yapan ve ikamet edenlerin adına davetiye, il dışında bulunanların adına ise talimat yazılmasına karar verdi.

Mahkeme, zabıtların tamamının onaylı fotokopilerinin çıkarılarak, sanıkların beyanlarında ismi geçen tanıkların suç işleyip işlemediklerinin takdiri için Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

MÜDAHİL AVUKAT CİNMEN: "JANDARMANIN CİNAYETİN İŞLENECEĞİNİ ÖNCEDEN BİLDİĞİ BELGELENDİ

Dink ailesinin avukatı Ergin Cinmen, duruşma sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada, sanıkların duruşmada gerçeği söylediklerini belirterek, "Daha önceki ifadelerini geri aldılar. Bundan çıkan sonuç şudur, Hrant Dink'in katlini Trabzon Jandarma Komutanlığı'nın hemen hemen tüm yetkilileri, Hrant Dink'in katlinden önce biliyorlarmış. Bu ortaya çıktı" dedi.

Sanıkların ifadesiyle, görev sonuç raporlarının sahte olduğunun ortaya çıktığını iddia eden Cinmen, "Daha önceden istihbarat alınmadığına dair ve Hrant Dink'in öldürüldükten sonra bilgilerinin olduğuna dair zaptın gerçeğe aykırı bir şekilde tutulduğu, yani sahte evrak düzenlendiği ortaya çıktı. Bu davadaki sanıkların amirleri tarafından buna

zorlandığı ortaya çıktı" diye konuştu.

Avukat Cinmen ayrıca, "Bunlar peş peşe işlenen suçlardır. Zaten sayın yargıç da duruşma zaptını gereğinin yapılması için Trabzon Cumhuriyet savcılığı'na gönderdi. Bugün herşey ortaya çıktı, yani mızrak çuvala sığmadı" dedi.

Referanslar

Benzer Belgeler

22 Referans kodları için www.plasti-med.com adresimizi ziyaret ediniz ya da ilgilendiğiniz bölüm kataloğunu istemeyi unutmayınız... Tek ve çift valfli Manuel vakumlu 5 ml

Grafik: Depodaki Yakıt Miktarının Yola Göre Değişimi.. Enes ve Süheyla’nın kaç gün kitap okudukları ve bir günde kaç sayfa kitap okudukları aşağıdaki tabloda

Her y ıl yeni insanlarla tanışıyoruz, bunların bir kısmı kalıcı oluyor ve gelecek yıla ilişkin, yazıyor, çiziyor, öneriler geli ştiriyor (ki bunun için bildiğin

MNG Kargo ve TV 8 ile ayn ı sermaye grubu bünyesinde bulunan Mapa İnşaat, alanın “Depolama + Ticaret Alanı” lejantına alınması talebi İBB Meclisi tarafından daha önce

Yarı saydam bile değildi ama karanlık olan yüzünün yarısı, o bir istisna olabilirdi (zaten bu hâliyle de istisnaydı).. Ya siyah kısım, kendi için ve kendi içinde siyah

● DENİZ UÇAĞI ile TRANSFER UPGRADE FIRSATI İç hat uçuş ve sürat teknesi ile havalimanı – otel – havalimanı arası transferler fiyata dahil olup, dileyen

Metinler üzerinden imla ve noktalama çalıĢmaları yapılır. Metinde geçen kelime ve kelime gruplarının anlamlarını tespit eder. Metnin türünün ortaya çıkıĢı ve

Bu sürede Türkçe, müzik, matematik, drama, oyun, fen, hareket, okuma yazmaya hazırlık ve sanat etkinlikleri ile alan gezisinden biri veya birkaçı yapılabilir.. Etkinlikler